23 Mart 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

23 Mart 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İYanname ve | ,$terek Cephe | İF kaç gündür İngiltere Harici- “ire | wi de geceli gündüzlü iç © Mülükatlariş ün; ii, < araç, meşguldürler. eriş N nde istişareler r alan â,, fabılan © temasların bu iki iy lir. Hakikatte bu iki rinin mütemmimidir. ye » İS bu temel üzörine kuru - Wi 131 teşkil eder. Bu iki tedhir- bi A, Tahname ile iktifa etmek, de kN vletlerin ancak mağlühiyet karar, bir tevbih derece Ve bu tevbih bir oto- KE N olmaz. t ancak otoriteye istinat et- İnan cezmi bir kıymeti haizdir. irde gülünç olur. Onun tek beyannamede, müşte- #ulh cephesine dayanmazsa, biç bir kıymeti haiz olmaz Zi karşılık onuh bütün te- May, fira indirir, iş, Plan, Orta Avrupada vaku- Ve bir devletin bir anda orta- N ması yüzünden komşu ve olmıyan milletlerin emniyet- künde . kıvranmasma sebep iy, diselere karşı, bir sulh cep- Pk, erki, barıları tarafından, a Pak, iz | | | | | | | ' | | İN | ğ sayılmaktadır. sebebi henüz sarih değil *t sulh cephesine | iştirak zı unsurlar arasında tam y., 5 hüküm sürmediği göze e . Saliba müşterek cephe te- | W gerilen en mühim engel İ eter, yi b Memi ti İr engel daha var: O da leketlerde takip olunacak Pyaset üzerinde tam bir bir- hi #nmaması, bu birliğin temini ila p ir. aset üzerinde milli temin için fırka siyasetinden Vk Yapmak icap ediyor. Bu- * Dertlarsa, buna müsait değil tu, eller yüzünden sulhçü dev- a sinda bugün devam eden imzası ile kalması, m ve ileriye gidilememesi «nüz bertaraf olmamıştır. 'calinin azameti acaba, bu bertaraf etmeğe kâfi gelir 2 mi? Henüz belli değildir. | B “hg eden teşebbüslerin netice- n— icap ediyor. yediği yeni darbe: e Maş, 'i devletlerin e müşterek he-! Ye müşterek cephe üzerin Zaikey ” mi Al, releri devam ettiği sır8- dayar, Versay o muahedesine ve İtniy, taha indirdiler ve bu mu- Ni kendilerinden ayırdığı Me- Müari ve İstirdat ettiler. Ver - Üy, Sedesi, burasını, bir deniz N şt bulunmıyan Litvanyaya 4 iç; Memel, hususi hir idareye * Akay, Kendine ait bir diyeti var in ekseriyeti Almandır ve Nüfusu 40,000 kadardır. İN istirdadı Nazist Alman- eni bir zafer. iz ça, de Bir Cinayet Ür, > te 2 (TAN Muhabirindeni— tin, Alman kulesi civarında pelit olmuştur, id den, Yılmaz, Sait ve Sıtkı is- Si arkadaş Nigâr isminde «Yüzünden biribirleriyle ka, işlerdir. bayada Hüseyin, Sıtkının e- lay en bir bıçağı almış ve ayi blamıştır. Satt aldığı yarala- Yie ölmüştür. ka, Ad Ma, m Ömer Rıza DOĞRUL Yesi de, İngilterenin hariçteki temas- in > Sovyet Birliğinin, bir İİ Phesi kurmak yolundaki tek- yapılıyor, sulhçü devletlerin hep müşterek bir beyanname “tek siyasetlerini ve Çekoslo- hg, 9 Ortadan okuldırılması yü - asıl olan vaziyete karşı du- anlatmaları bahsi konuşu- de dönüp dolaştığına gö- n tercih edileceği henüz adi g- 'Yanname, müşterek cephe- ak temelini, müşterek sulh! i seçmek, ve meselâ müş; İtirağı mahiyetinde olur.) sâdır olmadığı için bir kıy-| ab Yalnız müşterek bir| İngiltere Kralı Georges VI ROOSEVELT i Mümtaz Amerika Vatandaşı Havana, 22 (A.A) — Retisici hur Roosevelt'e yeni dünyada dı İ mokrasilerin müdafansı için “Ame-| rikalıların mümtaz vatandaşı, un vanını veren kanun Âyan Meelisin- de ittifakla kabul edilmiştir. Ayan Meclisi, Amerika sefirine bu husustaki resmi evrakın te için | fevkalâde bir celse akdetmeğe karar j vermiştir. dil * Vaşington, 22 (A.A.) — Ayan Mf isi, idari tadilât yapmak üzere Kı İsicimhura daha geniş lâhiyetler| İ verilmesine dair teydi edilen kanun | sayihasını 43 reye karşı 46 — reyle reddetmişti. Bununla beraber Ayan Meclisi, 44 İreye karşı 44 rey ile yarın yeniden bu işin tetkikine karar vermişti Aynı lüyihs geçen sene de red - dedilmişti. | İngiltere ve Mısır İtalyaya Bir Nota Verdiler Roma, 22 (A.A) — Bugün İngiliz maslahatgüzarı ile Mısır orta elçisi hariciye nazırı Cianoyu ziyaret ede- rek kendisine paskalya anlaşması ile derpiş edilen hudut tashihlerine ait Birinci rikası ile İngiliz müstemlekeleri ara- smdaki huduta alttir. İngiliz ve Mısır hükümetleri tara- #mdan müştereken verilen ikinci muhtıra ise İtalyan doğu Afrikası i- le Sudan arasmdaki hudut hakkın- dadır. Üsküdar Bir Yangın Tehlikesi Atlattı Dün gece saat 20.50 de Üsküdar. da İhsaniye mahallesinde bir yan- gın çıkmış, bir ev tamâmen, diğer bir ev de kısmen yandıktan sonra söndürülmüştür. Ateş ilk defa İhsaniyede üst 30 - Kkaktaki kaymakam mütekaitlerin - deh Reşidin 16 numaralı evinden çıkmış ve biraz sonra da komşu 18 numaralı eve sirayet etmiştir. Bura- daki evler ekseriyetle ahşap oldu- ğundan bütün, bir. mahalle yanmak tehlikesine maruz kalmış ise de itfai- yenin vaktinde yetişmesi ve ateşe hâkim noktaları tutarak çalışması gayesinde büyük bir felüketin önü almıştır. Ateşin neden ve nasi tığı daha henüz tesbit edilememiştir. Zabıta ve müddelumumilik tahkikat İ yapmaktadır. İliçe ile hanedan erkânmın refaka- İtinde Buckingham sarayına gitmişler TAN EYER ER İngiliz ve Fransız Devlet Adamları Beynelmilel Itimadı Kurmaya Çalışıyorlar Buckingham Sarayında Verilen Muazzam Ziyafette Kral ve Reisicümhur Son Vahim Hâdiseler Üzerinde Konuştular Londra, 22 (A.A.-A) — Lebrun ile; maiyetini getirmekte olan hususi! en, dün akşam saat 15 te Victoria yarına muvasalet etmiştir. Istasyon»! da Kral ve Kraliçe ile hanedan er-| kânı, Chamberlain, Lord Halifax, Sir Samuci Hoear, Londra şehreminiği diğer bir çok zevat ve muazzam bir halk kütlesi bulunuyordu. B. ve Bayan Lebrun, Kral ve Kra- ve güzergâhta şiddetle alkışlanınış- lardır. Sarayın önünde toplanmış olan halk biraz sonra * polis kordonlarını y. arak, — “Kralı, Relsledmfuru görmek istiyoruz, diye bağırmıştır. Lebrun, Kral ve Kraliçe ve kü- çük prensesler balkona çıkmışlar ve halkın selâmlarına mukabele et- mişlerdir. Lebrun, bir: saat sonra Malbo- rough'a gitmiş ve Valide Kraliçe Ma- ry'yi ziyaret etmiştir. Fransız Reisicümhuru, saat . 17,50 da Saint James sarayına gitmiş ve orada Westminister belediye reisi! kendisine başamedi beyan etmiştir. Lebrun, saat 18 de Fransız ensti- tüsi yeni binalarının küşet ros-| mini lera etmiş ve Buckingham sa- rayına dönmüştür. Teati Edilen Nutuklar Buckingham sarayında 185 davet. inin huzuru ile Lebrun şerefine ve- rilmiş olan ziyafette Kral ve Reisi- cümhur İngiliz — Fransız tesanüdü- ne ve iki memleketin idealleri arasın daki birliğe işaret etmişlerdir. Kral, her iki hükümtin hali hazır- da dünyada zuhur etmiş olan bütün vabim meselelerin dostane bir suret- *e hallini temin için bütün gayretle- ini sarfetmekte olduklarım, fakat hiç bir zaman hukuka ve beynelmi- lel münasebetleri idare etmesi lâ- zım gelen prensiplere uygun olmi- yan bir itllâfa iştirak edemiyecekle- rini beyan etmiştir. Kral, iki memleketin hürriyet ve adalet ideallerinin ifadesi olan de-| mokratik müesseselerinin ayniyeti- | ne işaret etmiştir. Kaide ve kanuna müşterek bir rabıta ile bağlı olan In- giliz ve Fransız devlet adamları, sulh davasına hizmet etmek maksadiyle İ ve tam bir itimat zihniyeti ile müşa- verelerde bulunmaktadırlar. Kral, her iki memleketin şecaat ve zekâ meziyetlerine olan itimadın- İngiliz - Polonya Ticari Anlaşması | Varşova, 22(A.A) — Hüdson İngiliz « Polonya iktisadi müzakere- lerinin memnuniyete şayan bir saf- hada olduğunu beyan etmiştir. Mumalleyh müstemleke ve İpti - dai maddeler gibi siyasi meselelerin mevzuu bahis edilmediğini ilâve et- miştir. Bu meselelerin nisanda (Bekin Londra seyahati esnasında müzake - re edileceği zannedilmektedir. Robert Hudson, ticaret heyeti a zalariyle beraber bu sabah Moskova- dan bahsetmiş ve bu meziyetlerin bilhsssa tehlike snlarında kendisini göstermekte olduğunu ve iki mille tin şimdiki müşkülleri iktiham etme- lerine medar olacağını söylemiştir. Lebrun, vermiş olduğu öovapta hukuku düvel prensiplerinin ihlâl edilmesi halilnde iki memleketin müştereken hissetmekte oldukları endişeyi ehemiyetle kaydetmiştir. Lebrun, Ingiltere ve Fransanın ay- ni prensiplere bağlı olduklarını söy- lemiş ve şöyle demiştir: “Namus, adalet, insani şeref, fer- de hürmet, muahedelere riayet, ve- rilen sözü tutmak, düşünme ve yaz- ma hürriyeti, diğer devletlerin da- hili işlerine karışmamak hususun. 'daki müşterek arzu, sulh için ayni aşk.. İşte bu prensiplerin bir hulâsa- s1. Bu prensipler, dünyanın herhan- gi bir noktasında her ne zaman ihlâl edilecek olursa ki memleketin ef. kârı umumiyesi 'telâşa . düşüyor ve hükümetlerinden memleketin emni- yetini takviye ve umumi sulhü temin etmek için milli müdafaanın kuv- vetlendirilmesini istiyor... Fransız Relsicümhüru, İngiliz ve Fransız devlet adamlarının beynel- milel itimadı yeniden vücude getir- mek için messi sarfetmekte oldukla- rını ehemmiyetle kaydeylemiştir. * Fransız Cümhurreisi Lebrun dün akşam sarayda verilen ziyafete mu- kabele ederek Fransa Büyük Eleili- ğinde bu akşam bir ziyafet vermiştir. Ziyafette Kral ve ailesinden müte- addit erkân, Chamberlain ve bazı nazırlar hazır bulunmuştur. Masa ta. kımları ve dekorasyohlar elçiliğe B- Jize sarayından getirilmişti. Kral ve Lebrun elçilik önünde kalabalık bir halk tarafından hararetle alkışlan- mıştır. Reisicümhurun Ziyaretleri Lebrün, sabahleyin Londradaki Fransiz hastanesini ziyaret etmiştir. Mumaileyh Büyük Harpte Londrada ölen Fransız kolonisi #zası namına dikilen heykele bir çelenk Koymuş, müteakıben Buckingham sarayına dönerek sefirler heyetini kabul et- miştir. Fransız Cümhurreisi Lebrun Lon- dra belediye reisi tarafından hususi merasimle kabul edilmiştir. Mera- simde B. Chamberlain ile nazırlar ve ordu ve donanma şefleri hazır bu- Tunmuşlardır. Kudüste Grev Büyüyor Kudüs, 22 (A. A.) — Burada A - Tap mağazalarının başlamış olduğu protesto grevine Lidda ve Hayfa ms Bazaları da iltihak etmiştir.” Şimdiye kadar İngilizler 26 Arap tevkif etmişlerdir. Filistin müftisinin tayyare © İle Hicaza hareket ettiğine dair Filistin ide çıkan şayiaların esassız oolduğu salâhiyettar mahafilde beyan olun - maktadır, İzmire Dolu Yağdı İzmir, 22 (TAN Muhabirinden)— Bugün şehrimize fındık büyüklü- ünde dolu * yağmış, bilhassa sebze İya hareket etmiştir. bahçelerinde tahribat yapmıştır. Lebrun Kralla Görüştü Fransa Cümhurreisi Lebrun KÖSEİVANOF Kral Tarafından Kabul Edildi Edirne 22 (A. A.) — Bulgar Baş- İvekili Köselvanof maiyetindeki zevat İla birlikte saat sekizi 10 geçe Kara- ağaç İstasyonuna müvasalat etmiş ve garda hararetle karşılanmıştır. Madam Maide Dirik tarsfından Madam Köselvanofa ve kızı Peyeva- ya birer büketle badem ezmesi su - nulmuştur. | | Karaağaç durağında yirmi dak İka kalan dost Başvekil bu sırada A- nadolu Ajarısının Karaağaç istasyo- nu vasıtasiyle kendisine Ankaradan yolladığı bülteni memnuniyetle al - mış, bunu bir süpriz telâkki ederek Ajansın büyük slâkasını takdir et - miş ve bülteni görüşmekte olduğu Kâzım Dirike, Garbi Trakya Umumi Valisi M. Gavdesa ve Türk Bulgar elçilerine okumuştur. Köseivanof, hareketi (o esnasında verdiği beyanatta Türkiye matbus - tının samimi neşriyatından çok mü- tehassis kaldığını ve bunu takip e- decok neşriyatın iki memleket ara - sındaki dostluğu daha ziyade kuv - vetlendireceğini söyliyerek Türkiye matbuatına ve mutbuat vasıtasiyle Türk milletine derin memnuniyet ve şükranlarının bildirilmesini rica et. miştir, Dost Başvekil saat dokuza 20 ka- la Bulgaristana hareket etmiştir. * Sofya 22 (A, A.) — Bulgar Ajan- sı bildiriyor: Bulgar Başvekili Köseivanof ile maiyetindeki zevat saat 15.30 da hu- susi trenle Türkiyeden buraya dön- müştür. Köseivanof garda | kralın mümessilleriyle bütün nazırlar, mec- Vis divan azası, Balkan devletlerinin mümessilleri, sivil ve askeri erkân, muhtelif teşekküllerin mümessille - ri ve kalabalık bir halk kitlesi tara- İfindan karşılanmıştır. Başvekil, bütün tren güzergühın- daki garlarda, Sofya garının pero - vanda ve civarında ve (o sokakarda, Türkiye ile Bulgaristan © arasında mevcut tam anlaşmayı ve sarsılmaz dostluğu teyit ve temhir etmiş olan Ankara ziyaretinin yüksek manasını hisseden halk tarafından hararetle alkışlanmıştır. Kral saat 17 de Türkiye ziyaretin. den avdeti münasebetiyle Köseiva - nolu kabul etmiştir. KISA HABERLER aşingtan, 22 ÇA.A.) — Rah: reti, icabında 45 bin tonluk zeri sas: için İki inşmat tergâhine teshilât gös. terrmiştir. © Vaşingian, 22 (A.A) — Roosevelt, Alminyanın dünya Wcaretine o boykotaj yapmak tesıvvurunda olduğuna dair olan haberleri tekzip etmiştir. l J 3 FELEK | e mmm a NR Hocalar Yazan: B. FELEK ir çok meslek erbabı vardır ki, ber biri kendi işinin en yo - rucu ve yıpratıcı olduğunu ileri sü- rer, Bu bir nevi kabadayılıktır ki: Önüne geçmenin ve beherinin karşi- lıklı iddinlarını birbiriyle karşılaş - tırmanın imkânı yoktur. Ondan do- layı bununla uğraşmaya değmez. “İ © Lâkin kim ne derse desin hoca - İlik güç mesleklerden biridir. Yani si- İrasına göre toprak kazan rençber, bir hocadan az yorulur, Ne uzağa gidiyoruz Bir hıyar ye- töştirmek için ne emekler sarfedil « diğini düşünürsek, adam yetiştiren- lerin çektiklerini pek râna takdir e- debiliriz. Buna gağmen hocalık en nankör mesleklerdendir. Şöyle ferihfahur yaşayıp ömrü - nün son demlerini refah içinde geçir- miş bir hoca - sade biz değil - İngil- İtere ve Amerikadan başka bütün İdünyada az tesadüf edilen bir mah - İlüktur, Buna rağmen hocalık (hariçten bir sinâcure yani yiyim yeri manza- rası arzetmiş olmalı ki bu meslek er- bahının maaş izin, terfi falan gibi ni metlerden istifadeleri mevzuu bahis olduğu zamanlar daima hizmetleri haliflikle karşılanır ve ba nimetler onlara çok görülür. Hüsnüniyet ve samimiyetinden smin olduğum bir çocuk babasının Kırşehirden bana © gönderdiği mektup ta bu kanaatimi teyit ediyor. 2 beriş çalışma şartlarını, kül imetlerini yakından görmek ve mütalea edebilmek fırsatına nail olduğum ve memleketin en faydalı İk ala itiraz kabul etmez İlac hakkindaki be yz ığim beee den geldiği u yanlış zannı elim- | geldiği kadar düzeltmeğe çalış - mayı borç saydım, Evvelâ şu mektubu okuyahme okuduk, Hakiküten çok ye terseniz hesap edelim: Senede elli iki gün pazar tatili, eti #ki gün eumarteri ve çarş ri, birerden Üç gün 23 Nisan, Bayar, ler Bayramı tatilleri, Üüçerden atı gün Cümhuriyet ve Yılbaşı tatilleri, yedi gün dini bayramlar, asgari doksan gin umumi tatiller verdır, bunların Yekünü tam iki yüz on gündür. Öğretmenler günde sekiz ya saat yerine t çalıştıklarına göre de wii attı günün de ziM ieap etmektedir. Şu hale göre öğretmenlerimizin fasl olabildikleri gün sayısı doksan dörttür. Tatillerde w- rattuğumuz varsa kusura o bükılmann. Hem talebe, hem çocuklurın ders günleri, nl ârızasız geçirmeleri halinde bu raka- mun tehakkuk edebileceğini de gözl bulundurmak gerektir. Bu hale ve pede içkaüt olmayı istediklerine göre 88. remenlerimiz azami dört senelik mesai ile hurda hule gelmektedirler. Biz onların daha sağlam ulacağına kaniiz. Kendilerine Hüra etmesinler, Kirgehirli bir çocuk babası Gelelim kocaların hakiki vaziyet- lerine: Bilmem değerii karilmin malü - (mu mıdır? - Maarif bir hocanın haf. tada yirmi dört saatten fazla der; almasına müsaade etmez. Çünkü in san tahammülünün bundan fazlasına müsait olmadığı tecrübeyle anlaşıl - mış. Halbuki kalem efendileri hattâ memurlar, hattâ yüksek memurla - rın hepimizce malüm olan çalışma şekillerine nazaran haftada kırk sa - atten fazla çalışmaları hattâ mesai saatleri haricinde çalışanlara fazla ücret verilmesi cari usuldendir. Muallimlerse haftada 24 saatten (fazla çalışınca randımanlarını kay - ibediyorlar, Yalnız bu bile muallimin diğer fikir ve beden mesnisi sahip - lerinden iki misli fazla yorulduğunu göstermeğe kâfidir. Ders esnasında bir hocanın müte- madi surette maruz kaldığı siniz ger- ginliği ve daimi dikkat, © zihin İeehdi, çocukların değişmesi yüzün - den her birine karşı tatbik edilecek ruhi tesir nevinin seçilmesi gibi psi kolojik faaliyetler hiç bir memurda hattâ hiç bir meslekte yoktur. Bu yetmiyor gibi, hocalar tale - besinin vazifelerini tashih için evin- de de çalışmağa ve daima mesleğine ait etüdler yapmağa da mecburdur. Buna mukabil bir hoca: Bir doktordan, bir mühendisten, (Sonu: Sa. 10, sü. 1) | !

Bu sayıdan diğer sayfalar: