15 Mayıs 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

15 Mayıs 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15-5-939 BUGÜN Sulhün Galebesi Yazan: Ömer Rıza DOĞRUL| ürkiyenin sulh cephesini sağ- lamlaması ile sulhün kazandı. ğı dinç ve gürbüz kuvvet, sulhün| düşmanlarını o kadar derinden yıt| dırdı ve bunların gözüönünde sulhün galebesi fikrini ve azmini o kadar heybetle canlandırdı ki mağlübiye- tin acısını tatanları bir takım heze- yanlar savurmaktan kendilerini ala- mamışlardır. Sulhün düşmanlarını bu hezeyan- ları savurmağa sevkeden âmil, yal niz Akdeniz emniyetinin kuvvet 'ka- zanması, Balkan birliğinin yeniden sağlanması değildir, yakın ve orta şark dünyasının da, sulh düşmanı muhitlerin ihtirasına karşı kapan- mış olmasıdır. Yakin şark ve orta şark bir hayli zamandır, bu muhitlerin gizli, açık her vasıta ile yaptıkları propaganda larm muhatabı ve faaliyet sahnesi Yine de öyledir. Bu propaganda- ya göre: eğarr milletleri esaret içinde yaşa. maktadır. Halbuki bu şanlı şerefli mii Jetler hür ve müstakil yaşımağa, em- peryalistlerin elinden kurtulmağa 13 yıktırlar. Emperyalisilerse bu millet- leri mütemadiyen ezmekten başka bir gaye takip etmiyorlar. Bu milletler için bir tek kurtuluş çaresi vardır, oda bu propagandayı yapanlarla elbirliği yap- ması ve onlarla beraber emperyalistler aleyhinde çalışmasıdır.» Bu propagandanın kendini kabul ettirmek için müracaat ettiği en mü- him vasıta, koyu dostluk nikabıdır. Meselâ bu şark milletlerinin çoğu A- Taptır, Sulh düşmanlara ait radyo- ların hepsi de arapça konuşuyor, A- rap musikisi çalıyor, hergün arapça havadis bültenleri veriyor, hergün arapça konferanslar irad ediyor ve bu konferanslarda Arap medeniye- nden, Arap müfaheretinden, Arap Sonra bu şark milletlerinin çoğu Müslümandır. Bu sulh düşmünları tereddüt etmeden Müslüman görü- üyor, Meselâ daha dün, sabık İrak Kralı Birinci Gazinin ölümünün kır. nci gününe müsadifti, Sulh düş- manlarına alt radyo istasyonları ha- timler indirmeklen, merhumun ha- Yatına dair konferanslar iradından, Arap milletinin kurtuluşu hesabma | dualar etmekten çekinmediler. Fa-| kat bu faaliyetler yalnız bir hâdise-| Ye münhasır kalmamaktadır. Hâlis, wuhlis Müslümanlarm kendilerini, bayramlarını, kandillerini daha dü- Sünmeden, bu propaganda o merkez- ri bunları bütün İslâm dünyasma hatırlatır, bugünlerin kıymetinden, | dsiyetinden bahsederek en koyu, A mütesssrp Müslümandan çok faz- İs islâmcı olarak kendilerini göster. » en büyük ehemmiyeti verir- İhtimal ki bunlara kapılanlar, unların halâskârlik süsüne alda lar, bu sahte gösterişlere ve yap- Mâcıklarn, kulak asanlar vardı. Fa- “t evvelâ hayat ve hürriyet hakkı. Da hürmet gösterilmesi lâzim olan beşlilerin bu halâskârlar elile esa- &*t zincirlerini takmaları ve binler. © Senelik hürriyetlerine veda etme- “ei daha sonra İspanya milletinin kiş anya yurdunun yine bu b tap 3 kanlı müdahalelerile peri 9 olması, daha sonra Çek milleti A istiklâlinden mahrum edilmesi, la, Jet mert ve necip bir millet o- e Aravutlarm bir gün ielnde ayni uğramaları, bütün © propa- “atarı birer birer baltaladı. Bilhassa Türkiyenin sulh cephesi z irerek bu cepheyi kuvvetlendir- Saha, ve DU propagandalara ve bu ei faaliyetlere en kati darbeyi Yeti cimistir. Çünkü bunca faali- tap, © sahne olan yakm ve orta li milletleri, Tü e ile beraber- beş © Türkiyenin kararını. en isa Tekeş <1 kati karar ve yerüne ha- düsturu olarak karşılıyacaktır. Kal ark dünyası üzerinde nice nice y 'Yala, i i i İetlepie” Kurarak bir gün şark mi « b ni Sandala, ne sit her şeyi ve her serveti #çirmeyi umanların bütün rü- T ve hulyalarr bir anda yıkık bulunuyor. Şark milletleri ise, ki hürriyet ve hakiki istiklâle yürüyecekler ve Türkiye gibi N Pala; Mig. haki İSVEÇ Harbe Karşı TedbirAlıyor Stokholm, 14 (A.A.) — Parlamen- to hükümetin aşağıdaki tekliflerile slâkader mill müdafaa meselelerini tasvip etmiştir. 1 — Bahriyede fili hizmelin 209 den 340 güne çıkarılması, 2 — Piyade alaylarında imdat müf rezeleri teşkili, 3— Ihtiyatların 30 günlük bir ta- lim deresine tâbi tutulması, 4 — Hava müdafansı için hususi müfrezeler teşkili, 5 — Ordu kadrolarının arttırılma- — Daha şimdiden talim görmek üze- EE AYIR sanzfamı silik altar da çağırmak tasavvurundadır. 1934 sınıfının da silâh altına davet edilmesine karar verilmiş ihtiyatlar- dan 7 sınıfın silâh altına alınması ve askeri hizmet müddetinin 175 gün - den 240 güne çıkarılmasına dair mu- hafazakirlar tarafından verilen tak- riri reddetmiştir. Bir nutuk söyliyen müdafaa nazırı Nilsson, İsveçe mün- an Yi İferit bir tecavüz vukubulacağını zan- netmediğini, fakat umumi biz ihti İâf zuhurunda ortaya çıkacak debli kelerin nazarı itibara alınması lâzım geldiğini beyan etmişti halinde Isveçin bitaraflığını muh; faza etmiye muvaffak olacağı & edilmektedir. Hükümet tevdi ettiği projelerde Is- veçin bitaraflığını ihlât için yapılacak teşebüslere müni olacak müdafaa si- lâhlarını çoğaltacak tedbirler alın- masını istihdaf etmektedir. Isveçin bu sene silâhlanmak için yaptığı mas- raflar 250 milyon krona baliğ ol maktadır. Geçen sene İsvaçin silâhlanma mas rafları 288 milyon raddesinde idi. Yunan Başvekili Bir Nutuk Söyledi Atina, 14 (A.A) — Başvekil Me- taksas, Yunanistana yaptığı mühim hizmetlerden dolayı kendisini fahri | başkan ilân eden mü it sabitler! Hirliğinin konseyini kabul ederek bir nutuk söylemiştir. Başvekil nutkunda ezcümle demiş- tir ki: “Vazifem müteaddittir ve bunların en mühimlerinden biri de memleket silâhlı kuvvetlerinin tensiki mik lete askeri kabiliyetlerinin iadesidir. | Bu vağifey! başaracağınıdan ve bu suretle bu memleketin ve 4 ağustos | eserini rhüsaraatle karşılıyarak Yu- nanistanı medeni vazifesine lâyık bir hale getirmek için bütün fedakârlık- lara muvafakat etmiş olan sakinleri» nin-aydınlanacağından emin olunuz.” — ——— — ancak sulhe ve medeniyete hizmet ©- deceklerdir. Türkiyenin sulhü takviye o etme- sinden hissolunan gayzın mühim bir Bununla beraber umumi bir ihtilâf |“ Yukarıdaki resimlerde soldan itibaren İngiltere Erkânharbiye Reisi Viscount Gort'u, Fransa Erkânıharbiye Reisi Gamelin'i, Almanya Başkumandan: | Keytel'i, İtalyan kumandanlarından ! Mareşal Badogliyo' yiz görüyorsunuz. Milânoda, Berlin ve Roma Hitler evvelâ Hitler, Trablusta bulunan dönmesini emretmiştir. Mussolini harbin derhal c mokrasilerin Akdenizde dur: 1 — Polonya cephesinde 2 — 'Tuna cephesinde, 3 — Akdenizde, kuvvetler bulunduracaktır. ne kalbi için cereyan eden müzakerelerde konuşulanlar kında şu malümat verilmektedir: Danzig meselesinin halli lüzumunda israr ef miştir. Mussolini ise bütün Alman donanmasının Akdeniz'de cemedilmesini ve ilk hamlenin Akdenizde yapılması tir. Bu olmadığı takdirde Almanlar Danzig'e yürürken İtal- yanlar da Akdenizde harekete geçeceklerdir. General Brauşich'e derhal © Hitler Danziz meselesi diğer meselelerden tecrit edildi takdirde bu meseleyi halledebileceğine kanidi: nizde harekete başlandığı takdirde bir harbin önünü al. mak mümkün olmıyacağından korkmaktadır. Halbuki Mussolini acele etmektedir. Çünkü İspanya, İngiltere- nin tazyiki altında, İtalyan askerle: tır. Bu takdirde İspanyadan istifade mümkün olmıya- caktır. Sonra Akdeniz ilkbaharda bir deniz muharebe. sine daha müsaittir. İtalyan sanayii artık harp imalâtına amiyerek bir hale gelmistir. se geçen hergün demokrasilerin kuvvetiri Bunun için de Almanya bu üç cephede d ÂDİSELERİN İÇYUZ mihverinin askeri bir ittifak hali. hak- istemiş- Bunun üzerine Romaya iği Akde- i ergeç çıkaracak- artırmaktadır. Onan için başlaması taraftarıdır. Almanya, Danzig meselesini halledinciye kadar, de- daima bir harp ihtimali karşı. sında meşgul edilmelerile iktifayı münasip görmüştür. g Vilünoda totaliter devletlerce kahul edilen askeri plân şu- Ayni zamanda şu üç cephede harekete geçmek: a harbe hazır FİLİSTİN İstiklâlinin Şartları İngiltere Mandadan ve Bazı Taahhütlerden VazgeçmiyeHazırlanıyor Kudüs, 14 (A.A) — Filistin me selesini halledecek olan “Beyaz ki- tep” in 17 mayıs tarihinde neşredil- mesine intizar edilmektedir. İngilterenin ittihaz” etmiş olduğu karar intikali ve muvakkat mahiyet- İe iki devreyi ihtiva etmektedir. Beş İngiltere hükümeti, Filistinde milli bir Yahudi yurdu tesis etmek husus sundaki taahhütlerinden teberri et- miş olacak ve Milletler Cemiyetin- den uhdesindeki mandadan kerdisi- mİ #bra etmesini rica edecektir. Hü- kümet devairinin işleri İngiliz direk- törlerin yardımile Filistin memurle- TI tarafından görülecek, devlete sit işler fevkalâde komisere alt olacak- tır, “Beyaz kitap” ilk devrede Filis- tine 7000 Yahudinin gireceğini der- Piş etmektedir. Bu miktara Filistin mülteciler meselesine yardım sıfati- sebebi de, şarkta sulhün bu galebe. yi kazanmasıdır. Je kabul edeceği 25 bin kişiyi ilâve etmek İcap eder, seneden ibaret olan birinci devrede! URİYE s Kabinesi İstifa Etti Fransa Suriyenin İstiklâli Taahhüdüne Sadık Olduğunu Bildirdi Berut, 14 (A A) — Suriye Başve- İkili Lukhari, Fransız Fevkalâde Ko- miseri Puaux'nun geçenlerde Fran- sanın Suriye siyaseti hakkında yap- tığı beyanatın Suriye hükümetini: programına Relsicümhura vermiştir. Reisleüimhur, komiserinin Şama muvasalatına ve bazı tasrihatta bulunmasına intiza- uymadığını söyliyerek kabinenin istifasını Fransız Fevkalâde ren kabinenin iş başında kalmasını rica etmiştir. Fevkalâde Komiser Puaux, Fran- ız hükümetinin dost ve müttefik Suriyeyi istiklâline kavuşturmak hu suesundaki tahhüdüne sadık bulun- duğunu söylemiş ve fakat memlekne- tin müdafaasını temin için Fransız kuvvetlerinin Suriyede kalmaları lü zumunu ehemmiyetle kaydeylemiş- tir. Suriye makamatı vilâyet idarele. rinin rejimi ve dahili asayişin Fran. Sx ordusu tarafından temini husus larında favzihat beklemektedir. AMERİKA Japonyayı Protesto Etti (AA) — Central News ajansının bildirdiğine göre, | mukabil taarruza geçen Çin kıtaları İ Hupe eyaletinin şimali garbisindeki Japon kıtalarma cenahtan hücum e- derek mühlim zaylata düçar etmişler- | dir. Çin genel 'kurmayının bir tebli- Zinde Hankovun garbında Han nehri geçidini müdafaa eden Çin kuvvetle rinin şimslden Japonlar tarafından | yapılan ihata hareketi karşısında mu hasara edilmek tehlikesine maruz j bulundukları haberi kati olarak tek- zip edilmektedir. Şanking, 14 c 41 Çi v yeli V yeti gerek Kiandinin şimal mntaka- larında muvaffakiyetler. kazanmış- lardır. Buralarda Japon kıtaları ricat etmektedir. Sovyet mahfilleri bir Çin « Sovyet paktı hakkındaki Japon haberlerini | hayal sddetmektedirler. Bütün bu! haberler arasında bir tek doğrusu! İ vardır ki o da Sianfu - Moskova ha- va hattının ihdası hakkındadır. Ame: konsolasunun Amerika Hariciye Nezaretine gönderdiği rapora göre, İl mayıs gecesi 150 Ja- İpon askeri “Kulangsu'daki | beynel. milel imtiyaz mintakasına girmiş ve Amoy sulhü müdafaa komisyonu | zasından birinin Katli bahanesile İ çok kişileri tevkif etmiştir. Matbuat konferansı esnasmda A-| merika Hariciye Nazırı Hull Son king, Smatov, Vingho, Fuşov şehir- lerinin bombardımanı — Japonya hükümeti nezdinde protesto ettiğini bildirmiştir. Hull, bu protestonun A ir 3 “FELEK Ve Dahi Duralar Yazan: B. FELEK — O, hoş geldin, hanidir görün- İmüyordun? — İşim var, — Ne işi? — Pendik civarında bir plâj tut- tum. Eşi dostu temiz kumda uran- sınlar, oynasınlar diye çağtracağım, İçlerinde Alman, İtal- yan, İspanyol gibi ahbaplar du var, — Allah versin, demek işini yo- luna koydun. ne yapalım kardeşim, âşie yansınlar, İnalar içinde yüzmek istiyenlere ko- rlik olsun diye yaptım. Şimdi sen onu birak ta beni dinle. Şu geçende yörüşmeğe geldiğim zaman, hani ha- ha bir şeyler anlatmıştım. bir sulh cephesi kurulduğundan o bahsetmiş» tin. — Evet, — Doğrusunu im mi, ben o lâfn inanmamıştım. Gazeteci palavrasıdır, demiştim. Lâkin sonra. dan sahi çıkımya başladığını ben de sezmiye başladım. Nihayet işlerin sağlandığını anlayınca plâjı tuttum, Şimdi onunla uğraşıyorum. Âli. Sen arada bir benim sö- zümü dinlersen ziyan etmezsin, — Neye dair? — Neye dair olursa olsun, Meselâ şu tuttuğun plâjı bir daha sefere Çamlıca tepesinde tut — Oynalıyorsun galiba, — Ciddi söylüyorum. — Yahu, Çamlıca tepesinde plâj olur mu? Sen deli misin? — Hah. İşte beklediğim falsoyu yaptın? — Ne falsosu bre kuzum? Çamlı» ca tepesinde plâjdan dem vuruyor sun! — Evet, Çamlıca tepesinde plâj- dan dem vuruyorum, Eğer işinin yo- lunda gitmesini, kimsenin sana der- takıl olmamasını, hulâsa şair gibi sen de No sen-bir kimseden incin, Ne senden kirse-dnctnsin... Demek. istiyorsan böyle uluorta “Çamlıca tepesinde plâj olmaz, di- ye, bayram topu gibi gürleme. Böyle gümbür gümbi ses vermek davula yakışır, O da pek makbul ve bahti- yar eşyadan değildir. Karnına kar- mına verirler tokmağı.. Günün birin. de patlar, ne sesi kalır, ne sadasr. — Uzatma da, lâfi tatlıya bağin, Şimdi, birisi sa na böyle benim gibi baştan yukarı bir lâf etse, sen hiç irkilmeden “ola- bilir efendim, bir kere tetkik edeyim,, söyliy â. |diyeceksin. Son zamanda kesfedilen muvaffakiyet İksirinin adına “eyet,, diyorlar. Mer şeyden evvel “Hayır”, “ala. mazx,, gibi sözleri görüşme listesin- den kov, Sen hiç Mahmutpaşada etmedin m aliş veriş dükkâna girip te rarlar, “Ne sivil ahalinin bombardıman edilme- sini takb istinat Grev, henüz Japonya hükümetinin cevabını nezarete bildirmemiştir. ——s— Franko Fransadan Borç İstiyor Paris, 14 (A A.) — Franko tara- İımdan İstenen istikraz meselesine te- mas eden De Kerillis, Epok gazete- sinde diyor kiş Totaliter devletlerle münasebetle. rini tamamen kesmediği takdirde İs- Panyaya bir santim bile vermemek! lâzımdır. İspanyanın bulihazırdaki bütün ekonomisi Almanya ile takas üzerine dayanmaktadır, İspanyanın eline döviz geçtiği zaman bu takas sistemi nihayet bulacak ve İspanyol- e geçecek olan dövizleri Al manlar alacaklardır. Buna binaen, Frankoya bugünkü vaziyette para vermek yalnız bize en vehim endi- şeler veren bir memleketi takviye etmek değil, ayni zamanda Alman harp hazinesine yabancı döviz ver- mek olur. “Fıstıki,, dedin mi, “o renk kalma- dı, gelcek; derler, Hattâ bir sorsan “iyi malimiz vardı, tükendi, cevabını verir. “Yok!,, demez. Sen de hayatı, Mahmutpaşadaki tezgühtarlardan © öğren. Bugünün muvaffakiyet sirri budur, — Verdiğin derse teşekkür ede rim. — Amma, tut bu sözümü, — Tutarım, tutarım. Yalnız sen bana şu son, Türk — İngiliz anlaş. masını diyiver bakayım. — Ne diyeyim babalık, Ben onu şana bir buçuk ay evvel demedim miydi? — Hakkın var, yeceğim yok. verir misin? Yani bu sefer di. Yalnız biraz tafsilât — Başkasının malını sana nasıl vereyim, Ayol? Yalnız şu kadar söy- liyeyim; Şimdiye kadar | yaptığımız en iyi dostluk muahedesini en mü- kemmel şartlar içinde v a çinde yapıyoruz, sen — Ya beriki taraf ne — Beriki taraf mı? Ve dahi dura- simdi sana aklıma gelen anlatayım: Bizim rahmetli peder, Diyarhakırda bulunmuştu, O, anlatırdı. Malüm a,. Diyarbakırda çok meşhur akrep çıkur. Orada ak- rebin etrafına ateş dikerlermiş. Ze» (Lütfen sayfayı çeviriniz) âlemde?

Bu sayıdan diğer sayfalar: