13 Haziran 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

13 Haziran 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ankarada Yapılan Müzakereler (Baş: 1 incide) Romanya üzerinde yaptılar. Onu taz- Fakat istiklâline e- eren Romanya, kralının resi, ve Hariciye Nazırının siyaseti sayesinde bu tazyi ka mukavemet ederek istiklâlini kur- tarmağa muvaffak oldu Fakat bu tazyık bitmiş değildir. Yugoslavya hâlâ sağdan soldan tuz - yika maruzdur. Bulgaristanı elde et- mek için faaliyete devam edilmekte- dir. Yunanistan, Romanya ve Türki- ye ise, şu veya bu şekilde vaziyetleri- pi tayin ederek sulh cephesinde yer almışlardır. Bu şartlar içinde Ro - manya ve Türkiye Hariciye Nazırla- rının Balkan Antantınır yeni baştan gözdân £ geçirmelerinde ve Balkanları bir sulh unsuru olarak muhafaza şartlarını tesbit etmelerin. de bityük faydalar vardir. Bugüne kadar dünya için bir sulh örneği olan Balkanları, dünya buh ran ve sarsınlılarından masun bir hale getirmek için alınması lâzım ge- len bâzı tedbirler olabilir. İki devlet Hariciye Nazırlarının bu tedbirleri tetkik edip takip edilecek harekçf hat te hakkında mutabık Oo kalmaları da, istikbalin ve sulhün bir garantisi o- labilir. | Onun için Ankara müzakereleri- nin, Türkiye ve Romanyanın Bal -| kanların sulhü idame hususundaki azimlerini kuvvetlendireceğini umu- yor ve bu konuşmalara bu bakımdan büyük ehemmiyet veriyoruz. İngiliz Siyaseti (Baş 1 incide) rinde ancak Başvekil tarafndan ge- çenlerde söylenen sözleri tekrar ede- ceğini anlatarak “vaziyeti kuvvetle değiştirmek ve Lehistan istiklâlini tehdit etmek ortalıkta Bir yangın ko- parır ve Ingiltere de bu harbe karı- şır,, demiştir. Lord Halifax, Lehistan ile Alman-| yanın aralarındaki ihtilâfı müzakere yoluyla halletmelerinin İngiltere ta- rafından sevinçle karşılanacağını da anlatmıştır. Almanyanın sabık müstemlekeleri hakkında söz söyliyen Lord Halfax, meseleyi müşkülleştiren noktaya işa- ret ederek işin arazi İadesinden iba- ret olmadığını anlatmıştır. William Strong Moskovada Londra, 12 (Hususi) — Hâriciye Nezareti Orta Avrupa (o dalresi şefi William Strong bugün tayyare İle hareket etti. İlk hedefi Varşovadır. Oradan trenle Moskovaya hareket e- decektir. Mister Strong hareketinden evvel Mister Chamberlain ve Lord Halifax ile görüştü, Lort OHalifex, daha sonra Sovyet Birliği sefiri Ma - İski ile görüşerek Mister o Strongun Moskovaya götürdüğü formülün e - sas hatların: anlattı. Mister Strön - gun Moskovada ne kadar (o kalacağı belli değildir. Bu keyfiyet müzake - relerin yürüyüşüne bağlıdır. Strong hareketinden evvel İngilterenin Pa - ris sefiri ile de görüşmüştür. Siyasi Ingiliz mahafilinde heyan olunduğuna göre Strong, Baltık me- selesinin sureti tesviyesi hakkında Moskovaya geniş talimatla gitmekte- dir. Bu suretle Strong, Moskova hü- 'kümetinin mütaleaları mucibince ba- zi noktaları orada kendiliğinden hal. ledebilecektir. Ayni mahafil bu haf- ta içinde kati bir netice alınacağı ü- midindedir. Chamberlain'in izahatı Londra, 12 o (Hususi) — Mister Chamberlain bugün Mecliste bir kaç susle cevap vermiştir. e Beynelmilel meseleleri tesviye için bir konferans akti ihtimali bulunup O bulunmadığı hakkında sorulan bir suale cevaben: “Böyle bir konferansın toplanma- sı ve muvaffak olması için ortalıkta emniyetin hüküm sürmesi, konferan sa İştirak eden devletlerin © verilen kararlar dairesinde hareket edecek- lerini taahhüt etmeleri lâzımdır. Biz de bu emniyet havasını sağlamlama- ğa çalışıyoruz.” de: Daha sonra Rusya ile yapılan mü zakereler hakkında sorulan suale ce- vap vermekten İmtina etmiştir. vaziyetini |" | | iriri Conâldus yeni Türkiye: İileri, hem hür fikirli ve kuvvetli bir Başvekil, Misafir Nazır İ (Başı 1 incide) ye husus) kalem direktörü Abdullah Zeki bazır bulunmuşlardır. * Romanya büyük elçisi ve Bayan Stoyka bu akşam Ankarapalasta Ro- manya Hariciye Nazırı ve Bayan Ga- fenko şerefine büyük bir ziyafet vet» mişlerdir, Ziyafeti parlak bir kabül resmi ta- kip etmiştir. Romen matbutının neşriyatı Bükreş, 12 (A.A) — Bütün Ro. manya matbuatı, Hariciye Nazırı Gafenkonun Arkara ziyaretinin e- hemmiyetine sütunlar tahsis etmek- tedir. Gazeteler bu ziyaret hakkında u- zun tafsilât vermekte ve pazar akşn- mi Ankarada verilen ziyafette 8. coğlu İle Gafenko arasında teati edi- len nutku tam metin olarak neşret- mektedir. Gerek İstanbulda, gerek Ankarada Gafenkoya yapılan heyecanlı ksbu- lün bozulmaz Türk - Römen dostlu- ğunun yeni bir delilini teşkil öyledi- ğini yazan gazeteler hususi muha- birlerinin verdikleri haberlerde 'Tür- kiyenin hükümet merkezinde esre- yan eden müzakerelerin ehemmiye- tini tebarüz ettiriyorlar. Bulgaristanı da sulh cephesine almak lâzım! Daily Sketch gazetesinin muhar- hem memleket olduğunu ve Türkiyenin bunu Atatiirke borçlu bulunduğunu #öyledikten sonra İngiliz - Türk an - laşmasının ehemmiyetini anlatarak bunun Lehistana şeminat vermekten fazla Almanyayı rahatsız ettiğini söy lüyor ve şu şekilde devam (ediyor: “Almanya, Danzige karşı tehdit edi- ei bir vaziyet almış idiyse de onun ikinci ileri hareketi Lehistana Karşı değil, belki de Avrupanin cenubu şarkisine doğru idi. (İngiliz - Türk Şerefine Bir Ziyafet Verdi ..—. # Romen Nazırı, Hariciye Vekilimiz ve Fransız sefiri bir arada.. Jittifakı, bu harekete karşı sağlam bir cevaplı.” Muharrir daha sonra Bulgeristanın da sulh cephesine alınması lâzim gel diğini anlatarak diyor ki: “İngiliz diplomasisinin — şimdiki mesaisi de Bulgaristani sulh cephesi- ne almak olmalıdır. o Arnavutluğun İtalya tarafından istilâsı, ve Yugos - lavyanın tereddüdü dolayısıyle Bul dir. Bulgaristan kaybedilirse, mih - ver Adriyalikten Karadenize kadar uzanan bir cepheye sahip olur. “Bize öyle geliyor ki, tecavüz a- Jeyhindeki cephenin O muvaffakiyeti de muüvaffakıyetsizliği de Lehistanda veya Baltık devletlerinde değil, bu - rada kati surette taayyün edecektir. Lehistana karşı (o vukubulan her tecavüz, anlaşma yapılsa da, yapıl - masa da, Sovyet birliğini ona yardı- mia sevkeder. Bulgaristan da sulh cephesine girerse, denize hâkim olan nisbeten küçük İngiliz (o kuvvetleri, parlak ve kati neticeler ulabilirler.” . Atina, 12 (A. A.) — Romanya Ha- riciye Nazır: Gafenko perşembe gü - nü Atinaya gelecek ve dört gün Yu- nan hükümetinin misafiri olarak ka- Jacaktır. diği, Sİ Münakalât Vekâleti Tayinleri Ankara, 12 (TAN) — İstanbul Pos- ta Telgraf, Telefon Müdürü Mazhar, fen heyeti reisliğine, mühendis İb- rahim Şükrü Ankara telefon müdür- Jüğüne, mühendis Mehmet Emin İs- tanbul posta telgraf. telefon müdür- lüğüne. fen müfettişi Abdullah Züh- tü Eskişehir posta müdürlüğüne, posta işleri rels muavinlerinden Naz. mi Erkmen Ankara posta telgraf, te- lefon müdür muavinliğine, posta iş- leri reis muavilerinden Eyüp Sab- TAN garistandan emin olmak bu üç dev -| let için de büyük ehemmiyeti haiz -| Barem (Başı, 1 incide) Bon zamanlarda aldığı bir çanta dolu- su mektuptan bahsetti ve nihayet dedi ki; “— Bazı devlet dairelerinde baş döndürücü zamlar yapılmıştır. Bu nu bütçe encümeni nazarı itibara | almiş mudır? Bazı yerlerde iki üc yerden maaş alan memurlardan enciimen haberdar midir? Ve ni- hayet encümen hükümetin proje- leri üzerinde büyük değisiklikler yaptığına göre acaba hükümetle bu şekil üzerinde hemfikir midir Müstakil grup namma söz alan Rize mebusu Fuat Sirmen, bütçe en- cümeni rels vekilinin verdiği izaha - tın mensup olduğu grup azaları üze Tinde iyi tesir yaptığını o söyliyerek teşekkür etti ve bazı mahzurları işa- ret etti, Fuat Şirmen, yeni vaziyetle umu- mi kadrolarda, ücretli memur diye hiçbir sınıfın mevcut olmaması te- mennisinde bulunduktan sonra dev- let hizmetinde büylik kabiliyet sây ve gayret gösteren memurları teşci edici hükümlerin projelerde yer al- mamış olduğunu işaret etti. Ek yet mekteplerinde çalışıp ta devlet kadrosuna geçen omuellimlerin ki dem haklarının tapınıp tanınmiyaca- Bını sordu ve çok çocuklu memurlar ra yardım yapılmasını ehemmiyetle istedi. Doktor Hasan Vasıf (Giresun), ev-| Ji memurlar için projelere yeni hü- kümlerin konulmasını istedi, Bu su- retle çocuklu ailelerin terfihinin ye- rinde olacağını ilâve etti. Ve bü pa- ranın bekârlardan kesilmesini teklif ptt, Emin Sazak (Eskişehir), ücretli| memurlarla maaşlılar arasında bir fark bulunmasının çok yerinde ola- cağını, masa başı memurları ile dağ başı memurlarının yaptıkları İşin ayni olmadığını söyledi. Memurla- rın bir kısmını ücretli yapmaktan maksadın ne olduğunu sordu. Eğer fazla para vermekşe bunun ve; günün aradaki bu farkın kaldırılmasını söy- ledi. i l Dil bilen ve bilmiyenler Rasih Kaplan (Antalya), Jâyih. nın memurların lehinde olduğunu, hiçbir memura ve hiçbir müesseseye | zarar vermek için yapılmamış oldu- ğunu, muvazeneyi temin için lâzim gelen her türlü hükümlerin lâyiha- da mevcut bulunduğunu, terfi esa- smın dürüstlük, çalışkanlık ve ehli- yet olması lâzım geldiğini, terfi ve terfihte bu hususiyetler (gözetildiği takdirde deylet mekanizmasının fam bir şekilde işlemesinin kabil olaca" ğını Made etti. Memurlardan dil bi- lenlere verilen derece-farkımnye- rinde olmadığını, yabanci dil bilen ve İakat hiçbir şubede ihtisas sahibi olmıyan bir memuru, sırf dil biliyor diye faik addetmenin diğer memur- lar için bir onur meselesi olduğunu ilâve etti Hacer Dicle (Kastamonu), proje. lerde yüksek tahsil sahibi olanların 3, diğerlerinin 4 senede terfi etme- leri esasına temas ederek ilkmektep muallimlerinin zarurette olduklarını ileri slrdü. Onların da üç senede bir terfi ettirilmesinin çök yerinde ola- cağını İfade etti, Memurlara verilen para Relik İnce (Manisa), Barem dere- celerinde terfi müddetlerinde yapı- lan yeniliklere işaret etti. Bu lâyi- hanın öyle vaadettiği teminat sra- sında bir münasebet bulunmadığını, baremin memurlar arasında tevazü- nü temin etmesi lâzım gelirken bu mevzua bemen hiç yaklaşmadığını söyliyerek bunların arasında ep mühim bir meselenin de memurlara verilen bu paranın bütçemizin yüzde kırkını bulduğunu. halbuki komsu memleketlerde yüzde yirmi beşi ge6 mediğini ve 120 milyon lira gibi bir parayı 42.000 memura vermekle her memurun vasati 200 lira aldığın! ve bu paranm bizim gibi bir memleket için çok fazla olduğunu, bu nisbetin 75 liradan fazla olmaşının katiyen doğru olmıyacağını ve maalesef yeni baremde buna karşı hiçbir tedbir «- lınmuyarak bütçeye yeniden 2.5 mit yon gibi bir yük ükletildiğini ilâve etti. Refik İnce, bundan sonra terfi de- Sultan; sİerin yeri Geniş İza Şebrimizde bulunan Dahlliye Ve- kili Faik Oztrak, dün öğleden sonra belediyeye gelerek bir müddet va ve belediye relsi Doktor Lütfi Kır- darla görüşmüştür. Faik Öztrak, bun- dan sonra Lütfi Kırdarla beraber be- lediye fen heyetine giderek orada ha- li iştimada bulunan süt mütehassis- rile görüşmüş ve bu işle meşgul 0- lan heyetten, İstanbul sütlerinin 4- lahı etrafında izshat aldıktan sonra, yine Lütfi Kırdarla beraber beledi- ye fen heyeti müdürünün odasına giderek orada, şehrin Imarı hakkın- da plân ve maketler üzerinde, imor nütehassısı Prost tarafından verilen zahatı o dinlemiştir. o Pzostun ye- ni imar (plânı etrafındaki izaha” tina nazaran Eminönünden Sirkeciye doğru iki cadde uçılacaktır, Bu cad- delerden biri sahili takiben Saray- burnunu dolaşacak ve Yenikapıda kurulacak olan ım üst tarafından şehri katederek Mevlânekapıdan sur baricine çıkacaktır. Avrupadan şeh- re girecek en büyük turistik cadde, bu olacaktır. Bu caddenin, Sa; burnundan sonra takip edeceği İsti- kamet henüz Nafıa Vekâletince tas- dik edilmiş değildir. Eminönünden ayrılan ikinci cad- de bir hattı müstakim halinde vam ederek Gülhane parkınm ya - nındaki Çinili köşkün önüne kadar gelecek, ve buradan Sultanahmede kıvrılacaktır. Bu caddenin istikameti hakkında Naf:a Vekâlet! ile müte - h9ssıs henüz anlaşmamışlardır. Eminönünden ayrılan bu iki cadde arasında Sirkeciye kadar devam et- mek üzere (yani Dördüncü Vakıf ha» nile Eminönü kaymakamlığı binası- nin üzerinde bulunduğu adalar ve yanındakiler) kalan murabbaın deniz kısmı liman ve iktisadi müesseselere tahsis edilecek, karefin üst tarafın» da kalan saha da iskana ayrılacak» tar. yi de ahmette şimdiki sira kah nden DAŞJMMAK ESTE si ve vilâyet © Sarayları Şimdiki Ticaret mektebinin yerinde de 150 metre irtifanda bir inkılâp lesi tesis edilecektir. Sultanahmet esmiile vilâyet ve adliye saraylar) 4- rusinda da büyük bir meydan vücu- de getirilecektir. Vilâyette yapılacak bütün resmi geçitler, bayramlar, ve ve” —— lâzım olan. hassasiyetin gösterilme diğini bildirdi. Terfi ve terfihlerde çalışkanlığın, kabiliyetin esas olaca- ğına işaret ederek iltimasa meydan vermemek #uretile devlet mekaniz- masınm ancak işliyebileceğini sövle- di ve bu hususta verilecek sözün tur İ tulmasmın metnurlara itimatla me ilerine devam imkânı vereceğini an ederek ilâve etti: ai — Ne heriiingik bir banka mödü- İrünün birdebi 300 lira vererek İ terfi ettirdiği"ÜİF memur görmek iş- tiyoruz, ne de devlet kapılarında ek. mek parası bekliyen memurlar gör- mek İstiyoruz. Hikmet Bayur'un sözleri Hikmet Bayur (Manisa), Kapita- list İngilterede ve Komünist Rusya- da zekâ ve kabiliyetin €sas tufuldu- Kunu söyliyere& bütün devlet teşki- lâtında zeki ve faal memurlara mü- kâfatlar verme USulünün konulması- nı, devlet ieraatının bu suretle daht mütevazin iŞ göreceğini tebarüz et- tirdi, Çocuk sahibi memurlara da yardım etmenin her vakit mevzuu- bahs olduğu halde yalnız söylenip geçildiğini, bü İşin sureti katiyede bir karara ba 1 lâzım geldiği- m İni ilâve etti, Ve kürsüden ayrılma Jdan bütçe encümeninin projeleri geri alarak teklif edilmiş bulunan ilâve jve tâdilleri yapmasını, ondan sonra | müzakereye devam olunmasını tek» WI etti Tekrar kürsüye gelen Fafk Baysal, hatiplerin temas ettikleri noklalar hakkında encümen namina cevaplar İ verdi. Bundan sonra başka söz iste. yen olmadığından maddelerin müra- keresine geçilmesine karar verildi Vakit geciktiğinden çarşamba günü planmak üzere celseye hihsyet ve- di, * vi Dünkü nüshamızda müstakil me- buslardan Hüsnü Kitapçının resmi İyerine yanlışlıkla Halil Menteşin res. ri fen müfettişliğine tayin edildiler, İ recelerine temas ederek bu işte de!mi konulmuştur. Tahih ederiz. kurülacaktır. ! 13-6.939 Mecliste (Prost Dahiliye Vekiline Imar Plânı Uzerinde hat Verdi alaylar ve her nevi ihtifal bu mey- danda icra edilecektir. Eminönünden Sultanahmede ka- dar uzanan ana cadde, oradan sağa kıvrılarak şimdiki Divanyolu istika- metini takiben Beyazıda gelecektir Cadde buradan iki kola ayrılacak, bi- ri şimdiki inkılâp müzesinin üst târa- fmdan ve Beyazıt nahiye müiMlüğü binasının yerinden Şebzadebaşına u- zanacaktır. Cadde burada da ikiye ayrılacaktır. Birisi tam bir hattı nüs- takim halinde Edirnekapıya uzana - caktır, Diğeri «ol taraftan ilerliyerek Yenibahçede kurulacak olan kültür parka ulaşacaktır. Beyazıttan ayrılan ikinel cadde Ak saraya kadar refüjlü olarak devam ettikten sonra orada ikiye ayrılacak» tır. Bir kol Fatih ile Şehremini hattı illeri arasındaki dereyi takiben kültür parkta nihayet bulacaktır. Bu suretle kültür parka müntehi olan i- ki büyük ans cadde bulunacaktır. 1s- tenbulun koşu mahalleri, surun ha- ricinde, şimdiki Bayrampaşada ola- caktır. Kültür parktan ayrılacak yol. larla Topkapı ve Edirnekapıya kadar uzanan büyük a yerlerini sehre ba retle Istanbulu baştanbaşa kateden büyük ana erddeler, şimal rüzgürla- rma muvazi bir vaziyetle olacaktır. Eminönü meydanından üç ana cad de daha ayrılacaktır. Bu caddelerden birisi, Kapalıçarşının sol tarafından Divanyoluna, ikinci cadde de Süley- maniyeye kadar gittikten sonra $im- diki Üniversite ile Kapalıçarşı ara- İsından Beyazıda çıkacaktır. Plânın hazırlanışında esaslar Dahiliye Vekili, plân üzerinde müs takbel Istanbulun vaziyetini ve bü- yük caddelerini bu şekilde gördükten sunra imar mütehassısına plüni tan- zim ederken ne gibi noktaları esas tuttuğunu sormuştur. Prost, evvelâ “Iktisadi bnm ai sseseler Taba. lar Halicin iki tarafında kurulacak» tır. Beyoğlu tarafından her gün $8- bahleyin şehir bu mıntakaya doğru skucak, akşam, bu iktisadi bölgeden Beyoğluna ve Istanbulun sair semt- İlerine doğru tekrar dağıtılacaktır. Bu İ sirkülâsyonun #ühulet ve süratle © İlabilmesi imkânların gözönünde bus İlundurdum,. demiştir, Vekil, mütehassıstan, p'ânı tenzim ederken bedii bakımdan ne wibi esasa İ dayandığını sormuştur Prost, bunun için de hareket nok- tasanı şöyle izah etmiştir “— Bedii bakımdan evvelâ âbide- leri gözönünde bulundurdum. Uzak» tar bakıldığı vakit Ayasofya, Sultan- ahmet, Nuruosmaniye, Beyazıt, Şeh- zade, Fatih ve Sultanselim camileri gibi büyük âbidelerin görlinmesini lüzumlu telâkki ettim. Bu hattı balâ- nn her Iki tarafında yapılacak inşaat kademe kademe olacaktır. Abidelerin etrafındaki Inşaat, âbidenin ikinci cemaat mahallinin irtifamı aşmiya * caktır. Dahiliye Vekili, bundan sonra, â- nadolu cihetine ait plân hakkında harita üzerinde mütehassıstan izahat istemiştir. Prost, bunun için de: “.- Hükümetin arzusu veçhile li” İman Haydarpaşa İle Salacık arasında olacaktır. Şimdi bunun üzerinde etüt İyspıyorum. Bir de kömür depolari meselesi var. Mahkeme de bunların kaldırılmasına karar vermiştir. Li manın Haydarpaşa fle Salacık ar#” şında yapılacağına ve kömür depol#” rının da mana yakin bulunması 28 yuri olduğuna göre bu depoları bü civarda bir yere yerleştirmek lâzım dır. Fakat henüz yerini tesbit etme" dim. Üç gün sonra Ankaraya gelece" ğim, gerek plânin diğer noktalari. gerekse kömür depoları meselesi hak kında izahat verebileceğim... Dahiliye Vekili, bundan sonra, Be” yoğlu semtine alt plân hakkınıla he” rita Üzerinde mütehâssıslan izahat almış, belediye imar heyeti tarafın dan Misirçarşısı hakkında hazırlanan plânı da gözden geçirmiştir. Çarşıy? sit olmak üzere hazırlanan maket Ankaraya gönderildiği için Vekile gösterilememiştir. Bir heyetle bera” ber Ankaraya gidecek olan belediy€ (mar şubesi müdürü Hüsnü, bu me” keti, orada Vekile gösterecektir. bakımdan

Bu sayıdan diğer sayfalar: