13 Haziran 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

13 Haziran 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-——”/””” XX Ae YAN SPOR Tekirdağlı İle Güreşmeğe Gelen Bulgar Pehlivanı , Hemgüreşmekistiyor “Hem güreşten kaçıyor Tekirdağlı ile güreşmek istiyen Butgar pehlivanı FERİŞTANOF Feriştanof İsinindeki Bulgar peh- livanı memleketinden kalkmış, bil hassa Tekirdağlı ile güreşmek âzmi- le buraya kadar gelmiş. Dün Feriştanof o matbaamıza uğ- - radı. Tekirdağlı ile güreşmek istedi. Gini, fakat imkân bulamadığı için gü- Teşmeden Bulgaristana dönmek mec- buriyetinde kalacağını söyledi. Bulgar pehlivanının meramını bi- dayette anlıyamadık. Mademki bil- hassa güreşe geldin, neden boş döne- ceksin? diye sorduk. Sonradan da söylediği sözlerden f- şin içyüzünü kavradik. Bülgar peh Tivanı Tekirdağlı ile güreşmek «için... 500 lira garanti istiyormuş. Tabiatile maçı tertip edecek adam Hüseyine vereceği parayı ve masrafları da he- saplıyarak Bulgar pehlivanına bir tahtada beş yüz lirayı vermiye yanaş- mıyormuş. Yalnız dikkatimizi celbe- den bir nokta vardı. İş bu halde bi- Takılıp Bulgar pehlivanı geri döner- se, Türkiye başpehlivanının güreşten çekindiğini söyliyebilirlerdi. “İstanbula kadar gittim de benim- Je güreşmedi.., sözüne Bulgarista zeri Tekirdağlı Hüseyinin Kırkpınarda kazandığı başpehlivanlık kemeriyle son çıkardığı resim.. on İce ne olursa olsun yine mi alacaksı- her tarafından hayret edilebilirdi Biz | nız? bu fhtimali gözönünde bulundura- Bulgar pehlivanı — Ben kendi he- rak Bulgar pehlivanı ile şöyle görüş- | sabıma beş yüz lira isterim. Galip, miye başladık: Spor muharririmiz — Hüseyin gü- reşmiye hazırdır. Yalnız sizin istedi- ğiniz beş yüz lirayı galip geldiğ takdirde mi alacaksınız, yoksa neti- mağlüp her zaman © parayı alırım. Spor muharririmiz — Sizin dere- cenizi burada tanımıyorlar. İlk ma- iz | çinıza beş yüz lira nasıl verirler? E- ğer bii ele PAR den daha kü- Ecnebi Güreşçiler Akını Başladı Tekirdağlı ile eşmek istiyen Bulgar pehlivanından sonra bir Ha- beş pehlivanı ie bir Polonyalmın bir © baftadır, Bursa taraflarında güreşler yaptıkları ce yakında İstanbula dö- nüp rakip arıyacakları haberini ge- tirdiler. Mevsim itibarile, Avrupa güreşle- “ ri bu ara gevşemiştir. Bu yüzden ec- © nebi pehlivanlarının akını Istanbula doğru başlamıştır. Gelen Habeş peh- livanınm ismi Kasım Abdü Tafari İ- © miş Ağırlığı 115 kilo olan Habeş peh livanı Almanyada çok güreşler yap- mış. ylendiğine bakılırsa, mabaretin- den ziyade kuvvetine güvenen Ja- 'beş pehlivanı İstanbulda önüne Çı - kanları yeneceğini söylüyormuş. Polonyalı pehlivanın ise, 95 kiloluk Habeşten daha mahir ve çok oyun © bilmesile Pariste nam kazanmış ol- duğunu, bu pehlivanları getirenler © söylüyorlar. “sile Taksimde yapılacak © beş pehlivanla Polonyalı, Fenerbahçenin yildönümü dolayı. güreşlerin ülerek Ha Bursaya götürülmüş, orada Kara All ile ve dis ğer pehlivanlarımızla bazı gösigri$ müsabakaları yapmışlar. Bu iki pehlivanm burada kimlerle rağbet göremiyeceği düş © tutuşacakları henüz tayin edilmemiş- tir, Hüseyin pehlivan Tafari çük bir pehliyanımızı daha az ücret“ le tutar ve yenörseniz o zaman belki beş yüz liraya bir güreş istemek hak: kınız olur. Fakat bu şekilde doğru- dan doğruya beş yüz lirayı hiçbir İ yerde vermezler. Bulgar pehlivanı — Ben çok tanın- miş ve kendime pek güvenen bir gü- reşçiyim. 500 liradan eksiğe güreş mem. | Spor muharririmiz — Şu halde si- ize bir teklif yapalım. Türkiye başi İpehlivam olduğu halde Tekirdağlı sizden üç yüz lira alsın, sizin namını za güreşsin. Hasılattan ne çıkarsa ta- inize... Bulgar pehlivanı — Ben burada yabancıyım, yanımda param yok ki, müsabakayı tertip edebileyim. Spor muharririmz — Size kolaylık ta gösteririz. Masraflarını yaparız. Sahayı tutarız. Yalnız siz, yüzde ü- zerine güreşmeyi kabul edin. Yahut kendinize o kadar güveni - yorsanız, ortaya konan bütün para- nın galibe verilmesini ve müsabaka- nin yenişinciye kadar devamını ka- bul edin. O parayı da verdirelim. Bulgar pehlivanı bu teklife de Tâ- zı olmadı. Onun istediği, yenilirse de, yenerse de beş yüz bira almaktı. Ken- disile geçen muhavereyi buraya şim- diden kaydetmekteki maksadımız ya rm, öbür gün Bulgaristanda söylene- bilecek iddiaların bugünden önüne geçmek içindir. Efkâr: umumiyede şu anlaşilmalı dır ki, bazı güreşlerde olmıyacak şart ları ileri süren, Tekirdağlı Hüseyin bir defa Bulgarla güreşmek için üç türlü şarta da yanaşmıştır. Fakat Bulgar pehlivanı netice ne olursa ol- sun, beş yüz lirayı almakta israr et- miştir. Pehlivanlık tabirince güreşten ka- çan Hüseyin değildir. Güreş yapıla» İ mıyacak bir hale getiren Bulgar peh- İlivanı Feriştanof'tur. ETİ TE: UN Bir Çek Vatanperverine Fiat Biçildi Yazan: Naci SADULLAH azı tevecclihkâr karilerim, ga - ete sayfalarında — gözle; tertip, tashih, eümle, fikir, gö- rüş veya bilgi hatalarını, - mevzu e dindiğim için - bana göndermek lüt funda bulunuyorlar. Bazı okuyucularım da, daha bü - yük bir zahmete © katlanıyorlar, ve gazetelerde buldukları mevzuları ba- na, yazılmış bir. halde “ yolluyorlar, İve o yazıları bu sütunda neşretmemi jistiyorlar, Onların hepsine, hem müteşek - kir, hem de maheubum: B leri alâka, zahmetin gördüğü en kıy- metli mukabeledi telif sebepler, aldığım bütün mevzu- lardan, ve mektuplardan istifade & - debilmeme'imkân bırakmıyor. Fa - kat o mevzulardan, ve mektuplar - dan, imkân, ve fırsat buldükça isti - fade etmiye çalışacağım, Ve bugün, İşe, gönderilen bir kaç küçük ve gü- zel yazıyı aşağıya geçirmekle busla - ağım. . Yazıları yazan C. Celâl Engin a - dında bir muallimdir.) Şefleri ve müttefikleri tarafından «l çabukluğuna getirilerek ordusu ve istihkâmları diişmana teslim edilen | Çek milleti, hakikatte — dövüşmesini | bilen insanlardan mürekkep olduğu | nu yavaşça ispat ediyor, Çünkü gazetelerde okuduğumuzu göre, Alman Führerini selâmlama - ken, onlar, kendi meçhul askerleri - nin mezarını çiçeklerle donatmışlar. Şimdi orada geceleri, köşebaşla - «İrında silâhlar patlıyormuş, ve * Al - pan çayuşları temizlemiyormayak vr şunlarmış: Açık unutulmuş pencere- lerden içeri kurşun sıkmak... Gazete- ti, avukat, siyasi parti & şeflerinden 450 Çek vatandaşını tevkif etmek Yâni: Mutlak, ve şumullü te: Çek şehrinden, 500 bin kron taz « minat da İsteniyor, Fakat bunun an- cak 100 bin kronu katili ele verene takdim edilecek. Geri kalan 400 bin kron, Rayşh banka havadan varidat Çek başvekili de boş durmamış, 1 bir Çek vatandaşın başına az gördüğünden mi ne, Çeklerin kese - sinden de 50 bin kron ilâve etmiş: Şimdi, bir Çek kahramanı satacak 6- lan babayiğitin () mükâfatı, birden- bire yüz elli bin krona fırlamış! Alman çavuşunun — öldürüldüğü yere de, kocaman bir çelenkle iki nöbetçi dikmişler. Oradan geçen Çek ler, çelenge selâm vermeğe mecbur tutulmuşlar, Bu selâmı vermeyi unutan, gafil r yolcuyu da iyice cezalandırmış - lar, Tarihte ve edebiyatta, “Giyomtel” kıssası meşhurdur: Giyomtel, düş - man valisinin şapkasını selimlama - İdiğr için, oğlunun başındaki elmsya İok atmak cezasına çarpılan adamın adıdır, Acaba, Giyomtel, hu cezaya çarpıl- masaydı, yine kahraman olur muy - du? Ok yaydan çıkmayınca kahraman olmak kolay mı bilmem. Fakat Çekistanda, Giyomtel buh- ranı olduğu muhakkak: Bu, bir düşman çavuşunu tepele- sekliğinden belli; Fiyat meydanda: 150 bin kron! . Nizamettin Nazif, vaktiyle bir Ha- beş rası ile konuşmuş. Geçen hafta bu faciayı yazdı. Mağlâp İnsanların hikâyesi pek neşeli olmuyor. Fakat son yıllarda öyle zaferler gördük ki onların da tatlı tatlı anlatılabilecek yerleri yok. Eskiden zafer, başlı başma bir hâdiseymiş, Şimdiki zaferler, ancak parlak nutuklara teferruat oluyor. Bir Roma kahramanı, - galiba Se- zar - bir macerayı: “ . Gittim, yendim, geldim! Müteşekkirim: Çünkü gösterdik. | Mahcubum: Çünkü maalesef, muh» | mış, Ve yabancilar geçit resmi yapar- | yen kahramana biçilen pahanın yök-| Almanyadan pamuklu kumaşla: korse ve levazımatı ithal eden tüccarlarımız son günlerde fabrikaları © tarafından lunmadığını görmüşlerdir. P olarak verilen siparişlerin faturaları pamuklu olarak gelmiş Bankasında kliring hesabi yapılmış. bedeli bankaya yatırılarak evrakı â- lınmış ve gümrüğe de mesi ver sulen nümüneyi kimyahaneye gön- dererek tahlil ettirdiği zaman bu mal larm ağaç sellülözünden yapılmış ve İMişgaren denilen Zelvole adi ve pa- IÇ PİYASALAR ; Zahire Borsasında Dünkü Muameleler Dün zahire borsasında satılmak ü- zere 1113 ton buğday getirilmişti Toprak Ofisinin mühim bir kısu rından sertler 5.10 - 5.125 ve kızıl- calar 5.20 - 5:32 kuruştan satılmıştır. Urfadan yeni mahsul 26 ton arpa ge tirilmiş ve kilosu dört kuruştan ve- rilmiştir, Dökme sarı mısırlar 4.14, uvallı olanlar 4.27, 24 bin kilo çu- vallı kuş yemi 6 kuruştan, yeni mah- sul keten tohumu 9.25 kuruştan ve- rilmiştir. Taze beyaz peynirler 23.25- 26.35, taze kaşerler 46 - 31 kuruştan satılmıştır. Mıntaka Ticaret Müdürlüğü Mintaka Ticaret müdürlüğüne tah» vil edilen Istanbul Türkofis “idare- #nin.kadrp ye ieskilâtı. olduğu gibi vo ve teşkilâtma kalbedilmiştir. Mn- | taka Ticaret fi is müdürü Cemal Ziya ila edecektir Yün Gilelerinin Bandajı Yün lerinin üzerine konulacak | bandaj ve yazılacak ağırlık miktarı için Ticaret odasınca kabul e: soh şekil dünden itibaren tatbiket mevkiine girmiştir. Perskende yün ipliği satan müesseseler dün Ticaret odusı tarafından teftiş ettirilmiştir. Tetkikat neticesinde bu gibi peraken- decilerin sattıkları yün ipliklerinin üzerine etiket yapıştırılmış olduğu örülmüştür. Teftişler devam ede - cektir. müdürlüğü vâz ——— Kâhtada Sivrisinekler Kâhta, (TAN) — Sıcaklar ve siv-| risinekler artmiştii'Halk, yatmak İ- çin damlara çıkiiYâ başlamıştır. ye kısa kesmişti. © zaman mağlüplar da: -— Geldi, yendi, döndü!” mü emk ledi bilmem, Fakat Şimdiki mağlüpların hikâyeleri uzundur; Ve bir gün gelip ie Peyami safa, Cümhuriyetin alay sütununda, Server Bedi imzasiyle di- yor ki: «.— Filorinahya şiir kralı unyanı- nı ben takmıştım. Bu hususta, elim- de vesika vardır. Kral hana bir de teşekkiir mektubu yazmış, ve rini o günden sonra hep: “Kral!” di- ye imzalamıştı.” Merhum Filorinalı, şiirimizin ha- kikaten krah muydı' bilmem, Fakat edebiyat âlemimizin tükenmez ser - / mayesi olduğu muhakkaktı:. Baksa İnıza hâlâ yağma ediliyor da, yine tü- kenmiyor!! Krallığına gelince: Bu biraz tu - haf diyeceksiniz. Fakat artık hangi kral biraz tuhaf değildir ki? . Geçen gün yanımda iki kişi şöyle konuştu: “— Üniversitede bir anket yapıl- miş: Bu ankette, Peyami Safa gaze- 'tecilikten 28, O romancılıktan da bir rey almış, Ne dersin? “— Ne diyeceğim... o Peyaminin dünya yüzündeki bütün karileri an- kete iştirak etmiş derim! E“K-©O N-GOM Tüccarlarımız Zarara Sokuluyor AlmanyaPamukYerine SellülozMalGönderiyo aza) Alman gönderilen Malların sipariş edilen kalitelerde bu- muklu faturası ve |çları #ipariş,mueibince pamuklu beyanna- miştir. Gümrük idaresi u- buğdayı 5.32 kuruştan, tüccar malla- | N İtesine şu telgraf gelmiş 13.6-999 muktan çok daha ucuz ve u görülmüştür. âdi: bir ümrük resmi daha ağır ol- duğu için de tüccara yanlış heyanna- mo vermesinden dolayı mühim bir para cezası verilmiştir. Gerçi tüccar ve Merkez | tarafından alâkadarlar nezdinde lâ- zım gelen teşebbüsler yapılmış ise de İbu gibi siparişler yüzünden tthalât- z muhtelif zamanlarda yarar görmüşlerdir. Ibalât eşyasının hem msddeleri yüzünden bu gibi Alman mallarının piy larımızdaki itibarı- nın azalmıya başlaması ehemmiyetle kaydedilecek bir hâdise telâkki edil- İmektedir. İHRACAT: Son Bir Haftanın İhracat Vaziyeti Haziranın ilk haftası içinde şeh- rimiz gümrüklerinden ihraç olunan mallar, muhtelif av derileri, kuzu, keçi, koyun derileri, tiftik, keçi kılı, yapak, barsak, balık konservası, mı- sir, yaprak tütün, kuş yemi, arpa, keten tohumu, yumurta, balmumu, kepek, kitre, ceviz, fındık, kaysı ku- İrusu ve çekirdeği gibi maddelerdir. Bunların ihraç kıymeti 320.306 lirayı bulmuştur. Bu miktarın 258.219 kira- sr Almanyaya, 34.931 lirası İtalyaya, 14729 lirası emk 3647 lirası Belçikaya, Fransaya, 2158 lirası İsviçreye, 3131 lirası Mısıra ve 966 Uralık mal'da! anistana satılan malların bede- Nidir. | Hatay İzmir Fuarına İştirak Ediyor bei Enli enternasyona! fuarına cektir. Fuar komitesi, Hata» yın vâki müracaatı üzerine, kardeş memleket için hususi ve gayet güzel İbir pavyon yaptırmiya karar vermiş İve keyfiyeti Hataya bildirmiştir. Hataydan, belediye ve fuar komi- “Sayın komitenizin için göstermiş ol ve kadirşinaslIğa teşekkür e- deriz. Fusrımıza Hatayın şerefile mütenasip bir şekilde iştirake hazır- landığımızı bildirir, sevgi ve saygi larimızı Sunarız. 939 fuarına, bu sene ilk defa ola- rak Birleşik Amerika devletleri de resmen iştirak edeceklerdir. Kâhtada Yün Pahalı Kâhta, (TAN) — Koyunlar kırkıl- mıya başlanılmıştır. Yün bu sene ge- çen yıllardakine nisbetle hem daha çok, hem daha pahalıdır. Geçen sene İ batmanı 70 - 80 kuruşken şimdi 150 Jku Tuştur. Tüccar, yüksek fiyatla top- İtan mübayanta devam ediyor. Akşehirde Yeni Mahsul Akşehir (TAN) — Dört gün de - vam eden yağmurlar, mevsimsiz ok masına rağmen, köylüyü sevindir - miştir. Yağmurların arpa, yulaf ve buğdaylara faydası olmadığı, pancar, patates ve sebzelere yarıyacağı söy- lenilmektedir. Bu sene elma, erik, kaysı ve kiraz çok bol olmuştur ve olacaktır. Kızılcahamamda Yağmur ve Mahsul Kızılcahamam (TAN) — Aheste, aheste ve devamlı surette yağan yağ- murlar bereketi arttıracak mahiyet- tedir. Mahsulün çok olacağıma mu - hakkak nazarile bakılıyor. Pirinç 20- riyatı da bu sepe bir misline yakm İ artırılmıştır. Erzincanda Yeni Hal Erzincan (TAN) — Geçen yil on beş bin lira Sai 6 temelleri atık mışken, inşası yarıda bırakılan seb- ze hali işi halledilmiştir. Belediye meclisi âzası ittifakla, halin şimdiki yerinde yapılmasını kararlaştırmış ve ikmali için yirmi bin İlru dahs verilmiştir. Önümüzdeki teşrinlerde hal bitirilmiş olacak, şehrimizdeki bütün kasaplar halde kendilerine tahsis edilmiş olan asri ve temiz dükkânlara taşınacaklardır. kardeş Hatay. üksek alâka

Bu sayıdan diğer sayfalar: