1 Temmuz 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

1 Temmuz 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

çi mara» Ap etererası Posta ittihadına Sahir | memieketler dçin mbono | deli müddet sirasiyle 90, 18, 9, Hasy yiradır. Abone Bedeli peşindir. İnci dren, değiştirmek 25 kuruştur. tindevst için mektuplara 10 kuruşluk 'Tizpul Avesi İlzımdır. ka A uzatır! vas yanlar Yusul Tâtife yorlar zifiri ki — H'küfür savurup duruyorlar. Pik? “Akdenize kendi denizi diyen, ve girin Akdeniz sahillerini işgal ede. kan vmak İstiyen İtalya değil midir? birAkdenizde sahili bulunan bütün rTacap memleketleri, Türkiye ve Yu. Eırnistan İtalyanın hayati sahasına “dahil değil midir? Türk — İngiliz ve Türk — Fran. İtalyanın bu büyük rüyasına nihayet veren birer vesi. sız anlaşması, lamıyacaktır. Böyle olunca da İtalyanın kızma. Zaten hiddeti haksızlık ve zaaf alâmetidir. Düşmanlar ne kadar sinirlenirlerse Onların İçi e bizim galibiyetimizin ifade. sını tabii görmek lâzımdır. biz o kadar sevinmeliyiz. sidir. Varsınlar bağırsınlar, varsın. sr küfür etsinler, Onlağla küfür ve yarışına girişmiye ihtiyaç hissetmiyoruz, İtin & işl s— —— bu Kundan bir kaç ay evvel İtalya. 4 Anadolu topraklarında gözü ol. sof (nu ispat eden büyük Roma ha. gidek neşrettiğimiz. zaman, bazı alm. ış. bu hareketimizi ortalığı sina zımmak istemekle izah etmek kendisinhattâ bize hücum etmek ce. polis merbile göstermişti. ler. Cevd Antakyanın Türkiyeye il. dükkânındraz eden İtalyan matbuatı. rayı vermim ve küfürleri, o vakit rsk memur gaflet uykusuna yatır. lar içeriye gilere kendisine: — Şimdi WWkuya dalmış olsaydık, Tince de Nı— Fransız anlaşması İtal, saldırmasınırt kızdırıyor. İtalyan süne days İtalyan matbuatı o gün. Tandnu tabli buluyoruz, ve sinirlen- #uğoruz. Türk — Fransiz anlaşma. Mna İtalya kızmıyacak ta kim kıza. eski Roma İmparatorluğunu srımızın tanınmış ve de- ğerli âlim ve filozofla- rından Bertrand Russel “Es- sais sceptigues,, İsmini taşi- yan eserinin bir bahsinde bu meseleyi, büyük bir vukufla ve şüpheci bir zihniyetle tet- kik etmiş ve kendi noktai na- zarına uygun neticeler çıkar- mıştır. Biz bu husustaki fikrimizi baş. ka bir makaleye birakarak, bu. gün yalnız filozofun fikirlerini bil. direceğiz. Russel, her sahada olduğu çibi terbiyede de hürriyetin bir derece meselesi olduğunu, bazı hürriyet. lere müsamaha © edilemiyeceğini, bir otorite unsurunun zaruri bu. lunduğunu ve çocukların her İste. diklerini yapmalarına müsaade e. dilemiyeceğini kabul ile mevzua girerek bütün meselenin, bu oto. rİtenin miktarında ve tatbik şek. linde olduğunu söylüyor, Russel terbiyede rol oyniyan muhtelif otoriteleri ayrı ayrı tet. Devletin terbiye meselelerine karşı mlâkası ve müdahalesi çok yenidir. Rönessansa kadar yalnız kilise terbiyeye kiymet veriyor ve onunla yakından alâkâdar olüyor. du. Devletin, bilhassa ilk tahsil ile, ekidi ve devamlı bir surette alâka. “İsi, on deküzuneu asırda kagtermize tır. Bügün devlet, bütün tahsil ve terbiye müesseselerinde, diğer 0. toritelerin heyeti mecmuasından daha büyük bir rol oynamakta. dır. Devletin bu müdahalesinin ve mecburi tahsilin sebepleri muhte. Miftir. Cahil vatandaşlar bir de. mokrasi için tehlikedir. Bundan başka, tahsil ve terbiye, bir millet için iktisadi bir faikiyet teşkil e. der. Ayni zamanda, umumi gaye. ler için müşterek faaliyeti, ve ca. mlanın bir merkezden idaresini mümkün kılar. di 4 da, iktisadi vaziyetlerine yöre de- gişir, mutavassıt bir işçi ailesi, ço- cuklarınm evde olmamaları için, gitmelerini ve mektebi çabuk bis tirip bir an evvel hayatlarını ke. zanacak bir hale gelmelerini is ter. Serbest meslek sahiplerinin ge- lirleri ve mevkileri, kendilerinin vasatiden daha yüksek bir tahsil ve terbiye almalarının neticesidir. Onlar, bu imtiyazlı vaziyetlerini çocuklarina devretmek isterler, Bu gayeye erişmek için büyük fe. Zerlerinden daha iyi ve başka bir terbiye vermek isterler. miyle bırakılamaz. Çünkü bunlar- dan gaye ve -mukadderstina yabanci gayeler için kullanmak istemekte. Anadolu Banliyö ; Köprüden Pendiğe 625 — 730— 11.00 — 11.50 — 1230 — 13.15 - 14.35 — 15.45 — 16:48 — 19.10 — 19.50 — 2030 — 2235 — 2415 Sadrettin Celâl ANTEL biliyetli talebe (le meşgul olmiya sevkeder, Fakat bütün bunlara rağmen, mektep muallimi, ve müessir olan bütün kuvvetlerin en iyisidir. Tarifesi 00 -— 10.15 — ln Pendikten Köprüye 5.25 — 635 — 7.35 — 1005 4.15 — 15.28 — 16.10 Me 20.10 — 21.03 2236 da lm Yazan: Fakat bu otoritelerden hiç birine tamamiyle itimat edemiyeceğimi. 26 göre onlara mümkün olduğu kadar az müracaat etmeliyiz ve çocukların tabli arzu ve ilcaların. dan istifade çarelerini düşünmeli. Yiz, Terbiyede hürriyetin bir kaç safhası vardır: Evvelâ öğrenmek ve öğrenmemek hürriyeti, sonra, Öğrenilecek şeyleri seçmek hürri. yeti; daha yüksek bir derecede, fi. kir hürriyeti. Çocuklara öğrenmek ve öğren- memek hürriyeti kismen, pek «7 Verilebilir. Çocuklara, tabii saikler- le asgari bilgileri kazandırmak im- kânı hasıl olmazsa, onları bu bik gileri kazanmıya mecbur etmek lâzımdır. Gençleri üniversiteye de. vamda serbest bırakmalıdır. Çalış» mıyan hiçbir gencin üniversitede terbiyede âmil — Ailelerin noktai nuzarları kendilerine yük çabuk mektebe kik ediyor: dakârlıkler yapmıya “hazırdırlar. e kalmasına müsaade etmemelidir. 1 — Evvelâ, terbiyenin gayesini © Onlar, rekabet Üzerine kurulmuş ( Bugün yüksek mekteplerde zaman- tayin eden en büyük kuvvet ols. U bir cemiyette haddi zatinde iyi ve £ İarını kaybeden zengin gençler, di- rak devleti ele alıyor. mükemmel bir terbiye değil, di. £ erlerinin ahliklarını bozuyorlar. bizzat kendilerini faydasız kılma» yı öğretiyorlar. Öğretilecek — şeyleri o seçmek hürriyeti, bugünkünden daha ge. niş olmalıdır. Tedrisatı tanzim et- mek salâhiyet ve imkâna malik olsam, çocuğu, on İki yaşından iti Bâren bir miktar klâsik, riyazi ve #imi bir tahsil verirdim. Iki sene ocuğun mukadderati, bu kuv vetlerden hiç birine tamü- her biri çocuğu, onun kendi ir, Devlet İstiyor ki çocuk, devle- tin kuvvet ve azametine, rejimin devamına hizmet etsin, Kilise isi yor ki çoduk, papazların iktida; larını çoğaltmiya hizmet etsin, muallim istiyor ki çocuk, mektebe şan ve şeref getirsin, Kendi hayatını saadet içinde içinde çocukların istidat ve kabi- liyetleri belirir. Bunun için. on dört Yaşından Itibaren istenen her er- kek ve kızın ihtisas tahsili alma. sına müsaade ederdim. Başlangıçta bu ihtisas çok geniş olacak ve tah- sil derecesi yükseldikçe darala- caktır. Bir Insan için her şeyi öğ- renmenin. mümkün olduğu za yaşamayı istiyen bizzat çocuğa ge. lince, bu muhtelif gayeler ve mak- satlar arasında onunki pek az he. saba katılıyor. tecrübesizliğinden istifade edenle. rin menfaatlerine kurban oluyor, anlar geçmiştir. Talebe İçin olduğu kadar mual. İlim için de fikir hürriyeti, bütün hürriyetlerin en mühimidir ve 45- la tahdit edilmemelidir. Bu hürri- yet mevcut olmadığı için, lehindeki Ve kendi zaaf ve «| Fakat devletin verdiği bu terbi. © İşte terbiyeyi, halli müşkül si. © delilleri göstermek faydalıdır. parayı lar e ae» doğru | ye, gençlere, mevcut müessesele. | yasi bir mesele yapan keyfiyet Fikir irt lehindeki 0sas- Cevdet evvelâ: ve bugün) ye hürmeti, telkin eder; onları içti. — budur. 1 deli, bütün itikatlarımızın, ka. — Ben o parayı arkadite bis düş.| goat nizamı esaslı bir surette ten. Russel, terbiyeye müdahale e. & naatlerimizin, meşkâk mahiyetleri. na aldım, demiş. Sonra da kitten alikoyar, Milli tesanüdü, £ den, istikamet veren muhtelif oto. © dir. Eğer biz hakikati katl bir su- değiştirerek: emle-| insani hislerin ve ferdin inkişaf, (Fileleri tetkik ettikten sonra ço. Tetle tanımış olsak, onun tedris e — Nurinin bana borcu vardk büs| zararına olarak kuyvetlendirir. — cuğun vaziyeti üzerinde duruyor: © dilmesini müdafaa edebiliriz. Fa- nun hesabına aldım, demiş. *1 bi-| Hâkim kanaatlerle tezat teşkil ©. Şüphesiz çocukların ekseriyeti (o kat böyle ise onu, sırf kendi ma- Paralar aranmış. Cevdetin La sında bulunmuştur. Muhakeme şahit Nurinin Gali ak; sn | nalık çok büyüktür. ması için tehir edildi. Koyunlarda Şap den bütün fikirleri boğar. Devlet yeknesaklık ister, bu, devletin kolay idaresi için lâzım. dır. Devlet terbiyesinin yaptığı fe. . Hastalığı Ege mıntakasında kışın başgöste- Ten şap hastalığı bütün tedbirlere rağ men tamamen önlenememiştir.. Bu itibarla koyun sevkiyatı ve satışları gerilemişti. Trakyadan yeni gelen malümata mezaran Kırklareli ve B- — — dirnenin bir kaç yerinde koyunlarda e A A “sap hastalığı alâmetleri görüldüğün- “den derhal sıhhi tedbirler alınmıştır. Bundan dolayı bu mıntaka dahilinde koyun sevkiyat ve nakliyatın siki tedbirlerle idare edilmesi ve bazi yer lere sevkiyat yapılmasının muvakkst bir zaman için durdurulması bildiril- | miştir, 4 — Kilisenin de terbiye hak. kındaki nokiai nazarı, dev. letinkinden pek farklı değildir. Bu A iki kuvvet te, serbest tefekkürün w mahvedeceği kanaatleri telkin et. demek İsterler, Fakat, gazete okuma. lersnı bilen bir halka devlet dinini, Müahil bir halka kilise dinini telkin daritmek daha kolaydır. Devlet ve 8“'lilisenin ikisi de serbest tefekkür re Hnliyetine düşmandırlar. Kilise, için .hsile de düşmandır. — * gün,3 — Bugünkü cemiyette mual. ain şahsi bir fikir ve kanâsti ol. ına müsaade edilmez. Talebe. /3 devletin rejimine uygun ol. “an telkinlerde bulunan mual tabbi Mülkiyetin ve mijere, hemen çektiri! Nevşehirde Yeni Halkevi t re ei ei Nevşehir (TAN) — Geçen sene ya. lecekti zın, devletten ve kilise. Pılmasına başlanılmışken tahsisa!sız- y ik yüzünden yarım kalanhalkevi in- şaatına tekrar başlanılmıştır, Inşuat, bu yaz bitmiş olacaktır. Çardak köy- lüleri, köylerinde bir mektep binası yapmıya başlamışlardır. Çaha fazla inzibat, otorite ta. dır, O, mektebin ve sinifi. Birect v ve şerefini de düşünür. mektebirgi, galebesinin,: imtihanlarda fevkalâde ik ikalarda temayüz etme. duğu RÖTÜ Kesi, onu, sınıfın ekseriye. ği ederek e ka- kendi hallerine bırakılacak olursa, Okumayı ve Yazmayı öğrenmiye. eeklerdir. Mekteplerde bir miktar otoritenin f kuliyetine istinat ederek, hiç bir ötoriteden kuvvet almaksızın ted. ris edebiliriz. Bugün devletin mu- alimi, bir siyasi akideyi tedrise bulunması zaruridir. ZAFER YOLUNDA Sınır deyip Toros'un kesmek isteyen kolunu, Umardı kesmeği hattâ gönüllerin yolunu. Hatay vurulduğu gün ayrılıkla bağrından, Gönül, bu gayreti aldın o keskin ağrından. Savaşta Türk Amanos'ken gönüllü arkadaşın, Ne hükmü vardı bir ürkek bakışlı sıska taşın? Kavuşma hasretinin karşılıklı yumruğu var. Nihayet işte bugün çöktü kağşayan o duvar. Donandı defne, karanfil ve gülle sarcağımız. Bugün de Elma ve Müsâ ve her zaman dağımız. Amuk gölündeki saz Akdeniz'de çağlayarak Yüceldi sevgili İskenderun'da gül bayrak. Anıldı vâdi yiğit nesle en büyük Ata'nın, Hatay dâ parçasıdır şimdi mutlu bir vatanın. Eser onun ve büyük İsmet'inse müştereken, O şeflerin yürümektir izinde ilk gereken. Bu yol zafer yoludur, her zafer ki mümkündür. Ve Türk için kazanılmış ne varsa, Türkündür. # Fund Hulüsi DEMİRELLİ AAA BE UAAAA 1 ANA SRAAEA EAA ASSAN EA A AAA LA U AAA ONA OAAAE DA| Utoriteye Hürriyet mecbur etmesi, bunun lehinde ka- ti bir deli mevcut olmadığı için- dir. Bu münasebetle (hakikat - veri. tö) ile vöracitö) arasındaki farkı tebarüz ettirmek mi ndir, Haki- kat, ilâhlar içindir. i nektai nazardan hakikat, bizim yaklaşa- bileceğimiz, fakat erişemiyeceği- miz bir idealdir. Tahsil ve terbiye bizi, hakikate mümkün olduğu kı dar yaklaşmıya kabiliyetli kılma- hıdır. Buna vasıl olmak için (vöra- citâ) yi tedris etmelidir. (Veracitö) benim anladığıma göre, fikirleri- mizi deliller vasıtasile teşkil etmek ve onları bu delillerin verdiği iman derecesine göre az veya çok kuv- vetle tedris etmk itiyadıdır. Yani kuvvetli delillere dayanarak inan- dığımız şeyleri kuvvetle müdafan etmemiz lâzımdır. Bu derece, asla tam katiyet - Certifude) derecesi olmıyacaktır. Bunun için biz, mev- cut itikatlara, kanaatlere karşı i- leri sürülen delilleri dalma iyi ka- bul etmeliyiz. Siyasi, ahlâki veya Bini bir ka. naati tedris etmek itiyadının bir- çok zararir neticeleri vardır. Her 'den evvel, fikri kuvvet ve na- müsu en kuvvetli olanları, yani ta- lebesi üzerinde en çok ahlâki ve fikri tesir yapması muhtemel olan- ları tedris sahasından uzaklaştırır. B” şekil tedrisin talebe Üze- rindeki tesirine gelince: Bir gene, herhangi bir mesele hakkın- da fikir ihtilâfları “olduğunu gör- düğü zaman o mesele hakkında #- Yüküsr Yöhrik edilir. Meselâ, iktisat tahsil eden bir genç, ferdiy rin ve sosyalistlerin; himayecilerin ve serbest mübadelecilerih, parayı kıymetten düşürmek istiyenierin ve altin esasi taraftarlarının nok. tai nazarlarını tanımalıdır. Bu nok- isi nazarları gösteren esas kitapla rt okumıya teşvik edilmelidir. Bu suretle, delilleri tartmağı, tetkik ve tahlil etmeği ve hiç bir fikrin kati bir surette doğru olmadığın öğretecektir. Tarih, yalnız muallimin memle- keti noktai nazarından değil, ay- ni zamanda yabancı memleketlerin görüşlerine göre de tedris edilme. lidir. Bu suretle her memleket di- ğer memleket noktai nazarını an'ar, aralarında ihtilâf kalmaz. Siyasi veya dini bir kanastin gençlere munhasiran tedris ve tel- kini ahlâken de zararlıdır. Bu, yal nız en kabiliyetli ve yül fikirli muallimleri riyakârlığı mecbur et- mekle kalmıyor, bundan daha mü. him olarak, tesamühstizlüğü ve sürü Insiyakının en âdi şekillerini de teşci ediyor. Nihayet bu vaziyetin ferdin ah- lâkt üzerine yaptığı muzır tesir, cemiyetin ahlâkı üzerine de tesir etmektedir. Her yerde harp, 2U- lüm ve tazyik hâkimdir. Bu vazi- yet, mekteplerde verilen tahsil ve terbiyenin zaruri neticesidir. Dev- let muallimlere ve çocuklara fikir hürriyeti vermiş olsaydı bu ahlâki düşkünlük olmıyacaktı. Devlet ve hükümet, çocukları, büyük içtimai plânlar için birer madde olarak, fabrikada el, harp. te süngü olarak tasavvur etmekte- dir. Çocuğun haddi zatında bir ga- ye olduğunu, onun kendine has hak ları ve şahsiyeti bulunduğunu an- lamıyan, onu sadece bir taburda as. ker, bir devlette vatandaş olarak kabul eden kimse, mürebbi olmıya lâyık ve kabiliyetli değildir. .x. İnsan şahsiyetine hürmet, bi içtimal seselelerde ve her ŞE, evvel terbiyeü3. hikmet - Ski & aşlanyıcrdır. Bertrand Russel'in ( bürriyet) meselesi hakkındı lerinin hulâsası burada biti mesele hakkındaki şahsi 4 lerimizi ve kânaatlerimizi makalede bildireceğiz. ; ; Yazan: Sabi. "Tootaliter | devlete. Mühii Cemiyetinden çekilip, bugün harp halini alan tecavüzi hareketle. rine başladıkları günden iibaren kuvvetli © propaganda | taşkilâtları yaptılar, demokrasilerin müsamaha. sından ve siyasi tereddütlerinden İs. tifade ederek her memlekette yap. tıkları faşizm ve nasyonal sosyalizm propagandasiyle, her memleket ef. kârı umumiyesinin bir kısmını ka. zandılar, Bugün Tunusta faşizm propagandası tesiriyle siyah göm. lek giyen, Fransızlara cephe alan Tunüsla, İtalyanın Tunusu ülmasiy. le istiklâle kavuşacağını zannediyor. Dün Çekoslovakyada, Maenristanda nasyonal sosyalist propagandası tesi. ri altında demokrat hükümete karşı muhalefet cephesine geçen, siyasi da vasını kazanmak, için faşizm ile bir. leşen Çek fırkaları bügün elleri a. Zızlarında yaptıkları hatanın vaha. metini anlıyorlar. Bugün Alman ve İtalyan propagandasının en kuvvetli yürüdüğü sahalar, Afrika ve Asya. dır. Çünkü Ayrupada bugüne kadar fethedilmesi mümkün fikirler fethö» dilmiş, cepheler kurulmuştur, Fa. kat Afrikada, İtalyanın, Almanya »ın milstemiske olarak almıya verdikleri ülkelerde propaj germi vermek İcap ettiği için, en hi yük propaganda mütehassısları rabistan ve Tunus, Süveyş, £ibi yerlere gönderilmiştir. © Arapları bir Türk emperyalizmi tehlikesiyle o ürküterek, | İngilizlere karşı cephe almıya, hattâ bunlara silâh vermiye hazırlanan faşizm, bü. ralara silâhlarından evvel gropaz ganda teşkilâtlarını gönderdi. Fran. siz ve Amerikan usulü broşür, Be yanname gibi iptidai vesaitle doğrudan döğruya şeyhleri ve lider. leri elde ederek, siyasi fırkaları di plâtformuna geçirerek da harbine devam ediyor. moderi propazanda teşkilâtiin rette İstifade ediyor. söylemek lâzımsa, Alman pro; İda harbi, şimdilik İngiliz ve paganda harbini tır. Almanya en * haksız dav: bu propaganda sayesinde çı vetli taraftarlar kozanmiştır. E İzanılan kuvvetlerin faydasını, | başladıktan sonra gü lar, Cihan Harbinde Türkiye larında İsgiliz denizaltı g gölgede bır. ideoloji dostlarına gizli sini mak, casusluk etmek vi zerlerine alacaklardır. faşist fırkaları, faşist b yarın kurtarıcılarını bel Tiyetler rolünü oynıyacakt O halde, niçin Si F Türkler aleyhine ü kusan Arap spiker Ankara konuşmuyar? nın beynelmilel siyasel hemmiyet karşısında, p ehemmiyet vermedi; safdillik olur. Harbe memek olur mu? Biz ım... Silâhlı değil, tee dille müdafaa harbi... hakikat davasını mü miz İni onlardan daha köybt. Turhan Tanin 2 en heyecanlı | eserlerim Yeniçeriliğin örtade kalktığını çok tatlı bir il anlatır. Eserde “aşklar, ihtiret., lar, entrikalar bitibirini kova- lar ve okuyucuyu heyecandan heyecana sürükler. Kanaat Ki- tabevinde (15) kuruşa satıl» maktadır. — 9r

Bu sayıdan diğer sayfalar: