18 Temmuz 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

18 Temmuz 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Belediyeye ihbar : TAN 1 mmuz 1959 TAN ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 2100 Ke, 100 * so * m * 1400 Kr. mw " 400 “1 Bene Say 3Ay tay dahi için abone de 30, 16, 9, deli peşindir. 25 kuruştur. aplara 10 kuruşluk Arımdı. İerarası posta İtlihadına Atinanın Yaptığını Yapamaz mıyız? H ayat pahalılığı, büyük, derin ve karışık bir meseledir. Türki- yede hayat pahalılığının birçok se bepleri vardır. İktisat ve Ticaret Vekâletleri bu mevzu üzerinde, Av- Tupalı mütehassısların da iştirakile, aylardanberi tetkikat yapmaktadır. Bu tetkikat neticesinde alınacak kararlar, şümullü ve esaslı olacak ve hayat pahalılığına karşı radikal ted-| birleri ihtiva edecektir. ! Fakat bu tetkikatın neticesine in- tizaren yapılacak işler vardır. Me.| selâ biliyoruz ki İstanbulda sebze ve meyva çok pahaldır. Bu pahalılıkta | esnafın insafsızlığının da mühim ro.| lü vardır. Hayatın hu kısmını olsun | ucuzlatmak için hükümetin tetkika. tı neticesini beklemeğe ihtiyaç yok- tur. Atinanın tatbik ettiği sistemi aynen kopye etmek kâfidir, Atina Payitaht Nazırı Koçyas çi lişkan ve enerjik bir adamdır. İcr; atı radikaldi daima müsbet neticeler elde etmeğe muvaffak olmuştur. Atinada ibtikârla aldığı tedbir şudu Yunanistanda, hayat pahalılığı ile mücadeleyi teskilâtlandırmış ve bu iş ile uğraşmak üzere Agoranon namile bir piyasa müsteşarlığı ihdas eeetiz. Pizmse pağrlere lur, toplan ve perakende fi mücadele içi halkın eri kazançla tesbit ve ilân eder; Fakat piyasa müsteşarlığı Iş fiatlarını tayin ve tesbit ile iktifa et- mez, tüccar ve esnafın bunlara har- fiyen riayet etmelerini, ihtikâra sap. mamalarını temin eder, bu sahada katiyen zaaf ve tereddüt eseri gös. termez, muhtekir tüccar ve esnafı yakaladığı gibi, derhal eöirmümeşhut mahkemesine verir, ağır para cezp na ve hapse mulhköm eder, İhtikâr ümlerinde cürmümeşhut mahke- melerinin kararları katidir ve kabili temyiz değildir. Piyasayı kontrol ve mürakabe için wa müsteşarlığının emrinde mü. | fettişler ve bütün belediye zabıtası memurları vardır. Wer zabıta bele, diye memuru, fiatları ve esnafı kun. trole memur ve mecburdur. Yunan gümrükler idaresi de hariçten ithal edilen yiyecek ve içeceklerin hafta maliyet fiatlarını piyasa müs. teşarlığına bildirir. Bu sayede piyasa müsteşarlığı, tüccarın da evrakı müsbitesini tlen- ret odasının verdiği eşya fiat listele. | rile karıştırarak yiyecek ve içecek fiatlarının maliyet fiatlarını tesbit eder ve esnafın kendisin) aldatma- sına İmkân bırakmaz. Piyasa müseşarlığı, bilhassa sey- yar esnafı kontrol etmek için motö-| sikletli memurlar okullanmağa ka rar vermiştir. Halkı, esnafın ihtikâr teşebbüslerini merkeze kadar gidip ihbar etmek zahmetinden kurtar. mak için Atina ve Pirenin büyük enddelerine mektup kutuları şeklin- de şikâyet kutuları astırmağa karar vermiştir. Halk, ihtikârı yapan ve- yahut kendisini aldatmağa teşebbüs | eden esnafın ismini bir kâğıda yaza- rak ve altıma da varih bir suretle imzasını yazederek bu şikâyet ku- tularına atacak, piyasa müsteşarlığı bu imzalı şikâyetnameler üzerine derhal muhtekir esnaf aleyhine ta- kibata girişecektir. Belediye doktorları da her gün gayri muayyen saatlerde muhtelif esnafı teftiş ederler, sattıkları mal ların mağşuş ve bozuk olup olma-| dığını da kontrol ederler, Mağşuş ve tlara tilecar ve esnafın makul ve kanuni) m da zam ve ilâve ederek| her| (Devamı 6 ıncıda) Kız Mekteplerinde Çocuk Bakımı Dersi İstiyoruz k ü İyi büyütülmüş çocukların neşeleri böyle parlaktır. Şen üyeler, Yurdun kültür işleri- ne düzen vermek için toplan- mış bulunuyorsunuz, hepini- ze başarı dilerim. Kültür işlerine yakından ilgili olan sizleri bir arada bulduğum için şu satırları su- nuyorum. İyi niyetime bağış- lamanızı rica ederim. me Türk ulusunun salastmamnızm0 aziz ölünün bir vecizesile baş- liyacağım: (Kadınların vaza- ifi umumiyede uhdelerine düşen hisselerden başka ken- dileri için en ehemmiyetli, en hayırlı, en faziletkâr bir vazi- feleri de iyi valde olmak- tir - ATATÜRK), maal; le aldığım bu konu yurdu- muzun nüfus bu siyasanm temeli olan çocuktur. Bütün sosyal hükümetler gibi cümhuriyet - hükümetimizin tum. delerinden biri de, yurdu yaşata- bilmek ve koruyabilmek için nü- fusu arttırmak ve sağlam, gürbük. nesil yetiştirmektir, Nüfus artımı Yalnız çok çocuk doğmakla değil, doğan çocukların yaşamasını sağ. lamak yolile elde edilir, Bu ga. Yeye erişmek te ilerinin anneleri olan kızlarımıza çocuk bakımını Şok iyi belletmekle mümkün olur. Maarif programlarımıza göre ço- cuk bakımı dersi orta okulla” rının son sınıflarında haftada bir $aat nazari olarak okutulı dır, B €ş yıldanberi İstanbul kız liselerinden, orta okullu. rından ve kız öğretmen okulundan çikan oh, on beş düzüne kızimız- ia bu mevzu üzerinde Aldığım neticeden çok üzüldüm. İstikbalin ümidi olan kızlarımız. Ja çocuk bâkımı, tarih, fizik, kim- ya, coğrafya, riyaziye, biçloji mevzuları hakkında münakaşalar yaptım. Ekserisinden gürel ve hakikate yakm cevaplar aldım, Pa. ket münakaşa mevzuu çocuk ba- kımına dayanımca aldığım yietice sıfırın biraz üstünde idi. Sanki kızların ağızları kilitlenmişti Bur. lardan bazılatının eline verdiğim tabii büyüklükte bebeği nasıl $u. tacaklarını bile bilemediler ve pe, ceremediler. Doktor : bayanlarla görüştüm. Çocuk bakımını doktoru oldukları için bildiklerini, tiseden çıktıkla- ri vakit çocuk bakımı bilgilerinin resim bilgismden pek te ileride olmadığını, liselerde bu derse ö- nem verilmediğini, bu dersten dö- 4444, RAMA ya görüştüm Maarif Şürasına Açık Mektup Sinema artistlerinden Frederic Sinema artistlerinden Aljolson Marches iki evlâtlığını karısiyle ve karısının çocuk bakımı mera. kile aldıkları evlâtlık yavra Yuzan: Dr. Kudsi Halkacı Edirnekapı Sıhhat Merkezi Başhekim nen telebe görülmediğini, bu da diğer derslerle çocuk bakımına verilen önem hakkında bir mu. kâyese teskil edebileceğini söyle- diler, ' S anat okullarından yetişen kızlarımızla > görüştüm ve yaptıkları işleri tetkik ettim. Bu işler her yurddaşın göğsünü ifti- harla kabartacak derecede güzel- di. Fakat bunların da çocuk ba. kımı bilgileri hiçe yakındı. Halbuki çocuk bukumu genç kız- larımız için diğer derslerden daha fazla önemlidir. Çünkü bu mak- sat için birleşen İki ir ki ar- zu, iki faaliyetten doğacak çocu. ğun ölmemesi ve vücut, zekâ, ah- lâk bakımından tam inkişafa maz- Çocuk bakımını bilen bir kadının yetiştirdiği topuz gibi iki yavru $ EN hs Anaları çocuk bakımı bilen yavralardan ikisi |... lâzımdır. İşte bunu sağlıyacak unsur bilgili annedir. har olması Çocuğu yaşatmak bilgisini de an neye “çocuk bakımı, verir. zirme, çocuk büyütme ve çocuk terbiyesi gibi annelik vazifelerini kadına, çocuk çocuk si temin eder, Bu iki ilim Em. bakımı ve teri a gıdasıdır. Çocuk anne teşekküle başladığı an- dan Jtbaren çocuğunu muhafaza etmesi annenin vazifesidir. Anne çocuğun hayatına hürmet ve onü dünyaya getirmek için lâzım olan bütün tedbirleri almak vazifesile mükelleftir. Bu tedbirler ancak çocuk bakımı bilgisile alınır. Ma- tematik veya fizikten kırık not a- lan bir kız, iyi anne olabilir. Fa. kat çocuk bakımından kırık not a- İsn bir kız, yurda faydalı bir an- ne olamaz. A nnelik vazgeçilmesi kabil ol. mıyan sosyal bir vazife ol. duğundan saygıya mekle beraber ona bilgi de sunul- malıdır. Bu bilgi sayesinde anne cemiyete sağlam, gürbüz çocuklar heliye eder. C. gisi, umum! kaynağı, sosyal ye etmeli- er şeyden önce anne- t annenin cemiyet için değil, faydalı olması ge- reklidir. Bunun için de en mühim destek çocuk bakımıdır. Sıhhat, dinçlik ve ahlâk reformunun a. mahtarı snnenin elindedir. B azı yurtlarda doğum azal, makta ve çocuk ölümü art- maktadır. Kadınlarının çocuk ba- kımi bilgisi kuvvetli olan uluslar. da bu hastalığın önüne daha ça- buk geçilir, Çocuk ölümü yangını: nı söndürecek ve nüfusu arttıracak Yasıtalarm en önemlisi çocük ba- kimidir. Çocuk bakımını ırkı ıslah eyli. yen fiziki terbiye takip eder, W- lah edilmiş ırktan da İyi nesil ye- tişir. At, eşek, katır, köpek, tavuk, koyun gibi ehli hayvan cinsleri- nin ıslah edildiği devirde insan ırkı mühmel bırakılamaz. Kadın / dir, Fal Nasıl heyet, mekanik, fizik gibi | ilimler müsbet riyaziyat Jisanıyle ifadeli meram ederlerse çocuk ba- kımı da ayni katiyetle meram ifa- de eder. İnsan neslinin ırk hıfzıssıhhası- nin son ve modern kanunlarına uygun bir şekilde yetiştirilmesi .çin alınması lâzım gelen tedbir. lerden biri, çocuk bakımı kanun. | K (Devamı 6 meıda) liş yerlerinde li İ olmuş. Kücük bardak limonata 7,5 Limonafanın | Bardağı Kaçadır ? B" sıcak günlerde en ziyade iç tiğimiz limonata olsa yerek Hele Sirkeci, Sultanhamamı, Kara köy ve hattâ Beyoğlu gibi kalabalıl onatacılar, pastacı hic durmadar limonatayı soğutmağa bi lar, muhallebiciler yaptıkları lc vakit bulamıyorlar Böyle sıcak bir gündü. İçtiğim li monalanın parasını verirken şu mu havere cereyan elti; — Bir bardak limonataya ruş çok para değil midir? — E! Ne yapalım! Fiatımız böyle — Buna Belediyeden tasdikli fiat niz? 5 ku listenizi gösterir mi — İçeride asılı duruyor. Buyurun, hakınız. — Ben fiatlarınız: görmek için dükkânın ta içerilerine kadar sokul- İ mağa, köşe köşe fiat listesi aramağa mecbur değilim. Bu durduğum yer- de (kasa basında idim) fiatlarınızı İ görebilmeliyim. İşin nereye Yarabileceğini - bi İtecetibe « bilen kasa başındaki pişkin zat garsonlara seslendi: — Ahmet! Bay büyük bardak mı, küçük bardak mı içti? — Küçük bardak, küçük bardak! — Affedersiniz efendim. Yanlışlık değil, 5 kuruştur — Ya! Demek ki sizin iki muhtelif fiatınız var. — Tabii efendim. Limonata ayak- ta beş, masa başında yedi buçuk ku- ruştur. — Belediye müsaade ettikten son- ra ve halk ta şikâyet etmedikten son ra bir bardak limonataya 7,5 değil, 75 kuruş ta fiat koyabilirsiniz. Hattâ ayakta başka, sağ masada başka, sol masada başka... gibi türlü türlü fi- atlar du koyabilirsiniz. Şu şartla ki bu fiatları halkın kolayca görebile- ceği şekil ve tarzda büyük harflerle yazarak göze çarpacak yere asmağa mecbursunuz... Kasadaki zat, bahsi kazanmış a- dam tavri — Astık efendim. Dükkânın içine de, dışına da! Bahsettikleri fiat Vistelerini bana Biri kapının önünde, Onlar göstermeyince sizin farket. meniz imkânı yok. Diğeri de dükkâ- nın tâ dibinde, Bunlar çok şık, siyah kristal üzerine sarı yaldızla yazılmış İ gösterdiler. fiatlar, Senelerce değiştirmedikleri- ne ve senelerce değiştirmek niyetin- İde olmadıklarına en büyük delil, Vâk:â ikisinde de limonatanın ayak. ta veya oturularak içildiğine göre muhtelif fiatlar yazılı, Fakat “büyük bardak, “küçük bardak” diye bir fark gösterilmiyor. — Evet, dedim. Siz kendinize gö- re fiat lâvhaları yazmışsınız ve ken- di beğendiğiniz yere asmışsınız. Fa- kat bunlar beni tatmin etmez. Ben şu dükkâna girince derhal gözüme çarpacak derecede büyük harflerle “ayakta” ve “masa başında” sonra “küçük bardak”, “büyük bardak, İdiye muhtelif fiatlarınız görebilme. İ liyim ki keyfime ve keseme göre ols. Bı tercih edeyim. Halbuki “emriyâki,, yapıyorsunuz. Ben natayı içtikten sonra fiatini anlı | biliyorum, mo. » Özür dilediler, “hakkınız var” de, diler, “yapacağız” diye vâdettiler, Merak ettim. Bir hafta sonra tekrar uğradım. Ayni şekil, ayni tarz, Yine söyledim. Yine vâdettiler, Bu gidiş- le yaz geçecek, onların vaadi bülmeyacak. Zaten de onları dıkları bu değil mi ya! Kim bilir be- nim gibi kaç kişi onlara benim bu yaptığım ihtarı yapmıştır?!,. Ve onların arkasından güldükleri gibi benim arkamdan da gülmüşlerdir, * Bu “yüz paralık fark” meselesi bütün gün zihnimi işgal etti. Şöyle bir hesap ettim: Bu muamele günde 1000 kişiye yapılsa halkın dalgınlı. fından istifade ederek dükkân sahi- bi için günde 25 lira açıktan ve “gayri meşru” bir kazanç demektir. 1000 kişi bir dükkân için mübalâğalı addedilke bunun beste biri olan iki iz kişi çok sayılmaz 2! Halbuki bn iniz bir dükkünda değil ve yalnız araköyde değil, şehrin muhtelff (Devamı © ıncıda)

Bu sayıdan diğer sayfalar: