28 Temmuz 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

28 Temmuz 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28.7.0939 28 Temmuz 1939 TAN ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 1400: Kr. “7 1 Sene . . 2800 Kk me * * Ay e “ww” 3Ay sw * 150 1 Ay v0 Milletlerarası çosta itihadıns 6: olmuyan o memleketler. için bedeli müddet sirasiyle 30.. 16, © 3,9 Mradir. Abone Bedeli peşindir. Adres değişirmek 25 kuruştur. Cevap: için mektuplara 16 kuruşluk. pul Hâyesi lâzımdır. kel AİR ARİN Tayyarecilik Tarihinin Bir Yıldönümü ye Bleriot'nun otuz yıl önce Munş denizini aşması münasebetile İngiltere He Fronsada bir takım merasim yapıldı ve İngiliz tayyarecilerile Fransız tayyareciliğin en büyük alemdarla- "rından saydıkları Bleriot'mun hatıra” sını tâziz ettiler, Gençliğimizin ilk devrine tesadüf eden bu hâğisenin © zaman bütün dünyaya verdiği heyecanı hâlâ unut. muyorus. O zaman bütün dünya, Manş denizinin bir tayyare ile asıl müsin büyük bir harika saymış ve bu hâdüreyi büyük hir merak ile ta. kip etmişti. Hâdisenin yeni bir devir başlangıcı olduğu belli idi. Fakat hiç bir kimse de otuz sene gibi kısa bir zaman içinde tayyareciliğin bugünkü inkisfa varacağını tahmin edeme- mişti, O zaman Bleriot'num bir saat bir çeyrekte geçtiği Manş denizi bu. gün birkaç dakikada (geçiliyor. Ve Manş denizini geçmek bertaraf, Ok- yanusları tayyare ile aşmak günün en alışık olduğumuz hâdiseler sira- #ına girmiş ve birkaç gün içinde dev. riâlem seyahatleri yapmak imkânı hasıl olmuştur. Bütün bunlar ise, 25 Temmuz 1699 yılında vuku bulan hâdisenin hakikaten büyük bir baş- Jangiç ve dünyanın muvasala vasi. talarlnın tekâmülü bakımından bü- ülke lk vat eter. Bieriot'nun alemdar olduğu bu büyük inkılâp bugün bütüm dünyayı sarmış ve bütün dünyanı münase. betleri üzerinde en müessir âmiller sırasına geçmiştir. Ortalıklan mosa- fe kaydının kalkması, milletler ara. sında teşriki mesai imkânların art. tırmış, siyasi İnfirat iddialarının kalkmasına sebep olmuş, ve Büyük Okyanusların dahi artık güvenilme. ğe değer bir sed teşkil etmiyeceği. ni göstermiştir. Acaba bu büyük ilerleme, insanlık hakkında hayırlı mı oldu, yoksa ba. yırsız me olda, diye düşünmek iste. yenler bulunabilir, Fakat biz böyle bir düşünceyi varid bile görmeyiz. Çünkü fennin ilerliye İlerliye yarat. tığı vasıtaların, iyi veya fena mak. satlar için kullanılması, fenni alâ, kadar etmez ve fennin ilerlemesini durdurmaz, Feoni vasıtaların solis. #imale uğraması yüzünden, fennin ileri hamlesini durdurmağa teseb- büs etmek, İnsan kafasını işlememe. ğe mahküm etmekten farksızdır. Ve buna da İmkân yoktur, Mümkün o. lan şey, fennin icatlarını, insanhk i- gin müfit olacak istikamette kullan- mağa çalışmak ve bu yoldan inhiraf etmemek için tedbir almaktır. Hava yolile münakaleler yapmak, mesafe kaydını kırarak mübadele imkânlarını kolaylaştırmış ve çabuk- Jaştırmaş, milletler arasındaki temas, ve anlaşma yollarını açmış ve kısalt maştar. 4 Bleriot'nun uçuşundanberi geren otuz sene zarfinda tayyarecilik dev adımlarile ilerliyerek bugünkü s6 viyeye varmış olduğu halde tayyare devrinin henüz başlangıcında ve esi- ginde bulunduğumuzu söyliyebiliriz. Çünkü tayyarecilik önümüzdeki otuz |. imkân vermiyscek derecede ilerliye- eek ve tayyare bu sırada diğer nakil vasıtaları gibi umumun mali ola caktır. Bu istikbale doğru yürürken, ba devri açan alemdarların başarısını anmak ve tâziz etmek elbet bir vazi. fe teşkil eder. Liman ve deniz ticareti işlerinde mütehassıs bir arkadaşımız, başlıca limanlarımızın nerelerde ve ne hacimde kurulması lâzımgeldiği hakkında etütler yapmıştır. Bu serinin ilk yazısı olan aşağıdaki makalesinde,” İstanbul limanı için düşüncelerini stanbul Limanı Nerede Tesis ve Inşa Edilmeli? Ü: tarafı su ile çevrilmiş olan memleketimizin hariçle mu- vasalasını temin edecek olan men. fezler, şüphesiz ki yalnız limanla. rdır. Cümhuriyetin kuruluşun - dan evvel, Türkiyede liman mese. lesi bugünkü mübrem vaziyette de- gildi. Çünkü © zaman şimendiler- lerimiz yapılmamış, anavatan Tür- kiye kıyılarına demir ağlarla bağ- lanmamıştı. Türkiye ticareti ha- riciyesi bugünkü durumunda de - Bildi. Anadolu, ithalât ve ihracatı. nın büyük bir kısmını İstanbul vasıtasıyle yapar, Bağdat hattı de. - diğimiz ana hat üzerindeki mer- kezler, İstanbulun © hinterlandını teşkil ederdi. Binaenaleyh hariç - le yapılacak alış verişin mühim bir kısmı İstanbul limanı vasıtasiyle yapılır, İzmir, Mersin, Bandırma ve Marmara limanları kendi mşh. dut Hinterlantlarının daha Ziyade ihracatına tavassut ederlerdi. O merkezliği du. Bir kısım Rusyanın ve İranın mamulâtı İstanbul transiti ile sev. keditir, Rusya, Romanya ve Kaf - kasya Mracatını yapan gemi kira- lama işleri İstanbulda cereyan €- derdi. İstanbulun bu vaziyeti do - layısıyle Türkiyede bir liman inşa. sı fikri mevzuubahs olunca evvelâ okla İstanbul O gelir, İstanbulda yapılacak limanın mevkii araştı - rilir, modern bir liman inşası için Haliç, Yenikapı, Yedikule, Hay - dârpaşa gibi mevkiler üzerinde sa- yısız etüdler yapılırdı. messi Oya tamamiyle değişti. Cümhuriyetin feyizli hamlelerin » den biri demiryolları inşası oldu. İmtiyazlı ecnebi hatlar sâtin &lı - Barak devlete mal edildi. Ankara. dan başlanarak Kayseriye, Sıvasa, Samsuna demiryolları yapıldı, E. reğli kömür havzası orta Anado - luya bağlandı. Ankaradan Samsuna giden hattan Ulukışlaya bir kol atılarak Karadeniz Akde - nize demiryolu ile raptedildi. Ana. dolunun şarkı cenubisindeki bakır havzası Malatya da cenup hattına, Malatya . Çetinkaya iltisakıyle şi. mal hattma bağlandı. Şarki Ana - doluya giden hattımız Erzincana vardı. Yarın Erzuruma varacak, ve Sarıkamış hatlı ile Rus hudu - duna uzanacak, Cenup hattı, İran hududuna doğru gitmektedir. Bir müddet sonra İran, Efganistan gi- bi Orta Asyaya ait O memleketler demir ağlarla Türkiyenin cenup li. manlarına bağlanacaktır. Afyon » dan bir kol Antalyaya inmektedir. Elhasıl, askeri bakımdan o büyük ehemmiyeti bir tarafa bıraksak bi. le, ticaret bakımından bütün Ana. dolunun madeni ve zirsi sahaları demiryollariyle Türk kıyılarına redir, .Cümhuriyetin mükim ve feyiz. li hamlelerinden biri de, Türk ih. racatımı artırmak oldu. Milli eko- nominin icabetiirdiği zaruretler ta. kas gibi, Kliring gibi şartları doğur du. Malımızı almıyanlardan mal almamak prensibi, döviz terakü - teessüs etti, umumi mağazalar ya- pılmağa başlandı. Ve Türk ikra » catçisi, şimendilerler sayesinde, are tık yalnız bir limana bağlanmak - tan kurtuldu. Tarifeler ve yollar üzerinde etüdlerini yaparak ma - ını, en ucuz limandan sevke ko - yuldu. Ve işte bu hal, Cümhuriyet- ten evvelki. İstanbulun © mümtaz liman vaziyetini bozdu. Ve İstan. bul hinterlandını küçülttü. Fakat sahillerimizde de limanlar inşası lüzumunu artık ihmal edilemez bir dereceye cıkarttı. TAN Tophane rılıtımında bla tahmil ve tahliye faaliyetine bir bakış Biri Türkiyede herkes tas dik eder ki suhillerimizde, Avrupa ve Amerika mefhumiyle, Ilmanlara ihtiyaç vardır. Fakat bu Hmanlar nerelerde olmalı, ne ka. dar büyük veya ne derece küçük yapılmalı ve bizim muhtelif ihra. cat emtiamiz için en fazla iktisadi ucuzluğu ve kolaylığı ne şekilde iktisap etmelidir? Türkiye sahilleri pek geniştir ve bu sahiller üzerinde Türkiyemi- rin büyük şehirleri mevcuttur. Bu şehirler halkina sorarsanız, hepsi kendi şehrinin sahillerinde mo -. dern bir liman ister ve hattâ bu. nun İçin sonelerdenberi hazırlat - arilmış elazığ projeleri vardır. Eğ Tibeye havadan zembil » şüphe yok ki her şehrin sahiline istenilen mo dern limanı kurmakta belki bir mahzur yoktur, Fakat ne'çare ki, Türkiyenin yapacağı (o limanların inşaat ve işletme masrafları, uzun vadeli kredilerle de olsa, yine a- veya önümüzdeki senelerin devlet bütçelerine © aksedecektir. Onun için limanlarımızı lâztm ol « duğu yerde, zaruretin fesbettirdi. Bugün büyük liman isteyen şe. hirlerimiz, başta İstanbul olmak üzere Karadenizde; kömür havzs. sı, Samsun ve Trabzon, Akdeniz - de; İzmir, Mersin ve İskenderun - dur. Yarın Afyon demiryolu An - talyaya inince bunlara Antalya da inzimam edecektir. Bütün bu limanları” 10.15.20 şer milyon sarfederek hepsini bir anda yâni bir kaç senede yaptır - mak imkânı yoktur, Liman deyin. ce yalnız bunun inşaat masrafını de Bil, bakım ve işletme masraflarını da gözönüne getirmek ( İğzımdir. Binaenaleyh kendi yağımızla kav- rulacağımızı düşünerek, ayağımı « zı yorganımıza göre uzatmak mec. buriyetindeyiz. Bu itlbarla hem bugünün ve hem de yarımın ihtiyaçlarımı iyi he. sap ederek adim âtmaklığımız ve bugünkü nesle değilse de yarmki nesle altından kalkamıyacağı mas. raflar devretmememiz lâzıradır. vwslâ İstanbul limanını ele alalım; : İstanbulda modern bir liman inşası için senelerdenberi söylen- miş sözler, yazılmış raporlar, ya - pılmış etüdler bir kütüphane dol. duracak kadar çoktur. Bu etüdler. de muhtelif fikirler ve nazariyeler serdedilmiş ve limanın “Yenikapı. da, Yedikulede, Haliçte, Haydar - paşada buğünkü mevkli olan Ge- latada tesis edilmesi için mütalea- lar yürütülmüştür, İstanbul şehri plânını yapan Prostun liman için kati olarak ne. reyi tesbit ettiğini bilmiyorum, fa. kat gözstelere nazaran liman me kiinin Yenikapı veya Haydurpaşa olarak gösterildiğini zannediyo - Tüm, İstanbul limanı o makalemizin başında gösterdiğimiz esbap dola. yısıyle hinterlandının mühim bir kısmını kaybetmiştir. Eğer dahili kabotaj eşyasının İstanbul lima - nındaki muvmanımı bir larafa bi- rakırsak İstanbulun hariçle yaplıs ân alış veriş senede bir kaç Yüz bin tonu geçmez. İstanbul limanı ile muamele yapan ecnebi vapur » larınm adedi günde vasati olarak 6 - 7 tanedir. Kabotaj yapan Türk vapurlariyle beraber bu . miktar, imanın en kalabalık olduğu gün lerde dahi yirmi beşi tecavüz * memişur, Limanın böyle çok kala» balık olduğu senenin mahdut gin- leri bittabi hesap haricidir. Ki taj hattmdın Türk vapurlarile ge. len ve gien Türk eşyasile beraber - kömür ve kereste hariç « lima - nin bütün muvmanını senede, kir milyon ton addedersek, kuracağı. mız İstanbul limanırın vüs'ati hak- kında bir mesnet bulmuş oluruz. İstanbul ilmanı dediğimiz bu - günkü Galata limam, tabii Iman. lardan biridir. Bu limanın en 2. normal tarafr rıhtımların kifayet. sizliği dolayısıyle vaputlardan b kısmının şamandıralarda tal ve tahmil edilmesi keyfiyetidir. Bunu ortadan kaldırmak için Sirkeci, rıhtımanı Sarayburnuna kadar ve Tophane rıhtımı Salı pazarına Kadar küçük masraflarla temdit etmek kâfidir. Tahmil ve tahliyenin ucuz, seri ve emniyetli olabilmesi için bu rıhtımların fi vinçlerle techizi lâzımdır. Sah- Pazarındaki kolordu ve Güzel Su - natlar mektebi binaları mükem - mel antrepolar haline getirdebile. ceği gibi Tophane ile Salıpazarı a. 5 Tasındaki saha doldurularak antre. | polar tesis edilebilir. Bu suretle ta Tophaneden Sulıpazarma kadar vapurların kolayen yanâşabilecek » leri rıhtımlar ve bu rihtumların ü- zerinde Mumhane, Gümrük, Top - hane, Ford, Salıpazarı, Kolordu ve Güzel Sanatlar mektebi antrepo - ları sıralanmış olur, Sirkeci tara « fından da Sarayburnuna doğru €$. ki sevkiyatın ve bugünkü yağ ve deri antrepolarının bulundukları rıhtımlar üzerinde asri antrepolar yapılabilir. ütün bu rıhtım ( tesisetmm Yenikapıda veya Haydar - paşada yapılacak veya tevsi edile. cek Ilman masraflariyle kıyas ka- bul etmiyecek derecede asgariye mal olacağı muhakkuktur, Ve İs - tanbul lifnanı, bugünkü eşya 118. fikile, bundan fazla masrafa da değ. | rimize gelmiştir. Heyeti fenniye mü. mez. Sarayburnuru ve Salıpazarı. |dürü Hıfzı ile Istanbuldan giden di. na kadar uzatılacak rıhtımların 4s. rar Con deye çalışmalara de- ve fikirlerini izah ediyor nun için bir çek cenubi Amerika İlmanlarında tatbik edilen ve biz- de de İstanbul meyve hali rıhtı - muının inşasında cabul edilen tarzı tercih etmek mümkündür zanne « derim. Bu, limen mühendislerinin bileceği bir iştir. Yalnız benim bil. diğim bir şey varsa, İstanbul sh. timlarımı uzatırken bu işi asgari masrafla yapmak icabettiğidir. 15 sene evvel yapılar ve bugün gayet cüzi tamirlerle bütün o Matmara vapurlarının tehmil ve tahliyesini temin eden Denizyolları ve Ford antrepolar; önündeki rılitım par - çası, aklımda kaldığına göre, zali. ba elli bin Jiradan daha az bir mas- rafla vücude getirilmişti. Burada mukadder Bir saal va- rit olabilir: Gelgta ve o Salıpazarı cintımları lodosa maruzdur. Lodos zamanlarında buralarda tahmil ve tahliye yapılamaz. Buna ferhal ve. vap vereyim ki bu rıhtımlardan | bir papça olan o Tophane rıhtı. mında lodos sebebiyle iş yapıla - gükler vakfiyle hesap edil. miş ve bunun, lodoslarm en çok olduğu senelerde, senede 13 gün. den fazlaya çıkmadığı görülmüş - tür. En mahfuz İlmanlar bile müh telif sebeplerle senede 13 gün atıl kalabilir. Son sene zarfında Tophane rıh. tımr önünde, denize amut kolonlar inşesiyle ve vâsi antrepolar tesisiyle, imanın daha ziyade tek- sif edilmesi üzerinde etüdler ya - pılmıştır. İyi netice verdiği tak, dirde bu düşünce de faydalı 9 - labilir. Elhasıl; asil dikkat edeceğimiz nokta en ucuz ve en az masrafla İstanbul limanını, Galata Ilman mıntakasında tesis etmek ve orta- dan şamandıraları kaldırarak va - purların doğruca rıhlımlara ya - haşarak yüklerinin doğruca antre- polara boşalmasını temin etmek - Bunun haricinde ve yeni bir mahalde milyonlar sarfiyle yapa. cağımız bir liman İstanbul için yüksek, fevkinde bir iştir. Tırhan Vapuru ii Etrüskten Daha ğ * Süratli Çıkdı Almanyada inşa edilen Etrüsk tipi vapurlardan Tırban dün Haliçten çı. karılmış ve sabak 1030 dan 1630 a kadar Marmsrada tecrübeleri yapıl mıştır. Devlet denizyolları ve liman işletmeleri umum müdürlükleri fen heyetlerile işletme müdürleri ve mu- avin'erin hazır bulunduklari bu tec, rübelerde yeni vapur ikin aşığı tam hümule ile 1439 ve akıntıya karşı yine tam bamule ile 14, tem hamule ile normal denizde 14,15 mit sürat temin etmiştir. Esas mukavelesinde gösterilen sü. rat 13,30 mii olduğundan vapur şert- nameye uygun bulunmaştar. Tırhan, normal olarak 13 mil süratle seyret. tirilecektir. Esasen her vapur için 3 zami süratinden bir iki rafl aşağı sü- rat kabul edilmektedir. Tırhanm gü. wen kabiliyeti de iyi bulunmuştur. Yeniden ısmarlanacak makta olan #omisyon bu husustaki totkikatını tamik etmiştir. Bu iti- Komisyonun mesaisine iştirak e. den Devlet denizyolları işletmesi mü. dürü Nasuhi Oğok, dün sabah şeh» Baron Vankenhaym Neler Demişti? Yazan : Aka Gündüz » Bir Umum! Harp hatırası « Imanyanım Roma üzerindeki çeşitli tedbirlerine, tazyikleri- ne, maddi kontrollarına baktıkça ve bu mevzuda konuşuldukça hep Baron Vankenhaymle bir konuş- mamız gelir. Baron Vankenhaym Umumi har. bin ilk zamanlarında Kayzerin Babi. âli yanındaki büyük elçisiydi. O za. mana kadar İstanbula gelen Alman elçileri arasında Fon Biberştayndan en mezaketlisiydi. Zağra, ava, ve Babâliyi aldatmağa pek meraklı i- di. Uzun boylu, narin yapılı, kıran. ta, kibar tavırlı bir zatı, Günlerden bir gün Almanlar şark cephesinde büyük bir zafer ka. milesini göstermek için o mamurlar halkı büyücek bir yere toplayıp mik ting yaptırdılar. Şurasını hemen ve ehemmiyetle not edeyim ki bütüm gayri resmi Türk milleti bu ittifakı hiç bir zaman benimseyip kabul et- miş değildi. Ne çare ki Petersburgta bir Çarla bir Sazanof vardı ve ikisi de söz ve su götürmez düşmanları - mızdı. Millet, o yüzden bu. ittifaka Keshan ses çıkarmadı. Bu ısmarlama mitingte şu tsmar. lama karar verildi: Millet bu zafer. den pek memnundur. Diuzaffer mit. tefikini şahsında tebrik için büyük elçi Baron Vengenhayın'ı ziyaret ete mek üzere bir heyet seçecek. Bu seçim de ısmarlama bir liste den ibaretti, Hatırlayabildiğime gö- re heyet şunlardan mürekkepti: İs - tanbul mebusu Bay Şefik Yağcı, Be. yazıt mebusu dn unuttuğum bir buy terciman, gazetecilerden de ben. Ertesi sabih için Tarabyadaki el- çilikde randevu alımmış. Sirkeci & « kelesinde çifte bacalı, süslü bir bey. ik çatanaya bindik. Vangenhaym bi. İzi; Meri adamları yasıtasıyle elçilik bkelesinde karşılattı ve merdivefi baz şmda büyük bir nezaketle ellerimizi sıktı. Denize karşı olun çalışma oda- nm yandaki hususi dairesine al İdi. Sulh günlerinden kalma birer Hayana sigarası ikram etti. Yüzünde zaferin en küçük hir neşesini görme. dim. Durgun ve dalgmdı Yanında büyüklüğünde bir Dok Alman yatı. yordu. Elçi köpeğin başı ve kulakla rı İle oymuyor ve ismarlı muzun tercümesini dinl Fazıl Alvunca becerdiği fakat gözle görülür bir kurulukla te- zuu hrakıp şundan bundan konaş - 1.) Belki | diye ace- ipeyee hayrete düşmüştü İ diplematlık icabı böyle: mice avunüyordum. kelime söylüyor, bazı Fransızca ko- muşeyor ve aklına bir şev gelmiş gi. diliyle amiztıyor. O sırada yanında uslu uslu du » ran Dök birdenbire dört ayağı üstü. be dikildi ve denize doğru havlama» ön başladı. Baron bir iki defa eli ve Meğer geçen bir vapurun öttürdüğü canavar düdüğüne sinirlenmiş, on: havirvormmuş, Baron Vangenhaym amy hayvanm sol kulağını ye tar. takladı ve Fransızca ayarladı. . — Bak, dedi. Şu vapur ne Kadar fena sesler çıkarıyor. Onu sustur - mak için döyeceğim. Sen de susmaz. san seni de döverim. Biran durdu ve ilâve etti. İ — Çünkü w bu dayağı haketti 20. rünüyor. » baktı, Söylediklerinden bir yağa kalktı, hiz de kalktık. Arıl. yük pencerenin yanına gitti. Koluna TunU gösterdi: — Bakımz aziz misafirlerim! de. di. Bir İtalyan vapuru geçiyor! Übeydullah efendi" hoca, Çankırı mebusu Bay Dr. Fazil, şey anlayamadığımız hissedince a - Sırası geldikçe : v8 sonra Vangenhaym en tertiplisi ve İ zandıler. İttifakımızın parlak bir ce. *d id kaplan renginde ve bir e du söze karışıyordu. Nezaketle şekkür etti ve hemen o mühim mev. | mağa başladı. Ben bu hale karun e O bazı, öğrendiği bir kaç Türkçe vi bi derhal Fransızcayı bırakıp kendi Ve tekrar sevgili Dokuna döne « © vek söyledi; — Söze, emre ilat etmeyen da | gari masrafla inşaları lâzımdır. Bu. | vam etmektedirler. yağı hakeder. 7 dili ile ihtarda Bulundu, dinletemedi, © wzsUp geçen büyük bir yoleu vap.

Bu sayıdan diğer sayfalar: