28 Temmuz 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

28 Temmuz 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Alplara giden Üniversiteliler Romanya Sefirimizle beraber AlplaraGidenUniversiteli Gençler Dün Geldiler Profesör Hâmid Nafiz Balkan Memleketlerinde ve İsviçrede Gördükleri Hüsnü Kabulü Anlatıyor Alp dağlarında jeolojik tetkiklerde bulunmak üzere, Universite Fen fu. den Hâmit Nafiz İle Profesör Paryas'ın riyasetindel 6- kişilik talebe kafilesi, tetkikle ikmal ederek dün Istanbüla gelin lerdir. Kafileye riyaset eden Profesör Hi. seyahat hakkında şu izahatı vermiştir: “— Kadfil hududu - geçtikten sonra Bulgaristanda jeolog Bunçef ve Poranof tarafından #tikbul edildi; Iki Bulgar profesörü takip edeceği- miz güzergâhin jeolojik vaziyet i Balken dağlarının jeolojisi hakkında feyâah izahat verdiler. Şipkayı bu is Ki profesörle birlikte geçtik. Bulgar arazisine girdikten sonra ilk gecemiz Tırnovada geçti. Bura halkının kısmı! szamı Türktür. Bizi büyük bir sami. miyetle karşıladılar. Bulgarlar şere- fimize, Tırnovada bir de ziyafe! ver. diler. Ondan sonra feribotlarla Tu. mayı geçerek Romanyaya gitlik ve! orada Bükreş üniversitesine misafir ciduk. Burada enteresan bir vaka ce- reyah etti: Romanya' Propaganda Nazırı su- reti mahsusada Kafilemize müracaat la benimle görüşmek isteui, Konuş-| tuk bana: “— Burada Romanyanın en. çalış. kan ve en namuslu bir ekalliyet ele kültesi profesör! manı vardır. Onlar da Romunyadak! Türklerdir. Bu kıymetli unsurun Ro- manyada kalmasını arzu ediyoruz. Onlarla çok iyi'geçiniyötuz. Kabilse "Türkiyeden böyle genç gruplar mem İeketimize gelsinler ve onlarla temâs etsinler. Biz Türk gençlerini davet e. diyoruz., dedi; Bükreşteki tetkiklerimizden sonra | Romanyanın en büyük petrol havza. 8 olan Kımpina madenlerini, * Ro- manyalı bir profesör refakatinde o. larak gezdik, Ayni profesör bizimle | beraber Karpatlara Kadar gelerek o- rada dağların jeolojik bünyeleri hak- | kında bize izahat verdi. Karpatlardan indikten sonra Bra. | , Kluş, Orağiye şehirlerine uğrı-; Yine bize tane tane hitap ett — Bir İtalyan vapuru... Bakınız. Bizden ayrılıp uzaklaşıyor. Silstu,.Öyle hazin bir susuşla sus-i tn ki bize veda edip gitmek — düştü.| Ayrıldık. O günün akşamı merhum Talât paşaya (o zaman beydi) Babı- âlinin dar merdiveninden inerken rastladım. Çağırdı ve sabahki ziya- reti sordu: — Nasıl oldu? Cok soğuk oldu. Neden? İtalya ittifaktan ayrılıyor. Nasıl anladın? Vapur hâdisesini çıkarmadan arabasına bindi. Baron Vankenhaym sağ olmalıy- dı yarak üniversitelerinde misafir kal- dık. Bu şehirlerdeki halkın, kafileyi teşkil eden kız ve erkek talebele: mize gösterdikleri teveccüh fevkalâ. de idi. Bütün halk işini, gücünü br- rakarak çiçeklerle bizi ze gel Romanyadaki tetkiklerden Macaristana geçtik. Peşte ve istikbalimi. sonra bizi oalelâde bir se ih ola Viyanada & sanatlar müzelerile hayyanat ve ne. balat ba gezdikten sonra a- hçelerini m ATp'arin tetkfkine başladık. Buradan giderken, Alpların jeolojik haritalarile profillerini ha- zırlamış, beraber götürmüştük. Pro. fesör Parayos, Alp jeolojisi mütehas. sisı olduğu için bize burada çok kıy- metli izahat verdi. Isı geçtikten sonra evvelâ Yunkfrav değina çıkarak oradaki tetkik ettik. Bu dağdaki tetki sönra Cenevre üniversite: dan Cehevrede hazırlanan otellere misafir edildik. Burada bir müddet istirahat et versitesi profesörlerinin .refakatlari- le Fransız Alplerine çıkarak tetkikle. rimize devam ettik. Bu tetkikatımı. za devâm etmek için bazan Teleferik- 35 Yaşında Bir Kadın Erkek Oldu giğ: ta kten sonra Cenevre üni. İzmir (TAN) — * Akhisarın Beyde mahallesinde, 35 yaşında Huzen kızı Firdevs kendisinde gayri tabii bazı inkişaflar hissetmiş, hükümet dok. devsin hünse olduğu, son günlerde erkeklik his-inin birden nişvünema bulduğu anlaşılmış ve küçük bir a İri dikkate alan İstanbul baytar mü. meliyat' geçirip, erkek olmak üzere'dürü buraya gelmiş, tetkikatta bu. anlattım. Sesİ kendisi Manisa Memleket hastanesi. İlunmuştur. Neticede, Çatalca kazası arasındaki kordon Otuz beş senedir kadın olarak ya-| kaldırılarak, halkın ve hayvahları- da şimdi kendisine bazı şeyler sor. | şıyan Firdevs", şimdi erkek oolacaklnın Çerkesköy istasyonu ile rabıta. he gönderilmiştir. ve. Edip ismini alacaktır. lerle 3100 metre irtifaa çıkmak “lâ. zim geliyordu. Bazan da bu İrtifâlar. d ahtan akşama kadar yürüye. seyahatimize devam ettik. Bu esnada talebe glâsiyeler Üzerinde yü. or ve Alp köylülerinin külübele. rinde yatmak mecburiyetinde 'kal- mek mümkün oldu. Dönüşte Ceney. re Üniversitesi Eyvar sarayında Şö- refimize mükellef bir ziyafet verdi, Bu ziyatette İsviçre halk dahaliari'ya- pol&r ve halk şarkıları söylendi. Er- bi giti le, Wir” dd mizminizen mizde verdiği konferanslarla Istanbullularca İyi taninan Profesör Pittard ve Madam Pittard talebimi. zi hocalarile beraber evlerine da ederek mükellef bir ziyafet verdiler İsviçreden sonra Semplon geçidi tarikile Ttalyaya geçtik. Milâno, Ve- ve Triyeste şehirler kala- buralardaki müzeleri gezdik. Bu esnada, Triyeste ile Yugoslavya hu. dudu arasındaki Avrupanm en meş. Timi rak başka 7 kilometrelik bir tren hattı o lah Adelsberg mağarasını da gezdik Italyanlar, bizi yalnız bir lurist ola. Yugoslavyayâ geçince orad bir san vetle karşılandık. Yu lavyada uğradığımız Zagreb, Lübyav Belgrat, Osyek ve Nis şehirlerinde ersitelerinde misafir edildik, Bil. Zugrepte tanıştığımız Adam İ Skoloviç ismin çok yardımlarda bulundu. Bu zat, Meşrutiyetten evvel Türkiyede ça. Tışmış, Meşrutiyet harsketlerinde rol oynamış bir zattır. Ondan sonratek- ini İn bize yardım eden ve müşküllerimiz. de dalma bize zâhir olan sefirlerimi. zö ve konsoloslarımıza burada teşek. kür etmeği bir vazife bilirim., Bütün seyahat ârızasız göçtiği hal de kafile Silivriye iki kilometre ka. la bir yere geldiği zaman otobüsler. den birisinin makinesinde bir Arıza olmuş ve bu otobüsün yolcular: İs- nbuldan gönderilen bir başka oto. İbüsle şehrimize gelebilmişlerdir Pa MAYA e, Çatalcada Kordon Kaldırıldı Çatalca (TAN) — Bazı köylerimiz. de çikan ve hemen hemen tamami- le söndürülmüş olan hayvan hasli lığı yüzünden vazolunan kordon ha. sebiyle hayvanlar bulundukları yer- torunun muayenesi neticesinde, Fir.|den çıkarılamadıkları için, İstranca ve Karacaköy halkı, kömür ihracın. da sıkıntıya düşmüştür. Bunu naza- ile Saray kazası lâri temin edilmiştir. yordu. Fakat bu zahmstlere mülktâbil Alplerin bütün hususiyetlerini gör. | r Bulgaristana geçerek Türkiyeye avdet ettik. Seyahat esnasında dalma YI TY Hocaların Cüzdanı Yazan: Naci SADULLAH E vvelki gün, bizim Felek yazi yordu: Anlattığı vaka, Akay vapurlarından birisinde geçmiş: rinci. mevkideki yolen Bayanlardan birisinin yanında bir büyü! tası varmış: Bu çanta, kadıncağızın, kalabalık gişeden bilet almıya wğ- taşan kocasına aitmiş, O sırada, salo- na bir başka kadın yolcu girmiş. Et. İrafta oturacak bir hayli boş mahal bulunduğu halde, gözünü o çantanın durduğu mahalle dikmiş, ve sahi. İbinden, o çantayı oradan kaldırma» sını istemiş. Çantalı Bayan da: ' “ — Buranın sahibi var efendim de şu karşıki yere oturuverin!"' cevabını vermiş! Fakat beriki Bayan hayli asabi olacak ki, derhal hiddetlenmiş ve muhatabının makul cevabına, çanta. nn Üzerine oturmukla mukabele etmiş. Bizim Felek, o Bayanın hu hare. ketine bir türlü mâna vere: bu husustaki aczini, okuyucular; da ilân ediyor. Halbuki, bana sorarsanız, mesele Kayet b O kadıncağız, asabiyet arasında, diğer Bayanın yanıbaşın- daki çantayı, cüzdanına benzetmiş olacak. Bu kadarını tah. min ettikten sonra, ötesini kestirmek güç değildir: Kadın bu: Kocasının cüzdanının üstüne oturacak elbet! # Belediye ne yapsın ? e çan koiasının Dünkü gazetelerde okuduğuma gö- re, bir çocuk, meme emerken öl. üş! Güya tedbir alınacaktı. Halbu. örüyorsunuz ya? Sütten zehirle. nenler çoğalıyor! Fakat buna bele-| diye ne yapsın? Kadıncağızı da ka laylıyacak değildi ya?. Hem gali bozukluk, kaplarda. değil, Baksanıza? — Belediyeyi sanane, SİMMEK yaam * Yine gazetelerde okuduğuma &i re, inhisar idaremizin 40 derecelik rakıları yakında piyasaya çıkacak- mış, Hem bu yeni rakıların şişeleri, | bildiklerimize benzemiyecekmiş. İn. İhisar idaresi, kolay açılabilmeleri için, hu şişelere, tipki su şişelerinde- kilere benziyen teneke kapaklar ko. İ yacakmış. Eğer bu sonuncu havadis doğruy. sa, felâket: Zira millet, “su gibi,, rakı içecek demektir! Ticaret Odaları Kongresi Ticaret odaları kongresi için İs. tanbul, Izmir ve Samsun Ticaret o. dallarından Ankaraya davet edilen mümessiiler, kongrenin esas çalışma programını maddeler halinde © hazırlamışlar ve ra porları tasnif ettikten sonra avdet et. mişlerdir. Ticaret odaları kongresi- 4 teşrin sonlarında ve bü. imal ile Cümhuriyet ba; rammi müteakip Ankarada topla; masi takarrur etmiştir. Cenevre Amsterdam Berlin Brüksel Atina Sotya |. Prar Madrid Varşova Budapeşte Bükreş Belgrad Yakahama | Stotenelm Moskova ESHAM VE TAHYVİLAT Ergani 10.5 İzmir Ezmaf ve Ahali Bankası 8— e İLİ Bi, Yaş Sebze 287.939 ve Meyva İhracatını Arttırmalıyız Bu İş İktısatçılarımızın Memlekete Yapmıya Borçlu Oldukları: Hizmetlerin En Mühimlerindendir Dr. $. EKİNCİ Bulgarların Almanyada Bulgar mahsullerini reklâm için yaptıraz*darı renkli tabloların ikisinden alınmış iki Bulgar kadını tipi Geçen haftaki Tan'ın bir nüshasin- da bir kaç se züm kurumu hiyetinde Avrupaya başlan. mış olan yaş üzümlerimizin mezkâr vu devam edilemiyeceği i. Buna karşı Tan, bu işe mi. m edil gösteriyordu. Uzu mülkünün maksat için kurulduğunu ve kapatıldığını biz burada araştıracak değiliz. Yalnız şi h ve iktisatçılarımızın gi mak istiyoruz: Biz het izüm, meyva ve sebz rupa pazarlarına nasıl diye düşünürken, hattâ bu iş için b iki teşekkül açıp keparken Balkanlı komşuları letimizden pek İyi bir de ediyorlar, Çünkü $ re dayanan büyük bir istihsal prog. ramile baş'ıyan ihracat işini dünya pazarlarındaki rekabete rağ vaffakıyetle başarıyorlar ve den elde ettikleri kazanç memleket. lerinin iktisadi kalkınmasında büyük bir âmil oluyor. Işte meselenin ruhu buradadır. Ben bu yazımla tam bir çiftçi memleketi olan komşumuz Bul- garistanın son seneler zarfında yaş üzüm, yaş ve kuru meyva ve sebze ihracatında ne kadar büyük bir in. kişafa mazhar olduğuna, bağcılık ve bahçıvanlığın bu memlekette ne ka- ette te- sonra dar güzel ve normal bir su takki etmekte kilde aydınlatmı Bulgaristanda bağ ve bahç tü mahsullerinin ziraat sahala sene ehemmiyetli bir miktard lemektedir. Bu genişleme net istihsal edilen üzüm, meyva V ze miktarları da artı lerin büyük bir kısmı anya olmak üzere, Tl ka, Danimarka ve tâ Iskandipavya ve saire gibi dış pazarlara kadar sev- kedilmektedir, Bulgaristanın yaş ve va ve sebzeler'e, muhtelif sebze tından elde et. Bugi n yüz. “ Ta. a çalışı ziraa, her geniş ve bü başla akta mahs tiği istifade çok büyüktür. Bulgaristanın umum ihracatı de 15 ini yalnız bu bağ ve ba rasti mahsulleri temin ediyor. bildir ki, bu hal memleketin ekono. mik durumu üzerine pek Müsait bir ir yapmaktadır. Son bir kâç sene zarfında Bulgaristan harlet pazar- lera geniş mikyaste taze üzüm, taze ve kuru meyva ve sebze mahsulleri ihr na muvaffak olmasının sebep. lerini biz başlıca şu dört esaslı nok. tada görüyoruz: 1 — Bulgaristanın Avrupanm bü- yük istihlik merkezlerine - bize nis- betle - yakın bulunması bizim bu gaf. | ağ 2 — Memlekette bağ ve bahçe | mahsulleri ziraatinin genişlemesine eiverişli istihsal mıntukalarının mevV- cudiyeti, 3 — Bulgar müstahsil Ir, bilgili ve yorulmak bil rette çalı in plân. ez bir sü- ciddi bir 8 esidir. Bü ele hassa Bulgar hükü. İlerini müstahsil lehine hâlletmiş ve mahsulün bozulmâdan taze bir hal- de istihlâk pazarlarına kadar sevki çin'lâzım gelen soğuk hava tertib. tını haiz vagonları da temin etmiş -İtir. Bu Balkanlı komşumuz yetiştir. diği çeşitli buğ ve bahçe mahsulleri- AvFupa pazarlarda kuvvetli nin muhtelif sürümünü çöğaltmak için propagandalar yapmaktan da asla ge. ri kalmamaktadır. Bu meyanda bil. hassa Alman gazetelerinde sık sık Bulgar üzüm ve meyvalarının 'nola- setlerine ait güzel yazılara ve resim. lere de tesadüf edilmektedir. İhre. eat işlerini tanzim ve murakabe et- mek üzere Sofyada (Bulgar Krallığı Ihracat Enstitüsü) namile bir mües. sese kurulmuştur. Bir çok zirai İs. tibsal ve satış kooperatifleri bu mü- esseseden aldıkları direktifler üzerin de faaliyetlerine devam etmektedir. ler. Bulgarlar başladıkları işlerde be- cerikli olarak muntazam ve normal bir surette ilerlemektedirler. Siyasi vaziyet değişmediği takdirde gelecek seneler zarfında Bulgarların daha bü yük mikyasta taze üzüm, çilek, doma. tes vesaire gibi yaş mahsullerin ih. racma muvaffak olacakları tahmin edilebilir. "Türkiyede yetişen bağ, bahçe ziraati mahsullerinin umum ihracat madde- lerimiz meyanındaki mevkiini tetkik İ edecek olursak, bu mahsullerin işti. rinin yüzde 24 e kadar İ çiktiklarını memnüniyetle görürüz. İ Dünyada ilk bağcılığın ve bahçıvan- liğin başladığı bu güzel ve aziz yur- İdumuzun emsaline pek nadiren te- İ sadüf edilen zengin tabiatmdan, bol İbol yetiştirdiği nefis ve leziz üzüm, İmeyva ve sebze nevilgrinden ihracat İ hususunda azami derecede istifade e- delim. Vakit kaybetmeden sağlam bir istihsal programı, iyi düşünüle. İrek hazırlanmış bir ihracat teşkilât ana getirelim. Bu işin ba ması alâkadar ziraatçi ve iktısatçıla- İrmızın memlekete karşı , yapmıya borçlu oldukları vazifelerin zumlu ve büyüklerinden bi işin yakın bir zamanda surette halledilerek millet ve mem- leket için çok faydalı bir kazanç men bsr teşkil edeceğine ve Türkiyenin iktisadi kalkınmasında da mühim bir tol oynıyacağına inanıyoruz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: