——I2.8.939 12 Ağustos 939 ABONE BEDELİ 'Türkiye Ecnebi 1400 Kr. ” 1 8Sene 2800 Kr. 760 6 Ay 1500 *” 46" 8 Ay Bo0 * 10ğ, n ” 1 Ay 800 * Milletlerarası posta ittihadına dahil olmıyan — memleketler - için - abone bedeli müddet sırasiyle 30, 16, 9, 3,5 liradır. Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 26 — kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi lâzımdır. Türk Ordusunun Manevraları eçende bir Amerikan mecmu- ası bütün dünya milletleri- nin askeri kuvvetlerini tetkik eder- ken bunların kıymetleri üzerinde duruyor, ve her milletin askerine bu bakımdan numara veriyordu. Av- rupa devletlerinden - bazılarının or- dularına askerlik kıymetı bıkımın— dan pek eh iyet iyece- ğinden bahsettikten sonra Türk or- | dusuna geçiyor, ve: — Burada, biraz duralım, diyor. Türk ordusu kemiyetçe küçük ola- bilir. Fakat Türk askeri cihanda misli bulunmıyan bir askerdir. Ve Türkiye 2,000,000 asker çıkarıyor- sa, bunu 4,000,000 hesap etmekte hata yoktur. v *& Bütün dünyanın askerlik kıymeti üzerinde ittifak ettiği Türk ordusu Trakyada bu hafta manevralara baş- lhıyor. Bu manevralara, bazı devletlerin atfetmek istedikleri, siyasi mânayı vermek abestir. Türk ordusu her se- TAN Sadrettin Celâl Antel, bugünkü makalesini ders kitapları mevzuuna tahsis etmiştir. Muharrir, bu meseleyi etraflı şekilde tetkik/ ederek fikirlerini söylüyor ve (Tek kitap) usulünün, istenen vasıfları en iyi temin eden sistem olduğunu anlatıyor : ers Kitapları ve Yardımcı Kitaplar Kiup, muallimlerle beraber; tedrisatta en mühim uhsur- dur. Bütün —mekteplere mükemmel muallimler göndermek uzun Za- man kabil olamıyacaktır; fakat bütün talebenin eline mükemmel kitaplar vermek ve bu suretle muallimlerin — kifayetsizliklerini —kismen olsun— telâfi etmek mümkündür. Mesele çok ehemmi- yetli olduğu için, üzerinde durul- mıya ve derinleştirilmiye değer. Talebenin ellerine vereceğimiz kitapları evvelâ iki büyük kısma ayırabiliriz: Ders kitapları — Yardımcı ki- taplar. Bu iki nevi kıtapların mahiyet- lerini tebarüz ettirmek, kitap me- selesinin doğru bir şekilde ortaya konması ve halledilmesi, anlaşma- mazlıkların önüne geçilmesi #çin lâzımdır. I — Ders Kitabı: Müfredat prog ramlarından tesbit edilen mevzu- ları, bir sıra dahilinde tetkik eden ve, ikinci derecede ehemmiyeti o- lan mevzular hakkında tafsilât vermeksizin, anahtar mahiyetin- de olan esas bilgileri öğretecek surette tertip edilen kıtıplardır. Ze tbiş ei yürğkmali tadır. Bu sene Trakyayı seç; ni bebi ordu *—"—'l'nkyıdı bulunmasıdır. Zıteıı bütün mmetler bugün ya- yıdı ıllih ıltındı 2500 000 insan vardır, İngiliz ordu ve dönanması manevralar için —seferber — hale getirilmiştir. İtalya, ordu ve donan- masının manevralarını henüz bitir- miştir. Romanya manevraları baş- lamak üzeredir. Sovyet Rusya ma- nevralara hazırlanmakla — meşgul- dür. Şu halde bütün dünyanın yarım seferber olduğu, ve manevralarla meşgül bçulunduğu bir sırada, Türk ordusunun manevralar yapmak iste- Mesinde siyasi bir mâna aramak, sa- dece suiniyete atfedilebilir. Orgene- ral Fahrettin Altayın dediği gibi: “Trakya manevralarının esas mak- sadı, ordunun talim ve terbiyesini tekemmül ettirmek, kumandanları ve ihtivat subayları yetiştirmektir.,, S Trakya manevralarından en ziya- de telâşa düşenler Bulgarlar olmuş- tur. Bulgari da Türk a ları âdeta endişe uyandırmıştır. Bulgar gazeteleri halkı teskin için manevraların hiç bir siyasi maksa- dı olmadığı hakkında neşriyat yap- mıya mecbur olmuşlardır. Bulgar komşularımızın bu telâ- şına lüzum yoktur, onları endişeye düşürmesi lâzım gelen hâdise, Trak- yada yapılacak manevralar değil, Bulgar hükümetinin takip ettiği mü- tereddit siyasettir. Balkanların ortasında bulunan ve Balkan paktı devletleriyle çevrilmiş olan Bulgaristan için çıkar yol bu pakta girerek Balkan Birliğini ta- mamlamaktır. Aksi takdirde bir harp vukuunda Bulgaristanın bita- raflığını muhafaza etmesine imkân yoktur. Bulgar toprakları, ya Boğa- za inmek için yukardan inecek mih- ver orduları, veya bu orduların in- mesine mâni olmek istiyecek Bal- kan orduları tarafından çiğnenmiye namzettir. Bulgaristan bu çiğnen- mekten ancak Balkan Birliğine gir- mekle kurtulabilir. Bulgaristan hükümeti, coğrafya- nın ve tarihin kendisine çizdiği bu salim yola girmedikçe, Bulgar hal- kının iki tarafın tazyiki altında da- ima endişe içinde nüne geçmek mümkü yaşamasının ö- olmıyacaktır. II — Yard da iki kısma ıyınhihrlı: 1 — Mahiyetleri itibariyle ders kitaplariha yakın olan, fakat ders bitanlarındaki Mmawmulardan hir veya bir kaçını onlardan daha mu fassal ve canlı bir,surette tetkik. eden kitaplardır. yle 2 — Bu kısma dahil olan yar- dımcı kitaplarda ders kitabı hüvi- yeti yoktur. Bunların muhtelif çe- şitleri vardır: Çocuk edebiyatının ölmez eser- leri, çocukların ufuklarını genişle tir, onların muhayyilelerine kanat verir, lisanlarını zenginleştirir ve güzelleştirir. Sinan, Mikel Anj, Götenberg, Kristof Kolomb, Atatürk... gibi büyük insanların hayatlarını tas- vir eden kitaplar, çocuklarda asil hislere, ahlâki kıymetlere - karşı faal bir alâka ve heyecan uyandı- rır; onları yüksek fikir ve hisler- lerle besler; enlarda camia için faydalı olmak arzu ve ihtiyacını yaratır. Büyük keşiflerin ve ihtiraların nasıl meydana geldiklerini göste- ren eserler, onlara faydalandıkları medeniyet eserlerinin ve vasıtala- rının mekanizmalarını öğretir. Eski devirleri ve yeryüzünün muhtelif mıntakalarını renkli tas- virlerle canlandıran tarih ve coğ- rafya kıraatleri; hayvanların ve nebatların hayatlarını, husüsiyet- lerini gösteren eserler, derslerine ait mevzuları daha esaslı olarak tanımak ve anlamak imkânlınnı temin eder. Bunun içindir ki yardımcı ki- taplar, ders kitapları için faydalı, hattâ zaruri tamamlayıcı eserler- dir. | imdi iyi bir ders kitabında bulunması lâzım gelen va- sıfları tesbit edelim: 1 — İlmi Sıhhat: Çocuklarımı- zın ellerine vereceğimiz kitapların ilmi sıhhat bakımından azami iti- nalı ve büyük bir titizlikle hazır- lanmış olmalarına çok dikkat et- mek lâzımdır. Maalesef bugün bi- le, çocuklarımızın ellerinde yan Yazan: Sadrettin Celâl ANTEL resinde olduğumuzu göz önünde bulundurarak, ders kitaplarının, yaşıyan, yazılan ve konuşulan dil ile yazılmaları esasını kabul et- mek mecburiyeti vardır. Ana dili bir vasıta olduğuna göre en mü- him vazifesi, çocukları, mevcut neşriyatı; kitapları, mecmuaları, gazeteleri okuyup * anlıyabilecek bir hale getirmektir. 3 — Programa ve seviyeye uy- gunluk: Şüphesiz her ders kitabı- nın, o dersin müfredat programı- na uygun olması şarttır. Bundan başka, —her başın ken- dine has bir anlayış ve kavrayış derecesi olduğuna nazaran— ki- tapların, çocukların zihni seviye- lerine uygun olmaları da lâzım- dır. Yani, ders kitaplarının muh- teviyat ve lisan - bakımlarından, muhtelif yaş ve sınıflardaki ço- cukların zihni vaziyetlerine göre ayarlanmaları terbiyevi bir zaru- rettir. Ancak, haddi zatında çok doğ- ru olan bu esasi, yanlış ve müba- Tâğalı bir surette tefsir ederek, —Ççocukların seviyelerine - inmek endişesi ile— öğretmiye mecbur olduğumuz mefhumları feda ede- rek, onları kendi iptidaf ve basit lisanları içiğde mahbus birak- mak, onları çocukluk safhaların- da tevkif”etmek demektir. Mek- tebin, kitabın vazifesi, bilâkis, çocukların lisanlarını zenginleş- tirmek, onlara yeni fikirler kazan dırmak için yeni kelimeler ve ifa- deler öğretmek ve bu suretle se- viyelerini yükseltmektir. 4 — Ölçülü olmak; Ders kitabı, yardımcı kitapların “yerine geç- mek iddiasında bulunduğu takdir- de esas mahiyetini kaybeder. O, yalnız, müfredat programının tes bit ettiği esas mevzular hakkında lâzım ve kâfi malümat ve izahat verir. Her mevzua, ehemmiyeti nisbetinde yer ayırır. Teferruat üzerinde durmaz, tafsilât vermez. Bunun içindir ki ders kitapları- nın sayfa miktarı, az çok tahdit edilmektedir. 5 — Tabı ve tertip güzelliği: Derş kitaplarının, tabı, tertip ve resim bakımlarından büyük bir itina ile hazırlanmaları lâzımdır. Bu itina, yalnız kitabı çocuklar için cazip kılmaz, ayni zamanda, Mmevzuların kavranması ve akılda tutulması bakımından da büyük bir rol oynar. 6 — Ucuzluk: Ders kitaplarının, büyük bir ekseriyeti itibariyle halk çocukları olan talebenin ve- lilerine bir yük olmıyacak derece- de ucuz fiyatla satılmaları da de- mokrat bir devlet için ihmal edi- lemiyecek bir esastır. ? — Milli karakter: Hayat bil- gisi, eşya dersi, hesap gibi ilmi ve fenni derslere ait kitaplar için millilik karakteri mevzuu bahis değildir. İlim gayri şahsidir, bey- nelmileldir. Ancak. meselelerin tertibinde, müşahede ve tetkik mevzu- larının seçilmesinde, milli ve ma- Göptysıspg 4 Nazizmin Sahte Kalkanı Yazan: Sabiha Zekeriya Sert Ki D anzig Nazi lideri Förster, bek- lenen nutkunu söyledi. Za- manın Napolyonundan ilham alarak söylenen bu nutuk, Avrupada bu sene harp olmıyacak iddiasında lıl lunan nikbinlerin kalbine korku dü- şürse gerek. Danzig, bugünkü siya- si vaziyete göre, Merkezi Avrupanın omuzunda çıkmış, daha doğrusu zer- la çıkarılmış bir şiripençedir. Bu çı- banı elektrik tedavisiyle kurutmak. olduğuna göre, bu mesel, halli için, mantıkla beraber ve ondan daha fazla tecrübeye başvurmak doğru olur. Dördüncü şekil, yani ders kitap. larının, Maarif Vekâleti tarafından tetkik ve kabul edildikten sonra .Tarih ve coğrafya kitaplarınd da milliyet, esas mihverdir. Mu- allim, bulunduğu yerin mahalli tarih ve coğrafyasını —imkân ve vasıtaların müsaadesi nisbetin- de— tetkik ettirerek — derslerini hayata daha sıkı bir surette bağ- lıyabilir. Kıraat kitapları. esas iHihavivla, milli karakteri taşımakla beraber, kitapçılar tarafından serbest ba- silması ve muallimlerin bunlardan herhangi birini tercih etmeleri sisto mi uzun zamam devam etmiştir. Fakat bu si i htelif ba - iim lit olsaydı, belki Avrupa özle- nen sulhe kavuşurdu. Fakat Faşi: min milliyet ve ırkçılık cereyanları ile büyüttüğü bu çıban, bugün bü- tün Avrupa devletlerinin mukad- deratını tayin edecek olan bir ope- rasyonla tedavi edilmek v;ııiyetln dedir. Förster, nutkunda Danzigin asır- lardanberi Alman olduğunu, Polon- ya Krali Batorizi 1576 da slllhlı kımlardan parlak neticeler verdiği iddia edilemez. Bu devrede çıkan mektep kitap- larını hepimiz biliyoruz. Araların. da bazı iyileri bulunmakla bera. çocukları daha geniş ve mü V- vi âlemlerle temas ettirecek su- rette tertip edilmelidir. Ve bun- dan dolayı ilkmekteplerde kıraat kitaplarının, mümkün olduğu ka- dar çok sayfalı olmaları faydalı- dır. Kıraat kitavlarını — mahallileş- tirmeyi, esas itibariyle doğru bul- muyorum. Çünkü, memleketin öknktalte takalarında, köy ve şehirlerinde yasıyan msınlırm O- kuy kları kitapl “mecmualar aynidir. Mektebîn va- zifesi, vatandaşları bunları oku- yup ınhyıbilecek hale getirmek- tir. N Ancak, —bir intikal devresine mahsus olmak üzere— bugün bi- ribirinden ayrı iki âlem olan köy- Terimizin ve şehirlerimizin çocuk- ları için ayrı iki kiraat kitabı kul- lanmak faydalı olur. Bu takdirde dahi, köy çocuklarının şehir hayatı- na ait olan, şehir çocuklarının da köy hayatını tasvir eden parçala- rı okumaları lâzımdır. İyi bir ders kitabının vasıfları- nı tesbit ettikten sonra, bu vasıf- lara malik ders kitaplarının nasıl meydana gelebileceğini tetkik e- delim: Bunun için muhtelif şekiller. sistemler tasavvur edilebilir: 1 — Tek devlet kitabı. 2 — Bir kaç devlet kitabı. 3 — Bir devlet kitabı ile bera- ber diğer serbest kitaplar. 4 — Tamamiyle serbest kitap. Bu sistemlerin hangisi, istediği- miz evsafta ders kitapları meyda. na gelmesini mümkün kılar? Evvelâ şurası muhakkaktır ki, bu sistemlerin hangisi kabul edi- lirse edilsin, ders kitaplarının prog- rama ve pedagoji esaslarına uygun olup olmadğı Maarif Vekâleti ta. rafından tetkik edilecektir. Türkiye cümhuriyeti devletinin Maarif Vekâleti, herkesi dilediği şekilde ders kitabı yazmakta ve müallimleri birini tercih etmekte serbest bırakamaz. unun muhtelif sebepleri var- dır. Mevcudu 16 bini bulan ilk mektep muallimlerinin hepsini. bu iş için kâfi derecede olgun ve mütecanis bir kütle olarak kabul edemeyiz. Bazan mütehassıs komisyonların bile yanıldıkları vaziyetlerde mu. allimlerin tek başl isabetli hü- kümler vermeleri istenemez, Diğer cihetten kitapçıların ken- di kitaplarını sattırmak maksadi- le yapacakları türlü tertipler, ki. tapların tercihi üzerinde, hakiki kıymetlerinden başka âmilleri hâ- kim ve müessir kılacaktır. halli huıusiyıtlerln göz önünd lışlarla dolu kitaplar bulunduğu nu salâhiyettar zatlar söylemek- tedirler. 2 — Lisanda temizlik, ifadede vuzuh ve sarahat: Ders kitapları- nın, diğer kitaplardan daha fazla, düzgün, vazıh ve sarih bir lisan ile yazılmaları bir zarurettir. Dil bakımından bir intikal deve durulması lâzımdır. Fakat her muhit, her mıntaka İçin ayrı ders kitapları yazılamıyacağına göre, bu iş, muallimler ve yardım- cı kitaplar vasıtasiyle temin edi- lecektir. Yurt bilgisi, tamamiyle milli karakteri taşıması icap eden ki- taptır. MEE e S Ca Hİ Binaenaleyh, bütün ders kitapla. rının, Maarit Vekâletinin tetkik ve kontrolünden geçmesi lâzımdır. Yukarda tesbit ettiğimiz dört sis. temden hangisinin tercih edilmesi uygun olacağı hakkında hüküm verebilmemiz için, mantık ve tec- rübe bize yardım edecektir. Herke. sin kendine göre, kendi —umu- mif sistemine uygun bir mantığı ber, iyet itibarile, muhtevi- yat, tertip ve tabı, resim bakımla. rından fena oldukları ve yüksek fiyata satıldıkları muhakkaktır. Böyle bir sistemde muhtelif ki- tapçılar arasındaki rekabet dolayı- sile iyi kitaplar basılacağı ve ucuz satılacağı, müelliflerin teşvik ve mükâfat göreceği iddiasını, bizzat bu iddiayı ileri sürenler tekzip et- mişlerdir. Kitapçılar aralarında yaptıkları (Kitapçılık şirketi) ile, hayırlr olduğunu iddia ettikleri bu rekabeti kaldırmışlar ve bunun ye- rine inhisarların en kötüsü ve en ziyanlısı olan hususi inhisarı hâ- kim kılmışlardır ve bu vaziyetten, hem talebe, hem de kitap müellif. leri ziyan etmiştir,. irinci şekil, yani (tek dev- let kitabı) sistemi, bir kaç -senedenberi ilk ve orta mekteple. rin bazi kitaplarına tatbik edilmek- tedir. Verdiği netice nedir? Bence bu netice, umumiyet iti- KALEERT PN b şıdığı ve tarihte sahip oldukları Hi tün toprakl Alman olacağını id- dia ediyor. Eğer bu iddiayı bütün milletlere tatbik edersek, her millet mazide hip olduğu topraklar üzerinde hak iddia ederse, Türkiye haritasını Vi- “ana ına - kadar işletmek lâzım, Bu takdirde milliyetçilik ces reyanı, bütün dünyayı ehli salip- lerin, Kurunuvüstani istilâların şiğine sürükler. Her millet, kendi hudutları içinde yaşıyan ekıllly unsurlarını kapı dışarı atmak me buriyetinde kalır ki, bundan y zarar görecek olan coğrafi hudu rı dar olan milletlerdir. Almanlar kendi dar sah ına yerleşemediklerini, fazla nüfus! ı yerleştirmek için daha geniş toprak- lara, hayat sahalarına ihtiyaçları ol- duğunu iddia ederken, komşu kl yaşıyan Almanların iadı le karşılaşacak olurlarsa, bu " milliyetçilikten zarar görecek olan kendileridir. n Dünya bir tecerrüde doğru gitmi- yor. İktısadi ve siyasi bağlarlır ribirine bağlı olan milletlerin, pılarını kendi kanından gayri n barile, şayanı iyettir. Me. selâ, ilk mekteplerin dördüncü ve beşinci sınıflarına mahsus olan ta- rih kitapları, - bu kitapların tarih telâkkisindeki değişiklik devresine rastlaması dolayısile biraz fazla yüklü ve ağır olmalarından sarfı. nazar - kitapçıların serbest olarak bastıkları bütün tarih kitapların. dan, her bakımdan yüksektir. Alfabe için, orta mekteplerin * son senelerde maalesef kaldırı- lan - fen bilgileri için de ayni hükmü verebiliriz. Bu kitaplar, tabı nefaseti ve u- cuzluk bakımlarından da, kitapçı. ların tabı ettikleri kitaplarla mu. kayese edilemez. Şunu da ilâve edelim ki, bu sis- temin tatbiki henüz pek yenidir, ra kap imkânı yoktur. Ek; yetlerin geniş ülkelerde yer alması, tarihteki zaferlerdan sonra mağlüp ekalliyetlerin aldıkları toprak üze rinde kalması, tarihi akışın bugü- ne kadar getirdiği bir seyirdir. | 'ekalliyetleri vesile ederek, emp yalist siyaset güden devletlerin, şöven milliyetçilik katariyle v ları yol, elbette ki harptir. Mille biribirleriyle harp etmek istemiyi lar. Hiç bir harp milletleri refah kurtuluşa götürmemiştir. Her mil- letin kendi mukadderatına sahip ql Ması hakların en mukaddesi oldu gibi, her milletin' kucağında bir ekalliyetlere yer vermesi de içtimai bir zarurettir. Bu ekalliyetlerin de milliyet davası gütmiyerek içinde yıgıdıklın milletlere temessül e zamanla ve itina ile tel ül e. decektir. İkinci ve üçüncü şekil henüz tec- rübe edilmiş değildir. Tecrübe e- dilebilir. Ancak, ikinci şekilde, yani ve- kâletin ayni derse ait bir kaç ki- tap çıkarması sisteminin tatbikin. de esaslı bir güçlük vardır. Çünkü bu takdirde Vekâlet, her kitaptan ne miktar bastıracağını evvelden kestiremez. Bu sistemin diğer bir mahzuru da, Vekâletin ayni derse ait bir ki. tap yerine birkaç kitap basıtrmd- sının, kitapların gelir fiyatlarını yükseltmesidir. Bundan başka, vekâletin bütün ders kitaplarını vaktinde yetiştir. memesi tehlikesi de ziyadeleşecek- tir. Üçüncü şekle, yani bir devlet - kitabının yanında, diğer serbest ki- tapların bulunması ve muallimle. rin bunlardan herhangi birini ter- cih edebilmesi sistemine gelince; bunda da, biraz evvel söylediğimiz mahzurlar mevcuttur. Buna mukabil, devlet kitabı ile rekabet edebilecek kıymette ders kitaplarının meydana gelmesi ihti. mali olabilir. Ancak, gayeleri her şeyden evvel kazanç olan kitapçı- ların, nefaset ve ucuzluk bakımla- rından devlet kitabı ile rekabet e. t sıfatiyle mü hak ve vazifelere sahip olmalar şarttır. Milliyetçiliğin meşru ve mu des hududu buraya kadardır. F! bugün — milliyetçilik, — emperyalis devletlerin istilâ ve tecavüz hirsl rını gizlemek için ellerinde tu! ları kalkandır. Südet mınt: ı bu iddia ile girenler, Çekoslov Bedeleidi selük -l | bu davada kendilerine tırıltır lurlardı. Bugün Danzig, yarın K - dor, daha öteki gün Ukrayna, Ro manya, istilâ haritasının lçiıuledb Otoriter devletlerin siyasi hır: hep bu kallsanın arkasına saklanm tır. Nazi Milliyetçiliğinin Avrup nın omuzunda çıkardığı bu çıbı lar, yine milliyetçiliğin müdafaa si lâhiyle deşilip temizlenecektir. H Danzig Almanlarını kurtarmak değil, büyük Alman İmparator! nu kurmak picin patlıvacaktır. | liyetçilik, ırkçıleık, Nazizmin kalkanıdır. debilecek kıymette kitaplar bası bilmeleri şüphelidir. u tetkikten çıkaracağım ne- tice şahsi kanaatimin ifa. desidir: (Tek devlet kitabı - bazı ma A (Devamı 8 incid aai LAİ Tei a D Hi Glii di