12 Ağustos 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

12 Ağustos 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN'ın Yeni Resim Müsabakası : NeOlmak Istiyorum? Her çocuk bilyüyünce bir şey.olmak ister. Kimi dökter, kimi » başka biz gey olmayı kurar, Büyüyince ne olmak istiyorsunuz? Bu olmak istediğiniz şeyi anlatan bir resim yapınız. Resmi kuponla beraber bize gön- deriniz. Yaptığınız resim, çocuk sayfnmızda basılacaktır, Size bir de güzel hediye vereceğiz. Resminiğin gizetede basıldığını görür görmez derhal müracaat ederek hediyenizi alınız. BU SAYIMIZDA RESİMLERİ BASILARAK HEDİYE KAZANANT.AR: Afyon gazete bayii Şeref eliyle Kemal g Bay Kâzım Batumoğlu Ke e köy Hilmi Paşa sokak numara 12 de Doğ kul g Hamamönü G. mara 38 te Özker © Bedri g Üsküdar orta okuldan 181 Saim © Edirne sulh hâkimi kızı Ayhan Engin g Konya sfnema karşısı bumara 29 A. Sözeri © Beşiktaş ortaokul rnezunl; an Muzaffer $ Zeki Derieleğliu © Ayv bakkal Rifat oğlu Nihat g İpsala ispu memurunun oğ'u Kene dat caddesi AlI"Aslan Bayrak © PT. T: şeflerinden Hüsnü oğlu Mehmet g İstan- bul Aksaray Tiryaki Hasan Paşa sökük numara 43 Ci dam vasıtasiyle Jak Yağız g Babneski, avukut Naci v: met İnönü caddesi Fevzi Rifat yanında İlyas © Üsküdardu Cemil (Adresi okuna- mamıştır), HEDİYELERİMİZ PAZARTESİ PERSEMBE GÜNLERİ VERİLMEK- TEDİR. İSTANBULDA OTURMIYANLARINKİ POSTA İLE GÖNDE- RİLECEKTİR, endis, kimi i£TE BUNU BİLMİYORDUM / B oks, zaten kolay bir şey değildir. Fakat, 1860 da, İngilterede bok- sör olmak, çok daha güçtü. Bir müsabaka, 2 saatten aşağı sür- mezdi. * * Ç yakınlarındaki bir adada, yerliler, kumsalı deniz suyu ile m sularlar. Onu tebahhura bırakırlar, Sonra, tuzlu kumu, su dolu kaplara koyarlar. Tekrar, suyunun uçması için birakırlar. Kum dibe çö- ker. Tüz üstünde kalır, “»» ir kısım-Yeni Gineli erkekler, süs olsun diye, burunlarına İki ke- iz mik koyarlar, Ve bu çok sıkıcı şeye katlanarak güzel olduklarına inanırlar, * » M eksika yerlileri hem süratli hem pek çok koşmakla meşhurdurlar. Bunlardan biri tamam beş gün koşarak 900 kilometrelik yol al miştir, “x A rvütükta bazı kadınlar şalvar giyerler. Burada bir kısım kadın- ların şalvarını dikebilmek için, on metrelik bir beze lüzum hasıl olurmuş. *» Mevlüt garip'bir müzik âleti kullanılır. Bu âlet, bir bam dalişidan'yapılmıştır. Ağacın savlariyle âletin kirişleri yapılır. , *» B ir meraklı'mağaza sahibi, mağazasındaki mastrahk kumaş parca larından resmini gördüğünüz bir kostüm diktirmiş ve herkese teşhir etmiştir, * pa B ernard de Föntenelle adli biri, tamam yüz sne yaşamıştır. Ken- disinin 'bu yüz senelik ömründe gülmemiş ve ağlamamış oldi nu söylerler. Ni bilem yea ilm Kv. yalnız kurşun ve ök . © Mavi elmas, Brezilyadan başta selerle öldürülmezler. Bu yerde bulunmazdı. Son zamanlar. zavallıların büyük bir düşmanları da ona Kapta da rastlanmağa baş- daha vardır: Telgraf telleri. Za - vallı kuşlar, bizim gibi, elektrik cereyanınm ne olduğunu bilme - dikleri için, bu tellere konar ve derhal ölüverirler, Yapılan . tah - minlere ve istatistiklere göre, böy. lece ölen kuşların sayısı: tamam seksen bini bulmaktadır. . 'Tarla fareleri, bir memleketin e- konomisini altüst edebilecek kadar muzır hayvanlardır.-Bir çift tarla fsresinden,' bir yılda" yüz binlerce fare meydana gelir. lanmıştır, Bu taş, Avrupada pek az'bulun- maktadır. . Afrikanın Kenya mintakasında güyet büyük mantarlar bulunur. Bu mantarların çapt yarım metre ye yakındır. o Eski Romalılarda garip bir â- det vardı. Her ayın ilk üne hu- susi bir ad vermişlerdi. Bu ilk gün, borçların ödenmesine tahsis edil mişiti. TAN'ın resim müsabakası kuponu. Alftaki satıra adresinizi yazın. Ak, . . Misafiri Yazan: Mecda Özdil ir gün kapımızı biri çaldı. Kapıyı ben açtım. Perişan kılıklı bir kadın karşıma çıktı. -— Bon Tanrı misafiriyim, dedi. — Hoş geldin, dedim — Ama, dedi, evinizde büsbütün kalacağım. Bulaşıklarınızı yıkayı- veririm, yemeklerinizi kotarıveri. rira, Beni sarki büyüleyivermliti, Za- teni bize de adam lâzımdı. — Peki büyür! İşte bu da senin odan olsun, dedim. mmühah o günden sonra. bi- zim adamımız oldu. Onun her şeyine göz yumuyor, ama ne yalan söyliyeyim, garip, yahşi hal- lerinden ara sıra korkar gibi olu. yordü Meselâ, ona yeni bir entari giy- dirmek istiyorduk — Giymem de giymem! diyor. Eski pili pırtılarını kırk yıl sırtın. dan çikarmamak için direniyor. du. Bazan Siniri tutuyor, fena hâlde karşılık veriyordu. Odasına saat. lerce kapanıp Ibadöt lüyordu. İkide bir, daha sabah olma- | dan gözünü ilk açan kuşla beraber | sokağa firliyor, saatlerce, hattâ ba- | zan, günlerce görünmüyor, sonra ansızın, evin bayanı gibi, pat! diye, kapının eşiğinde görünüveriyordu. rada bir kaybolduğu günle- 5 v Yerin akşaminda' komsular. damstörlü türkü simayallar. duyas- dık: Meselü' biri, onu Üsküdarda gördüğürü söyler” bir başkası, 6. | na Beşiktaşta rast'adım, 'der, da ha bir başkası, kendisinin meselâ Fatihte gezerken görülmüş oldu- ğunu söylerdi. Zaten Ümmühan da, İstanbul ka- zan o kepçe, semt semt bütün şeh. ri dolaştığını; tabanları şişe şişe, koca şehri'bir uçtan bir uca gez. diğini saklamıyordu. G ünün birinde Ummunan büs bütün kayboldu. Günlerce, haftalarca, aylarca görünmedi. İlk günler pek öyle aldırış et- memiştik. Fakat, günler haftal biribirini takip ettikçe merakımız büsbütün artmıya başladı. Kendisini aratmadığımız semt, haber vermediğimiz karakol kalk madı Günün birinde yine onun ilk çal. dığı gibi kapımızın çalındığını duy- duk. Tuhaf değil mi, bu sefer de kapıyı açan ben oldum. Gözlerime inanamıyordum. o Ümmühan kar- şımdaydı, yanında da üç yaşların- da, temiz, güler yüzlü bir çocuk, iraz meraklı, biraz soğuk: — Gel bakalım, gir odada soyun! Ama bu çocuk da kim” de. dim. O, artık hiç eskisi gibi değildi. Artık dalmıyordu. Aptal aptal bak- mıyordu. Bakışına bir zekilik gel. miş, konuşuşu adama benzemiş, tar nınmıyacak bale gelmişti. Hattâ, o, kirk yıllık eskisini bile. atmış, insan insancık giyinmişti. Gülerek cevap verdi: — Fakat ben bu sefer evinizde kalmak için gelmedim: Artık, ken. di evim, kendi barkım var; Rejide çalışıyorum. — Peki, yine öyle eskisi gibi, bu sokak benim, o sokak senin do- laşıp dutüyor musun? dedim, ülerek cevap verdi: — Hayır! Yalnız evden işe | işten eve gidip geliyorum. O ka- dar aradığımı bulduktan sonra do- laşıp ta ne yapacakmışım. — Kimi aradın da büldun Üm. mühan? Hep ayni zeki tebessümle ce- vap verdi: — Kimi olacak? İşte bumu! Ço. cuğumu! Onu kaybetmiştim. Bul- | i yor. Siz bulunuz. dum. ettiği de o. ekilde gördüğünüz siyahlık» Ş lâr, çok sevdiğiniz bir hay» van resminin kesilmiş. parçaları» dır. Siz onları bir kartona yapıştıra- tak bu hayvanı yapınız! Kati elinize alın! Bir yerden başlıyarak, kalemi hiç kaldırmadan, geri dönmeden, hiçbir çizgiyi kesmeden ve ayni yerden iki defa şekli çizebilmiye çalışm! geçmeksizin bu parçaya, böleceksiniz. Sori- râ, bu üğ pârçiya'dilediğiniz ” gibi yanyana getirerek yapıştıracaksı . Biz, Sağdaki put şekli hasıl olacaktir Br der dörtgen, üç ayı parçaya ayırınız. Sonra bu | kesilen parçalâri yanyâna getire. rek, bir kare yapabilmiye çalışiniz. Tabii bu yapacağınız karenin, her kenarında 6 kutu bulunacak- Ş ekilde gördüğünüz yüvarlak- lardan her birine, 2, 4, 6:8 rakkamlarından birini koyacaksı- niz. Soldan sağa, yukardan âşağı ve köşeden köşeye doğru saydığınız zaman her siradaki sayıların'tütar rı 20 edecektir. ki Kanadalı bu hayvana ba. kıyorlar. O, onları göremi. CEVAPLI MESELELER kısım arkadaşları Tan, bir kısmı Vakit, bir kısmı da “Cep Kitap. ları,, ısmarladılar. Çocuk şehre indi. Cep Kitaplarının onar, Vaktin üç, Tanın da beğ kuruşa satıldığı. nı biliyordu. Fakat, şehre varınca, kendisine kaç Tan kaç Vakit kaç tane de Ce Kitabı ısmarlanmış olduğunu w nuttu. Yalniz, güç halle arkadaşlarının on altı Tan ısmarladıklarını hatır« hyabildi. Bütün çocuklardan aldığı para- fin da 177 kuruş olduğunu bili yordu. * Düşündü, taşındı. Nihayet kon- disine kaç Cep Kitabı, kaç Tan, kaç Vakit gazetesi ısmarlanmiş ok duğunu buldu. Siz de bulunuz, bakalım! kit, 16“Tan gazetesi. Cevap Verin! Şu sualleri okur okumaz kısaca; EVET, yahut HAYİR deyiniz: Fransız mıdır? 2:— Hepimizin kullandığı kur. şun kalemini ilk bulan İngilizler midir? 3 — Radyo; on dokuzuncu yüz yılda mı bulunmuştur? 4 — Zehirli gazı harpte ilk kuk Va Fransızlar mıdır? 5 — Beş milyar sayıyı beş gün de saymak mümkün müdür? j Geçen sayımızdaki suallerin ce vapları işte şunlardır. 1— Hayır. Vapurla daha çabuk gidilir. 2 — Hayır. İspartalılar!a Atina. lılar arasında olmuştur. p 3 — Hayır! Köpek balığı açık denizlerde bulunur. 4 — Evet! Türkiyede haziran» dadır. Ke TİTTİTİİ Ni pa “Orman Şarkısı Dallar kolkola görünür Yaprak yaprağa sürünür Kışın karlara bürünür Kestane, gürgen. palamut Altı yaprak üstü bulut Ormanda kuşlar böcekler Yavru ceylânlar emekler Açar yedi renk çiçekler Git git, sona varamazsın Kuşak olsan saramazsın Çamın yaprağı dökülmez Gürgenin kolu bükülmez Ağaç dibinden sökülmez. İzin vermeyiz kırmana Baltayı sokma ormana YE LAK © MAYO KUM İŞTE Yukardaki satırda üç ayri me görüyorsunuz. Bu üç kelimeden her biri harfini aklımızdan ka bir harfle değiştirin! Sonra bü birer harfi değişen kelimeyi, bitişik olarak yazlı İstediğimiz şu: Bu üç kelimi tek bir kelime hâsıl olsun. TAN'ın Bilmece Bulmaca Kuponu .12 Ağustos 1939 CEVAP — 7 Çep Kitabı, 9 Va. 1 — İlk aşıyı bulan adam bir | |

Bu sayıdan diğer sayfalar: