19 Ağustos 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

19 Ağustos 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 198-939 Kömürcükiz Coşkun © İn Şemseftin Cami sokak numara 7 caddesi nuimera 11 de Neriman Kutluğ. RİLECEKTİR. 7... EĞLENCELİ OYUNLAR” Kaçta Kalkmak İstiyorsun? Bunu Derhal Bileceğim B“ eski, fakat çok güzel bir oyundur. AArkadâşınıza kol saatinizi çi- karıp gösterin! Parmağını saatleri gösteren sayılardan birine basma- sını söyleyin! “Sabah saat kaçta kalkmak istiyorsan, bana söyle- meden aklında tut,, deyin! Farzedelim ki, dokuz sa- yısının üstüne parmağın: koydu. Siz, aklınızdan bu dokuz sayısını on ikiye ekleyin, 21 eder değil mi? Şimdi arkadaşınıza sabah kalkmak istediği saati 21 den çıkarmasını bildirin! Sonra deyin ki: Par- mağınla gösterdiğin yerden ters tarafa doğru, yani sekizden başlıyarak, arada bulduğun Yark kadar saat say! Parmağın hangi sayının üstünde durur, yani aradaki fark, saya saya hangi saatin üstünde biterse, o saat senin sabah kalkmak istediğin saattir Senin Hangi Sayıları Tuttuğunu Bileceğim ———— yni boyda 20 kart alın! Her biri üzerine birden yirmi. ye kadar sayılardan birini yazın! Bunları iskambil kâğıdı gibi ka. rıştırın! Sonra, masanın üstüne siz, görmeden, kapalı olarak iki- şer ikişer sıralayın! Arkadaşları- nizdan her birine, bunlardan bir çiftini almaları. ni söyleyin, sonra, hepsinden, numetalarını . akil. İsrında tutmalarını rica ederek, kartlarını topla- yın! Kartları ayırmadan, çift çift alarak, üstüste koyun! Bü yirmi kartı, her biri beşerden altalta dört sira üzerine sıralayın. Yalnız kâğıtları munta- zam olarak beşer beşer muntazamön sıralamıyacak göyle bir esas gözeteceksiniz: Yanda gördüğünüz beşer harfli 4 kelimeye dik. kat ederseniz, on çift harf görürsünüz. Şu halde çiftlerden birisinin teki, meselâ birinci sıradaki el harfine koyarsanız, öbür tekini de üçüncü sıradaki d harfinin üstüne koyun! Hulâsa, çiftlerden her birinin teklerini ayni harflerin bulunduğu yerlere koyacaksınız. Bu iş bittikten sonra, arkadaşınıza dersiniz ki, siz, bana, kartlarınızın: birinci, ikinei üçüncü, dördüncü sıralardan hangilerinde olduğu. HEDİYELERİMİZ PAZARTESİ PERSEMBE GÜNLERİ VERİLMEK- TEDİR. İSTANBULDA. OTURMIYANLARINKİ POSTA İLE GÖNDE- SAN'ın Yeni Resim Müsabakası : Ne Olmak Istiyorum? Her çocük büyüyünce bir şey olmak fster, asker, kimi ressam, kimi berber kimi başka bir şey olmayı kurar, Kimi doktor, kimi mühetdis, kimi Büyüyince ne olmak istiyorsunuz? Bu olmak istediğiniz şeyi anlatan bir resim yapınız, Resmi kuponla beraber bize gön- deriniz. Yaptığınız resim, çocük sayfamızda basılacaktır, Size bir de güzel hediye vereceğiz. Resihinizin gazetede basıldığını görür görmez derhal müracant ederek hediyenizi alınız. Resimleri çini mürekkebi ile yaparsanız İyi olur. BU SAYIMIZDA RESİMLERİ BASILARAK HEDİYE KAZANANLAR; ıyu Beytülmelçi sokak numara 27 X Biçki Dikiş Yurdu (Adı okunamadı) © Kınalında Köslü sökak numara 13 te Silva Hallaşyan © Tatih, Fevzi Paşa esddesi mımsra 13 te Özdemir © Ortaköy, Deretoyu okak numara 7 Bedri Emre g Beyoğlu Emi sokak numars 4 te Ortaokul talebesinden Tomris Samanoğlu © Tavşancıl 2 de Kezihe 'Teker © Bursa, Özel emi, Samancı Ferhat Vehap ir, Pazaryeri, Alaybey 93 mumsrah evde Betin Suracoğlu © Konya, , Başerzacı Yarbay Yusuf oğlu Nüzhet Ünlü © İstanbul, Vefa, Mol- de Sulâhattin © Vezneciler, Vidi Tevfik Paşa »..... ifTE BUNU İLMİYORDUM İrikada, on beşinci “yüz yıl- e da keşfedilmiş olan bir a- * da vardır. Bu adanın etrafında başka ada yok gibidir. Geçen se- ne, bu adayı fareler istilâ etmiş. Bu fareler için halk, hususi ola- rak, bir vapur kedi toplayıp, adaya getirtmeğe mecbur olmuş. Kedilerin ordusiyle farelerin ordu. su, uzun uzun muharebe etmişler. Nihayet harbi kediler kazanmış. Gi Ge Mw bir Ingiliz Amirali o- lan Sydney Smit, “Yeryü. zünde (o çay bulunduktan sonra, doğduğum için çok mesudum,, der al miş. Meşhur bir devlet adamı ©- lan Gladstone, çayı şöyle över. miş: “Yananı serinletir, üşüyeni ısıtır. Yorgunlara kuvvet, siniri bozulanlara sükünet verir., Ingiliz- ler çaysız, Fransızlar şarapsız, (o Almanlar birasız, Türkler ayransız duramaz. Ms Si biri, bir kaç ay hapse mah- küm olmuş. Fakat adam o kadar a “ şişmanmış ki, hapishanenin oda- larından hiç birinin kapısına sığ. mamış. Kendisi, tamam 170 kilo geliyormuş. Nihayet kapısından kendisinin sığabi. leceği hususi bir oda yapmağa mecbur olmuşlar. Adam da bu hususi odasına kurulup hapis yatmış. Biz bir fırtına esnasında, Prag yakınlarındaki büyük bir çiftliğin meydanında bulunan bir heykele, günün birinde yıldı. rım çarpmış. o Heykel parlamış. Kendisinden altın paraçaları fırlamış. ir kaç yıl önce, Şikego'da, nu söyleyin! Ben,'onların kaçla kaç olduğunu bi- leceğim. Farzedelim ki, içlerinden biri, benimkile- rin ikisi de 3 üncü sıradadır, dedi. Siz, hemen dör- düncü sıraların soldan 3 üncü ve beşinci kariları- nı kaldırıp, işte dersiniz. Yahut: Benimkiler birin. ci, dördüncü sıralardadır, dedi. Hemen birinci st. ranin' beşinci, dördüncü sıranın birinci kartlarını kaldırir, işte numaraların! Dersiniz. Eğer, size: — Sen her çift kartın tekini nereye koyduğunu aklında tutuyorsun, derlerse: — Buyurun öyleyse, siz yapın! Dersiniz! Tan'ın Resim Müsabakası Kuponu: 5 Tan'ın Bilmece - Bulmaca Kuponu: 19 Ağustos 1939 YARIM KAPLAN HEYKELİ Anlatan : İlhan TEK irbirinden sık bir ormanla B ayrılan İki büyük köydü- ler. Birine Mahur, ötekine Lâhur kasabası denirdi. Hindin bu iki eski köyünü ta- mam bir hafta at üstünde gezdim. Ormanlarında, ilik rüzgârlar at ye. lesi gibi dalgalanıyor, alaca kabuk- Wa böcekler ışıldıyor, sık tüylü kuşlar, nefes alır gibi kanat çır- pıyorlardı. Günün birinde, Lâhur köyünde Mahur köyündekinin âyni olan bir yarım kaplan heykeli gördüm. Niçin iki köye de böyle birbiri- nin benzeri iki yarım kaplan hey- keli dikilmiş olduğunu sorduğum ihtiyarlar bana dediler ki: — Eğer sen, bunun hikâyesini öğrenirsen, niçin, bu iki köy ara- sında meleklere yaraşan bir kar. dejlik hüküm sürdüğünü anlar- sın! * B undan yüz yıllar evvel Ma- hur halkiyle Lâhur halkı birbirinin kanlı bıçaklı düşmanıy- dı. Birbirlerini hem över hem dö- .verlerdi. Birbirlerine hem giderler hem irerlerdi. Lâhur köyünün ak gın tarlalarında ambar ambar buğ. (day yetişir, Mahur köyünün gü- müş kumsallarından tuz çıkarılır. | dı O- köy- buna “buğday: satar, bu köy ona tuz gönderirdi. p Günlerden birgün, iki köyü bir. birinden ayıtan «rmana bir kara kaplan musallat oldu. Yelesi kara bulut gibi korkunç, ağzı kanl bi- çak gibi ürpertici idi, Kaplan bir hafta içinde Mahur köyünden ta- mama kırk adam parçaladı. Artık bu köyden o köye kuş uçmaz, ker. van geçmez, İnsan göçmez olmuş” tu. Lâbur köyünden buğday gel mez olduğu için, büyük bir kıtlık başlamıştı. Köyün ağası dört bir tarafta davullar çaldırdı, Kara kaplanı vurup getirene kırk altın vereceğini yaydı. Aâhur köylüler, “bize ne, aç kalan Mahur oköylüler olsun. Bizim buğdayımız, unumuz var. Elbet açlık canlarına tak e decek, yine içlerinden biri kaplanı öldürecek, bize de tuz gelecektir.” diyorlardı. Amme tuzsuzluk, yavaş yavaş, onlarina da canlarına tak etmeye başlamıştı. Nihayet, yine günlerden bir gün içlerinden biri, Mahur köyüne doğ- ru yola çıktı. Bu sırada, kırk alti- na kavuşmak istiyen Mahur köylü. lerden biri de yola düzüldü. Her iki uçtan, her iki yolcu, a2 gittiler, uz gittiler, dere tepe düz gittiler. Nihayet, ormanın küçük bir meydanında karşılaştılar, Aralarında, yüz adam boyu bir yer kalmıştı. İşte tam bu sırada İ- kisinin de bulunduğu uçların tam ortasında kara kaplan (göründü. Kanlı gözleri çakmak çakmak ça- kıyardu. İki yolcu da gözlerini ön- ce birbirlerine, sonra kaplana sap- Jamış, oldukları yerde kala kal mışlardı. ahur köylü, kaçsam mı? de. di. Sonra vaz geçti. Ya kaplan peşime düşerse... Beni paralarsa... Haydi parçalamadı.... Yu Mahur köylü yalmz kalırsa. Kaplan ona saldırırsa... O bir insan oğludur... İnsan oğluna yazık değil mi7, Mahur köylü, kaçsam mı?. dedi O da ayni şeyleri düşündü. Vaz- geçtik (Devamı var) Pantalonum buruştu pek Bıçak gibi ütü gerek. Sus söylenme abuk sabuk Ütüleriz şimdi çabuk. İşte şöylece serilir Tutup ucundan gerilir. Gelir sonra Hintli. filim İşte derim, âlâ kilim, Bâkar şöyle süzer ona Ve ıslatır pantalonu. Zevkini sorma filimin Döner üstünde kilimin. Pantalona kilim der o İşte böyle ütüler o. Fil acıktı çok para yer Haydi çabuk çık para ver. | Hangisidir? Yalnız bir kere okuduktan son. ra hemen cevap vereceksiniz. Acaba şu altı kelimenin içinde hangisi fazladır: Belçika, İsviçre, Japonya, Fransa, Macaristan, Romanya o Bir yerde bütün Erten ailesi iertleri buluştular, Bunların içinde iki tane anne, *ki, tane baba iki tane kız kardeş üç tane de kız ev- lât verdi. Size bunlar kaç kişidirler diye sorsam, dokuz kişi dersiniz Halbuki onlar sltı kişidirler. Şimdi size soruyorum: — Niçin?. Ve, bu ailede, kim kimin nesi © Tuyor?. Ne dersiniz?. Cevap Verin! Şu sualleri okur okumaz kisaca: EVET yahut, HAYIR deyiniz: 1 — İsveç, Norvoç devletleri es- kiden beraber mi idare edilirdi?. 2 — Türkiyede hiç kar yağma- yan yer var mıdır? 3 — Geceyle gündüz hep birbi- rine müsavi midir?. © Geçen sayımızdaki suallerin cevaplar işte şunlardır: 1 — EVET. Bu aşıyı bulan Bü. yük Fransız âlimi Pastördür. 2 — EVET, İlk kurşun kalemi- p kullanan rdir. 3 — HAYIR. Yirminci yüz yılda bulundu. 4 — HAYIR. fk zehirli gizi 1915 te Almanlar kullanmışlardır. 5 — HAYIR. Beş milyar yüz s8- nede bile sayılamaz. ni ee ETTİ Tayyareci Tak tuk! Tak tuk! Tayyare yapıyorum... Gökleri yaracağım, Kuşlara ağım, Tak tuk! Tak tuk! Havalarda en uzak Bulutu seçeceğim, Kuşları geçeceğim. Tak tuk! Tak tuk? Uçurtma sizin olsun. Tayyareye binerim, Nerde olsa İnerim. Tak tuk! Tak tuk! Ver elini mavi gök! Yıldızlara varınca, At görünüz karınca. Yukardaki dört harfe aklınızdan bir harf daha ekleyin, bu beş har- Hi uygun şekilde birleştirin! Tür- kiyede bulunan bir kaza merkezi meydana gelecektir: içi, İç Şu kelimeleri yan yaha getire- rek bir cümle yapın: Altı, altı, bir, on, altmış kere eder. Bü bilmeceleri doğru halle. denlerden 25 kişiye muhtelif he- idiyeler verilecektir. Bilmecemizde Kazananlar Yarınki Sayımızda

Bu sayıdan diğer sayfalar: