23 Ağustos 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

23 Ağustos 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23-8 -939 Nevyork Sergisinden Röportajlar: Duvarda kabartma bir harita, Muhavere başlar başlamaz otomatik olarak bir elektrik şuaı Nevyorktan kalkıp Kaliforniyaya geliyor Dünya Sergisinde Bedava Telefon Pavyonuna ÜUşüşenler Arasında im olsa bedava telefon et. mek firsatını kaçırmak is. temez; doğru değil mi? İşte bu se. bepten dolayıdır ki sergideki Bell telefon şirketinin pavyonunu her gün yüzlerce, binlerce insan ziya- ret ediyor, Kapıdan girerken eli. mize doldurulmak üzere şöyle bir kâğıt veriyorlar: — Kime telefon etmek İstiyor. sunuz; adres ve numarası nedir? Bana da bir tane verdiler. İste. dikleri malâmatı yazıp kâğıdı ge- ri veriyorum. Elime üzerinde “52 yazılı bir kupon veriyorlar. Çevi. izahat: “— Her saat başı bir kura çe. kiyoruz. Eğer elinizdeki kazanan beş numaradan falanca odada Kurayı kazandınız demektir ki bu size Amerika devleti dahilinde İs. tediğiniz birisine ücretsiz telefon etmek hakkını verir.” Ss aat başma daha numara isi ise gelip bizi bulun. çok vakit var. Beklemeli, Sağ taraf. .. taki salonda büyük bir kalabalık görüyor, oraya doğru gidiyorum. Burada iki tarafında camdan iki telefon kulübesi olan büyük bir sahne. Kurayı kazananlar sıra ile İstediklerile buradan konuşuyor. lar, Sâlonda 200 tane kadar telefon Aâhizesi; halk bunlar vasıtasile bü. tün konuşulanları duyuyor, Zaten işin hoşluğu burada. Ben de kula. ğrma bir tane yaklaştırıyorum. Henüz teleon operatörleri nu. marayı arıyorlar. Nevyork operatörü — Alo. Alp. Kaliforniya... Nevyork konuşuyor, Kaliforniya operatö Alo. Los Anjelos.. vasıtasile Nevyork konuşuyor. Los Anjeles operatörü — Alo. Alo. Los Anjelosla Believe... Los Anjelos - Kaliforniya © vâsıtasile Nevyork konuşuyor. Belview operatörü — Alo. Alo.. Belview'de “1339... Kaliforniy devletinin Los Anjelos şehrinin Belview kasabasında 1339 numara- da Mr. Barrymore ile Nevyork şeh. rinden Mirs Barrymore konuşmak Istiyor. Sergi operatörü — Alo. Mr. Barrymore. Burası Nevyork dün. ya sergisinde Beli telefon şirketi. nin pavyonu, Mirs Barrymore ko. nuşuyor. Halk muhavereyi dinli. Yor. Haberiniz olsun. Sahnenin üst tarafında Ameri. kanın duvara kazılmış büyük bir haritası, Mister Barrvmore'la te. masa geçildiği şu dakikada otoma- tik olarak bir elektiri York şehrinden kalkıy lunu takip ederek Kaliforniyaya geliyor ve burada elektrikle Kali. forniya ve Belview isimleri yazılı» yor, eeeseseeseeesasesessseese Yazan: ; Sevim Zekeriya b SERTEL Kurayı kazananlar, sıra ile istedikleri numara ile konuşuyorlar is Barrymore'u cam kulübe. de görüyorum. Sarışın, in- ce uzun boylu, sevimli ve şirin bir genç kız. Şimdi onun sesi duyulu. yor, — Alo baba... Sana sergiden te- lefon ediyorum. — Aman kizim sen kaçırdın mi; Nevyorktan Kaliforniya dünyanın Parası, Böyle beni gece yarısı ya. taktan kaldıracak ne var. Çabuk söyle? Gece yarısı mı? Burada saat henüz beş, — Beş olsun. Paraya yazık de. ğil mi? — Baba bu bedava telefon. Ser. gide kurayı kazandım. — Hay Allahım, sen orada oğ- lence peşinde koşuyorsun. Ben se. ni öre — Baba sus; halk... — Susu musu yok. Bak sana söyliyeyim. Sen bana Corc'dan ha- ber ver. — Baba daha Coreu göremedim. Sırası gelmedi. Kuzum başka şey konuşalım. — Ne? Daha görüşmediniz mi? Şu rezalete bak. Sen bana; baba dedin eğer beni Nevyorka gönde. rTirsen ben ne yapar yapar Corcu kandırırım, evleniriz; böylece pa. Tasına konarız. Halk, gülmekten kırılıyor. — Baba Allahaşkına muhavere. Yi değiştir. Milyonla insan bizi... — Bir milyon insan, iki milyon insan. Ya sen eve Corcu avlayıp da ğel; yahut hiç yüzüme bakma, Sen onun mu parası peşindesin; yoksa beni mi o bahane ile kan. dırdın? Kahkahalar.. Kalabalığın ârasın- da, yağız suratlı uzun boy- lu güzelce bir delikanlı bid- detle âhizeyi yerine koyuyor ve sonra yanındaki arkadaşına: — Bak hele ihtiyar tilkiye, di. yor. Az kaldı kurdukları tuzağa düşecektim. Fakat artık iş işten geçti. Kızı eve eli boş gelince ne ona çafsın, ne beni kabahatli bul. sun. Çok konuşmanm cezası. Hid. detle kalkan zararla oturur derler, k verdiği bu ederim. B u genç zat muhaverede bahsi geçen Core olsa gerek. Ey Mis Barrymore; Allah mübarek etsin! Bir parasız telefon ettin ki. Eğer sana kaça mal olduğunu bir bilsen bundan sonra bedava olan her şeyden bucak bucak kaçardın. Sergi operatörünün sesi — Alo, Mis Barrymore; bir dakika doldu. Mis Bareymore kulübeden çıkıyor. Duvardaki haritadan Kaliforniya ve Belvlew isimleri siliniyor. nun farkında olmuya: malümata çok feşek Moszsn bir sâyin neticesin- de elde edilen bu bir daki- kalık uzun mesafe muhavereleri- nin; zamanın kıymetini takdir et- miyen halk tarafından nasıl firaf edildiğinin gayet vâzıh bir şekil- de isbat edildiği bu birinei salon- dan kulağımda Sasy'nin çınlayan Yaygaralarile ayrılıyorum. İkinci odanın duvarında şöyle bir yazı: “Kulağınızı muayene e din.” Bizi küçük sessiz bir odaya | koyuyorlar. Elimize tombala kâ- ğldini andıran bir kart veriyor. lar. Boş olan kareleri numaralar söylendikçe sira ile dolduracağız: Yalnız bunları her defasında va- rım ton daha yavaş bir sesle bildi- riyorlar. İlk sırayı doldurabilen insanın kulağı zayıf. İkinciyi biti- ren, iyi; üç sıraya da adetleri yaz dınızsa kulağınız fevkalâde. Paviyonun en alâka uyandıran bir hâdisesi de konuşan makine. Bu biraz büyücek bir yazı makine- | si. Daktiloya siz ne isterseniz söy- lüyorsunüz, O tuşlara basıyor. Mı kine sözlerinizi size tekrarlıyor. Söylediklerine göre halihazırda bu makinelerden yalnız iki tane var. Birisi bu, diğeri de San Fransis- ko sergisinde. Eski zamanda olsa mücidine peygamber gözile bâka- caklardı. Saat basında kazanan numara- ları öğreniyorum; 23 —39 —50 —51 Kuürayı Kazanmak ümidile gir diğim pavyondan, mağlübiyeti 58- Tenerek çıkarken içimde hiçbir yeis yok. Şimdi fennin bir gün bizi nereye götüreceğini düşünerek yavaş adımlarla voluma koyuluyo- rum, Heyecan Uyandıran Bir Kitap Almanya Harbi Kazanamaz Yazan: Prof. İvan Lajos e Eş A arya zabit ve küçük zabit kadroları bakımından vaziyeti efrat itibarile olan kifa- yetsizliğinden daha iyi bir halde değildir. Versay muahedesi AL man zabitanının âdedini 4 bin ole. rak tayin etmişti. Halbuki bugün- kü Alman orduları asgari 45 bin zabite muhtaçtır. Versay muahede- sinin harp malzemesi ve silâhlar kısımlarına belki riayet edilmemiş. tir. Almanlar eslihalarını Versay muahedesinin devam ettiği zaman. larda da gizli gizli yapmışlardır. Fakat zabit yetiştirmek h da âlenen hareket edilemi den bu noksanı telâfiye imkân bu. Ismamışlardır. Nitekim © Versay muahedesini tanımamıya başladık. ları zamanlarda ilk ehemmiyet verdikleri şey zabitan kadrosunu doldurmak olmuştur. Fakat bütün gayretlerine rağmen eri mek- teplerden mülâzim apoletini taka. rak çıkan gençlerin adedini senede 4 binden daha fazlaya çıkaramamış Yardır. Halen Alman ordusunun za. bit mevcudu 34 bin içindedir. Bir de seferberlik ilân edildiğini, harp halinin hâkim olduğunu düşüne » lim. Bu takdirde Alman ordusunun zabit ihtiyacı 150 bine çıkar. Hal- buki bugün ancak Almanyada 62 bin ihtiyat zabiti vardır. Almanların yeni bir harpte 1914 teki kadar asker çıkaracağını, yani 130 fırka piyade ve TI fırka süvari edersek in rabitan kadrosunun fa. kirliğini ne kadar acı hissedeceğini tasavvur edebiliriz. Birinci ve ikinci sınıf ihtiyat za- bitanı kadrosu ise öyle kolay ko- lay doldurulamaz. Muvazzaflerın tekaüde sevkedilerek birinei sınıf ihtiyat zabiti addedilmeleri ve 1. kinci sınıf ihtiyat zabitlerinin de kâfi derecede çoğalmaları için se. neler lâzımdır. YÜKSEK KUMANDA HEYETİ A Pls OK manda heyeti zayıftır. Generaller ve erkânı harp zabitanı hâyli eksiktir. Nitekim bu busustaki gediği kapatmak üzere son zamanlarda vakitsiz, terakki. lerle asgari haddi elde etmek çare. sine başvurdukları hâlde, general- lerin adedi 42 ye, büyük rütbeli erkânı harplerinin adedini de 600 © şıkarabildiler. Bir harp olduğu tak. dirde bu adetleri altı ile zarbet. mek şartile elde edilecek o yekün miktarınca kumanda heyeti Al man ordularına elzem olan haddin #sgarisini teşkil edecektir O ka. dar yüksek rütbeli zabite de Al - manyanın daha uzun seneler m: olması maddeten imkân harcinde. dir. yüksek ku- itibarile de ŞİMENDIFERLERIN KİFAYETSİZLİĞİ ir harp vukuunda vesaiti nakliyenin ve şimendifer- lerin ne kadar mühim rol oynıya- cağı malümdur. 914 harbinde itti. fak devletlerinin başlıca fafkiyet- lerini şimendiferlerinin mükem. meliyeti ve vagon, lokomotif hu. #usundaki Zenginlikleri teşkil et- mekte idi. O sayede bir cepheden diğerine asker nakletmek kolaylı- BI ve süratini elde ettiklerinden Rus cephesindeki o muvaffakıyetleri kazandılar. Diğer tâli harekâtta mühim kolaylıklar elde ettiler. Yeni Almanvayı şimendifer hat. larının zenginliği ütibarile senele- rin icap ettirdiği terakkiyi takip etmiş addetsek bile vagon ve lo- komotif hususunda pek fena bir vaziyete düşmüş olduğunu kabul etmemiz icap eder. Umumi seferberlik olduğu takdirde Alman ordusuna katiyen kâfi gelmiyeceği anlaşılan yüksek kumanda heyetinden bir kısmı manevralarda Hitlere vaziyeti anlatıyor Şimendifer seyrüseferleri ha- sen 1914 e nisbetle yüzde seksen nisbetinde artmıştır. Buna mukabil vagon ve lokomotifler hattâ bazı raylarda hatların yenilenmesi yüz. de üç nisbetini geçememiştir. Resmi rakamlara nazaran Al manya 4 bin lokomotif ve 200 bin vagona muhtaçtır, Mevcut adet bu hadlerden çok aşağı olduğu gibi son manevralar, işgaller ve tahk: mat dolayısile çok zedelenmiş ve ekserisi baştanbaşa tamir edilecek bale gelmiştir. Halbuki iktısadi vaziyet, tamire yenilenmiye muhtaç vesaitin ancak yüzde onunu temine kifayet etmektedir. Vesaitin yüzde doksa- nı olduğu hallerinde birakılmakta, dır. Almanyanın şimendifer vesaj. ti bakımından olan vaziyeti gittik- çe fenalaşmaktadır. Bu halin devamını Alman şimen- diferlerinin bazan sekiz, dokuz sa. ste kadar çıkan teahhurlerı ve ga- zetelerinin ikide bir munzam bir seferin kaldırıldığı hakkındaki i- lânları gösterir. Diğer bir isbat o- larak, son zamanlarda pek sıkla. şan kazaları sıralayabiliriz: 1932 senesinde Almanyadaki şimendifer kazalarının yekünü 400 ü bulmuş. tu. 937 de bu adet 1000 e çıkmıştır. Kaza nisbeti yüzde iki buçuktan yüzde yirmi beşe terfi ettiğine gö- re, hakiki vaziyetin şimendifer bah sindeki çehresini göz önüne ge- tirmek mümkündür, MEVADDI İPTİDAİYE MESELESİ H srp ekonomisi itibarile, me- vaddı iptidaiye cihetinden Almanyanın ne kadar zayıf oldu. ğu herkesçe malâmdur. Ciddi Al man muharrirleri ve askeri müte- hassıslar Fransanın dejenere oldu- ğu ve iptidat maddelere zan ve 4. lân edildiği kadar malik olmadığı şeklinde yapılan propaganda ma- sallarına katiyen Mmanmamaktadır. lar. Askeri mütehassıslardan Tüs- tus Sehmidt, Krlegswirtschaft- iehe Jaharesberichte'in 1937 de çıkan cildinde Fransanın malik olduğu mevaddı iptidai- © ve harp ekonomisine hasret. uzun bendde kanaatini şöyle neticelendiri Mevaddı gıdaiye, iptidaiya ve ziraiye hususunda harp halinde Fransa fevkalâde müsait vazi- yettedir. Müstemlekelerinden bazı mevaddı pek az ithal edece» hesaplasık dahi maddeler ve gıda meselesinde zorluk çekmiyeceği aşikârdır. “Kitabın 142 nel sayfası, Esliha bahsine gelince, Fran- sanın harbin devamınca ordula. rına lâzım olacak kadar silâh yetiştirmek oOve £ silâhlarınn kudretini arttırmaktan başka endişesi olmıyacaktır, Buna da şimdiye kadar kurulmuş. iyi teşkilâtlandırılmış ve kâfi bir teknik ile idare edilmekte olan tezgâh ve fabrikaları yetişir. Fransanın sulh halinde dahi kendi. ihtiyacmdan çok fazla silâh çıkardığı, dost memleket- lere mütemadi ilâh satmasile belli olmaktadır. Bu suretle Fransızlar hem silâh yapma ka- biliyetlerine, bem de silâhları- nın kudretini arttırma ve veni modeller bulmak imkânlarına da sahip olmuşlardır. abin 140 uncu sayfası, AMELE VE İŞÇİ MESELESİ M uhakkak olan bir şey varsa yeni harpte sarfedilecek mü himmat ve esliha miktarı 1914 har. binden kat kat fazla olacaktır. Al. manyanın icap ettiği kadar me- vaddı iptidaiyeye sahip olduğunu farzetsek bile, o maddeleri silâh ve mühimmat haline getirecek a- mele ve işçiye de malik bulunup. bulunmadığını tetkik etmek icap eder, Mütcakip makaleler devam edecek Zini zaruri

Bu sayıdan diğer sayfalar: