22 Eylül 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

22 Eylül 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| i İ J milletin ardından en —— 77.9-939 22 Eylül 1939 TAN ABONE Türkiye BEDELİ Ecnebi 200 Kr. 100 se * sw * 1 Sena s ay say YAY ası posta ittihadı emleketler için abone müddet sırasiyle 30, 16, radır. Abone bedeli peçindir. değiştirmek 25 kuruştur. 10 kuruşluk dahil En Hazin Mersiye Yazan: Naci SADULLAH abiha Zekeriyanın evvelki gün S yazdığı gibi istiklâle ve hür- Tİyete tapan zavallı muharrirlere dü. şen acıklı vazife, maalesef daima, yi. kılan her küçük milletin arkasında manzum veya mensur bir “mersi; yazmak oluyor. Bu, kılıç karşısında uğradığı mağlübiyetin bazin bir neticesidir. Eğer ölen bir acıklı mersiye- yi yazabilen kalemin i bir gurur duymak hakkını çok gör- mezsek, bu hakkı bugün, radyomun kâşifi, ve radyo aktivitenin yani he- men hemen maddenin kâşifi Madam “Curie,, nin Varşovadaki öksüz kızı Matmazel “Eve Corie” ye teslim e- debiliriz. Zira, fotografları, anasının vakti. İe gazete ve mecmua sayfalarında rastladığımız resimlerine o benziyen yüzlü Leh kızı, “Paris-Soir' e yazdığı mersiyeyle, yüz binlerce insana gözyaşı döktürdü. 19 uncu baharma, zehirli gaz yağ. muru altında basan Eve Curie, bu ya- zısına, meşhur, ve vatanperver Leh şairi Adam Michieviez'in mısral başlıyor. 1834 yılında Leh şairi, Po- lonyaya şu mısralarla hitap etmiş: — Vatanım... Sen sıhhat gibisin... a biçilebilecek pahayı, ancak se. | ni kaybedenler bilirler!...” Madmazel Eve Curie, bu ılık mıs- rafprin altına şu Gimleleri ilâve e- diyor «— Anam, bu pahayı biçmiş olan- lardan biriydi. “Dünyanın ilk kadın âlimi, sıfatile iki defa Nobel mükâ- fatı kazanan ânam, Madam Curle olmadan önce, Mürie Sklodovska a. dında bir Leh vatanperveriydi. le On asırdır, Hünlerin, Mongolların, Tatarların, İsveçlilerin, Hohenzol. lern hanedanının, Romanofların, Os-| manlıların istilâlarına uğrayan yur- dum, kendisini yaşatmak iste | yen insanlığın suratına, en şiddetli şamarı, anamın ışıklı dımağı, ve Şo. pen'in sihirli parmağile vurdu. Zira Madam Curie'nin kesfi, Ve Şopenin ölmez “Marş Föneb hür yaşamak hakkına ve liyakatine sahip saymıyan istilâcıların yüzlerin; kızartan ebedi birer cevaptır, Anam, son günl lerinde geçirdi. Dilovska köyünün b anlı odasındaki yatağı; Kar. , köy kızlar ümünden üç gün evvel Zira yurdumun çam kokan rüzgârla. rını teneffüs ederek ve Vistü a rültülü, coşkun, neşeli akışını, bir hürriyet şarkısı gibi dinliyerek ölü. yorum! Beşeriyetin, kendisine ©» büyük nimetleri hediye edenlere Yaptığı acı mukabeleyi görüyorsunuz sa? Şimdi, Varşovaya yağan bombalar altında harap olan bir hürriyetin a- cısını ince bir genç kız yÜTEĞİNİN İnnca hassasiyetile çeken EE € yarısını, her kelimesinden 7ehirl! hir hasret fışkıran şu hıçkırık gibi cüm. leyle tamamlıyor: e Anamın mesut öldüğüne #sl #imdi inanıyorum, Ve ben de #"İ şarkıyı dinliyerek ölmek istiyoru” Zavallı kızım... Suları kıla ei Yanan Vistül, sana bu şarkıyı ME #öylesin ki, şimdi ananın içinde ö” düğü kulübe bir faşist karakoludur. — ve Pilsudskinin, vaktile her Köse de bir meşale yanan âbidesine Pİ i Bugün 1914 esini devlet adamlarının 1914 ağustosunda Cihan Harbi başladığı zaman meç. kul simalardı. birçoğu, Yirmi beş sene evvel bugünkü İngiliz Kralı VE ncı George 18 ya- şında Collingwood'da bir bahriye mülâzmı idi, harp, başladığı gün- lerde manevralardan dönmüştü. Harp ilân edilir edilmez ak için Sca- gemisi areket etmisti. lerde Lloyd Georre, Ras- vekildi, 4 ağustos gecesi Vekiller Heyetinin nim aydınlık odasında, yesil masanın önünde oturuyordu, Vekil arkadaslarile beraber © vece saat onda Almanyaya verilerek ültimatomu müzakere ediyorlar. dı. Kendi hatıralarında yazdığı ü- büyük sa» zere; “Herkes sessizdi | et onu çaldığı dakika odayı derin bir süküt kapladı, bütün çehreler harbi ilân eden bu ültimatomun önünde ıztırapla burüştu.. V inston Churcil de odada idi Ozaman da, şimdiki gibi irinei bahriye lordu ii Bugünkü İngiliz kabinesi âzala- rı içinde en heyecanlı zamanı ge- çiren Mr. Rore Belisha idi. Harp patladığı zaman genç bir delidan. lı idi, yaz tatilini geçirmek üzere Almanyaya gitmişti. 3 ağustosta Almanyada, Kolonyada, pasap, | tu muntazam olmadığı hahanesile tevkif edilmişti. O gece hapse: diği otelin kapısından kaçtı, Ho- landa hududuna doğru yollandı. kü Devlet A damları de Nerede ldiler ? A. Eden Churchill Ertesi günü hududu geçti, büyük maceralar geçirdikten üç gün son- ra kıtasına iltihak etti Sir Archibald Sinela fırkasının reisi idi, 23 çük bir itfaiye memuruydu. Har- bin ilânından az bir zaman sonru kendisini Fransaya gönderdiler. Rivayet edildiğine göre Fransada kendisine ilk verilen iş bir kanal hududunu beklemekti. Bir gün ka- nalın üstündeki köprüyü kapıya- cağı sırada yanına bir adam yak. laşmış, kendisine, yirmi seneden- beri her gün bu köprüyü geçerek Stalin Belisha babasını görmeğe gittiğini, şimdi de bu maksatla köprüden geçece- ğini bildirmiş. Sir Arehibald de bunun bir casus olabileceği ihti- malini hiç aklına getirmeden: Durma geç, biz de nerdeyse harbe başlıyacağız.. demiş. ee Sir Max Aitken o- lan şimdiki Lord Benver. brook, muhalefet fırkasının parlâ- mentoda hususi kâtibiydi, Harp ilân edildiği gün Avam Kamara sında Hariciye Vekilinin, İngilte- renin harbe niçin girdiğini izah e den nutkunu dinliyordu. Bu defa Hariciye Vekilininin diğer bir harp ilânı nutkunu dinledi, fakat Lordlar Kamarasında, Avrupada bugünkü devlet a- damları arasında 1914 harbinde en meçhul olan simalardan biri de Adolf Bitlerdir. Almanyanın harp ilân ettiğini işittiği zaman, Münih teki küçük odasında diz çökmüş, böyle hir devirde yaşadığı laha dua etmişti, Mussolini o zamanlar İtalyada sosyalist gazetesi Avanti'nin ha- yaretli başmuharririydi. Sosyalizm lehine yazdığı ateşli yazılarla İtal ilerini heyecana düşürmek. le meşguldü, 1914 ağustosunda İtalyanın mutlak bir bitaraflık muhafaza etmesi için şiddetli bir kampagne açmıştı. Daladier, yaz tatilinde bir mek- ep muallimiydi. Harp, onu 158 im- | ci alayda başçavuş rütbesine yük- seltmişti. Stalin o zamanki Avrupa sima- ları içinde, Avrupanın hiç tanıma. Çünkü harp pat- ladığı zaman Sibiryada siyasi bir mahküm olarak hapishanenin küf- lü izbelerinde titriyordu, Mr, Eden o zaman daha bir co cuktu. Şimdi 1939 harbi bu simaları mamile başka mevkilerde bulmuş ve dünyann mukadderatını elleri. ne tevdi etmiştir. Bu usta kaptan- ların dünya gemisini selâmet bir limana eriştirmelerini temenni €- delim, Dost Romanya Başvekili Armand Calinesco, dün, bir suikast neticesi olarak Bükreşte öldürüldü. Aşağıdaki yazıda, Armand Calinesco'nun siyasi hayatını ve şahsiyetini hulâsa olarak Verivoruz: rmand Calinesco'üün Hayatı ve Şahsiyeti ral Karol, Rumen hükü. metinin başına, kendi. sinin tam itimadını haiz, ener- jik bir şahsiyet getirmek ihti- yacını duyar duymaz, M.Ar- mand Calinesco'yu hatırlamış- tı. Başvekâletle, Dahiliye ve Milli Müdafaa Vekâletlerini uhdesinde bulunduran M. Ar- mand Calinesco, Milli Rumen enerjisini salâhiyetle temsil li- yakatinde bir şahsiyetti. Milli Müdafaa Vekilliği, Dahiliye Vekilliği ve hükümet reisliği gibi, her biri kudretli bir insa- nın olanca enerjisine muhtaç bulunan üç ağır, mesuliyetli ve güç vazifeyi büyük ve hayret verici bir muvaffakıyetle başa” ran Calinesco, Kraldan sonra bütün milletinin muhabbet ve emniyetini de kazanmak talii- ne mazhar olmuştu. Bu çalış kan, fedakâr, dürüst, cesur, Y& Tatıcr, nüfuz ve sürati karar sâ* hibi devlet reisiyle millet ara” sında, ruhi, siyasi ve ideolojik bakımlardan tam bir anlaşma tahassülü, çok uzun zamana muhtaç kalmamıştı. Calinesco, geçen 7 martta iş başına geldi. Kudretli Şahsiyeti çok kısa bir zamanda Rumen milli vahdetinin temeli V8 Mimarı olmuştu. Kralla, Calinesco arasındaki de- TİN itimat, tamamen mütekabildi- Bu hakikati bize Calinesoo'nun 938 anında söylediği nutkunu ha tirlamak ta isbat edebilir, M. AF- Mona «“— Daha dün, diyordu, şahsi ihtiraslar, Romanyayı tam on yedi birbirine düşman ve zıd partiye ayırmıştı. Bu yüzden, milleti idare edenlerle millet arasına giren o emaniyetsizlik, mili menfaatlerimizi, büyük tehlikeler karşısında müdafaa» six bırakmıştı. Rejimin temeli bile, onu idare edenlerin harisa- ne hesapları üzerine kurulmuş- tu. Devlet makinesinin sakatlı- ğı, milli bünyeye de sirayete başlamıştı. Bu cesaret ve şevk kırıcı hareketlerin karşısında, bu elim manzaranın irade ve ©- meri sarsıcı neticeleri önünde sükünetini ve azmini muhafaza #debilen bir tek şahsiyet vardı: O şahsiyet de Kraldı. Nitekim, fena şartlar oiçinre, Milleti satılmaktan kurtaran da bizzat oydu. Kralın bize kan dökmeden kazandırdığı ihlâl, fikirleri- mizde, mantıklarımızda, V danlarımızda yaratılmış bir ih. dilâldir.» V atanperver Calinesco mev- kii iktidarda bulunduğu müddetçe en büyük geyreti, Ro. manyayı tehdit eden harici tehi kelere karşı cephe almak hususun. da göstermişti. Transilvanyada, bir buçuk mil. yâra'mal olacak istihkâmların in- şasına başlanılması, onun eseri gayretidir. Rumen ordusu, bugün- kü mütekâmil manzarasını Cali. nesco'nün sonsuz vatanperverlikle tahrik edilen kudretli enerjisine borçludur. 1939 yılında, Rumen or. dusundaki techizatın takviyesine hasrolunmak üzere 25 milyar ley tahsis edilmesi, yine Calinesko'- nun eseridir, “— Romanya, milli hu. dutlarının istiklâl ve sel metine taarruza kalkışacak olan düşman kim olursa ol sun, harbin neticelerini he- saplamıya bile lüzum gör- meden, bütün kudretiyle dö- vüşecektir!,, Diyen Armond Cal yok ki, sade Romanyanın deği de Balkanların değil, bütün yer. yüzünün en büyük vatanperverle. rindi di liği, bütün Rumenk ne de sirayet etmiş görülen lüzum üzerine o yapılan davete, çağırılan sınıflardan dört misli fazla askerin Kendiliklerin. den koşmaları, Calinesco'nun, Ru- menlerin kalplerinde şahlandırdı- b milliyet ve vatan aşkının en canlı misalidir, R enesans fırkasının en esası unsurlarından birisi olan vatanperver Calinesco'nun, Ro- manyada başardığı büyük ve milli hizmetlerden birisi de, Romanya. yı, Almanyaya peşkeş çekmek da. vası ve gayreti peşinden koşan fa- şist fırkasma karşı kazandığı za- ferdir. Romanyada geniş mikyas. ta hareket ve faaliyet gösteren fa. şistlerin, tam iktidarı ele alacak- ları sırada yıkilmaları, Calinesco”- nun başardığı bir büyük hizmettir ki, Rumen tarihi, bunun kadrini, ilerki yıllarda, daha derin/bir tak. dirle kavrıyacak ve anacaktır, Romüanyada, faşizm tehlikesinin, son ve canlı tohumu, “Demir mu- hafızlar, teşkilâtının lâğvedilmesi- le ve bu teşkilâtın reisi Kodreano'- nun ortadan kaldırılmasile imha o. Tunmuştur. Ve'bu büyük zaferi Ro. manyaya kâzandıran da yine biz- zat M. Armond Calineseo'dur. “Rejimin çelik adamı,, fatını Rumen halkından hakkiyle kazanmış olan çe- lik iradeli Calinesco, Ru- men milleti için, derin isti raplar körükleyci acı ve yük bir kayıptır.,, Calinesco'nun iradesi önünde â- ciz kalan düşmanlar, onun siyah tek gözlüğünde, cehennemi bir kudret vehmederlerdi. Fakat De. mir mubafızların führeri Codrea- nu'nun taraftarları, o zamanlar, Rumen mebuslarına gönderdikleri mektuplarda: “— Günün birinde Codrcanu'- nun kanını, Calinesco'dan soraca- ğız!,, demişlerdi. Ne yazık ki, Ca. linesco, ömrünü halkın içinde ge. çirmek cesaretini göstermekle, ze- bunkeş düşmanlarına, belki bu al- çakça İntikamı almak fırsatını ka. zandırmış oldu. Yan! Calinesco, düşmanlarının cesaretine değil, kendi cesaretine kurban gitti! Bulgar Kralı Borisin Teftişleri Sofya, 21 (Hususi) — Kral Boris, Bülgaristanda talimler yapan bazı İkitaları teftiş ederek büraya dön» müştür, Kral Beri zamanda Simedovo - Karnobat demiryolunun ve Rişki geçidinden geçen şosenin in. şaatını da tetkik etmiştir. Balık Tutarken Öldü Zonguldak (TAN) — Doğancılar köyünden Aşık Hasan, dinamitle ba. syni GÖOPÜŞLEİ Bir Etiket Meselesi Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel | Chamberlain Her Hitlerin nutkunda “boş yere” bir keli. me aramış, İngiliz sabrı ve süküneti. le, mutkun başından sonuna kadar, cümlelerin arasından oltası ile çek . meğe çalıştığı kelime de İmiş Hitler “sebebiyet verdiği bu müca- delede hayatını kaybetmiş olan sur insanların, Hitlerin hırsını tat- min için aile reislerinden ebediyen mahrum kalan kadınların ve çocuk- ların hatırasını bir kelimecikle “teb. şu ce- cil” etmemiş, Her Hitlerin “Benim cephem” İl isimli kitabını yazdığı, bu kitaptaki Üiddalarını tahakkuk ettirmek için mücadele meydanına atıldığı gün - denberi etikete ehemmiyet verme diği malümdur. Açık şehirler bom. bardıman edilirken, yalnız cesur in. sanların değil, kadınların ve çocuk. ların dahi gökten inen bombalarla beyinleri delinirken, dönüp te par - don demek, bu ölülerin hatıralarını tebcil için irkilmek, gayesine acele eden bir adamın vakit kaybetmesine | sbep Mister Chamberlain Her Hitleri hâlâ anla - mamış Onun sürate verdiği ehemmi, yeti anlamış olsaydı, bu (kiymetli zamanını nutukta bir kelime bula » cağım diye beyhude sarletmezdi. Mister Chamberlain hâlâ eldiven. le harp etmek istiyor, Nutkunun bir yerinde de “Bu memlekette tafrafu. ruşlukla, ve tehditler savurarak ko. nuşmak âdet değildir. Belki bundan dolayı, Alman zimamdarları bizi an- lamakta güçlük çekiyorlar, diyor. Çelebi lisanı ile konuşmak, centil - mence mushedeler akdetmek,” açık şehirlerde, bombu yerine uçurtma gibi beyannameler uçurtmak, düş - olur. İmanların bile ayağına insani kelime: İlerle çelme takmak İngilizlerin ezeli âdetidir, biliriz. Tehdit lisanına, si « İlindir şapkanın ayni tonla cevap ver. diği İngiliz ananesinde yoktur, İngi, lizlerin bu inceliğini Alman zimam. darlarının anlamadığı fikrinde Miş . ter Chamberlainle beraber değilim. Anladıkları içindir ki nâzik söz yeri. ne bombayı, hakikatin yerine propa- gandayı, müzakere yerine “psikolog - jik tecavüz” İsmini verdikleri tepe- den hücumu ikame ettiler. Alman zi- mamdarları yalnız bir şeyde hata et- tiler. Bu “psikolojik tecavüz” le kü- çük milletleri sersem ederken, İngi. lizleri de korkutacaklarını sandılı Bunda da biraz haklı değiller mi; Her tehdit çengeline, bir Avusturya, bir Çekosloyakya, bir Memel yapış madı mı? Bu defa da oltalarını Bal. tık denizine attılar, Danzigi avlama. ğa çalıştılar. Yalnız Mister Cham - berlain'in daha usta balıkçı olduğu » nu hesap etmediler. Tehdit para et- meyince de silâha sarıldılar. Bu hâdiseler karşısında Alman 2i- mamdarlarının İngiliz etiketinin ma. hiyetini anlamadıklarını nasıl iddia edebiliriz, Fakat Mister Chamberla. in'in Alman zimamdarlarını an. lamadığı meydandadır, işini gücünü bırakıp Hitlerin nutkunda bir “teb - * kelim araması bunu delâlet eder. ——— — Almanya » Bulgaristan Arasında İktisadi Müzakereler Sofya 21 (Hususi) — Almanya & le Bulgaristan arasında ticari müna- sebatın tanzimi maksadiyle buraya gelen Alman heyeti, hükümetle mü- zakereye başlamıştır. Alman heye - tine Alman iktisat nezareti müdürü Dr. Landver riyaset etmektedir. Çatalağzında Büyük Elektrik Santralı Yapılıyor Zonguldak (TAN) — Çatalağzı istasyonunda deniz ve demiryolu kt yısında yapılacak büyük © elektrik santralı için, Etibankın mevcut ara- zisine ilâve olarak, köylüden 12 bin Tiralık arazi istimlâk edilmiştir. Santrala ait malzeme © gelmeğe başlamıştır. Yakında inşaata da baş lanılacaktır. Bursada Zelzele Bursa 21 (TAN) — Bugün (dün) lık tutmak isterken, dinamit elinde) saat birde evvelâ bir gürültü ve aka patlamış ve ölmüştür. binde hafif bir zelzele olmuştur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: