27 Ocak 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

27 Ocak 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

O KADIN | iyatro tenkiflerine, eserin tah. lilinden evvel sanatkârlardan bahsederek baslamak mümkün ol. saydı, hiç şüphesiz, bu tenkidime böyle başlardım: Dün akşam Şehir tiyatrosunun dram kısmında verilen A. Bisson'un eserini Türk sanatkâr. ları büyük, pek büyük bir muvaffa. kıyetle oynadılar, Şimdiye kadar tetkik | eylediğim Şehir Tiyatrosu temsillerinde bu de. Tere muvaffak olunmuş bir piyes #istlerin pek güçlükle muvaffak ol. ALBERT dukları bu nokta, Mahmut Moralı i. çin pek tabii bir haldir. (O Kadın) da Mahmut Moralıyı aramıyalım, O. rada Nuri yor... Necdet Ayral, (Macit) rolünü bihakkın yaşattı. Suavi Tedo'dan sitayişle bahsedi. yorum: En son perdedeki ana, oğul sahnesinin bir tiyatroda geçtiğini m. nulturacak kadar kendisini samimi buldum. Bu genç artiste en güç, en nankör roller tevdi edilebilir, Sana. | 3 İstanbulun en büyük 2 sinemasında ayni zamanda gösterilmekte olan MONMARTRE GECELERİ emsali görülmemiş büyük muvalffakıyetle devam ediyor. Ayrıca: ÇEMBERLİTAŞ'da | TEHLİKELİ KADIN Bu Çarşamba Matinelerden itibaren her ? sinemamızda ayni tamanda KIZLAR BÜYÜ (DEAN ANKARA RADYOSU Türkiye o Radvodifüzyon | Postal Pilekiye Radyosu Ankara Radye Dalga Uzunluğu Si7m MEK $0f 1648 m OR? Kes 120 Cumartesi, 27. 1. 1940 13.30 Program ve Memleket 1135 Alanı ve Meteoroloji 1350 Türk Müziği. Çalanlar: Kema) Seyhun, Cevdet Çağla, İzzettin Ökte, 24 tü Bardakoğlu. ! — Okuyan: Mefharet Sağnak , 1 — Nikogos , Muhayyer sark (& mı hacet), 2 — Udi Ahmet - Bfuhay) PREJEAN - ANNİE VERNAY TAP FERAXH'da ÇALINAN TAÇ (Türkçe) ÜLER NA DURBİN) tindeki oOkudsi steş, (mesleğinin dolambaçlı güçlüklerini yıkıp, devi. recek kadar kuvvetlidir. (Saziye Görmen) Ayşe rolünde, her zaman olduğu gibi, pek tabil idi. Görülüyor ki, temsil edilen piye. pek ehemmi. görmedi, O kadar ki, artistlerin esi tamamen kavramış, yürütmüş ve müellifin hedef ittihaz eylediği noktaya, hattâ daha ilerisi. e bile eriştirmiştir. (La fam X) i vaktile Jan Hadinr oynardı. Acaba Neyyire Ertuğrul ka. sin muvaffakıyeti dar muvaffak olur muydu? Dün ak. | Yetsiz olması lâzım gelen — kusur. şam büyük sanatkârımızı gördükten | lar! tamamen örtmüştür. Hattâ © sonra, bunda süphe eylediğimi açık, | kadar ki, her tenkidimde takrar ey» lediğim makyaj hatalarından bile, burada bahsetmeğe kalemim varmı, yer, Ertuğrul Muhsine, verdiği bu edebi ziyafetten dolayı bir daha te. şekkür, Nefi ULUNAY İdare Heyeti Âzaları ve Emniyet Müdürleri Ankara, 25 (TAN Muhabirin. den) — İzmir vilâyeti idare heyeti âzalığna, İstanbul idare heveti öza- sı İbrahim Mesut Dinçer, İzmir idare heyeti âzalığına, eski Rize valisi Nu- ri Türkkan da açık bulunan Sıvas vilâyeti idare heyeti âzalığına tayin edilmişlerdir. Kocaeli emniyet müdürü Fafk Ap. rak almakta olduğu maaşla İstanbul emniyet müdürlüğü 6 mcı şube mü. dürlüğüne, Arapkir kaymakamı E. min Köksal İstanbul emniyet müdür lüğü 4 üncü sube müdürlüğüne, şim. diki müdür Tacettin Orlaç ta Koca- eli emniyet müdürlüğüne, Turguteli kaymakamı Salâhattin Kıpçak em- niyet umum müdürlüğünde açik ba. lunan 4 üncü sınıf emniyet müdür. tüğüne tayin olunmustur. ediyor ki, heyeti hâkime genç avu- Kari mektupları “|| kata, tanımadığı anasını iade ediyor. lar. Fakat bu zavallı artık, kadın de. ii Garsonun Şikâyeti e ancak nefes alan bir pacavraya önmüştür. ği w or. Çünkü yelçmiş oğlanın | mandi RİA Yen ya patronlar tarafından kazanç vergizi vesair nutuyor. Çünkü yetişmiş oğlunun o. namlarla kesilmekte, “bu yüzde onların muzunda hıçkırarak ( ağlıyabiliyor. Ona, olgum, diyebiliyor. Kadın, ken. dini afletmiyen zevcini affedecek | #ncak yüzde yirmisi garsonlara verilmek- mi? Buna ölüm müsaade etmiyor. | tedir. Garsonlar çalıştıkları müesseseler, Oğlu dışarıda bekliyen babasını ara. | de muksyyet oldukları için, kazanç ver- mak üzere odadan çıktığı zaman, | lerini bizssl kendileri verebilirler ve neticede de patronların kestiği parnlar- dan daha ez bir miktarını maliyeye ya- anası ölüyor. Neyyire Ertuğul, dün aksam böy. tırırlar, Ankarada garsonların “yüzde en, ları kesitmemektedir. Müşteriler tarafın- le öldü. Bu piyesi, tekrar dirilip bu akşam nasıl oynıyabileceğine inanıl. dan bırakılan bu yüzde onların hiçbir ka, sini yapılmadan garsonlara verilmesini mıyacak kadar tabii bir surette öl. dü. Kendisine bütün samimiyetimle rica ederim, Beyoğlu Bursa sokak Na, 14 Mehmet Pişkin sanat namına slenen teşekkür ede. rim, . Bir Aydınlınm Ricası » Rollerin hepsi mühimdir; Ahmet Aydında istasyona gelen ve sas, yandan sevkolunan eşya, evvelce üç muh- (koca) rolünü yapan Hadi, vari. telif cihetteki üç kapıdan kabul ve İhraç fesini © kadar güzel kayramıştı ki, senelerce çektiği hicranın bütün ben. olunurken şimdi bu işler, yalnız Cenup istikametindeki bir kapıya hasredilmiş- İiğinde yaptığı yeis ve nedameti pek Bilhassa birinci perdede karı, ko, | v7. Tirâri muamelesi gittikçe artan Ay- nin en büyük muvaffakıyetidir. halinde bulunması da, zorluğu arttırmak. rollerinde şahsı tamamen silebilen | 8! Xazeri bir an evvel tatbik etmesi rica im..Hattâ daha ilerisi. Neyyire Ertuğrul, bu golde bütün hemmesleklerinin fev. kindedir, Picce â thöse denilen bu eserde mevzu şudur: Zevsini, çocuğunu, yuynsını ter. ketmek hatasını irtikâp eden bir ka. dın, nâdim ve pişman olarak avdet ederse, zevcin onu affetmemesi doğ. ru mudur? Piyesin mevzuundan an. yoruz ki, doğru değil. Bunu mücl. lif pek kuvvetli bir tarzda ispat e. diyor. Kadın, evden kovulduktan sonra, seneler geçiyor. Sefaletin, da. ha doğrusu, sülliyetin her kademesi. mİ yavaş yavaş iniyor ve nihayet iç kiye, etere, fuhşa, her şeye batıyor, fakat bütün bu levsler, onun analık hissini kirletemiyorlar, Oğlunu d ma düşünüyor ve seviyor. O kadar temiz bir ana aşkı ile seviyor ki, 0- na dokunulacağını anl lamaz, bir dişi kaplan kesiliyor. onun İsti, yahatine, mevkiine, şerefine uzan. mak istiyeni öldürüyor. Oğlu büyü. müştür, hüviyetini saklıyan bu ka. dını mahkemede © müdafan ede. cektir, Genç avukat, ilk müdafaası için: hazırladığı parlak cümlelerin hepsi. ni bir tarafa bırakarak ismini, cis. i, 1 bilmediği bu bedbaht dar heyecan ile müdafaa Girdi, yalnız piyesin değil, Türk sahnesi, | olmekta, : kepi civarının çamur deryası man tekrar eylediğim veçhile, hütün | 7:72 parke kaldırım yapmak için verdi- A O J Baş Rollerde: EN BÜYÜK FRANSIZ ARTİSTİ . GABİN » FİLME İLAVE OLARAK: Bugün saat 1 ve 230 da Ten>il:t)ı ÇEMBERLİTAŞ'da ARİSTOKRATT.AR KT İRİ Na HEYECAN - AŞK - İHTİRAS SEVMEK ve SEVİLMEK ARZUSU, HARİKULÂDE BİR MEVZU , ASLA UNUTAMIYACAĞINIZ BİR FİLM N ÜMİT ARLETTY JULES BERRY FOKS DÜNYA HAVADİISLERİ en son muharebe haberleri S Yaşamak Zevktir. i IRENE DUNE ve M MUĞLASPAİRBANK JR. l e Son dünya naberleri m Yalnız i de ve 430 da a Oo GASPARONE z MARİKA RÖKK BUGÜN Ede Sinemasında Dünyanın en büyük filmi olan SAMİMİ ANLAŞMA (İNGİLİZ - FRANSIZ İTİLAF) Parisin en büyük artistleri bir arada GABY MORLAY — VİCTOR FRANCEN — PİERRE RİCHARD WİLLM Bu filmi görmeyenler ve tekrar görmek istiyenlerin nazarı dikkatine TIYATROLAR Şehir Tiyatrosu Şehir tiyatrosunun bütün hasılâtını fe- Vketzedelere tahsis ettiği büyük müna- mereni $ gubat pazartesi akşamı ilk defa olarak PENBE SOKAK #8 Ma TEPEBAŞI “DRAM, KISMINDA Bu akşam 2030 da O KADIN Halk Opereti Bu Akşam #da “o Z0Z70 DALMASLA | | FRED ASTAİRE ve GİNGER ROGERS Bu Hafta SÜMER Sinemasının , Vasi salonunu hef söü5sda “baştan başa dolduran * BÜYÜK DANS Lüks, Aşk, Musiki ve Danslar filmini burün siz de görünüz. Dans kralı ve kraliçesinin şimdiye kadar çevirdikleri bütün filimlerinin cu güzeli ve en mükemmelidir. Bir sanat harikasıdır. İâveten: EKLER JURNAL son dünya ve harp haberleri Bugün saat 1 ve 230 da tenrilâtlı matineler. Sinema tarihinin ölmez bir eseri MEMEMMKEM Ki. yenme AUER marsa ek Beülürem DEER ÇEKEN TANE OTEL EMPERYAL Polonya « Rus harbinin en ateşli günlerinden mevzuunu... Paramunt Şirketinin milyarlarından azametini... İSA MİRANDA - RAY MİLLAND Evdretinden neşesini alan senenin en büyük filmidir. Bu şaheseri LÂLE SİNEMASINDA göreceksiniz. İki: (Gel güzelim Çambenya), şarkı: ÇEdeli aft - nazar), 3 — Rah Bey - Şevkefza şarkı: (Sy gül nevbah ri an), 4 — Sadullah Ağa - Şevkefra gi kı: (Açıl nevbahar), W — Okuyan; Sadi Hoyse: Müntah yeni şarkılar, 1430 Müzik: Riyasetleimber Bando (Şet: İhsan Künçer), i — K, Barat Ma 1—E Waldteufek: Petinörler çVak 3 — 3. Oltenbachı Orfe cehennemde peretinin uvertürü, 4 — Francis Poç Periler adası (Fantezi » Bele), $ — Pra Liszt Macar Rapsodisi, No, 14 151$ 1940 Müzik: Cazband (PL). 18.00 Program ve Memleket sant aym 18.05 Müzik: Radyo car orkestram, 18, Konuşma, 18.55 Serbest sani, 1910 Men Wektet sast ayarı, Ajans ve Eeteoroloği hi berleri, 1930 Türk Müziği: Saz eserler Çolanlar: Kemençe, Pahire Fersan, Ne Basri Üler. Tanbur, Refik Fersan, 191 Türk Müziği. Çalanlar: Veciha, Pi Forsun, Refik Fersin. Okuyan: Muzaffi İlker, 1 — Mehmet Ağa - Zavti ağır st maf: (Bulunmaz bir nevcivansın), 2» Refik Fersan - Mahur şarki: (Bir ne yarat hasta gönül), $ — İbrahim Ağa Mahur şarkı: (Sabah olsun ben gu yerde gideyim), 4 — 3 öncü Selim , Zâvil* Semai: (Almış nişanı tri müjen), 6. Züvil saz sermnisi, 2010 Konuşma (Günün meseleleri 2025 'Türk Müziği, Çalanlar: Fahire Fer san, Reşat Krer, Cevdet Kozan, Refik Pet san, Ve Okuyan: Melek Tokgöz. 1 — VS Mehmet - Şehnaz sarkı: (Sp hu bulsam sinel #nfinda), 2 — Ud Ah met , Karcığar sarkı: (Görünen ben se ni), 3 — Bedriye Hoşgör - Muhayyer şar kı: (Güneş doğdu damlara), 4 — Nevres Muhayyer şarkı: Gün kavuştu). N — Okuyan: Mustafa Çağlar 1 — Raks - Nihavent şarkı (Ne ya nan kalbime buktı), 2 — Sel Pınar - Ni havent şarkı: ÇIAM yaşıyor), 8 — Art Bey- NMhavent gerki: (Söyle nedir bais zürin), 4 — Fair Kapanı ibavemt ger 1 — Arif Bey - Surinâk şark (Çek: meelemi), 3 << Suzinâk şarkı: «((Iurmar) den aylar geçer), $ — N. Mehmet » Su, zinâk şarkı: (Vâdeylemiştin ey peri), 4 — Suzinâk görki: (Ben gülseri aşkındı nevâsan suhandım), 21.15 Müzik: Ertuğrul Sosyal tarsnndır) akordeon soloları. 21.30 Mü Kücük orkestra (Şef: Necip Aşkın), 1 — J. Grit Mayıs ihtişamı (Vals), 2 — Beethovem Menüet (Sol Majör), 3 — Willy Koester Hint ninnisi, 4 — 1. Grit Marş, 5 — As lols Pachernerir Viyananın eszibesi, 2215 Memleket saat ayan, Alans has) YENİ NEŞRİYAT: TEŞEKKÜR Elli Türk Büyüğü x rim Türk büyüklerini resimleri ve BAYat.| yekse mektup, telefon veya bizzat tazlye- larile nefis bir sibüm halinde evinizdelde bulunun akraba ve dostlarımızla, bas. bulundurmak istiyorsanız, Yedi Gün neş-| talığı emasında candan alika gösteren ga. riyalından olarak yeni çıkan “EDİ Türk| yın Prof, Dr. Sedad Tayat, Üzküldar ço. Büyüğü, adlı eseri almanızı tavsiye ede-| cuk Bakım EVİ baş doktoru Sezai Tümey Fiz. Wirkön tâ Atadan bugüne kadar) ve Amerikan hastanesi / hemişirelerinden yetiştirdiği bütün büyüklerini bu albüm-| Bayan Tarakeiyana bizzat teşekküre de- de bulabilirsiniz. Her birinin birer table | rin teessürümüz mâni olduğundan minnet teşkil eden resimleri ressam Münif tara- | ve şükranlarımızı sunmayı kederdide aile fından yapılmıştır. Baskı fevkalâde nefiş- | mizce bir borç tanırız. berleri, Zirant, Esham - Tuhvilât, Kambis| yo. Nukut Borsan (Fiyat), 2230 Konuş») ma (Ecnebi dillerde (Yalnız Kısa « Dolga postasile), 2230 Müzik: Cezband,; (PL) (Sant 2300 e kadar yalnız Uzun - Dalga postasile. 23.25 - 2330 Yarınki program ve kapanış, Toplantılar, davetler : Darüşşafakanın Çayı Darşşafaka o mezunları ermiyeti terse fından 3 şubat cumartesi günü akşaml Parkotelde bir çay verilecektir. Bu tep lantıda, cemiyetin bütün âzaları hazar bu- hunacaklardır. mükemmel bir surette tecessüm et. <a arasında geçen kovulma sahnesi, | dMd-, bu tek kapı uruli zorluğa sebep Mahmut Moralı'ya gelince; her xa. | *adir. Devlet Demiryolları idaresinin bu- yegâne sanatkârdır. En hüyük ar, olunmaktadır. çok değildir; bunun için bu sözleri bırak ta sen n giden kotraya bak. Ne güzel gemi görüyor musun' Böyle bir kotra ile ben Mi kklranb kadar çıkarım. Yıldızların altınla barelediği koyu suların üs. t#ündeki beyaz yelkenlere uzun uzun baktım. Bu yel. kenler esatiri bir kuşun kanatları gibi denizin üzerine gerilmişlerdi. Tö içimden gelen bir sesle bağırdım: — Ne güzel! Dayım tarasanın parmaklığına doğru yürüdü. Bütün dikkatile kotrayı seyrediyordu. Fakat gece Karanlığında yalnız sıyrılıp akan beyaz gölgelerden başka bir seyl farketresine imkân yoktu. — İçindeki kim ise iyi bir denizci, Manevrası mükemmel! Bakınız kıyıya yaklaşıyor. Suadiyeye yanaşacak; hayır, hayır, daha beride ' Bostancı İle Suadiye arasındaki açıklıkta durdu. Işte sandala at. layıp sahile doğru geliyor. Yanılmamışım, iyi bır de- nizci, kuvvetli kürek çekiyor. Ben yerimden kıpırdamadan hulya dolu gözler. le beyaz kuşa bakıyordum. Beni asıl alâkadar eden şey kotranın sahibi deği, bu güzel yelkenli ile ya- pılabilecek gezintilerdi. Dayım bu arzumu anlamış gibi yanıma geldi: — Ne güzel gezerdik değil mi Ayşe? Fakar ne çare ki, böyle bir kotramız yok! O gece bu güzel geminin beyaz yelkenleri gö. züm önünden gitmedi ve zannederim rüyamda bile onunla uğraştım, fakat ertesi sabah onu İamamile unutmuştum. Aradan iki gün geçmişti. Bir sabah, çiçekli bas- madan pijamamı giymiş, başıma geniş kenarlı hasır şapkamı geçirmiş, bahçede güllerimle uğraşıyordum. Döyım yukurdan seslendi: — Vuzviar için de biraz gül kopar Ayşe. — Peki dayı.. Biraz daha işim var, yukarıya çi. KEDİYE PEYNİR tir. Eserin fiyatı 1 Miradır. halde, fakat keyifli keyifli ıslık çalarak yukarıya çıkınca solarda yengemle dayımın uzun boylu, kumral saçlı bir misafirle konuştuklarını görünce kıyaletim- den utanarak hemen kaçmak istedim ve onların ör. kalarının kapıya dönük olmasından 'stifude ederek gerisin geriye bir iki adım attım; fakat ayak sesle- rim maalesef duyulmuştu. Uç baş birden bana çev. rildi ve o dakikada bağırmamak için kendimi güç tuttum. Karşımda Mehnet Bey vardı. Beni görünce © hiç hayret etmeden dost gözlerle yüzüme bakıp gülümsedi. Dayım, benim böyle hayret içinde olduğum ye- re mıhlanıp kalmamı kıyafetimden utandığıma ham. — Öel Ayı gel çocuğum, yabancı kimse yok. 7 Sel şe, ya: Gül sepetini, şapkamı masanın üzerine bırıka. Yazan: MUAZZEZ TAHSİN BERKAND No. 9 a saniyede kulağımda başka bir cümle çın. — Güzlerinizi kapamayınız kizım, sizi © Vazi- yette birisine benzeterek fena oluyorum. Ben bunu düşünürken dayımın sesini duydum; — Hakkın var dostum, Ayşe büyüdükçe tap&ı o. na benziyor. İçimden birdenbire isyana, hiddete, acıya ben- ziyen bir his coştut ve hırçın bir sesle daylma sor. dum: — Kime benziyorum dayı? “O,, dedığınız kim- dir? Büyüyen gözlerimle bir ona, bir de karşımda karmakarışıx bir yüzle duran bu uzun boylu beyaz. Jar giyinmiş kumral adama baktım. — Dayı cevap versenize kuzum! Kime benziyo rum ben? Yengemin sicak eli omuzlarımda, çiplak kolla, rımda ve saçıarımda buklelerimi düzeltiyor- muş gibi bir dakika boynumda kaldı. — Niçin telâş ediyorsun Ayşe? Yabancıya değil, Annenin gençliğine benziyorsun. İçimin #cisı ve garip isyanı yatıştı, Yengemin ellerini tutarak yavaşça sordum: — Bu bey ir yenge? Annemi nereden ta. 2 ii a karşımdaki Babası: M. Nuri Çanga Üç insanın yüzünde dolaşıyordu. Yengem bana ce vap verecek yerde dalgın dalgın bahçeye bakıyor, misafir dostlaşsn gözlerile beni süzüyordu. Dayımın üzünde, senelerdenberi görmediğim mesut bir he. ecan vardı, hattâ bana söz söylerken sesinde hafif bir titreme sezdim. — Ayşecik, bu karşında duran adam, yengenin, annehin ve benim gençli kadaşımız Mehmet Bey» dir onu sen de bir dost gibi kabul et, Bir iki sanıyedenberi kendi kendime bir karar ver. miştim Onu tarıdığımı belli etmiyecektim, fakat dayımın son sözlerinden sonra bilmiyorum niçin © nunla aramızda müşterek gizli bir noktanın mevcu. diyeti beni sıktı “bunu kendime ve eskı bir atle dos- tu olan ona karş. bir küçüklük saydım Başka oir şey daha varrr G benım bunu gizlememi kıra orlir ne gibi manaya atfedecek ve beni olduğumdan buşka türlü tanıyacaktı, Bunu düşünerek deyımm son sözlerine yarı müstehzi, yarı ciddi bir sesle mu. kabele ettim: — Dayıcığım, beyefendi ile beni bitibirlmize ta- nrtmakta maalesef biraz geç kaldınız. Tesadüf siz. den evvel bü iş. yaptı. Yengemle dayım hayretle bize bakarken. ge çirdiğim ufak otomobil kazasını ve ba vesile ile Mehmet Beyin bana karşı göstermiş olduğu nezaketi kısaca anlattım. Zava'lılar, gökten düşen bu hapere hayret etmekten kendilerini alamadılar. Hem #s&i miş ve ehemmiyetten düşmüş bir kaza için üzülü- yorlar, hem de Mehmet Beyin benimle meşgul ol. masını; minnetle karşiliyorlardı. Halbuki onun bu vakadan uzun uzadıya bahsedilmesine sinirlendiği belli idi. Nihayet sözü kesmek maksadile bans yak” laştı. — ŞimAi biribirimizi iyice tanıdık Ayşe Hanım. Beni eski br sile dostu gibi kabul eder ve siz de be- nimle dost olur musunuz? (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: