27 Ocak 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

27 Ocak 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cevap için mektuplar» 18 kuruşluk pul ilfvesi Mizımdır. ğildir. Zaten, dünyanın her tarafında ya. #yan halk kütlelerini, biribirlerine bağlıyan görünmez, ve kuvvetli bağ- lar mevcuttur, Gönülden kopan bu son yardımlara gelince, bunlar, Tür. kiyede yaşıyan halk kütleleriyle, İn- bir tanesi de, onların, doğrudan doğ- ruya İngiltere halkının kalbinden konmuş olmalarıdır. Bilhassa bunun İçindir ki, evvelk' Tar Tayd'un ağzından n ve derin bir tahassüsle yaşardı! » Dün, bu sütunda çikan zamesıiri, meslekdaşımız Vâlâ Nurettin de mevzu edinm'ş. Bu mevzua tahsis et- tiği dünkü fıkrasında, şa şayanı dik. kat salırlanı yazıyor: “.- Gençlere eski harfleri de öğ- retmiye, eski eserleri yeni harflere çevirmek elbette müreccahtır. Fa. kat, biliyoruz ki, tekmil kitapları lâ. tin harflerine istinsah etmek, şim. sa bile, mânayr hakkıyle kavrıyabil. mek için, esaslı hazırlık lâzım. “Demek ki, bir “Türk müsteşrik. leri kadrosu,, yetiştirmek o mecburi- yetindeyiz. Bu kadronun mensuple- Osmanlıcayı Şimdiye kadar yapılmış yanlışları keza bunlar düzeltir. Tarihimize, dilimize, dinimize da- İr meçhul kalmış hakikatleri yine onlar ortaya vururlari,, İşte hıma elbette diyeceğ'miz yok. Yühakika, eski eserler arasından de İerlilerini, lüzumlularını salâhiyet Ve vukufla seçmek, onları, yeni nes. lin de ist'fade edebileceği şekle s0- karak, yeni harflere çevirmek, daha fala ihmali hiç te eniz olmiyan kül. türel bir vazifedir. Bunda b'raz da. ha gecikmekle, evvelâ bü işi başa- rabilecek liyakatte olanları, bu suw- Tetle de bu işi başarma Oümütlerini en kaybedebiliriz. Bugün, hir yeni vesileyle, bu sü. İn bir kaç defa temas etmiş ba. Tonduğumuz mühim bir mev. #wa bir defa daha dönmüş, ve vak. tiyle samimiyetle izhar etmiş bu- nduğumuz büyük ve çek ciddi bir İmenniyi bir defn daha tekrarlamış Oivarız. Bu vaz'feyi hir müddet daha ihmal ettiğimiz takdirde, yine Avni meslekdasımızın dediği gibi Pivelei mazimizden palamarları büs- Bütün koparmış,, olacağız! B* Fransız gazetecisi, (Bugü- nün gazeteciliği) mevzuu f. zerine verdiği bir konferansta, Fönelon'un: (Atinada herşey hal ka tâbidi, halk ta söze tabidi.) (a Alhönes tout döpendalt du peuple, et İs peuple döpendait de la parole) Sözünün, demokrasinin en güzel ve en tam bir tarifi olduğunu soy. lemişti, Eski Atinada, siyasi hayata hâ. kim olan insanların, halkın ancak yüzde onunu teşkil ettiğini hatır. İattıktan sonra, bugün, halkın tâ- bi olduğu sözün, yani efkör mumiyeyi yayan gazetelerin neye tâbi olduklarını göstermiye cali. şacağım E vwelâ, Büyük demokrasiler- de, gazetelerin satışları bak. kında bir fikir verelim: 1937 senesinde, mahalli mahi. yette olmıyan İngiliz gazetelerinin tabi adedi (10.195.000) i bulmuş. tu. En mühimlerinin tabı adetleri- ni aşağıya kaydediyorur: Daily Express 2.370.009 Daily Herald 2.000.000 Times 192.000 Hem havadis gazetesi, hem de magazin yerini tutmakta olan pa. zar nüshalarının satışları daha çok- tur: News of the World 3.750.000 The People 3.250.000 Büyük Amerika gâzelelerinin - mahalli mahiyette oldukların dan » tabı adetleri daha azdır” Tribune 533.724 NewsYork Times 472,674 Bu gazetelerin de pazar nüsha- ları, âdi günlere nağaran iki misli fazla basılmaktadır. Bununla beraber, Amerikada son zamanlarda Tablold ismi veri. len gazeteler ortaya çıkmıştır. Bun lar, slelâde gazetelerden daha kü- çük formada olduklarından, tram- vaylarda, kahvelerde ayak üzeri çok kolay okunurlar, Pek çok re. simler ve fotoğraflarla ve bilhas- sa günün rezaletlerile doludurlar. Bundan dolayı pek çok satılmak” tadırlar; New.York Daily News (1.634,290) bunlardan biridir. Fransada günde 10.700.000 ga- zete basılmaktadır. Bugun (4) mil- yonu” viliyetlerde, (8) milyonu Pariste basılmaktadır. Günde (1) milyon (500) bin kadar satan Pa. ris - Solr, bunların en başında bu- lunmaktadır. Diğerlerinin satışları daha azdır. Bu lüzumlu istatistik malömatı, na ilâve olarak, bugün büyük bir güzetenin çıkabilmesi için. beş on milyon franklık bir iptidai serma. yeye ihtiyaç olduğunu söylemek İsterim. Fakat asıl mühim olan nok ta, bütün gazetelerin, yalnız kendi Batışlarının temin “ettiği gelirle yaşayamadıkları keyfiyetidir. Bugün İngilterede (2) milyon nüsha basan 20 sayfalık bir gaze- tenin senelik vasati masrafi (3) pie İngiliz lirasını bulmakta” 050.000 150.000 500.000 350.000 Biğt Mürekkep Matbaa Yazı işleri 400.000 Okuyucularm #igortası 300.000 Muhtelif Bu gazetenin gelir kaynakları şunlardır: 1.600.000 1.800.000 Satıştan temin edilen temin edilen 3.400.000 Netice itfbarfle bu gazete, se. nede 400 bin İngiliz lirası kâr te. min etmektedir. ütün gazeteler, yapmıya mecbur oldukları - gittikçe çoğalan - masrafları karşılıyabil. mek için, satışlarının temin ettiği gelirden başka gelir kaynakları a- ramak, temin etmek meocburiyetin- dedirler, Bu kaynakların (o mahiyetlerini tetkik etmeden evvel, gazeteleri « bir bakımdan - iki kısma ayırmak kabil olduğunu söylemek isterim: Matbuatın KAYNAKLARI © Bu yazı, büyük demokrasi memleketlerinde cixdrı unumuyeyi yapan gözetelerin gelir kaynaklarını tetkike tahsis edilmiştir. Gelir Sadrettin Celâl Antel 1. Fikir gazeteleri, siyasi gazete. ler. Bunlar, muayyen bir partinin organı olan, o partinin siyasetini, muhtelif meselelerdek! nokta na. zarlarını açıktan açığa müdafaa e- den, havadis bakımından, ekseri- ya diğer gazetelerden daha zayıf ve binnetice tabi âdetleri nisbeten daha az olan gazetelerdir. 2. Presse d'informatlon ismi ve. rilen havadis gazeleleridir ki, bunlar, zahiren, bütün partilerin tesirlerinden müstakil, bitaraf, ol. dukları hissini veren, tamamile si, yasi mahiyetteki kavgalara iştirak etmiyen, ve bundan dolayı muhte- Mf partilere mensup okuyucuları kendilerine çeken gazetelerdir. Bu gazeteler, bir nevi gizli din taşıdıkları, hakiki hüviyet ve ma» biyetlerini sakladıkları, menfaati umumiyenin müdafii gibi görün. dükleri içindir ki, efkârı umumi, yeyi daha kolaylıkla aldatmakta, onu İstedikleri tarafa sörükliyebil- mektedirler.. Bu vaziyetlerinden dolayı, kudretli oldukları kadar tehlikelidirler. Birinci kısma dahil olan parti gazetelerine, ait oldukları siyssi partiler yardım etmektedir. Mese- lâ Pransada (Populaire) gazetesi. me çelik Partisi, yardun ettiği > da bu fikir ve siyaset ga. zeteleri, taraftarlarınm arzulari- le yaptıkları yardımlarla yaşamak» tadırlar, (Aetlon Francalse) güzes tesi, bunlardan biridir. H avadis gazetelerinin o gelir kaynakları. Bu mahiyette o (e e İT ANY Sızların sıhhatlerinin tehlikede ol- duğunu ve bütün namuslu insan lari bü “hastalardan sünmâk is. tenen vergilere, karşı protesto et. meleri lâzım geldiğini yazmışlar. yüzde beş yüz kazanan ilâç muh- tekirlerini müdafaa etmişlerdi. Bazan siyasi bir rol oynamak is. tiyen © meselâ Coty gibi şahıslar, gazetelere mali yardımda. bulu. nurlar, Bazan da meselâ Stavisky gibi #ergüzeştçi dolandırıcılar, kendi 8. leyhlerinde İfşaatta bulunmama. ları için, bazı gezeteleri satın alır. Jar, Stavisky, kendine hücüm etmesi muhtemel olan bazı gazeteleri elde etmek için bir (İlân şirketi kur- du. Sonra, biri sol temayülde gö. rünen Dubarry'nin Volonte, diğeri en sağ temayülü aksettiren Paul Lâvy'nin Rempart gazetesini elde etti. Gazetelerin siyasi temayülle. rinin Stavisky için hiç bir ehem. lan gazetelerin, hepsi &şikâr ve ( miyeti olmadığı için onların dahi. meşru olmiyan bir çok gelir kay. nakları vardır. En başta, normal ve meşru tica- ret ilânları gelir. Bugün bütün ticaret firmaları, mallarını satlırmak için, ilândan mikyasta istifade etmek mec buriyetindedirler: bunun için mü. bim yekünlar teşkil eden paralar sartediyorlar. Bu ticaret ilânları, gözeteler L çin oldukça mühim gelir kaynak- larıdır. Şüphesiz. bu ticaret İlânları, o. tomatik bir surette, gazetenin İS. tiklâlini tehlikeye koymaz. Ancak, ilân ücreti milyonları bulduğu tak. dirde, gezete. böyle bir müşteri- yi kaçırmamak için, onun tabliyeti altına girer ve bütün meselelerde onun menfaatini müdafaa etmiyo mecbur kalır. Meselâ, bütçesi, otomobil ilân. larile tevzin edilen bir gazete, grev hareketleri esnasında bâdiselerin ehemmiyetini azaltacak, patronla. Tın İhmalinden doğan feci kazala- rı sükütla geçiştirecektir. “İthelât ve İhracata ait kanunların müza- keresi esnasında o firmanın nok. tai nazarını müdafaa edecektir. Ayni sebepten dolayı, kanserin, veremin yahut frenginin üç gün- de iyi edileceğini bildiren ilânlar basan gazete, ecza şarlatanlarına, efkârı umumiyenin safdilliğini is- tismar etmek istiyenlere karşı bir kanpany açmak istemiyecektir. 1931 senesi Fransız mebusan meclisinde bazi i'içlar üzerine ver: Doğacek Çocuğa Vitamin akin zamanlara gelinceye ka- dar, gebe bayanların beslen- mesi pek basit bir mesele farzedi- lebilirdi. Meşhur bir ebe hekimi: — Gebe bayan gebelikten önce ne yiyorsa, gebe olduktan sonra da gene öylece devam etmelidir... Dediği için, önun sözüne inani. lırdı. Halbuki vitaminler keşfedilip te çocukların beslenmesi ve büyü» mesi için lüzumlu oldukları mey- dana çıkınca çocuk mphelerinin beslenmesi işi de haylice değişti... Çocuğun anne karnında büyimesi için vitamine muhtaç olduğu an- laşılınca, bir kadının o gebelikten önce yalnız kendisini o besliyecek ihtiyacı ile, gebelikte hem kendi. ni hem çocuğunu besliyecek vi- tamine ihtiyacı bir olamıyacağı tabidir, A vitamininden gebe olmiyan bir kadının günde 3000 ölçüye ib- tiyacı bulunduğu belde, gebe ©- lunea ihtiyacı 4200 ölçüye çıkar. Hemen hemen bir buçuk misli de- mek. Bu ihtiyacı temin edemiyen anne çocuğunu da İyi büyütemez.. Sinirlerin rahatı için lüzumlu Bİ vitamininden ihtiyaç gebelikten ön ce 400 ölçü iken gebelikte 450 kat o kadarı da temin edile Meyince anne çocuğunun ihtiyacı» nı kendininkinden önce temiu © diği halde gebelikte 1000 ölcü 1s. ter, Sonra, gebo bayana kendisini yormıyacak surette hareket etme. sini, gezmeyi ve ber halde oturup kalmamayı tavsiye ederler, Bun- lar haklı sözlerdir, Fakat hareket âdalelerin şeker yakması ile olur, şekerin yanması için de B 2 vita. mini İâzırıdır. Demek ki gebe ba Yanın çocuğu için E 2 vitaminin. den fazln ihtiyacı olmazsa da, ken. disinin sıhhatini muhafaza için, bu viteminden her gün ihtiyacı olan 600 ölçüyü, hareketinin azlığına ve çokluğuna Ogöre arttırması lâzım olur. Buna riayet etmiyen gebe bayan kendi sıhhatini bozar, Daha sonra, gehe bayana kendi. sine ve çocuğuna lüzumlu olan vi. İaminlerin nereden olursa olsun gelmesi ehenmiyotsiz e değildir. Sebzelerde bulunan A vitamini insanın vücudünda kullandığı vi- başlangıcıdır. Bu vitamin başlan. gıçları karaciğerde toplanarak ora- da İnsanın işine yarıyacak vitamin olurlar, Fakat bu hale gelebil mek için onların mühim bir kısmı kaybolur, Gebe bayana lüzumlu o- lan bir ölçü A vitamini için seh- zelerden 2,6 ölçüye ihtiyaç olur. Onun için bu vitamin bakımınd. kara ciğer yemek, sebze yemekten daha iyidir. Fakat - aksiliğe bakı nız ki-o vitamin bizim köyun karaciğerinde bulunmaz. A vitami- nini en bereketli olarak veren hi yanın etini biz yemediğimiz ondan sonra gelen dana kara ciğe- rini unutmamalısınız. Dananın ka- raciğerinde bu A vitamininden yüz gramda 10000 ölçü bulunur. Şa halde, birinci madde olarak. gebe bayan danasın kara ciğerin den 50 gram kadar, şöyle hafifçe kızarttırarak yerse kendisine ve un büyümesine lüzumu o lan A vitaminini bol bal temin et- miş olur, hem de gebelikte daha kıymetli olan kendi kara ciğerini yormadan... li ve harici sivasetlerine istikamet vermeyi düşünmedi. Dabarry'yi, Fransız — Alman anlatmasını teş. vik eden neşriyatta bulunmakta, Paul Lövy'yi de, hükümeti ağır toplar almıya davet eden yazıla- rında serbest birakti, Dolandırıcının istediği, sadece, kuvvetli siyasi münasebetleri bü. lunan ve kendine siyasi nüfuz ve salâhiyet sahibi şahsiyetleri tanış. tiracak olan iki gazete müdürünü elde etmekti “bileitâ finanelöre ismi veri. len ilânlar, bu böyük hava. dis gazetelerinin en mühim gelir kaynağını teşkil etmektedir. Bu gazeteler, fikirleri ve pren. sipleri değil, kömür, demir, petrol, mensucat sanayiinin, büyük şimen- diler o kumpanyalarının, büyük bankaların, mali grupların men. İaatlerini müdafaa etmektedirler. Umumiyetle (mali ilânların) ta. rifesi, ticari ilânların iki mislidir. Fakat ekseriya mesele, mali mües. seselerle gazeteler arasında irtiba. tı temin eden ve (Distributeurs — Dağıtıcı) ismi verilen ajanlar vası- tasıyle, götürü olarak halledilir. Ekserisi milyoner olan bu ajanlar, umumiyetle 6 10 komisyon al. maktadırlar. Canital gazetesinin direktörü o. lan Mösyö Perguel, Oüstrle mese lesi münasebetiyle tahkik komis. yonu tarafından sorguya çekildiği zaman, bazan gazetesine beş on sa- tır yan koymak için 100.000 frank aldığını iftiharla itiraf etmiştir. Büyük havadis gazetelerine, hü. kümetler tarafından da mali yar. dımlarda bulunulmaktadır. Stavisky tahkikatı © esnasında Mösyö Daladier, hükümetle bu gezeteler arasındaki münasebet. ler hakkında şu beyanatta bulun. muştu: “Guzetelerin dörtte beşi, bütün hükümetler tarafından © yardım görmüşlerdir. Bugün. kendi satr- lar yle, aboneleriyle, tamamiyle Gesri mahiyette olan iânları ile yaşıyan gazeteler nadirdir... Umumi Harp esnasında (Bonnet Rouge) gazetesinin direktörü Al 'da'nın, samimi dostu olan Dahiliye Nazırı Mösyö Malvy'den ve ayni zamanda bir Alman ban. keri olan Max de Manneheim'den para aldığı meydana çıkmıştır. Bu gazetelerin, memleket efkâ, n umumiyesine, yabancı memle ketlerin menfaatlerine uygun bir istikamet verdirmek hususundaki emeklerine karşılık olmak üzere, o memleketlerin hükümetlerinden de mühim miktarda paralar aldıkları, bir çok Hşaat ve resmi vesikalarla sabit olmuştur. Ciddi bir gazete olarak telâkki edilen ve yabancı memleketlerde büyük bir nüfuz ve İtibarı olan Le Temps gazetesinin bu sahada bü- yük bir meharet ve kabiliyet gös. terdiği. aşağıdaki izahattan anla. şılacaktır. Eski zamanlarda, bu gazetenin direktörü bulunan Mösyö Heb. tard'ın, (Panama) meselesinde, bir buçuk milyon frank aldığı sabit olmuştur. Eski (Rus — Japon) harbi esna. sında ve 1905 ihtilâl hareketi za- manında, Rus parasından vöâsi mikyasta İstifade eden Le Tamms. Umumi Harpte Rus hükümetinin mali yardımını çoğaltmasını İste. miştir, Neratoff'un 1916 da, Paris sefi. ri İzvolskywye şifre ile gönderdiği mahrem bir telgrafta şu satırlar o. kunmaktadır: (Le Temps gszetesinin > Petrocrat mu- habiri, gazete idarehanesinden aldığı tali- mata istinaden, Rusya hükümetinin bu gareteye, İki mene müddetle, (senede 150/000 frenk vermesi meselesini ortaya atmıştır. . Bu para, karşılığı olarak gnze, te idaresi, her sene, harici poli'ike me- selelerini bizim arzu ettiğimiz şekilde ay- (Devamı 7 incide) 2 W1.12 Uyuyor mu? Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel ürk matbuatmı organize et. mek, gazeteciliği bir meslek haline getirmek, umum tahrir un. surlarını içtimai bir emnyet altına ak emeliyle Ankarada teşekkül eden Basın Birliği, bir iki senedeğ- beri fanl'yettedir. İçtim. kongre. ler aktedildi. Nizamnameler yapık dı. Matbuat Kanununa göre modern Matbuat Cemiyetinin temelleri atıldı. Fakat bu temellerin üzerine modern b'r bina değil, bir aşiret ça- dırı dahi kurulamadı. Demişlerdi ki: Türk matbuntmı, Türk tefekkür. nü, edebiyatını, kültürünü temsil e- den unsurlar kum gibi dağınık bir haldedir, Memleketin kültürüne s6. nelerce hizmet eden, mürekkep sâ- yini en ucuz bedel mukabili Ankara caddesine sebil gib! hediye eden Türk sefaletin, iste ormanlarda tek başına tabintle mücadele eden sürü ler gibi, cemiyetin ortasında hima. yesiz ve yalnızdır. Ciltlerle eser yas zan münevverin, Ücra bir köşede aç- liktan ölmesi, cenazes'ni üç hamaln götürmesi, cemiyetin kafasını temsil eden Türk O münevverleri için afte. dilmez bir suçtur. Basın Birl'ği her modern memlekite olduğu gibi mat- buatı mesleki bir teşekkül haline ge- tirecek, gerek çalıştıkları zaman, gerek çalışamadıkları zaman, hayat. larını ve sâylerini emniyet altına a- lacaktır. Bu altın yoldızlarla işlenmiş vas. din cazibesine tutulmıyan, insanı, insan gibi cemivetin içine yerleşti. ren kararı alkıslamıyan bir fert yok» tu. Ankara caddesi, senelerdenberi | İstanbulda gölge faaliyetlerle iktifa | eden cemiyetini feshe karar verdiği zaman da, şüphe izhar edenleri b vaatlerle susturdu. O günden buzüne ortaya maddi | »ser halinde hiç bir faal'yet çıkma 4ı. Sebebini sorduğumuz zaman di. yorlar ki: “İstanbuldaki Pasın Birliğinin fa- vliyete geçmesi için Ankaradan ni. | zamnamelerin gelmesi, Ankaranm umum mathuatı erran'ze etmesilâ. zımdır, Orası harekete geçmedikçe İstanbulun kati iş görmesi mümkün | #eğildir.,, Fakat bu zaman içinde, mafhuata mensup unsurların o hastalanmasını menetmek, ölümün önüne geçmek, #lenlerin aflesinin bir an içinde so kakta yardımsız ve sefil kalmalarını menetmek mümkün olmadığına gö re, bu mesuliyeti üzerine alan An. kara Rasın Birliğine b'r sunl tevee. ch ediyor. “O halde nicin çalısma. yorsunuz?,, Merkeze bağl âzalara sorduğumuz zaman da şu cevabı ve. riyorları “Biz kaç defalar davet iizerine İçe “imalara gittik. Fakat kimse gelme- #iği icin tonlnamadık, Daha Anka »adaki tesekkül tamamiyle organize edilmiş değild'r.., Peki, bu teşekkül ne zaman faali. yete geçecek? Bu snalin cevabın vermek mümkün değildir. Yalnız şunu kaydedelim ki, Basın Birliği merkezi heyeti ve şubeleri, bu teş- kilât mesuliyetini üzerlerine aldık. ları için, leyte lâalle ile geçirdikleri zamanın cevabını vermek İstırarın» dadırlar, Hastalığın pençesinde kıy» ranan muharrire, “bekle, Basın Birliği faaliyete geçecek. seni hastaneye yerleştirecek, omathuata sttiğ'n hizmetlerin mükâfatını göre. ceksin. Yalnız o zamana kadar diş. letini sık, ölme!,, mi diyelim? Basın Birliği uyuyor, fakat ihti. yaçlar ve zaruretler uyumuyor, Mat. buat Cemiyeti için bir saray yapıla. cakmış... Biz şimdil k bir çadıra ra zıyız. Hiç olmazsa, muharrir, sokuk* ta kaldığı gün başını sokacak bir ça- tı bulsun... Bir devlet müessesesine de çalışan her unsur gibi, içtimai müesseselerin, cemiyetlerin içerisin. de çalışan fertlerin de mesuliyeti vardır. Biz içlimalara gittik, fukat toplanamadık, bir mazeret değildir. Toplanamıyanların, topluluğu idare. iyetleri yok demektir, Basın ini daldığı uykudan uyandır. | mak için belki acı yazdım, fakat te €ssürü ilade eden kalemin, karşısın- daki tablolara bakıp methiye yazma. Sı, vazifes'ni yapmıyanların suçuna iştirak etmek olur, Dunu yapama- dım. ; a a a Kamyonla Tramvay Çarpıştı 2837 numaralı yatmanın idaresin* deki 74 numaralı Edirnekapı - Siz keci tramvayı ile şoför Hasanın ida. resindeki: 3147 numarası kamyon Sirkecide çarpıtmışlardır. Her ikisi de hasara uğramıştır. İnsanca zayiat yoktur. 2

Bu sayıdan diğer sayfalar: