11 Şubat 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

11 Şubat 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ MITHAT Yazan: Merhumun Oğlu Dr. Kâmil Yazgıç Ustam, Okuma Yazma Hevesimi Hiç te Takdirle Karşılamadı rl an IKİ GÜNLÜK HÜLASA Mütekait bir pehlivan veya mira yedi bir düşkün tipinde bulunan Ak. met Mithat efendi bir gün © zaman 16 yaşında bulunan oğlüle sokağa çık- mıştır. Baba oğul tesadülen Uzunçar- sıdan geçerlerken bir dükkünin önünde durmuşlar. ve Mithat efendinin içini gekerek gözünden yaş aktığını görün- ce oğlu merak etmiş, Mithat efendi de artık ber peri oğluna anlatmak Jüzu- unu hissetmiş ve bir kahveye git- mişlerdir. Ahmet Mithat efendi söze başlıya- rak ezcümie demiş kiz “— Babam ve snnem Kafkas mu. hacirletindendir. Annemi bekâr ça- maşiri diker, babam bunları cami ka- pılarında ve pizar yerlerinde satardı. Bana bir şey alamazlardı. Ben haşarı ve yaramaz bir çocuktum. Bütün ma- halle çocuklarını döver, mahalle hal- kımı hergün bir suretle iz'aç ederdim. Nihayet mahalleli babama çıkıştılar. O da beni bu dükkâna boğazı toklu, ğına çirak verdi ve benim dükkânda çalışmıya mecbur kalmam için evdeki yiyeceğimi kesti. Ben bir lokmu ek- mek için hergün yalınayak, başıka- bak, kar, yağmur, bora altında incecik bir gömlekle *4 Boğazkesenden kal- kp Uzunçarşıya kadar gelirdim. Dükkândaki vazifem, dükkâna ve Ustanın evine bol bol su taşımak, her #ki tarafın ebdesihanelerini temizle- mek, ustanın eşyalarını eve taşımak, vakit buldukça ustanın işine yardım etmek ve hergün bir veya birkaç de, ta da dayak yemekti" Ben yavaş yavaş o zamanın en İnce çi olan attarlığı öğrendim. Kuvvet hapları yapmıyn başlıdım. Bu nApİ- rım göhret buldu. O kadar ki ustam- 'dan bü hapları almıya gelenlerden t0p- Isdığım bahşişler, dükkâun günlük kuruncından fazla idi Fakat bu sirülarda bana okumak hevesi geldi. Yanımdaki dükkânın sa- hibi Hacı İbrahim efendinin gazete 0- kuduğunu görünce ona müracaat et- tim, Ahmet Mirhst efendi oğluna haya ns anlakmıya şu suretle devam et- miştir * / Sizden İstediğim şey, münasip zamanlarınızda benimle biraz meş- gul olmanız, bana okuma yazma öğ- retmenizdir. Buna mukabil, size, emredeceğiniz her hizmeti görü. rüm. Dükkânmızı siler süpürür, hattâ isterseniz, geceleri evinize de gelir, göstereceğiniz işleri görebi- enim bu teklifim, Hacı Ibra- him Efendiye tahmin etti- ğimden çok büyük bir memnuni. yet duyurdu. Adeta gözleri yaşar- ye “— Hay hay yavrum, dedi, vâ- kıa, benim hocalıkta mümaresem yok ama, bildiklerimi sena da öğ. Tetmiye elimden geldiği kadar ça- lışırım. Buna mukabil de, senden hiçbir şey istemem. Eğer okuma, yazma öğrenir de, memnun kalır. san, yarın arkamdan edeceğin ha- yır dun, bana kâfi bit mükâfattır.,, Bu vaadi alınca, sonsuz ve ma. sum bir sevinçle ilk bocamın eleri. ne sarıldım. Onun tevazu ile çektiği ellerini, hâlâ yüreğimi dolduran sonsuz hir minnetle öptüm. Hacı İbrahim Efendi, o gün, haf- tada üç defa, bana ders vereceğini vaadetti, Bu derslerin zamanlarını tesbit ettik. Ve ben Hacı İtırahim Efendiden, iki gün sonra, ilk dersi alacağımı tahayyül etmenin büyük zevkini duyarak ayrıldım. Fakat maalesef, ustamla konuşunca, 0- kuma yazma öğrenmeme engel 0- lan bütün güçlüklerin henüz ta. mamen bitmediğini teeşsürle anla” dım. Çünkü ustam, benim okuma, yazma hevesimi, tahmin ettiğim gi. bi takdirle karşılamadı. Hattâ bilâ- kis: “.- Bu heves te nereden çıktı? Kütip mi yoksa diplomat mi ola- caksın? Sen, zehaatini ilerlet kâfi. Tam işe elin yatmıya başlamışken *apıtma..., dedi ve bilhassa, haf- İn üç defa, yani haftada altı saat dükkândan ayrılmama razı olma. dı Döktüğüm göz yaşları bile, onu bu hususta insafa getiremedi. Hat- tâ aylığımdan fedai ık etmeyi göze alışım bile, ustamı kandırma. dı. Kaşlarını çatıyor, yumruğunu masaya vuruyor: “ —Olmaz dedik ya?,, diyordu. P bu hale girince, münasip bir zamanda, vaziyetimi Hacı İbrahim Efendiye de anlat- tım. Zavallı Hacı İbrahim Efendi, düşündü, taşındı, ve nihayet isti- rahatinden fedakârlık etmeyi de göze alarak, bana, geceleri ve e vinde ders vereceğini adadı. Bu vaadin beni ne kadar minnettar ve mütehassis ettiğini anlatamam. Üş gece sonra, Hacı İbrahim Efendi. nin Beyazıttaki evinde, ilk dersi aldım. Oradan çıkarken, öğren- diklerimi unutmamak ii derste dinlediklerimden başka hiçbir şey düşünmemiye çalışıyordum. Fakat, bu dersler yüzünden büsbütün e- zilmiye, yorulmiya başlamıştım. Çünkü bu derslere başlamadan ev- vel istirahate ayırabildiğim zaman- ler, bütün bir günün sayısız yorgun | luklarını şöyle böyle gidermiye an- cak kâfi geliyordu. Mahdut istira. hat saatlerimin bir kısmını da ders almıya ve sonra da, ders çalışmıya ayırınca, Âdeta erimiye baslamış- tim. Bana bütün bu yorgunluklar unutturan yegâne teselli, bir sey- ler öğrenmehin © sevineiydi. Her dersten sonra, beynimin içinde be. ören ginli ışığın biran-daha yanlar dığını, ve büyüdüğünü âdeta his. sediyor ve görünmez bir karanlığın mânevi kasvetinden kurtulmanın zevkini tadıyordum. Bu şerait içinde »ltı ay munta. zaman çalışmak beni âdeta, vere- me tutulmuş bir insan gibi incelet. miş, sarartmıştı. Sağlam yapımın | bu aşikâr çöküşünü sezen ustam bile: “.— Sana ne oluyor? Yoksa sev. da mı çekiyorsun?,, diye alâka gösteriyor, zavallı anneciğim: « — Evlâdım.. Neyin var? Sana ne oluyor? Baksana? İğne, ipliğe döndün! Derdini söylemiyen der- man bulamaz. Söyle, anlat ki, bir çare arayalım. Allah büyüktür. O insana, dert verir ama, çaresini de beraber ihsan eğsr!,, dlye beni sıkıştırıyor, ikide birde, benden, içimi erittiğini vehmetliği gizli derdin mahiyetini öğrenmiye ça. Maşıyordu. Fakat, ben sihhatime pek aldır. mıyördum. Vücutça zayıf düşme- me rağmen, neşem yerindeydi. Çünkü, bu geçen altı ay içinde, hayli şey öğrenmiştim. Güçlükle de olsa, okuyup yazabiliyordum. Vâkla altı ay sonra, İhtiyar hocam hastalandı. Ve ben, onun dersle. rinden mahrum kaldım. Fakat, © zamâna kadar öğrendiklerim saye- sinde, artık, kendi kendime çalı- şabilmek imkânlarına sahiptim. Bir taraftan, mütemadiyen okuyup ya- zıyor, aldığım maaştan arttırabil. diğim parayla kitap, gazete alıyor- dum, bir taraftan da Ooaşkali. sana da çarelerini a raştırıyordum. Nihayet günün bi- rinde, bu emelime de kavuştum. ve Galatada bir Frenkten, - dük- kânını sabah akşam süpürmek mukabilinde - fransızca ders al, maya da başladım. çarşının en bilgili insanı ben ol- muştum. Basit kazüncım da Çünkü bir artmıştı. çok kimseler, Anadoludaki yakın. Lütfi Kırdar İzahat Veriyor Vali ve Belediye Reisi Lütfi Kır darla Sular İdaresi Müdürü Yusuf Ziya dün şehrimize dönmüşlerdir. Lütfi Kırdar, Ankaradaki temasları hakkında şu izahatı vermiştir: “— Ankaradaki temaslarım sira. smda evvelâ, Taksim kış etrafındaki sahalara ve bir de Unks- panı Eminönü arasındaki sahaya alt tafsilât plânlarının tasdiki için Na- fia Vekületile görüştüm. Verilen iza- hat Üzerine bu plânlar tasdik edildi Şimdiden sonra âzami imkânlardan istifade ederek bu plânları tahakkuk jettirmiye çalışacağız. Bundan başka, su, elektrik, tramvay, itfaiye, stad- yom, ve Şişli hastahanesi için, Avru. pa veya Amerikadan o celbedilecek malzeme, ve âletlere ait döviz işleri. le meşgul oldum. Tesbit edilen formül Heyeti Veki- leye sevkedildi. Heyeti Vekile bu for- m ine DAHİLİ HABERLER Wi İLERİ i ! İ AMATÖRLERİN FOTOĞRAF SERG Dün Fatih Halkevinde amatör fotoğrafçıların eserlerinden mürekkep bir sergi açılmıştır. İstanbul Parti Başkanı Fikret Sılay Kurdelayı kesmiş ve toplu bir halde sergi gezilmiştir. Sergide İhsan Erkılınçın yetiştirdiği 30 kadar amatörün mülü bugünlerde tetkik ederek kara. rıni verecektir. Şimdilik bize lâzım olan döviz miktarı 3.5 milyon lira. hıktır..Bunun 1.700.000 lirası elektrik ve tramvay malzemesi mübayaası İ. çindir. Çünkü eldeki malzeme bit- mek üzeredir. Tramvay şebekesinin kısmi Azamı esaslı tamire ihtiyaç gös” termektedir. Bu malzemenin ucuz ve kısa bir zaman zarfında celbedilebilmesi için doğrudan doğruya bedeli verilerek getirilmesi mevzuubahistir. Su şebe- kesi ve fabrikası için getirtmek iste. diğimiz malzeme işinde bu kadar a cele hareket etmiye mecbur değiliz. Onun için bu malzemeyi kredi ile te- min etmek tasavvurundayız. Maliye ile Belediye arasında Maliye Vekiletile belediye araşın- daki alacak verecek işine sit takas meselesi bir kanun işidir. Bu husus hakkında Maliye Vekâletil& temas ettim. Meclise verilmek üzere bir ka- nun lâyihası hazırlmanssktır. Muha. sebe müdürü Muhtar da bu işi intaç için Ankarada kaldı. mek taraftarı değiliz. Esasen bu hu- sustaki tesisatı Zi Vekâl likte yapacağız. Vekâletin, alâtı zi- raiye mübayaası için, Londraya gön- | derdiği heyet, bu mübayaatı, Vekâlet | çe temin edilen kredi ile yapacaktır. | Otobüs meselesi İ Otobüs mübayaası işini tramvay idaresine vermiştik. Idare şimdilik | 40 kadar otobüsün mübayaasını ek- siltmeye koymuştur. Muayyen tari» | kik edilecek ve döviz vaziyeti gözö- nünde tutularak muvafık bir şekilde halledilecektir. Taksimdeki inşaat işi Taksim kışlası arsasında, Prost plinma uygun şekilde yapılacak mar işlerinde, Emlâk Bankasile müş. terek hareket etmek üzere müzake- tedeyiz. Şimdiki halde Emlâk Ban- kası, bir milyon, belediye de bir mil- yon liralık bir sermeye İle bu işe iş- tirak edecektir. Bu para İle kışlanın arsasında kör getirecek İnşaat yapılması düşünül. mektedir. İnşaat masrafi amorti &- dildikten sonra binalar tamamile be- lediyeye intikal etmiş olacaklardır... Tramvay idaresi müdürlüğü Tramvay ve elektrik İdaresi mü- dürü Mustafa Hulki eski fen müşa- virliği vazifesine iade edilmiştir. Mustafa Hulki badema elektrik, su tramvay ve tünel idarelerini, beledi. ye namına murakabe edecek ve bü idarelerden makama vuku bulacak müracsatlar bu kanalla yapılacaktır. Tramvay idaresi müdürlüğü şimdi- ik, müdür muavini Tayfur tarafın- dan yapılacaktır. Maarif Vekili Ankaraya Döndü Maarif Vekili Hasan Âli Yücel, dün akşamki trenle Ankaraya dön müştür, Vekil, İstanbuldaki maarif müfettişlerile dostları tarafından teş- | yi edilmiştir. pa Denizde Bir Ceset Bulundu Dün skşam Davutpaşa sahillerin. larına gönderecekleri mektupları, ücret mukabilinde bana yazdırmı- ya başlamışlardı. Bu arada, fakir olanlarin mektuplarını da bedava m, very (Devamı var) de denizde bir ceset bulunmuştur. Ce set, orta yaşlı bir adama aittir. Üze. rinde hüviyetini isbat edecek hiçbir şey bulunamamıştır. o Kıyafetinden bir balıkçı olduğu zannedilmekte, tahkikata devam olunmaktadır. hin hulülünde yapılan teklifler tet -|, cidden muvaffak olmuş eserleri teşhir olunmaktadır. Pasif Korunma Mecburiyetleri Bu Mecburiyetlerin Ifa Edildiği En Yakın Polis Merkezine Bildirilecek Pasif korunma bakımından ev ve apartmanlarda yapılması mecburi olun işler hakkında vilâyet seferberlik müdürlüğünden şu malümat ve. rilmiştir, Her aile ister mlinferit evde isterse apartman gibi müşterek çatı al- tında otursun vukubulacak herhangi bir hava hücumuna karşı pasif korunma noktasından aşağıdaki teşkilleri hem kendi ve hem de ailesinin korunması noktasından ne kadar mühim ise yapacağı bu teş. killerle memleketin #tmumi pasif korunmasına da o derece hizmet etmiş olurki bu 1 — Bina dahilinde ofuran her sile bir pasif korunma Amiri seçecek. 2 — Atılacak yangın mermilerinden çıkacak birçok yangınlara karşı malım ve canını korumak için bulunduğu evin icap ettirdiği şekilde bir itfaiye teşkili yapmalıdır. Seçilecek şahısların askerlikle alâkası olma» malıdır, Yetecek kadar erkek bulunmazsa kadınlardan da olal 3 — Bir sıhhiye ve hastabakıcı yapmalıdır. Vazifesi (ovukubulacak | herhangi bir yaralanma ve arızaların ilk sıhhi tedbirlerini almak ve hastahaneye naklini icap ettirecek derecede yaralı ise yardımcı. sıhhi ekipler gelinceye kadar lâzım gelen ihtimamı göstermelidir. Yukarıda teşkilleri her ailenin yapması ve en yakın k: ola bildir. mesi kanuni mecburiyetlerdendir. Hilâfına hareket edenler tecziye & dilecektir. Kızılcahamamda Arazi Çatladı, Pendikteki Ortaokul Kartalda Yeni Yapılan Dumanlar Çıkıyor Binaya Taşınacak Kızılcahamam (TAN) — Çamlıde- | Binasızlık yüzünden Pendikte gay. re nahiyesine bağlı Boğralar köyü. |ri muvafık bir binada bulunan Kar. nün üzerine tesadüf eden arazi, bir | fal orta mektebi için Kartalda halk sant uzaktaki Ağcin köyü deresine| tarafından imar edilen metrük mek- kadar, bir çok yerlerde ikiye ayrıl. |tep, yedi büyük dershane ile üç oda, mıştır. Bazı yerlerde yarıkların ge -!bir salon, vasi bahçeden ibaret ve nişliği 1,5 — 2 metreyi bulmakta, de- | salma suyu da muhtevi güzel bir mek rinliği ise zemin görülemiyecek bir | tep haline getirilmiştir. hadde kadar inmektedir. Maamafih, | Maarif Vekâleti müfettişlerinden derinliğin görülmemesinin ve tahmin | beş kişilik bir heyet bu binayı gez- edilememesinin diğer sebebi de, bü miş, halkın manrifperverliğini takdir yarıklardan dumanlar ve fena koku- | etmiştir. İsr çıkmakta olmasıdır. Ay başmda orta mektebin Pendik. Boğralar ve Ağcin köyleri halkı,| ten bu yeni binaya taşınacağı umul. bu yarıklardan dolayı endişeye düş-İ maktadir. müştür. Semendire Mektebi kapandı Bu sene şiddetle yağan yağmurla- çın selinden yazlık mahsulleri mah-| Kartal kuzasına bağlı Semendire volan köyler, kaymakam Hamdi Ö. | nahiyesinde 14 bin küs? liraya beş nayın riyaseti altındaki bir heyet ta, |sınıflı bir ilk mektep yapılmışsa da, rafından gezilmiş ve zayiat derecesi bundan istifade (edilememektedir. tesbit olunmuştur. Bir çok arazinin badema zeriyata müsa!'t olmyacak surette kaydığı da görülmüstür. Yıkılan bütün köprüler de tesbit edilmiş, münakalâtın temini için â- cil tedbirler ittihazı kararlaştırılmış” ter. İ Mektebin tek muallimi üç aydanberi hastadır ve bu yüzden mektep ka - panmıştır. Semendireliler, bir muallim gön - derilmesi için müracaatta bulunmuş. larsa da henüz bir semere hasıl ol SUAL 21 de neşriyat yapar. Tanda radyo prog- İ miştir. Fransaya gönderilecek malta$ İ ediyor. 8 — Türkiyenin neresinde makinlat mektebi vardır? Girme şartları nedir? C — Taksimde Fikri Tevfik makinlat mektebi vardır. İlkmektep mezunları gi“ yebilirler, * 1 ltasyonlar hangi sastler- ler Üzerinden türt 'G — Londra 31 ve 49 metre üzerinden #sat 18,33 de, Paris 40 metre üzerinden #ant 20,25 de, Roma 31 metreden ramı sütununa bakınız, ecnebi istasyon- larının türkçe neşriyat saat ve mevce- lerini orada da göreceksiniz. * $ — Smâh taşımak için müssade mi- mak zaruri midir ve müsaade verirler mi? GC «— Müsandesiz silâh taşınamaz, izin almak zaruridir. Mahalli zabıta Amirliği gösterdiğiniz Mizumu kabule şayan gö rürre müsaade verir, | İtalya İle Müzakereleri i Neticelendi gitmiş olan Türk ticart fesini bitirmiş ve yeni an laşmanın imzası için Ankaradan *4 limat istenilmiştir. Yeni anlaşın? 800 milyon liretlik ticari mübadeleyi | taallük etmektedir. İtalyanın memle ketimizden alacağı mallar pamuk yapak, muhtelif hububar ve zahire ler, kömür, muhtelif küçük baş dert ter, kuru meyva ve sairedir. İtalyan ların bize verecekleri mallar arası da ötedenberi Almanyadan ithal et tiğimiz bazı maddelerle muhtelif cin! manifatura, otomobil ve #ksamı, 8 sitler, teneke ve salredir. Anlaşma nın bugün imzalanması muhtemeldir Bu anlaşma şeralti hakkında henüf mütemmim malümat gelmemekle be raber anlaşma müddetinin bir sent olduğu bildirilmektedir. Dün muhtelif memleketlerden pt yasamıza kalay, asetik asit, radyo vi makine aksamı, emaye eşya, tulum” balar, toprak boya, muhtelif boyalar; Saat, çelik eşya, kilit ve menteşe, te“ lefon levazımatı, suni çiçek, tutkal anilin boyaları, küllüyetli ağır desi“ ler ve fazla miktarda ampul getırik| miştir. Kahveler de çıkarılıyor Ziraat Bankasının getirdiği on bef bin çuval kahve, mavnalarda mus melesinin ikmali için bekletilmeki€ idi. Dün bankaya noksan gönderilmiş olan evrak geri geldiği için kahvele" rin gümrük muamelesine Saşlanıl “ mıştır. Hafta içinde bu kahvelerin pi” yasaya çıkarılacağı haber verilmişti”? İhracat işleri Ihracat işleri hızını muhafaza et mektedir. İtalyaya yumurta ve bal mumu, Fransaya külliyotli miktard& kendir, Romanyaya altmış bin kil? zeytin, Yunanistana" balık gönderi lanmıştır. Önümüzdeki hafta içind? İngiltere, Fransa ve İtalyaya gönd” rilmek üzere külliyetli ve mütenevvi ihracat malı için pazarlıklar devam Ziraat Bankasının mübayaalı Ziraat Bankasının muhtelif iç pk yasalarımızdan yapak ve yün mübü yan etmek üzere faaliyete geçtiği he İber verilmiştir. Banka İzmir, ve A“ dana piyasalarından da pamuk mü" bayaasına devam etmektedir. Bu seneki portakal mahsulü Narenciye mmtakalarından gelen bir haberde bu sene bu mıntakalarıf portakal, limon ve mandarina mah- sulünün geçen seneye nazaran yüzde altmış nisbetinde fazla olduğu bildi. rilmektedir. Yalnız Dörtyolda mah- sul fazla değildir. Ajanada bu sene 24.765.000 portakal, 1.973.000 limon, 5,488,800 turunç, P51,700 büyük portakal toplanmıştır. Diğer minta. kalarda da mahsul bu rakamlara ya” kındır. Portakal ihracı için henüz bü“ yük muameleler başlamamıştır. Kapatılacak dükkânlar İbtkâr yaptıklarından dolayı kos misyonca kapatılmasına karar verilen) iki dükkânın tasdik muamelesi bitis) rilmediği için bu dükkân sahiplerin€) tebligat yapılmamıştır. Bu dükkân ların pazartesi günü kapatılacağı an” laşılmaktadır. —— — Vrangel Yatı Çıkarılıyor Tophanede Salıpazarı önünde w 36 metre derinliğinde batmış bulu” nan Vrangel yatının çıkarılmasına karar verilmiştir. Yatı çıkaracak olan müteahhitten kıymetsiz hurdaların yüzde 20 si kıymetli madenlerin yüzde 50 si ve altın ve gümüş paralarla kâğıt para” ların yüzde 90 1 hükümet tarafından alınacaktır. ———————————> İTAKVIM 11 Şubat 1940 PAZAR 2 ndny (o Gün:729 O Kasım: 96 Arabi: 188 Rumi: 1465 Muharrem: 3 Teincikânun: 29 Güneş: 702 — Öğle 128 İxindiz 15.18 — Aksam: Wa Yatın : 1008 — İmslkz 831

Bu sayıdan diğer sayfalar: