20 Mayıs 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

20 Mayıs 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 MAYIS 940 ABONE BEDELİ Türkiye Eonebi emer Mon er, m » sAy ww » # Ay is m 1 Ay 1 Sene 2000 Kr. 109 * tw * s0 » Mületerarası Oimiyan me deli müddet sırasiyle 0, $5 liradır. Abone bedeli peşindir. #tihadına dahil leketler için abone 1.8, 9 Adtüz değiştirmek 25 kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk Dul Müvesi izımdır. Ümit ve İlmen Günü ertlerin hayatında olduğu gibi, yg, Pilletlerin de hayatlarında günler ve kara günler vardır. iz milletler vardır ki kara gün- | yeise kapılırlar ve perişan © İmge Kara günlerinde ümit ve çiy larını kaybetmiyen (milletler # ölüm yoktur. | ig Mayıs, Türk tarihinde kara güh- inde bir nur gibi pırıldıyan ü- Ve iman günüdür. 4 ne) gün Atatürk, milletine en kara ay rinde kalbi ümit ve iman, ka. #zim ve irade ile dolu olarak na çıkmıştır. Senelerce süren yanık günlerden sonra nihayet bu , han, ve İman ışığını millete de aşı İlay muvaffak olmuş, ve memle. bu karanlıktan kurtarmıştır. o çe) ÜDyün radyoda Türk çocuklarının kan, peyecanlı nutuklarını dinler- İyi sokaklarda onların muntazam İl üyüşlerle geçtiklerini seyreder. €p © kara günleri hatırladık, ve peder, Sencliğin ümit ve iman dolu he- | 19 Mayıs bizim için timit ve iman Mİ hüdür ve bugünün aynı zamanda (İL Senelik giinü olması, kıymet ve iötinmiyelini arttırmaktadır. Genç Aİ gihüzi daima ümitli ve İmanlı gör iğ ey bizim en büyük kuvvetlerimiz. biridir, ni e Sİ Yupadaki TalebemiZ merika o Avrupadaki tebüdsını| Maksadı yolların İç, Etri çekiyor masa ilatim: arşısında vatan- lerinin selâmetini temindir. Tür- İtdeki Amerikan tebaasının mem- *lerine dönmiye davet edilmesi, ta İyenin harbe gireceği korkusun- Tela, değil, Akdenizde yolların kapan- “İp ihtimalinden dolayıdır. Mİ, Hilhakika görüyoruz ki Avrupada İçilar birer birer kapanıyor, Yarın |, ede veya Orta Avrupada İyi P başlarsa Avrupada bulunan t9- Ya İZ İena vaziyete düşebilirler. daha açıkken, Fransa ve İlya da dahil olduğu halde, bütün mizi geri getirtelim. İmtihan Mıdır, bir senelik mesaldin boşa i tehlikesi vardır. Fakat bâdi. bu kadar süratle inkişafı kar. böyle bir ihtiyatlı hareket İde tnleheye bir sene kazandır” tan daha mühimdir. Belçika ve Holamdadaki | talehemi. İh, âziyeti hakkında da hükümetin Hazaman teblizat yapması te- Miye şayandır. , o. i Alış Propaganda arp haberlerini herkes merakla takip ediyor. Fakat Londra ve dll. Tadyolarından aldığımız ma. la Berlin radyosunun verdiği ler biribirini tutmuyor. İki ta. 8 hakikati olduğu gibi söylemiye h, «demiyorlar, albuki en doğru propaganda hü- i söylemektir. Yalan ve yanlış halkta itimatsızlık ve bazan k om E hayal uyandırır. Alman bu yüzden bütün dünya na- Mi itibarım kaybetmiştir. Kim. . Mey in verdiği habere inanmaz. ” il ve Paris rağyolarına besle. dın sarsılmaması için de, İYo merkezlerinin hakikati bü. fıplaklığı ile bildirmeleri âzüm- man propagandasının ağzım bu suretle kapatmak müm. , Üüni MEKTUPLARI | ili Eminönünden Taksim, Kur- j Sa Bomontiye kadar dolmuş olamo- la NE müzaade etti, İlk zamanlar ii, Kadar 125 kuruşa gidiliyordu. : My ları, müşteri 12,5 kuruş niye” i Widen bindiği otemobilden 175 RüŞ İrmeğe başladı. Hele 15 ku- ap biç kabul olunmuyor. Eğer P müsbet netice alınmadı ise, büs- Kakarinbilir. Fakat hem bu 10- gi, hem de otomobillerin kalkışla- İlikamsızlığın önüne geçmek lâ- Taksim: Reşat Gündoğdu anları ile kalplerimizi doldurduk, Haftanın Musahabesi Acıklı Komedi, Ikı Tablo BİRİNCİ TABLO (Bahri Muhit ortasında, dünyadan elini, eteğini çekmiş o minimini bir ada - Yelpaze yapraklı İri ağaçların gölgeleri akaetmiş sedef kumlu yem- yeşli bir koy » Güneşte ballanmış olgun muzlar'n baygın kokusu, deni» zin tatlı hişiltisi ve altın tüylü, mer- ırma kuyruklu şirin kuş - Ruha derin bir gev- şeme veren durgun bir kugluk vak- € » Diz boyu ibrişim otların arasın» dan sakal göbeğine kadar uzun, çe lik adaleli, çiplak bir adam çıkar, uzun uzun denize baktıktan sonra) ÇIPLAK ERKEK — (Kendi ken. dine) Ufukta yine ne kara bir du- man görüyorum, ne beyaz hir yel. ken! Bu 1s5ız adaya düşeli tam yirmi iki sene oluyor; dile kolay... Hölâ, dünkü gibi hatırımdadır. Büyük Harp sona ermişti, sulh müzakerelerine henüz başlanmış. 4; ben de ordudan terhis edildi Zim için, ticaret maksadile Yeni Kaltdonyaya gidiyordum; bindi. ğim vapur serseri bir mayine şar. parak battı, yüzerek şu adaya na- susa çıkabildim; .bütün yoleuları köpek balıkları yutmuştu. Tesadü. fen ayni adaya düşmüş bir vahşi kızına, güzel Porapora'ya rast gel. meseydim, bugüne kadar, yıllarca tek başıma kalmış olacaktım. A- caba, son nefesimi burada ma ve. zeceğim, bir daha medeni hayat yüzürü görmek bana müyesser ol. mıyacak mı? Dünya abvslinden o gün, bugün, tamamile habersizim. Ne talisiz adammışım ki, misli gö- rüjmemiş bir kanlı harpten sonra cihan tam ebedi sülhe, ârizasız bir selâmete, hakiki saadete kavuştu. gu sırada bı sibime ücra di. rısrdo-bir-vahşet hayatı İsabet ett. (Göğsüne yumruklarını vura- rak) Bedbaht! Medeni dünyadan uzük kalınacak zaman mu idi? TOtların arasından, taze çiçekten geleriklerin süslediği saçladı kıvır ka vir, gayet mütenasip endamlı, pak sevimli çıplak bir kadın zuhur eder) ÇIPLAK KADIN — (Koşup boynune sarılarak, yarım yamalak öğrendiği Avrupalı lisanı ile) Yine mi keder dalgasına tutuldun, sev. gilm? Gel, dertli başını dizime goy, yerli türküler söyliyeyim, şi- irler okuyayım, cin, peri masalları arlstayım; seni avutayım ve uyu. tayım! ÇIPLAK ERKEK — Kaç kere ihtar ettim, Porapora, beni, böyle medeniyet hasreti tuttuğu zaman, yalnız bırak. Neler düşündüğümü, kaybettiğim ne gibi saadetlere yardığımı senin basit aklın almaz. An, kimbilir Avrupa ne güzelleş. miştir, nasıl bir huzura nail ol yauş, he mesut, ne emin yaşımak. tadır: Hiç şüphem yok, artık dev. letler arasında sarsılmaz bir mu- hapbet, karşılıklı yardım, iyi kom. guluk, dostluk hüküm sürmekte. dir. Silâh fobrlakları ilâş etmiş, hârp tersaneleri kapılarını ört- müş ordular yerini jandarmaya bırakmış, belki de gümrük kor. donları bile kaldırılmıştır. Küçük, büyük her milletin hukukuna hür. met edilmektedir. Hattâ, zannedo- rim, ayrılırken kulağıma çalınan inseni büyük proje, bir skvam ce. miyeti tesisi fikri de çoktan kuv. veden fiile çıkarılmıştır; orada bü- tün milletler elele vererek dün. yanın ve beşeriyetin hayrı, saade- ti, selâmeti için çalışıp arada çi- 'kan ufak tefek ihtilâfları kardeş. çesine halletmektedirler. (Tekrar göğsüne vurarak) Behey talisiz! Böyle, cihanın en bahtiyar dev. rinde 1ssız adaya düşecek bir sen mi kalmıştın? ÇIPLAK KADIN — (Gözleri do- lu dolu) Anlıyamıyorum, ne söy- lâyorsun, ne istiyorsun, pe vehim. lere kapılıyorsun? Gel, kederli ba. gını göğsüme daya, bizim kabile sihirbazından öğrendiğim duaları okuyayım, tilki kuyruğlle büyü yapayım, büyük putumuzdan ru-. bun için rahatlık dileyeyim; zib- nine giren şeytanı çekip atayım! ÇIPLAK ERKEK — Medeniyeti kurtarmak, beşeriyeti nihal hu. zura kavuşturmak için dört seoe Yazan: Refik Halid bağrımı kurşünlara siper yaptım, aislancasınâ — çarpıştım, kanımı düklüm, ciğerimi delik deşik et- tım. Sonra da emelimin tahakkuk ettiği gün, vahşet diyarlarına düş. tim, emeğimin müukabilini gör. mekten mahrum kaldım. Eminim, wlik Avrupada tek silâh patla mıyor, ne gökte harp tayyaresi, ne yerde zırhlı otomobil ve tank; no Verdun kalesi, ne Cebelitarık istihkâmı! Bunlara lüzüm mu var? Almanya silâhlarından tecrit edil. miştir, bütün yanan, yıkılan yer. ler tekrar kurulmuştur; güzel o- valarda tekrar çift sürülüyor, ça. yir biçiliyor, Ren sırtlarında bağ bozumu yapılıp, Şampanya vilâye. tinde yeniden şarap çekiliyordur; şehirler nur İçinde yanıyordur. Halk, refah, selâmet, zevk, safa- ya garkolmuştur; kafile kafile tu. ristler ber tarafa servet, saadet, meşe taşıyordur. Kimbilir ticaret masıl artmış, iktısadiyat ne dere. ce mükemmelleşmiştir.. Altin cep- lerden dökülüyor, gümüş kaldı. rumları kaplıyordur. £ (Göğsüne yumruklar atarak) Hey gidi kah. be felek hey! Herkese yelek giy- dirdin, gömleğimi bile sırtımdan sıyırıp, bana vahşi adalarda kelek yed:riyorsun! ÇIPLAK KADIN — Sevgilim, biz burada mesut değil miyiz? Bek, dallardan çeşit çeşit yemiş. ler sarkıyor; deniz en lezzetli bö. ceklerini, midyelerini, istridyele- rini o &yağımıza getiriyor; İşte *opraklarımız sv hayvanları ile dolu, kulübemiz hoş kokulu Yu. muşak otlar, çimenlerle örtülü... Ömrümüz tatlı bir rüya gibi ge çiyor. Gel, kollarımın arasına gir, vücudünü, körpe © vücudümün ulsımile sarayım, seni teselli üL kesine ulaşlırayım! ÇIPLAK ERKEK — Ben sulhe eren medeni dünyaya kavuşmak, ebedi sulhün zevkini tatmak isti. yorum. Ah, Avrupa, dört sene sü. ren müthiş bir harpten sonra mü. ebked sulhü bulan mesut ülke! Ey medeniyet, beni arana «1! A- cara Meuse nehri kıyısındaki baba mirası güzel villâma, rahat yata. Eıma, eşe dosta kavüşmak saade. tire bir daha nail olamıyacak mi yım? ÇIPLAK KADIN — (Denizi işa. ret ederek) Bir duman görüyo. rum! ÇIPLAK ERKEK — Bir vapur! Hem de bir harp gemisi! Kurtul. dum, kurtuldum! (Sahile doğru koşar ve adaya yaklaşan krüva- zöre bir an evvel kavuşmak için, derize atılıp yüzmeğe başlar; Po. rapora, kederinden düşüp bayıl. miştir.) İKİNCİ TABLO IBir küçük harp gemisinin güver. tesi - Bahriye zabitleri ve askerle- ri » Merkesin yüzünde hayret, her- keste telâş - Çıplak erkek, Üzerine bir örtü çekilmiş, uzanıp yatmakta: dır) KUMANDAN — Demek ki yir. mi iki senedenberi dünya ahva- bndeu hiç haber alamadımız; olup bitenlerden habersizsiniz, tama. men vahşi bir hayat sürüyorsu, Buz? ÇIPLAK ERKEK — Evet, ta- mamen vahşi bir hayat, hsyvan- Taç gibi... Bunu, medeni kardeşle. rin huzurunda söylerken yerin dibine geçiyorum. Rica ederim, ba. pa biraz medeniyet dünyasından haber veriniz. KUMANDAN — Zsten bizde gon haberleri dinlemek üzere rad- yoda ajans saatini bekliyorduk; işte tam vakti geldi, hep beraber dinleriz. RADYO —“Bu sabahki harp raporu; Namur ile Sedan arasında vöm etmektedir. Motörize kıtalar. dan bir kısmı Meuse nehrinin sol kiyisına geçmek teşebbüsünde bu- lunmuşlarsa da, mukabil taarru. zumuzla geri püskürtülmüşlerdir. Belçıkada Liğge kalesi, mukave. metine kahramanca göğüs ger- mektedir.,, ÇIPLAK ERKEK — (Örtüyü &. wp, yerinden fırlıyarak) bu ne söylüyor? Yirmi altı sene evvelki harp raporunu niçin tekrar edi. yor? RADYO— (Devamla) “...Bruxel. 1es'e inen paraşütçüler tamamer imha olunmuşlardır. Holanda or. dusunun teslimi haberi Amerika da tesiri mucip olmuşsa da, hü. kümet bitaraflığını muhafaza ka. rarındadır. Berne'den bildiriliyor: Alman ordusu İsviçre hududunda, *ecemmüler yapmaktadır. Roma den işsr edildiğine göre, talebenin sokaklarda Fransa ve İngiltere a- löyhinde nümayiş yapması yasak edilmiştir. Norveçin Şimalinde ce. teyan eden harbe dair malümat a- lınamamıştır. Britanya adalarında bir hava hücumunu önlemek üze." re yeni tedbirler alınmıştır.,, ÇIPLAK ERKEK — (Radyo ma- kinesine doğru yumruklarım sıka. rak, hücuma kalkışırsa da, iki ne- fer koşup yakalarlar ve yere çö. kertirler. Kumandan, düğmeyi ka patır; derin bir süküt) Merhamet edin, bana doğruyu söyleyin, işit. tiklerim doğru mu? Kulaklarıma inanamıyorum! KUMANDAN — Maatteessüf hepsi doğru... Siz, bu vahşi adaya düştüğünüzdenber! işler hep ters gitti, fırsatlar kaçırıldı, sulhten istilade edilemedi. “Yirmi iki sene- dir. Avrupa devletleri komşularını €zmekle, hattâ eski silâh arkadaş. Tarı karşılıklı birbirlerine katakul. K oynamakla vakit geçirdiler. Ne ticaret yoluna girdi, ne refah yüzü görüldü. Bir gün rahat nefes alma madı. Düşman da bunları fırsat bildi, eskisinden daha kuvvetli o- israk bizim bazı eski müttefikleri. mizle birleşip karşımıza dikildi. ERKEK — (Yumruk. lerile göğsüne vurarak) Eyvah! Eyvah! Demek Avrupada yine kan gövdeyi götürüyor... KUMANDAN — Hem nasıl? Si. zin zaman:nızdakinden on misli fazlasile... Ordular şimdi, hep tanklarla, yakıcı gazlar, tayyare sürüleri, baştan ayağa makine ve çelikle mücehhezdir. Holandadı âç günlük ufak bir harp, yalnız hir taraftan yüz bin kişiye mal ol- du. Artık üst tarafını siz kıyas e. diniz' Fennin terakkisi sayesinde öyle yeni icallarla karşılaştık &i, yed: kat gökten tutunuz yerin di. bire kadar alev ve ölüm yağdığı: na Şahit oluyoruz. ÇIPLAK ERKEK — Demek ba- Ba yirminci asır medeniyetinden bu haberleri getirdiniz? KUMANDAN — (Başını önüne eğer) Öyle... Şiradilik bunlar. Fa. kat sonunda galebe yine bizde ka. Macaktır, ÇIPLAK ADAM — (Küpeşteye yaklaşıp bir ayağını dışarı atarak) Buna, ben de eminim, fakat, yine Sözlere Allaha ısmarladık! (Adaya doğru bağırır) Porapore, sevgilim, işte dönüyorum, geliyorum, artık biçbir medeniyet hasretine tutul. mâdan, şikâyetsiz sızılısız seni. nim! KUMANDAN — Pardon, don, kaç yaşındasınız? ÇIPLAK ADAM — Kırk dört... Neye sordunuz? KUMANDAN — Kirk dört... &. Hi! Daha henüz askeri” mükellefi. yet dahilindesiniz. (Âmirene bir tavir alır, bir düdük çalar, karşı” sna dikilen neferlere) Şu asker kaçağın: tutunuz, hapise atınız! (Bır zabite dönerek), Sıcak İklime alışkındır; İlk yanaştığımız bir Misir veya Suriye limanmda kora ordusuna teslim edersiniz! Mede. niyeti o kurtarmak ovarifesinden kaçmayı öğrenir, koca vahşi! (Çıplak adamı yaka paça sürükle- Yip götürürlerken perde gicir gıcır, inleye inleye imarı) par. . Gözüme Çarpanlar Yazan: Sevim SERTEL A vrupa harbinde cephelerde ve cephe arkalarında birçok meraklı vakalar oluyor. Gazete muhabirleri binbir müş- küle ve tehlikeye katlanarak bu vakaları toplamıya çalışıyor- i lar. Bugünden itibaren muharririmiz Sevim Sertel, Avrupa ve Amerika matbuatında gözüne çarpan bu meraklı vakaları küçük fıkralar halinde TAN okuyucularına nakledecektir. Bu küçük hikâyeler size harbin içini verecektir. * Yine O Film: Ge eylülde. Alman ordusu; | mağlüp oldu, Bugünkü harpte onun Polonya üzerine yürüdüğü za- man, Alman tayyareleri mitralyözle hulk biçmiş, masum şehirleri cehen- nem ateşine tutmuş ve Polonyayı bir barabeye çevirmişti. O vakit, buradaki zulüm, sefalet ve bozgunu filme almışlardı. Aredon zaman geçti, bir gece Os 1o'daki Alman sefiri Norveç hükü. mer erkânını, generailerini ve diğer yüksek mevki sahibi zevatı sefaret. haneye, bir kokteyl partisine davet etmişti. Partinin sonunda, sefaretha- nenin hususi salonuna geçildi ve bu. raca misafirlere Polonyadaki facla. ya ait bir film de gösterildi. Ayrı brlarken Alman sefiri, gayet nazikâ- ne misafirlerinin ellerini gıktı ve: -— İnşallah Norveçin de başina Polanyanın âkıbeti gelmez! temenni- sinde bulundu. Ertesi sabah, Norveç hükümet er- kânı şu haberle yataklarından kaldı. rıld'lar: — Almanya Norveçe asker çıka. rıyor! Bu sefer de Almanlar buradaki fe- Iâketi; kaçışan halkı; yıkılan köprü ve ölen kadınları filme aldılar. Derken, bir gece Holanda ve Bel. çika hükümet erkânı, kendi memle. ketıerindeki Alman selarethanesine davet olundular ve burada kan ku- san Norveçi gözlerinin önünde can- lanmış buldular, Veda ederlerken, kibar Alman sefiri onlara da şu te. mennide bulundu: — İnşallah Norveçin başına gelen- ler, Holandanın (Felemenk) in ba- $ına gelmez! Ertes* sabah bü iki sulhperver dev. ler'n başları da Alman askerlerinin kududu geçtiği haberile uyandırıldı. Bugün de Almanlar, Holanda ve Belçikadaki faciaları filme çekmek- le meşgudürler. . Bu Yaştan Sonra 940 harbinin yeni safhelerm. dan biri de, şu beşinci kol dedikleri hıyanet koludur. Alman. Jar icadı olan bu yeni düşmanın istilâ edilen memleketlerde oynadı. ğı mühim rolü gören İngilizler he. men mukabil tedbir almıya başladı. lar. Harbiye Nazırı Eden radyoda bir konferans verdi ve halkı düşma- min attığı paraşütçlülere karşı koy- mak üzere gönüllü yazılmıya davet etti, Böylece İngiliz hükümeti görül. lülerden müteşekkil bir müdafaa a- layı tesis ediyordu. Halk o kadar coştu ki, hemen soluklarını Eden'ın tarif ettiği veçhile civar polis kara. kollnrinds aldılar. Bu akın, o kadar süratli olmuştu ki halk, henüz polisi, böyse bir vaziyetin mevcudiyetinden haberdar edilmemiş | buldu. An- cak Harbiye Nezaretine birbiri ardı. na karskollardan edilen telefonlar üzerme, bu yeni vazifelerinden ha- berdaz oldular, Yazılmak üzere mü- racaat edenler arasında bir de sek- sen beşlik ihtiyar vardr. Ordudan. 1409 senesinde tekaüt edilen bu va. tandaş, sonra da üç tane dahili hu- dut muharebesinde, müteaddit defs. lar da Sudan ve Cenubi Afrikadaki dahili isyanlarda çarpışmıştı. Bu de. fa da 85 yaşında vazife başına koşl- yordu. Folis, bu ihtiyara altmış beş yaşını geçmişlerin bu hizmete alın madığını bin güçlükle anlatabildi. * Kayser Demiş ki: olandada bulunan sabık Kay- sor Wilhelm, bir yandan te Yâşla eşyalarımı topluyor, bir yan. dan da söyleniyordu: — Bütün bunlar bana tekrardan eski günleri yaşatıyor. Bir defa daha eştiz ordumuz canlandı ve kendisini göstermeğe gidiyor. Sonra İçini çekerek devam ediyor: — Mâasmafih, diyor, o zaman ile bogün geçen bu tarihi günler ara. sınöa benim için büyük bir fark var. O asınan henüz kaybedilecek bir şe- refim vardı, bugün ondan da mah- rumüm, Kayser Wilhelm, 1914 harbinde " her devlet geceleri muayyen saatler. üç sene dalma galip olan Alman devletinin idi. Sonunda yerini Her Hitler tutuyor. Her Hit. lerin kaybedecek acaba nesi vardır? . Gözleri Açılamıyan Adam: melik lan iv şi H olandâ ile beraber Calis'li Mi. ehel Lenglet'in on senedenberi güverdiği, “bir gün gözlerim cak,, ümidi de beraber mahvoldu. Anadan doğma kör olan Lenglet, Fransadski doktorlardan ümidi tikten sonra Londrayı tecrübe etti, Burada muhtelif zamanlarda tiç defa ameliyat oldu. Nihayet, dünyada o nün gözlerini açabilecek bir tek a. dam bulunduğunu söylediler; — Ütreteh'li odekter profesör Weve! Profesör Weue geçen hafta Len. glet'in gözlerine dördüncü ve son aemliyatı yapmak üzere idi. Netice- den 9e de 99 emindi. Hastanın Fran. sada bulunan karısı yola çıkmış ve | bü büyük saadeti tesit için ameliy tı müteakıp, onları profesörün evin- de bulacaktı, Bin tehlikeden geçe. rek, muayyen randevuya varınca; profesörün Jâboratuarında şunları buldu: “Yerde bir mermi ile beyni par. çalanmış yatan profesör. Ameliyat masası üzerinde her şeyden bihaber biraz sonra dünyayı görebileceği $ çin kendi kendine ıslık çalan kocası! * Evini Cinler Basan Kadın; o ———— ———— —— Tr syyarelerin en büyük yardım. cılarından biri de ışıklardır. Bunun içindir ki, bugün harp eden den sonra şehirleri karanlığa boğu- yor, böylece tayyarelerden gizleni. yorlar. İngilterede bu kaideye ita etmiyenleri cezalandırıyorlar. z Geçen gece saat bire doğru İngil id Denham'da şöyle bir vaka 0- yor: üdet hilâfma elektriklerin yandığını görüyor. Gelen polis, şöyle bir man. zara ile karşılakıyor: Burada, tek bağına oturan Madam Bishop, üze“ rinde gecelik entarisi, odadan odaya çılgınca koşuyor; polislerden medet umuyor; S6 — İşitiyor musunuz, diyor, o sesi işitiyor musunuz, evimi cinler bastı, Hemen elektrikleri söndüren po. Ws, cep fenerile Madam Bishop'u. örtetken, acaip sesin yerini tayin & diyor, Evin kedisi elbise dolabı için. de on yavru birden yavrulamıştır Polis, aklını yarı kaçırmış bulu. nan kadını cezalandırıyor ve ona ge lecek sefer, kendine biraz hâkim ol. masırı tavsiye ediyor. Böylece bu on yavru Madam Bishop'a tam ü Nrays mal oluyor. Korkusu da üstü. ne csba! © BULMACA 19450 WE Boldan Sağa: 1 — Almanya hududunda bir Betçika şehri - Bir zamir. 2 — Ekmek yapılır - Fumla - İskombildö birli. 3 — Şür Yazan « Siz - Bir harf 4 — Bir kısım Fe- lemenk adaları - Bir zamir, 5 — Cenah 2 Mümdl hale getirmek. 6 — Kabile - Sakin, 7 — Dahi » Bir kız ismi, 8 — Bir paygam- ber-Bir hart-Bir nota 9 — Bir askeri sınıf, Yukardan Aşağı: — Bir vilâyetimiz — Pir sayı, 2 — Valide - Mhnanız, bop 9 — Bir harf - Yardım - Bir edat 4 —— Meshur © bir meydan muharebesi - Bir harf - Bir sesli harf. 5 — Erkek - İplik - Bir harfi 6 — Almanyanın istilâ ettiği bir memleket 7 — Bir harf « Sempati, yakınlık hissetme » Bir harf, 8 — Bir harf — Bir fransız şehri 9 — Bit Norveç şehri - Bir harf-Bir hag “Eği

Bu sayıdan diğer sayfalar: