28 Ağustos 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

28 Ağustos 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 3:30 ASONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 2800 Ker. | 100 1sene sAy 3ay TAY Tehlikeli İhtilâflar Yazan: Ömer Rıza Doğrul alkan sulhunu tehdit et. B mekte devam eden mese. İlerin biri olan Romanya ve Ma- hristan ihtilâfms bir pamuk ip- İğine bağlamak için teşebbüs €. İliyor ve iki memleket arasında İüzakerelerin yeniden başlaya. Ağı bildiriliyor. Müzakerelerin tuiden başlayacağına muhak- Ak nazarile bakmak mümkünse 8 ihtilâfın halli için yeni bir ça- # bulunduğunu anlatan bir tek are yok, Yalnız müzakerele. n bu defa Romanya toprakları terinde değil Macaristanda, bel. İ Peştede yapılacağı ve Roman. Anın yeni tekliflerde bulunaca- i bildiriliyor. Bu teklifler hak. nda verilen malümata göre Ko. İanya ahali mübadeli siye ik ve hudut tashihlerine razı 0- taktır. Bu teklif hakkında taf. İht verilmemekle beraber Peşte. İn bunu kabul etmiyeceği ilâve üliyor. Arada iki tarafın askeri hazır- klar yaptıklarından bahsedil. ektedir. Romanya Besurabya * Dobruca meselelerini halletti. için yalnız Macaristanla baş. işa kalmış bulunuyor ve Tran- İvanya meselesinde hukukunu üldafanya karar vermiş bulu. iyor, Macaristan da Transilvan. inn büyük kısmını istirdat et. ek azminde olduğunu bildir. *ktedir. O halde yeniden mü. kerelere girişmenin hikmeti #? Vakit kazanmak mı, işi sü İneemede bırakarak hazırlan. ak mı? Fakat bunların bepsi de ihtilâ. 'ancak tehlikeli mahiyet vere- k alâmetlerdir. Vaziyet mühimdir ve yakın. n tetkike lâyıktır. ngapurda : Ğ sülerenin Uzak Şarktaki mevkiini koruyan ve onun İgünkü vaziyeti si Satla karşılamasını, faka isi İde tekrar fadliyete geçmesini Uzak Şarktaki nüfuz ve mev. İni korumasını temin eden mev- Singapur üssü, ve bu üssün kim olduğu boğazdır. Bu bo- 2, Uzak Şurkla orta ve Yakın ik ve Avrupa sularına açılan cik geçittir ve bu geçit İngil tenin hakimiyeti altındadır. bonya, dünyanın bu kismile has elmek için bu boğazdan #meğe mecburdur, Ve bu bo. tı seddetmek İngilterenin elin- tir. Japon gazetelerine göre, İngil. İenin burasını Amerikaya dev. İmesi muhtemelmiş! Japon gazeteleri bu yüzden te. | gösteriyor ve böyle bir şey pıldığı takdirde Japonyanın Masur kalacağını ve Hindiçini "Malezya adaları hakkındaki den plânlarının suya düşeceği hetice itibarile de İngiltere, paya ve Amerikanın müşte. bir felâkete strükleneceğini diyor iltere ile Amerika arasın. i tesriki mesainin Japonyayı ik bir telâşa düşürdüğü ap. k görünmektedir. İngiliz . A. Yikan tesriki me, arttıkça telâş da artacaktır. OYUNLAR | > papur, bir kur, bir vale almmez. Vale İk kan orda olmak üzere zanyasa X Bunla papaz «cek, kas maşaya gevrik, ya- M seryün etmek üzere üç herekente üç İn du kapklı, yani sesimleri manaya dö İs vasiyet aktas: bemin My, Kadüşimez bir sayı usun. Bunu, sise ademi iki Me sarbatelr. Çıka & üye eesin, Metisesi beyle sarbetsin. toniği sahan sise sözlerin. ğu sayım se olduğunu bakın, sas rin; Orun söyleyerek sazdan om iniz. Kalanı osa taksim eliniz. Ter sayı mezdama çıkar, sağa sayının sehir okiuğeme düyüne Büvesi on dokun, Bundan en beş ve Anılar eemiyetinden; Gonbar sulıyeınları izin Asbark av sahası 40. Aveslareni supra kartlarını aenak . UKSUDA OKCK EGLENCESI — 1 940 cuma. günü ayrı Zafr bay: |lernesi, yalız Yekyaya deği, Fa — TAN TİYATRO MEVSİMİ YAKLAŞIRKEN Şehir Tiyatrosu Neler Hazırlıyor ? w seneki repertuarımız ol. dukça zengindir. Daima geçen mevsimler gelecek mev. simler hakkında bana yol göste. riyor, halkımız tiyatroyu seviyor ve herşeyi kolay kolay beğenmi- yor. Bunun için biz de repertu- arda biraz ttzlik ediyoruz. Muhsinin odasındayım. Köşe. deki koltuğun üzerine yığılan es. ki kılıçlar, kalkanlar, keşküller, duvara dayalı mızralar, harbiler Arusında konuşuyoruz. Sordum: — Çok tanınmış muharrirlerin | eserlerinden... Size vereceğim listede göre- ceksiniz. Pek sevdiğiniz (Hanri Batay) ın (Meşaleler) i, gene pek sevdiğiniz Pirandello'nun da bir eseri Var. Bu sene teliflere de e- hemmiyet verdik. — Müsahipzadenin yeni bir e. seri yok mu? diye sordum. Muh. sin benim bu eski tiyatro âşıkını sevdiğimi iyi bilir. — Bunu isterseniz kendisinden sorunuz! Çünkü buradadır. dedi. Birlikte yukarıya çıktık. Bu es- ki dostu ne zaman görsem mazi. ye karışan uzun bir geneliğin be. raber hasretini andığımız için is. tikbale aid tasavvurlarından W- zun uzüdıya bahsedecek vakit bulamayız. “ Maamafih yalnız anladım ki, bu sene için Müsahipzadeden e. ser beklememek lâzım geliyor. * ehir tiyatrosu bu mevs'mi Şekspir'in Otello'sile açı." HIKAYE gerer Yazan: i ULUNAY “e... yor. Tiyatromuz Şekspir'in eser lerinde çok muvaffakiyet gösteri. yor. Geçen sene (Yanlışlıklar komedisi) Komedi Fransez'in turnesine tesadüf ettiği için bu eser hakkındaki tenkidimi yaza, mamıştım. Fakat bu bir tenkid- den ziyade baştanbaşa bir takdir olacaktı. (Otello) fikir itibarile şark zihniyetine sıcak gelen bir eserdir. Şekspir'in bu ateşi tasvir için İngilizlik hüviyetinden bu kadar kolaylıkla ayrılabilmesi yüksek dehasını bir kere daba anlatır. Eski Türkiyenin Vene. dikle olan münasebeti de bizim ruhumuzu ökşayacak bir nokta. dır. Klâsik eserlerden (Kral Ödip) beni korkutuyor. Bu ağır yükü kaldırmak cesaretini kendinde gören san,atkârı şimdiden tebrik edeceğim. Zira güç, pek güç bir eserdir. Komedi Fransez'de (Mou net Sully) öldükten sonra bu pi- yes oynanamadı. Mounet Sully de Kral Ödip'i oynadıktan sonra daima rolün tesiri altında kalır, uzun müddet devam eden alkış. lara güçlükle teşekkür edebilir. i. Kral Ödip rolü, ya sahalkârı 4; »r, sanatın en yüksek şahikasr- na çıkartır, yahut ta onu yalnız BİR MASAL ünyada en lezzetli şey nedir? Bü sual Marumürceşit veziri Yahya Bermegi'ye sozduğu zaman, İveziri gu ceva — Dünyada şey sıhhat et hir devlettir. Ben dünyuda en lezzetli şeyi soru- yorum. Vezir biraz düşündükten sonra — Zannederim servet elsa gerek. Cevabını vardi, Harunürreşit: — Servet «bir felâketlir. ben çak fokir olanların pek mesut olduklarını gördüm, Kaç gündür zihnimi işgal eden, keyfimi Küçiran bu sunlin Ge- vabını bulamıyarum. Bütün nedimle- rime, etrufımdaki en yüksek ulemaya sordum, hicbirisi beni memnun ede. cek bir cevap vermediler. Verir: — Emirülmüminin, bana ki gün mösanda etsinler. Bu meseleyi inşal- inb halledezim! dedi. ** esele, halledilecek gibi değildi. Yeliya Bermezi, efendisinin e- hemmiyetsiz şeylerle gazaba geldiğini Ddiği için, ne yapıp, yapıp Harunun' düştüncesini yorun bu müşkülü bal Jelmek istiyordu, Sarayında çoluğu- nün, çocuğunun arasında bu bahel aç- a, Herkes bir fikir söyledi. Fakat söylenen sözler suale, cevap olamı- yordu, Yahyanın Fetine isninde bir kızı vardı. Babasına: — Yarın beni halifenin “Küzuruna götürünüz! Orada ben, bu suslin ci vabını veririm. Burada söylemem. Sebebini sormayınız. Yalnız Harunun huzurunda söyliyeceğim, * * erir, kızının teklifini efendisine srzetti, Harunürreşit pek mem nün oldu. Ertesi günü bütün vezir. leri, ulemayı, eşrafi topladı. Fatine- yi huzura çıkardılar. Halife, büyük bir sabınazlık içindeydi. Vezirinin kı» rna sesini işiteceği hir noktaya ka» Gar yaklaşmasını işaret eltikten sone Ta, sordu; Sualimin ocevabıği niçin babana söylemedin? Fotine, hemen yeri öperekt — Beni şiddetle tedip etmesinden korktum efendimiz! dedi, Harun: Ya benim tedibimden korkma- din ma? — Siz emirülmümininsiniz! Adale, Wi temsil ediyorsunuz. Söyletmeden ceza vermezsiniz, halbuki © babam- dır. Hiddeti Kendisine, hakiksti AN-İmu? Kendisimden evvel gelen vezir- Istmaklığıma mâni olur, Vezir, kızımın bir pot Kırmâsindan korkmaya Halile: — Söyle bakayım, dedi, Dünyada en Jezzatli gey nedir? Fatine: — Dünyada en lezzetli şey üçtür İşcet, öekvet, devleti * eniş salon, süslü kubbesile ve- sirin başına yıkılmış gibi oldu. Genç bir kına tstmadığı şeyler hak- kında bu derece salâbiyetie söz söy- bütün Yazan: #4*#* nim. sulüümden değildir. Bizimkiler- den böyle bir yılan çıkmaz. İrade e- diiz, bu fökişeyi recmetsinleri diye bağırdı. Faline, halifeye: — Efendimize söylememiş rayında vermiş olsaydım, derhal be- ni #dam ederdi. Fatine, gayet sakin deye: — Emirülmüminin müsaade eder- İerse anlatayım, dedi. o Harunürreşit saşırmışlı, Az kalsın, vezirine hak verecek, genç kini en ağır cezaya çarptıracaktı. — Söyle Hatine, dedi. Seni dinli- rum. Babanın sualine cevap ver, Bir genç szın bilmemesi lâzım gelen bu gibi şeylerin lezzetini nasıl öğ- tendin? *” F stine, şöyle anlatır — Etendimiz. İşretin en lez- zeti bir şey olduğunu bizzat halife hazretlerinden, yani sizden öğrendim. Sarayda bulunduğumuz akşamı , İş- get takımları hazırlanır, en mükem-| mel okuyucular, en yüksek şairler, €n güzel ciriyelerle geç vükte kadar şarap içilir, meclis dağılır. Wrtesl gün halife hazmetleri uykudan uyandığı Züman, şarabın humarı ile keyfi kaç, mış bir haldedir. Bundan © kadar rahalsız olurlar ki, badema ağızlarına bir damla şarap koymamıya ahteder- İler ve derhal irade buyururlar, bütün 9 nadide kodehler, takımlar pe Jerir, Dicleye atılır. Fakat bu icrsat amcak birkaç sant içindir. Akşama doğru tekrar ermredilir, yeniden işret İevazımı düzülür «ve her gün bu hal Böyle tekerrür eder. Bu mabrumiye. e dayanamamalırı itibarile, işretin en lezzetli şey olduğunu bizzat efendimiz öğrettiler, * #hvete gelince; osun İerzetini validemden öğrendim. Ne za- man dünyaya bir kardeşim gelse, çektiği ıstırap yüzünden bir daha ev- Bt getirmemeyi bi yeminle tek rar eylediği halde, kardeşlerimin ade- dinin on dörde baliğ olması bana, şehvetin mabrumiyetine katlanılamı, yecak derecede lezzetli bir şey oldu- Zuna ağ evletin lezzetine gelince; zavallı babacığımdan güzel misal olar lerden hiçbirisine tabil ölümle rahat döşeğinde can vermek masip olmadı. dul etti. Günlerce şenlikler yapıldı. Dünyada hayatını feda edecek kadar kuvvetli clan bir şeyden daha ler, zwtli ne olabilirdi. Bynu da dabam- dan öğrendim, * * Arumürreşit, Fatlinanin cevabın- dan çek memmun oldu. — Yazik! dedi. Wğer erkek olsay- iwebetilş Beylerbeyi nahiyesi Türk | Bermezi milesine bir İeke sürüyordu. Jdın, seni babana halef yapardım. mesfasine Küçtünü PiJ şa | Vezir, hiddetten mosmor bir halde,| Koz, derhal yer öperek cevap verdi: süne bir müzemere tertip edilmiy: | hüklümdermın ayaklarına / t — Ya emirülmüminin! Bu kız, be, — Ben de âkıbetimi bile bile mem- nuniyetle kabul ederdim efendim! İ miy- | dim? Güyet, kendisine bu cevabı sa-| sanattan değil sahneden ve hatta tiyatro âleminden de bir anda siler süpürür. Bunun için bu de. mir leblebiyi yutacak artiste şim. dilik allah mide kuvveti versin demekten başka söylivecek bir sözüm yok. * B öyle olmakla beraber gene Şehir tiyatrosunda bilhas- sa dikslon itibarile biraz zayıf İbulduğum Talât Artemelin Per İĞint'i pek güzel oynadığını söy. İledirler, Ben Talâtı bu rolde gör- İmedim. Fakat geçen mevsimde İ(Hayat bir rüyadır) piyesinde Talâtv beğenmiştim. o Dekorun İzenginliği, piyesin eskiliği artist- teki diksion sönüklüğünü unut. turdu. Bu sene sahne lisanına da ne dereceye kadar ehemmiyet veril. diğini göreceğiz. (Otello) bunun için güzel bir tecrübe sahası teş. kil eder, Sanatkârlar sahnede yalnız konuşmak değil, konuştuk- ları mevzulara halkin alâkasını İçekmek lâzm geldiğini tak- dir etmelidirler. Bilhassa Cahide. den geçen sene pek canımız yan. mşti. Şehir tiyalrosunun hazirladığı yesler arasmda (Lüiçi Piran. dello) nun eserlerini daha fazla İ görmek isterdik. Parisin en yük- sek tiyatro hayatında Pirandello. nun eserleri büyük rağbet ka. Mevzu, lisan ve yazı- ini beraber yürüimek hususunda Pirandello kadar mu- İvaffak olmuş pek az tiyatro mu. harriri gördüm. ** Ş ehir tiyatrosunun bü tem. sil mevsiminde oynamağı kararlaştırdığı eserlerin İsimleri Şunlardır: i — Oleli 2 — Aptal 3 — Emilya Galotti Meşaleler Osran Dördünrü Hanrj Römans — İzi Efendinin Uşağı 5 — Bir Ana — Kral Ödip x — Yalı Uşağı TELİF ESERLER : — Köroğlu — İmralının İnsanları — Sabır Taş — Hürriyet Apartımanı 3 — Serseri 8 — Plân Bunlardan başka tercüme etti. rilmekte olan daha birkaç eser vardır. Şehir tiyatrosu, oynaamış piyeslerden “Müfettiş, , “Bira. dam yâratmak,, ve “Ayak takı- 6 s tekrar sahneye koyacaktır. Ayrıca her cumartesi günü öğ. leden sonra saat 16,30 da “ede. bi matineler,, tertibi düşünülmek tedir. Bu matinelerde, Türk ede- biyatında bugüne kadar yazılmış eserlerden seçilmiş muhtelif par. çalar Şehir tiyatrosu sanatkârları trafından okunacak, muharrirle. ri hakkında kıssca izahat verile- cektir, Askerlik İşleri Şubeye Davet Beyiktap Askerlik gebesiedeni $ — O- Kur yazarlığına dair diylomey bulunanlarla ii Merde Hiieti defa açılacak olan “Yardımcı ve Hantabrkcs.. besegireler kurman iştirek ete mek isteyenlerin kayıları yaptimak Üsete ye- bemize bereün ve saca gifahem sebracaat &b eeleri, 3 — Bu Karulara iştirak edecek bayanlara kuru senemde Veklisiçe dizloma | verileseği #ibi birçok rüchasiyer ve imtiyan hakları da karanınış olacakları üm otnmar, m a L - CEVAP; 8: Oğretmen okullarına be pane hangi ted. vin senesi mesunlarr arasndam telebe abu siler Gi Hem bu sese, bem &e geçen seneler pek İyl ve iyi derecede meram olanlar kab edilirler, . 5: Azieshünelere seye yur mwmare der er? Askerlerin Arkadaşı Şimdi Ne Bireye esi Sultan! gel Dik! Bu emri veren asker diğer ar. kadaşlarile beraber bir çınarm gölgesinde oturmaktadır. Üzerle. İrindeki iş gömlekleri, yanık be- nizleri, Almanların esiri olan bu alay efradının sabahtanberi gü. meşin altında çalıştıklarının en iyi şahididir, Onların daveti üzerine yakla. şan köpeklerden Sultan iriyarı bir kurt, Dik ise bir çoban köpe. ğidir. xx Sultanın Hikâyesi ultanın sahibi nefer Robert Cully'dir. Askere yazıl- mak üzere köyünden şehre gel diği zaman vefalı köpek onu ta. kip etmiştir. Şehirde artık ayrıl mak zamanı geldiği vakit Sultan, sokaklarda beklemiş ve Robert'in alayı yola çıkınca onların peşine takılmıştır. Az zamanda Sultan da askerler gibi yürümeğe, onların kuman- dalarına itaate başlamıştır. Bunu gören alay kumandanı hayvanın geküsını takdir ederek onun ala- yın köpeği olmasına müsaade et. miştir, Dunkerk'teki meşhur ricat es. Basında bir gece dar bir yolda Werlerken Sultan birdenbire ku- laklarını dikip havlamağa başla. miştir. Yol göstermek için elin. den gelen işaretleri vermiştir. Alay kumandanı arkadan ge. len düşmanın yaklaşmasından korkarak ilerlemek arzusunda- dır. Fakat Sultanm bu acayip hareketi onları geciktirmiştir. Kumandan kati bir karar vermek üzereyken birdenbire yolun ileri. | sinden top sesleri gelmeğe baş. lar. İşin aslı şudur: Alayı takip et-| Buraya mı arasında,, eserlerini bu sene| mekte olan düşman kestirme bir yoldan onların önüne çıkmağa teşebbüs etmiştir. Sultan ise has- #asiyeti sayesinde kendi alayını geride birakarak önlerinde olaca. Bini tahmin ettiği hayali düşme. Ba hücum etmektedir. Robert ve arkadaşları Alman- ların eline esir düştüğü vakit de Sultan gene onlardan ayrilma. mıştır, Şimdi de bin türlü mas. karalıkla sahiplerini eğlendir. mektedir. *» Dik'in Hikâyesi D ik'in sahibi ise Jak Dali- kan isminde bir şimendi. iter amelesidir. Bu zeki Hayvan ida bir muhafız alayında vazife alan efendisini takip etmiştir. Bütün kışı Belçika hududundaki dağlarda nöbet bekliyerek geçir. miştir. “Ön mayısta Fransız orduları Belçika sokaklarında parlak üni. formalarile resmigeçit yaparlar- ken, onlarla beraber Dik de pen. cerelerden atılan çiçeklerin altın. . Jenetik sözünü şimdiye ka. dar duymamış olsanız bile Rum bermşerilerimiz arasında Evyeni. ya yahut frenklerin şivesiyle Öleni a dında kızlar tanımıştmızdır, İsisinin de asir eski Yunancada Yenesos yani doğmak kelimesinden gelir. Ev tâbiri de iyi, dilegün demektir, O halde Ev. yeniya'nın vücudü düzgün, güzel en. damlı ki: demek olduğunu anlamak güç olmaz. Ama ba güzel adın sahibi kambur olursa o da bahtına... İsmin Münast sahibinin haline ber vakit uy. maz. Hayat ilminde bir de Öğenik bah- $i vardır, o da iyi, düzgün döl yetiştir. mek demektir. Frenkler Yunanca ev tâbirini o ö diye okullar, ve y leri ge diye yazıp j diye okurlar, Biz de ilim tâbirlecimizde Fransızla. rın tecvidime alıştığımız için © bahse ölenik de Yalnız jenetik te döl yetiştirmek münasma gelir. Buna isterseniz veri set kanunları bahsi de diyebilirsi Münası anlaşıldıktan sonra hangisi hoşunuza giderse... Bu bahis hayat İlminin bir şubesi ol. duğundan onu temelini de hayatın, şimdiye kadar bildiğimiz, ilk şekli o. lan hilerede aramak tabiidir. Hüsre Köpekler - Sultanın Hikâyesi - Dik'in Hikâyesi - Olacak? dan kuyruğunu sallayarak neşey. le geçmiştir. Fakat harp, başlarının üzerin- de uçan tayyareler, bombardı. manlar herkesin keyfini kaçır. mıştır, Bir gece Alveringhem civarın. da bir köye vardıkları zaman a- lay efradı bir parça istirahate çe. kilmişlerdir. Tahminlerine göre düşman çok uzaktadır. Ricat es. nasında düşmanla temaslarını kaybetmişlerdir. Günlerdenberi yorgun ve perişan bir halde olan askerler hemen derin bir uyi ya dalarlar. Fakat kısa bir sonra Dik'in havlamasile u- yanırlar. Hayvan gayet sinirli. dir. İleriye geriye koşmakta, pen. çelerile toprağı kazıp koklamak- tadır, Hatta ikide bir gelip alay efradını paçalarından çekip kal. dırmağa teşebbüs eder, — Aman, Dik, sus! Derken birdenbire uzaktan top sesleri duyulur. Düşman onları gafil avlamıştır. Şimdi, herkes a. yaktadır. Kaçışanlar, bağıran. lar... Ve yıkılan duvarlar, devri- len ağaçlar... Bu kargaşalık arasında D. tendisini devrilmiş bir ağaç kütlü. ünün altında ölmek üzereyken bulur ve kurtarır. Neticede hepsi düşmanın eline esir düşerler. ** Şimdi Ne Olacak? şte böylece Riom'a getirilen esirler arasında Robert ve Jak da vardır. Ve her ikisinin de köpeği onlarla beraber gelmistir. Artık Dik ile Sultan canciğer arkadaştırlar. Yukarıdan aşağıya: 1 — Gu aleti » inader 1 — Bir hayyam - öç » siz 4 — Köpek » bayan değil » bir oder, $ — Bir halife adr Xihen * Avrupada bir mehir » kin değil 9 — etm Düshü bümece: Baldan sağa: 1 — Dal «3 O » orak - 0. 3 — Ak, 4 — Salm» dama. $ — Ola veda, 6 — ba ea Ş — Kisen 8 — Sal » sat, © — At» han LOKMAN HEKİMİN ÖĞÜTLERİ Jenetik Bahsinin Temeli gekirdeğe bağlıdır, O tek hücreyi —18. boratavarlarda— ikiye ayırırlar, Çe. kirdek iki parçanın yalnız birinde ka. lr, Çekirdeksiz kalan parçanın dölü olmaz, söner, kaybolur, Çekirdekli parça döl yetiştirir. Bü tecrübe bir kaç çekirdekli hücreler üzerinde de yapılır, netice gene ayni çıkari Çekir. dekli parçalar d8i verirler, çekirdek. siz kalanlar sönetler, giderler, De. mek ki dölün temeli, anadan ve ba. badan gelen tohum hücrelerinin çekir. dek kumundadır. Bir hücreye mikroskopta bakıldığı vakit çekirdeğinden bir çok küçük kü- gük parçalar görünür, Bunlara —bo yandıklayı için— kromozom derler. Bu İ parçaların sayısı canlı cisimlerin ber) 6! cipsi için muayyerdir: İnsanım ara. sından ve babasmdın gelen tobum hücrelerinin her birinde 24 tane, son. tadan vücudünün ker bir bücresinde de 48 tane kromosom vardır. Başka başka canlı cisimlerin hücrelerinde de genc başka başka sayrla,.. Bir insanın bir çok trilyon hücreden teşekkül ». tiğine göre vücudinde ne kadar kro. mosom bulunduğnu düşünebilirsiniz. Bu kromosomlardan her biri de binlerce parçalardan © mürekkeptir. Bunlara da jen derler, Anadan, ba. > Bn Trunyercadan yanlış almmış bir te birdir. Yranssrlar apıeshaneleri üzerine (99) | nin me olduğumu, şüphesiz, bildiğimiz kk sefer barlar, bırakırlar. Bransrzcada san kelimesinin yer | Hücrenin bir protoplanma kısmı İle kp itibarila ayrı fahat üsltiter örikarte bir | bir de çekirdeği (nüvesi) olduğunu zak zere ii manat vardr. Diri ls ve | da elbette hatırlarsmız. Ramiz , diğeri de bimdeki (ew) eda” tn iade ettiği mannder. Wa da (ranmecada Hücrenin protoplasma kısmı ferdin samara demek olduğu için aptesbanelere | hayatı İçin lizemdır. O olmayınca fert (san numara) derler. Yanl (numafasız yer) | Yaşıyamaz. Fakat hücrenin çoğalma. demektir. Bizde bu tabir yanlış olarak ve | sr, ferdin döl vermesi için çekirdek san keliseeninin diğer manas olan yöz ke-| lâzımder. Meselâ bir tek hücreden iba, nesi wwrad edödiği salarak san wüme | ret ve amib denilen canlı cismin öl 14 sz yâr eamafa diye alınmıştır yetiştirmesi o tek hücrenin işindeki anl aptesbaneleri vamaramı |İSn onu tekrar anlatacak değilim! badan, atalardan gelen maddi ve ma. Bevi her türlü karakterleri evlâda nak. leden, çocuğun kız veya oğlan doğma. sma sebep olan da bunlardır. Veraset hâdisesi anlarda devam eder. evlida geçen hastalıkları onlar ? insanm vücudündeki jenlerin sayısı bilmek güç olmakla beraber yer yö. zünde yaşıyan insanların hepsindek jenler bir araya getirilirse, baş ağrısını Geçirmek için arada sırada yuttuğumuz komprimelerin ancak bir tanesini dok. duracaklarını tahmin ederler, Taksiye Bin Bayım! izde tramvay denilen | dereleri gördükçe bulda şişman adam kaldığına şıyorum, Geçen gün tramvi sahanlığına sokulabildim, vücudümü büzerek, ufalta, çeriye kaydırdım. Herkes karnını içeri çekmiş, kendini la incelimiş gibi geldi. Önü ki etli canlı bir kadın karın yuvermemek için nefes bile mıyor. Benim gibi biri sokulma| isterse bütün yolcular ters ıkıntı ile biraz daha süz enden ziyade boyna veriyor! Biletçiye parayı verirken ii. — Levhada şu kadar yolen a Unacak diyor. Neye fazla yo alıyorsunuz? Biletçi bu sualime şaştı. düşündükten sonra om İ silkerek: — Ne yapalım? dedi, Sizin - | elâlemle kavga edecek değiliz ya — Sen kavga etmiyesin ben niçin rahatsiz olayım? Bu sözüme karşı ters, ters züme baktı. isiz oluyorsan in, — Rahatsız oluyormuş! tramvaya bin diye hayımı kirm 21 balmumu ile davet ettik! di söylenerek cenderenin insan nından mamul merdan arasma daldı, Bunun sebeplerini araştırı istesek: ö — Şebeke dardır. Araba dır, Filân zamanda verilen numaralı rapor, filân kı da, filân tarihte... diye bir İâf dinleyeceğiz, Bundan bize ne? Dünyanın yerinde alım satım için bir de hatta bir kanun vardır. (arz) ve (talep) derler, İdare ze hir nakil vasıtası arzediyoj İbiz de o vasıtaya talip oluy Tramvay idaresi satıcı, yol da alıcı, yani para verendir; cının maldan başka biraz da biye, nezaket ve güler meğe bakkı vardır. B yerde fticari tebessüm) Tramvay denilen bu tazyik mı nelerine halk İster İstemez hammül ediyor, fükat hiç sa bu tahammülü takdir eğil bu fedakârlığına karşı biraz ketle mükâfat edilsin, Vâpurlardan başka nakil talarından bicbirine sinirl e den binmek kabil değildir. Bunu hayır sahipleri anlasalar yerine su dağıtlıracaklarına tri vaya, olobüse binenlere desti desti (kardinal) dağı ve şüphesiz daha büyük hayır lemiş olurlardı. Ters suratlı adamm biri bal, &ılığa kalkmış. Hergün si da bal küpü sokaklarda d dolaşır, bir dirhem bal satı akşam yorgun argın evine nermiş, Bir gün karısına İ yanmış; — Yahu! demiş bütün gün hall satıyorum diye bar bar bağırıyı #um kimse almıyor. Şaştım! Halden anlayan kadıncağız Kocacığım, demiş senin aj ma suratın sirke | nü görenlerde bal yiyecek heves | bırakmıyorsun | ki... TAKYİMCİ Yurttaş : - On binlere uçucu insan yefig- ürmek ihtiyacı önündeyiz. Bu ik, tymer karşılamıya çalışan Hava Kurumuna yardım mecburiyeti. $ miz İşle bundan doğuyor. Hava Kurumuna za yarılan ber-vas yeye hizmet etmiş” övümebilir. olmakl 1940 - 41 am LÂLE FİLM d Dünyaya Şaheserler yaralan yük San'at evlerinin eşsiz Filmi Bu sene de Yeni mevsimi İlk Açm şerefini kazaniyor... a Bu müstesna filmlerden bir kaçı; DÜŞES PETROVNA... | MARLES BOYER - CLAUDE' COLBERT Z0LA... PAUL NUNİ -GALE SONDERG MEMNU AŞK.. DOROTHY LAMOUR « AKİM a? TAMİROFE GÖNÜLLÜ KAHRAMAN, GARY COOPER - RAY MİLLAND AŞK SERENADI.. GRACE MOORE - MELVYN POUGLAS BÂKİR ADAM... BAROL FLAYNN-JOAN BLONDE KRAL AŞKI ir | FERNAND GRAVEY. 4. BLONDE ÖLMEYEN AŞK... BETTE DAVİS . M. FONDA Hakikati Arayan Adam... RAİMU » JAGUELİNE DELUBAG HOLİVUT OTEL, DİCK POWELL - PRİSGİLLA La|

Bu sayıdan diğer sayfalar: