8 Mart 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

8 Mart 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ Yazan: ULUNAY İrfan bey konaktan çıktıktan sonra yeleğinin cebindeki parayı hesap etti: — Yetmiş beş santim! Metro- 'a mı binmeli? Yoksa altı tane Sigara mı almalı? Buradan tâ Vandom meydanına kadar hayli yol var. Aç karnına çekilmez... Si. Rarasızlık ta kötü. Başım kazan gibi oldu... İrfan bey birdenbire önüne çı- kan elektrik ziyaları içinde bir tütüncü dükkânı görünce daya- namadı, — Adam sende! Dedi, Baba İr- fan, sen böyle ne kilometre'erle yol yürümüş adamsın. Bir karış- ık mesafeden mi yılacaksın? Si- garayı yakar, gere geze giderim.. Dükkâna ii, tezgâhın üstü ne altmış santimi koydu: — Lütfen bir paket parizien! Kibritlerini iktisat için sigara- yı tütüncünün herkese mahsus hrikesinden yaktı, yola çıktı. v.. rensin okonağındaki müsa- merenin civcivli zamanıy- dı, Geniş holden birinci kata çi- kan mermer merdivenin sahan- lığında eski Çarın zabitlerinden olduğu herkesçe malüm ünifor- Tefrika No. o 6 kuvvetli bir cinnet haline geldi ki hakikaten Bulgaristanın bütün Ririştiği harplerde kendisinin de mühim roller oynadığına inanma ya başladı. Kulaktan kulağa ya- yılan harp hikâyelerini sanki ba- sından geçmiş vakalar maklan zevk alıyordu. — 1912 Balkan harbinde Gene. ral Savof'un maiyetinde bulunu- yordum. Edirneyi muhasara et- miştik. General bir gün beni gı- yet ehemmiyetli bir vazifeye gönderdi. Bu vazifenin ne oldu- ğunu sormayınız. Çünkü askeri esrardir, söyliyemem. Bugün $ir- tımda general üniforması olmasa da ben bir askerden başka bir sey değilim... Evet. Ne diyor- dum? General Savof beni ehem- miyetli bir vazifeye gönderdi. Va. zife yerine getirildi, fakat döndü- ğüm zaman nasılsa bir Türk müf- rezesinin üzerine düştük. Esir &- dildim, Bizi arkadaşlarımla ka- ragâha naklettikleri zaman ka» rargâh kumandanı olarak karşım da vaktiyle Sofyada Gimnas'da beraber tahsil estiğimiz Bulga ristanlı Türklerden eski bir arka-! daşımı görmiyeyim mi? Onun himmetiyle esir munmelesine ma. ruz kalmadım j8 z -: çin hansi gibi anlat. | çöldüğ İ müracast mislerdir. İstamiyi tin raskiden larından Tevfik Yı Abo İsak, lafonden, vard'dan bir heyet etmistir. İthalâtçılar Ankarada , Topl Dün Her Birlikten Bir Mümessil Gönderildi Memlekete hariçten ithal edi- lecek maddelerin ne gibi şartlar rüldüğü hakkında malümatlarına ve İzmir ithalât birliklerinden bi- rer hevet Ankaraya davet edil- den Ahmet Kara, Albert Kamhi; madeni esya ithalât birliğinden Ki a. Nisan, Cuval ve kanavi- Jiğinden Azmi Tozan. manifatura birliğinden Refik Bezmen. Su- birliğinden Kemal İreri ve Hora- sancı, otomobil ve lâstik acenta- kaucuk fabrikası müdürü Alber ler umumi kâtibi ve Takas limi- ted sirketi guoğlu da Ankaraya gitmiştir. TAN anıyorlar Milli Piy; 2 nci çekilişi dü tedbirlerin lüzumlu gö-| lardır: 15,000 lira 42077 115648 edilmek üzere İstanbul »l eri ihelât birliğin.) s4ö39 100898 4726 28043 Ni 124037 149885 Revtan, kâğıt ithalât Mehmet Rifat Yalman. ılmaz, Marsel Franko, 136738 165172 179515 195932 223572 245069 262478 292656 Vitol kompaniden Dik- Beyker limitetten Ed- mürekkep on bes kisilik dün Ankaraya hareket Heyetle birlikte birlik- müdürü Salih Bar- evinde saat 17 de yapılmıştır. Bu arttırılması ve bunun i-| keşidede kazanan numaralar şun- kazanan No. lar; 56720 195644 5000 lira kazanan No. lar 2000 lira kazanan No. lar mun $ inci tertip Ankara sergi Son dört rakkamı 0597 yet bulan 40 numara 200 er lira Son dört rakkamı 1991 130235 260679 164747 172884 79317 107394 263214 269811) sin 30.000 numara Ser lan 30.000 numara 3 er nırlar. 15 bin lira kazanan 6 ştır. 179498) 3 er bin lira kazanan 193123) 214995 230613 258026 216586 299306 mir, Afyon, Aksaray ve Bolude Satılmıştır. 2 şer bin lira kazanan Tanın parçaları Ankara, Burdur, Erzurum, Dö yet bulan 30 numara 200 er lira Son üç rakkamı 003 ile nihayet bulan 300 numara 100 er lira Son üç rakkamı 193 İle nihayet bulan 300 numara 50 şer lira Son iki rakkamı 76 İle nihayet bulan 3000 numara 10 ar lira Son rakkamı 4 ile nihayet bu- Son rakkamı 1 ile nihaye: bu- Keşidenin talilileri dân beş tanesi Istanbulda, 2 tane- si Kayseri, bir tanesi Afyon, bir tanesi Emirdağ ve Sivasta satıl - Tanın İkişer parçası Istanbul ve Tarsus, bir parçası Ankara, Iz yol ————————— Piyango Çekildi 130235, 56720, 42077, 195644, 175648 ve 260679 No. lu Biletler 15 şer Bin Lira Kazandılar yet bulan 30 numara 200 er lil Son dört rakkamı 0829 ile nil yet bulan 30 numara 200 er lira Almanya İle Fiyatlarda Anlaşıldı Tiftik ve Deri Listeleri Tasdika Gönderildi Almanyaya satılacak 1 milvon 200 bin liralık tiftik fiyatlarında da anlaşma hasıl olmuştur. Fiyatlar cinslerine göre 185 kuruşla 265 kuruş arasındadır. İTiftik ve yapak ihracat birliği tüccarların ihrac payları listesini hazırlamış ve tasdik edilmek ü- zere Vekâlete göndermiştir. Almanyaya 730 bin liralık ku- zu derisi ihraç edilecektir. Mınta. ka ticaret müdürlüğü ihrac edi- lecek deri mikdarını ihracat te- a cirleri arasında taksim etmiştir. Buna ait liste dün Ankaraya gön- derilmiştir. DÜNKÜ İHRACAT — Dün muhtelif memleketlere 288 bin lirahk ihracat olmuştur. En zi- yade cenubi Amerikaya fındık. İspanyaya kenevir tohumu sev- kedilmiştir. | Salıya Ekmek 12 Kş. 130 Paraya Satılacak ile niha- ile niha- ira kaza- numara” 6 numi- Antakya 8-3.941 GüNüN /; - kel Bedbinlerle Nikbinlerin Görüşler Yazan: Naci Sadullai gs hadiselerin sathi göl nüşüne kilere kapılmak lara sorarsanız, çelik bentlerle hızı kesilemi müthiş bir seldir. Fakat eğer vâkinlar hakkı hüküm verirken tesir altı kalmıyan aklı selim sahipleri sorarsamz, Alman ordusun! kuvveti, ezdiği milletlerin 2 fından ibarettir, Birincilere göre Alman oi su, üç milyonluk Leh ordusu on beş günde yere sermiştir. kat ikincilere göze, gayri m nun ve satılmış unsurlarla olan Leh ordusu, Alman tai zunun başlayışından çok © münhezim olmuştu. Birincilere göre Alman o Belçikaya, Holandaya ve Fi ya, önünde durulmaz bir taun gi bi girdi. Fakat ikincilere göre, Belçil i ve Holanda orduları Almanya çin nisbetsiz birer hasımdı, ekseriyeti doyurulmamış â den müteşekkil bulunan Fran Bugünden itibaren bütün de- #irmenler toprak mahsulleri ofi- sinin hesabına çalışacaklar ve ki- 8 numa- Istanbul, e ordusu, Maginot afyonunumı irmi yıllık uyuşukluğu içi idi, mal bir uşak, yüksek sesle hay- karda: Son Altess le Prens, Prens hazretleri arkasında hu- sust kâtibi Jan Didie ve yaveri olduğu halde göründü Prens kırk yaşlarında vardı Arkaya doğru taranan sacları çı- kıntılı alnınm genişliğini mey- dana çıkarıyordu. yaklaşan şimasında teressüm eden siyah kaşlarının fazla kılları cım- beni Yalnız bir cihet pek müteessir Memur edildiğim vazifenin veri- baş kumandanı mâ haber vertmemiştim. Bir ak- şam nasılsa elime bir fırsat geç » Kaçtım. İleri karakolların a- Tasından görmeye muvaffak ol- düm. Fakat karşımda bizim kuv- İrin rengine) vetlerimiz vardı. Benim kim ol. duğumu bilmiyorlardı. Bulvarca hitap etsem, ne getirildiğini İzmir ithalât birliğinden gön- derilecek murahbasların İştira- kiyle bugün öğleden evvel Anka- rada Ticaret Vekâletinde bir top- lahtı yapı'acaktır Deri ithalâtı Hariçten ağır sığır derisi ithal ederek deri sanayiinin ihtiyacı- nın karşılanması maksadiyle ye- niden bazı tedbirler alınmıstır. Bu maksatla ilk olarak cenbi A merika ve diğer dolar relimine ediyordu Onlara arkadan yet bulan 30 numara, 500 er lira yet bulan 30 numara, 500 er lira yet bulan 30 numara, 500 er Tira Diğer ikramiyeler Son dört rakkamı 3226 ile niha- Son dört rakkamı 4626 ile niha- Son dört rakkamı 4805 ile niha- Son dört rakkamı 9495 ile nıha- un, Kâhta, Eskişehir ve Zongul- dakta satılmıştır. 1.000 lira kazanan 60 mumara- nın 36 parçası Istanbul, 8 parça- si Ankara, 7 parçası İzmir ve di- ger parçalan da yurdumuzun be- men her tarafına isabet etmiştir, lo basına 70 santim öğütme para-| © Birincilere göre, Avustun s1 alacaklardır. Çekoslovayka, Danimarka, N: Ofis şehrin ihtiyacı olan buğ-| veç, Macaristan, Romanya, dayı mevcut üç değirmene dağı-| Bulgaristan | istilâları, a tacak ve bütün değirmenlerin| ordusunun büyük kudretine sapması lâzım gelen stoku OfİSİ hadet eden müteselsil vâkı kendi ambarlarında yanacaktır. Değirmenlerin ofis tarafından dı. Fakat ikincilere göre, İstiklâl PİYASADA; Poliste : Piyasaya Yeniden Bir Kız Pencereden isletilmesi ve koruma verpisinin bir liraya indirilmesi ekmek nar- hi üzerinde 20 para tesir yapmış- tır. Firimerların 146 kurus koru. ma vergisi üzerinden aldıkları un lerini, mukavemet cephelerin harcanacak bir kilo kandan. dirhem baruttan ve bir tek şekten bile değersiz bulan büt bu devletler, Alman ordusunt bızla alınmış; ölü bir balık na- zarına benziyen İersiz gözlerin- den birine taktığı tek gözlükle bu mat çehre, tek camı kırı'mıs bir otomobil cephesini andırıyordu. Fersiz gözlerin birbirine yakın | pinarlarından, budakl; bir tahta perdeye banziyen iri, keskin bir burun başlıyordu. Şekil itibariy- le bir papağanı hatırlatan bu v- zuv o kadar mütebariz görünü yordu ki, sanki çehredeki bütün diğer aza, bu uzvun bir istinat noktası olması için halk edilmiş Türkler işi anlıyacaklar, üzerime ateş açacaklardı. Söylemesem zimkilerin kurşünlarivle öldür: Tecektim. Düşündüm: Her sevder evvel vazife dedim... İlerledim Bulgar nöbetçisi beni gördü — Kimdir o? Diye bağırdı. Cevap vermedim Bir kurşun vızladı. Yuvarlandım. İkinci bir ses işitildi: — Kimdir o? Ynle ses çıkarmıyordum. Bir kurşun daha vızladı. Tekrar düş. tâbi mem! derilerin tir, Hususi karar verilmis ve 80 bin İngiliz lirabk bir akreditif acılması"hak kında Ticaret Vekâletince alâka. darlara emir verilmistir. Deri ithalât birliği müddettenberi muhtelif firma- larla temas halinde bulunduğun- dan, akreditifin açılması üzerine getirilmesi mümkün * olabilecek- Bir mağaza açıldı leketlerden deri ithaline Kahve uzun bir in fi 5 süratle memleketimize | venin fiyatı 14 surette tesekkül eden| -kti, Dün gümrüklerden 749 cuva' kahve daha çıkarılmıştır. Bunun | Ergin 349 çuvalı İstanbula, 100 çuvalı Ankaraya, 300 cuvalı diğer vilâs lere teksim edilmistir. Ciğ kah- nin fiyatı da 180 kurustur. Kah- ve birliği, kahve fiyatlarını ucuz lastırmak için kahveyi doğrudan doğruya kuru kahvecilere vere- Çıkarı'dı Kücükpazarda £vin ikinci kat camlarını silerken müuyı telif yerlerinden ağır ekimiz kahve- e mıştır. Adliye doktoru Düşerek yaralandı oturan Halil 'in kızı 17 yasında Kâmile pencerelerinin kavbederek sokağa düsmüs muh Tümer tarafından muayene edi- len Kâmile baygın bir halde Ha- seki hastahanesine kaldırılmıstır YEMEKTEN ZEHİRLENDİ — laf pazartesi gününe kadar işlen- mis olacağından yeni ekmek nar- hi pszartesi günü datmi encümen iarafından taskif aiecet ve sah günü ekmek bugünkü narhtar 90 Dara ucuza satılacaktır. IÜTEFERRİK: Ceza Gören Esnaf Beyoğlunda 20 dükkânın pa. zarlıkla satış yaptıkları görülmüş ve hepsi de ağır azenesini Yyarp'lan Hikmet kuvvetine değil, kendi yürekleri nin zanfına yenilmişlerdi. Ve yine ikicinlere sorarsanı! Avrupa kıtasının kısımı azam askeri işgal altında bulundur. Alman ordusu, dünya pazarlı paylaşma kavgasının başlad nenhus tarihten bu süne kadal kuvveti hakkında isabetle bir ff kir edinmemizi miimkün kılalı lecek tek ciddi harp yapmıs tildir: Ve hu görüşün sakatlığı! iddia etmek te, ancak içinde sadığımız hadiselere, birer esi Zannolunurdu. Bir yanındaki et beni ile bu budaklı tahta perde, çehrede kuv vetli bir hali teşkil eylemiş gibi Prensin yüzünün bir taraf şekli! tüm. Yaralarımdan kanlar aki yordu. Tekrar sürüne içek İ mının altindaki site KRM dim... Bu suretle Yâr yitimi ik) | ün küsmt reaml vapılmıstır. Var kurşun yarasiyle Bulgar hattına | 'i muavin! Racit Demirtas ticare' yetiştim. General Savof, beni ku.| Mıntaka müdürü Sait Sarver. ti- çaklarken, gözlerinden yaslar a-| “ret odası umum! kâtibi Cevat manifatura sirketinin Val, fiyatlarının yükselmesi hileli ipekli kumas imaline baş- lanmış ve piyasaya sürülmüştür. HİLELİ İPEKLİLER —“1pek üzerine Bu mallar ağırlık iHbarivle İk. Taksimde oturan Mehmet Sismar Karakövde bir Jok yemekten zehirlenmis. Beyoğlu bastahanesine kaldırilmistır. CEZALANDIRLANLAR-— Son 24 sant zarfında da yediği 83 esnafla 28 cezasına çarpılmış üç dük da üçer gün müddetle kapatılmıştır. EKALLIYET OMEKTEPLE. RINDE — Eke'liyet mektepleri muallimleri dün bir toplantı yap keş ürkekliği ve birer evli vüreksizliğiyle bakmakla mü kündür. Alman ordusunun hududu hul kudretini dev aynasında ile diğer taraf şeklini birbirinden ayırmıştı, Sanki tabiat maniin diğer tara- fını burundan göremediği için her | iki yanak taraflarını birbirine benzetememiş zannolunurdu. Yalnız kaldığı zaman boylu zannediliyor, halbuki bir kaç kişi nin yanında ufak tefek görünü- yordu. Sırtında. ufak bir pot gö- Tünmeyen bir frak vardı. Biraz öne mütömayil vücudiy- le ağır ağır merdivenleri indi. Bü tün davetliler, fltifatına nail ol- mak için bekliyorlardı. — Bonjur kontes! Bu aksan her zamandan daha güzelsini”! | Oo! Mösyö Savoyans! Sizi gör- mek, işlerin iyi gittiğini anlamı-! General! Yüzünüz-| ya kâfidir! den kan damlıyor. Mahdumunuz Petroyu görmedim. O Beraber getirmediniz mi”. Prensin böyle gruptan grupa dolaşarak sağa sola iltifatı o ka- dar sahte, o kadar yapmacıktı ki, Bütün buraya yığılan adamlar kibarlık dekoru içinde rol ven- acemi aktörlere benzetiyordu. İslerinin iyi gittiği söylenen banker Savoyans bu İlti vap olarak #raki bir tebessüm etti. Sanki: kıvordu. Size bir fikir edinmek) Düzenli ve gazeteciler de dave için yaralarımdan yalnız biripi| er meyanında bulunuyorlardı göstereyim.. General hemen pantalonunu sı. yırarak, vaktiyle, Bulgar köyle. P. Ankara rinden birinde huysuz bir katır. | posta müd dan yediği tepmenin yerini gös, | terfian teleraf işleri reis mua - vinliğine i Seyhana teriyordu. (Arkası var) Bayan Belkıs Benligül'e Mektup Ss ayın Bayan Belkis Benligül; bi- liyorsunuz ki, kâğıt buhranı haş- lıyahdanberi, gazetelerimizin kaliteleri haylı yükseldi, ve kaliteleri haylı yük- selen gazetelerimiz, sayı sütunlarına mevzu seçmekte, âdeta ince bir kadın müşkülpesentliği gösteriyorlar, Bizde bu sayede Holivut yıldızlarının hususi- yetleri hakkında malümat ediniyor, han- gi çeşit iskarpinle boylarnmızı olduğun- dan uzun gösterebileceğimizi . anlıyor, hangi salataya limon, hangi salataya sirke sıkılacağını öğreniyor, ve kültürü- müzü artıran maibuntıumıza ağız dolusu Tahmet okuyoruz, Yapın bu yüksek kı- Tatlı neşriyat hepimizi inandırmaktadır ki, yüksek kaliteli gazetelerimizin mah- — İşlerin iyi gittiğine bir di- yecek yok. Dört gün sonra av ba- sı geliyor. Banka' memurlarının aylıklarını nasıl vereceğimi bile- miyorum... Düşüncesi yüzünün çizgilerin- de teressüm etti. Prens, yüzünden kan damlıyan Bulgar generalına: “Yüreğinizden kan gidiyor... Dese daha doöru bir söz söylemiş olacaktı * * erkese kendisini general di. ye yutturan bu Makedon- yalı mülteci, oğlu Petro ile bera- ber senelerdenberi Vayram bul- variyle Karno caddesi arasında dar bir sokakta nek mütevazi bir otelde oturuyordu. Kimbilir nasıl bir mecburivet- Je memleketini terk ederek Pari- se geldiği zaman evvelâ Lüna Park'ta garsonluk etmeye başla muştı, Burada nedense herkes o- na “general,, diye hitap ettikleri icin, ömründe askerlik ile hiç bir alâkası olmadığı halde hüviyet varakasını yenilerken meslek ha- nesine “sabık general, kelimesini vazdınvermiş. ondan. sonra ken- ” dişi bile hakikaten general oldu- una inanmıştı. Gitgide bu iman onda o kadar dut sayfalarında yer bulabilen her mev- zuun mutlaka hususi bir ehemmiyeti vardır, Ve işte bu imanı beslediğimiz içindir ki, müşkülpesent ellerde bulu- nan çok ince kalburlardan geçirilerek gazete sütunlara yerleşen bütün ha vadisleri, bizlerde hususi bir alâka u- yandırıyor, Faraza gazetelerimizin havadis sü - derin bir tefekküre dalıyor, ve; “.— Bu havadise mutlaka bir kera- met vardır: Çünkü öyle olmasa, yüksek kaliteli gazetelerimizde yer bulamazdı!,, diyoruz. Faraza (o gazetelerimiz, sütunlarını, timarhanedeki meczupların hususi ha - yatlarma müteallik hezeyanlarla dol - dursalar; “— Bünun tahtında sivasi bir nükte mesturdur: Çünkü övle olmasa, viksek Kâliteli gazetelerimizde yer bulamazdı!,, Diyoruz, Ve faraza gâzetelerimiz, sarı çizmeli Mehmet ağadan bahsetseler, bizler bu mevzuda bile ince bir mâna, derin bir sebep, büyük bir isabet arıyor, ve zihin- lerimizi zorlya zorlya gazete kâğıdı inceliyoruz. Böyle olduğu isindir ki, birkaç gün | evvel bir gazetede gözüme İlişen kos koca resminiz, beni uzun uzun düşün - Şevki Maraşs tayin edilmişitr. 'osta Tayinleri 7 (TAN) — Seyhan 'ü Sakin Gökdağın çikarılacak ipek Maraş müdürü Fahri ve şube müdürlerinden tısat Vekâletinin tesbit etmiş oL. duğu forma uygun değildir, Ve- kâlet memleket dahilinde satışa her metre murabbalnın en a273 gram olmasını kararlastırmış ol- duğu halde şimdi piyasada srnma kadar ipekli kumas satıl- mektadır, Bunun temini icin fena kuliteden ince ipek ipliği kulla- Ni kumaşların be- lira masin nara mılmakta olduğundan bi 65 eksiltilmiştir. dürdü. Evelu .Sizin kos koca bir resimi» nizi basmışlar, altınızı dn üç buçuk sü - tunluk uzun bir yazı ile beslemişlerdi. Düşünün bir kere: Yeryüzünde ateşe girmemiş, yıkılmamış, esir olmamış, sa- tılmamış pek az millet kaldı, Bir buçuk yıl içinde, insanlık, bir buçuk asırda ye- ri doldurulmyacak zararlar gördü. Bü- tün dünya milletleri gibi, Türk milleti de, beşeriyeti bekliyen âkiheti kestirmi- ye çabalıyor, Cepheler ordularla dolu, Hudut boylarından bilenmiş kılıçların şakırtıları geliyor. Çeşit çeşit huhranlar, çeşit çeşit muhtekirler türetiyor. Ve bü tün hu hâdiselerin aynası olmaları Jâ - zım gelen yüksek kaliteli gazetelerimiz- den birisi, uzun sütunlarını sizin resmi- niz, sizin bahsinizle süslüyor... Bu vaziyet karşısında, sizinle alâka - dar olmamak mümkün mü? Nitekim ben de, bu tabii tecessüse kapılmaktan kur- t , Ve sizden hahseden uzun yazıyr derin bir dikkatle son kelimesine kadar okudum. Fakat ne Yalan söyliye- yim: Bu zahmeti göstermek, beni te - cessüsümden kurtaramadı, bilâkis, da- ha derin hir merak gayyasına yuvarlağı. Adresinizi bilseydim, size hir hususi mektup yazacak, ve beni, zihnime bi - riken cevapsız suallerin sıkıntısından kurtarmanızı rica edecektim. Zaten bu imkânsızlıktır ki, beni bu mektubumu neşretmek mecburiyetinde bırakıyor, Sizden bahseden uzun yazıdan öğren- diğime göre, bir tarihte Mısıra gitmiş siniz, Orada, Gallini Başa adında ihti- yar bir zenginle tanışmışsınız. Fakat Camiüilezher, kendi rızanıza rağmen, 6 Zatla evlenmenize müsaade etmemiş; Çünkü siz müslümarımıssmız, o zat İse, bir başka dine mensupmuş. İstitrat kac bilinden arzedeyim ki, o zalı dinden imandan okaramayışınıza, kendi hesabı. mza şükrettim: Çünkü reculiyetten cok. tan tekaüde sevkedimiş buunduğu, üze- Fınden binlerce yük arabası geçmiş ça- murlu bir dağ yolu gibi birbirine karış. mış derin çizgilerle delmüs yorgun yü- zünden anlaşılan Gallini Başa, koluna iftiharla girebilereğiniz bir hayat arka- daşı değildi, Onunla yanyana çektirdi. giniz resme uzun uzun bakınca, Camiü- lezherin kurulduğundanberi en büyük savabı, o izdivacı hozmal inandımı Çünkü çirkin ve ni Başa ile, genç ve güzel benli Belkiş- tan teşekkül edecek bir canlı tablodaki acıklı tezad. sade değil, bedii şekil imtizaçsızlığından hoşlanı n Ses yircilerinizi bile tâciz edebilirdi; Geçmiş olsun. Gallini Başa vartasını atlatmak taltine a sonra, bir Alman baroniy. karşılaşmışsınız: ve galiha ikinci bir tesadüf sizi bir Alman baroniyle ey. Tenmekten de korumuş. Sonra, geç - kin kısmetlerden kaçar gihi Istanhu- la dönmüşsünüz, Şimdi, bir mecmnaya hatıratınızı o yazmakta bulunmanızdan başka ber hareketiniz meçhulümüzdür. Yazdığınız hatıralar, ve sizden bahis ya- zlar ise, bize bildiklerimizden fazlası- nı öğrelmiyor. Vâkıa, bütün bunlar, sizin hususi ha» Üzekilie ortay kapağa Gil iyarınizle ortaya iğunuz - beri, mahremiyetlerini kaybetmişler, artık bizlere de mal olmuşlardır; Bu iti. > Aysan bal MmAZUF, tabii, hattâ makbul bula; umuyo- rum. Maamafih, asıl niye - tim, herkese okuttuğunuz hatıralarınızı değildi, Ve bendenizde merak büsl başkadır. taş. larım: “Saba Melikesi,, sıfatını kullan - muşlar. Ve onlar sizinle, tarihin “Mari Antuvanet, i gil dor,, gibi, “Kleop: &ibi, “Ojeni,, gibi, solör ve otobüs biletçisi #n muhtelif belediye swelarından dolayı ceza zaptı tutulmuş, tram- vaydan atlıyan 28 kisiden birer dayanıksızdır. Ayni zamanda ku masların en az 90 gram olması 16 zımgelirken bundan da 5 santimİler ve bü toplantıları hazırlamak - İmışlardır. Bu toplantıda ders plâ ni yapma, not verme; talebe veli. leriy'e temas ve okunulacak mes leki eserler meseleleri üzerinde konuşulmuş, kararlar alınmıştır. Ekalliyet mektepleri muallim- leri ayda bir defa böyle mesleki toplantılar yapmak kararı vermiş | em u mallar üzere bir komite seçmişlerdir. meşhur simaları arasında bir müşabe - het bümuşlar, Dünyanın bu ona baba gününde zelelerimizin size verdikleri bu büyük ehemiyete, sizde gösterdikleri hu büyük alâkaya bakılırsa, bu müsabeheti bu -| lanlar haksız değidirler. Sizin bu ehem- miyetli şabsiyetinizi yaratan hâdise, herhalde, Gallini Başa veya Baron Von. kof macerası değildir. Fakat büyük cehaletimi af buyurun; Size hu şahsiyeti kazandıran büyük me ziyetinizi maalesef bimivorum. Vâkıa, büyük insanlardan, kendi marifetleri, ve kendi eserleri hakkında malümat İş- temek teşrifala uygun düşmüyor, Fa - kat beni mazur görün; Çünkü o malğ- matı başka yolardan edinmek için gös- terdiğim her gayrette sukutu hayale uğ- radıktan sonradır ki, bu kabalığı Yap - mak çaresizliğinde kalıyorum, Bu kaba- lığı yapışımın hikmeti de, yarın, her. hangi bir mecliste sizin yüzünüzden rezil ve Füsvav olmak korkusudur. Oyleya.., Düşünün bir kere... Günün | birinde kazara bir bilgiçler meclisine düşeceğim: Orada, Kleopatralar, Mari Antuanetler, Kraliçe Ojenier, çapında bürük ve tarihi bir 'şöhret,, ten hahso- lunacak. Ve yıllanmış bir gazeteci, saç- ları ağarmış bir muharrir olduğum bal de, mensubu bulunduğum mathuntı gün lerce oyalamış bir şahsiyet hakkında ba- sit iki maceradan faza hiçbir şey bil- miyeceğim. Insaf buyurun; Ayıp düş - mez mi Bayan Belkis! Bu vaziyete düşmek korkusiye soru- yorum; Siz kimsiniz? Maruf san- atkâr mı? Be: bir artist mi? E- serlerini bilmediğimiz bir dilde bastır. miş, ve kendisine yabancı memleketler. de bir şöhret yaratmış bir ilim kahramanı mı? Aklita Gai Gür. | İn bir soprono mu? “Yoksa len Vils,, mı derecesinde bir şampiyon Evet... oTevazu güstermeyiniz, ve lütfen hem bendeniz; bendeniz gibi dü. şünenleri, yarın cümlemize derin bir hi- eap verehilecek olan bu cehaletten kur. tarınz: Siz neyinizle (o meşhürsünuz terenler arasında esarete düişmi milletlerin ukalâlarını da sayabi' liriz. Polonyalılar, hezimetlerini retini öğdüler, Çekoslovakyayı ve Avustur yı Almanyaya salanlar, ba letlerini makul saydırmanın gü Tünç çaresini, Alman kudretini, nünde mukavemet edilemiy: derecede üstün tanıtmakta ar lar, Belcikahlar, Holandalılar, ve Fransızlar, bütün o ciha; haysiyetlerini büsbütün yi derecede ciliz görünmek korkut” siyle, Alman kudretinin hariku”| 'âdeliğine tellâllık ettiler. Ve bu telkinlerin de tesiri tında kalan bacaksız Danims; talisiz Norveç, mütereddit Mane: ristan, kurnaz Romanya, ve ni hayet komsu Bulgaristan, henü? yoklamadıkları Alman pazısının muhayyel dehsetine | şehadet e denler arasına katıldılar, Alman ordusunun en korkunç silâhı, basımları tarafından e bu devamlı ve garip “telkin, ir, Bu telkin değil miydi ki, Fin harbinde Sovyet ordusunu, bü” tün dünyaya bir tek mangayla teslim alınabilecek korkak bir sürü şeklinde göstermişti, Ve simdi bu telkin değil mi- dir ki, bir tek Alman mangasını bütün dünyaya boyun eğdirecek esatiri bir kudret gibi tanıtıyor? Yalnız unutulmasın ki bu teh kin, aklı selim sahiplerinin yut madığı bir müsekkin, bir münev: vim ve bir zehirli haptır, Vülka bugüne kadar bir düz: neye yakın millet bu... hapı yut tu, Fakat artık yer yüzünde “enaf,, ların şişirdiği “kudret lere yenilecek kadar zayıf millet kalmamıştır. Tıpkı kendi yaraf tıkları putların muhayyel heybe Ginden ürken ilk cağ İnsanları gi bi, manasız bir evham icinde € sarete teslim olmus gafil millet ler bilsinler ki, önünde mukave met olunamıvncağ sandıklar kuvvetin belki değeri ancak hr “iki hir kavga sonunda öğrenile bilir Lice Kızılay Kongresi Lice (TAN) — Halkevi salo nunda Kızılay cemiyeti kongres yapılmış, cemiyete yeni âzular kaydedildikten Oosonra balkev! muhterem Bayan Belkis Benligül! Naci Sadullah gençlerinin hazırladığı “Kanun adamı, bivesi temsil edilmistir

Bu sayıdan diğer sayfalar: