6 Mayıs 1940 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 7

6 Mayıs 1940 tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AT TU TTTT TT N AALEN NESRıIYAT I ZOLA Doğumunun yüzüncü yılı Yazan : Hüsameddin BOZOK Geçenlerde Fransada moşhur Emil Zo- İanın doğuşunun 100üncü senesi vesile edilerek merasim yapılmıştı. Zola'nın ismini bugünkü nesil ve bilhas- sa memleketimizin geoçliği pek tanımaz. Çünki eserleri FPransada bile şimdi az okunmaktadır. Türkçeye ise eskiden de hiç tercüme edilmemiş denecek kad. az naklolunmuştur. Halbuki Zola bir aralık başlıbaşına Fransada bir mesele olan, hattâ bir de- r ll açan bir adam idi. Bu Fransız roman- cısı malüm olduğu üzere — (Naturalizm e. 1 müessislerin- addedilir ve bu mesleği de yalnız na zariyat ve müddeiyat ile bırakmak İs- temiyerek 20 cilik muaztam bir eserle tahkim ve teyit etmek istemiştir. Bu 20 cihlik eser ise, (Rougan Mu- Kuart) ünvanile neşrettiği raman silsilesi ' dir. Bu rarmanların mevzuunu (İkinci İm paraterluk -yani Üçüncü Napolion- za- manında bir ailenin tabil ve içümsi ta- rihi) teşkil eyler ve bütün 20 eilite pek şok muhtelif eşhası sahneye çıkarmakla beraber bunların hepsi arasında (Trsiyet kanunu) mucibince rabita bulundu- Bünun ispatına galışılır. Zola bu 20 cilt kitabı 1870 te yazmağı başlamış ve her sene Muntazaman bir â:h Deşrederek eseri- 1868 te tamamlamış- K, Bu romanlardan (Assomimoir), (Nana), (La terre) unvanlarına haiz < Zhıluı v)ı suir bir kaçı intişar ettikleri saman Fran, sa edebiyat üleminde büyük birer ha. diso olmuştur, Zala'ya düşman olunlar arasında büyük mü- endelelere sebebiyet —vermişlerdir. Be Zala 1870 ile 1898 arasında baş- Görenseserenesensene g——m.——'m—_“ğ ecizeleri i ; 'e erin şerhi * Alın teri ile aslanmış yol, insanları selömnet ve saadete götüren yolların €n kısasıdır! «Süzme Sözlerdenm “Alın teri, meşru çalışmanın remeklir. “Ahn / teri, ile kazanılan bir şeye, hile hurda girmez. O mutlaka temiz ve nezih Bir sa'yin verimidir. Alın teri döken adam yalnız temiz ve galışan, emeğinin — verimini alan &dam değildir. Alın teri #eciyeli, şerelli bir adamdır. Böyle bir adam, ferile alata islata #dım sağlamdır. Gerilemek onun kârı de- Rildir. Böyle bir insan, muhakkak ki se- Ve saadet içindedir. Sanunda selâ- et ve saadefe kavüşur. Çünkü vicdamı temiz ve rahattır; hayatını sa'yine ve al, borçludur. ei döken adam, bayat yolunu, alnınn — Ankarada zelzele oldu Ankara, 5 (A.A.) — Bugün biri sa- at 7.00 de, diğeri 10,10 da olmak üze- Te iki hafif zelzele kaydedilmiştir. Müsabaka Senenin ilerler. Onun her ımııl Habaşına bir devir teşkil eder, denilmek- le mubalâğa olmaz Zula hattı zatinde cidalei bir adamdı. |Bu tablatının ilcasile (Dreyfüs) mesele- sine de karışmış zamaninda pek ziyade gürültüyü mucip olan meşhur (7 vuşe) tüham ediyorum unvanı ile yazdığı maktupla bu meselenin yeniden canla- İrip Frahsanın adeta ikiye sebebiyet ayrılmasına Tmiş ve nihayet haksı üm edilmiş bulunan (Dreyfüs) masını lemin etmiştir. Zola gençliğinde çok fakrü zaruret çek riş, cok delalar aç kalmış, aç yatmıştır. at gayet izadeli ve azimli bir adam olduğu için hie bir müşkül karşısında iyılmamış ve çalışa çalışa mihayet yalnız Fransanın edebiyat tarihine değil, bi Tiyetin inlibah tarihine de leminin & n te tarafından değer, dikkatle Romanlarını — bugün hemen imkân yoktur, ekserisi pek uzun olan ve mühtevi oldukları talsilât itiba- ibretle okunmağa tercümeye le Fronsızcalarının okunması da in z yoran romanları yerine hayatının tet- kiki daha çok faydalıdır. Yukardaki unvan ile Bay Hüsameddin Bozek'un bu defa neşrettiği eser ise bu- İnu temin edebilir. Eser, vakta muhtasar- İdir, fakat şüyle bir yöz gerdirildiği va- kit muharzirin Zola'yı iyi tanklığı ve iyi; tetkik ettiği derhal zöze carpmaktadır. Cünki bu küçük eser eldden — vakıfane İyazalmıştır, onun için de kıymetli olmuş- tur. Bundan dolayı sabibi eseri leder ve bunu bilhassa genç ve münev- iver karilere tavsiye ederiz. Fiatı 30 kuruştur. aN a lörececanseD d he e dd leğ b darinekarmeidllebe SÜİ MAĞĞA Narvik harbi kafile görülmüştür. Rözos Almanlara Geçti Londra, 5 (A A) — Norveçlilerin İelinde bulunan Röros Alman tayya- jreleri tarafından şiddetle bombardı- man edilmiş ve bunu müteakip Al- man askerleri Rörosa girmişlerdir. Norveç Hariciye Nazırı Londrada Londra, $ (A.A) — Norveç Hari ciye Nazırı Koht ile Milli Müdafaa, Nazırı Londraya gelmişlerdir. Koht radyoda bir nutuk irad elmiş ve Norveçin mücadeleye devam ede ceğini söylemiştir. Keht Londradan Parise geçecektir, Narvik Cephesi Londra, 5 (AA) — İngiliz radyo- su Almanların Narvik'in şimali şar- kisinde adım adım geri püskürtül - düklerini bildirmektedir. Şehir müt tefiklerce muhasara edilmiştir. Narvikte şiddetli bir kâr fırtınası devam etmektedir. MIZI kaçırmayın En güzel, en zengin İştirak şartları : SO D Z d miş ve son azami 10 $ bize Hegyeluıı list r 3 lin 5 traş takımı, 20 50 kişiye altı aylık a) kol saati, 2 kadın saj makinesi, 12 kıravat, 6 buyııııı&-.zsıü,.“n Müsabakası: bi meselin resimle temsil edil. mânâsını altındaki satıra yazın bilmece olan (20) nu maralı resmin intişarından sonra, | g, Bün içinde gönderin. Resimlerin teker teker| j hatları, Türk ırkının Anadoluda- ica ederiz. esi : Kisiye vereceğimiz hedi lardır : Makinesi, 1 :l:ıî:î:kl;dşı:n yumaşı, 2 elbiselik 'ta terkederek ve muhterem müder- çift kadın ayakkabısı, 5 çift erkek ayakkabı- | Tite arm teçekkür ederek ayrıldım. Şorabı, 25 çift erkek çorabı, 5 şişe kolanya, kişiye bir senelik « bone, 100 kişiye üç aylık abone, 5 aded 2 erkek şapkası, 1 aded fotoğraf | erkek gömleği, 12 € let sabunu, 200 kişiye kitap. Tasviri Efkâr» ubonesi, erkek mendili, 5 kdir | (Birinci sayfadan devam) f Bir ğl_ıgi ile mülâkat Türk tarihinin mebdei nedir ? (Baştarafı 2 ncide) müelliflerimizle on allıncı ve on ye- dinci asırlardaki müelliflerimiz doğ- rudan doğruya Osmanlı tarihi ile işe başlarla ve milli tarih bakımından, Osmanlı hanedanından başlamayı kâ fi görürler. Hoca Südettin Efendi, Solakzade, Hasanbeyzade ve ilh.. dahi bu yo-. ha takip eylemişlerdir. Bu sistem ıı-ı manımıza kadar, yani hemen hemen, meşrutiyete kadar tatbik olunmuş -| tur. Hattâ Abdurrahman Şeref Fifen! Murat Bey, Ahmet Rasim Bey, Ali Cevat Bey, Ali Seydi Bey hep bu sakim usule tâbi kald'lar ve Tdris gibi, tbni Kemal gibi ilmi hareket ©- dip de vatan ve millet birliğini naza- rı dikkate alarak milli tarihimize A- |eadolunun fethinden ve Selçuki dev- letinin Anadoluda kuruluşundan baş lamadılar, Meşrutiyetten sonra garp ilmi ve garp sosyolojisi bize iyice nüfuz et- meye başladı. Bir taraftan milliyet cereyanının tesiri, diğer taraftan bu ilimlerin girmesi sayesinde, gerek ırki ve kav. mi tarihimize ve gerek milli tarihi - mize başka nazarla bakıldı. Türk ır- kının eski zamanlardanberi olan ta- rihini araştırmak ve ona dair yazıl- mış olan geyleri, bilhassa Çin vaka- yinamelerinden terelime edilmiş eser leri ve Türkistanın müsliümanlıktan evvelki zamanlara ait kitabelerini tet kik ve tetebbü etmek ve bu yolda Bu külfetli ve zahmetli tecribeyi ilk defa. profesör Şemaettin Bey yav İtı, mufassal Türk tarihi adı ile bir çalışan birçok zevat daha çıkmı'şur. Eski Türk etnoğrafyası ve kabilele. İri hakkında ayrı ayrı etidler hazır- İhyan ve kitabeleri neşreden zevata İ dü tesadüf olunmaktadır. —— Diğer taraftan milli tarihimizi Os- manlı hanedanının başından, Anado lünun Türkler tarafından fetih ve i4- gali ile yeni bir vatan kurmaların - dan başlatmak ve Selçuk oğulları ile Kararmman, Osmanlı, Zülkadir, Akko- yunlu ve ilh... hanedanlarım bir &- rada tetkik ve mütalen etmek ve bu devletleri kül halinde bulunan bir vatanm içindeki büyük derobeylikler telâkki ederek nihayet yinetdiğer bir hanedanın idareri altında ittihat et. miş zümreler geklinde görmek v& buş:nmltrin üzerinde teşekkül © - den Osmanlı imparatorluğunun ci - hanşümul tarihini buna — bağlamak sistemi orlaya konulmuştur. K Şu halde irki tarihimizin mebidei gok eskidir ve elimizdeki yegâne mem bular da Çin memtalarıdır. Onlar bu taritin mebdeini Çinin ilk hanedamı olan Hia sülülesine, yani Milâttan önce 2500 seneye kadar çıkarırlar. Fakat Türk arkanın Çin vakayina- melerine göre sene sene malüm olan tarihi Milâttan sonra dördüncü asra gıkmaktadır. Milli tarihimiz olan garp Türklerinin yani Selçuki ve Ös manlı Türklerinin tarihi için de meb de alarak Anadolu fetih ve iagalinin başlangıcı olan 1015've 1020 senele- ri arasındaki zamanı kabul etmek lâ zim gelir.,, Mülâkatımızın mevzuu pek geniş- Bilhassa, Anadolu tarihinin umu- | ki inkiçaf safhaları ve tarihi tedri. sattaki gayenin mahiyeti gibi mü - him meseleleri de başka bir mülâka- Cemal Bükerman " Tasviri Efkâr Nüshası (5) kuruştur. İti | Taşiere Fiçuet - 1400 ke. 2700 ker. 750 , 48 , 00 , 80 , 150 , — Yoktur TASVİRİ EFKÂR © akşam, canlılık, neşeli bir faaliyet görülü- yardu. Köy delikanlıları, köy kızları, hat-|pertici bir sahne ile karşılaşıyorlar. tâ çocuk ve ihtiyarlar, bayramlık el- biselerini giymişler ve erkenden kı-|cesetleri, kanlar içinde Yatan insan na gecesinin tes'id edileceği eve doğ- yollanmışlardı. Ş ru&: iki katlı, küçük ve mütevazi köy evinde Şerife adında bir kadın- la, 22 yaşlarında kızı Münevver ika- imet etmektedirler. Anne bugün hiç şüphesiz hayatı- yaşıyor, Ko- gündenberi evin bütün yükü onun sırtına yüklenmiş, kışın ına, yazın sıcağına — Tağn tarlasından ayrılmaz olmuştu. i'ı?u.ıı bugün, meşakkatin yüzüne kazıdığı ıztıfep çizgiterinden eser yak... Bilü- kis mesut, çok mesuttur, Çünkü, iyi| kalpliliği ve çalışkanlığına rağmen, güzelliğile ayni derecede l_enıfyıfx ©& demiyen sevgili kızı ertesi günü bit senedenberi nişânlı bulunduğu — kö; gelik; ıııııınııd;:ıl Mustafa oğlu İl -| 'asla evlenecektir. ş ylşıc bugün de kına gecesi - tes'idi ediliyor, / Samanlık Olur Ve için hiçbir fedakârlık esirgenmemiş- tir. Hattâ evin bir kaç adım dtzs[n— de bulunan samanlık bile, itina ile başaltılıp temizlenmiş ve bütün da- vetlileri istiap edecek mütevazi fa- kat vasi bir “salon> haline ifrağ edil ür. ç Merasim Başlıyor Vakit ilerledikçe, neşe de Artıyor. Köyde ender bulunur bir firsat o- lan bü eğlence vesilesini herkes aza- mi derecede istismar etmeğe çalışı- yor, köy delikanlıları samanlığın çat lakları arasından, gelini ve merasim sahnesini gizlice seyre uğraşıyorlar- dı. (Malüm a, köy âdeti mucibince k_ı na gecesinde delikanlılar hattâ gü- vey bulunmaz. Gelinin yanına sade- ce çocuklar'a kadınlar girebilirler.) Nihayet saat 11 e doğru, gelinin annesi, evde hazırladığı çöreği sa- manlığa getirdi. Eski bir köy âdeti bince bu çörek gelinin önünde ilerek tevzi edilecektir. Anne hep ayni mesut tavrile ek- meği kesmeğe başlıyor. T Cehennemi İnfilâk " Fakat tam bu anda cehennemi bir infilâk samanlıfı yerinden sökeres sine sarsıyor, lâmbalar sönüyor, ve her taraftan canhıraş eninler, inilti- ler, feryatlar yükseliyor. Samanlığın dışında taplanmış olan eremmmaamaeenan aa a b riren ae sÜninamln ,Birinci sayfadan devam) muş, Taksimden aldığı yolcuyu Ba> kırköyüne getiren Mahmud -adında bir göför köy içinde durdurularak gezalandırılmıştır, Balıkesir Maarif Müdürü Nâzım, hasta olarak Bakı köyüne gelmiş ve evine polis vasıta- İsile götürülmüştür. Sayımın devamı müddetince tren- ler muntazaman İşlemiş, fakat sayim mıntakasına yolcu çıkarılmamıştır. bir ara Bakırköy istasyonuna yolcular da istasyon salonun- da beklemeğe mecbur kalmışlardır. Bunlar bir ara susuz kalmışlar, is- tasyona derhal damacanalarla su gön derilmiştir. Tren yolcularından 500 kişi Filoryaya çıkmıştır. Herhangi bir karışıklık meydana gelmemesi için bu saha zabıta memurlarile tak- viye edilmiştir. Beş Senede 4046 Nüfus Arttığı Anlaşıldı Sıyıma tam saat 8 de Bakırköy merkez nahiyesile Mahmudpaşa ve Yeşilköy nahiyelerinde birden baş- Panmışlır. Bu üç nahiye de 398 mın- takaya ayrılmış ve her mıntakaya biz sayım memarile bir kontrol ta- yin edilmişti. İlk sayım neticesi 15) numaralı mentağada alınmış - ve bu mantakanın memuru 1 saat 45 daki- kada birinci, ondan 15 dakika sonra da 237 inci mmtaka memuru ikinci gelmişlerdir, Sayımın sonu — saat  Bir Faci Samandra nahiyesinin|Köy delikanlıları, ilk şaşkınlıklarını Kurna köyünde, mutaddan fazla bir|gidererek içeriye girdikleri zaman, alelâcele bulup yaktıkları bir meşa- lenin soluk işığı altında tüyler ür- n içi parçalanmış çocuk| vücutlerile doludur... Kendisinden ancak üç dört metre! mesafede patlıyan bombânın — kor- kunç tahribatından kurtulan mesut! gelin, âdeta çılgın bir halde... Bir Suikasd Mı? Sekiz ilâ on bir yaşlarında bulu- nan Mevlüd, Sabahaddin, Sudi, E -| min adlarında dört yavru ile 18 yaş larında olan İbrahim kızı Huriyenin! ölümlerine ve Haydarpaşa hastaha- nesine kaldırılan 60 yaşlarında Sıdı- ka, 13 yaşında Abdullah, Hayriye, Zehra, 18 yaşında Mehmed, 7 yaşın- ldı Müşerref, Şorife, 13 yaşında Suat, 18 yaşında Basri, 13 yaşında Melâ - hat, Şükriye ve kızı Muhsinenin a-| ğır ve birçok kimselerin de hafif ya- ralanmalarına sebebiyet veren bu korkünç ve zalim infilâk bir suikasd eseri midir?... Bir kıskançlık netice-, si midir?... Gelin buna menfi cevap veriyor; — Hayır, diyor, emin olunuz ki, bir tek düşmanım yok... Hele kış- kançlık katiyen mevzuubahis değil, İlyasla çoktanberidir söz kesilmişti. vıwdınhqnhlçkmııhuimip istememişti. Güveyi de ayni fikirde: — Ben de buna ihtimal vermiyo-i Diyor ve bütün delikanlılar onu tasdik ediyarlar, Tahkikat Hâdise mahalline ilk yetişenlerden biri Kartal Kaymakamı Mahir Öz- trak'tır. Yanında iki doktorla birkaç sıhbiye memuru var, Onlar yaralı- arla meşgül olurlarken, — jandarma kumandamı Şevki Alaş ve Üsküdari Müddelumumisi Ratip Fenik, vakit kaybetmeden, derhal tahkikata baş- lıyorlar. |miyorlar. Tahkikatın seyri daha zi- yade bir kazayı muhtemel ve hattâ muhakkak kılıyor. Esasen, bir müddet evvel, yine o) |civarda iki üç bemba bulunmuş ol- ması keyfiyeti bu korkunç faclanın| da orada kalmış bir bombanın eseri olduğu ihtimalini büsbütün - takviye ediyor. Fakat her ne olursa olsun, Kurna köyündeki bu korkunç kma gecesi, köy halkının hatırasında daha uzun müddet yaşayacaktır. e yauma a Bakırköyde Sayım bin 428 kadın, 18995 erkok üzere 32423 kişi olduğu an tır, 935 — sayımında Kazanın 12573 kadım, 15804 erkek olmi Te 28,377 idi. Böylece nüfı de 4046 artmıştır, Bakırköy Hastahanesinde 2516 Nüfus Var Vali laşılmış- nüfusu ak üze 'üs beş sene | n jıuıuk Nihad, idürü Celâl, Umu Müdürleri, N Kaymakamı asında Muavini Tette nezaret eti razı Akliye ve İsinde bütün k dir, | müşler, Bakırköy Em- Asabiye Hastahane- | “Herhangi bir bâdise meydana gel- Memesi için hastahane döktorları e- had Zai Ruhinin babası Mehmed ölmüştür. Hastalar ve müstahdemler dahil 623 kadın, 1883 erkek olmak Üüzere has-| tahanede 2516 nüfus kaydedilmiştir. Sayımdan sonra Yeşilköy Palasta sayıma nezaret eden heyetle gazete- cilere bir öğle ziyafeti verilmiştir. Sayım fevkalâde muntazam olmuş, memurlar bu işi gayet iyi anladıkla-| Fını göstermişlerdir. rupal bir tarrda yapılan bu sayım- Gan dolayı alâkadarları, İstanbul Va- lisini ve Bakırköy Kaymakamını ik ederi ğ bek | Onlar da bir suikasde ihtimal ver-| "öer bazı mütalcalarıma olmak| İstatisştik Umum Mü-/> — m Müdürlük Şubelİsti üfus Müdürü, Bakırköy *evt ve Parti Reisi daimi sıi Oğuşları dolaşmışlar- — Sahife: 7 —— Serbest Sütun BİR KİTAP *Atatürk Albümll> ve <Elli Türk İYüğür İle, münevver — halkımıza Züzel eserler kazandıran (Yedi Gün) essesesinin en son olarak, «İstanbul âbi lerir ismile yine hakikaten nefis blriki Yap peşrettiğini görüyoruz.. Gümüşi İdizli ve renkli, çok güzel bir kapak içi temiz ve ttinalı &lr baskı. 'Türk mal lığının tekâmülü hesabına — doğrusu Çi sevindik. Zaten «Elli Türk büyüğün gördüğümüz vakit de, ayni sevinci muştuk. Ne şayanı memnuniyetlir. Sevlaç hâlâ devam ediyor. Za Bgöre, (Yedi Gün) ailesi, Türk okuyı rına, daima böyle arada bir Avrup basılmış kitaplar akutmak azmile, h kete geçtk Bu güzel teşebbüsünde, bir zaman sekirye uğramamasını, konu sine candan temenni ederiz. Yüz otuz sahife tırtan özerde, İst lun belli başlı Gami,” mescit, türbe, sebil, kule, çeşme, nl zar taşları, su bendi. gibi ve S eserlerinin mümkün olduğu kadar fakat özlü tarihçeleri yazılıdır. Ay eserlerin, mühim olanlarının fotoğr. da vardır. X Pek çoğumuz, kinibilir kaç a rihi birer kıymeti haiz olan ld'_' bu san'at âbidelerinin önünden geç dir de, bunların neyin mesi — olduk! ve hangi tarihde, kimin devrinde, han Tülmar tarafından — yapıldıklı med anı YD İedip de öğrenmemişizdir. Belki içli merak edenler olmuşlur. Fakat hiç hesiz, esasla malürtetı havi, ve güzel B kitap yoksulluğundan Solayı, hu meral Ilınux tatmine imkân te, “İstanbal âbideleri" le, şehrimizin san'at âbidelerini lâyıkışle tanımak fi İsalim buluyaruz. (Yedi Gün), halka Böğle nefi ve kitaplar , kendine şi- ittihaz edindiğini hize zanncttiediğin: sonra hat derinin bir tnesini de, — tarihi semtlerine — ili bulda Küçüksu, Camhea, Kâğrihane mazide çok meşhur olmuş epey vardır. Oııı'_nınlı saltanatı. devrinde, ralarda geçmiş müteaddit vaktalara Füz ettiren bol resimli bir risale İn. şehrimizin semtlere aöt tarihi mahiy e, übidelerinde &e gi Ş H 'ıhqı Bibi, üı v Ömer Selim TASVİRİ EFKÂR — Yedi Gün neşrli yatından olan (İstanbul Sbideleri) kindeki bu yazıyı, serbesi sütunlarımıza dercediyoruz. Yazt sahibinin bazı müle losti bize de mülâyim gelmekle berab a G yoruz. Bu kitap hakkındaki ıwı-ııw Mazarımazı Yeni neşriyat sül f.’.!."_""“.;-——._____"“'*._.._... : . Çocukların sevgi İtimlz, 2 — Sanat — Bir #eşir, $ — İbulda dir semt — Femük fülinden; & — Bir çalgı — Bir goda; 5 — Can n söylenir — Babadan kalan; mevsim — Ciddi olmuyan; 9 — Yürlüre ken attığımız şey — Büyük; 10 — Tpi — Zaman. ” YUKARDAN AŞAĞI: — Bir film ismi — Bir nevi Aramaktar emir — Raki hâkim; d — Eski bir şeha fham edatı — Yahudilerin atı 'dikleri şey; 4 — Nakısın aksi — kalan —Su — 5 Sırttış; 6— Edat — 1 — Yazının aslı; $ — Müsaade; 9 —H be giden; 10 — Yı I "ei Mp>ls-Oolzi-| l aei Y aa eee aarimnme Kültür. parktaki havu İzmir, 5 (A A ) — Kültürparkta in ialen

Bu sayıdan diğer sayfalar: