12 Mayıs 1940 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 7

12 Mayıs 1940 tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bâlçika ve d a ' Yurt Şözlküm * İzmirde öyle b (Baştarafı 2 ncide) irlilerin teşyi merasiminden kurtul! 1 merasimi de! 1 girebilmek en harp vaziyeti ne göre, Almanların beş Bcldk? bha- va meydanını ellerine geçirdikler İhakkında neşrettikleri, habet l:ı-_ doğ ru değildir. Şimdiye kadar hiç bir tay (3 üncü sahifeden devam) Amerika Donanması Manevraya Çıkıyor New-York, 11 ( ) — Honolulu- vare meydanı işgal edi mişti Nöml e İ ki öredimi da Amerikan donenmasının başkü -|XSre mey kadar Belçikal | Pasıli - e Ki z lbeti | Dün alişim sant 18 © kadar Belçil eden kaçıp, buraya mandanı amiral Richardsonun GEMİĞ LA ve Bekik> hava dati topl Te sirü ÇIP, y fından . bulunan yledik. n İnsan. göre Avrupa hâdiseleri amiralliğin ge) v lecek pazartesi günü donanmayı mâ-, nevraya göndermek hususundaki ka| TW 1â 10 Alman tayyaresi düşür. ları, 8 i şöyle yapmıştı: Balıkesirden hattâ galiba çoluğuna çocuğuna bile aber vermeden- gece yarısı, herkes Belcika halkı ta- rarını değişlirmiyecektir. Asya fdo-|fafından büyük tezahürlerle karşı Juykuda iken yola çıkmış, sabahleyini sunun bir kaç gemi ile takviye edi-| galtaşlır erkenden — ssat altı buçukta - İzmire| keceğine dair dolaşan şaylalar kati - Roterdam Hava Meydanı varmış ve hükümet konağının önün-, de otomobilinden merdivenleri çıkmı Geri Alındı » D ÇAA,) 1250 & yetle tekzip edilmektedir. | 14 Alman Tayyaresi Zantedildi | Amsterdam, 11 (A.A.) — Şehir bu Sabah bombardıman edilmiştir. lan büyük çapta bamba! sarat hüsüle getirmiştir. Holanda büyük erkünıhartı inerek, ağır ağır enüz uyanmış arma da 40: İngiliz radyo- $ sabahın| nda rast adam: i olan nöbetç aberi neşre! sabah saat 8 de Roterdam havaj” n İngiliz bombardıman tayya $li bir hücumuna uğ - Bu 4 » Nereye böyle?| nin şiddi nin bir tebliğinde Halanda kıtala nu müterkip; Ha: Vali, hiç ırda değil, soruyor: nım hiçbir yerindi za bulunmıya: 4 10'da taarruza geçi — Bu oda kimin' 14 Alma z zaptettikleri küvvetleri hava| — İdare Meclis 4 bildiril. Japonyanın Endişesi 'Tokyo, il (AA) — Stefani: Japonya Har'ciye Nazırı, muha: ik mümessi dan zoru olan biri kar ıiya bağlamak niyetile: Alman Kıtaları Holandada Amsterdam, 11 (A, damdaki yabancı müşahitler, Almani in Mesajı kıtalarının hiç bir noktada Holan -| mnl"ı f!' yok, Seni Amsterdam, 11 (AA) — Holanda'da arazis'ne yiraal kilometreden faz-|türürüz. medyosunun verdiği bir habere göre|la girmedikleri fikrindedirler, — Aç şu kapıyı diyorum sana! kraliçe Wilhelmine, Holanda ordusu z n Jandarma, bu sert, kat'i, âmir se- başkumandanına bir mesaj göndere- 'm’“:' M“':_ı'""ı gı İsin karşısında şaşalıyarak boş bulu- rek kıtaların düşmana karşı göster- Ronta, 11 (A I) — Mtorüale di e a kapıyı açmış, vali de içeri Birip| diği mukavemetten dolayı memnuni! 'ölA Bazetesi yazıyor: makamına kurulmuş, ve hâlâ ne ol- karşısında en citdf ke mekte olduğunu bi .) — Amster- yetini bildirmiştir. :"“"' kı'_"::"";ı' ';“"'"d " 'î*" duğunün farkına varamadan bön EAİS eli? k ç İsikaya ve Lüksemburğa girip ilerle-| p3a yaka aa a F aliçe mesajaşda şöyle demekte - CKAYA ve İngiliz hükümetinin başı |N bakakalan jandarmaya: Haydi, demiş, git bana bir la simit söyle! İşte vali, on ay evvel, İzmine böyle gelmişti. Arkadaş bir lâhza sustuktan sonra öyle devam et daha evvel gidişi de bir tuhaftır: yine kimseye haber vermeden Balı- İkesire müteveccihen yola çıkıyor. Altı eylülde basit bir yolcu Fibi Balıke- *Bu mukavemet sayesinde Alman/"* Churehillin getirilmesi hüdiseleri katalarının fleri hareketi durduru! -| Parbin emperyalist — demokrasilerin Muş addedilebilir. Alman kitaları her|Simdiye kadar kaçınmak istedikleri tarafta anudane bit mukavemetle| 'Otaliter şekiller aldığını göstermek, karşılaşmaktadır.> tedir. Churehili, azimkârane, merha Papa Almanyaya Aleyhdar — |İmetsiz ve her türlü düşünceden âza- Vatikan, 11 (ALA.) — Papa, Belçi-|de vasıtalarla harbi idame etmek ta- ka kralına, Holanda kraliçesine ve Tafdarıdır. Lüksemburg randüşesine, memleket| Alman Tayyarel, lerinin uğradığı taarruz karşısında hissettiği derin beyecanı bildiren toli graflar göndermiştir. İN GAĞ Papa, Belçika krahna — gönderdiği| “*ö'daki tebliği meşre telgrafta ezcümle diyor ki: Roterdam İkinci defa olarak Belçika milleti,| HüYe meydanı üzerinde bulunan as-) n 4 v Or. haksız yere, arazisinin harp feca-| Ktf yüklü Alman tayyareleri dün öği —— Ne var; ne oluyor? yilme sahne olduğunu gördüğü buj'©den sonra İngiliz bumbndıma_ıı tay| — Bugün Balıkesirin kurtuluş gü anda, bu harbin, Belçika hürriyeti|Yüteleri tarafıadan taarruza uğrıya-| ane de.. ve istiklâlinin yeniden tesisi ile bit-|Tak tahrip edilmişlerdir. Bu hareket O sırada hatip kürsüden inmekte- Hesi için Allaha dua ediyorum. Almanların tayyare defi toplarını dir, Vali kalabalığı yarıyor, kürsüye Papa, taarruza uğramış olan her|Yerleştirmeğe vakit bulmadan evvel çıkıyor ve nutka baş'ıyor. Etrafta bir| Üüç memlekete de takdislerini gön -|Cereyan etmiştir. telâş, bir sinirlenme. n Roterdam civarındaki - sivil hava| — Bu da kim?.. 'Ne diye lâfa ka- İtalyada Teessür İlmanı, Waalhavene karşı yapılan hülrışıyor.. deli mi yoksa? Roma, 11 (ALA) — Reuter muha-İcum saat 15 den sonra başlamıştır.| Eteğinden çekip aşağı indirmek is| biri bildiriyor: Bu hava limanında bir çök Almanltiyenler vardır. Onlara dönüyor, ya- Yeniden Belçikayı harp âfetineltayyareleri ve asker nakline mah - vaşça fısıldıyor: boğan Alman hareketini, milyonlar-|suş 50 tayyare bulunuyordu. — Yapmayın yahu... S n Belrelle kargılanmgür. 'T S Döri Alman tayyaresi” tehtip oi İYMi talyan hükümetinin, vaziyetin bu velmiştir. Düşman personeli ağır zayi.| <-zea- ni inkişafından haberdar edilmemiş; e 10 dü ” olduğu sanılmaktadır. Yalnız, hâdi-| *& Uğramıştır. 10 düşman nakliye M layyaresi ciddi surette hasata uğra- (Birinet sayfadan de line getirdiği Sebilhanelerde se olduktan sonta Alman büyük el- : çisi, vaziyeti Kont Cianoya bildir - Hlmıştır. S Alman tayyaresi muha - miştir. Hattâ hükümetle doğrudan|rebe harici edilmiş, diğerleri de kur- bardakla, şüphesiz bedeli mukabilin- de, su vermektedir.Het üç şekilde de sular pahalıdır. Damacananın topta doğruya deması olan zevat bile, te-|3EN ve OdÜS arçalarile delik deşik fiyati 42,5, büyük şişeler 11, küçü gavüz haberini alınca, flm! şeler 8 kuruştur. Perakendeci es- Belçika kralı, Leopoldün kız kar -!Barlar saat bırde deşi olan ve İtalyada balk tarafından k ka Pa naca f bu suları yukarıdaki sırasile 5- » 60 kurusa satmaktadırlar, Ya çok sevilen aza etmektedirler. Bin -| Yabancı artist ve konsomatrislerin yan Müstakbel kraliçenin| Sten çıkarılmaları kararından son-) ».. Kokaf — Sebifhaneleri, nakliyesi anlamakta ve bu ıztırabı|ra hemen tamamen müşterisiz kalmiş! Suyu alana ait olmak Üzere damaca- "paylaşmaktadır. olan şehrimiz barları dün geccden |h< vı 50 kuruşa vermek insaflılığı - Müttelik Kıtaları Halâskâr — |beri, emniyet direktörlüğünün yeni'nı (!) göstermektedir. ; Gibi Karşılandı bir emirle gece yarısından sonra saat| Bir damacanada, Evkaf İdaresinin Lonâra, 11 (A.A.) — Londrada sa-|1 de faaliyetlerini tatil etmeğe baş- v ni L L T lak Si yardır. Nakliye ücretile beraber a8- inin Uğradığı Tahribat likta bir kalabalık, bir n İBayraklar, nutuklar, al) b hava meşdanı - ve La|” g, aldıiğı kalabalık arasında birini kıyamet, Ben vali -| bayretlerini n zevcesi pren- bir iztıral membalardan öğrenildiği-'lamışlardır. 80 kuruşa evvelce sokulabilen su İ ü yun bardağı bu hesaba göre aşağı S_enenm en"xğz"îl"’ı“ı!'u*ğ'“”“" yukarı 30 paraya geliyor. Büyük şi- Hediyeler : şeler vasati 17 bardak su alır. Pera- Her resim bir darbı meseldir. Halledilmiş şeklini (20) | kendo fiyatı 15 kuruş ıılrluğıınlı_ î;n umar! in intişarından sonra ün i : eve bizzat nakil gartile suyun la- aamaral, FEN'A OE e Tei Ü biz barmi Senimrl Küçük gşiçe- B lerden, iki bardaktan iki parmak faz- la su çıkar, Böylece bir bardak su yüz paraya içilir. Dahası var, Evkaf, Sebi!hanede bir bardak suyu 40 paraya salıyor. Bir damacana 119 bardak su aldığına gö re toptan 42,5 kuruşa satılan dama- cana perakende 119 kuruşa qdiyo.— abakası zurumdan | Londra, İ1 (A.A.) — Hava nezareti|*if€ varıyor. Bir de bakıyor ki, orta-| enba Sularımız ir vali var ki... Ertesi günü de, yeni tanıştığım bi rinden şunu dinledim: — Karsta vali idi. İdare meclisin- de bir bekçi meselesi peyda oluyar: İki bekçiden birine (iyi) ötekine (fe- na) dir diyorlar. Vali ise yaptığı tah kikat neticesinde (iyi) denenin kö- tü, (fena) denenin de mükemmel bir İbekçi olduğunu anliyor. Anlıyor amma kimseye meramını anlatamıyor, ve basit, ehemmiyetsiz| — İtinalı ve ihtimamlı terti: görünen bu iş büyüyor, derd halinildilmiş, küçük ve zarif risaleler, Bu alıyor. İşte o sırada bir gece ysmıınsılelenn mevzularile insanın alâka- vali, kıyafetini değiştirerek (iyi) de-|&1 olmasa bile alıp kütüphanesinde sen bekçinin —Mmahallesine varıyor, | hifzetmek arzusu — derhal uyamıyor. loş bir sokaktaki saman deposuna B_u da mşızx;pı.k:ıdiır zarfın da - hele yanaşıyor ve başlıyor elindeki çuva-| kitaba ve risaleye nit olursa - ehem- la saman doldurmağa. İki dakika son| MİYeti olduğunu, iyi yazılmış, fay- 1 bekçinin pençesindedir: |dali bir kitabın iyi do basılmış olur- e, eyleme, gözünü sevdiğim $4 kiymeti artacağını isbat etmek- . Al şunu da, sahver beni! — |tedir. Bekçi “avacuna arılan parayı, Fransiz Jisanınım a ü im biraz karışık ve cebine Indirerek oradan uzaklaşıyor. BÜt olan muhtelif bahislerini tamik | Vali de, boş çuvallı sırtında, öteye ve tenvir ederek, Fransızcalarını sağ lamlaşlırmak isteyenlere rehber ol- fena) denen bekçinin bulunduğu| Amlaş 3 Z n î.uııf _ıl;':" İ nğ“_z bir sokakta| Tük üzere yazılmış olan bu rizalele- emte gi çatirdiği bir ahir kapısım| İ& Salihiyet sahibi bir muallim ta- gözüne kestir ı' bi çi Tafından kaleme alındığı, lamağa başlıyor. d Ç e Buna da aynij tetkik ile derhal anlaşılıyor. KX gĞA yalişaniş $K FANAD. GALAY alelerin mücellifi, Bay H $- a yakası a stirdiği da LAy. un: — Aldırma bekçi baba... Bir işdir| * oldu, al şunu da hoş gör! y koluna sülük gibi yapışmış pa gi tır, bağırıyor: — Vay sıkılmaz herif vay... Hem çalarken yakalanıyorsun, hem rüşvet | L llimi ve müdür muavinidir, O- 1 derste ihtisas sahibidir. Her bir lisanı, daha başlangıcında Jesaslı ve sağlam surette n ati için ne kadar lüzumlu olduğunu uzun tecrübelerle bildiği için Fransız Jeayı talebelerine, bir orta mekteptle mutad olduğundan çok fazla bir de- şka kimse görmedi. al şu paraları! iş aramızda kalır, kola doğru sürük -| Bekçi onu ka lerken söyleniyor: | — Kimse görmedi mi?. Sen uyu -| yorsun galiba... Burada var ki... Arnavutlukta - İtalyan ER K Haridi yormen Bakll. TAMİLYERL AF tığı adamın vali olduğunu anlayınca korkusundan kaçıp kaybolan bu bek| Demiryolununinşa- yi neden sönra güç alle bulup tekil © v D D e gayret â getirmişler ve (Baş bekçi) a. sarfediliyor Fransızca “Le Temps, gazetesinin verdiği bir ha- bere göre İtalyanlar, Draç- tan başlıyarak Yunan ve Yuagoslav hududlarına ka- dar uzanmak üzere bü- tün Arnavutluğu kateden *Transbalkanik,, demiryo- lunun inşasını süratle ta- mamlamağa çalışıyorlar. Bu iş için kullanılan amelenin miktarı 25.000 den 50.000 e çıkarı| İzmir valisi Etem Aykuta dair top burada sıralamak'ı l jde w dolar. . Yalmız, merak edilecek bir nokta İkaldı gibi geliyor bana: Beş dil ve ';(:ırd'evîâ sîhîbî oları bu vali, şimdi İzmirde ne yapıyor? - Borç ödüyü dediler. — Ne borcu? diye sordum. — Hususi muhasebenin bir mil - yon liraya yakın borew var, işte onu ödemekle meşgul... Hem de.. — EHem de?... — Başkalarının yaptığı borçlar... Ne diyeyim: bu vaziyette İzmir hususi muhasebesinin kesesine bere| ketten başka dileyecek ne olabilir? Yoksa, Etem Aykut gibi eşsiz bir| idare adamını dah& uzun bir zaman| elleri kolları bağlı bir vaziyette gör-| k arap ve iztirabina katlanmamız|| B KANDEMİR — ©, Askeri Davetler otları etsem, daha sütunlar, sütun- icap eder... kayıt numaralı mel iya oğlu Arif Hik- tin kısa bir zamanda Şubeye mü- iyanın heresinde gö| Tectat etmiesi, rülmi yüzde elliden çok fazladır ki, hiçbir maddenin satışm- da bu derece insafsızca hareket gö- y t MAHKEMELERDE; MAHKEMELERDE: Hırsız şebekesi mahkeme kararile tevkif edildiler rülmemiştir. Dünkü nüshamızda bir iki satırla Evkafın küçük bir bardak suyu m' Zabıtanın son günlerde ya satmasının doğru olmiyaca - şebrin muhteli M işaret etmiştik. Bu yazı, Evkaf- k KA uhtelif çıları kızdırmiş! Bir muharririmiz va | Yi bir çok dükkânları İstasile bizi bakınız nasıl tekzip edi-| Münür, yol meydana kardığı Şi Manastırlı Hi Hasandan mürekkep tesi dün sabi ve|idare etmezse zekâ sapılır ve «Hâşâ! Bardaklarımız küçük de - gildir. Büyük ve kırılmaz bardakla - rımızi almadan evvel — kulandığımız bardaklarla bir damacanadan 133 bardak su çıkıyordu. Yeni bardakla- rımızla ancak 119 bardak çıkıyor!» Bunları dinleyince insanın hatırı gayriihtiyari fıkrası geliyor. Eskiden, kücük bardaklar kul- lanıldığı sıralarda — halk daha çok Zarar ediyor, Evkaf daha çok kaza- niyormuş! |Siselerin üzerindeki etiketlere fiyat niçin yazılmıyor? Dikkat edi'irse, yalnız Evkaf su- larının değil, bütün menba sula: larını üzerindeki etiketlerde, |sikaran müessesenin cicili, İmasından başka ah adliyeye tesl miş ve çaldık! koltukçu M sulh ceza mahkemesinde kildikten sonra he ına | muşlardır, «şecaat arzederken.. yatı yazılmamıştır. bebini sorduğumuz zaman iddia ile yorür: *Sular yalnız İstanbulda satılmı- Yor ki, meselâ, Diyarbakıra da gön- |deriyoruz. Nakliye masrafını halktan lmak lâzım geldiğine göre etikete fiyat nasıl yazarız? Yazdığımız tak- rı kap|dirde müşteri nakliye masrafını na- Buyu 'zarı itibara almaksızı etiket fiyatın bicili fir-)dan suyu ödemeye kalkmaz mı?> Fransızcalarını kuvvetlendirmek istiyenlere faydalı üç kitap 1 — Analyse graumati: lı) V 2 — (Masevlin) mi, (f;nin')nı:l? S Liaison, Hakkında bir Etude p ve taboğjrecede, öğretmeğe çalışır, bunun MCak bir| , İk man, Bakırköy orta mektebi fransız- | im edil- 4rı malları sattıkları elkon İle beraber birinei SOrguya çe-İbi olur. Ahlâksız bir adama nasıl Psi de tevkif olun- ciyeli denemezse, ahlâksız bir adam Yazan : Hayrı Ayman candan sarf ve gayret eder, ca bir çok kitaplar alır ve bunları tetkik eder, içlerinden , ftalebesine €n ziyade işe yarıyacak > Uşlzn alır ve onları mutlak talebesi- nin nazarı istifadesine koyar, İste Bay Hayri bu defa bu üç leyi de bu maksatla yazmıştır. Zular o kadar iyi tertip ve izah miştir, ki İ—Y.'m!'ıızıuyı iyi bilenlerin bile bu risalelerden istifade edeci leri şüphesizdir. dil Hayri müallimlik erini nefsinde etmiş, hayatını, Türk vatanına şerefe li ve malümatlı evlât tiştirmek gi retmiş, kıym aydası — büyük den doölayı kel er, erbabi liyakât disini tebrik ed. l 1 elmeyi bilen genç Maarif Vekilmizin bu risaleler üzes De nazarı dikkati ni celbi bir vazile biliriz, Risal, elerin fiyatı 10 ku bas rettir. ruştan - Kadın yüzünden cinayet (Birinci sayi x yetini öğrenmek iaıcı(rîidş:irıı-. da:m) meden münakaşa kizışmış ve a kâygasına Ha 'darın ağı da karışınca sabıkalı Şükri bire bıçağına sarılarak hür;ı*m ;ımışm, İlk bıçal ne Haydar maruz kalmış v. e dönen sabıkalının kıım:ı»ıış Tn sin bağırsakarını deşmiştir. Haya çok geçmeden ölmüstür. $ aka'ı Silk Tü, akebinde Gafuru biçaklamaya! başlamış ve onu da yere sermiştir. H[Sıd;ı'ı.-y(- polis vaz'iyed etmiş, Şükri efraftan görenlerin *feryadı ü seakm bir halde ı(açı:înrğîd;:ı;î tır. Bu sırada ayağı bir taşa vak yere düşen sabikalının elindel abeyin kardeşe” k. darbel Ölen Haydarla ağır yaralı Gafur ve ?ılııkılı Şükrü Cerrıhpm hastı hesine kaldırılmışlar, nöbetçi müd deiumumisi ve Polis hâdise . tahkikata başlamıştır. ğ V;eîzelerîn şerhi Kültürün temeli, secişenin ” temeli gibi, ahlâki histir ! Emerson Kültürlü bir a adam demek değciııîinl:—.)hlınmğig kafası aydınlık olduğu kadar ) da aydınlık olan kimsedir. Kafa nn aydınlığı bilgi, rohun aydınlığı ise ahlâk iledir. Hem ruhu, hem ki fası aydınlık olmayan kimseye — klll türlü demek caiz değildir. Çünkü kültürü tem m, zdir ve semtlerin.|melsiz kültür kadar zaratlı bir soyan velyoktur. Çünkü kültürü, ahlâk #zılı hırsız çe -|tür eğri yola sapar. Sapık zekâ kültür ancak zarar cir. Kültür iyi bir verim vermesi için ahlâk hi sine dayanması gereklir yoksa, lâksız bir kültür, ahlâksız seciye gi Ca Fillitürlü aemek doğru olmaz. göyle bir| «Bu fiyata nakliye masrafı dahil d ön gildir.>, yahut «bu şişenin bedeli n liye masrafı hariç 50 Kkuruştur» zında bir şey yazılabilir. Kaldı kl, menba sularının en çok sarfedildiği şehirler Ankara ve İstanbuldur. değilge bu şehirlerde satılan kaplrındaki etikete fiyat koymak zemdir, Çünkü halk pera

Bu sayıdan diğer sayfalar: