14 Mayıs 1940 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 6

14 Mayıs 1940 tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

n PECKEEĞKLİ - 28 yaşında genç | çocuğu var. Bu yavru hayli yara az.. Bir bakıma anasına çekmiş vi yorlar. Çünkü Edda da küçükker he Bir kere fevkalâde inatçı im: Ü bele bir istediği yapılmasın, ortalı, Şbiribirine katarmış, okadar ki, ital ı idare etmek kızim Bi Gtmekten daha kolaydır. ÖL Bada, babasının v Üzüne arkadamı idi.. Onun hırçınlık Şlarını o görüyor, 6 müsamaha ile ka Mtabından kurtartyordu. Pt onu bir hanım hanımcık ev kadı B i Şbumda da mmvaffak olurdu. 'ıw Kilda Musaoliniyi çok sık görmez ÜG 6 tane sadaret bir kadın olun dda'nın şiredi beş yaşında bir de|dedi W Mussoliniye hayli gımarılkıklar yap İi yanı smakı demir bir pençe ile ida Ze cden Sinyor Mussolini kızını nida Şitesinden izharı aczetmiş, ve “İtalya Dona Racbhele kızın'ın ye Üğilhiyor, vo bu yaramaz kızı babasının Dona Rachele Edda ile çok uğraş- ŞÜN yapımak istiyordü.. Eski halini u- Şötutmuyan, ve muvaffakiyetinin şahi- Şi tasmna eriştiği halde kocasının yük- hnesini daima arızi telâkki eden P mlişlik ana kazını daima basit bir Ş burjuva kızı gibi büyütmek ister, vel . sandalyesi işgal Şltcen babasının evlâtlarile uğraşacak «> Siyasette Kadın <» İtalyayı idare etmek kızım Eddayı idare etmekten daha kolaydır — Müssolini — Kont Cianonun refikası olan Edda babasile hiç geçinemiyordu! Bu söz Ex ar etti. Za gür hüngür ağlamağa başladı. lerle teselli etti... Bu vak'a 13 yaşındaki yavrunun kalbinde derin izler bıraktı ve Edda *İherseyi öğrenmeğe, her işe akıl e | dirmeğe karar verdi, bunun için de babasının — kütüphanesine kapandı Felsefeye, siyasete, politikaya, tati he ait ge bulduysa okumağa — koyul- ı beri olmadan inkişaf etti, ve bir ikı seae sonra, Edda Mussolini münev- aklı başında yaman bir genç kız eldu. Kurşısına şimdiki Hariciye nazırı o- saf arayan ihtiraslarma engel U Evlendiler... Bu nikâh üzerine Kont İ vakti olmazdı, e a. iğın evine döndüğü zamanlarda da (Höerhal kütüphanesine kapanın — sey. fmediğini söylediği Pransızların seve Üüeve okuduğu eserlerini hatmeder di.. Edda'nın erkek kardeşlerine gelin İpce, onlar spora, seyahate meraklı i- Üüiler... Mussolininin oğulları olmak İgururile bütün istikbali ayşklarının ada görüyorlardı. Kız kardeşleri. İne "Nasıl olsa kadındır. Kimbilir ki. ninle evlenir ve bu devlet gürültü. ünden uzaklaşır!,, diye hiç ehemmi- vermezlerdi. | Edda 13 yaşında idi, babasına kar- büyük bir hürmet beslerdi, fevka- İlâde de meraklı idi, onun için, bir gün İbabasından çok çekinmesine rağımen lün İyi bir zamanını yakaladı ve: — Baba, dedi, şu yaptığınız işler dir? Faşistlik nedir, politika ne - 1 Muaeolininin bu suallere uzun y - r d Cfano Şanghaya konsolos tayin e- dildi. Edda'nın gözleri önünde yeni bir âlem açılıyordu, genç kadın evini, “Jannesini terkederken hayli zorluk Çekti... Fakat, seyahat, yeni bir dün- ya, yeni muhit onun araştırıcı ruhu- nu tatmin ediyordu. Yeni atıldiği bayatın içinde, hileyi, diplomatlığı, hislerin çarpışmasını yakından gör. dü, tehlikeli vartalar atlattılar, Ed- da orada meşhur Şan-Kay-Çekin ka- rısile tanıştı ve ahbap oldu... Şang - hayda kadınların erkeklerle omuz omuza mücadele ettiğini gördü, ar - tik o da evinden çıkıp bir âmme hiz- metlerinin içine karışarak kendisine Tâyık gördüğü bir mevkii elde edebi- lirdi... Romaya döndükleri zaman haya! sukutuna uğradı... Bir gün on Üç ya- şında iken kendisini "aklın ermez!,, yen — Benin aklın böyle şeylere ermez, 'yı fevkalâde müteece- h kız aczinin yüzüne vurulmasına müteessir oldu. Bahçeye vlrtı, çalıların arasına girdi ve hün Be- reket annesi Dona Rachele vaziyeti çabuk anladı da kızını tatyip edici söz Yavaş yavaş yetişti, kimsenin ha- Bu arada aşk çağına da gelmişti. an Kont Ciano çıktı, Edda onun şahsında kendisini anlıyan bir insan buldu, Kont Ciano da onun bu inki- ol madı, bilâkis onu yetiştirmeğe çalış- Müsamahakâr olunuz! Hemşirelerimiz, müsamaha- kârlığı pek bilmezler, ekseri- si de kocalarının kusurlarına karşı sert ve merhametsiz o - lurlar. Bir çok dmwıltılar, ge- çimsizlikler bundan çıkar. Bu sözlerime darılmayın! Gazetelerde bir de erkeklere mahsus sahife olsaydı, onlara da ayni şeyleri söylerdim. Zi- ra bu geçimsizliklerde kadın - ların olduğu kadar erkekle- rin de hissesi boldur. Onlar da müsamaha nedir, pek bil - mezler. Hepimiz insanız, hepimizin kusurları vardır. Bu ufak tefek kusurları hoş görmek elbet iyidir. Evvelâ ne kadı - nın erkekten, ne de erkeğin kadından durup durarken şüp helenmeğe hakkı yoktur. Bazan bu saçma güpheler gecimsizliğin esasını doğurur. Erkek tabiaten hürdür, faz- Ta sıkılmaktan hoşlanmaz, o - nun için onun harekâtile fazla alâkadar olmağa gelmez. Üze- rine fazla düsşerseniz yapmayı aklından geçirmediği — İşleri yapar, Bütün bunları hemşirele - rim daha iyi bilirler amma... Tatbik edemezler... Biz bir kere daha söylemiş olalım... DERD ORTAĞI He pişireyim ? Birinci liste "Taskebabı Patates püresi Çikolatlı krem İkinci liste Kılıç şiş kebabı Türlü Revani tün kudret ve haşmetile ona kargi geldi: — İtalyada kadınlar evlerinde ©: tururlar, erkek işine karışmazlar de- di... Edda srar etti: — Anne olmak vatandaş olmağa mâni midir?. Diye babasına bir.hayli de çıkış - tı... Ona esliri Romadan Forum'larda- ki kadın hatiblerden misaller getir- di... Mussolini dinlemiyordu: — Olmaz... fçinde siyasetin alevi yanan Fdda ne yapsın, beklemeğe karar ver. di.... Fakat fikrinden vazgeçmedi, Edda'yı bundan sonra, hayata lâ- kayt gibi görüyoruz. Ata biniyor, ko casile beraber süvardlerde görünü - yor, Avrupada seyahat ediyor. Fakat hayır... O bütün bunları maksadına erişmek için yapıyor. Halkla temas ediyor, dolaştığı mem- leketlerde Italya hakkında neler dü- şünüldüğünü tetkik ediyor... Avusturyada Naziler (Dolfusa) ü öldürdükleri sırada o da Berlinde bu- lunuyor, ve Alman devlet ricalini bir. akşam yemeğine kabul ederek, (Ro- ma - Berlin), mihverinin ilk temelle- rini atıyor... Zorla cvet, zorla, siyasi rolünü ba- basıma kabul ettiriyor. Şimdi Mussolini yegâne mağlübi- yetini şöyle ifade ediyor: — "İtalyayı idare etmek kızım Bd- da'ya idare etmekten daha — kolay - dir y GAKA Genç anne, vatandaş payesine u- laşmak isteyen kadın, İtalyada mlü- him bir meyki sahibidir, Kocasının (aat (20,30) da Evimizin Cağaloğlun- M.Ylhıo&dhhb—dm salonunda edip Refik Ahmedi leri scasiz ve sadasız, alâyışsız yapar.. Gazeteler bile kendisinden pek fev - kalâde ahvalde kısa bir kaç cümle gösterit | İ SPOR kabul etmedi İstanbul voleybol şampiyonasın sonra final maçında sahaya gel yen Beylerbeyi takımına karşı hi (tık, beyi voleybolcuları 19 Mayısta şam- ilaşacaklardır. | Zonguldağa gidiyorlar” İİsi günü İstanbulda olacaktır. nüz kat'i değildir. Galatasaray yüzücüleri larını Floryada yapmaktadırlar, Galatasarayın Yeal Antrenörü alâkadar olan Galatasray k'übü dün antrenör olarak getirtecektir. naydır. Kendisi uzun zaman Macar milli takımında kaptan olarak yer lmiv, dünyanın eti teknik ve en mi kemmei su topu oyuncusudur. Bu ma ruf antrenörü Ga'atasaray klübü an cak üç ay için angaje edecektir, *« « Kırkpınar güreşleri neticelendi * Ankara birinci, İstanbul ikinci, Sıvas üçüncü Edirne, 13 - Sar Dün öğleden sonra, arayiçi sahası görülmedik bir in-| san kalabalığı ile dolmuşlur. Köy - lerden ve Trakyanın muhtelif yer - lerinden gelen misafirleri hemen hemen bütün Ei Sarayiçine gitmiş bulunuyordu. GCü- reşlerin en metaklı ve en heyecanlı safhalarından birini de serbest güreş finali teşkil etti. ü saat ler so la takip edildi. Güreşcilerimi miz ve muntazam kıvafetleri bilhas. sa nazarı dikkati celhedivordu. Teknik neticeler şunlardır: 58 kiloda: 1-Kenan «Edirne» 2. Hamdi «Sivas» 3- İsmail «Ankars» 61 kiloda: 1- Ahme! «Ankarar 2. Mahmut «İstanbul» 3-Haydar «Ba- hkesire 66 kiloda: 1- İzzet eİstanbul» 2 - Ragıp «Ankara» 3- Yahya #«İçele 72 kiloda! 1.- Celâl Atik <Ankaras 2-Rahim «Eskişehira 3- Mustafa Galatasaray Voley- bol şampiyonluğunu |men galip sayı'an Galatasarayın İs tanbul şampiyonu olduğunu yazmış | Galatasaraylılar bu Şampiyonluğu kabul etmiyerek Beylerbeyi ile tek lrar oynamağı istemişlerdir. Bu tek- Tifi memnuniyetle karşılıyan Beyler- |Piyonluk için Galatasaray ile karşı - | - Galatasaray voleybolcularını bu gü zel jestlerinden dolayı tebrik ederiz. Galatasaray futbolcaları - Edirne ve Galatasaray futbolcuları 19 Ma - yısta Edirne ve Zonguldağa gidecek- lerdir. Edirneye gidecek olan A ta- İ &ımı cumartesi günü hareket edecek İ| ve bir maç yaptıktan sonra pazarte- |B takımının Zonguldak seyahati he- Ka aa GaltaeeeKT YARSCSk vi Bir müddet te kırlarda yürüdü - ZLT ae GA AR Ğ veküde ler. Sonra köye yaklaştılar... Petro başlamışlardır. Yalnız Bebekte su - yun soğuk olamsından antrenöman- 14 Mayıs 1940 —— Tariht frika No. 13 Türklerin elinde BiR MOSKOF CARI da Galatasaray ile finale laldı_kl_ıırı İİŞeremeüyef, bu eğıence alaylarını daha genişletelim,, boyalar, sayısız kılıçlar, silâhlar ası- öğrenmelidir. Yarın sopa ile değil,|lı idi. Çocuklar, sağa, sola hayretle tüfekle iş göreceğiz... Ben köşkte ba- |bakarak Çarların sayfiyesinde gör - bama hediye edilmiş bir rovelveri a-|dükleri şeyleri unutmamağa çalışı- acağım, bu talim çok hoşuma gidi -| yorlardı. ea Nihayet büyük bir salonda durdu- Hava tamamen kararmıştı... Petroİlar. Çariçe geniş bir sofranın başına arkasına baktı, üç çocuk on adım ge-İzeçerek bu misafirlere yerlerini göz-- rilerinden konuşarak yürüyordu. Ses|terdi. Çariçe Narişkinin sağına Pet- lendi: ro, soluna Şermetyef oturdular.. Üç — Maksadım, askerlerimiz herşeyi — Şolman, Jan, Çirkof., Yürüyü -İçocuk ta masanın nihayetinde yan- nüz... yana oturdular... — Evet haşmetmeab... Çariçe evvelâ dua etti. Çocuklar — Peki Şolman... Canınız sıkılma- — Hayır haşmetmeab... Petro Şermetyefe döndü: — Ne diyorsun Şermetyef, bu ço- cuklar yetişecek değil mi?.. — EBvet Petro... Bunlardan istifa. de edeceğiz... Ormanın dar ve ağaçlıklı yolu bit- ayakta hürmetkârane ve dindarano durdular... Petro bepsinden daha W- kayttı. Dindar Aleksinin bu yaramaz oğlu ibadetle fazla meşgul gözükmü- yordu.... Çariçe oturdu, hepsi de o- turdular... Hizmetciler, evvelâ sıcak bir çorbayı Çariçeden başlıyarak do- laştırdılar.... Çeriçe tebessüm ederek Petroya: — Oğlum dedi... Her Rus hersey- den evvel dindardır. Hele Romanof olunca bu hisleri daha fazla kuvvet- lenir... Eedadın Allahtan ümit etti- ler.. Bu geniş toprakları bu sayede muhafaza ettiler... jdurdu, çocuklar durdular: — Şimdi dedi öbür gün sabah er- kenden burada toplanacağız... Müm künse diğer arkadaşlarınızı da getiri Bu sene deniz sporlarile pek fazla | Yız.. yanın en maruf su topu oyuncusunu Gelecek antrenörün ismi Homa - Bana adam lâzım... Çoğalmalı- Şimdi hepinize uğurlar olsun.. Çocuklar el çırptılar... Ve hep bir ağızdan - Horra - diye bağırdılar... Kararan ormanların ses onlara cevap verdi: — Horra!.. Dağıldılar.., Yol düzdü... Şimdi bu düz yolu beş kişi katediyordu. Önde Petro ile Şer- metyef, arkada Şolman, Jan ve Çir- kof gidiyordu. Petronun arkasında bir Alman, bir| Fransız ve bir Rus çocuğu vardı. Fa- kat Petro, Şermetyefle daha samimi ve daha sıkı idi. — Şermetyef, diyordu... Mühim bir fikrim var, ne dersin, biz bu eğ- Tence a'aylarını genişletelim... Arkam Ja yürüyen bu iki ecnebiden çok isti- fade edebiliriz. Moskovanın bütün ecnebi aileleri yazı burada geçirir - ler... Onların arkadaşlarını da alayla- rımızaı katalım.. — İyi olur Petro amma, bu ecne- biler kuşkulanmazlar mı?,, — Neye kuşkulanacaklar Şermet - yef, düşün ki çocukları eğleniyor, hattâ ben daha geniş bir gey düşü - nüyorum, büyük bir ziyafet vereyim.. orada hepsine bu eğlence alaylarını niçin kurduğumuzu anlatayım... Şermetyef: — Hayır, Petro dedi bu hata ©- lur, 0 zaman hemşireniz Sofya, her #eyi anlar... ve bu çocuklardan mü rekkep alaydan korkar.. Zaten köy- de dedikodu var.. Bir müddet sustular... Sonra köşke geldiklerini anlamışlardı... Petronun annesi, Natali merakta idi... Fakat Petronun geldiğini haber «Sivase 79 kiloda: 1- Vahit «Ankıras 2 « Ahmet «Sivas» 3- İsmail «Kocaelir 87 kiloda: 1-Ahmet «İşel» 2 - Mehmed Ali «Ankarar 3- Ahmed «Sivass Ağırda: 1-Ahmed Yener eİstan - bule 2-Şerif eBalıkesir» 3- Hazan «Ankari Grup itibarile neticeler. 1-Ankara 15 puvanla, 2 - İstanbul alınca bizzat bahçeye çıktı.. Ana o- ğul kucaklaştılar... Natali: — Nerede kaldın Petro.. Merakta kaldık, dedi. — Bugün mükemmel eğlendik an- ne, harp'oyunları oynadık, esir ku- mandanı da yemeğe getirdim anne Şeremetiyef... Çariçe tebessüm ederek elini uzat, tı... Şermetyef, diz çöküp bu eli öp- 8 puvanla, 3-Sivas & puvanla, 4 - İçel 4 puvanla. Bu neticeler halka hoparlörle ilân edilmistir. Yağlı güreşler Bundan sonra yapılan yağlı güreş- lerde Tekirdağlı Hüseyin birinci, GÖ genli Arif de ikineci olmuştardır. Güreş birinci, ikinci ve üçüncüle - rine birer madalya, birincilere ayrı- ca birer altın saat, Tekirdağlıya Kurt dereli altın kemeri ve Kırkpınar pa-, ra mükâfatlarından maada Parti Ge- nel Sekreterliğinden gönderilen al - tın santleri hi HALKEVLERİNDE: Eminönü Halkevinden: 14/5/M0 salı günü akşamı (bugün) Sevengil taradından (Tanzimat ve hımun sevdikleri benim de sevgimi kazanır... Sonra arkada hazırol vaziyette du- ran üç çocuğu gösterdi: Ya bu yaramazlar da kim Pet- FO - Bunlar mı?.. Bunlar benim er- kâniharbiyem anne... Çarfçe daha fazla güldü: — Bunlar mı?.. Bu kadar küçük ve bu kadar genç ha-.. Çok iyi,.. Siz de gel Çocuklar.. Yürüdüler... Çarlçe önde, Petro ile Şermet- |yef beraber onların arkasından üç çocuk geliyordu, Muhtelif salonlar - dan geçtiler... Duvarlarda av bay - Tiyatro) mevzuunda bir konferans| vanlarının doldurulmuş başları var- yerilecek ve konferansı mütcakip|dı.. İri boynuzlu geyikler, yabani Şubemiz bu mevzula alâka- | damuzlar, kurt, ayı, postları, muhte- harvlera ait içinden bir Petro evvelâ sustu, sonra cevap verdi: — Fakat anne dedi... İşitiyorum ve görüyorum ki babam ve analarırı Rusya için henüz bir şey yapmamış- lar... Vasiloviç anlatıyor, haşmetlü babam, kiliseden öğleye kadar çık- mazmış, geceleri de uzun müddet du- a ile meşgul olurmuş, Rusya Çar is- tiyor, rahip değil... — Haşmetlü pederin Aleksi Roma- nof, dindar olduğu kadar hükümdar- dı... Gece geç vakitlere kadar masa- sı Üzerinde yüzlerce evrakı okur, im- za ederdi... — Harbe gitti mi?!.. — Harbe hükümdarlar, büyük bir zaruret olursa gider... Böyle bir teh- like de haşmetlü pederin zamanında zuhur etmedi... — Fakat anne, yine bana an'attr lar ki İsveçliler, Polonyalılar, Türk- ler Rusyayı üç taraftan daima çiğ « nemişlerdir... Buna tehlike yok mu diyorsunuz?.. (Devamı var) Ecnebilerin gayrimenkul edinmeleri Tapu kanununun 35 inci maddesi nasıl tatbik edilecek ? Ankara, 19 (Hususi Muhabirimiz « den) — Türkiyede eenebilerin gayri metkullere ne süretle tasarruf ede - bileceklerini tayin için, Hariciye, Da hiliye, Adliye ve Maliye Vekâletleri arasında bir komityon kurulmuş: tur. Bu komisyonun tesbit ettiği e- saslar Vekiller Heyetinde konuşul - muş ve tapu kanununun 35 inci mad desinin tatbik sureti hakkında yeni bir karar alınmıştır. Bu karar: göre tatbikattaki müşkülüt ve hatlâ im « kânsızlıklar nazara alınarak şimdilikk yabancılar için mütekabiliyet esası» nın tatbiki kararlaşmıştır. Türk tebaasına karşı hususi kayıt İve tahdidler vazetmiyen ecnebi dev- letler tebansına Tüskivöde bütün ec- nebilere mahsus ve tahdidlere riayet şartile ayrıca herhangir bir suretle tahdidata tâbi tutulmaksızın gayri - menküllerin temellük ve tesarruf hakkının tanınması — ve yabancı bir devlet ülkesinde bulunan tebaamızın © memlekette almak istediği gayri - menkul hakkında vazedilen kayıtlar ve tahdidlerden mütevellit bir mü- racaati halinde o devlet tebaası hak- kında ayni suçetle muamele yapıla- caklır. —. — Köy yolları hakkında Ankara, 13 (Hususi) — Dahiliye Vekületi, vilâyetlere yaptığı bir la- mimle kaza, nahiye ve köylere giden yolların birer haritasının tanzim &-

Bu sayıdan diğer sayfalar: