24 Aralık 1934 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 5

24 Aralık 1934 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 İlk kânun ' N ! Köy ve Köy Veli Dayı Diyor ki: Dini alçaklığın bu derecesine âlet eden zihni- ye.e son vermiş olmamız bizim en büyük ve en eyi işimiz olmuştur. Teraviden — sonra — köy- lüler harıl yınon — kahveye toplan- mışlardı. — İçlerinden — Veli Dayı da eksik döğıldı. Hep Si keyifli — idiler. -Köyün imamı onlara Türkün kadar — yüksek — yaradılışta olduğunu ne mişti. Doğrusü köyün yeni imamı cehennem — korkusile kişileri dünya işlerini görmekton alıkoyan, ga gitsen günah, — sola bak- san cehennemi — göster en böyle yaparak insan- | n içine korku veren yo- bazlara hiç benzemiyordu Köylü de artık onlar- dan — bıikmışti. Bü - gibi- ler vaiz için ağzını salar, onların ne demek istediğini Jöp — demeden leblebeyi anlar — o'muşlar- dı. Haydi getirin yemek leri. Doldurun heybeleri sobası — har.l ne güzel anlat. aç- Veli Dayı etrafıniı sar. a1 köylülerle bunları ko Nuşuüyordu.. - İşte —diyordu — imam dediğin böyle olur .. a X Köylerimizde Bayındırlık Çalışması Duydu n gümuza göre, Yağ elar nahi yesi mü- dürü Hak kı Akgün nâhi yede birçok gü zel işler'e girişm'iş köy? yollarını ve bu yollar üzerindeki köprü leri yaptırmoğa başlamıştır. Müdür. çok geri — kalmış olan nahiyeyi yakın bir za- manda güzelleştirmek azınin- dedir. Biz burada kendisine mu- vaffakıyot dileriz — Çalışkan müdürün bu münasebetle bir resmini basıyoruz ——— Hükümet merkezini'z gün de devam ediyoruz. ! Sim Ankarada Sılıhat ve ve İçlimai Muavenet Bakanlığına ait binalardan f sıhhat müzesi | ni Bösleriyor. Ankarayı Tanıyâl[m! No idi © güzel sözleri hakikatın düsyada — doğ- rulük — kador büyüklük yoktur ' ve hakikatet doğ- Tülük, oblüklüık Türklüğün damarlarında vardır. Türk yalon “söylemez Allahin da istediği bu de- Bil midir? Türk hile, hud'dne dir. bilmez. Poygamber da bunu emre mu? Son ra özü doğru, sözü doğru Türk çalışkandır. Allahın da, Paygamberin de bunlardan memnun olduğuna şüphe mi vardır? İhtiyar — Memiş — bağdaş kurmuş beriyanda — oturu. yordu. Sordu: Veli Dayı be — Na var Memiş. Şu dayıklimi, — İâiklik- mi nedir? Bunu bir yol bana eyice anlatsana... Bazıları — bu dinsizliktir diyorlar da Veli Dayı âdeti olma dığı halde — kizivermişti: Kim — diyor böyle | Memiş. — Memiş onlar ha- İtetmişler. Milletin — bir. hğine, cümuriyetin büyüklü- güne kasdetmişler, Asıl bö- yle göyliyonleri, imansızlar- dir. Allah düşürmesin bun- nlara. Sırasında yuürdü da ırzı da satarlar. Veli Dayı gittikce colalla. nıyordu. Ağalar.. Bizim bu memlekette Türküm diye- yani dıkları herze, şişirmedikleri | kese voe sormadıkları - vat- andaş kanı kalmazdı. Aşâr imin hırsızlığı kazının modreselinin uğursusluğu | millet düşmanlığı, padişa icabında millet ve yurd hays iyetini bir pula feda eden se fahati, ahlâksızl.ğı — millete yllll N | uğursuzluk bırakılmazdı. Beri | yanda “millet — fabrikayem muhtac.. Olur mu cevab ol: maz.. Mekteb açacaklar «ne. uzabillâh kâfir olur.» Kardoşler., işte biz böyle geri kaldık Eğer Padişahlar dini işe — yaramazlıklarına ület etmesolerdi dünya -ku. ruladanberi bütün ulusların önünde bir bayrak gibi şanlı giden Türk geri kalmazdı Bütün ileri memleketler gibi şimdi bizim fabrikalar - nniz olur, yurdümüz şen ke- | ndimiz çok zengin ve rahat nler, Türküm diye öğünenler altı oku vardır. Bu altıyok bizim miz yolları gösterir. İşte bu altı oktan bir da nesi de İâiklikdir. Lâiklik demek dine sayğı — ettirm> ek dimektir. Dini dünya ve siyasa işlerinde kullandırm ak demektir Arkadaşlar; Hepiniz ;pbilirsiniz ki eski devirlerde idare — adamları dini sıyasasına âlet ederlerdi Din — emreder diye — fetva lar çıkararak bunlarla yab- gitliği- aei Ankarayı tanımakta bu Bugün bastığımız re- | yapan Hasan Hüseyin dün ha. | iştir. İşle bu sırada hüviye- | esi uıın!ııku;lıı-. K olurduk. . Şimdi anladınız mı? Lâjik- ği biz neden kabul ettik? Bugün artık kimse çıkıb allah böyle istiyor,tarlandan alacağın mahsulün yarısını bana vereceksin diyemez.. Dinimize gelince lehülhamt müslümanız. Ve Muhakkak eskisinden daha bütün müslümanız. Çü- nkü tanrı ile bizim — aramız- da bizi ayrıca kendi fenalı- klarına koyun sürüsü gibi götüren hiçbir kuvvet yok Bir zamanlar — softaların gözü hırslar ndan o kadar kararmıştı ki yurda sattıktan sonra — onü — kurtarmağa savaşan Gazi Atatürkün bi- | le bir fetva jle ölüme mah- | kum etmişlerdi. Dini alçaklığın hu derece. sine âlet eden zihniyetine | son vermiş olmamız - bizim | en büyük ve en olmuştur. eyi işimiz O —ammemms Kubaşlar köyünde kanlı bir - vaka Bürhaniye, ( TÜRKDİLİ ; - Gömeç nahiyesine bağlı Kubaşlar köyünde feoj bir ölüm hâdisesi olmuştur. Ku başlar köyünün çobanlığını yyanları otlatmış sonra dere- ye göltürüp sulamıştır. Ken- | disi de gşöyle bir kenara çe- | kil,p istirs hat #t nek jstem- ti benüz anlaşılamıyan — bir şöhis çobanın yanına sokol- muüş ve — elindeki — baltayı vallı çobanın başına vür- imüş”vetzavallıyı öldürmüş- Hür, Koza cümuriyet — müddej umumisi ile nahiye müdürü ve zabıta vakaya çi koym- muştur. Katilin şu — birkaç gün içinde yükayı ele verm- | rde benek benek lekeler ya- | rir. ü.. Fayaalı bilgiler, Sünker neden delik deliktir? Hepimiz bildiğimiz sünker deniz dibinda yaşıyan bir- şeydir. Birçok küçük deniz hayvanları — bunun çinde yuva yaparlar. Su sünkerl. erin deliklerinden girer: Bu suretle içinde yuva — kuran hayvanlar 'sudan hem kendi lerine İâzım olan gıdayı alı rlar; hem da gü bü hayvan: lTarın çıkardıkları pislikleri temizlor. Sünkerlerin delikleri böy ylece birçok — hayvanların yaşamasına hizmet — etmiş olur. öt öt Yılan mi, balık mi? Yılan balığı bir. balık ol- duğu balde yılana — benzer. Bu balığı jlk defa gören yı- landan ayırt edemez. Bunun böyle yılana benzemesi de. niz dibinde kum ve çamur arasında yaşadığı için daha kolay dolaşıb hareket edeb- ilmesi içindir. 3 3 Kiçin çınğırağı var. Afrikada yaşıyan bir çeşit yılan vardır. «Buna çıngıra- klı yılanb derler. Bu hayva- nın çınğırağı kuyruğundaki birkaç kalın kemik halkadan iborettir. Bulgarlar biribirins çarpınca tuhaf sesler çıkar- ir. Ba süretle yılan bazı ha- görelerin sesini taklit eder. Bu haşerelari yiyen kuşlar sesin geldiği tarafa akın ed. erler, Yılan da büsüretle avl- arını kolayca yakalar. Aynı zamanda bu sesle düşmanla rint korkuütüb — | açırır. e 3t Pars neden lekelidir. —| Pars denilen bir hayvan vardır. Bu hayvan ormanla- rda yaşar. Pars vücudünü koplıyan tüyleri benek — be- nek lekelidir. Ozamanlarda güneş yapr- aklar arasında süzülerek ye- par. Pars datüylerindeki hu lekelerin yardımile uzaktan tanınmaz ve işte bunun - için | tüyleri lekelidir. ikik Ürümceyin ağı neden uçar! Razan sicak - havalarda örümcek ağının ipek gibi ipliklerinin uçduklarını gö rürüz. Bu, en çok — hafif | | rüzgârlı havalurda | rüzgârın örümcek ağı iplik - lerini bir — taraftan diğer tarafa sürüklemesinden ileri | ödir; Örümcek bu sayede bir | taraftan diğer tarafa göçer; kurtu- bazan hayutinı — bile Örüme k uçması buna yardım eder. öe ae | Deniz mantarı neden parlar, Deniz mantarı karanlık- da ziya neşreder, Yani pırıl piril parlar. Bunun sebebi civarına küçük haşreleri to- | plamaktır. .. Bu sayfa Pazartesi günü ba, ! fayı yapmakla güttüğümüz ülkü köye, köylümüze aydalı olmaktır. Umuyoruz ki köylü kardeşler ndi sayfalarını sevecekler, benimsiyeceklerdi. SAYFA; 5 sılmktadır. Bu say-â Hayvan Yetiştirelim! Ha ; van yetiştirmek köyler için ve yurd için çok faydalı bir iştir Resmimiz vilâyel ayğır deposunda bulunan damızlık aygırlar sahibine cok par: Eyi hayvan y Hayvan yetiştirmek köy- lü için ve yuürd için çok faydalı bir — iştir. Köylü için faydalıdır, çünkü; Tar. | layı süren pulluğa sapana omuz veren,kara toprağı al- tın başak vermek — için haz. |ırlamıya çalışan, — köylün- ün hayvanıdır. Kıraç yayla- larımızın — otundan — yapağı Yiftik, et, süt yapan odur. Tarlayı gönçleştiren gübreyi birçok — yerlerde köylüyü ısıtan tezeği veren hayvandır. Köylünün cebine — Anadol- uda — birçok pare, — dav- ardan gelir. Anadolu kö- | yü bir. Aâfet ölen da dava | ve malsız kalsa — elleri aç ve sefil olur yetiştirmek — yu- faydalı olur çü- | rsız böğ ünde ayvan rt içinde nkü: Hayvanları çok, eyi ge lişmiş ve gürbüz — olan köy, canlı ve diri bir köydür. Çocukları bol bol et yiyen bir budun (Millet) diri, alnt — yukar. da, sağlam bir budundur. Hayvancılığı ileri giderek kumaşını kendi yapan, sofunu — kendi tiğinden dokuyan, dış paz- arlara çok hayvan, yün ve tiftik satan bir yurt, zengin olur, bolluğa kavuşur. Köy- de çok ve eyi hayvan yeti tişerek yrtm için sububeb- lerden dolayı - faydalıdır. süt — içen, Köylerimizden Resmimiz Ova köyde koyun ve “rada otlarken gösteriyor. Ne güzel yününden | tif- | ı birinigösteriyor.Eyi hayvan kazandırır. iştirelim! Fakat ne yazık ki bir va- kitler törü (devlet) ha deyin- c0 sınıra yüzbinlerce atlı çıkaran yurdumuzun bugün atları azalmış ve bozulm- uştur. Bir. vakitler — Linl- erle davarı olan köylülerimiz vardır ki, bügün — davarsız kalmışlardır. — Sığırlarımız bakımsız çelimsizdir. Uzun yıllar yardu kasıb kavuran savaşlar, sultanlık — devri- nin kötülükleri, yolsuzluk- ları yurdun — hayvanlarını bu kılığa getirmiştir. Fakat bugün — mutlu eğ- muriyete kavuştuk Törümüz yürdun her yerinde — nasıl mektab açıyor, fabrika ko- rüyorsa yurdun hayvancıl- ığına da öyle elini uzatmıştır. Fakat törümüze yardım için köylülerimizin de — çalışması öğütlere kulak vermesi ger. ektir. Köylü kendi çalışmaz, davarına sığırına, kendi eyi bakmazsa, törü ona"ne kad- ar yardım ötse, — ne/kadar boğa, ayğır dağıtsa yine bu iş yürümez. Yurdun hayvan. larını düzeltmek, çoğaltmak için köylünün hayvana eyi bakması, onları"eyi besleyib büyütmesi gerektir. İşte biz bundan sonra hay- vanın — nasıl yetişti - rilmesi, nasıl bakılıb büyüt- ülmesi gerektir, bir, bir an- latacağız S görünüşler. kazları me- yT C FO T DB F b

Bu sayıdan diğer sayfalar: