2 Mayıs 1935 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 2

2 Mayıs 1935 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Edebi tetkikler Türk Edehiyatı. (" İki formalık küçük, muh arririnin dediği gibi bir arle fter... Yazan edebiyat mual- limlerinden «Ziya Karamuk» tur. Fiati da «15» kuraş. Bu- günkü dil ıkılâbından bah- isle Türk edebiyatının geçi- rdiği marhaleleri gözdet ge- çirerek, dünle bügünü ve «klâsik edebiyatola halk ed. ebiyatını mukayese ediyorlar Ve dünkü edebiyatın şekile- iliğini ve Türk kültürü ile alâkasızlığını orlaya koyuy- orlar. Gerçekten «DUjvan ed- ebiyatın «garpoım, «din» ve «dilindens doğma, mahdut bir zümre malıdır. Onda ne bir Türk özü ne bir Türk ılııi görülür. Sadece takli. tcilik daha doğrusu «sunilik» vardır. Bununla bereber o devrin «Fuzuli, Baki, Nedim, Şeyh Galip» gibi üstatlarını da hiçe sayarız. Esasen bunda sanatkârın bir suçu yoktur. Zira her sanat özünü içinde bulunduğu cemiyetin büny; esinden alır. Ö — gün için «medrese» ve «Eandurunb da tahsil gören bir — sanatkâr oodan — fazla — yapamaıdı. Eğer bay — «Ziyanıne öğünçle — anlattığı «Yu- nuslar, Karacaoğlanlar » da muasırları kadar tahsil görmüş bulunsalardı, onların da o yoldan — gidecekleri gayet tabil —idi. — Binaen- aleyh her biri bir başka varlık yaratan edebi devirleri bi- ribirine katarak onları bu günkü bir görüş ve düşü- nüşle mukayeseye kalkmak biraz — insafsızlıktır. Eğer «Ziya Karamuk» da o devir- de yetişse idi, şüphesiz bu fıkirleri söyleyemiyecek- ti. Sonra ası! birçok betbin fikirlerine karşı serdettiği iki mütalea dikkate Şşayan- dır: I— Halk — edebiyatını an- latırken bütün sanatkârların onlar gibi gitmelerini iste- mesidir, Ba gerçi, Türk har- Bine ve Türk diline verilen kıymetin müsbet - bir görü- nüşüdür. Lâkin bilinmeli ki, © edebiyatı doğuranlar, saz. larının — kuvvetiae — daya. narak — yürümüşler. — On- lar içerisinde — düşünüpte içine doğanları kâğıt üzerine yazanlar pek azdır. Eldeki «Divanları» bile, — missfiri bulundukları yine bilgiç ad- amlar tarafından vücude ge- tirilmiştir. Meşhur «Emrah» Anadoluyu dolaşırken «Siv- as» a uğruyor. — Ve bir «tekkeyev inerek «Eflâtunv ün çıkardığı eserin — ol yazması meydana geliyor Ben ofikirlerden şunu an- hyorum: Demekki — şair olm- ak için daha evel Aşık olup sazı aırtlıyarak — köy köy, gehir gehir dolaşmak Tâzım. Bu ise imkânsızdır. Bugünkü edebiyat şekil va | ifade itibarile iki manza- ra gösterir. Birisi ya ka- vmi edebiyatımızın tanzim tekniği olan «hece», diğeri ise: «Gürp» da vücut bulan edebi mesleklerin şehrimize * giren özüdür. Ortada bir dil işi kalıyor ki onuda genç nesil tamamen haletmiştir. Va bugün gençlerin — kaçi öz Türkçe yııtııyıır? Hiç., “Netekim bir şiirini kitaplar. Boğazlar Meselesi Pariste çıkan La Republi- gue gazetesi yazıyor: Boğazlar ötedenberi ihtilâ ve çarpışmaların seçilmiş ye- ri mesabesindedir. Bir geç- ide hakim olan bir devlet dajma bu geçidin muhafaza- sına çalışmış, komşuları — ise onu kapmağa uğraşmışlardır. İngiltere Cebelütarıkı, Süve- yş ve Singapuru — hiç bir zaman terk etmiyecektir. Bi- rleşmiş Amerika devletleri Panama kanalını hariç — bir surette muhufaza etmektedi- rler. Mamafih — mukadderat ekseriya küyük ulusları bu gibi geçitlere hakim — kıl- mışdır. Danimarka Sünt ka- nalına, Türkiye İstanbul ve Çanakkale buğazlarına ha- kimdir. Bunun için küçük milletlere dostluk ve hamilik teklif eden edene.. Bu su- retle Türkiye Moskovulı mü- stevlilere karşı uzun zaman süren çarpışmalarında ken- disine mükemmel yardımcı. lar bulmuştur. Başta İngi- itere ve Fransa olmak üzere Akdeniz devletleri İstanbul ve Çanakkale boğazlarını hıç | bir zaman gözden uzak bu. | lundurmuş değildi İngil- tere ve Fransa daima şimale karşı olmak - şartile — bo- ğazları — defaatla — müda- faa etmişlerdir. Bu müda- halelerin en mükemmel mi- salini Kırım — seferi - teşkil eder ki, bilindiği gibi bu se- fer neticesinde boğazlar Ru- sya babriyesine kapanmış idi. 1914 yılında boğuzlar hala Rusyaya karşı kapalı bulunuyordu. Türkiye Alma- nya ile birleştiği zamana kadar ve Londra ve Raris, Boğazların müdafsası için lâzım olan malzemeyi veri yorlardı. Malümdür o zaman Fransızlar ve İngilizler, ilk defa olmak üzere boğazları zorlamak işinde muvaffakı yetsizliğe maruz kalmışlar- dır. O zaman Akdeniz tara- fından himaye edilen Türki- yenin Rusyayı kapolı kura denizden — çıkmaktan men edebileceği ve fakat aynı zamanda, — şimalden gelen bir Ulusun — himayesi al- tında, — Akdeniz dev - | letlerinin geçmesini de men edebileceği anlaşıldı. İngilte- re tecrübelerini unutmadığı ndan Kemâlist Türkiyesi Se- vr müahedesini — bitirince Londra, hiç olmeaz ise, bo: ğozların askerlikden tecrit edilmiş bir halde bırakılma- sını temino muvaflık — oldu Sevr muahedesinin yırtılma- sındanbari boğazlar asker- likten tecrit edilmiş kaldı Halbuki Türkiye bugün mühim bir devlettir; Türkiye ma koydukları, «Ahmet Ku tsi» nin şiiri de bu sözüm özü kuvvetlendiriyor. N — Son sözlerile çok betbin oluşlarıdır. Bundan hiç birşey anlıyamadım. Yu- kurıda uzün tahkiklere — gi- rişerek çok nikbin gör- ünen — muharrir, bu — son sözlerile tamamen — bedinle- şip gayet bir tezat yupıyor- lar... Ben de son söz olarak şunu derim ki: Tük edebiyatı bugünkü halile, | dünle kabul | kıyas etmiyecek kadar - farklıdır. | Öyle ki, aralarında kilamet- relerce ıçıklıi var. Dilin n enler, her " arız bulnndukları yeniden dirilmesinden ötürü mağruürdür ve bilhassa Sov- yotler ile en eyi münasebet- lerde bulunmaktadır. Bay Tevlik Rüştü Aras bundan bir kaç gün öncel Uluslar 808 yetısi önünde, İngiltereyi ve-| Mektebler sıcak dolayıSile fün | Orlamekteblerde SÖ ıoylımektun çekinme- yelim - İtalyayı kızdıran Bo- gazlar meselesini ortaya at tığı zaman Bay Litvinof Türkiyeden: «Çok aziz dos- tumuz Türkiye» diye bahset mişti Bay Litvinof bundan daha ileri varmadı isede B, Tev- fik Rüştü Aras ankıyatı dan bahsederken Türkiyenin buna ilölebet katlınmıyaca- ğını söyledi. Çarpışma her ne kadar kısa oldu. ise de yenilerinia ortaya çıkması ihtimalini dp hısı—mrmehı dir. Mısır ve on iki adaya hakim olan İngiltere ve İtal- ya müttefiklerini ihmal et miyeceklerdir. Hakikatı hsl- de Boğazları elinde bulun- duran Moskovadır. Kemâlist sıyasası bu mucizeyi y_ırnltı Vücuda getirdiği Türk - İran | anlaşmasından boşka Tür kiye Istanbuldan Musul hu. dutlarına kadar varzan çok mühim bir Stratejik vaziyet sahibi bulunduğumdan bil- hassa Londra Rusların bu fajikiyetini lakayt gözle sey- redemezler Bundan başka jki sene evel Baltık donizinden iki Soövyet harp gemisi Sivas- topoldaki Sovyet flosuna il. tihak etmişti. Bu ise unu- dulmğması gerek' olun bir misal teşkil etmektedir. 1904 yılında Karadenizdeki Rus filosu harp devam ettiği mütdete', — müshedeler yü- zünden müattal kalmıştı Bal- tık ve Karadenirde ki Rus fıloları bugün bir hirlerile — değiştirilebilirmi? İngiltere ve İtalyanın boğa- zların silâhlandırılması hu- susundaki her teşebhüse ka- eşi enerjik bir şekilde mu- ve diğer taraftan Fransanın Sovyetler ile bir anlaşma imza ettiği bir zamanda bü — scalin sorulması — gerektir. — Zi- ra çarpışmanın devam et tiğini farz edelim Almanya nın yanı başında İşe karışma ğa bir Rusya bulunduğunu hisselmesi — monfaatlerimiz icabatından ise, aynı zamun- da Suriyoede — bulunduğu- muüzüu ve — Müusul pet- rollarına muhtaç olduğumu- zu da unutmamaliyiz. Fran- sa hiç bir zaman bugünkü kadar şiddetli bir surette büyük — devlet adamlarına molik olmak ihtiyacını his- etmiş değildir. » Pierre Dominigue rek. Onlar Türk sanatının geleceğinden çok —emin ola- rak bu savaşa giriştiler, Ba- na öyle geliyor ki, genç yazman yeni nesli hiç oku- l | | miyor. Çünkü bir şey ya. pacaklarına — kanaati Onları okuyun, — elinizdeki gençleri yetiştirin. Onlara ideal sanatın «roalvin incelik -| lerini gösterin! Bu savaşta | en büyük iş, Türk mualli mibin ve bilhassa edebiyatla | uğraşanlarındır. « Türk edehiyatı » adını taşıyan bu eser cidden okun- meoğa değer, — kıymetli bir tetkik ve fikir muhassala- ! sıdr. — Mütlaka — bülün ve yok . SKU | okutanı Bilal Peker ile oku- | | |oşdılar. KENTTE VE VİLÂYTTE B aa ma e a aa ca ME GS N GÜİGE HE B M 4a S0 G0 VA N H0 AECU HARA MA GA CA CANA AA AM Ortamekteblerde 25 Mayısta dersle:” kgsiliyof' dlü yoklamalara 5 haziranda başlat Sıcak Birdenbire basdırdı, öğleden sonra tatil edildi. Havalar birdenbire isınımış | sıcaklar — başlamıştır. | Dün hararet derecesi otuza | kadar yükselmiş. sıcak do- layısile N catibey Mümektebi vo ilk mnkh»plıınl»ın bınuk bir kısmı dün öğle- | ve Heesi ile den sonra tedrisalı tadil et- mişlerdir. | Sıcakların böyle devamlı | gidecek olursa mekteplerde | tedrisatın yarım güne inhisar anlaşılmaktadır. idare heyetinde Vilâyet idare hoyoti dün vali muavini Ekremin | başkanlığında edeceği B toplanarak | biriken işleri görüşmüş ve bu hususta kararlar vermiş tir. Maaş - verildi Mmuümi muvazeneden ma- alan memurlara mayıs maagı dün verilmiştir. aş Lisa ve müsllim mektebi Üğrendiğimize göre orta- | mekteplerde 10 mayısta söz süz yoklamalara başlanarak 25 uıuyıhlıı dersler kesilecek- tir. 5 Haziranda da sözlü yoklamalar — başlıyacaktır. Lise, muallim mektebi, kız ve erkek — örtamekteplerin bu yıl diğer yıllardan Tazla mezun vereceği umulmakta- tadır, Lise - Drtamektep — maçı Çoktanberi karşılaşmıyan lise ve ortamektep — takım- ları arasında yarın saat üç- Samlı Nahiyesinde Geçırılen güzel bir gün. 23 Nisan bayramında köy m Şamlı muhabirimiz bildi- riyor: 23 Nisan bayramını kut lulamak üzere nahiyede da- ha bir hafta evel hazırlık- lara başlanm ş ve Şamlıya boğlı olan köy okutanları yavrularile birlikte nahiyeye davet edilmişti. Beklenen güzel gün geldi. Nahiyenin okulları daha - sabahtan kö- ylerden gelecek okutan — ve | arkadaşlarını — karş.lamak üzero yollara çıkmışlardı. Misefirler saat dokuz da uzaktan görünmeğe başladı lar. Az sanra köye yakla şan Çaypınar köyü okutanı ı Ali Riza, ve Yaylabayır | laları yavrularını meğe çıkan merköz okutan ve yavruları sami- miyetle tanışarık kucakla- Köy kenarında her üç okula yavrularına — bas okutan tarafından açık bir lisanla — momleket — maari- finin yükselmesi- hakkında bir söylev söylendi. — Bunu müteakip intizdmlı bir yü- rüyüşle marş söylenerek 80- kaklarda müsafirlerini bek. önlema- nahiye leyen kalabalık hkalk ara- ; sında okula binasına varıldı. Burada misafirlere birer çay ikram ödildikten sonra saat öonbirde her üç mektebin okutan ve yavru. ları mar$ okuyarak yine tizamlı bir yürüyişle hükü geldiler. konağ met konağı Önüne Bu sırada hükümet önü kadın erkek yüzlörce halk ile dolmuş bir halde idi. Baş okutan burada du- ran halk ve yavrulara bir jntizam verdikten sonra ev- | yelce hazırlanan bir program | üzere merosime — başlandı. Evolü bayrak herkes tara- | fından selâmlandıktan sonra nahiyenin çolışkan müdürü Nazım Bözkürt - tarafından bu gözel günü bize yışalun mektebi çocukları da — bulundular. Jarı unlatan söylevi kalpler- den gelen kıvançla alkışlan- dı Her üç okul yavralarının birbirini takip eden söşlev- *leri çok hararetli alkış ve yaşa seslerile karşılanmış, bunu müteakıp moanzumeler | ve marşler söylenerek mo- rasime son verilmiştir Merasjimden sonra mijsafir yavrular ve okutanları mi- salırp-rver — Şamlılar tara fndan öğle yemeği yediril- miş ve tekrar okuluda tap- lan İmıştır. Saat iki olmuştu. Köy hu- nımları birer ikişer okulaya gelmeğe başladılar. * Okula binası içi ve dışı dölü bir halde iken 23 Nısan piyesi ve güldürücü monolokları sürekli alkışlarla seyredil- dikten sonra müsgmereyp nihayet verild. Bu sırada | evelce davetli bnlunan Reşa- diye okutonı Halim Tuna, Batak okutanı Nsecmi Soyhan, Yağcılur köyü okutanı İhsan Alpkiray uzaktan göründü- ler. Yüksok misafirlerimizde | samimiyetle karşılandılar. Az sonra mintakanın bü- tün okutanları bir arada olduğu halde mesleki ko nuşmalar zirast, fidancılık ve aşıcılık üzerinde baş ok- utanın birkaç s#enedenberi mektep bühçesinde yaptığı tetkik ve donemeleri oku tanlara amoli bir — şökilde anlatıldı. Ve her okutan kö- yüne dördüğü zaman boh çesinde yapacoğ, fidoane lik ve bağcılık hakkında köy- lülerine önderlik yapacağı ve durmadan çalışmcaklarını söz verdiler, Akşamda olmuştu. Misafi. rler doyuruldaktan — sonra okula binasının ta - uzuktan görünmeğe — başladığı esna- da köyün her sakağından eli fenerli meşalelerle me- ktebe — doğr ürüdükleri ve bu akşamki mü | noloğu te stadyomdi caklardır. Kavak, ( — Yeni nahiye ın' Hakkı şzolıi lamıştır. Eyi müdür olan larda olduğu gibi bW ı_.ıı— müvaffak ola: "_d" '/ ' İngiltere de Deniz Kuvve Artırıyor (Üst tarafı birinci * riye bukonı zıyırı—lı gerçi hususi 4€ müstenit olmakla hassaten faidi Daily Herald, A deniz kuvetlerii program: umum! | landuğundan fazla alanında ilerlamişti Bugün mürette kte altı deni: zer ve Şimal daıılll rılarınn halde zere mek denecek bir bir halk ııınbılıs olduğu ve müsa! şlanmasını he dikleri görül Çalınan noııni müteakıp . Sahnede ılıııh bulunan k£ okul yavruları murşınt İkinci potd'"m küçük bir yı"““ 23 nisan hakkındü alkışla ve yui" tiklâl rşılandı. la vavrııl.ırınd yaptığı (Nah boğdu ve yavruları herkesin İ"'P'e dirdi. — Müsa okuladan Kâmil — Eroli yavrulara © nuıııyutlerınl an)unıılırdl' ınmb.ı ıeb"' Maçın olacağı umuluyor- Kavak ııWi çarelerini konuşuyorlardı Vakiıtte gelmişti: nan süslü salof b halkı piyese buqlnl"' On dakika istir zoft ukle halk ferağatkâür .. .. a bir MAÇ ’.'r hey' “urınbl'l'" i' z *Eoğt 4 VÜdÜ ve çalı: Hakkı cağı gmü tlerini — | | bay eli ol tle zaltı şekilde yefı! l küyor- yuvı'e“:” bir üT Poll'd mel e, şe açı ) ıo“ı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: