22 Nisan 1937 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

22 Nisan 1937 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

F Nesir : Haâlâ ağlıyor Çağlıyor mu.. Sarmaşıklar arasından sü zülüp yanıma geldiği zaman yanakları al al, görleri güneş âdeta dudakları şapırdıyordu Dökülüş!eri kendinden geçen bir serhop- tan dahi farkım yoktu. Uzlbukt kendisini de ye- ni görmüyordum. Belki de beşinci altıncı olmuştu. Rüzgârın önüne katılmış bir yaprak gibi ben de bu Mahlükun sevgisine — kapıl- mış fikirlerimde durak ola- Miyor bucaktan bucağa atı hyordum. O kadar ki yattı #unın, oturduğumun gördü- ğümün, görmediğimin bile farkında değildim Âşk ve Onun yırtıcı tesirile iradesi $i kaybeden candım Dedim ya Yanımda: Elleri Dudakları dalgala- yüzü- karşısında tarmaşıklarda: Hapırdıyor gözleri Riyor, ben — içinde Yorum .. 2 Güle güle ellerini saçsız kalan — başımın — üzerinde dolaştırmağa. kafesinde ma Vi semaların hasretine fer Yat eden bir kuş gibi keder | Ve elemlerileferyada başla- di “Yeşi! gözlüm Sen henöz — duygularına d“vmımıı. bir Özlerin mevsimsiz — açan baharların alevlerile dolup almamış Keder denen San yakan İbina zerre kadar mefhumun acı Hamlamamış — Yarın saadet Adahtarının kalbine doldu Tacağı kapılar, bir veya iki *dil sürü sürüdür. Ben eğer senin bu heye Sanlı anlarına katıltam. Ta Ho hislerinin içine yüzen fuh olşam.. Eminim — çok türmiyecek — benden, evet *aim şu sarmaşıklar kadar '“en z , kaça kIılı. * ü Dünümün çacılariyle gön . Yanarken — gözlerim Va fakat siyah — bu'utların :ı daşı olurken - İkinci bir 'da, şım beni ebediyen .—'—tık. Ve ben bu son İVvzimle kadın denen sev *İne caniyle merbut — bu hlük, büsbütün solacak TÜyeceğim. Onun için saç- Tni okşgıyorum Evet göz ti gülüyor. D'ldıltlınm şapırdıyor ki kalbimde çöl ateşleri Ve ben o ateşler içinde g" yaşıyan kadınım. ku'l"lı için benden kaç, Rörme doğan günlerin Ümit etmediğin sandeli An e tcaktır. Git ve beni Yalvarıyorum. Ey sev derin çocuk çehremden İiî:d.kı." şapırdıyan © a Ti dinledim O gözler ::"'ı"dı büyüdü, küçüldü. Bazen de e bir Böl oldu. & Mü Çağladı.. Çağladık dej Yüzgürla evet mazinin “"::!ını içiren sevda rüz: | Öle bir olup durmadı, İ"d shdi — Dalgalandıkça ları Oynadı .. lg".ıv'"llk saçlarının rengini D :'-nbe blüzu - yüziyle krşmş “Eteydi. O yanaklar &i Çüllerin eşiydi. On bazan | | birbirini takip ediyor, ağaç- Bu Nasıl Tren gürbetin derinlikle- rine karışabilmek için ton süratı İle ilerliyor. Kompart- manımızda yalnız iki arka daşız. Dirseklerimiz. pençe reye dayalı dışarda — akan tablatı seyrediyoruz Arkadaşımın gözleri çok yorgun fakat yine sabit na zarlardan ayrılmıyor. Bütün bu güzelliklerden uzaklaşıyoruz; Lâkin nereye doğru gidiyoruz?... Telefon, telgraf direkleri lar karşıdan koşturarak dö ne döne ve eğilerek — bizi selâmlıyorlar, uçuşan kuşlar ise geride kalıyorlar. Vasıl olacağımız yer neresi? Bütün bu gördüklerimizden güzel ve yüksek mi?... | kayalar ara yavrusun.. | çiçeklerinden | | | | | | benim aşkımın Parçalanmış olan keskin dan geçiyor uz Tren ötüyor o — kadar tesirli ki . Bütün mazi hayalımın nağmelerini bana — duyuruyor, — bütün | ümitlerin ve hayallerin ne ticelerini bana — bildiriyor, unutmak istedikleri mi da ha derinden hissettiriyor. Bu ses niye bana kadar dokundu? Bu, şimdiye kadar yaşadığın — hayatın bir vedağ nağmesi mi? Bu sesin ihtizası; acaba estikba lede tesir edebilir mi? yok sa kaybolur mu? Kulak zar | larım &deta patlıyacak gibi | gergin ve gürültülü sesler çıkarıyor. Arkadaşıma dikkat ettim, tatlı bir. mahzunlukla yü | zünde bir cazibe vardı. Sor- | düm: — Niye böyle dalgınsın? cevap verdi: yalnız dalgınlar arasında bu lunduğu mu inkâr edemem Hem benim hayatımı yaşa mış olan İar da dalgalanan gözlerin | döktüğü yaşlarla teselli bu luyor © yaşlarla öpüşüyor- | lardı. Dayanamadım. — Dayana- madım değil önüne diz çök tüm. Kollarımı Tanrıya açtım Gözlerimi gözlerine diktim Yalvardım.. yalvardım. Beni sev, beni okşa, beni öp, beni sar sen ilk ve son çiçeğisin, ümitlerimin hazi- nesisin. İçli güldü Tanrım dedi mi .. Dün kandım bugün peri şanım.. O zaman de ağlı- yandım. Ağlıyorum da. Tnan i-an diyene köğsüne atıldım. İnanmıştı da.. Ne yazık ki o günün deli İnanayim ben | göynü hasta desteksiz çılgın göynü beyhude taşan bir 1ır makmış .. Bu gün o içli kadın.. Ağ: hyan kadın . Çağlıyan, dal Dalgın miyim, bilakts | kimselerin dalgın | | bir cemiyet Dakikalarca | ** galanan kadın.. Hâlâ çağlı- yor.. Ağlıyor mu diye dü şünmiyor bile.. M. Ali Kayman Aşk ?.. olmasına imkân var mıdır?.. Arkadaşımın bu sözlerinden ne demek — istediğini — iylce anlıyamamıştım merakta kalarak tekrar sordum: - Fakat sizi biraz derli gibi görüyorum. Bütün hareketleriniz büyük bir 1z olduğunuzu tirap — içinde anlatmağa kâfi yözünüz de | tebessümden ziyade meyyu- siyet akisleri görünüyor. Bu sizin bu türlü hareket etmemiş güne kadar halinize; bu çeşit lerinize tesadüf tlm... Arkadaşım — bir. sigara yaktı. Yorgun bir çehrenin üzerinden gülümsiyerek an- latmağa başladı: Dostum!.. Düşünüyo- rum, Bu dünyanın biz mi safirleri bazan ve hâttâ bü tün Gmrün sonuna kadar misafir olduğumuzu büsbütün unutarak hissiyatımızın te siri altında şahsi hükümle rimiz serbest buluyoruz. Hareket- lerimizin nelicesi bütün mes uliyetleri üzecimize alıyoruz zannı — ile asil — hakikate vasıl olmakta — çok güçlük çekiyoruz. Bu cihetten arada samimı- yetin ve merbutiyetin ifade ettiği manayı başka şekillere sokarak başka türlü anlama Bir anlaşı'abilmesi ğa başlıyoruz. insanın yaşadığının için muhitinde veya bütün dünyada bir tesir bırakması lâzımdır. Maddi ihtiyaçlar- dan tamamen mahrum olan bir şahıs etrafına tesirini göstermekte hiç bir mania karşısında — buluna maz, Dunu yapabilen — bir insan en büyük sururu duy- makla beraber fazilet yo- lunda bir ışık — olarak yü rür. Buna a kadar ihtiya cımız varki!. .. Mentfi tesiri bırakanlar da hayat sürer. Fakat © zaman insaniyyet mevhumu orltada ve sicak - tatlı hayatı yaşanı” lamaz En nihayet o kimse nin mevcudiyetinden - bile haberdar olunamaz, eğer ki maddi zararları fazla değil görünmez Arkadaşım bu zaman dü- şünceye daldı. Tren tekrar ötüyor, herhalde o, bu sesi benim gibi duymıyor Ben bütün geçen hayatımın yok- luklara karıştığımı hissedi yorum, ayni zamanda tatlı bir mahzuniyet duyuyorum. Ara, sıra istasyonlara uğru yoruz. Bütün görünenler fa kir. Satıcılar fazla, Belli ki ellerinde bulunan paraca kıymetli şeyleri koşturaraktan satma- ğa uğraşmaları yalnız — bir ekmek parası için .... Güneş tepeler — arasına saklanmak üzere son şuala rını gönderiyor. — Trenimiz yine son süratı ile ilerliyor. Gayet güzel ruhu okşıyan bir rüzgâr her — tarafımıza temas ediyor, bu nebatatın olmıyan kokuları ile karışan — hafif | ke- | ile kendimizi idarede | fuzuli, | (Vendredi) adındaki haf talık gazetenin 2 Nisan 1937 tarihli nushasında (Mario Verone) adında bir muhar rir kadınlar ve Kurat baş | hğile şunları yazıyor: Şahsi statüleri muhafaza edilmek şertile, Cezayir yer- lilerine seçim hakkının ve | rilmesi meselesi orlaya çık ayıp dürdük- mu tı, bu gün acıyıp ları zavallı kadınların kadderatile şimdiye kadar alâkalanmamış olan bir çok kişi tarafından Müslüman kadınının vaziyeti hakkında sel gibi mürekkep akıtılma ktadır. Halbuki, daha çok evvel den, muhtelif şahsiyetler şi: mali — Afrikadaki arapla | rin; bütün İslâm âlemi için | de en geri kalmış oldukla | bir serinlik İnsana neşe ve- riyor ve büvük bir haz du yuruyor. Gözümüzün önün den gelip geçen hakiki ta biat manzaraları gitgide gü- zelleşiyor. Ne kadar cazip ne kadar güzel mış. Şimdiye kadar — niç'n böyle yerler hakkında kati bir. malümatım yoktu, ne den hiçbir. yerden öğrene memiştim” Gine derin derin düşünüyorum.. Daha ancak bir ikt saat yo'culuğumuz kaldı diye geliyorum, ne veyi bulmak yerler var Hem ben buraya ne arıyo: rum, istiyo- rum? Hay.r, arkadaşımın sözle ri cidden bana çok dokun du, Benim düşündüğüm gi bir hayat yalnız bir maziye bağlanırsa nasıl yürüyebilir, basıl tarakki edebilir? iler lemek ve yükselebilmek için dalma değişmek lâzım- dır. Gerçi ben aşıkım bütün mevcudiyetimi — sevgilime verdim. Ona artık dünya- dan bir alacağım kalmadı, hayatıma doydum diye ken dimi sessizliklere, tenhalara çekmiştim. Anladım, şimdi Panlıyorum. Samimi — ciddi bir aşk insanı yükseltir. O insanın kolaylıkla yürüye bilmesi için bir ilham ma bedidir. Yoksa dünyayı gör- miyecek bir hale geldikten sonra niye yarar; hem ce- miyete benim ne olabilir. Arkadaşım — gine söylemişti: *Âşık olan bir insan yalnız sevgilisine de | faydam ğil bütün mevcudata karşı âşıktır, hepsini sevdiği için dir ki kiskançlık hissi doğ- müştuür., Gine eski fikrim- den ayrılacak değilim. Fa kat sevgilimle beraber mü cadeleye başlamalıyım.. Uzakta bir tepe eteğinde küçük — şehir görünme ge başladı. İşte — ineceği miz yer. Şirin bir yer ol- duğu anlaşılıyor. Fakat te rakkiden uzak olduğu — da farkediliyor. Çüönkü. büyük binalar, fabrikaya — benzer bir şeyler mevcut değil. Biraz sonra trenimiz dur- dü. İndik. Artık — yeni bir hayata başlıyorum demek. bilmediğim pek çok şeyleri öğrenebilmekliğim için şim: dilik bu hareketimden mem nunum.. A. Erdik Afrikadaki Müslüman- lar nehalde bulun LyOr. Deniz kuvvatlerini mühim rında isbata girişmişlerdir Lâkin birbirlerini veli eden hükümetler kulak asmadı lar, ve Cezayir idare e- murları da onları taklit et tiler. Yalcız, en çok sefil bir halde bulunan Kâbil kadın ları bazı tedbirlere nail ol Umumi dikkat, bir asırdan fazla bir zamandan dular, beri Fransız toprağı olan bir memlekette Arap kadınları- na çok defa yapılan mua- mele zelbedilmeli dir. Birkaç asır süren derin bir tarzına uykudan sonra İslâmlık uya- Ük hamle Kamâlist Türkiye tarafından atıldı. Bu nıyor. günden yarına haremden çı- kan erkeklerle müsavi olan kadınclar iktisadi, siyasal hayata girdiler. Lâkin, denecek ki orada Iâiklik muzaffer oluyor Ku ferdle. sosyal ve ran ise devletin ve rin hareketlerine kaide ol- maktan çıkmıştır. Doğrudur Bununla beraber, gözler şa rka çevrilecek olursa, az çok her tarafta hakıki terakki- lerin vücut bulmuş olduğu görülür. Hindistanda, muhtelif me- mleketlerde Müslümanlar da Hintliler gibi seçim hakkını haizdirler. İranla, çarşafı atan kadınlar çoktur. cemiyetler isteklerinin Bunlar feminisi kurmuşlardır; listesini yapmak için kong- reler halinde toplanmakta - dırlar, Nihayet Mısırda, genç kiz ların fakültelere kabul edil mek ve ileride avukat veya tabip olmak için oldukları mektepler sayesinde kadın hayatı tamamile değişmiştir; son zamanlarda çok genç bir kadının tayyare pilotu ehliyetnamesini almağa te- şebbüs ettiği görülmedi mi? Ya erkekler? Bu reformaları nası| kar gılryorlar? Ananeye muhalif olan bu istihlaza karşı itiraz etmiyor lar mı? Şüphesiz, bazıları ürkmüş görülüyor. Halbukt | birçokları bilakis memleket- lerinin katiyetle terakki yo luna girmiş olmasından me moun oluyorlar. Şaşılacak şeydir, Müslü- manlar arasındaki en ateşli feministler hemen dsima en mutekitlerdir, bu yolda Pey gamberin emirlerini daha iyi takibettikleri iddiasındadır lar. Muhammetten evvel kadın faydasız ağızlardan kurtul mak işlendiği vakit küçük kızlar diri diri yere gömü lecek kadar değersiz. sayı lırdı; sonradan bu menedil- di. Taaddüdü zevecatı büsbü- tün meneden Peygamberler, erkeğin haheşle istediği hal de bütün karılarına aynı mü savatla muamele edemiye ceğini ileriye sürerek yalnız bir kadın alınmasını tavsi yesile dört kadına Mal ve mülkün taksiminde kızın ananın, zevcenin his sesini kuran tayin etmiştir. Çarşaf mecburi değildir, ka Suriyede | indirdi. | SAYEA: 3 Rusya miktarda arttırıyor. Sovyet Rusyayı dünyanın birinct derecede deniz kuv vetlerinden biri haline getir- mek için Rusyada sarfedi len gayretler büyük bir ha: raretle devam etmektedir. Sovryel hükümeti bütün deniz plânını sıkı bir suret le gizli tutulmasına rağmen imanıldığına göre İnşaat pro: ğramını, bir veya daha zi yade büyük harp gemisini ve birçok İ0 bin tonluk kro- vazörleri ihtiva etmektedir Sovyet Rusya bugün 130 parçalık bir tahtelbahir flo- tilâsıma malik olarak tanın maktadır. Bu öyle bir ra kamdır ki, eğer teyip edilir: ve, Sovyet Rusya en büyük denizaltı. filotilâsına malik bulunuyor demektir. Denizaltı gemilerinin ço ğu, büyük Okyanusda bulu: | nuyor. Ve bu vakıa, Japon deniz mehafilini bayli alâ- kadar etmektedir. Dünyanın en büyük sabih havza Sovyetlerin malik ola cağını şimdiden ilân etmiş- ler ve bundan başka gemi leri denize indirmeden ev- büyük bir kısmının tamamlanması gibi Inşa tekniğinde çok ileri git- tiğini bildirmişlerdir. Fakat yapılmasından evvel epey zaman geçeceği muhakkak tır. Çünkü tersanelerin tec- hizatı şimdikl halde küçük İngiliz Kralının taç geyme mera- simi (2 mayısta yapılacak. Gelecek ayın 12 sinde İn giliz kralı VI mcı George taç giyecek. Bu münasebet. le Londrada büyük bir me- rasim hazırlanıyor Fakat, bu hhdise yalnız (Sonu 4 üncü #sahifede) vel, inşaatının harp gemilerinin serbestir. Eskiden Arap kadın şâirleri vardır. Hele zevcenin, aile dınlar için talim ihtiyaçlarına sarfetmeksizin kendi şahal servetini istediği gibi kullanmasını hassaten kaydetmeliyiz. Ey Fransız lar bunu okurken utanmı yor musunuz!) Cezayirde yerli kadınlar, yalbız iki gözleri açık bir halde meşribe ile örtülmüş olarak sokağa çıkarlar; yal nız bir gözleri görünür; Te lemende kadın öyle kapa- nır ki mütecessiz bir yolcu gözün yarısını bile göremez Cezayirde Fransa, kadın ları kolayca hayvan haline koyan yerli halk erkek un- surun ekseriyetine hak veri yormuş gibi, zaten kafi ol- mıyan erkek mekteplerine | karşı, kız mektepleri daha | zayir yerlisinin şahsi statü sünü muhafaza etmek iste: yip istemediğini hükümete soruyoruz. Bunun manası Afrikadaki bütün — şimali ; milyonlarca müslümanı için- de kaldıkları mutlak tabii | yet içinde bırakmıştır

Bu sayıdan diğer sayfalar: