31 Temmuz 1937 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

31 Temmuz 1937 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAA ASA Kadın İsgilizce The People ga ;Meımdl okunduğuna göre d"'ı nın — Tuüluz. — şehrin * timdiye kadar 2000 be Yaz kız kaçırıp satmış olan kıı:ı"hh yakanmıştır. Bu arın ekserisi İngilizdi Bunlar çiçek ticareti yap Daktaymış gibi görünüyor- Ardı; ve şifreli muhabere trinde de hep çiçekten bah- tediyorlardı. z Son defa bu şebekelerin * geçmesine sebep bir telgraftır. Telgrafta “iki gül Roncesi, gönderiyorum, iye yazılıydı. Yapılan tah ikat ve tetkikattan sonra, M iki *göl göncesi, nin iki Oelliz kızı Mıştır, Şebekenin reisi İbni Az "adlı eeki bir Cezairli de- Vecidir olan olduğu anlaşıl vrreribesaee Ga rip z Bir Muhakeme. ,"â::'"ndı karısınının Plarını açan bir koca N Mahkeme 50 mark para " verdi *ktubun sırrına hürmet Bdi ti B yalnız Almanyada, '; Muhakemeleri ve vergi - tleri esnasında mektup “::hılu. Bunun — dışında aç" ceza kanununun 299 B Maddesi hüküm sürer k Maddeye göre, her kim Ki ııu" sid olmıyan bir n “bu salâhiyeti olmadan ç biğ lceıı görür. — Evlilik ""'kı, Mtiyaz ve salâhiyet l aa Ekim evlilikten kuvvet a| bi ç karısının mektupları Ka '? Okumakta israr eden lı.;:ı" alman mahkemesi, Üa İk, bir ihtar mahiye e Dü *İmak üzere ufak bir Sezası vermiştir Denizlerdeki Servetler. Çölde kum, Okyanust dal: ga, bize tabiatın büyük ku dretini gösteren iki mefhum dur. Fakat, kürreyi kapla yan denizlerde havsalanın alamıyacağı derecede muaz zam servetlerin gizlendiğini insan öğrenince, bu kuvvet ve kuüdret daha bariz bir şekil almaktadır Wilmington civarında bu lunan bir tecröbe enstitüsü, deniz suyunu iyiden iyiye tetkik ve tahlil ettikten son ra, tabiatın en büyük ham madde deposunu deniz — su- yunun teşkil ettiği netiçesi ne varmıştır. Deniz suyunda., kolayca elde edilen tuz ve mağnez yumdan başka, daha birçok yüksek değerde gizlidir Şimdilik deniz suyundan Brom istihsal edilmektedir. | Son üç yıl içinde 7.559,680 ton deniz suyu analiz edile rek istihsal edilen maddele rin endüstriye sevkedildiği | göz önünde tutulacak olursa, sadece tecrübe ile vakit ge çirilmediği anlaşılır. Bu ka dar su ile 70 metre derin liğinde ve üç kilometre mu rabbaında bir göl meydana getirmek mümkün olduğu gibi' bu su, üçyüz milyon türk lirası değerindedir Tah Lil edilmiş olan sudan, altın, gümüş, bakır, demir, alüm inyum, kalilorid ve iyot, İs- tihsal edilmiştir. Yedi buçuk milyon ton deniz suyundan 130 kilo altın elde edilmiş tir. Bu böyle olmakla bera ber, deniz suyundan maden istihsali henüz rantabl de #ildir. Çünkü, çok daha vc uza istihsal etmek mümkün- dür Fakat, buna rağmen servetler bu işlerin erbabı gözlerini de nizlere çevişmiştir. fabrikalar, masrafı kısan ma kineler kurmağa çalışıyorlar. | Nitekim bu deniz suyu işiy |de alâkalı olmak üzere, ge çenlerde, her biri dakikada | ' 548.000 ton su çeken iki tu lumba inşa edilmiştir. Suyu saniyede 32 kilo metre süratle sevkettiklerine | dökülmektedir TUKRULLİ | Bu da Bır İstatistik Bir Amerikanın istatistik çisi, geçenlerde bir raporda bütün dünyanın yıpranma neticesinde neler ziyan etti- ğini izah etmektedir. Meselâ, dünyada mevcut demiryollarında, iş'iyen lo- komotifler yılda 250 bin ton çelik yıpratmaktadırlar Ay- akabı köselesi de çok yıp ranmaktadır. Bu - istatistiğe göre, her yıl yollarda — yıp- ranıp toz halini alan köse lenin naklıne sekiz tane Tr ansatlantiğin — yetmiyeceği anlaşılmaktadır. 800 milyon kişinin ayak kabı taşıdığı tahmin edilmektedir. Fakat en bü. yök yıpratıcı otomobildir. Otomobiller kadar - yolları bozan vedolayısiyle yıpratan hiç bir şey yoktur. Havadan Yağan Balıklar. Kanada hükümeti, leketin şimalindeki göllere tayyare serpmektedir. Türlü cinsten balıkları göl. lere serpmek için, hükümet, üç motörlü dört tane büyük tayyare kullanmaktadır. Bu mem balıksız ile — balık Aacalip görünen çareye vurulmasının sebebi de, bir kısmının ağırlıkları bir. bu çuk kiloyu bulan balıkların göllere nakillerinin çok zah metli oluşundan gel- mektedir. Halbuki, şimdi, tayyare gölün üstünde gayet alçak tan uçarak gövdesindeki ka pakları açmakta ve balıklar- da su dolu depolardan göle ileri birer ufak sanat harikasıdır Düşününüz ki, bu süratle | hareket edildiği takdirde ko Birçok | ca Üstüva hattını, yirmi da kikada dolaşmak kabildir. Yedi buçuk milyon deniz suyundan ayrıca, 4 ton gü müş. 360 ton aleminyom 377 ton bakır ve bu kadar de ğerde de demir istihsal edil miştir. Almanya gibi ham: maddeyeihtiyacı olan memle ket kimbilir ne kadar sevini bu iki tulumba - bile Tü; K ';KDİLININ MİLLİ ROMANI No: 50 :r*l._"“'!le havadis.. Ne K'R B Hu Nezahet na H"' Fit in göyurlariyle sa ,_:ı:. f-'vıo durma - Sonra Afanı katranlarda h U atranlar ."—r:' kazanında kayna Rela, e Z""eıı ne — yapıyor K .:hnî—"_ Yaz Aldırma. “tn :"îınlnde nezahet 'Tanmı zğ:,'k' kağr izma — Nezahet. Bi lk'—,. :*"f rahlu bir kız. & de bilirsin . Zehra eski rengini buldukça sevi niyorum , Ona tıpki bir kar deş gibi muamele ediyoruz Zavallı kız — iyiliklerimizin karşısında eziliyor, küçülü- yor,nasıl teşekkür edeceğini bilemiyor.. Kimsesizlik, ana sızlık, babasızlık meğer o kadar acımış ki Ben bu halde olsaydını. acaba ne yapardım, ay.. Allah gös: termesin.. Hiç.. Bir dakika yaşıyamaz, ölürdüm. Ona da iş bulduk.. Kom şu köşklerin birkaç tenbel çocukları var.. Onlara ders YAZAN: Halll Bedi Fırat Hikmet ilkin buna razı olmadı.. Kıyametleri kopardı.. Fakat Zehra l« rar edince yelkenler suya indi Hikmet sırasına getiripte bir türlü açılamıyor . Fikret © geceden sonra — ortadan kayboldu. Anadoluya geç- ÜW.. Artık savaş bitiyor.. As kerlerimiz nerdeyse — İzmire veriyor. gireceklerimiş.. Bayanın da vazifesi sona erdi demektir.. Fakat ne yalan söyliyeyim, Hikmet anlattı.. Bir hayli ölüm teh- baş | İ& Unlar | Komprime Haline Sokuluyor. Avrupa devletlerinin silâh- lanma humması, harpta kul. lanabilecek ihtira ve keşif lerin sayısını çok yükseltti. Geçenlerde, M. Cabe ve | R. P. Smith adında iki İn- giliz, harp bakanlığına mü- | racaat ederek, zahire ve unu asıl hacimlerini on kat kü çülterek kalıp haline sokan bir ihtiraı satmak teklifinde bulunmuştur. hiç uzun | Tam ve lezzetinden | bir şey kaybetmeden müddet muhafaza edilen bu kalıblar, su ve ateşten bo zulmadıkları gibi, üzerlerine kaplanan ince bir balmumu | tabakasiyle zehirli gaza kar gt da dayanıklıdır Eğer pra tik olduğu — gerçekleşirse, harpta bu ihtira sayesinde askeri kıtaların iaşesi çok kolaylaşmış olacaktır. Vapurculuk ta bu ihtira ile çok yakından alâkalan- | maktadır. Çünki, bu suretle, yalnız zahire taşınırken va purların ambarlarında vukua gelen iştiallerin önüne geçil | miş olmıyacak aynı zaman da zahirelerin sudan bozul mak korkusu kalmıyacaktır Blar Nahiye adının Savaştepe ye çevrilmesi — dolayisiyle Kooperatifimizin adı da (Gire sundan) (Savaştepeye) çev rildiği ve bundan böyle bu G1 ilân olunur hu Savaştepe Tarım Kredi Koope- ratifi İdare Heyeti TÜRKDİLİ Pazartesinden başka her gün çıkar. Siyasal gazete.. | Yıllığıi - 800 Kuruş Altı Aylığı:400 — . Sayısı: 3 . Günü geçmiş sayılar 25 || kuruştur | — ADRES: | | BALIKESİR TÜRKDİLİ | 4 likesi geçirmiş Zeynep Fikretle Zehranın düğünlerini yaptırmak istiyor.. Başımıza | bayağı kaynana — kesildi.. | Hoş, ben de buna tarafta- rım., Zehra düne kadar Fikreti unutmamış gibiydi . Fakat akşam bir İliste elimize ge çirdik. Şehitler sırasında Fikretin adını okuyunca son hıçkırık- lar da sona erdi.. Her ikisi de kurtuldu. Ben olmadığım — zaman Zehrayi Süadın kız kardeşi Süheylâ oyalıyor.. Onunla sıkı fıkı dost oldular . Birçok geceler Süheylâ bizde kalı- yor.. Geçenlerde Sühey'ânın ağzını yokladım. Zehra bi riktirdiği paralarla Fikretin abnesine el altından — gizli gizli yardım ediyormuş . savaşlan sonra İşte olanların hepsini an lattım.. Düğünümüzde tık bulunursun — deği! mi? Geçen gün Timürkân yine ar geldi.. Hani bir Müzisiyen Belediye Riyasetinden: Çay deresi; şimendifer köprüsünden itibaren belediye köprüsüne kadar 1150 metrelik ve tahminen altı bin İira lık miktarı mevcut tipine ve keşfine göre dörder yüz met- relik kısım kısım yaptırılmak üzere mıştır. Münakasa müddeti münakeraya çıkarıl 13 Ağustos 937 tarihine kadar 15 gündür. İhalesi 13 Ağustos 937 cuma günü saat 16 da belediye encümeninde yapılacaktır Taliplerin yüzde 7,5 teminatlarını belediyeye olmaları lâzımdır yatırmış Daha fazla malümat isteyenlerin belediyeye müracaatları ilân olunur. Balıklı Köyünden Eyup kızı Ayşeye borçlu ayni kö yden Hüseyin oğlu Hasanın borcunun temini istifası için Balıklı köyünde vaki ve do ğusu evvelce azmak şimdi harman yeri poyrazı evvelce kara gözlü oğlu Mu- stafa iken şimdi Çakır Ha- san oğlu Mehmet ve kel Hasan ve Karagöz oğlu Me iken | cit ve batısı Uzun Ali oğlu iken şimdi Köse oğlu İdris tarla ve hane havlusu kismen Horoz — oğlu İsmail bağı ve kıblesi kismen yol ve | ve kismen şahsene kizi Ay şeye ayrılan mahal ile mah dut iki ahşap oda ve bir miktar havluda acı sulu bir kuyu karşısnıda taşdan ya pılmış ahir ve samanlık ve ön kısmında tahminen dönüm ve ayrıca 1815 hek tar mikdarında bahçe yeri ve bu bahçe içinde büyük bir kuyuyu havi sebze bağ çesini havi mahalden poyra zı bahçeyi teşkil eden ve kıblesi yol ve gün doğu yer su bahçe ve kısmen yol ba tısısi Ayşeye ayrılmış olan mahal borçluya mezken ola- rak ayrılarak geri kalan ve halen doğusu evvelce tapu ca azmak iken şimdi köy harman yeri ve poyrazı ta puca evvelce Karagöz oğlu Mustafa şimdi çakır Hasan | oğlu Mehmet ve kel Hasan ba tısı uzün Ali oğlu iken şim di köse oğlu İdris ve oğlu Hasan ve kıblesi borçlu Ha- sana ayrılan hane ve karagöz oğlu Mecit ve arsa ile çevrili ve içinde bir bağ çe ekilmiş ve geri kalan kıs mı sebze ve tarla halinde ve tahminen 12 dönüm 1815 hektar miktarındaki mahal lin dört hissede 3 hissesi aç vardı. Arasıra onlara gider dik. İşte onunla nişanlanı yormuş. Artık herşeyi an ladın değil mi? — Hayat Oh . Hemacı, hem çok tat b . Nezahet Fakat ömrü bahar, hep bahar olana . Senden uzun, çok uzün mektuplar beklerim.. Artık Bedia ablanı affediyorsun değil mi? . Eyvah. — Zehra ve Hikmet geliyorlar. Göz lerinden, yanaklarından saç larından ,, Bedianın mektubu yarıda kalmıştı.. Aşkolsun, — kardeşim Bizi böyle yalnız mı bıra- kacaktın? . — O kadar — daldım ki Zehra.. Mektup yazıyordum Hikmet söze karışıyor: Sana, Zehra ile bera- ber büyük bir ceza hazırla dik O Zeynep de buraday mış Zeynep selâmladıktan her ikisini de sonra Bedia- nin mekluplarımı zarla yer- leştirmeğe başladı 12 | 1-4 | Balıkesir İera Memurluğundan: ik artırma ile paraya çevri lecektir. Almak istiyenlerin birinci artırma günü olarak tayin edilen 2 9 937 tarihi ne tesadüf eden Perşembe günü saant 16 da satılığa çır karılan gayri menkulün mu hammen kıymetinin yüzde yedi buçuk nisbetindeki pey akçasile birlikte Balıkesir ic: ra dairesine gelmeleri ve o gün konulan pey muham- men kıymetinin yüzde yet- miş beşini bulmadığı takdir- taahhüdü baki kalmak şartile artırma 15 gün daha temdit edilece 17 9 937 de son artıranın ği yani tarihine tesadüf eden Cuma günü ay- başlıyacağı ve o ihale edileceği ve bu babda yazır lan şartnamenin herkes tara> ni saatte gün en çok Aartırana fından görebilmek Gzere İc- ra dairesinde açık bulundu- rulmakta olduğu ve ipotek sahibi alacaklılarla diğer al- âkadarların gayri menkul üzerindeki hakları hususile faiz ve masarıfa dair - olan iddialarını evrakı müsbitele- rile birlikte 20 gün içinde İcra dairesine bildirmeleri aksi takdirde hakları tapu sicilile sabit olmadıkça satış bedelinin hariç kalacakları ve paylaşmasından artır- madan dellâliyenin doğma — rüsumu müşteriye gibi bu gayri menkulun dörtte 3 ünün 3 ait olacağı senelik müterakim vergisi varsa tercihan satış bedeli- nden bu verginin ödeneceği ve artırma günü gelmiyen- lerin almaktan vazgeçmiş sayılacakları ilân olunur — Bu kadar çabuk top lanmanıza bakılırsa yazıları- nız her halde bizden saklı.. Şey.. Nezahete yazıyor Hikmet gibiy: dum.. Zehracığım şımarık di: — Öyle ise yacağız.. Senin güzeldir Bedia çocuklar biz de oku yazıların Daha sonra Zehranın can sıkıntısı da gl- derilmiş olur . Dinlersin de- ğgil mi Zehra. Hay. Hay. Bedianın rengi birdenbire değişti kalmıştı. MüşLül bir vaziyette Tam bu — sırada Zeynep imdadına yetişti: Af buyurun dedi. Ger- çi sizden saklı hiçbir şeyim ha- maceralarımı Neza Zehra hafif yok ama, bazı hususl yatımı, hete yazdım. gölümsedi: Mektuplar — sizin miy- di? SÜRÜYOR.—

Bu sayıdan diğer sayfalar: