16 Şubat 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

16 Şubat 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 ŞUBAT 1935 CUMARTESİ ULUS SAYIFA 3 Yarı - sıyasal — Almun_ Londra'da Vransa ile lagiltere ara - #iada kararlaşan dört noktaya, Almaaya Stvab vermiştir. Notanın metni henüz Retredilmediği gibi hulâsası dahi ajanı- tarafından bildirilmemiştir. Şu sa - "f kadar, elde jyalnız bir takım matbuat Sküsleri vardır. Bunlar arasında da, no- lanın ne biçim olduğunu iyma edenler, fransız gazetelerinin mütalcalarıdır. İn- EĞiZ matbuatı, notanın ustaca yazıldı - Enu ve “İngiltere ile Fransa'nın görüş- Arasında muhtemel bir manevra,, Yapmak ümidini ihtiva eylediğini kay - Tetmekte iktifa etmektedir. Bu kadar kısa malümattan da anla- #imaktadır. ki, Londra'da kararlaşan G t nokta için ingiliz ve fransız — şartı *a hep ya hiç,, olduğu halde Almanya- Bin cevabında esas, dört noktanın ayrı AYrı görüşülmesidir. Bunu bu tarzda söylemekle, Alman- Ya, dört noktadan hiç birini abamış ol - Muyor. Hepsi üzerinde görüşmeye ama- de olduğunu bildiriyor ve ancak iki nok- T üzerinde teahhüde giriyor. - Bu iki noktadan biri hava lokarnosu #eri de Almanya'nın hak ve silâh be- Faberliğinin karşı tarafça tanınması üze- Fine kondisinin uluslar derneğine avdet #imesidir. Dikkat edilirse, bu iki noktanın her ikisi de, ingiliz damgasını laşımaktadır. Hem ingiliz hem fransız (hem de ikinci *İden italyan)damgasın: taşıyan üçün- Sü nokta, Tuna durumuna aid. olandır. Almanya, anlaşılıyor ki, bu hususta, sa- * görüşmelere hazır olduğunu - bil - dirmektedir. Bu mütalcanın arkasında Bizlenon taktik ise, Avusturya'daki ida- Yenin Avusturya ulusunun samimi ira- desine tam tekabül edip etmediğinin tahkikini yani serbest reyiâmı istemek - tir, Londra'nın dördüncü noklasına ge - Hnce, biliyoruz ki, bu, bir fransız nokta- Sıdır; Doğu Tokarnosu. Almanya, gene eldeki malümattan anlaşılıyor ki, bu noktayı da sarahaten abamak acemiliği- Bi yapmamıştır. Yapsa idi, herkesçe, barışı istememekle itham edilecekti. İş- te bunun için, bu nokta üzerinde de gö- Yüşmelere hazır olduğunu söylemekle iktifa etmiştir. Muhtemeldir ki, bu gö - Yüşmelerde, Sovyet Rusya ile hudud be- raberliği olmadığını ve bu yüzden doğu kokarnosu ile doğrudan doğruya - ilişiği bulunmadığıni ileri sürsün. Cevabın içinde yatan asıl manaya daha doğrusu asıl maksada gelince, bu, zaman kazanmak, biribirine kompromis tutkaliyle yapışık bulunan dört Londra Boktasının aralarını kazımağa ve bun « harı biribirinden ayırmağa çalışmak. Londra'da kararlaşan dört noktanın, iribirine kompromis tutkalı ile yapıştı- Tıldığı muhakkaktır. Fakat mühim olan 'ompromis'in kendisi değil onu her iki da dikte eden sebeblerdir. Eğer sebebler, esaslı ve kuvvetli ise kom- Promiz'in kendisi rol oynamaz, Çün - & iki taraf da, mütemadiyen tutkalı ta- &ğe mecbur olurlar, ve - neticede, kazımağa çalışan tırnaklar aşınır. Londra Kompromis'ini dikte eden blere bir göz atarsak, görürüz ki, FRANSA İÇİN : V Tagiliz noktaları olarak saydığımız iki birinci noktayı abamağa imkân kalmamıştır çürkü hem — Almanya filen silâhlanmış bulunmakta hem de hava lokarnosunun iki tarafa te- p, in edeceği fayda apaçıktır. : ) Kıtada kurduğu barış manzümesi, İtalya ve Sovyet Rusya desteği - ile kâfi derecede sağlam değildir. Çün- kü !nriltere bir karşı tarafı tutsa derum, sene sallanmağa başlar. İş- te bunun içia, İngiltere'yi - içine alan bir kam'sin 'zor kendiliğinden Börekmektedi. İNGİLTERE IÇIN : V İngiltere Avrupadışı bir politika ya- Pabilmek için Avrupa barışını sağ- lama bağlamış olmalıdır. Bu ise, Avrupa'yı, kendi karışmağa — mec * bur kalmakırzın muvazenede gör * Mektir, Fakat buna da imkân kal - Mamıştır çünkü Almanya'ya doku- Man bütün işlerde, Fransa — Sov - Yel Rusya — İtalya birleşmiş gibi- dir. Ve,bu yüzden Avrupa'da, mu- Vüzene değil muvazezesizlik Var dir, Kendisi zayıf tarafa katılarak Muvazeneyi yeniden tesis etmele . anın cevabı l Hava durumu Ziraat Bakanlığı meteoroloji enstitü sünden aldığımız malümata göre son 24 saat içinde doğuanadolu tamamiyle, orta- anadolu ve cenubi Anadolu ve Karade - niz kıyılarının şark kısmı yer yer yağış- ı geçmiştir. En çok yağış gören yerler, doğuana- dolu ile cenubi Anadolunun doğu kısmı ve Rize, Trabzon çevreleridir. Kars ve Sarıkamış çevrelerine son iki gün içinde düşen kar suyu 55 milimet - redir. Karın kalınlığı Kars'ta 120 Sarı- kamışta, 79 santimetreyi bulmuştur. Hava sühuneti düne nazaran, doğu - anadolu ve Karadeniz kıyılarından ma- ada yerlerde 2 ilâ 5 derece daha soğu - muştur. En düşük subhunetler sıfırın al- tında Edirne'de 12, Yozgad'ta (l1, Af yonda 9, Sivas'ta 7, Kars'ta 6, Çanak - kalede 5, Ankara ve Manisa'da 4, İstan- bul ve İzmirde 3 derecedir. En yüksek suhunet de 17 derece ola rak Adanada kaydedilmiştir. Son yağ - murlardan Silifke'de Göksu taşarak bir çok yerler su altında kalmıştır. Kars'ta kar yağıyor Kars, 15 (A.A.) — İkâ gündenberi şehir ve civarında şiddetli kar yağınak- tadır. Birincikâanundan ;indiyı. kadar karın kalınlığı bir metreyi geç - miştir. Bu yüzden gidip gelme bayli Erzurumda şiddetli yağımur Erzurum, 15 ÇA.A.) — Dün akşam- dan beri şiddetli bir yağmur yağmakta ve kuvvotli lodos fırtınası — csmektedir. Erzurum'da bu mevsimde yağmur he - men hemen görülmediği için hayretle karşılanmaktadır. yirminci asır İngilteresinin hiç işine gelmez, İşte bu yüzden, İngiltere'. nin yegâne yapabileceği şey, Al - manya ile karşı grupun — arzularını biribiryle telif etmektir. Bunu ise Londra anlaşmalarında yapmıştır. b) İngiltere demek, biraz da, bugünkü hükümetin görüşü demektir, Türlü sebebler yüzünden durumu içerde tehlikeye giren Mak Donald hükü - meti, Avrupa işlerinde fanteziye ka- pılmamak ve barış için hangi for - mül daha pratik ve daha realist ıu ona eluzatmak — mecburiyetindedir. Bua bakımdan da, Londra'da karar« laşan dört nokta arasındaki cebhe beraberliğini ayakta tutmaktan baş- ka çare yoktur. Gı'in:lı“ıyoı ki, bu dört nokta ııııdo—_ sinde, kompromis (her kompromis gibi) zayıf olmakla beraber onu gerek İngil « tere'ye gerek ise Fransa'ya dikte eden sebebler çok kuvvetlidir. Farzedelim ki, ingiliz hükümeti, dört noktayı biribirinden ayırmağa çalışma « a başladı. O zaman, Fransa ile konu - şulacak hiç bir şey kalmıyacağı gibi, in- iliz kabinesinin devrilmesi ve onun ye- xı'iııı bir işçi ve liberal blokunun gelmesi mukadderdir. Bu takdirde ise, hem dört mokta oldukları gibi kalacak h:ı.n de on- ları korapromis'sin tutkalı değil, anlaş- manın perçini tutacaktır. K İşte bu bakımdan, biz, avrupalı bü - yük devletler arasındaki bu sıyasal yal- paları, gi kibediyoru: büyük bir merakla ta - Z. BURHAN BELGE Trabzon gençleri Kadınların çarşaf ve peçe giymelerini istemiyor 'Trabzon, 15 (A.A.) — Şehrimiz genç lerinin teşebbüsü ile dün yapılan bir toplantıda, türk kadınım saylav seçtiği ve seçildiği belediye ve umumi meclis - lere üye olarak girdiği bugünlerde ka - dınlarımızın hâlâ çarşaf ve peçe taşıma- larının dağru olmadığını kararlaştırmış ve bu yolda hazırlanan dilek kâğıdı top- lantı halinde olan belediye başkanlığına aşkanı bu — dileği belediye meclisinin ruznamesine almış- tır. Dilek idare encümenine - verilmiş olup belediye meclisinin ilk toplantısın- da müzakere edilerek bir karara bağla- nacaktır. Kadınlarımız ve Tayyare Cemiyeli 'Trabzon, 15 (A.A.) — Tayyare Ce- miyeti kadınlar derneği faaliyetini ge - nişletmiş, fırka teşkilâtı gibi mahalle ocak ve yuva teşkilâtma başlamıştır. Ka gdınlarımız bu teşkilâta seve seve - gir « mektedirler. Az zamanda pek çok üye kaydedilmiştir. Trabzonda bir ilkmekteb Trabzon, 15 (A.A.) — Hususi idare beş bin liraya büyük bir ilk mekteb bi- ması satın almıştır. Yakında yeni mek - tebin açılması yapılacaktır. Trabzonda fındık fiatı 'Trabzon, 15 (A.A.) — Dün borsada tombul fındık 24 kuruşa arzdelimiş ve 23 kuruşa talib bulmuştur. Fiatlar müs- takar bir haldedir. Satıcılar piyasaya mal arzetmiyorlar. Esasen mal mevcu « du çok az olduğundan piyasanın yüksel- mesi bekleniyor. Trabzonda ilk kar 'Trabaon, 15 (ALA.) — Trabzon ilk karı dün gördü. Sabaha karşı başlıyan kar devam oetmiştir. Fırtınadan telefon telleri bozulmuştur. Şiddetli kış birdenbire bastırıldığın- dan bugünkü Yeniyol alâkadar teşkilât. ları yoksullara yardıma çağırmıştır. ©i DÜW UFARALAR F Bergama cezaevi Bergamada 26 bin küsur İir: ya inşası takakrrür eden ceza evi- nin inşaatı iki gün evel Bergama- da ihale edilecekti. Keşifname - de görülen bazı yanlışlar dolayısi- le ihale yirmi gün sonraya bırakıl- mıştır. Kent meelisi Şehir meclisi bugün saat on altıda Dr. Bay Behçet Uz'un baş- kanlığı altında toplanacaktır. Şehir meclisinin başka görecek işi kalmadığı — için meclis bugün şubat devresinin son toplantısını yapacaktır. Afyon kaçakçılığı Afyon kaçakçılığı tahkikatına dün de devam edilmiş ve bu suç- tan maznun olarak yakalananlar- dan Bay David Abolafya Bay Jo- zef Pardo, Bay Leon Matelon, ko- misyoncu Bay Osman Nuri ve te- nekeci Bohor Franko dün ihtısas mahkemesine verilmişlerdir. Maz- nunlar dün geç vakit ihtısas mah- kemesi müstantikliğince sorguya çekilmişlerdir. İzmir - Yeni Asır Adanada grip salgını Adana, 15 (ALA.) — Grip salgını şa- rımızda da genişlemiş ve okullar bir hafta tatil odilmiştir. Adana şehir meclisi Adana, 15 (AA.) — Şehir medlisi dün saat on beşte şubat devresinin son toplantısını yaparak dağılmıştır. Bu top lantıda çarşaf ve peçe yasağı hakkında encümenin yeniden hazırladığı mazbata okunmuş ve sözbirliğiyle kabul edilmiş- tir. Yasak 16 mart 1935 gününden baş- hıyacaktır. Adanada kesilen hayvanlar Adana, 15 (A.A.) — Seyhan vilâye- ti sınırı içinde — Saimbeyli kazasından başka — 1934 yılında kesilen hayvan - ların sayısı 64947 dir. Bunun 39872 — si Adana'ya aiddir, Ankara kayakçıları Bursada Yüksek Ziraat Enstitüsü kayakçılarından otuz kişilik bir grup Uludağa kı yakçıık için gitmişlerdir.. Kayakçılar 22 marta kadar Uludağda kalacaklar ve açılacak kayak öğretmenliği kursuna devam edeceklerdir. Bolu ve Dürzçe'de seçim şenlikleri çok neşeli oldu. (Yazısı yurd postasında) D Tiyatro bir mektebtir Sovyetler Birliğinin tiyatro sahasın- daki çalışmalarını anlatan fransızca bir broşür elimde, düşünüyorum, Sayısız a- matörleri hesaba katmadan, yirmi bin aktörün çalıştığı memleket! Broşürün yapaklarını karıştırıyorum. Klasik eser. lerin tc nsillerinden sahneler — gösteren birçok fotoğraflar cildlerce laftan daha büyük bir belagatle gözlerime hitab edi- yor, Sahneler - ve dckorasyonun aldığı dev ebadı içinde karıncalar gibi kayna- şan sanatkârlar, Gordon Graig'in hakkı var. Batı memleketlerinde tiyatro kazanc hırsının ve aç gözlü cehaletin elinde yavaş bir zehirlenmeyle — ölüme — sürüklenirken ötede ülküyle elele veren sanat harikalı hamleler yâpıyor. Tiyatronun, ayı oyna- tir gibi kadın baldırı seyerttirerek boş kafaların dolu cüzdanlarını sızdıracak bir yer değil, fakat ünsanlık için bir va- zifesi olan, kubbesi altına âdeta dini bir ürpermeyle girilen mukaddes bir yer ol- duğunu anlamışlar. Anlamışlar ki ger- çek tiyatro bir iyrad kaynağı değil, mek teb gibi devlet bütçesinden para harca- narak omuzlarına soysal bir vazife yük- lenecek müessesedir. Tiyatro en mükemmel mokteb, Göze 'e düşünceye doğ- rudan doğruya hitab eden, insan üzerin: deki tesirleri pek büyük olan eşsiz tek kin vasıtası, Fakat bu telkin yalaız yere de alet olabilir. Çünkü tiyatro, babala- rın, kulaklarından tutup çocukların gön- derecekleri mekteblerden bir noktada ayrılır. O, yalnız keyiflerine bağlı olan büyüklerin gittiği yerdir. Daha fazla pa- ra kazanmak için Üyaltroyu içinde eğle- nilen bir yer haline getirmek, ve bar müşterilerini de çatısı altına toplamaya çalışmak bazı patronların işine yarıyabi- lir. Cemiyet nizamları bu neviden pat- ronların açacakları mekteblere kontro - lünü koyar, mektebin bütün çocukların seve seve koşacakları eğlendiren fakat bir şey öğretmiyen bir yer olmasına mü- sade etmez. Şu halde neden bu nizam- lar tiyatro için de aynı kaide ve mecbu- riyetleri koymasın? Fakat eğer bu mec- buriyetler patronları artık tiyatroyu kârlı bir iş bulmıyarak onu terketmeye sevkederse, ve böylece tiyatro hayatı- nın sönmesi tehlikesini doğurursa o za- man devlet işe müdahale eder. Memle- keti mektebsiz bırakmamak nasıl devle- tin vazifesiyse, yüksek bir mekteb olan tiyatro da onun yaratıcı ve yaşatıcı elin de canlanir ve gelişir. Tiyatroya, üzerine düşen vazileyi gördürmek için onu paranın esaretinden ve kulağa, duy kurtarmalıdır. Yaşar Nabi NAYIR ANKARA RADYOSU Dün âkşam müzik programı ayner tatbik edildi. Çocuk saatinde (Kaba takal) ve (Altın ekmek) adlı iki hi kâye okundu. Ve müzik dinlendi. Ev kadını saatinde Bayan Süheyla elma» hakkında verdi ve ajanı dan yapılan çeşidli tatlılar goök faydalr malümat ofis haberleri okunarak program ta- mamlandı. Bugünkü radyo programı şudur: 19,30 «« Sporcu konuşuyor. 19,40 — Musiki Reger Piyano: Ferhunde Ulvi 20,00 «« Tenkid saati 20,15 — Dans müsikisi 20,30 — Musiki: Weber — Sonate Keman: Necdet Remzi Piyano: Ferhunde Ulvi 20,50 — Haberler: Ölüm Milli Müdalaa Bakanlığı ya - veri yüzbaşı Bay Mehmed Ali Ya- lım'ın kayınbabası ve yüzbaşı Kâ- zım Şahin'in babası, eczacı binba- şılığımdan mütekaid. Ömer Lütfi Şahin'in Üsküdardaki evinde has: talanarak öldüğü teessürle öğre - nilmiştir. Taziyetler beyan ederiz Sonatine

Bu sayıdan diğer sayfalar: