23 Şubat 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

23 Şubat 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Halkevlerinin 3üncü ku-DIŞARDAN GELEN DUYUKLA Rı—-v ruluş yıldönümü kutlandı (Başı 1 inci sayıfada) Onun içindir ki balkevlerinde güzel sanatlara sarfedilen bütün emekler çok verimlidir. Bu hususta emek sarfeden- ler, vatana hizmet etmeğe çalışan adam- Jar gibi saygı İle muamele görmelidir - Arkadaşlar, bugün size seksen hal - kevimize yeniden 23 halkevinin eklen- mekte olduğunu müjdeliyeceğim. Şim - di adlarını söyliyeceğim halkevleri bu andan başlıyarak yurda geniş hizmet etmek ( yorlar. çüde salâhiyet almış olu - Boluda, Akçakoca, Manisa, Alaşchir, tüş Şişli, Tire nbulda, B Şehremini, Beyoğlu, Üsküdar, Burdur, İnegöl, Söke, Mudurnu, Halkevleri bugün açılmış — bulunuyor, Halkevlerinin aileleri — toplamak için haiz olduğu bütün şartlar ailelerin yük. sek ülküde yetişmelerine çok yardım etmektedir. Memlekette gerek müsbet ilimler, gecek güzel sanatlar yolunda ve gerekse içtimal alanlarda vatandaş. ların bir aile gibi beraber bulunup ya şamalarında, her şeyden evel vatanper. verlik bhisleri kuvvet bulur, Ailelerde kuvvetlenecek vatan fikri memleketi gerek dışardan, gerek içeriden gelecek hâdiselere karşı en sağlam bir kale ha line getirir. Onun için Halkevlerinin çalışmalarında, doğrudan doğruya kah gamanlık bhislerine yaptıkları — hirmeti ayrıca iyi bir netice olarak tikretmek borcumdur. Yeni açtığım Halkevleri. nin iyi vazile yaparak kendilerini ulu sa sevdirmelerini isteriz. Bütün türk u, lusundan — yüksek — bir —ülkü için feragatle çalışacak yeni Halkevlerine de yardım etmelerini onların hizmetle rini teşvik etmelerini bekleriz. Şimdi Ankara Halkevinin günlerden beri hazırlamış olduğu güzel progra mı hep beraber zevkle dinliyeceğiz.., Sürekli ve devamlı alkışlarla karşı lanan Başbakanın bu söylevinden son ra , Halkevleri başkanı Denizli saylavı B. Necib Ali Küçüka şu söylevi söyle miştir: Bayanlar, Baylar; Bugün Halkevi kurumunun üçüncü yıldönümünü yüksek huzurunuzla kut> luyoruz. Üç yıl önce ilk defa — olarak yurdun bazı bucaklarında on dört Halke evi açmıştık. Bugün Büyük Başkanımı- zan açtığı evlerle Halkevlerinin sayıst 103 oluyor. Yurdün 103 yerinde açılan bu kültür ocakları büyük türk devrimi- ine emanet ettiğ H başarmağa — çalışmaktadırlar. Her gün inancİr adımlarla yeni bir a- landa hız alan türk devrimi ulumun mad- di varlığı kadar iç yaşayışına da büyük bir kıymet ve ehemmiyet — vermiş ve yurdun maddi kudretini devlet eliyle yeni perçinlerle kuvvetleştirirken yerde fabrika bacaları gittikçe ar ken başka bir yoldan da halkın iç yaşa« yışmı olgunlaştırmak güzellik ve eyi« lik duygularını büyültmek ve yaymak için Halkevleri za yüklenen tarihi sorgunun bü- yüklüğünü ve derinliğini eyice kavra- dığımız halde verilen vazifeyi yapmağa ve ülküye ulaşmağa sarsılmaz bir eneor- ji ile koşmaktayız, Arkasından koştuğu ülkü ile başka dünya devrimlerinden ayıılığı olan türk devriminin dayandı- ği büyük esaslar metafizik esaslardan ziyade müspet ilimlerin verdiği kanaat- lerdiz. Düşüncemizi daha açık ve daha geniş anlatabilmek için bu nokta üs- tünde biraz durmamız gerektir. — Bazı uluslar kurumlarının yaşayışlarıma yeni bir biçim vermek için metafiziğin es- rarlı derinliklerine dalarak onun ka- ranlık kaynaklarına baş vururlar. Bu nevi kurum tiplerini sayıp dökmek ve başka kurumlar yaşayışına saygısızlık göstermek istemem. Yalnız şunu söyle- mok isterim ki; biz yaşayışın akışına kıza bir anlatış ile hayatın realitesine dayanmaktayız. Maddi prensiplerimiz- de olduğu kadar manevi prensiplerimiz- de de bu esast göz önünde tuttuk. İş- te bu prensiptir ki bizim tarih ve dil tezlerimizin ortaya atılmasnım hakiki sebeblerini yaratmıştır. Yeni türk ku- rumunun manevi varlığının iki büyük temeli bu iki özdür. — Büyük Önderin yapmışlardır. İşte omuz- Tarı soa yıllarda açtığı sosyal devrimin bi- rinci sayısını vücuda getiren bu yürü- yüşe Halkevleri de candan karıştığı ve bu işte bir rolü olduğu için bu âki tezin kurumumuzda ne geniş ve derin bir de- Bişiklik yaptığını ve yapacağını —kısa bir kalem çizgisiyle anlatmak isterim. Eskiden imparatorluk devrinin yanlış düşüncesile büyük türk ulusunun Uluz- Jararasındaki ulusal benliği âdeta son- radan doğan yapmacık uluslar biçimin- de idi, Okullarda yurd gencliğine soe- kulmak istenilen tarih kültürü bu idi. k tarihine doğ- ru olan çok yeni tarih tezimizle türk soyunun insanlığa yeni bir akış verdiğini, Son devirlerde ceki t çıkışlar noksan - idi. orta Asya yaylalarından kop sefal soyun insanlığın medenileşmesin de en büyük rolü yaptığını en yeni bil- gilerle atılması zor binlerce belgelere dayanarak bugünkü medeni acunu ya ratan Aksoyun ea esi muzu inanla ve kuvvetle iddia - ediyo- temeli olduğu ruz. Evet arkadaşlar; binlerce yıl top rakların altında yatan hakikatler bugün biter birer meydana çıkıyor. Artık (yu- nan mucizesinin) asıl kökleri aydınla- mıyor. Her gün bir kat daha yeni bir belge ile kuvvetlenen tezimizin yarat- tığı türk nasyonalizmi dar ve kısa bir şovönizm değildir. Artık türk nasyona- Hzminin bu görüş ile evrensel bir ma- nası vardır. Yeni tezlere candan bağla- nan türk gencliği kendisini uluslarara- ti medeniyetinin en yakın bir iç duygu- su ile Üyesi sayar. Yeryüzündeki ulus- lardan birçokları kendilerine heyecan ve enerji kaynağı bulmak için tarih yap- mak mecburiyetinde kalıyorlar. Türk ulusunun buna ihtiyacı yoktur. Onun tarihi çok derin ve zengindir. Geçmiş zamanlardan şimdiye kadar geçen her bir devir bir değil birkaç ulusa gurur verecek derecede kuvvetlidir. - İşlâm - osmanlı devri dar bir görüş ve düşü- nüş içinde bile Süleymaniye gibi dü yanın büyük bir abidesini, İtri gibi bir musikişinası, Yunus gibi bir yalri ya- Bugünkü yeni görüş ve ge - niş düşünüş türk gencine çok büyük, rattı. gök renkli ve çok zengin bir ilham ve enerji kaynağı verecektir. Bunu a - man ve gelecek yüce cealiteler halinde söyliyecektir. Bizim — inanışımıza — göre — türk ulusunun uluslararası — medeniyetteki rolü ve izi umud edildiğinden daha çok ziyade olacaktır, Bugünkü türk genct!. ginin yüklümü bu sevimli ve çekici U! küye kısa bir zamanda ulaşmak olma- hdır. Arkadaşlar; türk ulusunun yeryüzün- ini ve büyüklüğünü yal. nız toprak altından çıkan belgelerle de- gil ayaı zamanda tarihinin tik günlerin- den bugüne kadar ayakta duran en car- lt müessese ile ispat edebiliriz. Bugün dil bilginlerinin anlatışlarına göre Ar. ya familyasından — olan dillerin anası Sanskrit değil eski türk dili olduğuna dair kuvvetli emareler elde edilmis tir. Bazı bilginler Hindu avrupal di! rin teşekkülünde uguroaltaik dil deni- len eski türkçenin çok tesir yapt bu dillere geçen türkçe köklerin sayıla- mıyacak kadar çok olduğdau k iddia etmektedirler, Şu halde i ğın düşünüşüne yeni yecan veren türk soyunun dili başka u- Tudlar dillerinin meydana gelmesinde en büyük âmil olduğu halde son kurun- da kendi öz ben! kaybedecek de. recede yabancı sözlere Türk tarihi masıtın İlk eyi ve verimli tesirleri di. limizdeki bu yabancı sözleri atmak ol- muştur. Ulusun duygularına dilmaç o- lan Halkevleri türk dili tetkik cemiye- tinin direktifleri içinde iki yıldanberi bir kuvvet ve he- boğulmuştu. in ve dit ilimleri arağtır- bütün kudret ve varlıklariyle halk ara- sında yaşıyan binlerce söz toplamış ve Halkevlerinin önderliği ile dil bayramı memleketin her köşesinde coşkun bir sevincle kutlanmıştır. Bir ulusun yüz- lerce yıl yabancı baskısı altında kaldık- tan sonra asil bir kalkınma ile si'kinip yabancı şözleri atarken gösterdiği gö - rünüşün büyüklüğü ve yüksekli; şısında insanın irkilmemesine ve ürper- memesine, yurdun her köşesinden coşan bu temiz kımıldanış karsısında göğsü- FRANSA'DA Fransız sosyalistleri İspanyol sosyalist mahkümları lehine müdahale ettiler. Paris, 22 (A.A) — Bir çok fransız sosyalist saylavlar, — İspanya reisicüm- butu B. Zamoraya bit telgret çekerek kendisinden Gonzales Pena ve Ttcodo- miro Menendez haklar Tarın tatbik edilmesinin önüne geçme . sini istemişlerdir. da alınan ceza. İSVİÇRE'DE Silâh işlerini düzenleme komllesi Cenevre, 22 (A.A.) — Silâh ticaret ve imalini tanzim ile meşgul olan ko mite Amerika projesinin tetkikine de - vam etmiştir. İsveç, İspanya ve Dani - AF marka murahhasları bu projeye i e bundan sonra silâh ticareti hakkındaki tetkik ve ingiliz mümessillerinin be - ) sonra müzakereyi projeyi etmiş ve franı yanatımı dinledikt 252 tarihine bırakı Silâhsızlanma konferansı Cenevre, 22 (A.A.) — Silâhsızlan: ma konleransının komitesi, bazı sebep- lerden dolayı, Amerikan projesindeki kontrola aid maddelerin heyeti umumi- bir zama- addeleri, yesini müzakere evmeyi baş! na brrikenıştır. Komite, bu silâh yapılışı komitesi müzakerelerinin sonucundan sonra, münakaşaya başlıya- çaktır. müzün krwancla dolmamasına — imkân yoktur. Arkadaşlar; dil, bit ulusun ta ken- disidir. Bir dilden o ulusun karakterini yaşayış ve düşünüş biçimini — anlayıp görmek mümkündür. Avrupa dilleri an- cak Lâtin tesirinden kurtulduktan son- radır ki şedövrleriti verebilmiştir. Çün- kü bir dil yabancı baskısı altında bu- lundukça sahibinin hakiki dilmacı ola- madığından yüksek ve derin sanat eser- leri yaratmasına imkân olmuyor. Şimdi artık türk mülleti kendi soysal varlığın- da en esaslr noktalardan birine daha parmağını koymuş bulunuyor. Büyük Önderin önderliği altında giriştiğimiz bu büyük savaştan da üstün çıkucağı- mazdan en ufak bir şüphemiz bile yok- tur. Halkevlerimiz bir taraftan ana di lin güzel sözlerini toplarken diğer ta- müz yol Üstünde hal- raktadır. Bu amac etrafında bu yıl bütün Halkevle- inde verilen — konferansların sayısı (1537) dir. Bu yıl içindeki müzik kı- mıldanışı da geçen yıllardan daha çök kuvvetli ve esaslıdır. Uluslararası mü tik'tekniğinin ulusal müzik — yaşayışı- galışılması bu yıl ber raftan da yürüdü kı aydınlatmak için çalış mıza uydurulma, zamankinden daha çok geniş bir ölçü- de yapılmaktadır. Müzik kompozitörle- rinin vukuflu anlatışlarına göre saf ve temiz türkçe uluslararası müzik tekni- ğine son derecede uygundur. Ve gene kompozitörlerimizin bestetedikleri eser- ün geçtikçe çoğalmakta ve güzek Jeşmektedir. Ankara'daki senfonik or- kestradan başka İstanbul'da — İstanbul ginin, Bursa, İzmir, —Adana'da Halkevlerinin teşebbüsleriyle birer or- kestra vücuda getirilmiştir. Çok eski zamanlardanberi müzik acımunda husu- Si bir rengi olan,türk ulusunun yakın- da kendi ulusal atmosferi içinde ulu& lararası tanılan ve sayılan müzisyenler yaratacağında asla şüphemiz — yoktur. Bu yıl — içinde bütöün — Halkevlerinde (402) konser verilmiştir. Temsil haya- tımızda da geçen yıllara nisbetle daha büyük bir ilerleme ve daha geniş bir çalışma vardır. Bu yıl bütün Halkevle- Tinde verilen temsillerin sayısı (511) dir. Köycüler şubesinin her taraftaki çalışmaları çok göze çarpacak derecede kuvvetlidir. Birçok Halkevlerinin köy- güler şubesi soysal dertlere göre kol- lara ayrılarak köylerde ;çalışmaktadır. yıl içinde (120) köy gezen ve on- ların soysal derdlerini inceleyip araş- tırdıktan sonra — tesbit edip ona çare bulmağa çalışan Halkevlerimiz vardır. Küy incelemeleri bize çok geniş bir ça- lışena ve didişme alanı verecektir. Bu- Kendi radyomuzla duyduklarımız — İtalyan askerlerinin şarki Afri - ka'ya sevkine devamı edilmektedir. Yür « mi dört bin tonluk Vulkanya adındaki vapur, asker — katalarının - taplandıkları cenubi İtalya'ya harckıl etmiştir — Fransa'daki işsizlerin sayısı 16 şubata kadar 500.009 kişi olarak tesb edilmiş - Önümüzdeki yaz Varşova'da 49 bin kişilik bir stadyom yapılmasına baş- lanacaktır. — Berlin'de açılmış olan uluslarazası otomobil sergisini 409009 kşi gezmiş tir. VFALYA'DA —— Japımıya işe karışımıyacak Roma, 22 (A.A.) - nın Roma Büyük € jansı muhabirine, İtalya ile halinde, Japonyasın Habe: herhangi bir surette yardım et - mesinin mevzuubahs olmtdığ söylemiştir. Bay Mus, ida Trablusa gidecek n Roma, 22 (ALA.) — B. Mussolini, Akdeniz İtalyan müstemlikesi sorumu- nun bügünkü durumu hakkında ken - disine geniş izahatta bulunan Trabl garb ve havalisi valisi Mareşal Balbo - ya, gelecek nisanda Mısırı Tunusa bağ- liyacak olan kıyı yolunu açmak üzere Trablusgorbe gideceğini söylemiştir nunla beraber şurasını da itiraf edeyim ki köycülük üstündeki çalışına ateşi dil kumıldanışı gibi henüz genel bir kımıl- danış değildir. Köyün binlerce derdine gevab vermekten henüz uzaktayız. Yü- rekleri inan dolu Halkevi çocuklarının nihayetsiz bir aşkla sarıldıkları bu ül- kü yolunda uzun ve fakat çekici bir çalışmadan olacakları tatnidir. sevimli ve sonra muvaffak Kimscsirzlere ve za- vallılara şefkat kolunu açan ve muhit- te acıma ve yardım duygü ve tşebbüs- lerimi telkin eden içtimal yardım şube- sinin ve hayat kavgası dolayısiyle okul dışında kül « türlerini çoğaltmak için çalışan Halk dershancleri kütüphane ve neştıyat ile kalmıştarın — umumi müze ve sergi şubelerinin daha geniş bir alanda bu yıl daha verimli oldukla. tını kıvancla argeylerim. Her Halkevi nin çalışması Üstünde durarak içinde neler yaptığımı sevincle öğün rek saymak isterdim. Fakât bu yıl Halk- evlerinin sayısı (80) dir. Bütün çalışma- yı kısaca bildirmek için en az birkaç saatten ziyade vaktainizi almak korku. su beni bu zevkten mahrum etti. Bü- tün çalışmayı bugün dağıttığımız bro- şürde kısaca tesbit ettik. Sözlerimi bi- tirmeden evel Halkevlerinin her şube- bir YUĞOSLAVYA'DA Y lavyadaki hâdisenin aslı neymiş? Belgrad, 22 (A.A.) — Avala ajansır bildiriyor: İçeri işler bakanı B. Popo* viç dün akşam ve Sibinye köyünde çıkan karışıklıklar de- diği bir bildirimde, ve adli makamlar tarâ fn derhal tahkikat yapılmasını emi- i bildirmiş ve Komtsyon tahkikata bi üönce, 20 ş . 0 kasal köylü Brod tevkif edilmiş hi tutul> aBin; olan şah madan serbest c unı ister lerdi nişe asabanın dit kendilerine — dağı buna ta- Buk kat köylüler kullanmak $ kişi ölmüş üç kişi yar akatu, beya işler bakanlığı müfet- nda karışarak halkt teskine çalışmasını icab ettirin tişinin de halk ara: olan bu vakanın çok çabuk bit surette aydın- latılacağını ve suçlular hakkında kanu- ni tedbirler almacağını bildirmiştir. B. Hitler Fraokfort'a gitti Frankfort - öder, 22 (ALA.) — B. Hitler dün barbiye bakanı İk birlikte buraya gelmiş, askeri teftiş etmiştil B. Hitler, tezahürat ile karşılanmıştır. sinde candan bağlılıkla çalışan — rmual- lim doktor ve diojer mesleklere mensulr arkadaşlara yüksek huzurunuzda derin şükranlarımı arzetmeği bir yurd borcu sayarım. Bu söylevden sonra gayet güzel mu: siki parçaları dinlenmiş Göthe'nin itijeni piyesinden bir perde temi edilmiştir. Gerek musiki parçaları gecekse - piyesi temsil eden gençler halkın şiddetli al « kışlarını kazanmışlardır. Ankara, ZZ ÇALA.) - Yurdün biçok yerlerinden — gelen telgraflarda bugüu Halkevlerinin uçılış yıldönümünün meraslınle ve zengin pro- gramlarla — kutlandığı - bildirilmektedir. Toplantılar çok kalabâlik olmuş, — bazt evlerin zalonları halkı almıyacağı evelce kesdirilerek toplantı sinema salonların- da yapılmış, merasime İstiklâl marşiyle başlanmış, söylevler söylenmiş, ve rad- yoda Başbakari İsmet İnönü'nün söylevi dinlenmiştir. Merasimden sonra piyes - ler temsil edilmiş konser ve müsamere- ler verilmiştir, geçe için de balolar ter » tib edilmiştir. Dün halkevinde verilen Ronserde eserleri çalınanlarla çalanlardan bif grup: Bay Necil Kâözım, Bay Ulvi Cemal, Bay Nccdet Remzi ve Bayan Ferhunde Ulvi C emal .

Bu sayıdan diğer sayfalar: