6 Mayıs 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

6 Mayıs 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 MAYIS 1935 PAZAR Büyük Kurultay perşembeye (Başı 1 inci sayıfada) Maması için anladı ki, kendisini ileri batıdan ayıran asırları yılla- rın ölçüsü içinde aşmak ve burun için de insan gücünün üstünde Bir kuvvet harcamak lazımdır. Memleketi felaketten felakete gö- türmüş olan çürümüş imparator luğu ve onun parazit mikrobları tt bedeninden koparıp attıktan tonra bu asırlarca — sürmüş olan hastalığın yurdun her bucağında bırakmış olduğu türlü hastalıklar- la uğraşıp, yıkıları yapmak, halkı diriltmek için de büyük — ve ulus ölcüsünde bir savaş — gerektiğini gördü. ğ O zaman, kurtuluş savaşının sonucuvla büyüklüğünü ve eşnizli- Bini çok iyi kavramış ve kendisi - he sonsuz bir inanla bağlanmış olduğu önderinin emri altında bir tek vücud. bir tek kol gibi birleş Mmek önündeki büyük işleri başar Mak için ilk şarttı. Bu yolda Hi- kirler, prensipler, ülküler uğrun- da dağılmak memlehetin - şiddet- le istediği birliği bozmak, emek- leri ve enerjileri boşuna harca - mak olurdu. Onun içindir ki türk ulusu savaştar sonra da tupkı bu savaş devresinde olduğu gibi Ulu Önderinin ve onun başkan- lığı altında bulunan — partisinin fgevresinde toplandı. Bütün türk uluzu için ülkü tekti: Türkiyeyi en kısa yoldan ve en kısa zaman da en büyük uluslar derecesine gıkarmak. Sıyasal hırslar ve iş - tahlarla çevrilmiş bir dünyada Yaşamak istiyen türk ulusu, de - neçleriyle çok iyi görmüş ve Öğ - Tenmişti ki, erkinliğini koruması için kendisine bundan başka açık yol yoktu. Bugünkü şartlar, ih - tiyaçlar ve zorluklar durdukça yarın için de hal böyle olacaktır. Bu ktsa devrim yollarında bir - lik ve birleşikliğinin giriştiği sa - vaşta kendi kavvetini ir » kaç kata çıkarmış olduğunu gör- müş olan türk, başka türlü hare ket etmenin yurduna karşı ha yınlık etmek olacağını anlamıştı. İşte Cumuriyet Halk Partisi ye- ni Türkiyenin bu büyük - ihtiya - evndan doğmuş, ulusun ülic ve amaçlariyle beslenerek gelişmiş Ve yarına temiz bir alın ve büyük taszarlarla koşmak yoluna girmiş- tir. Parti hayatı fazla ilerlememiş olan memleketlerde önderin ro - lü çok önemlidir. Çünkü sıyasal düşünceleri — prensipler halinde toplayıp olgunlaştıracak ve bu Prensipleri kafalara aşılıyacak ve durmadan besliyecek, memleket sıyasasına yönet verecek ve ulu - Sun sıyasal terbiyesini bütünliye - cek olan örde-dir. C.H.P. bu önderi 1919 mayı - sında Anadoluya geçmiş olan Bü- yük Atatürk'ün eşsiz ve kağra - man şahsımda buldu. Yaratıcı ön- vatanı kurtarmak için bü - tek er çevresinde top ak * Anadolu ve Rumeli Müdafaai —Hukuk Cemiyeti,, ni kurduğu zaman C.H.P. nin de te- Mellerini atmış bulunuyordu. Da Ha sonra Halk Partisi adını alan Müdafaai Hukuk Cemiyeti,, nin © zaman bir tek amacı vardı: Üüşmanı yurddan atarak ulusun akikiğ erkinliğini kazanmak. Bu genel erek çevresinde bir - leşmiş “Müdafaai Hukuk,, ku - Tumlarında en koyu ve geri gö- Tüşlü halifeci ve saltanatçı ferd- lerden en sol fikirlilere kadar de- Üişik zihniyet ve kanağat tası- yanlarım bulunması natüreldi. Bir der, tün ulusu Parti prensipine temel olacak ana | Ökirlerde bile ayrılıklarına rat Men bir çok vatandaşlar mem' - Sıvas koöngresinin toplandığı |i ketin düşmandan temizlenmesi a- macının altında Büyük Önderin çevresinde halkalandılar, Bunlardan bir çoğu biraz son- ra yurdun kurtulması için ulusun kendini kendi idare etmesi ve u- lusun ancak kendi benliğine ve kuvvetine dayanması İüzumu- nu kabul ettiler. “ Türkiye Bü - yük Millet Meclisi ,, bu temel üze- rinde kuruldu. “Türkiye Büyük Millet Mecli- si Hükümeti ,, adı altında ka - nunlaştırrlan halk idaresi daha a- dı konmamış cumuriyet idaresin- den başka bir şey değildi. Du - rüum bu şekli alınca partimizin anası olan — “Müdafaai Hukuk,, teşkilatı vatanım kurtarılması e - reği yanında hakikatte iki büyük sıyasal prensipe yeni cumuriyet ve ulusluk esaslarına dayanan bir parti olmuştu. Başkomutan Atatürk Dumlu pımar meydan savaşiyle ulusa a- dadığı gibi düşmanı yurdun arı bağrında boğduktan ve yurd kur tulduktan sonra daha çok ön - ceden tasarlamış olduğu kuvvet- li bir sıyasal partinin kurulma. sı vakti geldiğine karar verdi. Ve “ Halk Fırkası,, adı ile bir par- ti kuracağını o zaman gazetemiz- le bildirdi;. faydalı düşünce ve tasarlarını bildirmelerini yurd - daşlardan diledi ve bu konu ü- zerinde ulusun özü ile değette bulunmak için geziye çıktı. Bu gezi sırasında halk ile ya- pılan genel konuşmalardan İz - —. mit'tekinde “18 sonkânun 1923,, Büyük Önder, kuracağı partinin “ bütün ulus ferdlerinin fikir ve umaylarının özü,, olacağını söy - lemiştir. Balıkesir'de de “7 şu « bat 1923,, halkın parti hakkında. ki sorularına — verdiği cevabta: “Ulusun sıyasal partilerin çalış - masından çok canı yanmış oldu- ğuna,, işaret ettikten sonra “baş - ka memleketlerde partilerin sınıf asığlarını korumak için kuruldu- ğunu ve bizde sanki ayrı ayrı par tiler yarmış gi kurulan parti - ler yüzünden - bilinen acıklı so - nuclara tanık olduğumuzu ve hal- buki Halk Partisi dediğimiz za- man bunun içinde vatandaşların bir kısmı değil, bütün ulusun bu- lunacağını,, söyliyerek ve kafa - siyle eli işliyen bütün yurd- daşların çalışmalarını ayrı ayrı gözden geçirerek sonuçta “türlü meslekler asığlarının birbiriyle uygunluk içinde olduğunu, bun- ları sınıflara ayırmak — imkânı bulunmadığını ve hepsinin halk - tan ibaret olduğunu,, ortaya koy muşlardır. İşte bu anlatıdan son- ra partimizin halkçılık prensipi de aydınlanmış oldu. Ulusal Önder — bir çok değet (temas) lere fırsat veren bu ge- ziden dönüşte Halk Partisi tüzüğü (nizamname) ile uğraşmışlardır. Yeni parti tüzüğü © zaman ye- ni seçilmiş olan ” İkinci Büyük Millet Meclisi,, nin parti kurulta.: yı yerine geçen — parti saylavları toplanmalarında — konuşulup bu >$t ve köngrenin toplandığı oda toplantıların sonuncusunun tari - hi olan 9 eylül 1923 de kabul e - dilerek kesin şeklini — bulmuştur. Bu tüzüğün ayırdıcı vasfı bugün partimizin açık ve kesin şekilde *yazılmış bulunan program esas - larından başlıcalarını daha © za- man açık ve olgun deyimlerle an- latmış olmasıdır. Şurası hatırlatılmak - gerektir ki, o tarihte hilâfet kurumu da- ha İstaribulda, - seriatçılık zihni - yeti ve bu zihniyetin savcısı o - lanlar medrese ve şerf mahke - meleriyle beraber yaşamaktaydı - lar. Tüzüğü kabul eden Kamu - tay grupunda bile yukarda yazılı kurumların zararlarını göremiyen veya görmek istemiyen geri kafa- hlar çoktu. Gerçek, bu tüzüğün ilk maddesi, a — Ulusal egemenliğin halk tarafından ve halk - için yapıl - masına kılavuzluk etmeye; b — Türkiyeyi modern bir devlet halinde yükseltmeye; c — Türkiyede bütün kuvvet- lerin üstünde kanunu — egemen kılmaya; çalışacağını söyledi. Bu ana fikirler gözden geçi - rilirse cumuriyet, ulusçuluk e- saslariyle beraber soysal kanun, sosyetede kadınım durumu, — şap ka, yeni türk harfleri, türk öz diline kavuşması, medreselerin, şeri mahkemelerin ve tekkelerin kaldırılması, ulusu idare edecek kanunlarımızı ve kurumlarımızı kötü ve çürümüş düşüncelerin ve » mayısta Berlinde böyük Bayram yapsımıştır. Tempelhof meydanında yapılan bayramda 1 mflyon yedi yüz bin kişi yram yerinde Hitlerin ajansların verdiği söylevi söylerken alınan bir resmini koyuyorur. nmuştur. — Ba SAY. kurumlarin egemenliğinden kur- tararak ilim, fen ve denece da- yandırmak, demek ki din işis rinik — dünya işlerinden ayırmak bugünkü arsrulusal terimi ile la- iklik esası gibi biraz sonra ger - çeklenişini görmekle sevindiği - miz devrim fikirlerini gösterir. Gene bu tüzüğün ikinci mad - desinde halkçılık anlayışı çizile - rek ” Halk Fırkası nazarında hall mefhumunun herhangi bir sını - fa münhasır olmadığı, hiç bir imtiyaz iddiasında bulunmıyan ve umumiyetle hkanun nazarında mutlak müsavatı kabul eden bü - tün ferdlerin halktan bulunduğu, hallıçdarın hiç bir aile, hiç bir snuf, hiç bir cemaat ve hiç bir ferd imtiyazı kabul etmiyen ve kanunları vazetmekteki — mutlak hürriyet ve istiklâli tanayan Ferd- ler olduğu ,, söylenmişti. Bütün bu işlerle yeni diriltici, yaşatıcı ve yükseltici esaslar üs tünde Halk Partisi kurulurken bir yandan da Lozan barışı ” 24 temmuz 1923,, ile şerefli hakla- rına sahib, kapitülasyonsuz ve tam erkin yeni Türkiye doğmuştu. Esaslı dış tasa bitince, gözler, memleket içinde yapılacak işlere Partinin ilk ve yeni tü- züğünde biraz kapalı bir şekik de yazılmış olan amaçların bir- biri ardından birer birer gerçek- lenmeleri zamanı gelmişti. İlk iş devlete yeni rejim adının veril - mesi oldu. Ulusal hareketin kur. duğu devlet kurtuluş savaşı yılla- rında * Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti,; adına tağımalı ta devam ediyordu. Yeni rejim hakikatte ulusun egemenliğine dayanan ve tama anlamiyle bir ce muriyet idi. Yeni devlete kendi bakikiğ adının' verilmesi gecik - tikçe bir takım kara ruhlular komuyu karıştırarak zararlı pro- pagandalar için açık yol buluyar lardı. Yabancı devletlerden bir takımının rejimimizin şekli hak- kında tereddüd gösteren du - rumları da sıkıntı veriyordu. Ba sırada çıkan bir hükümet buh - ranı rejimin hakikiğ adının ko - nulmasına fırsat verdi. Bu konu üzerinde ateşli görüşmeler yapan pettinla Kaniştay grupu dürümül kotarılmasına çare — bulunması için Büyük Önderin kılavuzluğu nu karar altına aldı. O zamana kadar her işte en doğru ve ulu - sun hakikiğ ihtiyacına ve ka - rakterine en uyan kararları al- mış olan Atatürk parti arkadağ larını aydınlattı; gene en doğ - ru yolu o gösterdi. Parti, önde rinin önergesine uyarak cumuri yet ilanı kararımı aldı. Bundan tam on yıl önce, 29 ilkteşrin 1923, saat 20,30 da Ka mutayın kabul ettiği bir kanunla Türkiyede cumuriyet ilan olundu. Ve Büyük Önder Kamil Atatürk eybirliğiyle yeni Türkiye Cumu- riyetinin birinci — Cumurbaskanı seçildi. Yeni devlet böylece adını al - dıktan sonra halife adı ile İstan- bulda bırakılan şahsın adı değiş- miş bir saltanat sembolü şeklin - deki hareketleri gittikçe daha çok göze çarpmağa başladı. Tür kiyede halifeliğin asırlardanbe - ri anlamı kalmamıştı. Var san- lan nüfuzunun da hiç bir etkesi kalmadığı büyük harbta deneç- le bir kere daha — anlaşılmıştı. Cumuriyet için - bir tehlüke olan bu kurumun da - artık yıkılması gerekti. Büyük Önderin ! mart 1924 tarihli söylevinde gösteri - len bu lüzum, 2 mart 1924 Parti grupu toplantısında şeriye ve ev - kaf vekâletinin de kaldırılması, tek mekteb usulünün kabulü ö | nergeleriyle bera'ber oybirliğiyl çevrildi. Herkes Ankara birası içiym

Bu sayıdan diğer sayfalar: