14 Haziran 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

14 Haziran 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 HAZİRAN 1935 CUMA Çarı - sıyasal İngiltcre ve Yakındoğu İngiltere, şu son yıllarda, ya- kındoğu üzerinden geçen en ya- kın Hind yolunu güvenli tutmak için süel bakımdan epeyce ted- birler almaktadır. Hind yolu der- ken, bunu sadece bir yol sanmak yanlıştır. Eski Osmanlı İmpara- torluğundan zaman zaman kopa- rılıp alınan Mısır gibi, Kıbrıs gi- bi yahut Filistin ve Irak gibi par- çalar, aynı zamanda büyük sıya- sal ve ekonomik “üssülhareke,» lerdir. İngiltere'nin bu gibi parçalarla ilgisinin şekilleri başka başkadır. Fakat hepsine karşı güttüğü sı- yasa, tekdir, plânlıdır, uzun ödel- lidir. Savaştan sonra, bir aralık dur gun gibi gözüken ingiliz dış sıya- sası, şu son dört beş yıl içinde gösterdiği canlılığı, Hind yolunu berkitmek işinde de göstermiş- tir. Hem de, bir yandan Hind anasal kanununu yeniden kaleme, bir yandan da Hindin deniz, kara ve hava yolunu ele alarak. Irak — petrollarmı işletmeye vermesi, zifte pipe-line'larla deni- ze akıtması, sadece büyük kapi- tallerin bir büyük işe yatırılması değil, böyle bir işe ekönomik ve sıyasal güvenle yatırılması de- mekti. İngiltere, Kıbrıs'ta, Akabe" de, Bahreyn adalarında hem de- niz, hem hava kuvvetleri için ha- zırladığı plânları, epey zaman- danberi tatbika başlamıştır. Son haftaların içinde Habe- şistan meselesi yüzünden İtalyan ve İngiliz basınları arasşında ko- pan polemiği hep okuduk. Bu iş, yalnız bu kadarla kalsaydı bir ta- rafın sinirliliğine yorulabilirdi. Halbuki, resmiğ denebilecek bir italyan ağzı şuna benzer sataşma- larda bulundu: *Habeşler medeni ise, neden hindliler değil? Çünkü İngiltere'- nin işine onların medeni olması bunların da medeni olmaması el- veriyor!,, Ve bu gibi sözlere Eden'den daha küçük olmamak Üzere kendi devlet adamlarından birine, İngiltere, daha az sert ol- mayan cevablar verdirtti. Şimdi bir telgrafdan öğreniyo- ruz ki, birdenbire Sudan -Habeş sı- nırında 100.000 kişilik bir ingiliz ordusu peydahlanmıştır. Görülüyor ki, İngiltere, ya- kındoğu'nun her noktasında, hem hazırlıklarını yapmakta hem de eski öngörülüğünden şaşmamak- tadır. Burhan BELGE —— —— ANKARA RADYOSU 19.30 — Çocuk saati 1940 — Musiki: 4 Brahma Wicniawsky Chanson polonaise Keman: Necdet Remzi Piano: Ulvi Cemal 20. —— Ev kadınına öğütler 0.10 — Dans musikisi 20.30 — Musiki- P. E. Bach — Trio Seherzo ULUS ANKARADA BİR GÜN Hadiselerin resimleri *met İnönü Kız Enstitüsünde, okurların bu yırl yaptrkları işlerin serimi, bu- ün saat 17 de açılacak ve ayın on yedinci pazartesi akşam üstü kapanacaktır serimden iki görünüşü yukarrya koyuyoruz. Ankaramızda bayındırlık bareketleri hiç eksilmez, Eski şehirden Yenişehire giden büyük caddenin taşları sökülmek te ve yolun baştanbaşa asfalt yapılması dcie hazırlıklar devam etmektedir.. Bu yıl şehrimizin birçok ana caddeleri asfalt e Bri Havalatın sıcak gitmekte, yağmur yağ mamakta olmasına karşın Ankara Şarbay lığı gene temizlik lüzumunu göz önünde bulundurarak şehir sokaklarını gık sık — sulatmaktadır. ıİI)ı'l bahisleri | * Kamâlizmin, türk tarihinin gidişin- 1 den hiz alarak kurduğu yeni devletin, tarihe karışan devletle hiç bir bağlantısı yoktur. Ulusal devlet, dipdiri bir var- lık... o kadar ki bütün türk, me varsa türk, nesi varsa türk. Onda başka bir ulusun bulaşık bir eseri, ufacık bir izi yoktur. Kamâlizmin güttüğü de işte 1300 yılın kıvrımları arasında bunaltı- lan türk enerjisini, artık — başkalâ n yoluna harcatmamak ve türkü türk için galıştırmaktır. Kamâlizm büyük devriminin başın- da, en başta dil devrimi gelir. Kamâlir- min geniş ve genel görüşünden — anla- şılan da şudür : Çevresini kaplamış yabani otları | ayıklayıp atarken, bunların boğmağa galıştığı türk kökünü sapasağlam bul- muş ve bu davaya inanmıştır. Bu inan- | ladır ki türk dilinin yaşayan kökleri- ni, onu saran yabani otlardan kurtar- mış, güneşe dirime çıkarmıştır. Bugün biz ebu dil devriminde Ka- mâlizmin verdiği ödev nedir? Yaşayan tarih bize çok açık örnek- lerle göstermektedir ki her yeniliğin karşısına cski ve geri düşünceler diki- lir. Bu yaşama savaşıdır. Bir atda ka- lan son soluğunu verirken de çırpına- | rak yeniliğin boğazma - sarılmak ister | ve ona yerini kolay kolay bırakmaz. Gerilik bütün gücünü —anlaşılma- maktan alır. Yenilik ise baştanbaşa an- latmak, anlaşılmaktır. İşte bunun için- dir ki geri- “Düşünme, benim dedikle- rime inan!,, derken; yeni: "Düşün ve , kendine inani,, sonra yalnız bana de; der. Dil devtiminde de bizim ödevimiz |SPOR Türkiye ayak topu birincisi Beşik- zere İstanbuldan hareket etmiştir. Beşiktaş birinci maçını — cumartesi Saat 17,5 de şild şampiyonu Ankara Gücü, ikinci maçını —lig şampiyonu Çankaya ile yapacaktır. Görülüyor ki Beşiktaş trenden çı- kar çıkmaz birinci ve hiç dinlenmeden ikinci maçını yapacaktır. Apollon gibi Yunanistanın en kuv- vetli takımlarından birini yenen Be - şiktaş, Fener . Galatasaray karması- nin son Beşiktaş « Güneş — karmasına yenilmesini sağlamış olmakla kuvveti - ni isbat etmiştir. Ankarada alacağı sonuçları şimdiden kestirilemez, An - kara Gücü bugünlerde hemen hemen 'Türkiyenin en kuvvetli oyuncularıni bir araya getirmektedir. Fenerli Muzaffer, Alaaddin, Lebib, Natık ve Semih gibi — oyuncular- la Beşiktaşın karşısına — çıkacak olan Ankara Gücünün kötü sonuç almasına iktimal verilmezse de Beşiktaşın atlet Dil devrimi cok büy taş takımı bugün şehrimize gelmek ü- işte bu anlaşıma ve anlatmağ tır. Kamuyu kiranlığa salarak anlaşıı maz, kabarık, gürültülü sözlerle ortalı- ği yaygaralara boğanlar karşısındaki- nin ne başına, ne gönlüne — söz söylü> yorlardı. Onlar, yalnız için haykırıyorlardı. Bugünkü dil biz ulusu diriltti. Artık türkçe dili ne baş ka kurallara, ne yabancr sözlere boyun eğmeden kendi grameri, kendi sözlü- ğü içinde genişleyip gidiyor. İşte bi- zim ödevimiz de bu yaşayan türk di anlaşılmamak işleyerek onun ulusal varlığında giz- lenmiş güzellikleri bulup çıkarmaktarr. Sakarya'yı, Dumlupınar'ı, Kamâlizm büyük devrimini haykıracak genç oza- nt bekliyoruz. Bu, genç yavrularımızın arasında kaynaşryor, benim buna ina- mım var. “Çok acımsayarak görüyorum ki ya zı dilimizden atmakta olduğumuz yar bancı sözler, konuşma —dilimizde yer bulmaktadır. Dil devrimine inanan türk çocuğu, Şşimdi kendinin, yalnız kendinin olan bu dili söylet.. Biraz si- kıntı da çekse bu geçicidir. Çünkü dil onun ta kendisidir. Türkün özüdür. Bunun - içindir ki dinlediğim birkaç öğretmenin derslerinde osmanlı yap- macık dilinin yer bulduğunu görmek- le yerindim. Öğretmenin inandığına şüphem olmayan dil devrimimizin ea yorulmaz öncüsü kendisi olacaktır. Öy- leyse karşısındaki genç çocuklarımıza niçin osmanlıca söylüyor? Türkçe o kadar güç mü? hiç sanmam. Osmanlı- ca şuursuz, yapmacık bir dildi, türkçe ise yalnız şuurdur ve ona gönül bağ- layarak inanmalıyız. Edirne saylavı Şeref AYKUT Beşiktaş takımı Ankarada ve iriyarı oyuncular karşısında bu ee aucu oranlamak güçtür. İkinci oyununu Çankaya ile yapa cak olan Beşiktaş Türkiye birincili « ğinde karşılaştığı Ankara şampiyonunu iyi tanımaktadır. ü Birincilikte güzel bir oyundan som ra 4 — 2 yenilen Çankaya çetin onün deşini yenmeye çalışacaktır. Ankarada teknik ve enerji bakımım- dan başta gelen Çankaya bu yıl Ankar rada sırtiyere gelmemiş bir takımdır, Eğer Ankara Gücüne karşı oynadığ' General Eyüb kupa maçı gibi güzel bir oyun oynarsa iyi bir sonuç alacağı dü. şünülebilir. Beşiktaş kadrosu Mehmed Ali, Hüs- nü, Adnan, Feyzi, Nuti Faruk, Ali, Hayati, Hakkı, Nazımı Şeref, Eştel, Muzaffet Sadridir. Yarın Istasyonda bir bando muzika ile Türkiye birinicisi karşılanacak ve doğru Ankara oteline konuk edilecek - Kızılayın garden partisi Önümüzdeki cumartesi günü akşamı Keman: Necdet Remzi » : Şekiba Kor j gA a . Violonsel: Edip Sezen Orman Çiftliğinin bira parkında veri- SDÜ EARLİELE : ea BAA AN Piano: Ulvi Cemal . :-i Kü 3 Ci İ ünle iki maç yap mak üzere bugun şehrimize gercce D 20.50 — Haberler. lecektir, l NENİKYK. TESİLRE vt Büğlleeğ aekiE n ORMAN ÇiFLİĞİ ANKARA BİRASI —— —— Keçiören Gazinosu, çevresine yaraşan güzelliği aldı. Orman Çiflizi Fabrikasının Ankara birasını Keçiörende lezzetle içebilirsiniz. kb l

Bu sayıdan diğer sayfalar: