Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
SAYIFA'2 —. ULUS MAF W YE SA EN İ Gezi notları: Almanya'nın Leipzig'den görünüşü Leipzig sergisine ve Messe Amt'a gra- fikler, broşürler, rakamlar, konferanslar ve nümunelerle nasyonal sosyalist AI - manya tamamen yerleştirilmişti denile- bilir. Leıyzıg’de, alman endüstrisi, al - han ek, i kadar al kültürü, al- nan iç dış sıyasası, alman şehirciliği de tetkik edilebiliyordu. Bir oyuncak pav- yonunda (1) Saksonyasdağ köylerinden birinin, büyük endüstri pavyonlarında da alman endüstri şehirlerinin yaşama, kazanma şartları öğrenilebiliyordu. Dr. Duda söyledi: Bu köyün topraktan aldığı şeyler çok azdı. Kışın uzun ayları da kar al - 'tında geçiyordu. Köylü sürümü az, kö- | tü ve ucuz tahta işleri yapryordu. Kö- ye bir mütehassıs biraz da boya gönder diler ve köylülere bu gördüğünüz oyun- cakları yapmayı öğrettiler (2). Şimdi köy Almanyanın her tarafından sipariş- ler alryor. Köyün oyuncakları her sınıf alman aylesinin zevkine uygun geliyor. Ya bunun terbiye tarafı? 638 fabri- kadan çıkan oyuncağın alman çocukları arasında yayılma tarafı? Leipzig'de Deutsçhe Bücherei'de Kurug isminde bir alman kızı; — Almanyada kitabın en çok basıl- dığı zamanlar yılbaşları ve büyük bay- ramlardır. Almanyada İ - 8 yaş arasın- daki çocuklara oyuncak, 8 - 15 yaş a - rasındaki çocuklara da kitab hediye edilir. Demişti. Nüfusu 713.000 olan Leıpzıg'e iki günde 200.000 yabancı gelmiş ve bu 200.000 kişi Leipzig'de — hiç bir şeyin normalini bozmadan; yemek, yürümek, binmek sıkıntısı çekmeden — Leipzig'e yerleşebilmişti. Tramvaylar — omuz omuza yerleşen insanlarla dolmuyordu. Kalabalık; halk servislerinde çalışan insanlara terbiye - siz olmak hakkıinı vermiy Ben bir defa Leipziğ'de yarım saat içinde 6,000 kişilik bir salonün nasıl bo- şaldığını ve bu 6,000 kişinin soğuk kar fırtınasına rağmen nasıl uzun bir adım kında (5) kısa izahlardan sonra nasyo- nal sosyalizmin sömürge davasını; “Günden güne daha açık görünüyor ki; bir sanayi devletinin iptidai mad- de veren memleketlere sahib olması la- zımdır. Müstemlekeler sanayi memle - ketlerinin ekonomileri için bir tamlık teşkil eder. Eğer bugün Almanyanın sö- mürgeleri olsaydı, Almanyanın trans - fer problemi çok, çok daha kolay olur- du. Almanya bugün yabancı para ile ö- denmesi zaruri olan iptidai maddelerin büyük bir kısmını kendi parasının geç- tiği yerlerden edinebilirdi.,, diye, Almanyanın yeni ekonomi plâ- nını da; « Nasyonal sosyalist hükümet, geç - miş hükümetlerin Almanyayı bolşeviz - min kenarına kadar sürükleyen muta - vaatını, bilhassa ekonomi sahasında bi- la kaydüşart reddeder, İptidai maddelerimizi «şimdiki ipti dai mübadele şekilleri müşterek arsı - ulhusal bir anlaşma ile ortadan kalkın - caya kadar» yalnız Almanyadan mal a- lan memleketlerden alacağız, Ödenebilecekten fazla (döviz veya iptidat madde) almıyacağız ve terci - han zaruri şeyleri alacağız, Bütün arzularımızı kendi kuvveti - mizin alman milletini faydalı bir su - rette muhafaza etmesi noktasında tek- sif ediyoruz... Otarşi idealine düşkün değiliz. Almanya içinde iptidat mad - deyi Almanyanın istiklali için istihsa- le çalışryoruz, Dünya ekonomisinin yeni baştan o- natılmasına, nasyonal sosyalizmin; Önce muntazam milli ekonomi, son- ra muntazam dünya ekonomisi prensi - pine dayanarak hazırlanıyoruz.» Diye ortaya koydu ve bu suretle, alman ekonomisine göre, alman dış sı- yasasının bir izahını yapmış oldu. 1935 martında Almanyanın Leip - zig'den görünüşü sisli ve kapalı değil- di. Berraktı. Neşet Halil ATAY atmadan, nasıl — y dakinin koluna sertçe dokunmadan tramvaylara doldu - ğunu gördüm. Onu da anlattılar; — Basit ve teknik bir iş dediler. — Normal olarak bu salonun kapı - sından dakikada kaç kişi çıkar ve bu çıkanlar kapı ile tramvay durağı ara - sındaki üç yüz metreyi gene normal o- larak kaç dakikada yürür? Bunlar he - sab edilir ve tramvay arabaları durağa bu dakikalar içinde getirilir... Dr. Sehacht Leipzig'de 1935 martın- da alman ekonomisinin artık pek par - lak bir durumda ve Almanyanın artık eskisi gibi büyük bir alrcı olmadığı- nr(3), harptan sonraki - alman ekonoa- misinde almanya aleyhine 50 altın mil- yar marklık bir değişiklik bulunduğu - nu (4) ve bütün bu fena düurumun umu mi harbın neticelerinden ve tasfiye prensiplerinden doğduğunu söyledi. — Altınlarımızı, dövizlerimizi, ya - bancı memleketlerdeki realizabl kıymet- lerimizi tamamen gözden çıkarmamıza, itahlatımızı azaltma, ihracatımızı çö. faltma hüsnü niyetlerimize rağmen, bü- tün dünya memleketlerinde — ticaretin azaltılmasına, para kıymetlerinin düşü- rülmesine, klering sistemlerinin tatbi - kine mani olamadık. Bu yüzden yeni bir 1 plânt yapmağ; bur olduk. Dedi. Alman ekonomisinin büyük sö- mürge sahibi devletler ekonomisine na- zaran daha fena oluşu ve 1914 den ön - ceki Almanyanın sömürge sıyasası hak- (1) Leipzig sergisinde (638) fabri- kanın oyuncakları vardı. (2) Köyde yapılan bu tahta işleri şehirlerde yapılanlara benzemiyordu. .Mütehassıs köye şehir modellerini gö- türmemişti. — Köyde yapılan şeyleri renklerini, boyalarını düzelterek, çeşit- lerini çoğaltarak güzelleştirmişti. (3) Harptan önceki dünya ticare. | tinde almanyanın 94 13 payı vardı. (4) Harbtan önce Almanyanın ya - bancı memleketlerden 25 Mmilyar altın marklık alacağı vardı. Harptan sonra Almanya yabancı memleketlere 25 mil- yar altın mark borçlandı. (5) Nutkun bu parçası — şöyledir: Harbtan önceki Almanya sömürgelerinde hiç bir zaman emperyalist maksatlar ta- kib etmedi tamtersi ekonomik — çalıştı. Hetakit DIŞ —HABERLER Cenevre, B. Muso - liniden kesin cevap : bekliyor (Başı I. inci sayıfada) Birge güvenlik, ne kadar kuvvetli olursa olsun, yalnız birkaç devletin gay- retiyle sağlanamaz..,, B. Hor, uluslar sosyetesinin ne oldu- ğunu şöyle anlatmıştır. — Uluslar sosyetesi, ne devlet üstün- de bir şey ne de kendisini kuran dev. letlerden ayrı ve erkin bir mahiyette- dir. j Barışın örgütlenmemesini ve har. bm uzaklaşmasını ifade eden birge gü venlik anlamı şudur: Bu güven yalnız on altıncı maddeye değil, fakat bütün pakt ve anlaşmalardan doğan tekmil yü. kenlere kesin surette riayet edilmesini tazammun eder. Hor, bazı devletlerin silâhlanmasına işaret ederek, savaş Tuhunun bir çok yerlerde baş kaldırdığını ve sosyetenin esasen bütün dünyayı içinde toplama- dığını söyliyehek demiştir ki: “— Masamızın *etrafında çok boş sandalya vardır. Bunun daha fazla opl. mamasını arzu ediyoruz, Barışın tehli. keye girmesi her kesi tehdid etmelidir. İngiliz bakanı, İngilterenin pakt yü. kenlerinin ifasında hiç bir devlet önün. de gücü yettiği kadar irkilmiyeceğini berkitmiş, her türlü silâha başvurmada, paktın mevsimsiz veya faydasız her türlü değişmesine, ulusal ihtiraslar do ğuran her türlü hükümet propaganda. sına karşı durmuştur. Paktta her türlü değişiklik isteği, hadiseler ve bu hadiselerin serbest ay- tışması ile isbat edilmelidir. Paktın ken. disi bu imkânı kabul ediyor. Fakat bu değişiklikler, gerçekten lâzım olduğu takdirde ve elverişli vakitta yapılmalı. dır. Keza bu değişiklikler, kabul edil. meli, zorla yaptırılmamalı, bir taraflı icraatla değil anlaşma ile, harb veya harb tehdidi ile değil barışçıl vasıtalar. Ta başarılmalıdır. Uluslar sosyetesi üye- leri dikkatlerini şu noktada toplamalı- dırlar: Eğer, arsrulusal ilgilerde bir ka- nun hakim ise; bu kanun berkitilmelidir. Bundan sonra, ek! ik kaynakla. rın dağıtılması meselesine temas eden bakan, bu meselenin sıyasa veya bir mop. Alman sömürgeleri askeri müst mevkiler ve alman ordusu için asker de- poları değildiler. Harb başlangıcında sömürge askerlerinin harb mıntakalarına gönderilmemelerini Almanya ilk ve tek memleket olarak teklif etti. Takriben yirmi sene Almanyanın müstemlekeleri oldu. Ve bu yirmi sene içinde Alman- rak Jesi olmel ziyade ek. bir mesele olduğunu söylemiş ve ham maddelerin özgür dağıtılması hakkında arsrulusal bir gerçin yapılmasını ileri sürmüştür. B. Hor demiştir ki: “— İngiliz hükümeti, kendi hesabı. na bu gerçine girmiye hazırdır. Bunun. la beraber bu gerçin, himaye ve manda ya bu sömürgelerde başka leketle rin kendi sömürgelerinde asırlarda yap madıklarını yaptı. altındaki toprak da dahil olduğu halde “gömürgelere inhisar etmelidir.,, B. Hor sözlerini, İngilterenin ulus- Gündelik FİATLARI KORUMA (Başı I. inci sayrfada) yetiştirenlerin pazarlara güveni- " ni artıracaktır. Ürünü geliştikçe üretmende pazar korkusu artı - yordu. Yeni tedbirlerden sonra o, yalnız iyi kalite kaygısına dü- şecektir. Devletçe buğday alımının türk piyasasındaki rolünü düşünürsek yeni tedbir için faydalı hükümler çıkarabiliriz ondan Öönce piya - salardaki buğday alıcıları ağır töhmetler altında çalışırlardı. Bu- gün iyi kurulmuş bir pazarda ge- niş bir güven içinde çalışmakta- dırlar. Üzüm ve incir çıkat teci- merleri de devlet tedbirlerinden sonra daha başarılı ve herhalde çok rahat bir çalışma devrine gi- receklerdir. “ Dış piyasalarda alıcılarımı- zı bize bağlıyan âmillerden biri ve belki en mühimmi satış fiatla- “rımızdaki ciddi istikrarm verdiği emniyet havasıdır.,, Bu havayı ya- ratacak bir kurumun dış pazarla- rımızda da iyi karşılanacağına şimdiden inanabiliriz.,, Kamâl ÜNAL lar sosy olan sarsılmaz - bağlılı. ğını yeniden berkiterek bitirmiştir . B. Hor'dan sonra çin delegesi söz al- mış$ ve görüşmeler saat 16 ya bırakıl. mıştiır. Cenevre, 11 ÇAzA.) — Uluslar sos. yetesi asamblesinin 'öğleden sonraki toplantısında habeş delegesi Tekletta. variat şimdiki anlaşmazlıkta Habeşista. nın dürumunu anlatmış, barışı bulandı- rabilecek hiç bir şey söylemiyeceğini sağlamış ve Habeşistanın ekonomik ve finansal seviyesini yükseltecek her ö. nergeyi memleketinin gözönüne alaca- ğını söylemiştir. Habeş delegesi Habeşistana bir ger. çin komisyonunun gönderilmesini iste. : miş, esirciliğe, temas ederek bu kötülü. , ğün ortadan kaldırılması için imparato. - run büyük yeğritim yapmakta olduğu- , nu bildirmiş ve “eğer harb patlıyacak olursa renkli ırklar Avrupa medeniyeti. ne olan inanlarını kaybedeceklerdir.., demiştir. Habeş delegesi italyan ithamlarınmı tahkik için bir komisyon gönderilme- sinde ısrar etmiş, “habeş topraklarının kana bulanmaması için,, bütün insanla. rım kalbine müracaat etmiş ve Habe. şistanın uluslar sosyetesine güvendiği. ni söyliyerek sözlerini bitirmiştir. Ondan sonra söz alan Avusturalya delegesi Bruce meselenin, harbdan son. 'ra barışı birge hareketlerle tutmak için kurulmuş olan bütün binaya kapsal ol- duğunu söylemiştir. Yunanistan tarihi .. günler yaşıyor (Başı 1 inci sayfada) yurdun yüksek asığlarına hizmet ettiği- me kanığ olarak meseleyi ulusal asam- bleye bildirdim, Ve geneloya başvurul- ması kararlaşmıştır. Esasen, tabiiğ oldü- ğu veçhile geneloyun yapilacağını dai ma berkittim. Ve bu döner dönmez ye- nilediğim konu budur. Yurda zararlı vir aytışma ve tahriklere yol açmamak için, halkçı partinin başkanı sıfatiyle, fikrimi vaktından önce bildirmemek lüzumuna inanmakla beraber, bu meseledeki du - rumum halkçı partinin tarihinden açık bir sürette belli idi. Ve dün, memleketi- mizin en tabiiğ ve yunan ulusuna oyunu vermesini tavsiye edeceğim rejimin kı - rallr demokrasi rejimi olduğu düşüncesi- le yaptığım diyev de budur. Herkesi sü- küna çağırırım. Soravlı hükümet başka- nı sıfatiyle, bu nazik ve tarihiğ anda, sükün ve düzenin hiç bir suretle bozul- masını müsamaha ile karsılryamıyaca - gımr bildiririm. Sıyasal dostlarımla bütün yunan ulusunun ve yurdun silâhlir kuvvetleri - nin, yurdsever hislerinden esinlenerek henimle birlikte sükün, huzur ve düze . nin içtem koruyucusu olacağına kanaa- tim vardır. Panazis Caldaris. Eski kıral ne zaman dönecek? Londra, 11 (A.A.) — Deyli Meyl gazetesi, Londra'nın önemli bir yunantr < "siyeti ile yaptığı bir görüşmeyi yay- | maktadır. Bu zata göre, eski yunan kıra- İr, ikinci teşrinin ikinci, yahud Üücüncü haftası icinde Yunanistan'a dönecektir. Cumur başkanı çekilecek Atina, 11 (A.A.) — Cumur başkanı B. Zaimis'in çekileceği hakkındaki ya - ' yıntılardan bahseden basın, cumur baş- kanının herhangi bir kararı vermed:n önce, geneloyun nasıl yapılacağı hakkın- da partiler arasşnda yapılmakta “1n konuşmaların sonunu bekliyetektir. Belçika kıraliçesinir ölümü dolayısiyle verişilen telgraflar Ankara, 1i (A.A.) — Belçika kıraliçesinin acıklı ölümi dolayısile, Başbakan İsmet İnönü ile Belçika başbakanı B. Van Zeeland ara. sında karşılık!r çekilen telgraflar aşa. ğıdadır: “Sa Majeste Belçika Kıraliçesinin feci ölümünü teessürle haber almakla Ekselansınıza en yaslı baş sağılarımı bildirmeye şitap eder ve cumuriyet hü. kümetinin, Belçika ulusunun yasını sa- mimi olarak paylaşmakta olduğuna i- nanmanızı rica eylerim. İsmet İnönü “Ekselansınızın samimi telgrafları nızdan ziyadesiyle mütehassis olarak Belçikanın ulusal yasmı paylaşmanız, dan dolayı samimi olarak tesekkür eder ve cumuriyet hükümetine, Belçika hü. kümetinin derin minnettarlığını bildir. menizi rica eylerim.,, Van Zeeland * * & Belçika kıraliçesinin feci ölümü mü. nasebetiyle, dış işleri bakanı Tevfik Rüştü Aras ile Belçika dış işleri baka- nı B. Van Zeeland arasında karşılıklı çekilen telgraflar aşağıdadır: “Belçika kıraliçesi Sa Majeste As. trid'in beklenilmiyne feci ölümü ile de« rin teessür duyarak Ekselansınıza en samimi başsağılarımı bildirmeye şitab eder ve Belçikayı bu kadar derin su. rette saran büyük yası samimiyetle pay. laşmakta olduğumuza İnanmanızı rica eylerim, , Dr. Tevfik Rüştü Aras “Ekselansınızın bana bildirmek lüt. funda bulundukları samimi başsağıların. dan ziyadesile mütehassis olarak, Bel- çikanm ulusal yasını paylaşmanızdan dolayı samimiyetle teşekkür eder ve Belçika hükümetinin derin minnettar. Irğma inanmanızı tica eylerim. * Van Zeeland * Macar delegesi general Tanezos a. samblenin dikkatini silâhsızlanma ve azınlıkların korunması meselesi üzerine çekmiş, silâhsızlanma konferansının ça- lışmadığını kaydetmiş ve bu yüzden Ma. caristanın düştüğü güvvrmzlığîn fazla — devam edemiyeceğini söyledikten son. ra silâh hususunda hak birliğinin tat. bikini ve sürel bir azınlıklar komisyo. nunun kurulmasını istemiştir. Fransıs - ingiliz birliği Paris, 11 (A.A.) — (Ajans ekono- mik ve finansal) B. Samuel Hor'un Ce. nevredeki söylevinden bahsederek bu- nun Fransa tarafından ötedenberi ter. viç olunan birge sryasadan yana eşsiz bir gösteri olduğunu yazmaktadır. B. Laval, B. Musolini ile görüştü. Cenevre, 11 (A.A.) — B. Laval'in B. Musolini ile telefonla görütüğü haber alınmıştır. Londra faşistleri hazır Londra, 11 (A.A.) — Londra'nın Soho mahallesinde oturan italyan faşist- leri Roma'dan gelecek herhangi bir em- ri yerine getirmeğe hazır olduklarını bi!- dirmişlerdir . Bunların bir oruntağı, dün akşam, henüz hiç bir emir almadıklarını :oyleı miştir . Negüs'ün kızılhaça armaganı. Adisababa, 11 (A.A.) — Habeş im- Cenevrede kesin umutsuzluk Cenevre, 11 (A.'A.) — Beşler komi tesinin dün akşamki komuşmalarından sonra uluslar sosyetesi çevenleri umuüt- suz görünmekte idiler. Son günlerde B. Aloisi ile birçok ko; nuşmalar yapmış olan B. Dö Madariaga, söş sa doğrü ertikdeşlerine bu konüş. malar hakkında izahlar vermiş, ve ital « yan delegesinin menfiğ bir durum ta « kınarak italyan isteklerini sarihlendir « mekten çekindiğini söylemiştir. Bununla beraber, B. Musolini, Ha A beşistan'ı sücl işgal altına almak husu - sundaki projesind iş gö « rünmektedir. VAaz B. Musolini'nin bu ısrarı, arsrulusal yükenlere başeğilmesini isteyen bötün devleden gücendirmektedir. Bundan ötürü komitenin bazı üyele- ri, beşler komitesinin çalışmalarına müs- bet bir şekilde devam edebileceğinden şüphe etmektedirler. : Söylenildiğine göre ingiliz de' — 31 İtalya'nın aldığı durumdan dolayı ka « miteden ne kadar fena bir mevkide İala dığının saptanmasını istemiştir. Bunun tersine olarak B. Lavalin, komitenin görüşleri yakınlaştırmak için ahi yaprlabilecek bütün girişimleri yapma - paratoru, Harrar'daki özel malikânesini Kızılhaç'a armağan etmiştir. - Ye3lak Adisababa, 11 (A.A.) —- Habeş hü - " kümeti, italyan elçiliğinin, elçilik bina - sını korumak için bir bölük askeri ge - tirmesine İzin veril iştir. Yunan limanlarındaki italyan gemileri Atina, 11 (A.A.) — Deniz kur -y başkanı, italyan gemilerinin yunan li - manlarına girmesinin, yunan hüküme - tinin izni olmamasmna karşın pek t? —i bir hareket olduğunu, çünkü arsrulusa! kuralların, fena havalarda yahud gemi- nin acele onarılması veya iaşesi gerek- tiği zamanlarda izin verdiğini gazeteci- lere söylemiştir . dan bir karar almaması hakkında ısran ettiği söylenmektedir. B. Lavalin bu dileğini kabul eden komite, toplantısını persembe gününe brrakmıştır. Yapılan çalışmaların hakk da gimdilik umutlu görünmek imkân sızdır. Lefkaşada toplanan ingiliz gemileri Lefkoşa, — ( Kıbrıs adası ) — l1 (A A ) — İngilterenin Akdeniz fi- losundan «Devonshire» kruvazörü ile - 18 torpido muhribi, bu ayın 11 inden - 16 una kadar kalmak üzere Liniasol li- pl aktadırlar.