10 Mayıs 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

10 Mayıs 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ON YEDİNCİ YIL. No: 5309 Başbetke BARIŞCILIĞIN ZAAFI Falih Rıfka ATAY Avrupa gazetelerinde Milletler Cemiyeti üzerinde ıııüıukıçolışr gittikeç artıyor. Fransız seçimi- nin neticesi, Cemiyeti kurlarmak istiyenlere yeniden ümid vermiş.- tir. Çünkü fransız milleti, reyini verirken, sosyalist görüşünün — ve anlayışının ne olduğunu bilmekte idi. Günün vakalarını bir tarafa bı- rakınız; — harbcılarla bırışcıl..ır arasındaki prensip davası, ki Mil- letler Cemiyetinin talii de bunun içindedir, zamanımızın en ciddi meslesi olarak ortaya atılmıştır. Nihayet — vaziyete bir vüzuh vermek zarureti gelip çatmıştır. Herkesin bildiği üzere, karşı kar- şıya iki cephe var: Ve kimsenin meçhulü olmadığı üzere biri ma - nevi taarruz harbırır devam ettir- mek, milletleri istilâ peşinde knş_— turmak hırsındadir; öteki eski- den harb sebebi addolunan en ağır ihtilâfları bile uzlaşma yqlıı ile halletmek, hiç kimsede istilâ hakkını tanımamak, ekonomi ve politika güçlüklerini, milletlerin erkinlik ve eşidliği fikrine hiyanet etmiyerek başarmağa çalışmak ar- zusundadır. Bu cephelerin ikisi de Milletler Cemiyetini inkâr etmekte değil- dir: Fakat harbçılar, bu ccmîyçli kendi menfaatlerine hizmet ettir- mek ve belki istilâ kararını bile ona verdirerek, masraf ve emeği onun manevi ve maddi vasıtaları ile paylaşmak ister. Diğer cephe daha insani bir ta- kım emeller iddiasında bulunu- yor. Hepsi güzel: Ancak cephelerin birnide silâh kullanmak kararı ne kadar kati ise, ötekinde harb et- memek azmi o akdar kuvvetlidir. İşte istikbal için barıscılığın teda- vi edilecek zayıf noktası burada- dır. Bu zayıflık, bir dereceye ka- dar, barışcılık ruhuna da, harbcı - hık ruhu kadar egoizmin hâkim olmasından geliyor. Herkes, cemi- yette, kendi güvenlik savaşına bü- tün vasıtaları ile yardım edecek bir kuvvet görmek - istiyorsa da, kendi vasıtalarını onun davasına hasretmek isteyen pekaz azâ vardır: Belki bu zayifli sebebi de, Milletler Cemiyetinin, Üüstüne almış olduğu vazifelerden bazılarının; cihan gü venliği bakımından, © kadar ehe- miyetli olmaması, ve bunun, aza- lar tarafından cemiyete karşı alr- nan teahhüdler üzerine manevi bir tesir yapmasıdır. Asrımızın başlıca dönüm nolta- larından rinde bulunuyoruz: Zecri tedbirsiz olup biten Uzak - şark ve zecri tedbirli Doğu - Afri- kası derslerinden sonra, Milletler Cemiyetinin yeniden ne suretle (Sonu 6. ıncı sayfada) Atatürk Eski Polonya elçisini kabul etti Polonyanın Ankâra "Büyük - Elçisi Kont Georges Potocki dün &aat 17 de Çankayada Cumur Reisi Atatürk tara- fından kabul edilmiş ve vedanamesini takdim etmiştir. ... Ankaradan aytılmak üzere bulunan Polonya'nın sabık Ankara Büyük Elçi- si Kont Georges Potocki şerefine dış işleri bakan vekili ve Adliye Bakan Saraçoğlu B. Şükrü tarafından dün An- karapalas'ta bir öğle ziyafeti verilmiş - tir. Ziyafette bakanlarla dış işleri ba kanlığı ve Polonya Büyük elçiliği ileri gelenleri hazır bulunmuşlardır. ço $ ğ $ kan paktına ne gibi şartlarla î girdiğini tasrih ettikten sonra $ ; Ş Vradininin yazısını Atina yalanlıyor Atina, gazeteler, Yunanistanın Bal- 9 (A.A.) — Bütün bu paktın tesir kabiliyetinin güya azaldığı hakkında Vradi- ni gazetesinin neşrettiği habe- re dair olan yalanlamayı neş- retmektedirler. Balkan dışı vuku bulacak bir harp takdirinde Yugoslav- ya, Türkiye ve Romanyanın Yunanistana yardım edecekle- rine dair gizli. bir protokolun mevcudiyeti hakkında başka bir gazete tarafından neşredi- len haber de yalanlanmakta- dır. ARARARDARDADARARAARADARADA B. Musolini Habeşista- nın resmen İtalya'ya il- hakımı bildirdi, ve İtalya Kıralı Viktor Emanüel Habeşistan imparatoru unvanımnı aldı. (Yazısını 3. üncü sayfamızın "Son dakika,, sütununda okuyunuz.) İŞÇEHAALANİK yoRd İA FU MİREA üyandirdi Habeşistanın istilâsını nefretle karşıla- Milletler Cemiyeti ($ MESELESİNİN KON ŞULMASININ GELECEK TOİ LANTI DEVRESİNE KALMASI İHTİMALİ VAR Londra, 9 (A. A.) — Havas ajansın- dan: Siyasi mahfiller, 11 mayısta toplana- cak olan milletler cemiyeti konseyinin Habeşistan'daki vaziyetin tetkiki mese- lesini başka bir toplantı devresine bırak- :luu muhtemel olduğu mütalâasındadır. âr. Bu mahfiller konseyin 11 mayıs ta: rihinde Habeşistan meselesinin milletler cemiyetince kabule değer görülecek bir surette halledilmesi lüzumunda ısrar e- den bir karar sureti kabul etmekle ikti- fa edeceğini tahmin etmektedirler. Bununla beraber aynı mahfiller, İtal- ya Cenevre'de pazartesi günü yapılacak toplantıdan evvel Habesistan'ın ilhakını ilân eylediği takdirde İngiltere'nin va- ziyetinin tamamiyle değişebileceğini i- lâve etmektedirler, Tarafsız devlelterin toplantısı Cenevre, 9 (ALA.) — Tarafsız deni- len devletler, yani Danimarka, Norveç, İsveç, Felemenk, İspanya, İsviçre ve Finlandiya delegeleri habeş işinin inki- şafları ve Lokarto andlaşmasının bozul- ması neticesinde hasıl olmuş olan vazi- yet karşısında almak istedikleri müşte- rek gidiş hakkında görüşmüşlerdir. Milletler comiyeti mahfilleri, tarafsız devletler konferansının büyük bir ehe- miyeti olduğunuz çünkü bu konferansın cemiyet azâsından bulunan İspanya ve Danimarka delegelerini konseyin pazar- tesi günü yapacağı toplantıda kendi gö- rüşlerini müdafanya memüur edeceği töy- Tenmektedir, Bay Atli'nin, Leon Blum'la anlaşmasının Milletler Cemieti siyaseti üzerinde tesir yapması ümidi var.. Londra, 9 (A.A.) — Habeşistandaki vaziyetin tetkiki için milletler cemiye- tine yardım birliği tarafından Londrada Albert Hal'da yapılan toplantıya on bin kişi girmiştir. Toplantıya başkanlık eden Lord Ce- cil ezcümle demiştir ki: * . Milletler cemiyeti zeeri tedbir politikasını muhafaza etmeli ve hatti , hukuk fakültesi önündeki arsaya nra mütczhbide ıhale edildiğini bundan bir müdder önce yaz- mişti olduğunu göstermektedir. - Büteahbit inşaata başlamıştır. Resmimiz binanın temellerinin açılmakta 10 MAYIS 1936 PAZAR Son haberler üçüncü sayfamızdadır Mar AA Her yerde 5 kuruş Tütk hava kurumu umumi merkezi toplantı halinde Türk Hava kurumu umumi merkezi dün toplandı — — 935 , Türk Hava kurumunun çalışma hayatında bir rekor yılı olmuştur 'Türk Hava Kurumu Umumi Merke- zi dün saat 15 de Gaziantep saylavı B. Nuri Conker'in başkanlığında toplana- rak merkez kurulunun ve mürakıpların Taporlarını tasvib etmiş, bilânço ile 936 büdçesini tasdik ettikten sonra dağıl - mıştir. Rapor şudür ; * Türk Hava Kurumunun son altı aylık çalışmalarından elde edilen ve - tim, bize 935 in, kutumun en hareketli ve zengin bilânçolu yıllarından biri ol- duğunu gösteriyor. Bütün arkadaşları- Mızın bildiği gibi, türk havacılığının alâkalarına borçlu hayat ve gelişmesini yakın olduğumuz, türk milletine yan toplantı, milletler cemiyeti konseyi tarafından teklif edilen xulh şartlarını kabul edinceye kadar İtalyaya karşı rin devam ettirilmesini hü. emeye karar vermiştir (Sonu 6. ıncı sayfada) zecri tedi ışık veren en büyük Şefimiz Atatürk'e ün şerefli himayelerinden ve fahri baş- kanlıklariyle kurumumuza kuvvet ve - ren İsmet İnönü'nün altıncı kurultay - daki tarihi söylevlerinden bütün yurda yayılan heyecan ve hararet ve feyizli du Tuma yol açan âmillerin en başında yer almaktadır, T. H. K. on iki yıldan beci üye sayısının 272 bini bulduğunu ilk defa kaydetmektedir ki, bu rakam, türk milletinin yurdsevorl parlak bir yekündur. (Sonu 6. ıncı sayfada) B. Muzsolini Doğu Afrikasına mı gidiyor ? ini canlandıran Roma, 9 (A.A.) — B. Mu- lini'nin bugünlerde doğu At- rikasına gideceğine dair bura- da bir yayıntı doles *Ulus' un Dil Yazıları Güneş -Dil teorisine g6 a, an, (V. “ga”, on olarak na- Lik u yakida Ve”, “ö” unsur- larının vokal ve ko: sıl bir mana fonl olduklarını tetk "ma'' en;aakisindön haşlıyarak.en yenisine kadar birçok dillerde $a- şamış ve medlüllerinden asla ay- rılmamak - orijinalitesini daima k edeceğiz. muhafaza etmiştir. Bu elemanlar harf ve kelime olarak dünyanın her tarafında su ifade ediyorlar. Güneş - Dil teorisine göre (Türk dilinde mana ifade eden ilk vokal “a” dır. İlk konson dir. “g” "0']’ ya a lar gelmesiyle olmuştur.)| n Konumuz; kuvvetini Güneş - Di teorisinin keşif ve kanun ola- rak tespit ettiği bu esastan alıyor. İlmin bütün dikkatini birden top- lıyabilecek kadar önemli olan bu k hiç bir tarafta nereye gitti- ğini bilemiyen tahmini dil araştır- maları için hakikate açılan bir ka- pı oldu. Bu kapı; beşer zekâsını, aynı zamanda her hal ve hâdise- nin biricik kaynağı olan tabinte yöneltmiş bulunuyor. İlk dilin do- ğuşu, gövdeleşmesi, kaidelesmesi ancak bu kapıdan tetkik edildiği İT) Etimoloji, Mortoolji, Fone- tik ve Semantik bakımından Türk Dili s. 10. > su mefhumlu kelimelerin analizi zaman açık, vazıh, tabif ve lojik- tir. Çünkü bu kapı - yaradılışa ve onun nizamlarına tadır. Güneş - Dil teorisi sunda bir tek esas ve bir tek âmil kabul eder: ş v eonun tesir- leri. (Ülk insanların her şeyi de tanıdığı ve her şeyin üs! tuttuğu ilk obje güneş ol Güneş onlar için her şey idi. neşi tetkik ede ede onun vasıfla- rından ve hareketlerinden maddi ve sonra ruhi, fikri mefhumlara intikale başladılar. Ondan aldık- ları başlıca mefhumların (2) | içinde su da vardı. Şu halde ilk insanların su mef- humuna ayırdıkları ilk manalı söz. : (2) Etimoloji, Morfoloji, Fone- tik ve Semantik bakımından Türk Dili s. 9, ' TPT ERAK L ĞALA ĞÜRE AA Bugün İkinci sayfamızda: Haftalık siyasi iemal 4 ve 5 inci sayfalarımızda: Türkiyenin en güzel mahalle Ankara Bahçeli Evler kooperatifi kuruyor OKUYUNUZ

Bu sayıdan diğer sayfalar: