27 Ocak 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

27 Ocak 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HBT BÖ — Türkçede Roman Metinlerle muasır Türk edebiyati ta- rihi müellifi bu sefer de kendi sahasının '€n güzel eserlerinden birini daha yazdı. Mustafa Nihad'ı yakından tanıyanlar o- 'nun bu sahaya ne kadar kendini vermiş olduğunu bilirler. Binaenaleyh bu yeni eseri de uzun çalışmaların mahsulli ol- duğundan kitabr. Ulus okuyucularına da tanıtmağı faydalı bulmaktayım. Kitap kısa bir önsözden sonra Avru- pada roman başlığı ile başlamaktadır. 50 sayfalık olan bu bahisde müellif Av- Tupadaki roman tarihçesini yapmaktadır. Bundan sonra ikinci bahis Eski edebiy- atımızda hikâye başlığını taşımaktadır. Mustafa Nihad bu bahisde yalnız Ana- doludaki hemen hemen / klâsik / olmuş Yusuf ve Züleyha, Leylâ ve Mecnun, Husrev ve Şirin, Vamık ve Arza, Gül ve Bülbül, Ethem ve Hüma, Hüsün ve Aşk, Hurgit ve Ferruhşat, Cemesepnâme Bibi eserlerin birer - hülâsalarını yap- maktadır. Bu eserlerin Anadolu halkı arasında he kadar derinleşmiş ve yer tutmuş olduğunu geçen sene elime ge- gen Kâşifül-esrar - ve dafi - ül - eşrar adlr kitabtaki şu malümatı kayıd ile göstermiş — olacağım — sanıyorum. K: dilardan / birisinin — huzuruna — suçlu bir adam getirmişler. Kadı adama nasihat ederken suçlu da mukabele ede- tek Köroğlunun da bu gibi işler yaptı ğanı anlatmış, Kadı bu söze hiddetlenip Köroğlu aleyhinde söyleyince suçlu ka- dıya tövbe etmesini, çünkü yeri göğü iyaratanın Köroğlu - olduğunu söylemiş- dir. Fevklâde tipik olan bu hikâye halk <kahramanlarının ne derecelere kadar çı karıldığını göstermektedir. İşte Musta- '*ta Nihadın da eserinden bahse mevzu et- tiği bu hikâyeler halk arasında bugüne kadar yaşamıştır. Mustafa Nihadın ese- rindeki bu bahis şüphesiz ki çok nok- sandır. Ahmed Harami destanı, Sühey- Tü nevbahar. ve saire gibi daha bahse mevzu edilmesi icap eden bir çok eser vardır ki bu kitapda bulamamakdayız. Fakat bütün bu noksanlara - rağmen Mustafa Nihadın bu eseri bizde bu saha- da yazılmış ilk ciddi eserdir diyebiliriz. Müellif ilk adımı atmış demektir. Binae- naleyh ikinci tabında daha başka eserler| den bahsedilebileceği gibi başka eserler. de bunü tamam edebilir. Bu bahisden sonra klâsik edebiyatı- amuzın nesir hikâyeleri izah edilmektedir. Burada da müellif yalınız Osmanoğulla- Ti çağını ü bahis halk arasında okunan hikâyele- / Ti anlatmaktadır. Mustafa Nihad bu ba- hisde B. İhsan Sungunun zengin kü- tüphanesi şir kadar ilim âleminin bilme: eseri tanıtmıştır. Aynır bahsin sonları da bizde matbu olmasına rağmen henüz il- at bir şekilde araştırılmamış bir takım eserleri anlatıyor. Dördüncü dahis halk arasında ağızdan ağıza naklolunan hikâ- yeler başlığını taşımaktadır. Maatessüf bu bahis çok noksan ve hemen hemen hiç| işlenmemiş bir haldedir. Mücllif bizdeki halk hikâyelerini hiç tetkik etmemiştir.| Burada sırası gelmişken şurayı da kay- dedeyim ki Mustafa Nihad eserine bir inglizce eserden bazı resimler koymak- tadır. Bunun sebebini bir türlü anlaya- amadım. Eğer mutlaka eski hayatı göste- 'ven resimler koymak icap ederse bu ese- den ziyade daha eski ve daha çok ente- esan eserlerin resimleri vardır. Binaen- Mustafa İstanbul, tarihsiz. Mustafa Nihad, Yusuf Kâmil paşa 'nın tölömagve tercümesi ile asıl eserine başlıyor. Bu bahsi mütcakip Mustafa Ni-| had eserinin yüzelli sayfalık kısmını ya-| İımız Ahmet Mithata hasretmektedir. Ah. met Mithatın hayatını, eserlerini bu ka- dar teferrüatı ile araştıran bir esere he- 'nüz tesadüf etmediğimizi burada ayrı- ca kaydetmek isterim. Bütün şu izahattan sonra memleketi- mizde eşine hemen hiç tesadüf etmediği- miz böyle bir değerli eserin sahibini can| dan tebrik etmek hepimizin borcu oldu- u açık değil midir ? Bize metinlerle muasır Türk edebiy- atı tarihi gibi kıymetli bir eser veren Mustafa Nihad bu son eserinin de birin- ci cildini çıkarmış bulunuyor. Binaenz deyh ikinci cildi Ahmet Mithatdan sonra| bizdeki romandan bahsedecek demektir. Zaten onun asıl tetkik sahaları da bu çağlar olduğundan kitabın ikinci cildi nin de her halde pek değerli olacağı şüp-| besizdir. Avrupada da güzel akisler yapan bu kaymetli eserin sahibini tekrar tekrar te- brik ederiz HÜSEYİN NAMIK ORKUN. Sümer Bank'ta yeni tayinler İktısad Vekâleti İstanbul Kimyevi Tahliller Lâboratuvarı - Şefi kimyager B. Halid açık bulunan Sümer Bank Umum Müdür Muavinliğine tayin e dilmiştir. Bundan başka mühtelif seksiyon. farda şu değişiklikler olmuştur:. Muhasebe Umum Müdür - Muavini B. Ziya Arif İştirâkler Servisi Şefliği- 'ne, bu servis şefi B. Bülend Muhasebe Umum Müdür muavinliğine, mühendis. B. Fahri Hüsnü Feshane fabrikası baş mühendisliğine, Feshane fabrikası baş- mühendisi B. Ömer Lütfi Bursa meri- 'nos fabrikasr müdürlüğüne, Beykoz fabrikası müdür muavini B. Şakir Eti Bank namına Ereğli şirketi nezdinde. ki komiserliğe, Ankara şubesi müdürü B. Cavid Beykoz fabrikası müdür mu- avinliğine, mühendis B. Azmi istifa e den B. Reşad yerine inşaat şubesi mü- dürlüğüne tayin eattajişterdir. İZMİR FUVARI VE ROMANYA DEMİRYOLLARI İzmir, 26 (A.A.) — 20 ağustosta a- gılıp 20 eylülde kapanmak üzere bir ay devam edecek olan 1937 İzmir enternas- yonal fuvarı için Romanya devlet de- miryolları idaresinin yolcu navlunların. da yüzde S0, eşya navlunlarında yüzde 75 tenzilât kabul ettiği fuvar komitesi başkanlığına bildirilmiştir. —Ülüs <0r e7 z İÇ HABERLERİMİZ Ankara Halkevinde sinema Ankara Halkevi sinema vasıtasiyle, halkı, köylüyü ve genç unsurları tenvir hususunda programlı bir şekilde çalış. maktadır. Yazın meydan sineması vası- tasiyle takib ettiği yolu, kışın da salon- lardan istifade etmek suretiyle tatbik et- mektedir. Bu kış başındanberi elde ettiği ter- biyevi filmleri sık sık göstermektedir. Bir baftadanberi de partimizin - hususi surette memleket işlerine, memleketteki ileri hareket ve tezahürlere, 1nai, ral terakkilerimize aid hazırlattığı film- lerden birkaç tanesini bir araya getire- rek bir program vücuda getirmiş Anka- radaki mekteblerin hepsine sırasiyle gös- termeye başlamıştır. Bu filmler, Adana- man kurtuluş bayramı tezahürü, İzmir civarındaki modern tuz istihsali, Anka- rada mektebliler bayramı adında - film- derdir. Bu filmler, mekteblere - memleketin birçok köşelerini esaslı surette tanıttır. maktadır. Kontrplâk fabrika: İstanbul, 26 (Telefonla) — İstanbulda bir kontrplâk fabrikasr kurulmaktadır. Fabrikanın makineleri gelmiş ve güme Tükten çıkarılmıştır. Bir katalog Tetanbul, 26 (Telefonla) — Ticaret odası, fetanbuldaki sanayi mücssesele- Tinin adres ve faaliyetlerini gösteren bir katalog için hazırlıklar yapılıyor. Ziraat mektepleri programları Ziraat Vekâleti tarafından büyük kalkınma programında yer alacak olan ziraf tedrisat işlerini konuşmak üzere merkeze çağrılan orta ziraat mekteble- ri müdürlerinin çalışmaları sona ermek üzeredir. Komisyon, esasları tesbit edilen ders programının müfredatını yazmak. tadır. Yenice kazasının sınırları Çanakkalede yeniden teşkil edilen Yenice kazasının sınırları çizilmiştir O mıntakada bulünan” çakır. nahiyı Jağvedilerek ayni kaza içinde fakat baş- ka bir yerde kurulmuş olan Kalkım na- hiyesi ile Pazar ve Hamdi bey nahiyele. Fi bu yeni kazaya bağlanmıştır. Fek, ilhak ve ad değiştirme işleri Dahiliye Vakâleti, vilâyetlere bu hususta büyük bir Dahiliye " Vekâleti, fek ve ibak ve 5ö öeüşürme işleinde iina ee benle balkınd — Vulayelere öti Biz üi yiüğeamtir Keslyetini B ha B Yeli e Va Takıa Ka B AÇ Güşüm 200 ee zünun birinci maddesine. göce yeniden K, a ( d0r bi n ŞaraRi y G li oain'dağint d Kaza ve miiy M ReL A DEl kz işünd yard be a aN Tana Siygön aeti azekat GA ai di İçie n AAA Te ÖR GKa BöRRiş el e e — b füydalı görülmektedir. 1 — Viliyet İdace Heyeti ve Vill- yek Üa MA kammlarında y aai ae SY ERI, Te gerlürak darban derirkan BÖT ve İlhak işlerinde idari, iktadi, içt Zdru ada aP teyler Rre Bye dd eli bi dürunlra der Şanlcak ue ve sacuretler özheder Tütirilecek ve müdellü esbabe. mucibe T senz B ) Yeni teşkil olunacak - kaza ve babiyelere buğlanacak köylerln merkez DA L ak İşeld e AUA ee elğ ae aei K gel vEzEB BltlE Ti bular olnp okaadığı Hildiriledek ve her Köyüe vi yt Y LA D N >ak yola ve OK LA DA geşetek köpirllüri yokma b sekmanlürin ni ken ö yeçkıtlmı v Gürelele a aei lağa e Erkartar çi B —e S AŞ GN birkcak aa ea eee eee R Üa ve Haliye Bilerile ilsbin bizitlme sine Gikkat edilecektir. 2 — Birinci maddedeki kacarlardan başka ada ve Habiye kicülmeri, a iihak işlerinde dörder nünba köy esami Ceürell yapıatak Ve aIi rllyek Gükür ve üazasile tasdik olunacaktır. e niaüede 1 ) Yeni kurulacak kaza ve nahiye- ye.verilmek istenen veya bağlılıkları Terbiye den bahseden bir muharrir fizik terbiye, âyi bir şey. Kanunu de kayıdıiz. şartsız. tasvib eden- lerdenim. Fakat daha önce sadece terbiye mecburiyeti ihdas edilseydi. Çünkü her sabah yolum, bir ilk mek- aleyh bana öyle geldi ki müellifin eline her nasılsa bu kitap geçmiş, içindeki re- gimler boşuna gitmiş ve bunları kitabı 'a koymuştur. Yoksa “tabla, saban, tes-| t, kaşık,, diye hemen hepimizin bildiği bir resmi buraya koymakdaki manâyı anlamak pek güçtür. Beşinci bahis şu serlevhayı taşımakta-| Kır: Zümrelerin kendi maksad ve gaye- #ine uygun şekle koydukları hikâyeler. Müellif bu bahse ait olması lâzım gelen hikâyeleri tasnif etmekde ise de bu tas- hifin pek itiraz götürür tarafları vardır. Bu tasnifin zayıflığını gene müellifin ber tasnif ettiği hikâyeye birer “misal iverememiş olması da gösterebilir. İşte mukaddime telakki edebileceği. amiz bu bahislerden sonra eserin asıl ö züne gelmekteyiz. Ondokuzuncu asrın İkinci yarısından itibaren bizde roman hakkında gerek Avrupada ve gerek Tür- kiyede bu eser kadar değerli ve ciddi bir kitap vücuda getirilmemiştir dersek kitabın kıymeti hakkında sarih bir fikir vermiş olurum zannındayım. tebin kapısına tesadüf ediyor ve ben, çocukların terbiyesizliklerini işitme amek için kulaklarımı ” tıkıyorum.” di- yor. Fakat muharririn bahsettiği ter- biye, terbiyesizlerden öğrenilen ter - biye değil midir! Amerikan hayratı: unda ikişer direk ve bu iki direğin or- ta yerinde güzel mavun tahtasından iki kutu vardır. Senatonun - ilk kurulduğu gündenberi bunlar burada durur. Bu kutularda ne bulunduğunu me- rak etmişsinizdir. Bunlar enfiye ile do hudur. Anane icabı bu enfiyenin parası. çi haftada bir dol- yip bir hayratıdır. Enfiye tiryakisi olan #enatörler istedikleri zaman bu kutulara hâlâ devam etmesine takılıyor ve uzun bıyıklarm, uzun çorabların, kısa panta- fonların ortadan kalktığı şu zamanda enfiye çekmenin de modası geçmiş köh- e bir itiyad olduğunu söyleyor. Bu der- giye göre amerikan senatosunda da bı gün ancak beş, altı tane enfiye tiryakis kalmıştır. Bunların sayısı soğuk hava- Tarda artmakta imiş. Sinemada göz yaşı — Ağlayımz Madmazel, ağlayınız; mutbakta soğan — soyarken ağladığınız Bibiemn Su cehennemi Bize cehennemi ateşlerinden bah- takib eder” diyen filozof, bundan do- dayı haklıdır. Ormanları keser ve ya karsınız; bu günahın cezasını siz çekmeseniz bile çocuklarınız çeker. İşte Adana felâketi, işte Misisipi felâ- ketil Cehennem yalnız yakan ateş değil, yıkan ve boğan su da olabilir. Ked ırden çektikl Geçen gün, Aydın muhabirimiz 300 liralık bir kedi davasnı / anlatı. yordu. İsviçre gazeteleri de buna ben. zer bir hâdiseyi naklediyorlar. Bir musikişinas kedilerin yalnız — bahara inhisar etmiyen feryadları yüzünden bulunduğu Kantondan Bal şehrine kaçmış. Fakat orada da kediler adam- cağızı bulmuşlar ve musikişinas kedile- zebirlemekten başka kurtuluş ça- resi bulamamış. Mesele mahkemeye tikal etmiş. Kedi kı para ce- zasına mahküm olmuş. Şimdi —mahküm — soruyor: muzür Fakat kediler muzur mudurlar? İşte ina gösterilmesini emretti değiştirilecek olan nahiyelerin ve köyg kerin adları, B ) Halen bağlı bulundukları yeşi ker, C ) Kadın ve erkek nufus miktanı darı, D ) Halihazırda bağlı oldukları kap zalar ve nahiyelerle bağlanacak oldulm ları kazalar ve nahiyelere ayrı ayrı men safeleri gösterilecektir 3 — İkinci maddede gösterilen köy, esami cedvellerine dörder nüsha da kra ki eklenecektir. Bu krokilerde de : A ) Yeni teşkil olunacak kazalara veya nahiyelere verilmek istenen köy ve nahiyelerle bağlılıkları değiştirileceki olan nahiye ve köylerin halen bağlı bue Yundukları kaza ve nahiyeler üzerine kroki yapılıp bu kroki üstünde ku, Tulmak istenen kaza ve nahiye hududa kırmızı kalemle kalın çizgilerle göstem rilecek ve merkezi de kırmızı daire ilg tesbit olunacaktır. B )krokiler “mikyaslı olacak ve cihetleri — gösterilecektir. Altları da tanzim eden mühendis veya fen memue Tu ve yahut haritacı tarafından imzar vve vilâyet tarafından da tasdik olum nacaktır. C )krokide mühim — dağlar —ile göller, nehir ve ırmaklar ve bunlarız üzerindeki köprüler gösterilecek ve köprüsü olmıyan sularda köprü kurulu ması lâzım gelen yerler işaretlendirik. lecektir. 4 — Kaza, nahiye, köy — kurulmasış ve lağvedilmesi veya bunların adlarım nn ve yahut kaza ve nahiye merkezler rinin değiştirilmesi kaza ve nahiye ve köylerin fek ve ilhakı, köylerin birleşe tirilmesi ve ayrılması gibi Vilâyetler İdaresi Kanununun bazr maddelerini tadll eden 3001 sayrir kanunun Birindi maddesine göre yapılacak bilcümle teşe kilât, ad ve merkez değiştirmesi işlerin 'ne aid kanuni muamelelerin Umuml Meclislerden geçirilmeleri daha faydalı görülmekte olduğundan bu gibi işlerizi encümen kararile iktifasma dair vekâk letten emir verilmedikce mutlak sue rette Umumi Meclislerden - geçirilme in usul ittihaz edilmesi ve vekâletce kanuni muamelelerinin — yapılmasına emir verilmemiş olan teşkilât, ad ve merkez — değiştirme - tekliflerinin de 1940 yılında toptan yollanması — lüzmmür dır. 5 — İdari teşkilât ve devlet, ulus işleri bakımından faydalı ” ve lüzumluş görülen yukardaki maddelerde yazıfı hususlara itina edilmesini ehemmiyetle rica ederim. Ankara Halkevinde Koro dersleri Halkevi Reisliğinden: Börimizde geçen yul olduğu gibi aü o dereleri kompetör Ulvi Cemal tarar fından verilmeye - başlanacaktır. Kayığ, müddeti bir haftadır. Kamutay Çağrıları Millt Müdafaa Encümeni 27-1-1937 çarşamba günü Heyeti umiyeden sonre toplanacaktır. Dahiliye Ecümeni 27-1-1937 çarşanış ba günü saat 10 da toplanacaktır. Arzuhal - Encümeni yarın umumt heyet içtimamdan sonra toplanacaktım. ALTINORDU KULÜBÜNÜN KONGRESİ 3 Altınordu kulübü, idare beyetini seça mek üzere önümüzdaki pazar günü sas 'at on dörtte kulüb binasında toplanas caktır. | Azalarım gelmeleri rica edilmektes dir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: