17 Ağustos 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 6

17 Ağustos 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ULUS 17-8. HAVADAN ANKARAYA BAKIŞ Başşehrin tayyareden görünüşü me Anka; ava lim ap ses niş salonunda - bayan - on daveti ii, direktör B. Sab i Tamer in verdiği izahati dinliyoruz: '— Ankara - İstanbul tayyare sefer- Yl en çok itibar edenler Bayanlar oldu.” Diyor. & verilen istatistiklerin de be. lâgatle ortaya koyduğu bu hakikat se- kiz erkeğin Ml hafif bir ke tı yarattı; iki bayana haklı bir gurur verdi. duk; k - İstanbul tayyare sefer- leri bizim lt ü basit midir? Yoksi vi ti la susi şartlar hakkında raporlar verirler, Bu raporları inceden inceye tetki selâmetinde; virmeyiz. Tayyareciyi yolundan alakoyaı â olmasıdır. madıkça yolculuk yapmayız. Sonr. e Ki bir pi yi vi lizmdr miş olursa hareketi tehir ederiz. ğer hava hâdiselerini teker teker önüne alırız. Fakat en çok korktu; muz hava sisli yali > İzahatın bu noktasında, mütehassıs Hakkı şu çok İli EN ver- B ranın taneden görünü el ve Devlet hava yolları idaresi nasıl çalışıyor? vi bunlardan bam başka şeyler x lâzım... Ve in ki Ankara ile İstanbu- Tun arasını eN gezi İmar ik - İz mit mda ecilerimize ko deli e gelberi arıza- larla dolu imiş... Ameri e ile 7 yarağım Dileği ettir iç bir Se si türk e ce- 2 $ S 4 di göremediğini söyledi, ize, hava istasyonunda büyük mi- “BAY” hazırlanırken biz de güzel hazırlanmış bi nın etrafında top- ıştık. beti zi tatlı geçti. Fakat konuşuli e önüp dolaşıp aynı mevzua dönüyo: e sözüdür: “Til kinin kırk iki meseli vardır, hep kendi üstüne” derler. Söz biraz yi la sapsa bir pilot başından geçi a EEE di- cektör yolculuğı baş ünden daha ra- ae nı mı birkaç kere uç- muş lar, Si et a kapya ve TR parmana ük el vale edeli Şimdilik ei kral e anma ilden biraz ir gidiyoruz. rami zem nm. 8 ni El olma» dım. Yanımdaki arka: — Uçuyoruz, dedi eme yere dam ini ehir istil tinde, hava ,undayız. iş üşüyor. yn a ve uzanıyor. Y. 2 ş İkrran işçiler yerde iken bayi Di a yüz metre ikselince birer . dala Beş yüz birer nol bir yin bisi istikametine metre yüksekte Ni Me öücdük Beş altı yüz Ge A ii e ak © bay li; kayıp gidiyoruz. Altı. Rama muzda Btk bağları dağınık bir yeğilik dı. Bizzat geçirdiği tehlikeleri, didişti- iin rma Tek aş e inde gi » ti gü üçlükleri, rastladığı arızaları anla: nl Görü bar e hel biriniz aka taşı gibi kaldılar. “— Geçen , diyor, bir kânunu ij yüksekten cidden haşmetli bir sani günü Nile kalktım. Aldı- © manzara alıyor Anka tatlı denize ımız hava raporları pek müsbet değil: © kavuşturan bu suyun son bulduğu yere di. Bilecik istasyı iğ havanın kapalı r çıktık ve üstünden uçara olduğunu haber veriyordu. ben pı, dökülüşünü yukardan & vaziyeti pek tehlikeli bulmadım, hava- Şimdi şekrin üstündeyiz. İstasyon landım. Yalovaya adar hiç bir hâdis yn otomobiller, otobüsler, oyun olmadı. Sükünetle yı deval gi cakçı dükkânlarının trinlerinde zem- bileceğimi sanıyordum. Fakat İzmit |, çeş, işeyen küçük modeller gibi gö- körfezii eli ince yy A Kör- rünüyorlar insan elinde olmadan gi fezi ei geç” 1 kenarlarındaki yay: ai ş mek istedim. Sis kolda. Tam bu si lar birer siyali geri id gibi, olduğu Yerde rada iş bi iii tutul. ray b PULL yor. Çan a ayaya doğ- dum. Yol sile inik Ma veriyi ticaret ataşesi ile bir türk mütehassıs b Dp ii ldığını his en seçik yı - on sene Yi Maya e Eeee a kada Yenişehir üstüne ge- lebildim. leciği aşmak pek güç... Bari şeri ineyim, dedim, ne mümkün? Dön! P laştım. Bulutların üstüne çıktım di indim. Önüm, arkam, sağım, solum h e Yükseldikçe fırtına faz- ç lalaşıyor. İşin en ON tarafı, bu sırada ku- — B. direktörün bahsettiği bu SİS mandalar da işlemez oldu. Muhakkak tehlikesi di önümüzdeki seneden İtil vir ie gülme görüyor. gi daki yolcular ye's içinde ie e Bereket versin Yenişehirde bir meydanımız vardır. Onu bat lale, İnmekten başka çare kalmamıştı ve bü- Miriği yük bir güçlükle sn "bulabildim. süratinin az oluşu, bizi yolu- tehlikesiz ve kazasız yere in indim, Zaten bu sis ie Si de ancak muayyen yerlerde tehlike 0- Tur, Biz buralara arızalı mıntaka deriz. Ankara ile İstanbul arasındaki “ha- va ADA arızalı mıntakasını merak ti r şoför, bir Mehici, hattâ bir yaya işin “arızalı yol” gayet tabii görülür. Yol bozuk, kaldırım e tozlu, kışır çamurlı olabili sat hava yo mobil bulup onları rahata kavuşturmak oldu. Lokantaya götürdüm. Isıttım O- radan da bir esekle Bileciğe gön - Sini w y direktör Sabri sözlerini Me tamamlı Tamer amladı: pilotun an ati Kay Tahi rin erki inişini Vekil Bay Ali Çetin kayav. methetti ve örmüş gibi oluyo- rum. sia Ani kam ini de bir uçuş yap- a gördüğünüzü iddia semer ai sanleriyle yin rağmen - di madınızsa Ankaray: edemezsiniz. Düz ve geniş bir saha tasavvur edin, sanki bu sahaya büyük cedveller Koy- muş, a çizmişler. Cedvelle- ri 90 ar are çevirmiş, aynı şekilde ir de yukardan aşağıya çizmişler. Te- ii yim kareleri kırmızıya, etrafını da yeşile boyamışlar.. Yenişehir mahal lesi böyle... — Yekiimileri ç bir yere ei ME Sapsla e bir şe- yüksekten yor. Mall Müdafaa 1937 Manevralarda Ulus objektifi Hususi a surette manevra sahasma gönderdiğimiz foto muhabirimizden : Dün tayyare ile gele fotografnlar ) Manevra sahasında motförlü kuvvetlerimizden bir parça ilerliyor va e Na- Bakanlıkları muntazam kend ii Şunlar söyledim: korkusuz, rahat, sıkıntısız nakil vi kler halinde görülüyor. eniş bir havası içinde © siyle bir.İstanbul yolculuğu yapmaya Şimdi tekrar Çiftliğin üstünden uçu- | uçtum. Korku aklımdan geçmedi bana © kararlıyım. yoruz. Karadeniz havuz! r avuç Su * vi ve en büy e emniyeti veren pilotun iı gün, Ankara İstanbul arasını iki dur. İçil yüzenler, artik n oluyor hsı, bu iri yapılı türk çocuğunun her aşan bu devlet kuşları, bugünkü bunu da siz hesablayınız. Bir müddet halilden belli olan maharetidir. Yaşına © otomobiller ez harcıâlem, fakat mu- Eskişehir hava yolu üzerinde sefer edi- | göre pek uzun olmaması lâztmgelen tay: © hakkak ki onla n daha çetiikeniz na e Virajlar yapıyor, tekrar dönü yarecilik hayatında bir buçuk mi kil vasıtaları Wi kilometrelik a alan bu O gün, Türkiyede Vakit'in hakiki ni dün ür başına Tori li sordular: sa, sani kapalı : ei byme yl ei duydun — Hazırım, derim. Ve ilk fırsatta bu K. KARAER

Bu sayıdan diğer sayfalar: