Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
——— 19-9-1937 | DıŞ Felestin, İngiltere ve Milletler Cemiyeti F elestin meselesi büyük harbten intikal eden en karışık miras- lardan biridir. Malümdur ki İngilte- ve, daha harb devam ederken, Feles- tini yahudi yurdu yapmayı vadetmiş. 't. Bu vaidden kısa bir müddet sonra Felestin İngilterenin eline geçti. Sulh- tan sonra milletler cemiyetinden Fe- lestinin mandasını alan İngiltere, harb içinde yahudilere yapılan vaid iktizası Felestini yahudileştirmek si- Yasetini takib etmeğe başladı. İngil- tere tarafından takib edilen bu siya- set, Felestin arablarının mukaveme- ti ile karşılaştı. Bu mukaemet zaman Zzaman, ingiliz idaresine karşı ayak- a, yahudileri tethiş şekillerini al- dı. Fakat ingilizler bildikleri gibi ha- reket ettiler. Nihayet geçen sene in- giliz idaresi, Felestin'de umüumi bir kı- yam karşısında kaldı. Ve bu kıyam Yahudiler ile arablar arasında karşı- İrklı bir kital şeklini aldı. İngiliz hükümeti, Felestine kuvvet- li askeri kıtalar göndermek mecburi- yetinde kaldı. Asayiş iade edildikten sonra da Felestin vaziyetini tetkik e- derek teklifte bulunmak üzere bir tahkik komisyonu yolladı. Tahkik ko- Misyonu yahudileri ve arabları dinle- dikten sonra Londraya avdet ederek Taporunu İngiltere hükümetine tevdi etti. Komisyon, Felestini, bir kısmını arablara, bir kısmını da yahudilere vermek, Kudüs'ü de İngiltere idare- sinde bırakmak üzere üç kısma ayır- Mayı teklif ediyordu. Arablar tara- fından da yahudiler tarafından da reddedilen bu teklif, milletler cemi- yeti konseyine havale edilmiştir. Tek- lif konseye gitmezden evel milletler cemiyetinin daimi mandalar komis- yonu tarafından tetkik edilmişti. Man- dalar komisyonu bu vesile ile Feles- tinde çıkan kıyamların sebeblerini a- raştırmış ve bu kıyamları bastırmak için İngiltere tarafından takib edi- len yolu tetkik etmiştir. Garibtir ki, komisyon, manda altında bulunan memleket halkına karşı ingiliz idare- sinin fazla mülâyim hareket etmekte *lduğuna kanaat getirmiştir. Komis- Yon reisi, neden halk üzerine tayyare Ve bombalar atılmadığını ve asayişin iadesi için daha kati ve müessir tedbirler nmadığını sormuştur. Komisyonun bu Meselede arabları haksız gördüğü anla- #lıyor. Mandalar komisyonuna iza- hat vermeğe memur olan ingiliz mu- rahhası, Orsmby - Gore, arabları ve Mmgiliz idaresinin takib ettiği mülâye- Met siyasetini müdafaa eden bir ağız kullanmıştır. Bu da İngilterenin bir Politika manevrası olsa gerektir. İngiliz teklifi, mandalar komisyo- hundan milletler cemiyeti konseyine ntikal etti. Ve tabii konsey İngilte- Tenin teklifini tasvib etti. İngiltere €nüz Felestinin taksimini teklif et- Miyor, Fakat dış bakanı Eden tarafın- dan söylenen bir nutukta İngiltere- İCMAL | | Nin manda idaresini eline aldığı günden- ri geçen seneler içinde Felestinde vazi- Yetin değiştiği, bu değişmiş vaziyet şısında eski manda şartları çerçe- Vesi içinde memleketi idare etmek Mümkün olmadığı ve yeni vaziyete Uygun şekiller bulmak lâzım geldiği izah ediliyor. İngiltere mandater dev- *t sıfatiyle yeni şekiller bulmak için Milletler cemiyetinden- müsaade isti- Yor. Bulunacak yeni şekiller milletler Semiyetinin tasvibine arzedileceği ve Zerek konseyde, gerek asamblede tet- » münakaşa edileceği için konsey, Ngilterenin teklifini kabul etmiştir. ç Alllışılıyor ki İngiltere hükümeti- Din takib ettiği siyaset, bulunacak o- lan yeni şekli . ki şüphesiz komisyo. Dun teklif ettiği gibi taksim esasına b Yancaktır - milletler cemiyetine mal .hn_’kı onun tasdik ve tasvibinden ge- firdikten sonra kendisi cemiyetin ic- Tâ memuru vaziyetinde kalmaktır. Fakat Felestin meselesi, mandater let sıfatiyle İngiltere, Felestin a- bir ları v Felestin yahudileri arasında ..b"lolele olmaktan çıktı ve bütün a- Ve yahudi dünyasını alâkadar e- l“le:eni! bir mesele halini aldı. Mil- Sür cemiyeti toplanmak üzere iken * “Me Yemenden başka bütün a- ti'_.h'floıı:ılekelleri murahhaslarının iş- “Göm yle bir kongre aktedildi. Eski Wîhuel'in nazırların ve hıristiyan Uman bir çok arab münevverle- ULUS Milletler cemiyeti asamblesinde Fransız dış bakanı sulh yolunda çalışmaları anlattı Sulhu istemek kâfi değildir harbı mümkünsüz kılmalı Mısır delegesi Filistinin taksimine itiraz etti Cenevre, 1 8(A.A.) — Milletler cemiyeti asamblesi, saat 10.05 de toplanmıştır. Toplantı salonunda biraz hareket vardı. İsmini kaydettirmiş ilk hatib olan Ma_c&riıtan murahhası general Tauczes, Milletler cemiyetinin siyasi fı:alıyetiııi kuvvetlendirmek zaru- retinden bahsetmiş ve sonra bu cemiyetin ıslah edilmesi meselesi hak- kında söz söylemiştir. B. Ruzvelt Diktatörlüklere hücum ediyor Vaşington, 18 (A. A.) — Kanunu esasinin yüz ellinci yıldönümü müna- sebetiyle B. Ruzvelt, radyo ile neşrolu- nan bir nutuk söylemiştir. Müşarünileyh, demokrasinin istikbt line olan itimadından bahsetmiş, dikta- törlüklerin işsizlik ve intizam sahasın.- da elde etmiş oldukları neticeleri “de- licesine silâh imali ve hürriyetin zara- rına takib olunan bir tethiş rejimi,, sa- yesinde elde etmiş olduklarını ilâve et. miştir. B. Ruzvelt, demokrasinin sonu gel- miş olduğu kanaatinde bulunan kimse.. leri protesto etmiş ve şöyle demiştir: Diktatörlükler, dünyanın işlerini medeniyeti tehlikeye sokacak bir nok- taya getirmişlerdir. Bir ingiliz muhribine bomba Londra, 18 (A.A.) — Dün Gijon a- çıklarında bir tayyare, Fearless adında- ki ingiliz torpido muhribi yakınına altı ağır bomba attıktan sonra 'Gijon'a doğ- -ru gitmiştir. Telefat ve hasarat yoktur. İngiliz gemilerinin tecavüze uğra- dığı doğru değil Londra, 18 (A.A.) — Komet adın- daki ingiliz muhribi ile Glorius tayya- re gemisinin Malta açıklarında torpil taarruzuna uğramış olduğuna dair bir haber dolaşmıştı. Bu haber kati surette yalanlanmaktadır. " İngiliz mahfilleri böyle bir taarruz vuku bulmamış olduğunu söylemekte- dirler, İngiliz tayyareleri — Londra, 18 (A.A.) — Akdenizdeki ingili zhava kuvvetlerini takviye ede- cek olan beş deniz tayyaresinden mü- rekkeb birinçi grup, bu sabah Maltaya doğru havalanmıştır. İspanyada 7000 italyan Roma, 18 (A.A.) — Resmi mahafil, İspanyada yedi bin italyanın karaya çıktığına dair ecnebi memleketlerde neşredilen haber hakkımnda malümat vermemektedirler. rinin iştirakiyle aktedilen bu kongre- de Felestine yardım edilmesine karar verildi. Felestin yeni uyanan arab mil- li birliği için arablar arasında bir bağ vazifesini görmeğe başlamıştır. Esa- sen Felestin meselesinin en enteresan safhası da budur. İngiltere yakın şark- taki menfaati bakımından böyle bir a- rab birliğinin tahakkukunu istemiyor. Bundan sonra Mısır hariciye nazırı Vası Butrus Gali Paşa, söz almıştır. Mumaileyh, - Filistin'in taksimi projesini şiddetle tenkid etmiş ve Filistin meselesinin halli için Filistin ile İngiltere arasında diğer arab memleketleri ile yapıl- mış muahedelere benzer bir mua- hede akdi suretinde bir hal şekli teklif eylemiştir. Mısır hariciye nazırı, sözüne devam- la, demiştir ki: “— Böyle bir muahede, memleketin istikbalini tevsik edecek, bütün menfa- atleri zaman altına alacak ve Filistinde müslümanlar ve hıristiyanlarla aynı hu- kuka sahib birer vatndaş olacak olan yahudilerin hukukunu muhafazaya hâ- dim olacaktır.,, İspanyol murahhasının sözleri Bu zattan sonra B. Negrin, söz al- mış ve demiştir ki: “— Bugün sözlerimizin hakiki ehe- miyet ve şümulünü ölçüyoruz. İtalya- nın İspanyaya şimdi orada bulunmakta olan ordunun iki misli bir ordu gön- dermek üzere olduğunu beyan ediyoruz. M. Delbos'un sözleri B. Delbos, irad etmiş olduğu nut- kunda Fransanın milletler cemiyeti paktına olan imanından bahsetmiştir. Hatib, sözlerine şu Süretle devam etmiştir: “—. Sulhu tensik €tmek lâzımdır. Fransa hükümeti, kendi hesabına, sulh- çu bir eda ile yapılan beyanatlardan hiçbirinin samimiyetinden şüphe et. mek istemez, Fransa hükümeti, komşu- ları ile anlaşmağı şiddetle arzu etmekte olduğundan hiçbir iyi usul, anlayış ve kavrayiş gösteren hiçbir şŞey, onu lâ- kayd ve hissiz bulamaz. Fransa hükü- meti, bütün milletler arasında sulhun kurulmasını hararetle temenni etmekte olduğundan bunu temin edecek olan en iyi çareyi araştırmaktadır. Herkesin sulhu istemesi kâfi değil- dir. Harbı gayri mümkün kılan şartları da istemek lâzımdır. — — : B. Delbos, harbı gayri mMümkün kıl- manın iptidaji şartı, harbın sirayeti teh- likesinin önüne geçmek lüzumu oldu- ğunu bildirmiştir. B.undan donalyı Fransa ile İngiltere İSPanyol faciası karşısında, Fransanım €n İyi usul ol duğunda ısrar etmekte Olfi“ğu karış- mazlık — siyasetini — teklif — etmiştir. Karışmazlığın, ancak herkesin riayet etmesi ve müessir bir kontrola tâbi tu- tulması şartiyle mümkün olacağı mey- dandadır. B. Delbos, bundan sonra Akdeniz konferansının varmış olduğu mesud ne- ticeyi kaydetmiştir. Mı.ımaileyh, silâhlan- ma yarışının büyük bir îıaı:ablık teşkil etmekte olduğunu söylemiştir. Fakat di- ğer devletler silâhlanmağa devam eder- ken silâhsızlanmağa imkân yoktur. Bu. rada mümessili bulunan memleketler gi. bi Fransa da taarruzu böyle mükâfatlan. dırmağı kabul etmiyecekleri gibi istik - lâllerini temin için hiç bir fedakârlıktan çekinmiyeceklerdir. B. Delbos, nutkuna devam ederek sulh halinde yaş: en emin çaresi, Fakat Felestinde takib edilen siyaset, bu neticenin tahakkukuna yardım e- decektir. A, Ş. ESMER teahhüdlere riayet olduğunu ve bu ria- yetin enternasyonal işbirliğine müncer olması lâzım gelen kalkınmanın - birinci SuRıyYE y af #beriye © A LA XJN ödret 090(/”/ a çan y”"’ll//z* Tulkara N 5l 1dda Ğ ethleh Cai hena ön —— Yel Avıv| — (f —yaffa — -İAre * KUDÜS nn A? —i vv Ö ga Enternasıonal Siımir — LT UU TÜ U LN Yahudı Devteli ARRNAMA İngitiz. Mandası â Kuda Glı”—”(ıi.ı Nı.llı e— İngiliz projesine göre Filistinin nasıl taksim edileceğini gösterir harta Lübnanda Faşistler Adana, (Hususi muhabirimiz bildiri- yor) — Buraya sağlam kaynaklardan gelen haberlere göre, Suriyede ve Lüb. nanda faşizm propagandası büyük bir fa- aliyetle devam etamektedir. Dün Lüb - nanda 250 kişilik bir faşist grupu, ko - nuşmak için toplandığı sırada polis bir baskın yapmış ve hepsini tevkif etmiştir. Yapılan ilk tahkikattan sonra bunlardan iki yüz kırkı kefaletle tahliye edilmiş; hareketin on elebaşısı bırakılmamıştır. Lübnan'daki cemiyetin reisi Antun Saa- di; Şamdaki şubenin reisi de Beytulla- dim'dir. Tahkikat devam etmektedir. Masarykin cesedi Pragda Prağ, 18 (A.A.) — Masarykin ce- sedi, dün Lanyadan yola çıkarılmıştır. Prağ, mütevaffa reisin nâşini büyük bir matem havası içinde beklemektedir. Prağın mağzalarının vitrinlerine siyah kumaşlar gerilmiştir. Sokaklarda gezen insanlar ceketlerinin iliğinde milli renk lerle vücuda getirilmiş rozetler vardır. Bu rozetlerin üzeri siyah kreple ör- - tülüdür. Mütevaffanın cesedi Lany yolun. da sade bir cenaze otomobili ile götü- rülmüştür. Alay, saat onda Prağa var- mıştır. ve en lüzumlu merhalesini teşkil etmek- te bulunduğunu söylemiştir. B. Delbos, bu işbirliğinin azalmak yolunda olduğu- nu kaydetmiştir. B. Delbos, bu sahada otarşinin bir manasızlık olduğunu be - yan etmiştir . Hatib, şöyle devam etmiştir: “— Sulh ancak bütün antipatilerimi- ze hâkim olduğumuz, artık antipatile - rimize iltifat etmediğimiz, mücadele ar- kadaşlığından daha uzakları ve daha yüksekleri gördüğümüz zama nmümkün olur. Ki Fransa hükümeti, biribirlerinden çok farklı memleketler, biribirlerine muha- lif rtejimler arasında hiç bir veçhile uz. laşma yapılamıyacağına inanmak iste- mez.” Hatib bundan sonra Fransa ile İn- giltere'nin müşterek güvene olan bağlı- lıklarını isbat etmiş olduklarını söyle - miş ve bu misalin semerelerini vereceği ümidini göstermiştir. B. Delbos, bütün enerjiler, şimdiye kadar yapıldığından daha ziyade ve da- ha iyi bir surette şu veya bu memlekete karşı değil, şu veya bu doktrine karşı de- ğil, sulkhun müdafaası maksadiyle birleş. tirilmesi lâzım geleceğini kaydetmiştir. | BASIN İCMALİ ÂAkdeniz ve Balkanlar KURUN'da Asım Us, Akdeniz em- niyeti ve Balkanlar hakkında yazdığı bir baş makalede diyor ki: , — “Nyon konferansında Balkan antan- tı devletlerinin takdir ile lehlerine kay. dolunacak bir güzel hareket daha vardır ki bu da imza için yapılan son içtimada her devlet murahhası söz söylediği hal. de Balkan antantını teşkil eden Türki- ye, Yugoslavya, Yunanistan ve Roman- ya namına yalnız bir kişi söz söylemiş, Yugoslavya del i Puriç konfı '? varılan anlaşmayı beynelmilel sulhu kuvvetlendirecek bir âmil olarak selâm- lamıştır. Nyon konferansında dört Balkan devleti namına yükselen bu ses, garazsız ivazsız sulh için çalışan memleketlerin müşterek dileğidir ki bütün Balkan mil- letleri namına ağızdan çıktığı için doğ- rudan doğruya konferansın kararı kadar mühimdir; zira Akdenizde beynelmilel sulhu tehlikeye koymak istiyen memle - ketler ve milletler varsa bu sesin manâ- sını hesaba katmak buriyetindedir.,, AKDENİZDE YENİ BİR VAZİYET CUMHURİYET'te Yunus Nadi Ak- denizin son vaziyetini inceliyerek diyor ki: “ Almanya ile müşterek ve Almanya tarafından müeyyit olduğu söylenilen bu itirazlar, bizce gide gide şuraya vara- cak: Akdenizde ticaret gemilerinin ser. bestliği temin edilmekle ve bu denizde korsanlıklara mani olunmakla Valâns hükümetine hariçten, bu defa artık bü. tün bir emniyet içinde, alabildiğine yar. dım edilmesine meydan verilmiş olacak- tır. Bu asla tecviz edilmemek lâzım ge- len büyük ve hattâ himayeli bir müda- hale demektir. Gemilerin batırılmasına mani olacaksak bari onların muayenesi- ni kabul ve binaenaleyh onların harb l i taş ını da temin etmiş olalım, ve nihayet niçin General Fram- ko'ya muhariplik hukuku tanırmıyalım? Yapacağımız iş dört başı mamur olabil- mek için bu aşrtları da ihtiva etmelidir. İşte italyan itirazlarının arkalarında sak- l olan fikirler ve maksatlar, zannımızca bu gibi şeylerdir. Çin - Japon harbı Japonların ihata hareketi Tokyo, 18 (A.A.) — Pekinden bil. diriliyor: Çinliler, japonların ileri hareket- lerine mani olmak ve ihata edilmiş elli bin çin askerini kurtarmak için Peki. nin garbi cenubunda kanal ve nehirle- rin sedlerini yıkmaktadırlar. Çin kıtaatı tam bir ricat halinde. dir. Şoşovdaki çin garnizonu ya teslim olmak veya tamamen mahvolmak tehli. kesine maruz bulunmaktadır. Çinliler şiddetli bir mukabil taarruza geçtiler Şanghay, 18 (A.A.) — Japon donan. ması namına söz söylemeğe salâhiyettar bir zat, çinlilerin dün Şanghay etrafın- daki cephede mukabil taarruza geçmiş olduklarını söylemiştir. Japonlar, çinlilerin yaklaşmasına mü- saade etmişler ve sonradan ateş açarak kendilerini ağır zayiata uğratmışlardır. Çin kıtaları ilerliyorlar Londra, 18 (A.A.) — Çin büyük el- çisine gelen haberlere göre, Çin kıtaları, Şanghay'ın şimalindeki yeni hatları üze- rinde Lotien ve Luihang'ın şarkında bir kilometrelik bir ilerleme kaydetmişler - dir. Çin ve Amerikanın koyduğu ambargo Vaşington, 18 (A.A.) — Çin elçisi B. Tcheng - Ting - Vang, Çin'e gönderile- cek silâhlara ambargo konulmasına kar- şı Çin hükümeti namına hariciye neza - reti nezdinde protesto etmiştir . Çinde ölen japonlar Tokyo, 18 (A.A.) — Amirallık dal- resi, bu ayın on altısına kadar Çinde te- lef olan japon bahriye silâhendazları mik- darının 1014 e baliğ olmakta bulundu - ğgunu bildirmektedir. Japon donanma- sının kaybettiği tayyarelerin adedi 23 dür. aK S Ddi ye l