Ulus 10 Mayıs 1938 sayfa 7 | Gaste Arşivi

10 Mayıs 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 7

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇTT p ULUS TT T S P O R Ankara eskrim: mübarezeleri birinciliklerinde gördüklerim Alınan neticelere göre istikbal için ne düşünülebilir ? , W On beş günd i devami et kte olan Ankara eskrim birinci- Tikleri evelki gece Halkevi salonlarında yapılan final müsabaka- lariyle sona erdi. Gerek seçme ve gerekse final müsabakalarının neticelefı gazetlerde ilân edildiği cihetle ben burada bunları tek- rar etmiyerek doğruca müsabakaların cereyan tarzına geçeceğim. Müsabakalara muhtelif teşekkülle- re mensub yirmi beşten fazla mübariz iştirak etmiştir ki bu sayı son senele- rin eskrim faaliyetine kryasen bir re- kor teşkil etmektedir. Bu da eskrimin memleketimizdeki inkişafı noktasın- dan sevinilmeğe değer. Müsabakaların cereyan şekli ve müsabikların vzaiyeti Müsabakalara iştirak eden eskrim- cilerden altısı Muhafız Gücüne, üçü Gençler Birliğine, biri Ankara Gücü- ne ve mütebakisi de Harbiye İdman rduna mensub idiler. İlk defa olarak böyle mühim bir mü sabakaya bu kadar büyük bir kadro ile iştirak eden harbiye idman yurdu tak- dirle karşılanmaya lâyıktır. Müsabakalar umumiyet itibarile he- yecanlı olmuştur. Müsabıklar arasında bilhassa gençler birliğinin tecrübeli eskrimcileri temayüz ediyorlardı, Di- ğerlerinin eskrime henüz yeni başla- mış oldukları ilk bakışta anlaşılryor- du. la berab hepsi ateşli ve enerjik olan bu gençlerden ileride çok şey beklemek hakkımızdır, Bugünkü milli eskrim takımında birer yer işgal edebilecek bir kabili- yette olan Gençler Birliğinden Zihni, Mustafa ve Naci aralarında yaptıkları karşılaşmalarla bizlere heyecanlı da- kikalar yaşattılar. Her üçü de altı ye- di seneik birer maziye malik olan bu gençler her üç silâh üzerinde d? ça- lışmakla beraber her birinin eskrimin bir şubesinde diğerlerine nazaran bir- az daha kuvvetli olduğu görülüyordu. Zihni epede, Naci florede ve Mı'ıstafa da kılıçta Ankarayı temsil edebilecek en kuvvetli birer eleman olduklarılm bu son müsabakalarla bir kere daha is- bat etti. Muhafız Gücü eskrimcileri arasın - da en kayda değer eskrimci Yahya idi. Plörede nisbeten zayıf olan bu genç kılıçta, yukarda isimlerini yazdığım eskrimcileri en yakın mesafeden takib etmektedir. Son müsabakalarda dör- düncülük mevkiini kazanamamış ol- masına rağmen bu mevkiin en lâyık bir namzedi olduğu şüphesizdir, Ankara Gücünden Ahmed, boy_u- nun kısalığına rağmen atik ve seridir. En büyük küsüru gözü kapalı .atıl- ganlığı ve sert olmasıdır. Halbuki es- krim soğukkanlılık ve bilhassa muha- kemeyi icabettiren bir spordur. Bu hassaları iktisab ettiği ve biraz daha az sert oynamağa alıştığı takdirde Ahmed kılıncta, Ankaranın güve- nebileceği bir eleman olabihr._ Florede Muhafızdan Ertuğrul ve Fikret kendi arkadaşları arasînda te- mayüz ederek finale kadar yükseldi- lerse de finalde Gençler Bu—hşınm tecrübeli eskrimcilerine boyun eğmek mecburiyetinde kaldılar. Hakemler Müsabakaları idare eden hakemler- den uzun zaman eskrimle meşgul ol- müuş ve bu spora senelerce emek ver- miş olan bazı arkadaşlarımız müstes- na diğerleri pek zayıftılar. Eskrim gi- bi hakemleri çok dikkatli bulunmağa mecbur eden bir sporda hakemlerin 1f ve bilgisiz olması mübarezelerin pilhassa eskrimcilerin ü- esirler icra etmekten (dır. Nitekim mübare- dabu yüzden bazı r verilmiştir. Bir hücü- mu müteakib baş hakem dür. kuman- dası verdikten sonrâ bazı yan Aha_kem— lerine sual sorduğu Z.am_i“ kati bir ce- vab alamıyordu. Tabiatile bu hal, baş zay: heyecanı ve zerinde menfi t hali kalmamakta zeler esnasında yanlış hükümle dilmiyor ve seyirciler kazanan eskrim- ciyi etraftaki anlıyandan sorup öğren- mek. mecburiyetinde kalryorlardı. Hal- buki galibin baş hakem tarafından se - yircilere ilân edilmesi lüzumludur. Bütün bu vaziyetler eskirim için de hakemler yetiştirmek zamanının gel- miş olduğunu açıkça göstermektedir. Organizasyon Eskrim ajaanlığının tertip etmiş ol- duğu organizasyon başarılmış sayıla- bilir. Salon ve pist iyi tanzim edilmiş- ti. Müsabıkların kazandığı sayıların seyirciler tarafından da takib edilebil mesi için lüzumlu olan tabela ihmal edilmemişti. Bu suretle herkes müba- rizlerin vaziyetini tabela üzerinde kolaylıkla görüp anlayabiliyordu. Velhasıl ajanlığın bu müsabakala - rın tertibi için büyük dikkat ve gayret- le çalışmış olduğu ilk bakşta anlaşılı - yordu. Bu itibarla ajan Vasfiyi tebrik etmek bir vazife olur. Elde edilen neticeler Epede elde edilen netice normaldir. Birinci olan Zihni esasen bu silâhın en kuvvetli adamıdır. İkinci ve uçhneulu— ğü sırasiyle Mustafa ve Naci aldılar ki bu da normaldir. Flörede Nacinin birinciliği kazan - ması beklenebilirdi. Halbuki olmadı ve birinciliği gene Zihni aldı. İkincilik ve üçüncülüğü gene Mustafa ve Naci ara- larında taksim ettiler. Kılıçta birinciliğin Mustafa tarafın- dan kazanılması ümid edilirken Naci, son yaptığı mübarezelerdeki enerjisi ve mahalline masruf atakları sayesinde birinciliği | ğa imkân bulabildi Onu takiben Mustafa ve Zihni ikincilik ve üçüncülüğü aldılar.. aa Bütün bu neticeler bazılarında tama- ben beklenilmemekle beraber normal - dir, Ankaranın en önde eskrimcileri o- lan bu gençlerin bu neticeleri almaları esasen bekleniyordu. Bütün yukarda yazdıklarımdan şu netice çıkmaktadır: Ankara eskrimi ile- riye doğru kuvvetli bir adım atmış vt bu adımı daha ileriye götürmeğe azm- etmiş bir vaziyette bulunuyor. Hafta - da iki üç gün Halkevi spor salonunda devam edilmekte olan ça - lışmaların semresi kendini gösterme - ğe başl Bü çalışmaları daha ğe başlamış ç fazlalaştırmak ve bilhassa eskrimci a - dedini arttırmak lâzımdır. Harbiye İd- man Yurdu ile Muhafız Gücüne men - sup arkadaşların haftanın muayyen günlerinde bu çalışmalara iltihak etme- leri temin edilmelidir. Eskrim mutlak surette müallimle çalışmağı icab etti - ren bir spor olduğuna göre bu gençle - rin muallimsiz ve başı boş bırakılmala- rı eskrim namına bir kayıb olur. Başlı başına birer azim ve enjeri kaynağı o - lan bu sporcu arkadaşların cümlesi de icabettiği şekilde çalıştırıldıkları tak - dirde yarının birer şampiyonudurlar. - dakak Ankara eskrimcileri yakında en bü- yük bir imtihan meydanıma çıkacaklar- dır, Bu da İstanbul ile olacak karşılaş - malardır. Ankaradan çok daha evvel es- krime başlamış muhtelif antrenörlerle çalışmış ve içlerinde olimpiyadlara işti- rak etmiş eskrimciler bulunan İstanbul Oyuncu ayartmak hastalığı Bir okuyucumüzün dikkate değer mektubu Geçen mevsim sonunda Ankarada yapılan futbol “milli küme harici böl- geler arası birincilikleri,, nde şampi- yonluğu, hatırlardadır ki, Bafra kulü- bü kazanmıştı. Bu kulüp azâsından B. Turgud Gürkandan bir mektup aldık. Dikkate lâyik bulduğumuz bu mektu- bu aynen neşrediyoruz: “Biz, Anadolunun küçük bir kaza- sında birçok yoksulluklar ve fakat çak samimi bir hava içerisinde ve bize şef- kat gösteren kıymetli idarecilerimizin çizdikleri program dahilinde yürümüş ve yürümekte olan gençleriz. 1936-1937 yılı milli küme harici Tür- kiye bölgeler arası futbol birincisi ol- muştuk. Ve bu birincilik sevinci ile sporda çok yükselmeğe ve bu sayede de önemli başarılar elde etmeye hep birlikte sayın idarecilerimiz önünde and içtik. Fakat bu saf ve temiz hava- mızı bir veya birkaç senelik varlık için bozmak istiyenler var: Ankara, İstan- bul ve İzmirde spor kulüplerinin biri- birinden yaldızlı vaidle oyuncu almak hastalığı şimdi de şirin Baframıza ka- dar el uzatmıştır. İdareci ve kulüp başkanlarının bu- lundukları müesseseleri âlet ittihaz ve kulüplerin mali vaziyetlerinin iyiliği- ne dayanarak böyle zavallı kulüplerin senelerce emek ve yoksulluklar içinde meydana getirdikleri ve ancak spor zevkini tatacak çağda genç sporcula- rına yukarıda dediğim gibi müessese- lerde ihzar ettikleri 50-60 liralık bir i- şe almak vâdiyle mensup oldukları ku- lüpten soğutmakta ne manâ var?,. Demek ki biz bir defa böyle önemli bir temas için Ankaraya geldik ve ora- da sayimizin semeresini gördük. Bu sevinci bize çok gördüler ve kıymetli oyuncularımızdan birini bir çok yal- dızlı mektuplar ve müteaddid telgraf- larla halen bulunduğu memuriyetten de istifa ettirterek Ankarada bir ku- lübe çağırdılar. Yarın tekrar bir mu- vaffakiyet gösterecek olursak belki birkaç oyuncumuzu daha alacaklar ve nihayet bizi de hiçe kadar indirecek- lerdir. Yazık değil mi, bizi burada seneler- ce hiçbir yerden yardım görmeden ça- ' |lıştıran ve bütün dileklerimizi zaman- lameydana getiren idarecilerimizin maddi zararlarından maada ne kazanç- ları var? Yalnız bir şeref değil mi; E, işte zengin ve büyük kulüpler bu şe- refi de baltalarlarsa yarın onlar da bu işlerden çekilirlerse bizim gibi heves- li ve genç sporcuların hali ne olur? Yüz binlerce nüfuslu büyük vilâyet- lerde tabii bu gibi kulüplerin yüzlerce faal ve binlerce gayri faal azâları var- dır, Niçin bu gençler ihmal ediliyor da altmış, yetmiş bin nüfuslu küçük kazalarda bin türlü meşakkatlerle meydana getirilen ve ancak yetiştiren- lerin spor zevkini tatacak bir zamanda bu oyunculara göz dikiliyor? Güreşçilerimizin Avrupadaki muvaffakiyeti Avrupada — müsabakalar yaparak memlekete dönmekte olan türk güreş tak dan Türkiye güreş federasyo- takımının burada yapacağı müsabaka - lar Ankaranın kuvveti hakkında bir miyar olması noktasından çok büyük bir ehemiyeti haizdir. Bundan evyel her iki mıntaka arasında yapılmış olan müsabakalar Ankaranın nisbeten zayıf olması yüzünden daima İsti le- i Sru bir Karar . VET ıı:::ıeiu:l?ıyîîıgi:ı. Bazan da aî:;l kîıuğor ve baş hakem bir mü.îğar!zğ a :; iki hakemin de görduklenmAı a me tikleri bir tuşu kend; görmemiş O uüğu i u. bey;;g:;iıîımo;nwnin bir _n:şaddesî baş hakemi tuşüu görmüş olan iki hake- min kararını kabule mecbur kılmakta- dır. Gözüme çarpan bir noksan da şu oldu. Bir mübarezenin hitamında ki - min galib kimin mağlüb olduğu ilân e- hine lenirdi. İstanbul ile yaprlan son karşılaşmaların üzerinden geçen İ- ki üç senelik müddet zarfında Ankara eskrimi bilhassa bir iki silâhta eskisine nazaran çok fark etmiş olduğundan bu silâhlar üzerinde Ankaranın İstanbula karşr alacağı netice hakikaten merakla beklenmeğe değer bir keyifyettir. EKREM SAVAŞ Eskrim Federasyonu Asbaşkanı nuna gelen haberlerden takımımızın iyi ler almış oldu- ğunu öğreniyoruz: Yaşar Erkan 61 kilo tuşla galib, Yü- suf Arslan Yener 66 kilo tuşla galib, Mehmet Çoban ağır tuşla galib, 56 ki- lo Hüseyin Erkman puvanla galib, 61 kilo Yaşar Erkan - ikinci maç - puvanla galib, 61 kilo Ahmet Anka- ralı puvanla mağlüb olmuştur.. Zlin'deki maçlar 56 kiloda küçük Hüseyin Erkmen, 61 kiloda Yaşar Erkan, 79 kiloda Ah- met Mersin, ağırda Mehmet Çoban, 61 kiloda Ankaralı Ahmet puvanla galib, 56 kiloda Kenan Olcay tuşla y Pi R Br (galib. Türk gazetecileri Belgrad'a gitmezden önce Selânik'ten de geçmişlerdir. Resmimiz gazetecileri Makedonya umumi valisinin nezdinde gösteriyor. Yukardaki resim gazetecileri Büyük Önder'in doğduğu evin önünde gösteriyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: