t Yurd'un Çocuk İlâvesi Bir gün kızil ibikli küçük bir ho- rozla uzun bıyıklı bir kedi arkadaş olüp birlikte yaşamağa karar verdi- ler. Bir anbarın içinde küçük bir ev yaptılar, küçük horoz ortalık süpü- Tür, yemek hazırlar, kedi dışarıya çıkar yiyecek bulur getirirdi. Bir gün evde kedi yokken bir til- ki geldi. Küçük horozun kapısını çaldı: — Kapıyı açar mısın sevgili dos- tum? dedi. Küçük horoz cevap verdi: — Açamam, kedi bana darılır. — Darılmaz aç! Zaten seninle es- kidenberi tanışmıyor muyuz? Tilki bu sözleri o kadar tatlı o kadar yumuşak söyledi ki küçük horoz bu sözlere dayanamadı. Ka- pıyı açtı. Tilki içeri girer girmez küçük horozun üzerine atıldı, onu yakala- dı, bağırta çağırta kendi inine gi türdü. Küçük horoz yolda giderken kanatlarını bacaklarını çırparak: — Yetişin! Can kurtaran yok mu! diye bağırıyordu. Kedi arkadaş o kadar uzakta de- ğildi, küçük horozun avazı çıktığı kadar bağırdığını iştti. Kulak ka- barttı: Evet, küçük horoz bağırı- yordu. Herhalde başına bir felâket gelmişti. Cesur kedi tırnaklarını çı- kararak, kuyruğunu ve tüylerini ka- bartarak tilkinin üzerine atıldı. Til- ki ağzındaki avı yere bıraktı kaç- mağa başladı. Küçük horoz kurtul- muştu. Kedi, arkadaşını alıp eve götürdü. Evde küçük horozu, sözünü niçin futmadı diye bir güzel azarladı. Kü- çük horoz yaptığından pişman ol- du. Kedi onu affetti. Aradan iki gün geçti. Kedi evden çıktı köye gitti. Köylülerden un ala- cak, gözleme tatlısı yapacaktı Kü - gük horoz bu tatlıyı çok — severdi. Kedi arkadaşına giderken — tenbih etti : — Sakın kapıyı kimselere açma demişti. Kedi evden uzaklaşınca, kurnaz tilki hemen kapıyı çaldı : — Sevgili dostum, —kapıyı açar mısın ? — Kusura bakma ama, açamam, Zedi tenbih etti. Sonra bana darı - sılır. Fakat tilki bu! küçük horoza dil Jöktü. Methetti, kandırdı : — Seni bir kerecek olsun görmek için geldim. Benden hiç korkma, bir şey yapmam, Zaten tokum. daha şim- di iki tane piliç üç tane börek ye- im: Küçük horoz inandı. Tilkiyi gü- cendirmiye gelmezdi. — Madem ki çok şeyler yemiş, ar- tık beni yemez. Neden — korkayım, buyursun. Dedi kapıyt açtı. Fakat kurnaz tilki daha kapıdan girer girmez kü- çük horozu yakaladı, ok gibi hızla — ormanlara doğru koşmıya başladı. Küçük horoz: Beyinsiz küçü horoz — Yetişin! can kurtaran yok mu! diye gene bağrıyordu. Kedi gene i- şitti. Tilkiden hızlı koşarak birden- bire tilkinin önüne çıktı. Tilki kor- kusundan küçük horozu yere bırak- tı ve soluk soluğa kaçmıya başla - dı. Küçük horoz kor dan sapsa- Ulus çocuklarının postası SUAL : Yeryüzünü kuşatan havanın, yu- karılara çıkıldıkça azaldığını söylü- yorlar, Azala azala tabii bir yerde Fakat yerin yüzü kaç kilometre yukarıda hava tüke- niyor; havada bunca balonlar, tay- yareler uçuyor, havanın tükendiği Fakat 1897 senesinde Paris şeh- rinde güzel ve sağlam bir sondaj balonu hazırladılar. Havaya uçurdu- lar, Balon tam 15.500 metreye kadar yükseldi. Bunun gibi daha birkaç tecrübe uçurması yaptılar. Şimdi yeni bir balon bulundu. Bu balona stratosfer balonu denir. yere kadar gidemiyorlar mı? CEVAP : Bu mesele eskidenberi düşül mektedir. Zaten insan daima selmek ister. Yalnız okuyup yazma- da, terbiyeli olmada değil, her şey- de durmadan yükselmek ister. İn- sanın gönlü daima yükseklerdedir. Onun içindir ki eski insanlar, yer- ö rı kesilmiş, kaburga kemikleri, y: tamaz tilkinin dişlerinden incinmiş- ti. Kedi ona : — Haydi seni bu sefer de afet - tim. Fakat sözümü bir daha tutmaz- san tilki seni kıtiır kıtır. yiyecek, Sonra karışmam. Akılsız küçük horoz bu dersten de ibret almadı. Daha ertesi gün til- ki eve gene damladı. Küçük horoz yemek pişiriyordu. Aç kapıyı, kıymetli dostum, se- görmiye geldim. — Yooo, artık bu sefer açmam. Kedi arkadaş bana iyice tenbih et - ti. Açarsam beni yiyeceksin. — Nasıl olur? ben öyle şey yap - mam. Seni sevdiğim için yaş çörek getirdim. Bezelye getirdim. Bak neler neler..., Küçük horoz evin içinde bir aşa- ğı, bir yukarı geziyor. “çörek!,, be- zelye!,, aman ne tatlı şeyler! diye düşünüyordu. Gene dayanamadı. Ka- pıyı açtı, Tilki de onu bir güzel ya- kaladı. Yolda artık ne kadar “İm - dat!,, “yetişin!,, “can kurtaran yok - mu!,, dedi ise de kedi uzakta oldu- ğundan vaktinde yetişemedi. Zavallı kedi eve döndü. Horoz ar- kadaşı için bir ağladı bir ağladı! kü- Ççük dostunu zaten çok seviyordu. Kedinin bir aralık aklına bir şey gel- di. Eline küçücük bir keman aldı. Kemanın yayı da vardı. Yanına bir de çuval aldı. Kemanı alıp ormanın içindeki tilkinin evine gitti. Evin önünde kemanı çıkardı. Çal- miya başladı. O kadar güzel çalıyor- du ki, tilkinin evinden bir kız çıktı. Bu kız tilkinin büyük kızı idi. Mu- sikiyi çok severdi. Tilkinin kızı ke- manin sesini daha yakından dinle - mek için kediye daha çok yaklaştı. Kedi derhal atıldı. Kızı yakaladı. Çuvalın içine koydu. Gene çalmıya başladı. Bu sefer tilkinin ortanca kızı çık- tı. Onu da yakaladı. Sıra küçük kı - zına geldi. Onu da yakalıyarak hep- sini çuvalın içine kapattı. Tilki kızlarını bekledi, bekledi. Fakat kızları dönmeyince merak - lanmıya başladı! Evden çıktı. Bir de ne görsün, kedi bir çuvalı omuzla - miş bir elinde keman evden uzakla- şıyordu. Kedi kurnaz tilkiyi görün- ce : ni — İşte kızların bu çuvalın içinde. Eğer benim küçük horozumu bana verirsen, ben de kızlarını sana ve - ririm. Yoksa alır giderim. — Aman, gel, horozunu al, Kızla- Tımı bana ver. Kedi geriye döndü. Tilkinin evi- ne girdiler. Yemek odasına geçtiler. Masanın üstünde bir çok tabak - evel g ü araştır- 'mga koyulmuşalrdxr Meselâ coğ- rafya, tabiat bilgisi yokken eski in- sanlar yıldızların hangileri duru- yor, hangileri yer değiştiriyor ve geziyor, bunları binlerce binlerce yıl evel öğrenmişlredir. Gündüzün, başımızı kaldırıp gök yüzüne bakalım. Bir deniz gibi w suz bucaksız derinleşen bir hava gö- rürüz. Fakat bu hava nereye kadar gidiyor, nerede bitiyor göremiyo- ruz. Deniz değil ki derinliğini iple veya başka bir vasıta ile ölçelim. Gök yüzüne ne atarsak atalım, az çok gider fakat gene geri dönüp yer yüzüne düşer. Yükseldikçe hava azalır mı? Yüksek dağlara çıkanlar, tayyare i- le, balonla havanın yukarı tabaka- larına ulaşanlar, gök yüzünde yük- seldikçe havanın gitgide azaldığını söylüyorlar. Çünkü sık sık nefes almak mecburiyetinde kaldıklarını, bunun havasızlık yüzünden böyle olduğunu söylüyorlar. Bazıları havanın kalınlığını 40 kilometre, bazıları 80 kilom&tre, ba- zıları da 120 kilometre olduğunu iddia ediyor. Fakat geçenlerde Avrupa'da bir çok âlimler hesabını yapmışlar, ha- va tabakasının 60 kilometre yuka- rıda sona erdiğini söylemişlerdir. Şimdiye kadar havanın içinde bir çok defalar tecrübeler yapılmıştır. Evelâ havaya yuvarlak balon u- çurdular. Bu balonda insatı yoktu. Fakat balonun sepetine, havanın yukarı taraflarında soğukluk ne kadar, rügâr ne kadar, balon kaç metreye kadar çıktı? Bütün bunları kendi kendine kaydedecek âletler konuldu. Bu âletlere kayıt âletleri denir. Bu türlü pilotsuz balonlara sondaj balonu denir. Fakat bu tec- rübelerden iyi bir netice alınamadı. Bazı balonları yukarıda esen şid- detli rüzgârlar ipi kopararak uzak memleketlere uçurdu. Bazıları düş- tü içindeki âletler parçalardı. Vel- hasıl bunlardan hiç istifade edilme- ON lar, kaşıklar, çatallar vardı. Bir ta- bağın üzerinde de küçük horoz yi tiyordu. Fakat daha ölü değildi. Korkusundan bayılmıştı. Kedi sırtındaki çuvalı yere attı. Tilkinin kızları çuvaldan çıkarken kedi de arkadaşı akılsız küçük horo- zu masadan indirdi. Beraber evden çıktılar. Bu yara - maz kurnaz tilki ile komşu olmak - tansa, başka bir memlekete gitmiye karar verdiler. - nedir bilir misiniz? Yeryüzünü kalın bir tabaka ha- linde kuşatan hava iki tabakadır. Birisi atmosfer tabakası, diğeri stratosfer tabakası. Atmosfer taba- kasında insan kolay, çok zorluk çekmeden nefes alabilir. Yani bu havada insanın nefes alması için lüzumlu olan gazlar vardır. Halbuki stratosferde insan ne- fes alamaz. Çünkü burada oksijen gazı pek az bulunur. Hafif gazlar vardır. İşte, stratosfer balonu 10 - 12 bin metreden yukarılara çıkan ve içinde insan bulunan bir araştırma balonudur. Pek âlâ, havasız yerde insan nasıl yaşıyabilir? diyeceksi- niz. Tabit bunu düşünmüşler. Tüp- lerin içine oksijen doldurup yük- seklerde bu oksijeni bol bol içe kerek yaşamak kabil olur. Ona göre tertibat almışlardır. Stratosfer balonlarını bulan Gi- kar adında bir profesördür. Stratosfer balonunu şöyle ya- parlar : bir balona idrojen veya hel- yom gazını'adam akıllı doldururlar. Balon şişer. Balonun alt tarafında bir de sepet vardır. Fakat bu sepet bizim bildiğimiz gibi, ağaç dalla- rından, veya hasırdan, bezden ya- pılmamıştır. Çeliktir. Her tarafı sımsıkı kapalıdır. İçine, oksijen tüpü, havadaki soğukluğu ölçmek için termometre, havanın ağırlığını ölçmek için barometre, balon için- deki gazı kaçırıyor mu, kaçırmı- yor mu? bunu gösterecek olan manometre, fotoğraf makinesi, te- leskop, rüzgârın bir saniyede kaç metre hızla estiğini gösteren rüz- gâr âleti konur. Daha birçok lüzum- lu araştırma âletleri de yerleştiri- lir. Elektrikle işliyen birçok âlet- ler de konur. Sepette telefon veya küçük bir telsiz makinesi de vardır. Böyle bir balonda düşünülecek i- ki şey vardır: balonun içindeki gaz mümkün olduğu kadar hafif ola- cak. Sonra tutuşmıyacak cinsinden bir gaz olacak. Balondaki gaz hafif olursa, sepetin içine daha birçok lüzumlu şeyler almak mümkün olur. Balon yükseldikçe, içindeki gaz ge- nişler. Balonun kılıfı sağlam olmaz- sa derhal patlar. Gökyüzüne çıktıkça hava soğur. Lâkin çok yükseklerde güneş çok şiddetlidir. Çelikten yapılmış olan balon sepeti kızmağa başladı mı i- çindeki adam da terlemeğe başlar. Fakat bir zaman gelir artık sıcaklı- ğa dayanamaz. Balonu yapan profe- sör bunu da düşünmüş. Sepetin dış tarafına beyaz ve parlak bir kılıf geçirmiş. Güneş sepete çarpınca güneşin ziyasını geriye veriyor, bu suretle sepet isınmiyor. Bundan bir iki sene evel havacı profesör Pikar kendi eli ile yaptığı balonuna oturdu. Havada 19.000 metre vükseldi. Fakat havanın gene sonu gelme- di. Fakat bir gün, hava nerede biti- yor? Bunu ilim adamları öğrene- cektir. Yurd'un Çocuk İlâvesi bDoyamacamızda hediye kazananların İistesi Evelki hafta çıkan çocuk ilâvemizdeki papağan resmini güzel boyayan- ları seçtik. Birinciliği Kayseri lisesi orta kısmından Yıldırım Güven aldı ve birinci hediyemiz olan güzel bibloyu kazandı. Si i kalem kazananlar: Edirne Ali paşa orta kapısı Orha- niye caddesi 13 numarada Kadri Hakkı, Yıldızeli cümhuriyet oku - lundan 170 Faruk, Ankara üçüncü orta okulundan 825 Sabiha Akkaş, Ankara İmlâhane şefi Dânâ kızı Birsen Yurdatapan. Diş fırçası kazananlar: Ankara Mimar Kemal okulundan 4. A. da Ümit Yaman, Edirne om okulundan ikinci sınıfta Niyazi Uguz, Ankara nat okulundan 213 Necip Kaskatı, Diyar. bakır Süleyman Nazif okulundan 26 Al Öğündür, Diyarbakır avukat Muhittin Çağın oğlu Muzaffer Çağın, Konya Ulu- e GEMNEASSĞÜ Ö Te Ankar: ci Orta okulundan 1138 İs- met Nişligil, Ankara ikinci ortadan 804 Zekiye Usan, Ankara üçüncü ortadan 362 Mehmet Gugıc, Yukby başarmı vaket'eyi, oducum Ömer Aydık, üammü çümhuriyet okulundan 263 Ziya Budak, Elâzığ orta okulundan 1. E. de 468 H san Tahsi: Diş pastası kazananlar: Ankara sıhat vekâleti karşısı Çağı sokak 9 numırıdı Ümit, Diyarbakır lit sinden 2. C. de 825 Sait Seyrek, Bolvadin dava vekili Ruş!u Aksoy oğlu Sami Ak- soy, Ankara Yenihayat okulundan 593 Rıza Aba, Ankara mimar Kemal okulun- dan 863 Adnan Malu, Ankara İsmet pa- şa mahallesi Uzuyol sokak 32 de Ahmet Akan, Ankırı İnönü okulundan 970 Ah - met Açıkkan, Kitap kazananlar: Sinop orta okulundan 8 Ertuğrul Tu- ran, Ankara birinci ortadan 645 Muam- mer Üçdoğan, Ankara erkek lisesinden 890 Arif Tan, Diyarbakır orta okulun - dan 1. A. da 797 Fuat Tokur, Ankara ü- çüncü ortadan 1022 Sabri-Sunar, Ankara Âtatürk okulundan 54: Ankara İltekin okulundan 333 İnci Suna, Ankara orta okulundan 1075 Nahide Öz- gen, Ankara cümhuriyet okulundan 438 Türkân Gündoğdu, Trabzon lisesinden 3. A. da 887 Kemııemu Toluy, Elâzığ orta okulundan 1. E. de arış, Samsun Gazi caddesi 19 mayıs mahallesi 58 numa- mda Esat Zerey, Ankara İsmet paşa kız itüsünden 2. A. da 80 c.ıııdı küt, Elüzığ orta okulundan 1. A, da Seref Ka rabulut, Tokat orta okulundan 92 Orhan Özi izen, Ankara tınkm okulundan 271 Ce- mal Birecik, Ankara cümhuriyet okulun- dan 11i Naci Perhiz, Ankara birinci or- 'ta okulundan 884 Rouf Balkan, Çorum, İıuklil okulundan 470 İlhan 'Demlrıoy, Tokat Gazi paşa okulundan Dağcı, Elâzığ zabıt kâtibi Remıı oğlu erviş Daniş Yamac, Ankara İnönü oku- lundan 628 Danyal Semıln. Amııyı or- ta okulundan 277 Turan Atatürk okulundan 676 Kadle Kıle. biT Tüzün, Ankara kız lisesinden 430 Sabri- ye Kozel, Anlfara mimar Kemal okulun- dan 518 Kılınç Alpat, Ankara Necati o- kulundan 898 Hasan Gök, Ankara erkek lisesinden 1054 Ahmet Akyatak, Konya Türbe caddesi kasap numara 62 H: Çolak, Elâzığ hususi muhasebede Enver eliyle Vedat Dalakay, Zonguldak Namık Kemal okulundan 308 Süheyla Bayralf - dar, Ankara ücüncü ortadan 821 Remri Yeşilirmak, Diyarbakır orta okulundan 1. A. da 205 Fahir Köksal, Ankara İlte- kin okulundan 5. C. de 664 Kemal Ay - gen, Niğde orta okulundan 179 İlhan Bo- Şuküfe Erdal Acar, Zonguldak Mithat paşa ma - hılızıı Hayri bey sokak 31 de İsmet Key- ân, Erzurum ıımeısp:şı ilk okulu be - Cangören, Di- yârbakır orta okulundan 2. C. de 606'Me. deni Arman, Ankara Ulucanlar caddesi Oktay sokağında Reha Taylan, Krem kazananlar: Elâzığ orta nkııîundın 153 B. Erdem, Ankara P. T. T. muhasebe memuru Nu- Meti: vas hattı Gömeç ista: zet Yücel, Ankın üçüncü orte li Tombal taş, Yozın seferberlik memuru oğlu Do- ğan Ararat Pergel kazananlar: Fenike merkez ilk okulu üçüncü sını- fından 9 Nihat Uysal, Ankara Atatürk o- kulundan 630 İffet Emre, Ankara İsti lâl okulundan 25: ü ca, Diyarbakır Fatih paşa mahallı buncu sokak 32 de Zeki-Akdoğu, Ankırz Gazi lisesinden 757 Ahmet Köksal, Sam- okulundan 344 Necau Srvel, Zonguldak seyyar tıhakkuk uru Ni- Soldan sağa Joinı Manisa .ııı'atgcnnm okulundan 665 Sevil Tülnent, Ankara İsmet İnönü ü okulundan 378 Behire Biçer, Gü- rün Cümhuriyet okulundan 16 Muazzez Sönmez Işık, Sıvas orta okulundan 211 Samet Büke Soldan sağa doğru: Hını'ıı Gazi ilk okulundan 416 Necla Er- taş, Ankara Necati okulundan 242 Melek Akpâk, Çankırı Atka- racalar nahi; iyesi ilk okulundan 424 Nezlan Akbaş, Ankara Dev- rim okulundan 192 Semih Gönez Soldaıı sağa doğru: Ankara ıkınzı orta okulundan 799 Merih h. İzmir Yeni K Arap Hanı sokak 19 nu- yazi eliyle Cevdet Gi orta okulundan Müdnü Arm:rı h(anhııl beşinci ilk okulundan 203 Sami Ankara kızılay şefkat yurdunda Mahir Gürcan, Diyarbakır lisesinden 1. A, da 883 Enver Çolpan, Ankara Sümerbankta Cahide Oyal kızı Emine Oyal, Diyarba- lsnr Süleyman Nazif okulundan 28 Zeki ezer, Kartunlu sulu boya kazananlar: Zile orta okulundan 141 Sırrt Toker, Ankara Atatürk erkek okulundan Ertuğ- rul Özgen, Eğirdir Ziraat Bankası mü- dürü oğlu Erdoğan sorguç, Ankara İç c Cebeeı Baysal caddesi 80 numarada Er- onguldak Namık Kemal okulundan SSİ Nazib, Kuşcu, Ankara erkek lisesin - den 1416 Şevket Süreyya Alptekin, Zon- guldak Çelikel lisesinden 2. 1. de 839 Ha- san Varal, Diyarbakır orta okulundan 2. c de 215 Zeki Özet, Ankara erkek lise- len 209 Saim nııım—bryılı Yıldızeli İstasyon geli oğlu Paruk Çağlıyan, İe- tanbul - Üsküdar Validei âtik Köprülü ımnık sokak $ numarada Halit Erileri, Ankara mimar Kemal okulundan 449 Na- hide Senaydın, Niğde orta okulundan 201 Vahdi Özdoğan, Zonguldak Çelikel li- sesinden 1. 1. de 20 Kemal Tümer, Elâ- zrğ orta okulundan 3. C, de 977 Hızır Yalcın, Bilecik orta okulundan 3. A. da 268 Suha Aslanoğlu. Ankara erkek lise- sinden 1055 Kenan Dineman, Fenike mer- kez ilk okulu dördüncü sınıfından 122 Sa- mi Erdaş, Ankara P T. T. muhasebe me- muru Nurettin yeğeni Yüksel Sungur, An- kara İsmet İnönü okulundan 1153 Semih Kartpostal kazananlar: Ankara İnönü okulundan 40 Nimet Ba- batin, Zonguldak Namık Kemal okulun - dııı 421 İsmet Nzuner, Sinop - Gerze Ga- M. Kemal okulu beşinci sınıfından 43 Türklıı Cevik Alp, Zonzuldak Namık Kemal okulundan 236 Cevdet Gönenc, Zile Altınyurt okulundan 54 Edibe Ha- rbakır 28 numaralı polis memu- ru oğlu Cahit Xorhız. Ankara Gazi ilise, 629 run, Ankara At lundan 692 Bedrettin Güleşen, myır- bıım- İzzet paşa caddesi Çıbıkcı tokak 24 edııııe Giııvmç. Zoıııuldık Gazi M. Ataç, Ankara mnrada Mustafa Şay, Ankara erkek lisesinden 808 Cemal Öz: doğan, Yozgat Sakarya okulundan 269 İsmet Güven. İsmet İnönü okulundan 545 Sabahat Günder, Ankara cümhuriyet okulundan 936 Necdet Toprak, Diyarbakır Süley- man Nazif okulundan hmı, Safranbolu Kalealtr okulundan 492 Sa: sabyer Balıkesir orta okulundan 3. B. 3 Nesibe İmer, Zoncullak Na - zi Kai okulşada. 157 N Vardar, Emirdağ İnkılâp ohılıındın 282 Hüseyin Erdoğan, Ankara üçüncü örta 0- kulundan 875 Servet Tanman, Diyarbakır diş doktoru Mahmut Ögel yanında B. Çalım, Zonguldak halkevi arkası 13 nu- maralf evde Cihat Ay, Ankara Atatürk erkek ilk okulundan 104 Aykan, Ankara İltekin ilk okulundan 122 Nurten Günça- kın, Uşak vakıflar memuru kızı Süheyla Kural, Zonguldak Gazi M. K. okulundan 614 Nebahat Önder. Zonguldak Çelikel lisesinden 445 Mehmet Alca, Ankara Ga- zi dlsesinden 1353 Celâl Çat esi 48 numarada Faika dı- genc, Ankara İnönü ilk okulundan 916 Mubittin Koyuscu, Ankara Gazi lisesin- 'ikri astamonu Mu- rıabey ilk ökulundan Saz Nahide Buyan, Elâzığ orta okulundan 273 Hüsnü Ka - vaklı, Elâzığ orta okulundanm 986 Nüri Soylu, Ankara Devrim okulundan 434 Lâmia Acar, Ankara İltekin ilk okulun- dan 707 Necati Alp, Ankara İsmet paşa kız enstitüsünden Hayriye Tüzün, Diyarbakır Patih pasa sabvasn sokak nür DA Dikkat Çocuklar : 1 — Zarfların üzerine ku- pon numarasını koymuyanlar, 2 — Kuponlara açık ıdno- lerini yazmıyanlar, 3 — Kuponlara okunmıya- cak şekilde adreslerini yazan- lar bilmece ve boyamacaları- katılma- 4 — Taşra okuyucularımı- zın hediyeleri 15 gün sonra gönderilir. 5— Ankara'dan hediye ki l 15 'a 32 Güzide Akdoğu, Çe- Tikel hıesmd!n 841 Hilmi Koc, Zongul- dak imık Kemal okulundan 393 Hamdi Öztürk, Kartal Maltepe cami sokak nu- mara 15 de Hasan Tetik, Bafra Kızılır - okulundan $9 Beyhan Doğu, An: tiki undan 11? Yaşar Elâ ziğ orta ga r Aytuğ, Ankara Necati Okulundan 12 Bahriye Köksal, Ankara erkek lisesinden 931 E- dip Haznedar, Ankara Devrim ilk oku- lundan 383 Tarık Acar, Ankara Devrim ilk okulundan 270 Faruk Sahinbaş, An- kara erkek lisesinden 46 Şefik Güden, (ayseri Camii kebir yanında camcı Ab - dullah oğlu Mustafa Gencer, Zonguldak Çelikel lisesinden 569 Halit Özgün. An- kara birinci orta okuldan 1514 Sinasi 'rıım, Gerze Kâzım oğlu Hasan Ergü- gün içinde gazetemiz idare memurluuğna müracaat ede- rek hediyelerini almalıdırlar. Büu müddet içinde alınmıyan hediyeler verilmiyecektir. 6 — Ankara okuyucuları- mızın hediyelerini almağa ge- lirken hüviyetlerini isbat ede- cek karne, nüfus cüzdanı gi- bi vesikalar ;ııımıılırı lâ- zımdır.