25 Aralık 1929 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

25 Aralık 1929 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7. VAKITT. — 26 Kânunevvel 1/2) — Darülftünunda: Fen fakültesinde izini, ie Evvelce verilen karar- Ten kit Gençlik kültürü ardaki Martaca AR SEAS ERES Türkiyede iktisadi bir buhran var. Herkes bunda müttefik. Gazeteler yazıyor, mütefekkirler düşünüyor, iş adamları iktisadi bir muvazene vücuda getirmek için cemiyetler kuruyor. Hulâsa iktisadi cephenin bozgun veren kısımlarını takviye için bir he- yecan ve hareket var. Buhranın, bozgunun müşiresi sterlindir.. mekti, Bu bimaye şu neticeyi verdi; Türkiyede (o srazi topraklarını terk şehirlere biriktiler. Ve büyük şehirler de Avrupa fabrika'arı- nın mamul eşyasını satmıya baş- ladılar. Çünkü hükümet yerli sa» nayii ve köylüyü himaye etmedi- ği halde ecnebi sermayesinin sahipleri ederek dan cayı'mak isteniliyor fakat .. Dar&Wönun divanında isim- derin tesbiti neiicelen- dirilemedi Darülfünun divanı, müderr'sleri ismen tesbit etmiye başlamıştır. Evvelki günkü içtima, bu itibar- la pek hararetli olmuş, müder- Genç şairlerimizden Yaşar Nabi Bey Kahramanlar ismile bir şiir mecmuası neşretti, Yaşar Nabi imzasını bir iki seneden beri zaman zaman muhtelif mec- mualarda, ufak tefek manzume- lerin altında görüyor, ümitle takip ediyordum. Günün birinde bu imzayı böyle cidden temiz basılmış bir kitabın östünde görünce sevindim, eseri alâka güzel mevzuun böyle ziyan edil- mesine adeta acıyor. Yirmi yaşında bir adam felse- feden bahsederse bu, bütün kökne putları kırıp yere seren, eskinin karanlığından sıyrılmış, müsbet ve maddeci bir ilme dayanan bir felsefe olmalıdır. Yirmi ya şında bir adam ölümü ancak idealine düşman olanlar için ve bir lânet yıldırımı halinde ha tırlar; aşk hayatın damarlarda ajanları her suretle himaye edi- liyordu. Gümrükler onlarm lehine | açılmıştı. Memleket baştan başa bir ziraat memleketi bünyesi gös- risler arasında şiddetli münaka- | şalar geçmiştir. bundan dolayı Saat 21 re kadar devam eden içtimada müderrişlerin isimlerini Sterlin yükseldikçe heyecan ar- tıyor.. Şüphesiz bu heyecan, bir taraftan uyanıklık, hareket ve hayat işaretidir. ile baştan başa okudum. Sevindim, çünkü her yeni yetişen adam ümidimizin can- büyük denizlerin dalgaları gibi korkunç sayhalarla O bağrışarak çarpınması demektir, arzu vahşi vas terdiği halde bütün devlet maki- neleri aksine işliyordu. Millet mü- temadiyen vabancı sermayesi ile taayyüş ettiği için devletin bü- tün dikkatı müstemlikeci serma- yeyi memnun etmek oldu. Dev- let müesseseleri sade bunun için işledi. 1839dan sonra son devir- lere kadar (1918) memleketi müs- temlikeci sermaye idare etti, Babı ğli ecnebi banker ve im- tiyazlı, şirketlerin elinde bir oyun- caktı. Bunun için memlekette 1839dan beri memleketin mü- nevver tabakasının kültürü bu iktisadi seviyeye göre tanzim | edildi, İstikrazlarla © taayyüş (eden devlet terbiye usullerini hep is- tismarcı sermayeyi memnun ede- cek şekilde tanzim etti. Edebi- yat istismarcı sermayeyi idealize etti. İstıkrazlarla taayyüş eden | büyük devlet memurları ellerine Heyecanı kuvvetlendirmek uz- viyetin normal, müvazeneli bir hale gelmesi için ilk adımdır. Fakat bu kadar. bundan sonra işin heyecan yerine derin esaslı tedavisi gelir. Şimdi biz derdi duyduk., etraftan gelen eserler heyecanlı sözler bu derdin ifa- desidir. Bizdeki bu iktisat buh- rarı zannedildiği gibi basit de- ğildir. Işin en derin en köklü tarafını yakalamak icabe- der. Bir taraftan hesap adamla- rı teknik hesaplarla meşgul ola- dursunlar, diğer taraftan da ce- miyetin psikolojisine kadar işli- yen iktisat bubranının ruhi millerini bulmak lâzimgelir. Bu buhranın asıl sebebi ce- miyet içinde yaşıyanların bayat- larını mensup oldukları cemiye- tin hayatına göre tanzim etme- meleridir. Türkiyedeki bu hal, sosyolo- jide maraz vâkıalar hakkında miştir. bir vaziyet tehaddüş etmiştir. Halbuki rak açıkta kalacaktır. Fen fakültesi caymak dan olmıyan söylenmiştir. karar tesbit meselesi intaç edileme- Fen fakültesinde gayet garip Bu fakültenin müderrisler mec- lisi ecnebi müderrislerin adedi- ni 6 ya iblâğ kararını vermişti. yeniden celbedilecek ecnebi müderrisler mevcut Türk müderrislerinin aleyhine olarak fakülteye yerleşmiş olacaklardır. Bu vaziyetin kabulü imkânsız görülmektedir Zira tabiiyat züm- resinden bir kaç kıymetli mü- derris bu kararla sebepsiz ola- bu “kararından için çareler aramakta ise de usulen buna imkân ol- madığı Neşet Ömer BR, tarafın- Bu yerinde maalesef bazı müderrislerimizi mağduriye- tini mucip olacak ve Fen fakül- müşahade yapmak istiyenler için bol bol müşahede zeminir: Bu marazi hal nasıl başladı? Bu halin sebeplerini bulmak için Türkiyenin son asırdaki , hayatını göz önünden ayırma- mak icap eder. Türkiye 1839 tarihinde ve onu takip eden senelerde meş- rettiği fermanlarla bir yeni devre açtı. Bu devre Türki yenin yalı- nız siyasi ve hukuki bir şekilde değil iktisadi safhada da degiş- mesi devresidir. Bu değişme: 1 — Avrupa sermaye ve se nayiinin memlekete kolayca gir- mesini. 2 — Türkiyede tımar ve zi- amet usulü yerine arazi sahibi olan yerli bir burjuva sınıfının töşekkülünü. 3 — Türkiyede çalışan ecne- bi sermayesi için mamul madde satan, Avrupa fabrikaları için ham madde toplıyan ve ecnebi sermayesinin (o muhtelif şekilde istisnasını hizmet edenler diye bir tabaka vücuda gelmesini mucip oldu. Tanzimattan sonra (o teessüs eden yeni devlet arâzi sahibi yerli zıraat burjuvalarını yani köy arazi sahiblerini himaye et- medi; onları adeta bir düşman gibi karşıladı, Kanun'arı bu yeni sınıfı asla müdafaa etmedi Ona mukabil diğer zümreler mütemadiyen himaye edildi; tâ- bii onlarn himayesi büyük Av- rupa sermayelerinin himayesi de-; geçen borç para ile müstahsil Avrupa sermaye sahibinin haya- tını taklit etti. Bu besapsız hayat Osmanlı imperatorloğunun Oyekâne se- vimli bir tipi oldu. Bu tip 1839 dan beri Beyoğlunda yerleşmeği ve fırsat bulursa hemen Avru- paya yollanmağı bir ideal bildi. Cemiyetin en sevimli ve en ideal tipi olan istismarci zümreye ben- | zemek memleketin memur, ve Avrupa sermayesine Türkiyede | ajanlık eden idhalatcılar ve ya- şamak için memur ve komisyoncu, ecnebi şirket mümessi i, manifa- turacı(V.S)olarak yaşamak istiyen- ler Şişliyi ideal bir alem telâkki ediyorlar. Onun için İstanbulun en fakir semtinde, vVilâyetlerin kazaların en hücra yerlerinde te- hayyül edilen bir Şişli hayatı vardır. İşte bu günkü iktisadi buhranın sebebi budur. Şişli hâlâ 1839 istismarcılarının timsali ha- lindedir. Bu neticeye göre bizim yapa- cağımız hareket şudur. Çok şu- urlu bir sürette müstemlikeci iktısadının. tanzim ettiği hayat plânını yırtmak ve hayatı müs- tahsil gözile ölçmiye ve hayata | ait kıymetleri ona göre tanzım etmeğe başlamak lâzımdır. Onun için müstahsil için, “müstemlikeci hayat ideali, » tahribi lâzım bir Kartacadır. Gençler her şeyden evvel ruh- tesinin Tabilyat zümresini ken- dilerinden İstifade edilmesi meş- kük bulunan bir takım ecnebi müderrisler işgal edecektir. Hukuk fakültesinde Hukuk fakültesinde dün İkt- sat müderris müavinliği imtihanı yapılmış, Almanyada tahsilini yapan Muhlis Etem B. muvaffak olmuştur. Müderrisler meclisinin tasdikinden sonra yeni iktısat müderris muavini vazifesine baş- lıyacaktır. ———ş—şğş—ş—ş———— Mektepler tati| ediliyor Darülfünunda” ve ise, orta- mektep, ve müallim mekteple- lerinde kış yarım senesi bitmek üzredir. 1930 senesi birinci gü- nünden itibaren mektepler bir hafta müddetle tatil edilecektir. Liseler ve ortamekteplerle mu- allim mekteplerinde takriri yok- lamalara başlanmış ve hatta ba- zı mekteplerde imtihanlar niha- yet bulmuştur. İlk mekteplerde ikinci kânunun birini gününden itibaren bir bafta münddetle tatil edilecektir. Ecnebi mektepleri de sömestr imtihanlarını ikmal etmişlerdir. A, gi lardaki Kartacayı yıkmak lâzım- dır. Onun için hepimiz müstem- likeci ve istismarcı zihniyete karşı Kartacayı yıktıran birer büyük Katon olacağız. Sadri Efem lanıp (o çiçeklenmesi demektir; eseri alâka ile okudum, çünkü bir şairin şiirlerinden - bir kitap yapıp bastırması san'atının tekem- mülüne inanmıya başlaması ma- nasına gelir, Yaşar Nabi Beyin kahraman- ları ben, sen, onlar vesaire isim- lerini alıyor; kısma ayrılmış olan kitabının içinde şair oturmuş, tefelsüf e- diyor, felsefesi iskolâstik Allah telâkkisinden ileri geçmiyor; henüz yirmi yaşında olmasına rağmen ölümden bahsediyor, bu ölüm kudretli ve sihrengiz bir girdap halinde bizi kendisine li ve içli bir gencin melânkelik tahassüslerinin kendisini sürük- bir şeyi söylemiyor. Şair kitabının içinde aşklarını terennüm ediyor, fakat bunlar yirmi yaşın çılgın ve canlı ibtirasları değildir, ma- razi his fantezilerine benziyorlar. Şair açların şarkılarını yazmış, bunlarda Oöyle ölgün bir te- | vekkülün ifadesi var ki insan o T.yairo mektebi Güzel sanatlar birliğinde tiyat- ro şubesi tarafından açılan Ti- yatro mektebine devam eden talebenin miktarı 15 tir. Bunlar- dan 6 tanesi geçen senede tiyat- ro kursuna iştirak etmiş olan genç amatörlerdir. Yeni ve eski talebenin mesaisi pek iyi bir surette inkişaf etmektedir. On beş günde bir yapılan pruvalar- da genç amatörlerin gösterdiği muvaffakiyet takdir oedilmek- tedir. Tiyatror dersine muntazam bir surette devam edenlerden muvalfakiyet gösterenler oda rülbedayie artist olarak alınacak- lardır. Şehremaneti tarafından açılması tasavvur edilen tiyatro mektebi açıldığı zaman tiyatro | dersi alan gençler bu mektebin asi talebesi olacaklardır. Yemi neşryaf i Çocuk sesi Maarif vekâleti tarafından bü- tün ilk mekteplere tamim ve tavsiye edilen Çocuk sesi mecmu- bu suretle dört | çekip başımızı döndürmüyor; his- | lediği karanlık çukurdan başka | ormanlardaki kaplanlar gibi yır- tıcıdır, yirmi yaşında bir genç öpmez, ısırır. Açların dudakla- rındaki mırıltı ise tevekkül de- ğil, kin ve isyan sesidir. Yaşar Nabi Beyin şiirleri içinde iyileri de yok değildir. Karpuz ka- buğu Üstüne mısırlar isimli şiir, minin mevzu ile münasebetsizliği bir tarafa bırakılacak olursa başlı başına bir küçük şaheser denitecek kadar güzel, canlı, ih- tiraslı bir aşk manzumesidir. Aş- kımız isimli şiir de öyle.. Onla- rın şarkıları kısmında ateş- çinin ve madencinin türküleri de güzel ve kuvvetlidir. Ağlama ve zincirli atlı şürler de vasat kıy- metin üstünde yazılardır. Bu parlak renkli tabloların mevcudiyetine rağmen Yaşar Nabi Beyin san'atı maalesef silik ve müphem çizgilerle yapılmış, za- manin ve güneşin ışıklarına mu- kavemet kabiliyeti şüpheli resim- lere benziyor. Bu müşahedemde yanılmış olmayı istiyorum ve şairin yeni eserlerini merak ve halecanla bekliyorum. Refik Ahmet KERRE neee | Gençlik haberleri | Deniz isesinde müsamere Haybeliadada Deniz bisesi | son sınıf talebesi tarafından ayın | otuzuncu günü akşamı bir müsa- İ mere verilecektir. Müsamerede iki piyes temsil edilecek ve deniz orkestrası tarafından müntahap parçalar çalınacaktır, Talebe temsil heyetinin reji- sörü son sınıf talebesinden A. Güneri B., sahne şefi Rıfat Hayri B. dir. Etibba mubadenet «emi- yeti çavı Etibba Muhadenet ve Taavün cemiyeti bu sene ber sene ver- mekte olduğu balosundan sarfı- nazar etmiş ve vaziyeti iktisadi- yeyi ve tasarrufu nazarı itibara alarak balo yerine çay vermeği karalaştırmıştır. Doktorların çayı bu cuma günü Moskovit salu nunda verilecektir. | asının 29 ncu sayısı dolgun mün- dericatla çıktı. İçinde çocukla- rımızın zevkle okuyacakları eğ- lenceli yazı ve resimler vardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: