17 Mart 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

17 Mart 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e Yağcılar âp'lan tahmin- | Te iştirak etmi- yor ar İ A8 fiyatiarı 100 ku- a, usa inmiyecek sene memleketimizde bil- vilâyeti şarkiyede kışm hayvanat yetiştirilme- ni olaylaştırmış ve miktarını Dünkü ak - refiklerimizden bu seneki yağ fiat- olacağını yazıyor ve laa tesiri fazla istihsal yapılacağından m 100 kuruşa kadar Da, kaydediyordu. m hususta tetkikat ya- mubarririmiz maruf sa- ME fabrikatörlerile görüş öle bu iddianın yanlış Würa bile imei 100 ku man almamıyacağını söylemiş- ir. Bu hususta yağ tüccar- biri şa izahatı ver- bayvanatın artmasına Debiyet vermiştir. Fakat bu hal X zaman ir 100 balkı tatmin tere- derecede nedreti haiz bir e, niçin B' senenin kışı, üzerinde en çok dedikodu edilen me- selelerin biri ve belki birincisi olmak şerefini ibraz etmiştir. Bu sene kışçok olacakmış veya mıyacakmış, ilk mektep ço- cuklarına © varıncıya (okadar herkes | için meraklı bir müna- kaşa zemini teşkil ettiği gibi matbuat içinde feyizli bir ser- maye olmuş ve bugüne kadarda uzayıp gelmiştir. Vakıa rasata- nenin esaslı bir mevzuunun hal- kı ve matbuatı alâkadar etmesi her ne şekilde olursa olsun bir hareketi ilmiyedir. Bunu mem- nuniyet gözile — azg ise de bütün kış bu tabiilik ra- sataneyi müziç bir gayritabiilik için de bırakmıştır ki oda bu mesele Üzerinde rasatane tele- fonunun biç durmamasıdır. Gün geçmez ki bir efendi veya hanım efendi kışm olup olmıyacağım sormasın, Gün aşırı geçmez ki bir gazete muhbiri veya muhar- riri beyle (uzaktan uzağa mü- lâkat vukubulmasın. Meselâ: — Alle, allo, burası... geze- tesi, Beyefendi! ... gazetesini gördünüz mü? — Hayır. Ne var. — Abdülleyyaz Bey bir ma- — Uzun devreli keşfi hava İ tahminleri için ameli bir usul BEYE. j | “7 Alle, allo, burası... gazetesi, 4 Bugünkü ... gazetesini gördünüz , mü? j — Hayır, gene ne var? — Sadık Ali B. yazıyor. Gü- neşin lekelerinin şöyle veya böyle i olmasından kış olacağını söylü- , yor. Feyyaz Beyi tasdik ediyor. Ne dersiniz? — Eskisi — Yani? — Yani usun vadeli Ohava tahminlerini kabul etmiyorux. — Aile, alle bir balıkçı 13 şubattan sonra şiddetli kış olaca- ğı endişemiz d kalktı. Fkat bu tenadüfür biç safhasmın Bzerimizde O bıraktığ tesir bâlâ zail olmamıştır. O Ak tahsil üzerinde bulunan genç- lerimizden bir grupun ramazan lıkçıya ilmi hürmet arzetmeleri- ni İşitmem olmuştur. Halk bir badisenin müphemiyet vemeçhu- liyete ulaşan, daha doğrusu ce- balete müntehi olan o usuilerle Bu sene yaz çok Geçen kış için © Şiddetli olacak! ,, ve nasıl aldandılar? Yazan ran B. ösladımız keşfini çabuk telâkki eder; ilmi usullerle olan keşfine de güç inanır. Bu telâkki ye kanaat aşağı yukarı her millette varsa- da imanı ilmisi sağlam ve ber sahasına kök budak salmış mik letlerde tesirsiz kalır, Ve bir tesir braksada der- akap izale edilir. Geçen sene İtalyada zelzele keşfine çıkan ve bir iki tesadüfün yardımın- dan cür'et alarah daha ileri gi- den, oldukçada tesir yapan birinin İtalya ilim müeşsesatının müdahalesile süküta mecbur tu- tulması gibi. Hiç şüphe yoktur ki bir milletin hareketi ilmiye ve terakkisinin zinde kuvvetini ölçen en esaslı mikyas bu telakki ve kanaatin derecesidir. İşte bu dereceyi düşürmek ve dajma düşün- sr gençliğin en esaslı va- zifesini ve belki de birincisi teş- eylemelidir. Kışın iyi geçmiş olmasını ve baharın yaklaşmasını görerek artık “bu gibi dedikoduların nihayet bulacağını Ve rasatane telefonunun da biraz istirahat eyliyeceğini ümit ederken tek- rar gazetelerin, yasın pek sicak geçeceği hakkındaki yeni şa- yialardan bahsetmesi ve fil bakika halk arasında yaz pek mcak ve kuraklık geçecekmiş gibi sözlerin deveran eylemesi bizi tekrar kuşkuya soktu. Evvelâ gazetecilerden ve mü- teakiben yanıbaşımızdaki çiftçi- lerden istizahlar başladı, Daha yaz devresine girmeden mesele- mizin ikinci devreye atlamış olmasını şayanı teemmül gör- düm ve işi şimdiden karşılamak İçin orasatanenin bu baptaki görüş ve kanaatini, umumu az çok alâkadar edecek şekilde izah eylemeyi düşündüm. İşte bu düşünce üzerinde iken dün muhterem dostum Aptülfeyyaz Tevfik Beyin makalesini oku- dum. Gerçi meseleyi o gayri tabiiliğe sokarak nihayetlendir- miş ve tazelenme devresini uzunca bir atiye atmış ise de nalından ziyade mıbma olmak Üzere kanaatimize dokunduğunu, daha doğrusu * karşılamıya Mizum görmediğimiz — evvelki tarizlerini bu suretle tecdit ve takviye eylediğini gördüm. Bu da düşüncemi daha ziyade hızlan- sırdı ve bu yazıları bana yar- dırdı. Maamafih Feyyaz Beye mem- lekette herkesi alâkadar eden ilmi bir dalga husule getirmiş olduğu için çok müteşekkirim. mu sıcak olacak? mek her münevverin ye bilhassa | r.? diye nler Çünkü bu nevi dalgalar sağa kaçsa du faidelidir, sola kaçsa da. Rasatanenin bu mesele hak- PERŞ kei pa n — VAKTT 17 art 1030 — Lutun Mahsu! bu sene çok bol ve meb- zuldür Behçet B. dün Düzce- den gelerek Yato- vaya gitti Tütün inhisarı umum müdürü kmdaki kanaatine ve hüküm- | Behçet B. dü izceden şebri- lerine giriyorum: mize dönmüş 1 — Hayvanatın ve nebatatın | ve idarede bi- gösterdiği herhangi bir tahavvül | raz meşgul ol- ile gelecek hava arasında bir mü- duktan sonra nasebet malüm değildir. Bu gibi | akşam Yalo- tahavvüller ancak geçen ve geç- Dün gin iyetlerile | . mekte olan hava vaziye ile görüşen ve alâkadardır. seyahati hak- 2 — Yıldızların ve bilhassa | hında izahat ayın erkânı cevviye (havanın taz- | istiyen bir mu- yik, derecei hararet ve rütubeti, 'harririmize Beh- rüzgâr, teressübat yani yağmur, | çet B. şu be- dolu, kar, çiy) üzerine bir tesiri | yanatta olduğu meşhut değildir. Bu bu- | muştur: b. susta yapılan yığın yığın istatis- — eye muamelât ve va- tikler hiç bir müsbet netice | ziyeti teftiş için gitmiştim. Ak vermemiştir. dığım netice memnuniyetbahştır. Bu iki madde aynen Amerika- da V. 5 Weather Buresu alâimi ceviye teşkilât merkezi tarafın- dan on beş sene evvel bizimkine yakın olarak husule gelen bir vaziyet Üzerine neşredilen bir beyannameden alınmıştır. 3 — Mabeynesseyyarat gerek serseriyane ve gerek bir medar takip eyliyerek hareket eden gubarı semavi (şahpları husule getiren pek küçük eçsam Powsitre cosmigue) lerle erkânı cevviye ara- sında kezalik bir münasebet malüm değildir. 4 — Güneşin, bütün tahav- vülâtm menbai olduğu “malüi- dur. Neşrettiği kuvvet. . şiaatın- danj başka şuaat haruriye, şuaatı zıyaiye kırmızı altindaki bütün şuaat herciyeyi mur ilerisi şiaalı | ve adi (X) şiamdan yedi sekiz defa sert ber türlü gama şunatını ayrıca miknatisi şuaat | neşreyler. Daha doğrusu fizikin vâkıf olabildiği bütün kudret inşialarını neşreyler. Cazibei şemsin hava tehavvii- lâtı üzerine doğrudan doğruya bir tesiri yoktur. Bilvasıta olan ve tâli derecede bulunan bazı tesiratı ise sabittir. İnşinatı ha- rariyeden ise havaların tebed- dülünü tahtı hükmüne alan yeğâ- ne bir amil olduğu malumdur. Yeni tefrikamız Tütün mahsulümüöz — Tütün mahsulümüz bu se- ne bol olmuş ve teşkilâtımız her tarafta yavaş yavaş büyü- miye başlamıştır. İki seneden beri en İyi ve en müsait yer- lerde tütün ektirmekle uğraşı- yoruz. Halk nasihatlerimize ri- âyet ederek fena yerleri terket- miş ve Türk tütüncülüğüne rağ- bet çok ziyadeleşmiştir. Yeni sigaralar — Dünden itibaren piyasaya (Bey) isimli birinci tötünlerden mamul yeni bir sigara çıkani- mıştır. Bunun fiatı 32 kuruştur. Pek yakında gene ayni cinsten olmak üzere (Ankara) isimli bir sigara çıl m. m İyi bildiğimiz bir şey erkâni i cevviyenin vo daima sabit olarak neşrettiği hararete tabi olmasıdır. den ge len buh araretle tebeddülât ha- vaiye arasındaki fiziki ve mi baniki irtibatların nevi ve ma- hiyetlerini ve bu irtibatları tak- viye ve ya tahfif eden bazı es- babı e Ara ere tesiri ve evsafını atır ve İzah y (Altera $ inci e EZMONTEKARLO Bekle- yiniz, O| Montekarlo Rezaletleri Yakında okuyucularımıza fev- kalâde meraklı yeni bir tefrika takdim edeceğiz. Bu yeni tefrika “Montekarlo,, ya kumarbâz kıyafetinde giden ile elde edebildiği etmektedir. R L O bir muharririn uzun tetkikler feci hakikatleri © tasvir çıkarmıya muvaffak olmuş ve bunları olduğu gibi de yazmıştır. demek olduğunu anlamak istiyenler mutlaka bu tefrikamızı okumalıdır. “ Montekarlo , nun ne

Bu sayıdan diğer sayfalar: