17 Mart 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

17 Mart 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünkü kısmm hölâsası ver B. Şemsada pek sünepe bir bıraktı. Daha güvey gir- odada kalan bir kara kedi halde korkuttu. oŞinaver kocasından soğuttu. hele iy» divan ve şir merakı kadını vi sikti. Nevmüt kadın aradığını ar etiri çektiği erkeğin hayaline ği erkeği buldu. Bunun kim bü günkü kısmında okuya- en yaprak- Üstüne yığıldı. gün konağın selâmlığından a alay ilk delikanlının ilk öpücüğü, hatır- Yanakları al, ki hop etti. Seneler, geçen seneler bir Zibi boşandı. Bu ses Zaman işidildi. Bu ses Ni elığ kavi bir bağla çalan araba- ile yolunu buldu, buldu, konuştu, görüştü Ğ » giat Paşa öldü. Konaği oldu. şocuk çil yavrusu gibi biz Şemsa ile kırkı ka- kardeşi vardı o da N beyin konağına misafir bh,“ kadın kap kara gözlü İ ince belli lavırcık, kirpikli mat yüzlü bir İ a ii #eye baktığı ve yahut dikip insanlarla O konuş- lan bile. kurum gibi İz İçk, v " başka âlemi seyredi- idi bu dünyadan, bu ede, Du derilerden, bu hen- Li 9 kadar uzaktı. Yüzünün mat rengi al- NR benizli bir azizenin hararet vardı. Bu ruh Zaman, zaman dalgın belirsiz bir rüya için- işim ve hudutsuz bir Yaşıyan kadın daha e Se beyi sardı. onun yüreğini “amanda kadın hassas #4 ni endine geldi ve ilç konuşma- Rözler bir maveraya ba- DÜŞKÜNLER :2 Ana Yazan : Sadri Etem diki di 2 Mağ i ! olduğu kadar şiir ve edebiyat düşkünü idi, Bu sebepten Şina- ver beyin kütüphanesi baldız ba- nım için bir büyük saadet men- ba: oldu. Bana sorarsanız ben böyle bir kelimenin söylenme- sine taraftar değilim. Gülden bülbülden nasıl nefret ediyor- sam saadet kelimesinden ve iğreniyorum; bana kalırsa b aptal laci HE bir için olsun hapis edilmesini teklif ederim. Her ne ise ben işi olduğu gibi size İm « Kendim bir şey ilâve etmiyo- rum... Yalnız şu kadarını söyli- yeyim; Baldız hanım hissi ro- manlardan oöşıkane (şiirlerden pek çok zevkalırdı. Şinaver B. de bundan pek memnundu. Hele dağınık saçlı, kara gözlü baldızın mehtaba karşı elini şa- kağına koyarak saatlarca hayran hayran etrafı seyrettiğini gördü- ğü zaman çileden çıktı. Rengi boyu bosu yüreğini sız- latan kadın bu defa kalbini bin beygir kuvvetinde bir motör gi- bi gümbür, gümbür işletmiye başladı. Şinaver beyin eli ayağı zan- gır, zangır titredi. Ve o gece sabaha kadar w- yuyamadı. Halbuki Şemsa yata- ğında fosür, fosur, horulduya; horulduya uyku çekti. Şinaver beye o gece bir hal oldu. | Kendi kendine: “— Bir peri suret göründü, bir hayal oldu,, diyordu... Karısı ona bir cife gibi göründü. | Nasıl görünmesin Siz insaf | edin. i İ Şinaver bey gözü bağlı, aşk melikesi tarafından atılan siha- mi aşk ile yaralandı. Sihamı aşk ile yaralanmıştı. ( Lehçeye dikkat etmenizi rica ederim. Ben, siz öteki beriki başımızı bir taşa çarpar yaralanırız, bir tarafımıza bir kurşun isabet eder yaralanırız amma Şinaver bey böyle değildi onun kelime- leri bile bizimkine benzemez bunun için o akşam kalbinden hem de kalbinin en derin en gizli köşesinden yaralandı esiri aşk o'du) ve mecnundan fezun aşıklık istidadı gösterdi derhal bir gazel tarheyledi. Ertesi gün baldız hanımı sa- bahleyin kameriyede eli şaka- ğında etrafı seyrederken buldu ve gazelini okudu. Şinaver bey: Asıklığıma gözlerimin Yaşı "nişandır. Aşk voluna ölmek bana şandır. Diyince baldız hanımin da gözlerinden yaşlar hikmeti hüda şır, şır akmıya başladı. Şinaver bey sevgilisinden geri kalır mı? O da hüngür, hüngür içini çeke, çeke ağladı. Baldır ha- ım ipek mendilini çıkardı göz- lerini sildi ve Şinavere uzatti: “— Şair göz yaşlarını sil! dedi. Şair göz yaşlarını sildi, ipek — ———- İrak kabinesi İngiliz memurlarını çıkaramadığından istifa etti Son posta ile Taymis gazete- sinin verdiği malümata göre İrak hükümeti ile İngiltere fev- kalâde komiseri arasında hasıl olan bir ihtilâf yözünden, kabine istifasını vermiye mecbur olmuş- tur. İhtilâfın sebebi şudur, İrak hükümeti, bir çok İngiliz me- murlarının, müfettiş polis ve sai- renin hizmetine nihayet vermek istemiş, İngiltere fevkalâde ko- miseri buna muvafakat etmemiş- tir. Kıral henüz istifayı kabul etmemiştir. mendili öptü kokladı. kokladı. kok adı. Ertesi gün baldız. hanıma (mendilin) diye bir manzume takdim etti. Ve zannederim bu ateşle Şi- naver bey bir ay içinde bir di- van dolduracak kadar nazım yazdı. Baldız hanım da yavaş, yavaş bizim şaire aşık oldu. Hem bil- seniz bu baldız hanım ne dertli idi. Hele içinde ne müthiş bir kırıklık vardı. Bu müthiş kı- nklik bir kalp kırıklığından zi- yade bir izzeti nefis yarası idi. Canı gibi hatta canından da- ha çok sevdiği kocası evlendi- ğinin birinci ayında evdeki Rum hizmetçi kızı sevmiş, kadıncağıza hakaret etmiş derken efendim baldız hanımı boşamış ve Rum kızı ile birlikte Atinaya kaçmış, Hüriyet mücadelesi etmek üzere firarilere iltihak etmiş, Şinaver beyin, bakışları, söz- leri, yanık, yanık gazelleri (mec- “muna) benzemek istiyei (halleri baldız hanımı adam aklı derin- den sarmıştı. Baldız hanım kar- şısında göz yaşı döken erkeği gördüğü zaman rahatlaştı, ha- rabeye dönen ruhu birden zin- deleşti. Konaktâ baldız hanımın vazi- etini herkes görüyordu ;bu hal mn da gözünden kaçmı- yordu. Şemsa ilk zamanlarda buna o kadar aldırmadı... Ehem- miyet vermedi. Seneler biribirine benziyerek | baldızdan, | Ne Şinaver sa seyisten bıktı. Hürriyet ilân edildi... Şinaver bey bir çok şeyler kaybetti bü- yük konağın kadrosunu küçült- tükçe küçülttü. Konakta Şemsa, kocası, bal- dızı, çocukları seyisteh mürek- kep bir aile kaldı. Şemsanın © zamana kadar biri erkek, biri kız iki çocuğu olmuştu ama bu müddet zarfında baldız bamm doğurmadı... Diyeceksiniz ki Şi- naverin sevmediği karısından iki çocuğu oldu da sevgilisinden neye bir şey doğmadı. Size söyleyeyim ki, ben Alla- hın işine karışmam babasız İsa- lar halk eden Allah nelere ka- dir değildir. Nenize lâzım efen- dim, geçin bunları işin bu tara- fını birakın... 914 senesine ka- dar gelin... 914 tarihi üstünde durun... Çünkü size çok mühim şeyler söyliyeceğim... 9İ4 sene- sinin 16 temmuzunda Şinaver Beyin evinde kıyamet koptu... Hem ne kıyamet ne kıyamet... Anlar gibi olduğunuzu zann- ediyorum. Haydi belki unut- muşsunuzdur. o Söyliyeyim.. O gün memlekette sefer berlik ilân edildi. Şinaver Beyin seyi- side orduya iltihak etmek üzere geçti... ne Zampara Kıral Gözde kıralın ayaklarına kapandı k Başka çare bulamıyan dü “Barri,, kıralın önünde secde etti ve artık himaye olunması için suzişle yalvardı... Madam dü “Bari, şatoda ikinci katta ve on beşinci “Lul,, nin yatak odasının üzerindeki bir odada oturuyordu.. On be- şinci “Lui,, bu odaya istediği anda gerek hususi ve gizli bir merdivenden gerekse kütüpane- deki resmi merdivenden girebi- liyordu. Fakat kıral metresini yalniz sureti hususiyede görmekle ka- hyordu. Kadın saray arabaları- na binemiyor, saray halkı ile gezemiyordu. Bunun için takdim edilmesi ve saray kadınları ara- sına katılması lâzım gelirdi. Kıralın gözdesinin saray hal kına takdim edilmesi onun me- rasimde bir yer işgal edebilmesi için şarttı. Takdim edilmiyen kadın her an kapıdışarı edilmek ve aynı zamanda çıkarılan göz- delere verilen tazminattan mah- rum kalmak tehlikesine maruz idi, Ergeç nekbete uğramak tehlikesi mevcut olan bir yerde bu çekilir şey değildi. Velhasıl İ o vakte kadar Madam dü «Bar- ri» nin “ Parkoser,, deki diğer kızlardan farkı gizlice seyahat- lere iştirak etmesinde ve hüküm- darın fazla okşamasına mazhar olmasında idi. Kıral “ Fonten- blo,,da bulunduğu müddetçe orada yaşamış idi... On, beşinci “Lui, nin kalbine: yer etiniş yatağını işgal etmişti, Fakat arabalara binemiyor, sevgilisi ile resmen oturup yemek yiyemi- | yordu. Kıral ailesine karşı şiddet göstermek istemediğinden, arzı- sunu İfşa için münasip bir za- İ man bekliyordu. Gözdenin tak- i dimine muhalefet için kavi bir İ cereyan mevcut olduğuna vakıftı, Binaenaleyh dük dö la “Vo- giyon,u çağırdı, ve zatı şahane- nin urzui haslarından kerimeleri dan daha büyük kıyamet olur mu? Çakı gibi çerkes delikan- | ,hsı o gün bu gündür halâ mey- danda yok! Seyis evden çıktıktan sonra Şemsada müthiş bir can sıkın tısı başladı, kocası, kardeşi, hatta çocukları onu sıkıyordu. Şemsa seferberliğin pe kocasile kardeşini ken ire odasında aşk, alaka işle- rınden daha ileri hareketlerde gördü, hem gözünü anahtar Hayretle gördü. O yumuşak , o Sika yalnız Jâftan ibaret sanan sünepe herif ne canı, me hara- retli bir erkek olmuştu. Seyisi aklına geldi, onu dü- şöndü. Zavalı kim bilir nerede İli. Kendisini bir boşlukta yıkılmış gibi hissetti. Bu gün- den sonra nasıl bir ka- dın oldu, biliyor musunuz ? artık tabii ki kocası ile kar- kadın aklınıza gelmez. Şemsa öyle değişti, öyle de- ğişti .. Size nasıl tarif edeyim bilmem ki ... (Bitmedi) mmm ma zi konaktan çıktı. Şemsa için bun- deliğine ouydurarak seyretti... | madam Adelayidin O haberdar edilmesini ve « arzui şahaneye serfüruya davet olunmasını » er- retti, Müzakerat kıraln arzusu derecesinde sür'atla cereyan et- medi, Hanedan yanında sözlerini geçiren “Şuazöl,ler, prensesleri kat'iyen muhalefete davet edi- yorlardı, ve onları ikna için göz- denin mazisini ol. le- keli gösterdikleri gibi, ahlâkının redaatini sayıp döküyorlardı. Kont dü “Barri,, baldızına artık son çareye tevesslil etme sini tavsiye eyledi. Kadın kırâ- ın ayaklarıma kapandı. Kırala karşı beslediği büyük muhahbe- ti sayıp döktükten sonra, hims- yesini istirham etti. Son derece maharetle oynanan bu rol tesi- rini gösterdi. 22 nisan 1769 da köntes dü “ Barri ,, saray erkânma takdim edildi. Prensesler genç kadını büsnü süretle kabul eylediler; hatta bir muasırın dediğine be- kılırsa fazla teveccüh bile gös- terdiler. Ertesi pazar günü kontes dü " Barri ,, prenses'erin tasma bulundu. Hazır bulunan'arın kâ- fesi kadının gösterdiği zerafste meftun kaldı. İlk günlerde “- ray erkânmın adabını tatbik et- mek kadar güç bir Şey olmacı- ğı halde madam dü “Bar.i;, Suni pek tabii bir surette yap- tı, Kontesi takdim vazifesi konte! dö “Bearn, a isabet ediyordu Kontes dö “Bearn,ın bu vazifeyi i deruhte etmesin e mükâfat olarak isine bin frank bed'ye Ml Kalığ muhakkaktır. Madam “dü Barri,, izdiyacının ferdasından senevi bir milyon iki yüz bin franklık bir maaşa maz- har olmuştu. Bundan başka Paris şehri ile Burgonya ve Nant ( eyaletlerinden o alınmak üzere 150,000 liralık irat temin edilmişti. Kendisine hemen müs- tahdemler seçti. “ Monvale, yi kâbya, “Moren,i başoda uşağı, meşhur “Pretri, yi baş berber, tayin ettiği gibi ayrıca dört beş diyerli terzi kızını kendi emrine aldı. Ayrıca, uşaklar, kapıcılar, sed- yecile:, hiznetciler, rahipler ve bir zenci gözdenin saray hal- kını teşkil ediyordu. 1770 te gözdenin pek ziyade sevdiği küçük zenci “Zamora,, ya yedi hil'at verildi. En meşhur mücev- berciler her gün gözdeyi ziyaret ederek ona kiymettar müzeyye- mat getiriyorlardı. O, bunları pazarlıga lüzum görmeksizin sa- tım abyordu. 1772 de “Ober,, gözdeye 91,000 “livr,, lik yüzük, i halka, gerdanlık, broş, küpe Siz nasıl tasavvur edersiniz? | deşinin sevişmesine lâkayt bir | bilezik ve saire sattı, 1768 der 1774 de kadar mücevhercilerin faturaları toplanınca iki milyon “livr,, den fazla tutar. Bu alman şeylerin parası muntazaman verilmiyordu. Ala- caklıların çoğu paralarını almak için dalavere yapmağa mecbur oluyorlardı. (Bitmedi )

Bu sayıdan diğer sayfalar: