1 Mayıs 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

1 Mayıs 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 2 — VAKIT 1 yas sevmiyorlar. « Gençlerimizin ve kızlarımızın çoğu kitaba kıya- madıkları paraları seve seve bara, sinemaya veriyorlar. Memleketimizde eğlenme va- sitalarının kıt olduğu ame okuma zevki sanırım ki daha fazla idi. o vakitler açlıklarını bir fasulye piyazı ile susturarak © parayı dımağlarını doyurmak için verenlere rastlamak ber halde daha kolaydı. Çocuklara okuma zevkimi aşı- layacak ana babadır. Avrupada yalnız zengin olan, edebiyatları değildir. Orada çocuk, daha küçüklüğünden itibaren etrafında her kesin okuduğunu görür ve “ kitabı » sevmesini ta beşikten öğrenir. Bizde evlâdına her ve- sile ile hediyelerini « kitaptan » seçmesini bilen kaç aile vardır? Çoğumuz okumağı âdeta bir süs diye biliriz; Asrdpühlarda ise bu bir tihtiyaçtır. Onlar ha- yata adımlarını okuyarak atarlar. Yeni neslin bir kaç sene sonra 1930 okuyacak kâfi kitap bulamaması endişesinden fazla beni düşün- | düren mesele şudur : Acaba yeni nesil okumak isti- yecek ve okumasını sevecek mi? Hele satış yokluğundan gün- “den güne zararları artan tâbiler, hükümetin de yardımını görmez- lerse kitap basmak cesaretini acaklar mı? li buhranda büyük bir xarar payını yüklenen kitapçıların sarsılmış olan vaziyetleri ferdi teşebbüslerle © kurtarılamıyacak bir şekle girmiştir. Çok temenni olumur ki anketinize verilecek — cevaplarla deşilen bu yaranın “devası, bir hükümet meselesi şeklinde tezahür ederek Maarif vekâletinin de dikkatini çelsin. Şu halde gençlere, okutaca- ii kitapları ve bunları “ ya- » usullerini düşündüğü- kadar onlara hakiki okuma ini aşılayabilmek çareleri- e dikkate almalıyız. M4 vazife ana babaya düştüğü kadar da (Omektepçilere aittir. Her mektebin sınıf ve talebe yaşına göre taksim edilmiş bir kütüpanesi olmalıdır ve çocuklar esaslı bir usul dairesinde bura- dan müstefit edilmelidir. Yalnız sizde benimle beraber bu kütüpaneyi dolduracak kitap- ları düşünüyor ve yokluğu kar- 3 be şısında dudaklarınızı büküyor- nuz değil mi? Şüphesiz başlangıçta rafları — Nerenin vapuruna? — Vallahi bilmiyorum.. Köp- rüye mi? Üsküdara mı? Buğa- ziçine mi? Gene oŞahap (hikâyesinin bu noktasında bir cıgara daba yakarak dalgınlık gösterdi. Ali Safder sordu; — Ey niye kestin Şahap an- latsana.. Şahap — Düşünüyorum... Ali Safder — Ne düşünüyor- sun. Şahap — Otomobillerle dola- “şan Mestinaz Köprüye gitmek için Beşiktaştan vapura binmez.. O ya Buğaziçine gitti? Ya Üsküdara? Bu iki ihtimalden hangisi? İşte onu düşünüyorum.. © Suduri — Sonrası? iskelesine kadar takip edebildim.. Şahap — Sonrası izi Beşiktaş UTANMAZ ; VAKIT ın tetrikası: 164 Yazan : Hüseyin Rahmi | alayı A A LA YAK IF ın YELĞERA Hint kadinlari İngiliz valiye gönderdikleri mektupta Gandi ile beraber olduklarını bildirdiler İ.oadra, 29 (A.A) — İlint işleri nezareti o müsteşan OHindistandaki hakkında kamarasında sorulan bir suale verdiği cevapta evvelce gazeteler de çıkan ve büyük bir kısmı doğru olan haberlere ilâve edilecek çok hirişey ol madığın söylemiştir. Kalküta, 20 (A. A.) — Ala ay hapis cezasına mahküm edilmiş olan ve elyevm bapisanede bulunan M. Sengupta beşinci defa olarak ve ittifakla belediye reisliğine intihap olunmuştur. Balimore, 90 (A.A) — Gandi neşrettiği bir beyannamede M. Patelin. teşri meclis reisliğinden istifa etmiş olmasından doları kendisine — göndezilen — tebriklere temsmile işdrak ettiğini söylemektedir. Kalküta, 30 TA.A.) — Gujtrat'ın kibar alemine mensup kadınları tarafından Hint orwmi valisine gönderilen bir mektupta Gandinin girişmiş olüduğu mücade- lenin kendilerince büyük bir teveccüh ve mühalâsada' karçılaşdığı te takip olunduğu vaziyet bildirilmektedir. Simlâ, 29 (A. A) — Veni matbust Kanunu Delhi eyaletinde büyük bir sürade tatbik mevkiine İkonumuştur. Hükümet, Delhide çıkan üç milliyetçi gündelik gazete sahiplerinden 5000, resimli haftalık bir gazeteden 4000) ve müslüman birliği cemiye tinin fikirlerini neşreden diğer bir gasete sahibinden 2000 tupya kefalet mkçesi iste- miştr. Bu guzeteler, vermeğe davet olundukları nakdi kefaleti derhal . teli. etme- dikleri takdirde yarından itibaren tatil olunacaklardır. Delhi, 29 (A. A.) Yeni ma:büat kanunu mucibince kerdilerinden 3750 Ingi- diz liralık teminat akçesi istenen muhtelif Hint gazeteleri bugünden itibaren neşri- yatlarını tatil etmeğe ve küçük müşterek bi gazete çıkarmağı karar vermişlerdir. Bahri muahede Amerikanın tasdik etmemesi ihtimali karşı- sında Fransızlar ne diyorlar ? Paris, 30 TA.A7- Tan o gazetesi, eğer bu defa da, bahrf mushedenin tasdiki aleyhinde yapılan muhtelif hücumlar neticesinde, Amerika kendi tekhf ve telkini üzerine ve kendisinin iştiraki ile aktedilmiş olan müahedeyi tasdik etmiyecek olursa cihan efkârı umumiyesinin Amerikanın iştrakile girişilecek müzakerelere “lan “iti madının mühim surette tezelzüle uğrıyacağı mütaleasını serdetmektedir. alâkayı yazı âleminde inkilaplar yaratan yeni edebi cereyanların mahsullerine de duymalıyız. Büyük harp kasırğasmın bil- mediğimiz nice bin acılarını döken “Garp cephesinde sükü- net var,, adlı canlı tarihi bilhassa süsliyecek pek mühim bir şey bulunmıyacak, fakat (omektep idarecileri bu husus için bir bütçe ayırabilseler muayyen bir program mucibince eserler ter- cüme edilmeğe başlanır, ve yavaş yavaş hem raflarda: hemde N eni vi hayatı penbe bir bulut arasında Me dımağlarda aki boşluklar sök gen im dai w i vi ! zarardan çok fayda vardır. Arap harflerile basılı kitap- | Ditimize çevrilecek kitaplar ka- larımızdan hanğilerini yeniden basmak icap edecektir? sualinize cevap vermek selâhiyetini ken- dimde pek göremiyorum. Bu uzun uzun tetkiklerden sonra kararlaşacak (Obir omes'eledir. Yalnız eskileri türk harflerile yeni mesle tanıtmak emelini güderken - mümkün olanların lisanlarını da yenilemeğe çalış- mak lâzımdır sanırım. Garp dillerinden Fransızcaya İ rarlaştırılırken bu eseri de oraya katmak, fikrimce istikbal için büyük bir kazanç olur. Beşinci osorgunuza gelince, eski edebi eserlerimizin hiç birinin büyük bir kıymeti olma- İm dre van iddia etmek sanırım küs- Bir san'at eserini benimseyip anlamamak muhakkak onun delâlet etmez. “anlamasını bilmiyen- verdiğimiz otercüme merakını | leri ei larada büyüğü,. âçiz) mua umumileştirerek, halkımıza Al- | ve küçük bir şekilde man, İngiliz ve Rus edebiyatını, iü dürbünün ters ilmi hareketlerini de tanıtmağa çalışmalıyız. Klasiklere karşı gösterdiğimiz. çevirmiş, “bakar görlere, ben- zettim. Anketinize böyle bir kaç sa- Şahap — Ben me kendimi aldatıyorum. Ne de sizi. Böyle bir kaç muvaffakıyetsizliğe karşı asla yılgınlık göstermemeli.. Çok sabırlı ve metin olmalı. Tesa düf bazen böyle maceralarda en büyük detektiflerden ziyade insanı hayretlere düşürecek iş- ler görür. Avnösselâh — Peki amma biz bu vak'ada tesadüfün. lüt“ funa avuç açarak bekliyecek bir vaziyette değiliz. Kocakarı ne yaptıysa yaptı. Bizi bin lira ile © an .İğmi Ali Safder — Orada kaybet- tin... Şahap ezğin bir ifadeyle: — Evet... Şahabın bu muvaffakıyetsizli- ğini üçü birden el çırpmasile alkışladılar, PES > ii daraya çıkararak işini becerme- eee e ğe muvaffak oldu.. Bu macera | Ne lr ol tamamile o ehmmiyetini kaybe- ör lg bep re a aye er Ali Safder — Artık bunun malayı var mı? Acemi çaylak... Şahap — Bu muadeleden bir malümla hareket ettim. Şoför Saidi, Muammer Paşanin kona- ğın keşfe muvaffak oldum... Şimdi malâm üçleşti. Bakınız yarın, öbirgün size ne haberler getireceğim... Avnüsselâh — Şahap kendi kendini aldattığın gibi kolaylıkla bizi aldatamazsin.., , istimdada artık lüzum kalmadı. Gene (Şahap Şnikbinliğinde israre uğraşarak: — Üstat sana çırak olmakla müftahirim. Lâkin niçin böyle söylüyorsun? Mestinaz işi becerdi mi yoksa büsbütün sarpa mı sardırdı? Dalaveresinde tama- mile muvaffak olsaydı kendini “bizden bu kadar sakınmazdı. Şimdi bize görünmekten ödü kopuyor... Neden?. Ev TELEFON — HABERLERİ Tıra sanayi bankaları Hükümet bu iki banka için bu sene bütçesinden ( (milyonluk yardımda bulunacak Ankara 30 (Telefon) — Yeni bütçede sermayelerinin tezyidi için | Ziraat Bankasına 8, sanayi ve maadin bankasına 3 milyon lira verilmektedir. Zıraat bankasının sermayesi 100 milyon lirayı buluncuya ka- dar her sene bütçesinden 8 milyon lira verilen 3 milyon lira ile bu sene içinde İstanbulda en mötekâmil şekilde büyük bir pamuklu mensucat fabrikası ya- pılacaktır. Gazi Hz. lerinden rica | Ankara, 30 (Telefon) — Türk tarih ve medeniyetinin tetkiki için Türk ocoğında teşkil olu- nacak heyetin riyasetini kabul buyurmalarının Gazimizden rica Yakında fin grupunun igtimat muhtemel Ankara, 30 “Telefoni— Yakında fırka grupumun mühim bir içtima yapacağı söylenmektedir tırla istenildiği kadar cevap ver- mek güç. Surgularınız öyle uzun öyle gizli dertlerin yaralarını neşrediyor ki Yalnız “sözlerimi — bitirmeden evvel şünu tekrarlıyacağım. Halkimız, kitaba muhtaç ol- duğu kadar da okuma sevgisini ve zevkini duymağe mühtaçtır, Bu gayeye kısmen olsun yar- dım için de serbest halk ukuma odaları teşkilâtmı ehemmiyetle benimsiyerek köylere kadar tevsi etmeli. (oBuralara (Hükümetin gazete idarelerine (kıtapcılara vereceği himaye tahsisatı muka- bilinde meccanen gazeteler ve eserler lr > ee hatta köy- löyü tenvir hükü- metin idaresi Gi bir proğram mucibince “köy hocası,, mahiyetinde bir haftalık mec- dağıtılmalı. Mücadele ve inkilâp sahasında | yaratıcı dehasile “EN BÜYÜĞÜ- MÜZÜ,, rehber edinen bizler de bu uğurda çalışmalı. çok ama pek çok çalışmalıyız. nödenlerle uğraşacak kıvamı ar- İ ık geğmiştir diyorum. İ OŞahap— Görürüz.. Dedi. Müğber bir eda ile dışarı çıktı. 00 Yine Şahap şimdi sokakta dü- şlne düşüne yürüyordu. Onlar lik sayılmazdı ya.. Böyle çetin kulpolarda vukuatı yürüterek in- san kendine kadar getirmek için nc yapmalıydı? O, bu büyük İ sırra vâkıf, bu kuvvete malik i değildi... Düşündükçe dalğınlığı arttı, Zihninin yümağı bütün bütün | dolaştı. Teselli (O yurdu dolan- dırıcıları bu maceradan şip diye bin lira çırptılar... Kendisi ne ! aldı? Türlü vesileler icadile an- cak. elli altmış lira koparabil- mişti,.. Onların istibzaları altın- 3da şimdi niye çalışyordu?. Gene bu menfur yurda bir kaç bin lira kazandırmak için değil vi? ne hamakatl,. in 2 Sanayi ve maadin a | Avnüsselih — Maslahatın bu | mı haklıydı, kendisi mi? Böyle | miyeti ahlâki gözüne işlerde tesadüfün lütfuna çanak | idi. Çok insan buna aldanıyf”” açarak beklemek te bir işgüzar- | du. Cemiyet içinde Dayinler vekiller Dün mubtıralarını Mali ye Vekiline verdiler Ânkara 30 (Telefon) Dayin' Yekilleri bugün muhtıraların! liye Vekili Beye verdiler. yeti vekilede bünün olması muhtemeldir, — 2 — İki komşu millet arasi Ankara, 30 (A.A) — Reji cümhur Hazretlerile İran > i hazretleri arasında şu telgrafi” teati edilmiştir: Alâkazret Akdes humayuni şel & İran Rıza Şah Peklevi tı nelerinin teti rinin ikalek mes'ut bir i bilerek t saadetleri rr ii nin refah ve ikbal hakka temennilerimin kabul Tİ He Nafia vekili teftişe çıkıy?” Ankara, 30 (Telefon)— Nafi vekil Recip vey ba çargaslii günü bötün demiryollarını tafif şe çıkacaktır. giri seyahatin » dana istikametinde olması temeldir. i Ocak kurultayın Ankerada Türk ocakları rultayının son bir içtima derek rae w rultayın pazartesi içtimminda M9 allim Afet Hanım tarafınd!" mühim ve ilmi bir konferans rilmiş, bunda Türk ocakları sasının 2 nci ve 3üneü n lerinden bahsolunmuş, Türkocs” larının o milletimizin o hayat olan mevki ve el i, dilmiş, Türkün asırlar si yüksek tarihi ve medeniyeti € safında hasbuhal edileniş, üzerineTürk tarih ve mede! nin ilmi snrette tetkiki hususi bir heyetin teşkili olunmuştur. Afet Hanımın ko” feransını ilmi ve tarihi pek kf? " metli bir tetebbu eseri idi. Avnüsselâh kumpanyası ! sihir ile bu paralara el ati) du? safdilleri tehdit için kuvvete malikti? şantaja n mi? Bu gayri kanuni silâlu bağcılıkla ahlâki bir sanin ##* line sokarak kullanıyordu. esas ne kadar bozuk o olsun keyfiyetin en büyük vr w ransa sureti haktan örne yaşamak pilânını kurmuş kib lr ne kadar çok nl | ra tesadüf edilebilirdi e Bu işin sermayesi utan! i sıkılmamak cüretkârlığından bf, yer | di? Usta çıkmak içim © çet Şahap artık karar verdi. BE N çalışacaktı. Onların di İka birşey değildi. are tığı çıraklık artık yı m kendinden başka kimden ies” alabilirdi. dan sonra başkaların etmek için değil kendi ve şantajı bim eza Belki daha : j 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: