7 Haziran 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

7 Haziran 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

>> —VAKIT 7 Haziran 0319 Manş tüneli İngiliz hükümeti tünelin inşasına muarız Londra, 6 (AA) alanda inşasi mutasavver tünele neşrolunan be; Manş denizi dair :a İmperatorluk müdafaa kom taahhürlerin karşı ihtiyarı artmasını İntaç kildeki istinta- G reddetmesini eden atideki & 1 - İk tür. 2 « İnşmat çok 3» Ba semeredar mektedir edilecek olabilmesi için uzun bir işe tahsis m edilecek amele- i olacakur. it Ve askeri mülâha projenin tahakkukonun asi aksülsmeli de dahili son elli sene zarfında ve dair yekdiğerini takip <ıler tarafından takip edilmiş in tebdiline mahal tur tünel me eden hüki yeti 7 inci dakikada semeresini verdi. Fe- nerliler ikinci gollerini oAlâetti- nin güzel bir şutile temin ettik- den sonra büsbütün açıldılar.. asabiyetle oynayan İstanbul spor müdafaasını kolaylıkl ğ başladılar. İğ Devrenin 19 üncü dakikasında ilâ 3 üncü bir dakika sonra muzaffer dördüncü guli yaptılar. Devrenin sonları Fenerin hakim oyunu ile geçti. Bu arada Istan- bul sporlılar birde penaltı kaçır. dılar.. Zekinin ayağiyle yapılan iki gulden sonra Fenarlılar ne- ticeyi 1-6 gibi mühim bir farkla kazanmış oluyorlar.. Şimdi. Is- , tanbul spor, dördüncülüğü kazan- mük için Vefayi tekrar mağlup etmek mecburiyetindedir. İstanbul şampiyonluğunu hiç | mağlup olmadan kazanan Fener Bahçe takımını tebrik ederiz. Bu maçtan evvel karşılaşan Istanbul sgor ve Beşiktaş küçük- leri zevkle takıp edilen bir maç yaptılar, Küçükler şampiyonlığına en kuvvetli namzet olan bu iki | takım puan itibarile aynı vazi- yete bulunuyorlardı. Neticede Istanbul spor küçükleri 1 - 2 kazandılar . VAKIT ın tefrikası : Sm & DAA İİ amma mma GA aa MUHARRIRI: SELAHATTIN ENİS ri ve | döktüm. Anlıyor musun?.. Karım ÇE R ER | Rüştü askerden terhis Istanbula gelmektedir İstanbulda semti karısını, birde alu aylık çocuğunu birak» be gidderken ölan oCikangirde bir mıştır. Filhakika iki seneden beri sından mektup almamıştır. Mes Harbin bütün imtidadınca cephe gezmiştir. o Vücui kurşun, şarapnel ve süngü yarasının izleri vardır. İstanbul onun nazarında koca bir ummandır. Bu uman; cuğunu arayacaktır. madadır. Bindiği ten ancak ge Haydarpaşaya gelmiştir. Gecezi mecbü- ren orada geçirecektir. arasında Ciha bulmağa o, Ertesi günü uyuduğu Geceni, anıyor, es kabil Haydarpaşa rıht mından uyandığı zaman ilk ii, tekrar Gihangir, artık bir yangın harabesidir. Ba manzara, zavallı fakat semtini aramak oluyor. adamı bir yıldı! ra binerken rast ği bir adama so: Cibangir yandı mı ? , Mübhatal uhfal ederek cevap veriyor “ Kendine gel arkadaş, uykudamısın ? | taşıyorum efendi, tam on sekiz yara... Birden durdu: — Fakat!.. dedi.. Bu kanları senin için, senin burada burnu- nun kanamamaklığı için dökme- | nda tam on sekiz | ! | » gibi çarpmıştır. Vapue - verdiği cevap “ Türk hâkimlerine itimadım berkemâldir bunun mu- | alman iğ Kİİ Nadi beyin Mahmut Esat beye hafazası içindir ki bu neşriyat devam edecektir ,, Adliye vekili B.le Nadi B. ara- sında Mecliste geçen -gareteciler davasının Bursaya nakli etrafın- daki- münakaşaya dair dünkü nüshamızda tafsilât vermişti ve Adliye vekili B, in nutkunu er- ken aldığımız için aynen ve Na- di B. inkini vaktın darlığına bi- naen hulâsatan neşretmiştik. Bugün bu hususta istihsal ettiğimiz - mütemmim malümatı | berveçhiati naklediyoruz: Mahmut Esat B. Nadi B. e verdiği cevapta ezcümle demiş- tir ki: Muhterem beyefendiler, ceza usulü muhakemelerinin 14 üncü maddesi nakli davayı adliye ve- kili cümhuriyet müddeiumumisi isteyebilir. Karar vermek tem- yize aittir diyor. Kanunlarımızda nakli dava için iki esas kabul edilmiştir. Nizamı âmme, daii şüphe ahval, Bu iki esasın delâ- let ettiği hareketler birer birer | gösterilmemiştir, mutlak zikre- dilmiştir. Dünyanın her tarafında böyledir. Nizamı âmme, dai şüphe ahval birer birer sayılmaz, takdir hakkı temyiz mahkeme- sinindir. Hâkimiyetin mutlak manasile tır. Bu dünyanın her tarafında böyledir. Hatta Fransada sade- i ce hissiyat ve temayöllerin mai İ munün leh ve, aleyhinde olması nakli dava için karar vermeğe sebep teşkil eder. Ufak tefek fıskosları bile kâfi görür. Dünya ! adalet makinesinin bu hususta | ne kadar hassas davrandığını gösteren binlerce misal vardır. Bu malümatı beynelmilel ceza âlimi Garonun eserinden iktibas ediyorum. Sadece hissiyat ve temayülün kâfi'görülmesi takdir hakkının ne kadar seyyal oldu ğunu ayan beyan gösterebilir. Mahmut Esat B. in dünkü ni m Ez için, yavrum için döktüm. Ve sonra pür tehevvür devam etti: — Ben seni adamdan addedi- yordum. Sen bir hayvansın Muhatabı kükredi: — Ben hayvan mıyım?.. — Elbette.. Şüphe mi ediyor- sun ?.. Bu cevap o kadar sert ve kat'i idiki muhatabı yalnız kar- şısındakini süzmekle iktifa ede- rek bu suale cevap vermedi. Harp, askerlik onu cessur ve pervasız yapmıştı. Harp cephe- lerinde mihnet ve meşakkat çe- kerken, cephe gerisinde birer suretle yangelenlere karşı, öte- denberi diş biler e hu- sumet beslerdi. Onun için evinin tarumar ol- © | muş harabesi karşısında matemi ile alay eden kendisine muha- rebenin devam ettiği müddetçe yangelip keyfine baktığını mü- tefahirane söyliyen muhatabını tahkir ederken bununla seneler- denberi yüreğinin içinde biriken ve toplanan kinlerini gayri şuuri olarak izhar etmiş ekil dim! Memleketimi sevdiğim için ! hissediyordu. Yüzlerce det | hamızda aynen neşrettiğimiz beyanatını Nadi B.in verdiği cevap berveçki atidir. Nadi B. in mukabelesi Cümhuriyet gazetesinde gaze- teciler davasının Bursaya nakli hakkındaki makalede Mahmut Esat Beyin telâkkisine göre ben kanunlarımızı ve mahkeme- lerimizi hakir görmek istemişim. Zannediyorum ki o makale bil âkis kanunlarımızı ve mahkeme- lerimiz daha muhterem göster- mek için yazılmış bir makaledir. ! Okuyanlarınız varsa vicdanları- nın sedasına müracaat ederim okumıyanlar varsa şey varsa bana verilecek her cezaya razıyım. Mahmut Esat Beyfendi “Cüm- huriyet,in makalesinde kanunları- mızı, omahkemelerimizi (şüphe altında bırakıyor demişim diye temyiz mahkemesini dalgınlıkla, gafletle ittiham etmişim, diye, teşkilâtı esasiyeye muhalif oldu- ederek beni ittiham etmek istiyor. Arkadaşlar Bir devletin bütün İ teşkilâtı içinde adliyenin ne kadar karar vermek onlara bırakılmış- | mukaddes olduğunu cümlemiz biliriz, Adliyenin istiklâlini temin etmek bahsına devletin istiklâli aramada “büyük. istiklâl “cidali” Lozanda kazandığımız en bü“ yük şey muhakimin istiklâlinden ibarettir. Muhakimin istiklaline, son nakil mes'elesinde, benim nazarımda değil, belki efkârı âmme nazarında belki dünya nazarında ufak bir şüphe gele- bilir endişesiledir ki (Oomakale yazılmıştır. Müsaade buyurursa- nız mahkemei temyizin kararına esas olan İstanbul müddei umu- misinin (o tezkeresindeki (o nakil esbabı mucibesini söyliye' İ ölümlerle karşı karşıya geldiği, İ bir sfirü yaralar aldığı gaza meydanlarında, günün birinde harp biterek ölmeden memle- İ ketine döndüğü zaman takdir ve alkış kazanılmıyacağını daha Istanbula gelirken yolda hisset- mişti. Bu itibarla bu hususta ! beklemekte olduğu süslü hayallere çoktan veda etmişti. Döndüğü memleketinde beklediği ne alkış | me derağuş, ne de minnet ve şükran; sadece bir güler yüzdü. Karşısındaki insanlar maalesef bunu bile kendisine çok gör- müşlerdi. Va; binen yolculâr yan- larındaki ölümlerin öldürmediği cehennemlerin oyakamadığı şu yüzü yanık insana sürünmemek için uzak duruyorlar ve homur- danıyorlardı : — Hemşeri; körmüsün? Aya- ğıma basıyorsun.. — Hey, be adam! Biraz uzak- tan geç.. Vucudun meşin gibi kokuyor; burnumun direği &ız- ladı.... — Göğsüne şu madalyayı ta- kacağıha, para ederse satta beş kuruşluk sabun alıp hamâmda yıkan 1... — Ah, kahpe Istanbul! Ta- rihin kart orospusu!. Söyle için- de ne varsa hepsini sayıp dök. Çünkü yaralanan arslan yerde yatıyor; söz şimdi lâşehar sinek- okusunlar, | | Eğer bu dediğimden gayri bir | ğunu söylemişim diye hulâsa | yapılmış ve.kanlar dökülmüştür. | | se “Bu davalarda Cümhuriyet müddeiumumiliği ile Şehramane- ti, Polis müdüriyeti, Kolordu kumandanlığı davacı olup İstan- buldaki bu yüksek makamatın davacı bulundukları davalarda mahkeme heyetinin hissiyatına mağlüp olarak bitaraflıktan inhi- rafedecekleri mütalea kılınmak- tave bu hal şüpheyi dai bulun- makta olduğundan mezkür dnva- ların başk bir mahkemeye nakli lâzımdır...» Esbabı mücibe budur. İstan- bulda bazı yüksek makamat ga- zeteciler aleyhine dava ikame etmiştir. Mahkemenin bunların tesiri altında “kalması daii şüp- hedir. Binaenaleyh davayı nak- ! ediniz diyor. Ben Türkiyede is- tiklâli temin olunan Türk adli- yesinin her hangi bir makamın tesici altında kalması ihtimalini kabul edenlerden değilim. Istan- bul müddeiumumisinin. bu ifade- sini her kimin nazarında olursa olsun bir Türk mahkemesinin tesir altında kalması ihtimalile | şaibedar göstermekten hali de- ğildir. Sarihtir efendiler! Türk mahkemeleri hiçbir tesir altında kalamaz ve bunu söyliyecek adam yoktur. Makâlede hürmetle yadolunan mahkemei temyiz bu talebi (sureti iş'ara göre) kaydı vermekle kabul etmiştir. İşin usulünde hata olmadığına şüphe yoktur. Makale davanın naklo- lunamıyacağını söylüyor. Fakat bu nevi esbabı muci- br talep olunan nakli davada hata vardır, diyor.Bu hatayı iz- har etmek benım vazifemdir, ve bu kürsüden dünyaya bağırmak en kutsi vazifemdir, bağırıyorum Ceza nakli dava için ceza u- sulü muhakemelerinde münderiç 14 üncü madde aynen budur: Ii Devamı 5 inci lerin uyuz köpeklerindir. # O gün Rüştü akşamakadar boş yere yangın yerinde gezip dolaşarak evinin enkaz ve hara besini aradı. Herşey hâkile yek- san olmuş hatta ateşle kavrulan | harabelerin ötesini, berisini yer yer otlar bile bürümüştü. Dört sene evvelki zamanları muhayyelesinde © canlandır.rak evinin yerini tayine uğraşıyordu, Nihayet bulduğunu zannettiği bir harabeye doğru yürüdü. Rast geldiği bir demir kapı enkazı i ona evinin mahallini tayinde yar- i dım etti, Bu kapı, itt salindeki tahini boyalı konağın kapısı idi. şte onun sağındaki şu arsa kendi evinin harabesi idi. ki çukurlarında baldıranlar ve ısırganlar bitmiş, tümsekleri yola ve arsaya kalbolmuştu. Evinin harabesi karşısında bir- den tahayyülleri durdu. Beyninin içi bir an derin bir mağara gibi kapkaranlık oldu. Sonra bu ranlık kademe kademe açılarak hatıralar tıpkı sabahın ilk alaca karanlığı arasında seçilen eşya manzarası halinde nim mer'i belli olmıya başladı. Gayri ihtiyari gözlerini kapa- dı. Ve böylelikle hatıralarını daha kuvvetle toplıyacağını düşündü. Netekim tasavvurunda hata etmedi. Şimdi beyninin hayalinin i kadıni “bir zelzele olmuştur. B'r harabe | Başkalede Dün şiddetii bi" zelzele oldu mi Başkale, 6 (A.A) “| di burada şiddelti bir haraket olmuş, köylerde birçok © yıkılmıştır. ———— İlkbahar yarışlar! Ankara,6 (A.A) — pik yarışlarının 4 üncüsü dün ii mış ve yarış pek har muştur, 2 <A AZ & Hava âleminde Zeplin dün Alma” yaya döndü Seville, 5 (A.A) — Zeplin sist karaya inmiştir. Yolcuları ve PE aldıktan ii 17.25 te tekrar bt edi Lİ Zeplin Mef üzerinden uçmuştur İki tayyare düştü Boston, $ (A,4) — Boston-N # hattına, ait bir nakliye tayşresi tayyare limanında havalanmağı ai sırada birdenbire denize düşmüştü kişi uşur. Yaralananlardan BÜ nin ölmesin: endişe ediliyor. i Bizerte, 5 (A.A) — Tabassa yak de bir tayyare düşerek iştial etmi içindeki iki kişi kömür haline geel Cezasını buldu Urfa, 5 (Vakıt) — Bir &wwel iki adam öldüren ve aralıyan sürücü l bu bel asılmıştır. ii Ünyede zelzele olik, Ünye, 6 (Vakıt) — Bu şah şimali gârbiden cenubi garkili iki saniye süren ( mi şid Çinde harpi Tokyo, 6 (A.A) — çinde zırda cereyan etmekte olan dahili rebelerin inkişafı dolayisile Japon mezâret Nanken askeri mektebine talimat göndermek üzere milli hükde | yapmış olduğu itilâhn talikine © vermiştir. Sıcaktan ölenleri Londra, 5 (A.A) — Nevş gazetelere (verilen haberlere müttehidei Amerikanın mahtelif | kalarında bir sıcak dalgası hüküs Şimdiye kadar. bildiriliyor. mektedir. 12 iktan içinde maziye ait batırılan kukulasal- kadar ayan ve bir tarzda birer birer i yordu : yi İşte evinin kapısı, evinin lığı, işte çocuğunun doğ oda, işte evlendiği oda.. İşte kapı çalınıyor. Key kapıyı açan karısıdır. K od geleceği saatleri bilir, saçın! temiz elbisesini giyinir. Her akşam eve edeli kendisini karşılıyan kendi . risinden, karısının be: mi çocuğunun beşerisinden, bi tah” li duvarlarla yeni silinmiş gö” lardan çıkarak bir birine olmuş hususi kokusu, 4 “Sa dakikad vik Şu dakikada o teri kapının rezeleri et a şünü (kulaklarında; eri” yüzünü ruhunun içindet, yas kokusunu O burnunda tadır. Bir saniye sonra mahal nin içinde canlanan b“ zül, ku” rin bir yüz, bir melek kar” daktaki çocuğunun Y « yordu. ba Bütün bunlar sadec* peki” çi seir tahayyüldür. Ezeli ve sari ise şudur: > Bu âlem dağılmış. yuva yerini bu yanığı h olan bu har etmis sine terk ve bahsi ane)

Bu sayıdan diğer sayfalar: