8 Haziran 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

8 Haziran 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gr” —4 — VAKIT 8 Haziran 1330 İtalya ile Fransa rekabetinin Avrupadaki sahaları Fransa Yuğodivya ile ittifak ederken #alya Arnavutlukla maahede yaptı, Macaristan ıle an- laşfı; Macarisian , Yunanistan, Bulgaristan ve Avustur- yadan müteşekkil bir itilâf vücude getirmiye, Alman- ya - Fransa ihtilâflarını körüklemiy e, Avusturya ile Almanvayı birleştirmiye çalışıyor k İtalyanlar, müstemleke saha- sında gördükleri muhalefetten müteessir olarak Avrupa siya- setine ve Avrupa piyasalarına döndükleri zaman bu sahalarda da ayni muhalefetle karşılaştığı- nı gördü. İtalyanın oananevi, düşmanı Avusturya idi. Bu düşmanlığın sebebi kısmen tarihi kısmen Ad- riyatik denizine hâkim olmak yüzünden ileri gelen rekabettir, Bugünkü Yugoslavya devletinin arazisinden büyük bir kısmı eskiden Avusturya - Macaristana aitti. Bu itibar ile Yugoslavya devleti İtalyanın, Avusturyaya karşı ananevi husumetine kısmen tevarüs etmiş ve İtalyanın Adri- yatik denizinde rakibi olmuştur. Sulh muahedelerinin aktinden beri İtalya ilâ Yugoslavyanın arası biç de iyi değildir. Hâlâ Tiryeste ile Fiyume kelimeleri iki taraf arasında harbü darbı ifade etmektedir. Yeni İtalya Yugoslavya ile yalnız başına meşgul olmak için kendinde her |, Kuvveti görüyor ve onunla meş- mİ tayin bazırlanıyorken Fran- “al 'ugoslavya ile yeni bir rerirm akti italyayı son de- rece müteessir etmişti. Fransa ile Yugoslavya arasında im- zalanan bu müahede, Italyaya göre bir ittifaktan başka bir şey değildi. Bunun neticesi olarak bütün İtalyada Fransa aleyhinde şiddetli nümayişler vukubulmuştu. Bu sırada İtalyanın bir şey yapmasına imkân yoktu. Onun için İtalyanlar hiddetlerini bir ere bırakmışlar ve Arnavut- lukla bir muahede imzalamışlardı. Arnavutluk, Yugoslavyayı muz- tarip eden bir dikendir. İtalya hükümeti birkaç kerre teşebbüs ettikten sonra İngilterenin Fran- saya karşı soğuk davrandığı bir günden istifade ederek aşağı yukarı Arnavutluğu bimayesine almıştı. İtalyan diplomasisinin gördüğü bu teşvik, onu daha mühim faa- liyetlere sevketti. İtalya, Fran sanın en kuvvetli istihkâmların- dan biri olan küçük itilâfa karşı bir taarruz hareketinde bulun- muştu. Küçük itilâf Çekoslovak- ya, Yugoslavya ve Romanya devletlerinden müteşekkildir. Bu devletlerin itilâfı Fransız püfuzu ve himayesi altında gibidir. Buna ağ İtalya Çeklerle ve Roman- ya ile dostluk ve teşriki mesai i abisi aktine muvaffak ol- muş onun bu muvaffakiyeti Fran- sada derin bir alâka uyandırmıştı. Daba sonra Balkan siyasetinde mühim birer âmil olan Yuna- nistan ve Bulgaristan, İtalya ile Fransanın mütekabil siyasi faa- liyetlerine sahne oldu. Fakat Şarki Avrupa devletleri ç al İtalyanın en çok işine ya- Macaristandır. O Harpten rlan ve arazisi parçalanarak küçük itilâf devletlerine verilen Macaristan, oherkangi (suretle olursa olsun kendi arazisini istir- dada azmetmiş bulunuyordu. Buda-Peştenin demokratik ol- mıyan rejimi ile Romadaki Faşist rejimi arasında tabii bir müna- sebet vardı. Bunun neticesi ola- rak Sinyor Musolini ile Kont Betlen birbirlerinin hattı hare- ketlerinde tenkide şayan bir şey görmemişlerdi. Macaristan da, hemen hemen İtalya gibi, Fran- sayı milli emellerinin düşmanı sayıyordu. O Macaristana (göre, onu haklarını kazanmaktan alı- koyan ve düşmanlarına yardım eden devlet Fransadan başka değildi. İtalya da Fransaya karşı ayni hislerle mütehassis oldü- ğundan Macaristan ile ikisi mü- tekabil ümitlerle ve müttehit hiddetlerle birbirlerine yaklaş- mışlardı. Nazarı ehemmiyeti celbetme- den geçemiyen bir hadise Avustur- yada mitralyöz parçalarile dolu olan, ve İtalyadan Macaristana gönderilen iki yüklü aba KRİMEEZE keşfolunması idi. Gerek Roma, gerek Peşte şüphesiz bu hadise- ye muttali bulunuyordu. Halbuki sulh muahedeleri mağlüp millet- lerin memleketlerine silâh gön- derilmesini meneder. Gerçi bu hadise bertaraf edilmiş, fakat unutulmamıştı. Macaristan namına hareket eden Kont Betlen Romada birkaç gün geçirdikten sonra bu ziyaretin memleket ticaretini alâkadar eden sebeplere mebni vuku bulduğu- nu yazmışlardır. Fakat İtalya gazeteleri oldukça mühim malü mat vermiştir. Bu malümatın en mühimmi, İtalyanın Triyanon tnu- ahedesini tadil ettirmek ve Ma- caristana ait araziyi iade etmek hususunda bu memlekette müza- herette bulunmağı vadetmesidir. İtalyan gazetelerinden sızan di- ğer bir haberde İtalyanın İtalya Macaristan, Avusturya ve Bulga- ristandan müteşekkil bir ittifak akti için çalıştığıdır. İtalyaya göre dört memleket harbi zayi etıniş olduklarından Fransanın kendi- lerine tahmil ettiği şeraitin tadi- li için birleşmek ve çalışmak isterler. Bundan başka Belgrat Bükreş ve Pragile bir takım işlere de girişmek mümkündür. Tabidir ki buna mukabil, Fran- sa hariciyesinin şarki Avrupa şubesi ber zamankinden fazla faaliyet halindedir. Nihayet büyük bir ehemmiyeti haiz olan anşlus meselesi kalı- yor. Anşlus meselesi Almanya ile Avusturyanın o birleşmeleri meselesidir, Almanya ile Avusturyanın ayrı kalmaları Fransa ile küçük itfâf devletleri için muahedenin anahtarıdır. Paris, hiç bir vakit muahedenin bu şekilde tadilini Kıraliçe! Bi müsabaka açıldı, bir balo verildi, bir seçme yapıldı. Ertesi gün bütün gazetelerde bir isim, bir resim gördük. Matbuatın ve balkın lisanı bali masum bakışlı, şirin bir hanım o kızı «bizim güzellik kıraliçemiz » diye alkışlıyordu. Uzun ökçeli iskarpin giyeli dahâ pek az zaman geçmiş olan bu pek genç kıraliçe, bine yakın insan > tarafından selâmetlenerek Avrupaya gitti, müsabakaya gir- dı ve döndü. ; Haber aldık ki kıraliçemiz spora merak sarmış ve gençliğile mütenasip bir vücut kazanmak için çalışmıya koyulmuştur. Ne iyi, ne alâ! bütünbu me- rak, bütün bu çalışma tarzı bepimizi memnun etmiyor değildi. Geçen gün bir gramofoncu dükkânının önünden geçiyordum. Kulağıma musiki ile karışık ince bir ses geldi. Bu ses içinde seçebildiğim bir isimden anla- dım ki. bu ses bizim güzellik kıraliçesinindir ve kendi ağzile kendisini metediyor. Bu plâk, şüphesiz kıraliçenin ailesine beş, on para temin et- miştir; fakat, ber nedense, bu amatör kiraliçenin biç lüzum olmadan, plâklar üzerinde ince sesile halka bir şey öğretmiyen, bir mana ifade etmiyen hitabe- lerde bulunmasına sebep ne? Güzellik kıraliçesi, gramofota bir şiir okur, 1 bir Gmt slrbilrdi lâkin ** gür zellik kıraliçesi,, ünvan üzerinde ticaret vana Pei tevazuu bir. milletin Eee Var Or. Toplu İğne kabul edemez. Halbuki İtalya bu mesele üzerinde ne düşün- düğünü açıkça ifade etmiştir. Beş sene evvel İtalya Tirol me- selesini ileri sürerek Avusturya, yabut Almanya ile bir nizaa girişmişti. Fakat bugün o devir geçmiştir. Roma, Almanya ile Frânsa arasındaki (o ihtilâfları körüklemekten ve Almanyayı da kendi safına ilhak etmek- ten istifadeyi düşünmektedir. Her halde Italya, hem Al manya, hem Avusturya ile iyi mü- nasebetler idame etmekte ve Almanya ile Avusturyanın itti- hadına taraftar görünmektedir. Bu vaziyet karşısında Fransa Avrupada 'berri ve bahri faiki- yetini devam eltirmeğe çalıştığı gibi Italya da bu faikiyeti kırmak için bütün kuvvetile uğraşmak- tadır. Fransa ile Almanya ihtilâf mühim ve büyük görünürse de bu ihtilâf Fransa-ltalya ihtilâf derecesinde tehlikeli değildir. Fransa ile Almanyanın iktısa- den sıkı fıkı bağlı olmalarına mebni aralarındaki ibtilâfların dostane bir şekilde halli müm- kündür. Fransa ile İtalya arasında bu derecede iktisadi bir irtibat yok gibidir. Bilâkis bu iki devlet arasında rekabet hâkimdir. Bun- ların arasındaki ibtlâfları, iki- sinin de menfaatlerine hadim bir şekilde halletmek imkâni kazanması, ötekinin kaybetmesi demektir. Yalnız Londra konfe- ransında değil bütün Avrupa ve dünya diplomasisi sahalarında İtalya ile Fransa münasebetleri bayati bir mahiyeti haizdir. Esrar Ne Çözülmek üzere Urla cinayeti devası ve tahki- katı devam ediyor Urla cinayeti davası el'an es- rarını muhafaza etmekte ve girift bir şekil almaktadır. Urla hâkimini öldürmekle (maznun olanlan üç gün evvelki maha- kemelerinden bahsetmiştik. Şa- hitlerden Abdurrahman efendi eti esnasında Urla kayma- — beyin > —— zi in değiştirm. ı ira adelliğin ve 300 lirasını Urla belediye reisile jandarma kumandanı huzurunda verdiğini söylemişti. Dün çi İzmir gazetelerinde duğumuza Atıf B, ile C. H. F. matemedi Avni B. Hizmet refikimize uzun Er u, hadise hakkında mektum İmiş malüm te sahip olduğuna kanaat getirildiği için ve kendi talebi üzerine hakikati meydana çıkarması için kendine 1000 lira mükâfat vadedildiğini ve bu hu- susta bir de mazbata yapıldığını ve kaymakam Talât beyin bu işten mafevk makamları da ha- berdar ettiğini, İhsan Ziya B. hadisesinin kökten halledilmesi için gösterdikleri gayrete tama- men başka şekil verilmesinin saiklerinin muhtelif olduğunu, fakat hepsinin şahsi ihtıraslardan ibaret bulunduğunu, bu ibtirasla- rin iğrenç, menfur tertibatla ha- rekete geçtiklerini, müntehir Fer- efendinin de bu kirli fırıl- daklara kurban olduğunu, haki- katin tezahür edeceğini ildirmişlerdir. Cene “Hizmet,, in verdiği bir hahare-göre-lemi. milli mere milıği, Urla hadisesi, etrafında kaza fırka mutemedi Hüseyin Avni Beyin de mazmun sıfatile muhakeme edilmesi için lâzım gelen muameleye tevessül et- miştir. «Hizmet» in verdiği bu haber şöyle devam ediyor: Şahitlerin ifadesine göre Urla hâkimi İhsan Ziya beyin dövüle- rek vefatma sebebiyet verildiği gece Hüseyin Avni Bey Türko- cağı binasında (oturuyormuş. Halinde bir gayritabülik, bir heyecan varmış. Mütemadiyen salonun kapısına doğru bakıyor- muş. Bir aralık şimdiki balde katilden maznun bulunan deği menci Mehmetle Arif gelmi Hüseyin Avni Bey bunları pi eşi çıkmış, kendilerini üst kata almış ve orada arala- rında mabiyeti anlaşılmıyan bir muhavere olmuş .. (o Bılâhara Adil Bey Türkocağından çıktığı vakit, Hüseyin Avni Beyin Tür- voceği ire pl ge o şi üddei mami” rd manidar yar ve ec Hüseyin Avni Bey hakkında esaslı tahkikat a olacaktır. çin Burdan başka Urla jandarma kumandanı Zahit bey hakkında da takibat yapılacaktır. Zahit beyin şahitlerden Hamiş, Haşim ve Abdurrahmanın maznunlar aleyhinde bildiklerini söylemeleri için dövbüğü, gece vakti Urladan iskele karakoluna sevkettiği iddia edilmiştir. Müddeiumumilik bu hususta binbaşı Mazhar ve avukat Şabri beyle şehadet evrakının suretini mebni «Cennet fedaileri» tefri- kamız bugün dercedilemedi. Karilerimize özür dileriz. Darülbedayi reğisörü Muhsin, cemiyeti Darülbedayi ove ç varı murakabe heyeti 8 Aptülkadir ve Sadi mürekkep bir heyetin gittiğini o yazmıştık . Ankaradakdi mesaisini e an İzmire şehri MİZE Eatuğrul Muhsin Bey. öteki temsiline * iştirak ed teakiben arka Istanbula gelecektir. Ankarada (heyetin liğın Konservatuvardan bir kaç bin liralık gisi meselesi ile varın Me böle aldırdığı ret ve temettü sayılmaki” nun yekünu Üzerinden istenilmekte idi. Kon ler neticesinde mali Konservatuvarın tuvardan kazanç vergisi memesi İstanbul defterd bidirilecektir . leti de a arar z yatına yardım etmeyi miştir . Ankarada o Darülbed maarif , Vekâletinin ti İl a e e üç bin İli ceği anlaşılmıştır . Bu para ile Istanbulda 7 i bedayie mülhak olarak mikyasta bir tiyatro açılacaktır. Mektep Tepebaşı ti nun üst katındaki kısımd lacaktır. Burada hali tiyatro müsteciri M. akrabası tarafından işgal üç geniş oda ve bir salon vardır. Burası edilerek tiyatro mektebin sis edilecektir. Tiyatro o mektebi Muhsin Beyin ii olacaktır. Buraya bu mektep mezunu lara tahsil müddeti ellişer lira maaş vi Tiyatro mektebi tiyatro tarihi, inşat, dans klâsik dökü tır. Talebe Darülbedayi sinde tatbikat görecektir” Darülbedayiin (o amatör bu seneden iti nacak, buradaki geni na davet olunacak, tiyatro mektebine ine talebe alınacaktır . | Maarif v. Darülbedayle yar > yardım € Yakında bir in iyetro mek Konanirelalz A olduğu işlerden biri tedi kazan di ldardığı halk Mi imi bakarak re baker Ank Bey Arz ” yemin Darülbedayi san'atkârların!” ; ii w muvafık görmüştür, ğ İ edilmi. . maarif Vek ti “ 4 e

Bu sayıdan diğer sayfalar: