10 Haziran 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

10 Haziran 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İi ç Ana İzmir belediye reisi İstanbul Şehremanetinin: faa- liyeti hakkında ne diyor ? Hulüsi B. in istifa edeceği hakkın- daki şayıalar için söyledikleri zmir Belediye reisi doktor Hulüsi Bey bir haftadan- şehrimizde bulunmaktadır. Mumaileyh . rahatsız olduğundan Büyükadada oturmakta ve Ka- 'P30 otelinde istirahat etmektedir. Geçen sene İzmir belediyesi amma Avrupada bir tetkik *eyahatini yapan Hulüsi Beyin taki belediyeci olması dolayısile tehrimiz belediye işleri hakkında ”* düşündüğünü anlamak iste- Bir muharririmiz dün Bü- daya gitti ve Hulüsi Beyle Börüştü; — İstanbul ( Şebremanetinin İyetini nasıl buluyorsunuz? — İstanbul Şehremaneti el- deki para ve bütçeye göre bu- r şey yapabilir. Ben İstan- | a müteaddit defalar gidip geldim; her gelişimde umumiyet İtibarile onu daha güzel daha Si bülüyorum. Zaten Istanbul belediyesi en in- kişaf etmiş bir belediyedir; biz | burasının daima örnek olarak alırız. Emaneti tenkit değil yapı- lan işleri takdir etmek lâzımdır. — Siz Istanbul belediye reisi olsaydınız ne yapardınız? — Jetanbul çok yüksek bir | wtan merkezidir. Cemiyeti bele- diyesi, meclisi umumisi İzmire Mâzaran çok kuvvetlidir. İstan- bulda daha çok İrşat vasıtaları “lan gazeteler vardır. Binaen- aleyh ben İzmiri İstanbula kıyas rın Hulâsi B. edipte İzmirin İstanbula öğretmesini garip bulurum. - İzmirde belediye faaliyeti nasıldır ? — İzmirde belediye muayyen bütçe ve muâyyen program da- hilinde çalışıyor. Imar faaliyeti İ için bir proğram yapılmıştır. Muharririmix, bundan sonra kendisinin belediye reisliğinden istifa ettiği hakkındaki şayıala- doğru ( olop (olmadığın sormuş ve mumsileyh bu susle karşı manalı bir tebessümle şun- lari söylemekle iktifa etmiştir. — Hekim arkadaşlarım çek çalışmamaklığımı tavsiye ettiler; buraya geldim. Bunun iktızasına da tevessül ettim. Doktor arka- daşlarım lüzum görürse Avrupa- ya gideceğim. ,, Dir zabıta memuru Karakolda İntihar eft velki akşam genç bir polis e memurn sarhoşlukla yap- 4*' ufak bir hadise yözünden ar etmiştir. a hususta aldığımız malümatı | re Hasköy merkezine mu-| Yyet 1307 numaralı Fahri EF, işe gün mezun bulunduğu ürken dalla Fenere geçmiş, bir Ak ağının evinde rakı içmiştir. ke üstü iki arkadaş sokağa ay ve Fahri Efendi Balat- | Sanayi gitmek üzere biraz ayrılmıştır. Fahri Efendi Balata Leblebi od içinden geçerken evvelce < ve alacaklı bulunduğu b Perikli Efendinin dükkân a DİŞ, ne yaptığını bilmiye- | tal ramak bulunmuştur. Ba | kez arşısında dişçi derhal mer» * koşmuş, bir polisin dükkâ- taarruz ettiğini söylemiştir. Bunun üzerine iki polis derhal | dükkâna gelmişler ve sarhoş bulunan memüru merkeze götür- müşlerdir. Merkezde Fabri efen- dinin tabancası alınmış ve ken- disinin oyatakhanede istirahati temin edilmiştir. Bir müddet sonra Fahri Ef. yaptığı hadiseden çok müteessir olmuş, yatakhanede eline geçir- diği bir çakıyı kalbine sapla- mıştır. Biraz sonra içeri girenler Fahri efendiyi kanlar içinde yerde bulmuşlar ve Balat Musevi hastanesine yatırmışlardır. Fakat aradan yarım saat geçmeden genç " polis memuru aldığı yarunın tesirile vefat et- miştir. ——— Cinayet Bir işçi arkadaşını vu | rup öldürdü Dün sabah Küçükpazarda Hilâli ahmer tütün deposunda çalışan oameleden Süleymanla Tatar Feyzi meçhul bir - sebep- ten kavga çıkarmışlar. Süley- man sustalı çakı ile Feyziyi sol memesi Üzerinden vurmuş- tur. Feyzi hastaneye götürülür- ken yolda ölmüş, o cinayete adliye vaz'ıyet etmiştir. akıl | Mama “- dağidnri : istihlak — Sinemalarda nasıl tat- bik olunuyor i Eğlence ve istihlâk vergisi ! kanununda bazı tadiller yapıldı. Yeni şeklin de © bugünlerde tatbikine geçildi. Fakat, her yeni kanunun ilk tatbiki zamanların- da görülmesi tabii sayılacak bir tezahür olarak, sinemalarda ve daha doğru bir ifade ile sinema kapılarında hoşa gitmiyecek bir İ manzara belirdi. Kanunun tatbi- i kine memur olanlar, Sinema vergisini almıya değil, sinemada lanmaya başladılar, İzah edelim: Kanunun onuncu maddesinde «dubuliye ile girilmesi mutat olduğu halde bilet kullanmıyan... diye yazılmıştır. Bir kısım eğlence vergileri duhuliye üzerinden © alınacağı için kanun Vvazımın suiistimale mani olmak istediğini anlıyoruz. Kanun vergiyi alabilmek için kapısından içeri girebilmek ve içerdeki eğlenceyi seyredebil- mek için para verilmek mulat olan yerlerde bilet kullanmayı mecburi kılmış. Doğru! Vakıa 100 kuruş verene elli kuruşluk bilet veren için açık- ça ceza Yazımışsada bunun da vergiyi kaçırmak maksadile ya- pıldığında şüphe edilemiyeceği için, böyle bir harekette bulun- manın da cezâlandırılmasına bir runun istediği zaman aldıracağı kolay meydana çikarılabilir. Fakat müşahedeler yor ki tatbikat bu tabii haddi geçiyor: Maliye memurları sine- macının aldığı paradan değil almadığı paradan da vergi isti- yecek ve alacak kadar ileriye gidiyorlar, Bunlar bir sinemanın ve o mevkilerde de şu kadar kimse bulunuyor diye hesaplı- yarak bunun ifade ettiği netice eğer bilet içeridekilerden bir İ tane noksan çıktımı? vay sine- | macmn başma gelenler; şu taz- minat vebu cezaya hükmedi- ! yorlar. Bu eksiklik nedendir? İçeriye para ile müşteri alındığı halde bilet mi verilmemiştir, yoksa muhtelif sebeplerle hiç para alınmıyarak kabul edilmiş bir kimse midir? Bunu, sormıya bile lüzum gör- zetenin sinema mubarriri ki va- xifesi bu kabil neşriyatı idare etmektir ve bu memlekette sine- ma sinema olalı bunların duhu- ğildir. Sinema şiwdi bunun ver- gisini Kendisi vermedikçe me- murlardan alıp içerideki vazife- sine sevkedemiyor. Sinema sahi- binin çoluğunu, Çocuğunu, bir tarafa bırakınız, iki makinistten biri gelip de seyirciler arasında oturdu mu, onunda vergisini vermek, hatta cezasını ödemek lâzım geliyor. Lâkin siz kapının önünde bu vaziyeti münakaşa ile uğraşıp dururken kapının iki tarafı birden açılıp memurların bir biletsiz girene yol verdiğini görüyorsunuz. Bu, falan yüksek memurun hanımı veya arkadaşı- dır, ve orada bu memura ayrl- mış İocaya geçecektir. Halbuki o locayı o memura na- kanunu , Geceleyin don gömlekle sokağa uğrıyan ihtiyar | sahibinin aldığı paradan devlet | âdeta mutasarrıf salâbiyeti kul- | milesseselerden şu ceza alınır.» | i ya Ef. şey denemez ve bir mal memu- | | bir biletle bu Kaçakçılık pek | gösteri- | şu ve şu mevkiinin ücreti budur | müyorlar, İşte bir sahne, Bir ga | liye vererek girmeleri mutat de- | İ mek zaruridir, Bu vaziyetleri çok <3 — VAKIT 10 Haziran 1939 Kaçıyor, yakalayın, tatun / Haylı heyecan geçirildikten “sonra mesele anlaşıldı: velki gece Kasımpaşada bir mahalle halkı garip bir E | şekilde epeyi heyecan ve korku geçirmişlerdir. Mes'ele şudur : Kasımpaşada Kavaf sokağın- da oturan Kâhya efendi isminde bir ihtiyar adam kedileri çok sevmektedir. Kedilerden birisi bir hafta evvel Bundan sonra mahallenin bütün erkek (kedileri hikmeti hüda Yahya efendinin evinin etrafında dolaşmağa başlamışlardır. Evelki gece saat dokuzda Yah- odasına çekilmiş, yata- ğgma yatmıştır. Saat on ikiye doğru mahalle- nin yedi, sekiz “kedisi Yahya «- fendinin yattığı odanın pence- Şerif B. şerefine Dün Vali bir ziyafet verdi polis müdürü Şerif B. dün Vali vekili hittin B. tarafından bir öğle ziyafeti (o verilmiştir. Ziyafette Vilayet, polis, Emanet erkânı hazır bulunmuşlardır. Eski şerefine sıl bir teamül ayırmışsa beriki zata da öyle bir sinema teamölü öyle bir yer vermiştir ve sinema- | nın İdaresi, menfaatı hiç para almadan böyle mevkiler tahsisi zarurstini doğurur nasıl içeride çalışanlar hesap haricine çıkarıl- İ mak icap ederse bunlarda âde- ta o sivemanın tabii uzuvlarıdır. Bundan başka gene sinemalar bazı sınıflara tenzilât yapar on- ları meselâ 2 inci mevki bilet- le | inciye oturtur. Şimdi mal memurları buna bile müdahale eder olmuşlardır. Bunun sinema idaresine vezıyetten farkı yoktur. Bunu kanunun yeniliğine atfet- iyi takdir edeceğine kani oldu- ğumuz defterdar müsaade etmiyeceğinden eminiz. Yapılacak şey kanundaki «mu- tat» tabirinin bududunu sinema- cılarla birleşerek tayin etmektir. Aksi hal kanunsuz olur. Eğer kanunu bugün tatbik edildiği surelte tatbik etmek icap etse | daha neler olmaz? Bütün nakliye vasıtalarından, faraza vapur bi- etlerinden nakliyat vergisi almak için vapur halkını sayıyor muyuz? Şüphenin de bir haddi olmalı. Kendilerine parasız tahsildarlık yaptırdığımız kimseleri üste para verecek vaziyete koymak taham- mülü yıkan bir şey olur. doğurmuştur. | Mü- | beyin buna | kedisine takılan erkek kedileri kovalıyormuş ! resine tırmanmışlar ve keskin keskin miyavlamıya başlamışlar» dır... Dalğın uykuda bulunan Yahya efendi bu miyavlamalar üzerine birdenbire uyanmış, “ya- tağından fırlamış, pencerenin et- rafındaki kafeslere tırmanan ke- dileri pencereden kafasını dışarı çıkararak kovmuştur. Ihtiyar ya- tağına yatmak üzere iken kedi- ler tekrar gelerek bağırmıya başlamışlar, Yahya efendi hu sefer de taş atarak hayvanları kovalamıştır. Fakat aradan çok Zaman geç- meden kedilerin üçüncü defa olarak gelmeleri Yahya Ef, nin ,canını pek çok sıkmış, kanı ba- | şıma sıçramış, tekrar yatağından fırlamış ve eline geçirdiği büyük bir sopa ile kendini don gömlek sokağa atmıştır. Gece yarısı ih- tiyar bir adamın çırılçıplak so- kakta kedi kovalaması misafir- likten gelen bir kadını korkut- muştur, Bu kadının feryadı üzerine herkes uykularından uyanmış, yangın zannile bir hayli korku geçirilmiştir. | Biraz sonra mesele anlaşılmış, Yahya efendi maballe halkının kahkahaları arasında evine avdet İ etmiştir. Şöförler memnun değil Küçük taksilerin açılış ücreti dünden itibaren yirmi kuruştan İ 26 kuruşa, (o büyüklerinki 35 kuruşa iblağ olunmuştur. Şoförler bu hususta şikâyet- lerine devam etmekte bu zam- mm köprü parasına tekabül edebileceğini halbuki kendileri- nin hayat pahalılığı münasebe- tls zam istediklerini Obeyan eimektedirler. o Son © yapılan zamn 10 kuruş olarak kabulü muhtemel addediliyo?. Sahte ilmihaberle.. Haber aldığımıza göre Üskü- dar dairesinden bir memurun delâleti ve sahte bir ilmi haberle bazı zabıtai belediye memurları tarafından Darülâcezeye bir ço- cuk gönderildiği, ihbar edilmiş ve Emanet müfettişleri tarafın- dan tahkikata başlanmıştır, İlk hedet Akdenizdi...

Bu sayıdan diğer sayfalar: