8 Temmuz 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

8 Temmuz 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İmleri Ankaradan mektup Çocuk sarayını ziyaret Himayei etfal doktoru Fatma Reşit Hanım - | Vilâyet tekrer işlerine yerleş- Tıp fakültesine kızlar memleket hastanesinde bir an'ane Ankaranın iki kadın dokto- rundan biri olan Fatma Reşit Hanımı ziyaret için bir saat iste- | mek üzre evine telefon ettiğim taman henüz sabahtı. Ankarada kalacağım günler sayılı olmasay- dı belki de doktor hânimı böyle erkenden rahâtsız etmekte te- reddüt edecektim. İelefonda şu cevabı aldım ; — Doktor hanım Keçiören: deki çocuk yurduna sabah mu: ayenesine gitti. Evine öğleden sonra tek; telefan ettim. EŞ — Himayei etfal cemiyetin vazifesi başındadır. Hm Dediler. Akşam üstü telefon ettim : — Müayenehanesinde hastala“ rına bakiyor. Cevabıni aldim, eitim, Dökter Hâtım Yenişehirde bir hastaya gitmişti, i a kadın doktoru | uamâlı bir faaliyet i| içindedir. Böyle eldakinn pi | kendisini iş başında, dü görmekten bâşka mamıştı. Çocuk sarayı yânındaki Hi- Wayei etfal Apartimanının mer- divenlerini çikarak doktor Ha- w âit dairenin açık duran ÜR na yn Burada e ke m Reşit, Kendi kendime; ei en burada, den iğ Dedim; er omg | dim ki doktor Hanım meğer re bir tababet kölönisi tesis et; ii : Kendisi, kocası, eniştesi, Eğe İ kayın vadesi ebe, görümcesi Fi e ee talebe, a oktor Hahım, be kıyafeti içinde küçük, yem Esmer çehresinde canlı göz- leti gülümsiyerek benimle Ko. nüşuyor. Fatma Reşit Türkiyede kadın. | ların tıp tahsli yapabilmelerini | temin için çalışan ilk hanımlar. dan biridir, bir kaç arkadaşil. birlikte fakülteye kaydedilmek İçin müracaat ettiği vakit fakül. te meclisi kadınların mektebe kabul edilip edilmemesini müna- kaşaya koyulmuş, bahis gazete. lefe geçmiş, doktor olmak istiyen bu hanımlar Darülfünunumuzdan | nihayet ret cevabı almışlardı. | Fatma Reşit Hanim, Amerikaya gitti; tıp tahsilini yaptı, stajını bitirdi, döndü, geldi. Bu müddet &s#hasında memlekette kadınların Tıp fakültesine de © girmeleri davası yürümüş, muvaffak olmuş- tu. Fatma Reşit Hanım Türki- yeye dönünce İzmir memleket hastanesine tayin edildi. Burada hayli müddet çalıştıktan sonra çekildi, Ankaraya geldi. Şimdi | kendisinden öğrendim ki zmir hastanesinde Fatma Reşit ha- tımdan açılan yere gene br kadın doktor tayin edilmiş. Fat- a Reşit hanım, bundan pek | Geöe telefon | İŞ arasın çare kal- karı kota, ! zengn, | İstanbulda biraktığım kendi ços | cuğumun yüzlerini hep birden, nasıl girdiler? - İzmir memnun; o vâzifenin daima bir | kadın doktor tarafından yapıl masının an'ane halinde teessü- | sünü istiyor. Dr. Fatma Keşit H. | Himayei etfalin muvazzaf ve | daimi doktoru olan Fatma Re- işit Hanım bana çocuk sarayını gezdirdi. Ankaranın bu güzel binasına arka taraftaki bahçe- | sinden girdik, Burada muhtelif yaştaki cuklar için ayrı ayrı oyun , i va küçük Ankaralılar bedava yirdikleri bu bahçede hem arkadaş buluyorlar, hem de oyun, Binanın alt katındı banyo dairesi var, ayri ayrı bölmelerde her sabah fakir kadınlar ve ço- cuklari yıkanıyorlar. Bu münta- zam hamamlardan bütün Anka» ralıların istifade edebilmesi için haftanın (muayyen (günlerin hali vakti yerinde kadınların ve çocuklarının da ücretle yıkan- malarına tahsis edilmiç; yıkan mak için gelenler numara alıp sıra bekliyorlar. Binanın birinci katında mec İ cani muayene odası, döktorların i ve ebelerin odaları var. Binanın üst kat büro kısımlarına, kötü. pâneye ve içtima Salonuna tah sis edilmiş. Bu güzel salonda fakir bütün kadınlara muntazam hıfzıssıhha çocuk bas kımı dersleri, lüzumlu ve fay. dalı nasihatler veriliyor. Himayei Etfalin güzel binasını gezdikten sonra önun memleke- tin her iarafındaki hizmet ve himmetine dairistatisti'x malümatı aldim, Yapılacak olaniş daha pek sok olmakla beraber yapılaniş bân| sevinç ve övünme Yerdi. Mem- | lekette çocuk mefhumu içtimai | bir kiymet olarak tam'm ediliyor; | bü, kurtuluşün yolüdür. Himayei — etfalin kiymetli ve çalışkan o doktoruna | hürmetle veda ederek ayrıldım. Çocuk Sarayının merdivenlerini inerken cemiyetten gıda, sıhhat ve ha- yat alan fakir çocukların ve hep bir arada görüyor gibi idim, Ben onları hiç bir zaman birbirinden ayırmadım. *** ii İnzibat komisyonu toplandı Vilâyet memurin inzibat ko- misyonu dün toplanarak bazı Adliye ve Maliye memurları hak- kında tevbih, maaş kesilmesi gibi cezalar kararlaştırmıştır. 20 amele 3 VAKIT 7 Temmuz 1939 — Facianın sebebi anlaşılıyor Niçinçıkarıldılar? Bekçi Mustafa kendisini tirilmelerini emretti Dün Kuruçeşmede Fehiti B. | tütün deposunda çalışan 20 amele vilâiyete gelerek Vali muavinini ziyaret etmişler ve polis tarafın- dan kendilerinin işten çıkarıldık- | larını söylemişlerdir. Vali muavini | Fazlı B. şikâyeti dinledikten sonra polis müdürlüğüne bir tezkere İeştirilmelerini bildirmiştir. Bir ölüm bir intihar Karısının tabutu yanın” da bir koca kendisini öldürdü Geçin cuma gecesi saat 12 de Beyoğlunda İstiklâl &adde- sinde acıklı bir intihar vak'ası i olmuştur. Kendini öldüren Artin Keçayan isimli bir bakkaldır. Artin Keçeyan efendi bundan dört sebe evvel Madam Nazlı Keçeyah ile evlenmiş ve karısını çıldırasiye sevmiye başlamıştır. “odin kansere müptelidir. Va- Mağüm Nazlı pılan bütün tedavi, sarfedilen bütün paralar faide etmemiş ve Madam Nazlı cuma günü vefat eylemiştir. Bu suretle nihayetsiz bir yese düşen Artin Keçeyan efendi ayni günün gecesi karı- sının cenazesi yanında tabanca- sını beynine sıkmıştır. yazarak, eğer böyle birğey Vaki | ise amelenin tekrar işlerine yer- | kadın yüzünden öldürdü macerasırn ki ki Hadiseyi anlatan Ismail ağa Unkapanında kendisini öldüren Yavuzsinan omâballesi (bekçisi Mustafanın cesedi düh morga nakledilmiştir. Morgta Mustafânin ağından girerek içeride kalan kurşun çıkarılacak ve bu kurşu- M. Mübadele şekli müzakere edildi Muhtelit mübadele komisyonu dün M, Rivasın riyaseti altında büro içtimaımı akdetmiştir. Içtimaa o murahhaslarımızdan Mitat Beyle Yunan murahhası M. Tatarakis iştirak etmiştir. İçtimada komisyona müracaât İ şekilleri ve komisyonun nasıl bir faaliyette bulunması lâzım geldi- ği müzakere edilmiştir. Dünkü müzakâre neticeyi tes- bite kâfi görülmediğinden içti- maa bugün de devam olunması kararlaştırılmıştır. Sinema operatörleri Sinema operatörlerinden göz- lerinde hafif derecede bozukluk olanlar, gözlük kullanmak sure- tile öperatörlük (oedebilecekler, röyet kabiliyeti fazlaca noksan olanlar operatörlükten menedile- ceklerdir. Dünkü içtimada faaliyet | Bir arkadaşi bu aşk kurbanının anlatıyor nun Mustafanın tabancasına ait olup olmadığı tesbit edilecektir. Dün bir muharririmiz Musta- fa ile birlikte ayni kulübede yatan bekçi İsmai! ile konuş- muştur. İsmailin verdiği malü- mat intiharın sebebini meydana çıkarmaktadır. İsmail ( şunları söylemiştir : “Mustafa Petürkelidir, ikimiz hemişeriyiz. Geçen sene Mus- tafa, Şerife isminde bir kadınla tanıştı. Bu kadinla sık, sık gö- rüşürdü. Sinirli olan Mustafa bazan hiç konüşmaz, düşünürdü. Gece vazifesini bırakır, gece yarısı Kacümustafapaşaya kadını görmeğe giderdi. Son günlerde ise büsbütün sessizleşti. Bir gün bana Şerifenin Şişliye gittiğini ve bir daha göremiyeceğini söy- ledi, Ben kendisini teselli ettim. Nihayet evvelki gün saat se- kizde ben dişarda iken taban- casım ağzına sıkmış. Memleke- tinden gelen mektuptan habe- tim yok. » Karadenizliler Akdehiz sahillerinde bir seyahat yapacaklar Havzadan alınan . malümatâ göre Karadeniz vilâyetleri hal- kından arzu edenlerin iştirakile kiralanacak bir vapurla Akdeniz İ sahillerinde memleketi tanımak için bir seyabat tertibi düşünül mektedir. İktisadi, ictimai hâiz olan bü seyahat devam edecektir. ehemmiyeti bir ay Başvekil Paşa Yakında şehrimize gelecek Haber aldığımıza göre Başve- - kil İsmet Pş. Hz. bir kaç güne kadar kısa bir müddet kalmak üzere şebrimize gelecektir. Paşa Hiz. Istanbulda ikameti esnasında Heybeliadada ( öturacaklar ve sonra Yalovayi teşrif edecek- lerdir. RL Rİ ÇE RR RE RR RAKKA NMRMM PRP EREİ KALİ) KİRLİ hisiiiziiiiiiiizziidiiekii Nafia ten mektebi mezunları Bu sene İstanbul namma Fen mektebinden 20 Efendi mezun olmuştur. İçlerinde ilk defa olmai, üzere bir de Hanım vardır. Mezunların isimleri berveçhi atidir: Mezunlar: Nevzat H. Muhittin, Bedri, Basri, Reşat, Kamil, Ziya, Naci, Şefik, Nüsret, Sıtkı, Cevdet, Rüştü, Razı, Sadi, Selâhattin, Hikmet, Fethi, Galip, Süleyman Efendiler. Resmimiz kendilerini muallim ve müdürleri ile bir arada gösteriyor. Gençlerimize muvaffakiyet temenni ederiz. “

Bu sayıdan diğer sayfalar: