19 Temmuz 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

19 Temmuz 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

,— 6 — VAKIT 19 Temmuz 1530 | Memlekette VAKİT | Gece yarısından sonra Define a rıyorlar ! Yanlarına bir de falcı mütehassı$ Hususi muhabirimiz yazıyor: Anlatacağımız bikâye bir ro- mana mevzu olabilir. Bu hikâye çalışmakla değil de kolaylıkla zengin olmak sevdasına düşen bir grupun enteresan işlerinden biridir. Bakınız nasıl! Kasabanın şimalinde ve iki buçuk saatlık bir mesafede “Ça- vuş , namında bir köy Pek eski bir yer olan bu köyün civarında define mevcudiyetini tahmin ettirecek asırdide man- zarası bazı insanların hayallerine kuvvet vermiş olmalı ki karan- lık bir gecenin el, ayak çekilmiş bir saatinde köyden Ş.,. ağanın kapısı çalınır. Kapı açılır ve ev sahibi ile mi- safir tanışırlar, misafir ağanın pek yabancısı değil, değil sama böyle vakıtsız misafirliğin de sebebini anlamaz. Misafirin mü- tereddit fakat emniyet bahş bi- raz da refah ve saadet ümidi veren sözlerinden sonra köy ha- ricine döğru beraberce karanlık- lara dalarlar. Biraz yürüyünce bir ağacın altında yedi sekiz kişilik bir gurupla karşılaşırlar. Bunlar define bulmak için teşek- kül etmiş ecir şirketin hissedar- larıdır. Bu: havalinin yabancısı olan defineciler her hangi bir vasıta i'e elde ettikleri malümatla ve ber türlü alât ve vesaitle müceh- “ez olarak bir otomobille şosadan köy hisarına kadar gelirlerse de orada otomobile müsait bir yol “ulamayınca otomobillerini bir vadide saklamağa mecbur olur- lar. Gemici fenerlerine varıncıya kadar bütün malzemeyi yüklene- rek Ş.. ağayı çağırın ve evvelce gezmiş olan arkadaşlarının delâletile bu ağa- can altına gelirler. Esasen birinci hedef bu ağacın altı ve civarıdır, burada haylı mühim bir servetin mevcudiyetine kanidirler. Ş. ağaya vaziyeti izah eden direktörün bir işaretile amele hissedarlar kazma ve kürek saplarına yapışırlar. Ağacın altında ve civarında kazılmadık yer bırakmazlar, fakat define yerine bol bol taş çıkar. maktan bâşka bir netice elde edemezler, bir takım alâtı mah- susa ile şurada burada yaptıkları istikşaftan da bir şey çıkaramaz- lar. Mamafih ümitleri kırılmış değildir, ertesi günü başka mın- takada taharriyatta bulunmak üzre faaliyetlerine nihayet verir. ler. Bu kumpanya çok kârlı iş- lerini insanlara O hisettirmemek için faaliyetlerini geceye hasre- © dip gündüzlerini de Ş... ağnın evin- de uykuile geçirirler hariçten hiç bir kimsenin kendilerinden © haberdar edilmemesini rica ederler. Define arayıcıların en şayanı dikkat hususiyetleri mükemmel bir tertibata malik olmalarıdır, fen ve rivayete istinat eder bil- gilerle define yerini keşfedeme- dikleri takdirde manevi (!) kuv- vetlerin yardımına müracaat için kumpanyalarına bir falcı muta- İnegöl vardır. | almışlar ... ! hassıs da almağı ihmâl etme- mişlerdir. Gece kaim gündüz naim olan bu garip insanlar ken- dileri için bir şey elde edemi- yeceklerse de meydana çıkardık- ları taşlar ve toprağı altüst et- meleri köylüler için faydadan hali değildir. H. İsrat silme esrar Urla cinayeti muhake- mesi devam ediyor İzmir'de, Urla hâkimi İhsan Zi- ya Beyin ölümüne sebebiyet ver- mekle maznun bulunanların muha- kemesine devam edilmektedir. Son celsede şâhit olarak Kamber oğlu Ali EF., hâdise tahkikatı için Urla'- ya giden jandarma yüzbaşısı Ce- mal Bey dinlenmiş, Sabık Urla müddei umumisi Şevket Beyin isti- nabe suretile alınan ifadesi ile, hâ- dise hakkında bildikleri olduğunu söyliyen Mustafa oğlu Zeki Ef. nin istidasr okunmuştur. Cemal Bey tahkikatı idare et- tiği (20) gün zarfında tahkikata müstekar bir cephe vermeğe mu- vaffak olamadığını, iki günde bir İzmir vilayetinden, jandarma ku- mandanlığından; — Tahkikatınıza yanlış yol dan yürüyorsunuz, değiştiriniz. gibi direktifler aldığını, bunların tahkikata salim bir mecra vermeğe mâni olduğunu İhsan Ziya Beye sorduğu vakit, onun isim söyleme- diğini, ve “bu bir kadın mes'elesi- dir,, diye sayıkladığını söylemiş ve kanaatini anlatmıştır. Mustafa oğlu Zeki Ef. nin isti- dası çok dikkate şayandır. Bu zat kendisi hastanede tedavi edilirken Ihsan Ziya Beyin kendi yanıma ge- tirilerek yatırıldığını, ve ölmezden evel başını kaldırarak kendisine: — Bu işi yapanlar kaymakam Talât, fırkamutemedi Hüseyin B. lerin teşviki ile Değirmenci Meh- met ve Muharremdir. Değirmenci oğlunu sesinden tanıdım. Muhar- rem de Türkçe konuşmak mes'ele- sinden bana düşmandır. Onun için beraber olduklarını zannediyorum. ediğini,, söylemektedir. Bazı şâhitlerin daha celbi için muhakeme 5 ağustosa talik edil miştir. iBeyköoz- Polnezköyü şosesi İstanbul civarının çok şirin bir say- fiye mahalli olan Polonez köyüne git- mek istiyenler (yolsuzluktan büyük müşkülata maruz kalıyorlardı. Rey. koz ile Paşabahçe'den otomobil ile git» mek imkânsızdı. Araba ile ancak dört! saatte gidilebiliyordu. Bu suretle gü-i nün mühim bir kısmı yolda geçiyordu. Halkım maruz kaldığı bu müşkülata muttali olan Beykoz kaymakamlığı bü- yük bir faaliyet göstermiş, civar köy“ lüleri de sevkederek Beykoz — Polo- nez köyü şosesini kısa bir zamanda © tomobillerle bilâ ârıza seyahat edilebi- lecek bir hale getirmiştir. Şimdi Bey- koz'dan Polonez köyüne dört saate mu- kabil 30 — 40 dakikada gidilmektedir. Dört kişilik bir otomobille Beykoz'dan Polonez köyüne gidip gelme on lira, Yalnız gitme altı liradır. Seyahat bo İsuretle hem yüzde elli ucuzlamış hem İde kolaylamıştır. | Kari mektupıarı | Maaşı kesilen bir hanım Bizleri düşünün yazık- tır diyor Babadan masş alan 25.45 yaş arasın daki kız ve dulların, maaşlarının iki seneliği toptan verilerek hazine ile eld kalır kesileceği o malâmdur. Miktarı İstanbulda iki bine yakın olan bu kadın- lardan o birçoğunun alâkadar makamları suzişli çikâyetlerde bulunduklarını yaz- mıştık. Maaşı bu surede kesilecek olan» lardan bir karicmiz, Bakırköyünde Y. $. H. bu bahis Üzerinde gazetemize şu satırları gönderiyor: Efendim Vefan anına kadar babamın bir gayesi vardı ki onu şu Suretle anlatırdı: “Çocuklarım dus edin biraz daha yaşıyayım ben Yaşadıkça tekalidiyeme het gün için beş para zam oluyor. Tabminim size buzününüzü nisbeten az aratâcak tekaüdiye olsun brakmakur., derd. Fazilet sahibi bir kaymakam ve 32 senelik bir asker Olan babam harpte ve biraz da bu emeli uğrunda vefat eti Beş nüfustan mürekkep Obir ailesine maişet ve istikbal teminine medar olmak üzere nihayet yalmız, evet yalınız teka- üdiyesini bıraktı. Bu paraile beş nüfusluk bir aile zamanımızda nas! beslenir ve nasl yetişir İse İşte biz de öyle yetiştik. Kimi- miz öldük, kimimiz hasta ve mariz ekmeğimizi kurtardık. Kimimiz gelin olduk nihayet kala kala ben ve üvey validem kaldık Ölenler benim asil, kalanlar üvey kardeşlerimdir. En büyükleri ben im. Bugün ne annem ve ne babam ve nede başka bir varidâtim var, Tam 35 yaşın- dayım. Babam bizlere medarı maişet olarık tekatidiyesini bırakmağı ve kız- larını evlendirmeği düşündüğü için tah- silme de fazla ehemmiyet vermemiş olduğundan tabsilim iptidai denecek kabar azdır. Müfrit Cümhuriyetçiyem ve yeni çıkan tekait kanununu &şiddetle alkışlarım. Madem ki kadın ve erkek müsavi haklara maliktir o halde kadının da baba manş- İarının tabif erkeklerinki gibi kesilmesi geyet musip bir karardır. Bunu bilen ebeveyn ve müslakbel nesil babam gibi yanlış düşünerek teksüdiyeye bel bağlamazlar da herkes vaktinde başım kurtarmanın çaresine bakar. Fakat: bu kanunun makabline çümulü olması çok fena ve hatta fecidir. Çünkü, erzettiğim veçhile bam fikirlerle bugün için oyetiştirilmiyen bizler ki ekserisi mariz ve yanm vücut ve züğürt çehre ve hiç tahsille neyapar ve nasi yaşarız? Yarım tahsilli kızları daireler, müesseler kabul etmez, vücutlerimiz çamaşırcılık nev'inden işlere tahammül edemez etse de biz seviye ve terbiyedeki kızlar buna şüphesiz Yapamaz. Yaş 35 ve küsur. Evlenemez çünkü bundan sonra istediği onu almaz. Böyle yetiştirilmiş kızlar sümmettedarik kocayada varamaz. Halbuki yaşamak için kann doymak (vesaire ister... Tesfiye münssebetile alacağımız iki senelik bir para ki ben kaymakam kızı olduğum halde bisseme 200 lira bile galiba düşmüyor, bu para beni kaç gün doyurur ve Den ne yaparım ya benden beterleri ne yapar? Velhasıl bu kanunun, makabline şümulü olmamalıydı. Her gün evlenmek ve öl mek suretle miktarı tenzile mahküm ve esasen 2000 adedini bile doldurmıyan bu âciz insanların sarih hakkına dokunul- wamalı idi ve hiç olmazsa 10 senelik olarak verilmeli idi, Merciinin enzarına arzeder bizleri düşünün yazıktır, derim. Ocak ve rekıl İzmir Türkkcağında rakı içil- mesi iddiası yüzünden ora gaze- teleri sötünlarında şiddetli neş- riya başlamıştır. Bu sebeple “Yeni Asır,, re- fikimız bir anket açarak gençli- ğin bu hususta fikirlerini sor- maktadı. Bir köy yandı Samsunda Köprü kazasının Çeltik kariyesi kâmilen yan mıştır. Hükümet ve Hilâliab- mer felâketzedelere (o yardım A Kezzap| Bir kandın daha kendini öldürmek istedi Unkapanında Şecaattin mahal- lesinde Bostan sokâğında oturan Isakın karısı Maryam kain bira- deri ile kavğa etmiş ve bundan | müteessiren kezzap içmiştir. Maryam hastaneye (o yatırıl- mıştır. Bir çocuk ağır yaralı Üsküdrda Topaneli oğlunda kısıklıya giden 19 numaralı tram- vay arabasına Fethi isminde bir çocuk binmek isterken düşmüş, ağır surette yaralanmıştır. Feti bp fakültesine yatırılmıştır. Söndürülen ateş Üsküdarda Hasna hatun ma- hallesinde ekisper Kemal efen- dinin evinden yanğın çıkmış, sirayet etmeden aöndürülmüştür. Bir şenaat! Yapılan bir müracaata naza- ran Şehremininde oturan Agâh isminde bir genç kız kardeşi Sabriyeyi bir münasebetle yan- ğın yerine götürürmüş ve orada bıçağını çekerek kardeşinin na- musuna tecavüz etmiştir. Kızcağız bir müddet sonra oradan geçen iki talebe tara- fından kurtarılmıştır. Agâh aran- maktadır. 3 Yaralı 1 — Selâhattin isminde bir asker Ortaköyde tramvavdan at- larken yere düşmüş mühim su- rette yaralanmıştır. 2 — Mustafa isminde diğer bir asker Fındıklı tramavay istas- yonundan geçerken bir otomobil altında kalmış, ayağı kırılmıştır. 3 — Odun iskelesinde tüccar Muammer beyin odun makinesini idare eden Hacı İsmail elini motöre kaptırmak suretile kestir- miştir. Kadıköyünde atılan tabancalar evvelki gece Kadıköyünde Mı- sırlı oğlunda bir hâdise olmuştur. Orban isminde bir genç Mısırlı | oğlu gazinosunda rakı içmiş, | para vermeden kaçarken polis memurları kendisini korkutup durdurmak maksadile silâh at- mişlerdir. Orhan kaçmıştır. “şeyler üçü Fakat niçin yapmıyuruz Anadulu hattı-değirmendereliler Değirmendere İzmite bağlıdır ve İz- mite Değirmendere arasında kara yolu yoktur; deniz yolunun tabil olan arıza- larına, memnu muntakanın koyduğu ka- yıtlar kat'i Meselâ guruptan sonra yasak başlı Bu. vaziyette Değirmen dere tarafı karşı sahilin en yakın yeri Tütün çiftliği İstasyunundan gelip gidi- yorlar; fakat orada da başka müşkül Ks Tren tarifeleri öyle yapılmış ki Tütün fi çifdiliğine gelen karşı sahil halkı İzmite sabah gidip akşım dönemiyor. Basit bir tedbir de bunu halle kâfi Derinceden sabahlar marşandize bağla nan yolev vagonunu 5-10 dakika evvelki Tütün çiftliğinden almak; öğleden sonra gelen trenlerden birinde de bir dakikalık bir durak vermek! Bu yapılmaz bir iş mi? | Gelenler, gidenler | Ticaret ve sanayi bankası meclisi idare reisi Arifi Pş, dün Avrupadan şerimize gelmiştir. l Kü İki tayin — Istanbul birinci ceza mahkemesi birinci sınıf zabıtkâripliğine ayni mahkeme zabıt kâtplerinden Vecdi B. terflen tayin edilmişür. Birinci ceza mahkemesi birinci sınıf zabıt kâtibi Ab- dollah Sıddık B. de Samsunun Çarşamba kazasi müstantikliğine tayin olunmuştur. Yeni bir paviyon — Cerrahpaşa hastanesine ilâveten yapılan büyük pavi- yonun inşası bitmiştir. İstanbul radyosu — Radyo şir- keti yeni faaliyet programını tesbit et- miştir. Neşriyat pazar günü akşamı Saat 20 de başlıyacak ve şimdilik yalnız âla- çorka musiki çalacaktır Avrupaya talebe gönderilecek- İmar işlerinin çokluğu | dolayısile ba sene mühendislik tahsili için Avrapaya daha fazla talebe gönderilecektir. İstanbulun havası — Hastaların istifadesi için Emanet semt semt İstanbu- Tun havası hakkında tetkikar yapbracaktır. İnhisar memurlarına yevmiye — Devlet memurları gibi inbiser memur- larına da yevmiye ve harcırah verilmesi takarrür etmiştir. | Beyoğlu (o postanesinde — Vaki olan ihtilâsn tetkiki için post ve telgesf müfettişleri emir almışlardır. A Liman tarife kom!syonu yarm top- lanarak Şirketi Hayriye ve Haliç şirketi farifelerini tetkik edecektir. Haliç şirketi zam istermektedir. Romanyada museviler Romanyada “Kıloj,, den bil- dirildiğine göre hükümetin al- dığını fevkalade tedabire rağ- men Yahudilerin aleybinde ki fe- varan devam etmektedir. 300 köylü“'Dimitreskü,, ismindeki pa- pazın idarsi altında “Bursa,, ka- sabasına Kirmeskiru kasabasın- daki yahudilerin yirmi dört saat zarfında boşaltmadıkları hal- de hayatlarının tehlikeye gire- cegini bildirmişlerdir. “Hükümet bu hadiseden haberdar edilin- ce yirmi kadar jandarma gön- dermiştir. Museviler büyük bir endişe icindedirler Romanya da- hliye nezareti kalemi mahsus müdürünün Müsevi aleyhdarları ile birlik olduğu kanaati mev- cuttur, Seyrisefain Merkez acentesi: Galata Köprü başında Beyoğlu 2302 Yube acentesi; Mah- mudiye Hanı altında İstanbul 2740 Mudanya postası ( Cuma, Salı) Mudanyaya uğrayarak oGemliğe kadar (Pazar, Çarşamba ) Mudanya- ya kadar saat 9 da ( Cumar- tesi, Pazartesi, Perşembe) Ereğli vapuru tarafından ara- uk postalar Armutluya da uğrıyarak oMudanyaya kadar saat 8,30 da Tophane Seyri- sefain rıbtımından kalkarlar. İzmir sür'at postası (GÜLCEMAL) vapuru 21 temmuz pazartesi 14,30 da Galata rıbumından kalkarak salı sabahi izmire varacak ve çarşamba 14,30 da İzmirden hareketle perşembe sabahı ge- lecektir. Vapurda Mükemmel bir orkestra ve cazbant mevcuttur. 21 Temmuz pazartesi Trab- zon birinci postası yapılmıya- caktır. Gazinin Yolu Yazan: Memduh Necdet Türk o gençliği inkı etmektedir. Mi EDE DEDE İEİA» akında çıkıyor. lâbı nasıl kavramıştır. hee

Bu sayıdan diğer sayfalar: