30 Temmuz 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

30 Temmuz 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© ciddi ölarak telâkki ı—— 7 — VAKII 30 Temmuz 1930 Şarkta vaziyet | (Üst tarafı 7 inci sayfada) hükümetimiz tarafından veriliğiş! icap edecektir. Şark hudutlarımızın emniyetil olan notaya İranın verdiği cevap meselesinde hakiki vaziyeti gös! hakiki vaziyet ile görülmüştür. Bu-|termek için İsmet Paşa Hz. tara- hun üzerine İrana ikinci bir nota fından irat edilen ve dünkü gaze- vermek zarureti haşıl olmuştur.|telerle intişar eden nutku Hariciye Bu nota bugün Ankarada İran se-| Vekâletimiz tarafından neşredile-| faretine tebliğ edilmiş olacaktır.|cek notalar ve “cevapları ikmal! Tebliğden sonra birinci notamız|edecektir. ile İranın verdiği cevap, müteaki! Ağrıda kar başladi ben Hariciye Vekületimizin verdi-) | Son gelen haberirere göre Ağ- gi ikinci nota matbuat vasitasile rrdağının tepelerine kar a neşrolunacaktır. o Hükümetimizin başladığı için şakiler dağda 3000 bu suretle resmi muhaberatı efkâr; metreye kadar inineğe mecbur ol- imümiyenin ıttılârmna vazetmeğe ld|muşlardır. Beş on gün sonra bü İr- #um görmesi takip ettiği hattı ha-İtifada da barmamıyacakları ân- Feketteki isabete olan itimadını|laşılmaktadır. Her halde bu hün- | gösterir. Ayni zamanda bü hattı har haydutlarm lâyık oldukları ce- hareket İran hükümetinin meseleyi| zayı görmeleri günü pek yakınlaş- etmesini delmiştir. YE NA OAROUUD 00 O MANAMAANE | MENA Güzel San'atlar Birliğinin tenezzühü açıkta, korku Zelzele memleketin bir t ltalyadaki felâketin Vezüv yanar dağı civarında zemine sızan suların febehharünden olduğu şüpheleri periden kavvetleniyor Cenubi İtalyada vukua gelen i müthiş hareketiarz ve bu hare- keti arzın mucip olduğu hasarat telgraf havadisi olarak bildirilmişti. dün gelen Avrupa postası felâ- | ket hakkında mühim tafsilât vermektetir. Bunları hulâsaten -enezzâühte bulunanlardan bir gtüp naklediyoruz: Güzel san'atlar birliği edebiyat gübesinin hazırladığı vapur ge- zintisi dün yapıldı. Seyrisefain idaresinin (bu bususa (tahsis ettiği vapur sast 10 da köp- rüden kalktı; Kadiköy, Hey- beli ve Büvük y saat 14 e doğru Yorguluda de- mirledi. Oradan Altın kuma gi- dilerek saat 20 de Köprüye dö- nüldü, Vapurda mubarrirler, ressam- mimarlar tiyalrocular, mu- maslar ve güzel san'atlara Limanın işsiz memurları Haber aldığımıza göre liman şirketinne işlerin azlığından do- layı 20/30 memur açıkta kala- caktır. Açıkta kalan memurlar | açıkta kaldıkları müddet zarfın. da her ay maaşlarının nısfını ya uğrayarak | mensup bir çok davetliler vardı. Musikişinaslar tarafından tartip edilmiş bir câzbant ile şehir cazbandi da bu gezintinin musiki tarafını tamamlıyorlardı. Gezintiye başlanırken merhum şeyhülmuharririn Mahmut Sadık beyin ruhu anıldı. Vapurda, davetliler arasında Amerika sinema artistlerinden Doroti Yordana benzeyen bir hanım davetlilerin merak ve alâ- kasını celbetti. Tiosret odasında intihag Hacı Hüseyin zade Mehmet ve islâm zade Hakkı beylerden inbilâl eden ticaret odası mec- lisi oâzalığına iki zat intihap edilecektir . İntihaba cumartesi başlanacaktır . alacaklar ve bunlardan şir hizmetinden ayrılmak istiyenler olursa kendilerine 3 ilâ 5 maaş nisbetinde tazminat verilecektir. — — — X7elgraf heberlerimiz 5 inci sayfada) ize issn ,48 DAT ALLE Sigortalar komisyonu Sigortalar o komisyonu dün toplanmıştır . Komisyon hayat tarifesi ve şaraiti umumiyesini hazırlamaktadır. Mesai eylüle kadar bitecektir. ŞE Hareketi arz gece yarısından sonra yuku'a gelmiş ve sarsıntısı Romada şiddetle duyulmuştur. Romadaki evler ve binalar da- kikalarca sallanmıştır. Maamafih hasarat yoktur. Asıl zelzele mer- kezi Romadan üç yüz kilo met- re mesafede bulunan ve Napoli Trant körfezi, Adiryatik denizi arasında bulunan mıntakalardadır. Vezüv volkani bir kaç günden- beri faaliyet halinde idi. Her nekadar âlimler bu hareketi ar- zn menşei hakkında itilâf ede- miyorlarsada felâketin volkanın faaliyeti ve uzun müddet yağmur yağarak fırtına hüküm sürmesini müteakip vukua geldiği bn se- ferde görülmüştür. Bu suretle Bazilikat ve Kam- pani gibi bürkâni mmtakalarda ve sularn büyük derinlikler. de toplanarak büyük gaz kit- lelerini vücuda getirdiği, bu gaz kitlelerinin infilâk ettiği naza- riyesi kuvvet bulmaktadır. Felâkete uğrıyan mıntakada isahneleri di. Hayat, ezeli ve lâye- tegayyer bir facia.. ve bir şehri öbek öbek kaplıyan ve tuğlayla örtülü kambur sırtlarile biribirine İyaslanarak imtidat eden şu sürü 4 İtalyadaki felâket 1778 kişi öldü. 1,000,000 kişi dan titreşiyor arafını kasıp kavururken müthiş bir kasırga da diğer bir kısmı tahrip etmiştir | nüfus kesif değildir. Bu mınta- | ka sükkân: çobanlıkla ve el san'- atlarile hayatlarını kazanırlar. En kalabalık mıntaka Hapoli ve civarı mıntakalarıdır. Burada mühim hasarat olmuş, fakat sar- sıntı nisbeten hafif geçmiştir. Tarantta Ankonda ve Darcer- i ya eyaleti şehirlerinde hafif ha- reketi arz hissolunmuştur. Felâket mıntakâsı bir Oçok I bir mıntakadır. Bu mıntakadaki Melfi kasabası 1694 te ve 1851 de tamamen mahvolmuştur. Evelinyoda (1688 1752 de Benedeltte 1702 de ve Fejyada 1731 de binlerce telefat olmuş- tu, Felâket (o akibinde gönderi- len imdat ekipleri büyük zah- metler çekmişlerdir, bu mıntakada pek az yol vardır. Cibal kitlesine tırmanıldıkça hasaratm daha vâsi mikyasta olduğu görülüyor. İki küme garptan sonra elde edilen ma- lâmata göre telefat ve hasarat mühimdir. Telefat 1778, mecruh 4264, yıkılan ev 3188, kısmen harap olan er 2757. Mamaafih daha bir çok kasa- baların harap olduğu zamanla müşahede olunmaktadır. Açıkta kalan halkın bir milyonu buldu- ğu tahmin edilmektedir. Bahri- sefit sahilinde bir çok abideler hasara uğramıştır. Ön dördüncü asırdan kalme bir kubbe kıs- men yıkılmış, «Kanrevte» sarayı kıralisi boydan boya çatlamıştır. Napolide hasara uğrayan ev azdır. Şedit bir rüzgâr Roma ovasında hüküm sürmüştür. Na- polinin Banliyosunda şedit bir fırtına olmuş, deniz köpürerek sahile hücum etmiştir. Halk bir «Radömare» vuku bulduğu ka- naati altında otumobillere ve trenlere can atarak kaçmış ve Venedik yakınmdaki “ Pjale , volkanı faaliyete girmiştir. Asırdide oçınarlar kökünden sökülmüş, telgraf hututu harap olmuştur. Cenubi İtalya bu , felâk etin tubi kaleminde mübeyyizdi. Onun noktai nazarına göre İst le dursun, koca “devleti dafalar haraketi arzile sarsılmış | Ne oluyoruz? (Üst tarafı 1 inci sayfada) Dolu yağması da bunun neticesi- dir. İstanbulda da'dört sene evvel böyle bir kasırga olmuştu. Sıcak ve kar ! Urfadaki fazla hararete gelin- ce, gölgede 43 derece mühimdir. Fakat öyle pek fevkalâde değildir. Arasıra olabilir. Ölçüde de yanlış- Irk olması çok muhtemeldir. İspanyada kar yağması gayri tabii bir hâdisedir. Bu sene böyle gayri tabii kar yağması hadisesi başka yerlerde de olmuş, hiç kar görmiyen yerlere de kar yağmıştır. İtalvadaki zelzele İtalya zelzele mmtakasına da- hildir. Bu sebeple orada sık sık zelzelelere intizar olunabilir. Resmi malâmat Edirne vilâyetinden vilâyetimi- ze gelen resmi malâmata göre ka- sırgadan nüfusça zayiat olmadığı teyit edilmektedir. e Vilâyetimizin yardımma lüzum görülmemekte- dir. Londra — Köstence - İskenderiye hattı Son posta ile gelen Deyli Tel- graf gazetesi İngiltere ile Roman- ya arasmda müzakere edilmekte olup yakında imza edilecek yeni İcaret muahedesinden bahseder- ken iki tarafın yeni bir muvasala hattı tesisini derpiş ettiklerini ha- ber vermektedir. Bu yeni mucasala hattı İngilte- re ile Mısır arasında en yakın hat olacaktır. Bu hat Kaleden başlıya- rak Köstencede bitecek, oradan gemilere binilerek ( İskenderiyeye gidilecektir. Romanya bu seferleri yapmak için saatte yirmi iki “mil sür'atle hareket eden vapurlar kul- Tanacakmış. Bu suretle yolcular on saat ta- sarruf edebileceklerdir. Bu plân elyevm tetkik edilmektedir. darbesi altında inlerken Venedik ayaletinde şedit bir rüzgârla başlıyan kasırga “Bnavu, mr taksnda bir çok köyleri harap etmiştir. iki yüz metro genişli- ğinde bir hava tulumbası iki da- kikada on sekiz kilometre kat- tetmiştir. Yirmi iki telef yüz kadar mecruh ve mühim hasa- rat olduğu tahkikat neticesinde anlaşılmıştı. Son vazıyef Roma, 29 (A.A) — Zelzele- den harap olan eyaletlerde köylülerin bir çoğu yerlerin dön- meğe başlamıştır. Bilâltahmerimz Ankara, 29 (Vakıt) — Hilali- ahmerimiz Italya felâketzedele- rine 30 bin lira göndermiştir. bul şöy-in:) söyliyerek itiraz n liyei os-lmaksut taltifi ise, bu tesirin maas maniyenin kalemrevi hükümranisi şma bir miktar zam ile mümkinül 23 senedenberi Dahil iye mek-|bir yüke (misali mur olan duşu na- tuvanının mütehammil olmadığı" etmiş, eğer |“. MUHARRIRİ: SELAHATTİN ENİŞ Ee sürü evler, bu faciaların oynandığı!dahilinde,, onun bileğini tutacak|icra olduğunu ilâvei makal etmişti. »ktorun hayatı hususiyesineleden derin bir haile oynanıyordu.| hakiki sahnelerdi. . . Mesleği noktai nazarından olduk- Aktörleri kendileri olduğu gibi diş Rüştü, Doktordan ayrıldıktan © vakıftı. Karısınm ne kadar kuş!lerini gıcırdatan iki aktör rolü ya-|sonra, sokak köşelerinin elektrik- yinli, süsüne düşkün, pasaklı bir) pıyorlardı. ü lerine rağmen elinde küçük fene- kadın olduğunu biliyordu. Bazan! Rüştü, düşünüyordu ki, kapı-irile yürüyen ve şu balile İstanbul gecenin geç saatlerinde karı kocallarından lâkayt bir halde ıslık ça- sokaklarda 25 sene evvelki ma- arasında geçen ve pencerelerden|larak geçtiğimiz şu binlerce evle-|ziyi canlandıran Nasuhi Efendiyi süzülerek kendi kulağına kadaririn iç yüzleri, eğer kendi avuçları-İtanımıştı. Rüştü, zaten onu ve fe- gelen sert sözlerden Doktorun bahİmızm içi kadar bizlere malüm ol-İnerini görmese bile kaloşlarınm tiyar bir insan olmadığmı anlıyor-İsaydı, göreceğimiz & manzaraların kaldırımlarda çıkardığı şıkırtıdan du. Onun çekmekte olduğu bu ce-İdehşeti karşısında geçtiğimiz 10-|onun geldiğini anlardı. hennemi ıstırap kâfi gelmiyormuş kağın bir başından diğer başına Nasuhi Ef., mutadı olduğu üze- gibi zavallı Doktorun hastalığı da| gidebilmek bizim için imkânsızire iki mahalle aşırı komşusu olan ayrıca yürekler yarası idi. Mahal-İbir hal alırdı.. . Bütün bu evler,|Feyzullah Efendinin evinden ge- lede herkes: onun nazarmda iltihaplarını tah»jliyordu. — Ah, e boyu devrilesi sörtük|telcilt muhafaza eden derin yara") (Haftanın iki üç gecesinde Na- karı yok mu?.. İşte o, aslan gibillar halinde idi. Ve her ev, içinde'suhi Ef. ile bir kaç ahbap, Feyzul- genci bu hale getirdi... faciaların cereyan etmekte olduğujlah Efendinin evinde toplanırlar- Diyorlardı.. . ayri bir sahne idi ki kapı ve pence-jdı. Evet buna Rüştü de kanidi. Dok-İreleri, içindeki hailelerin herice| & Sözlerinin mevzuu, eş'arı kadi- torun şu dakikada vücudunu çer-İtaşmasına mâni oluyordu. me, menakıbı evliya, mukayesei şeveliyen şu pencere arkasında| (Rüştü, kani ve emin idi ki, haltarikat ve hüsnü hat idi. gözlerden uzak kalmış, fakat sı-İyatta müthike namile bir şey yok-! (Nasuhi Ef,, güzel sülüs ve rık'a smtıları âşina kulaklara kadar ak-|tu. Müthikenin yeri, sadece tiyatrol yazardı. pe bih ona da vahyi hat nazil olmuş- tu. Rüyasında her hafta Hafız Os- man, Yesari gibi “Esatizei hat,, 1 ve onların mazharı iltifatı olur lu. 23 senedenberi Dahiliye neza- reti mektubi kalemindeki hizmeti- ne mukabil güdük bir mübeyyiz kaldığına pişman değildi. Hatta kendisinin mübeyyizlikte kalışı bir nevi teveccühü ilâhi addediyor vazifelerinin müsveddeler © altına sadece (yazıla,..) deyip bir de limza atmaktan ibaret bulunan ak- lâm müdiranına bedbaht insanlar nazarile bakıyordu. Hatta bir gün mektupçu bey, kendisini mübeyyizlikten müsev- vitliğe terfi ettireceğini ihsas eder endişesinden yere düşüp bayılma- sma ramak kalmış, bu kadar ağır gibi olmuştu da Nasuhi Efendinin| bir hattat yoktu. Hazreti Peygam-|Zira nasıl müsevvit olabilirdi ki bere vahi nazil olduğu gibi lâteş-|o takdirde hüsnü hatta ve tebyize veda etmek icap edecekti. Kalem- de müsevvit beylerin önünü gör- müyor mu idi: Dağ gibi kâğıtların tesvidi çala kalem giderdi. Tebyiz de olduğu gibi harflerin hakkını vermek lâzrm gelseydi, akşama ka- dar üç müsvedde bile ir. Sonra harflerin haklı verilecek ve üzenip bezenilerek yazılan bu müsveddeyi, eciş bücüş, kargacık burgacık yazılı bir mübeyyiz bey çizip bozsundu. Buna mümkün de- ğil tahammül edemezdi. Gölge et- mesinlerdi, başka ihsan istemiyor- du. Büyük başın derdi büyük olur- du. Kendisi halinden memnundu, müşteki değildi. O akşam Feyzullah Efendiye acı aci dert yanmıştı: Efendi hezretleri!.. demiş- ti... Akşamdanberi it'abı fikredi- / , (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: