12 Eylül 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

12 Eylül 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

irse— vakil 512 Eyi i Serbest fırka lideri Fethi | B. taraftar kazanmak için: İ “Ben vergileri tebzil ede- | ceğim.,, diyor. -Eğer Fethi B. | bakikaten vergileri tenzil ede- | cekise“vergileriazaltacağım, | demezdenevvel bugünkübüt- İ çedemevcutolan masrafların | bangilerifazla olduğunu gös- İ termesi lâzımdır: «Ben mas- | raf bütçesinin şuve şu fasıl- i İarını, şu ve şu mâddelerini | kaldıracağım, buralara para l sarfetmiyeceğim, bu suretle | iktısat edeceğim paralar sa- İ yesinde varidat bütçesindeki filân veya falan vergilerden, İ şu veya bu suretle tenzilât 'İ yayacağım» demelidir. İşte | ancak bu şekilde söylenen “İ bir sözdür ki vergiden ve devlet işinden anlıyanlar için Sİ bir manâ ifade edebilir. Ak. | si takdirde söylenen sözler , i tatbik kabiliyeti olmıyan, ve Sİ hiçbir ciddi devlet adamının “| kulak vermesine imkân bu- Sİ lunmıyan boş vaitlerden iba- | ret kalır. i n » “ Piyanko © Dün çekildi kazanan numaralar muntazam liste halinde (9)uncu pi sayıfadadır. Dokuzuncu tertip tayyare pi- yankosu ikinci keşidesine dün — Darülfünun konferans salonunda başlanmıştır. Keşide saat on birde başlan- miş, üçe kadar 800 numiara çe- © kilmiştir , “« «Dün büyük olarak 10,000 lira © 51228 numaraya çıkmıştır. — İki onbin ve bir onbeşbin li- muştır. Keşideler bu sabah saat » dokuzda devam olunacak, 700 len numaraları sirâya konmuş bir liste halinde iç sayıfamızda bulabilirsiniz. © Fatihte itimadi Mili piyanko bayii Bürhanettin B. Jistemizin gösterdiği ikramiyeleri biletlerin — ibrazı da derhâl tediye edecek- pi me Ziyafet | Kâzım Pş. Hz.ne İzmir: de verilen ziyafet pek samimi oldu | İzmir, 10 (A.A) — Bu gece Büyük Millet meclisi reisi Kazım Paşa Hazretlerinin şereflerine i Belediye tarafından Türkocağı bahçesinde verilen ziyafet pek samimi olmuştur, Ocak bahçe- İ sinin diğer kısmını İzmirin kibar halki ailelerile birlikte doldur- muşlardı. Ziyafet 12 de hitam bulmuştur. Ziyafete 20 meb'us kumanda heyeti şerin ileri ge- lenleri tüccarlar memurlar bu- lanmuştur. o Gazi Hazretlerinin san'atkârane bir şekilde hazır- lanan resmi tenvir edilince halk fevkalâde heyecanla alkışlamış, yaşa sesleri ve alkışlar dakika- larca sürmüştür. Bursada Kurtuluş yıldönü- mü hararetle tes'it edildi Bursa, 1İ, (Vakıt) — 11 ey- lül Bursanın kurtuluş yıldönümü- dür. Bu münasebetle bütün hal- kın, köylülerin iştirakile coşkun tezahürat yapıldı. £ Sabableyin vir wn şehre girişine nazire zafer 'alayı tertip olundu. Mulitelif kimseler tara- fından nutuklar söylendi. Bu arada orduya hitaben irad olu- nan şükran nutkuna ordu erkâ- mı harp reisi tarafından muka- bele edildi. Merasimin sonunda köylü ka- dınları tarafından O sevkedilen kağnı katarı halkın hissiyatını coşturdu, çok alkışlandı. Bu meyanda şehitliğe çelenk kon- ma merasimi de yapıldı. ordasun olarak 15 kuruşluk pul yapışacak Kazanç vergisile (o mükellef olanların maliye (şubelerinden Recep B. Ankarada #almakta oldukları ruhsat ve un- © Ankara, 11 (telefon) — Nafia | van tezkirelerine 15 er kuruşluk vekili Recep B. bugün şehrimi- “ze dönmüştür. ———— © VAK:T In tefrikası:; 8O Rİ Şeke ye Li k ea olur, çatacak yer arardı. Beşik- taşta Köyiçi meyhanelerini susta “ durdurmuştu. Çok sulu bir sar- “hoş olduğu için lâkabı Çamur Sadıktı!. “Canım!,, deyene “Canın > çıksın , diye mukabele ederdi. Meyhanede istimi alan Sadık Efendi, sağla solla kavga eder, yeni fayrap edilmiş bir lokomo- tif gibi ateş püskürerek erine m Sadık Efendi, bukadar cıwk — ve sarhoş olmasına rağmen evinin pısından içeri girince derhal fişirdi. Sadık Efendi, sırtında b aslan postekisini evinin kapısında bırakır, nekadar sar- hoş olsa bu kapıda ayılırdı. Her “defasında kapıyı yavaşça, gürültü ye ipmaksızın itina ile açardı. ; â bd Al. pul yapıştırılması Defterdarlıktan maliye şubelerine bildirilmiştir. Merdivenleri helecanla; kalbi küt küt vurarak çıkardı. Bu iti- nâya sebep, karısının uyanma- ması idi, Çünkü Sadık Efendi yoktu. Terliği kaptığı gibi Sadık efendinin neresine gelirse fırlatır, Hatta çok defalar kendisini gö- vösleyip oda kapısından dişarı çıkarırdı. Sadık Efendinin Raziya Hanr- ma karşı şayanı bayret bir zafı vardı. Rüştü, pencere önünde kaç kereler, Raziye Hanımın İ kocasına ağız dolusu küfür sa- | YAKIT ın TELERAFvSTELEFON | — HABERLERE Akvam cemiyeti ———— Amerikalıların itimadını kazanıyor Cenevre, 10. ÇA.A.) — Akvam cemi- yeti büyük meclisinin 41 inci içima dev- resi başlamıştır. İlk celseye riyaset eden M. Zumesta, mevcut müşkülâta rağmen A..vam - çemiyetine , karşi . gösterilen ve gittikçe arrmakta bulunan itimadın tesiri- le geçen sene zarfında vücuda geüril- miş olan eserler hakkında izahat vermiş- tir. M. Zumesta, bilhassa sula ait teşki- lak ve ikmsat meseleler gibi iki mühim işin meclisin dikkatini celbe şayan ol- duğunu söylemiş, Kellog mushedesile Akyam cemiyeti misakının telifi ve ik- sadi faaliyetin tedrici bir surette müş- tereken tanzimi noktalarıtıda anlaşma hu- sulünün bu yolda mühim terakki adım- İari teşkil edeceğini idve etmişür. M. Zumesta, daha 1926 senesinde Panama- da toplanan kongrede M. Bolivanın bu- günkü Akvam cemiyeti gibi bir teşek- kül vücuda getirilmesini tavsiye etmiş olduğunu hatırlamış #olhun. ve hak- kın menfaatine badim olan Akvam ce- miyeti müessesesine Amerikalıların itimat göstermekte olduklarını beyan etmiştir. izne m İl a Bir bomba fabrikası Kalküta, 10. (A.A) — Kalkirada bir bomba imelitbanesi oruya çıkarıldı haber alınmıştır. Biri kadın olmak üzere üç kişi tevkif edilmiştir. Hindistanda feyezan Bombay, 10. (A.A.) — Gayet şidbet li surette yağan yağınurlar nüfusça bazı zayiata ve büyük maddi hasarlara sebep olmuştur. Yağmurdan hasıl olan sular vilâyet meclisleri için yapılan ointibabat münaşebetile rey sandıklarının konme- sına mahsus olan yerleri istilâ etmiştir. Bu yüzden intihabatın tehirine mecbu- riyet hasıl olmuştur. izmirde maçlar İzmir, 11. (A.A) — Genç milli w- Mısırda komünizm Kahire, 11, (A.A) — Bo sabah Al- man tebaasından bir şahıs tevkif edilmiş- iddissile tahtı tevkife alınmışlardır. İngiliz tayyarelerine hücum Simla, 11. (A.A) — Hudutta Peivar eden, bir saat kadar Karaköy köprü- | sünün küpeştesine dayanır; gelen | geçeni seyrederdi. sün kadini ll 3 Ağrıda Temizlik kat'i seklini aldı | Ankara, 11 (A.A)— Ağrı da- ğının garp, cenup ve şarkı ta” | mamile eşkıyadan tathir edilmiş- tir. Yalnız büyük ağrının şimali şarkisindeki karlık ve kayalıkla- ra iltica ve istinat ederek nev- midane mukavemet etmek isti- yen son eşkıya kitlesi her taraf- tan kuşatılmıştır. 10-9-930 günü bu eşkıyaya karşı yapılan taar- ruzlarımız da muvaffakiyetle ne- ticelenerek eşkiya meyziinin ki- lidi mesabesinde bulunan dört bin rakımındaki karlı dağlarda kıtaatımızın eline geçmiş ve eş- kıya pek ağır zayiata uğratıl- mıştır. Asılsız şayialar Atinada deveran eden şayialar Venizelosun seyahatine engel ola- mıyacak Atina 11 “(Anek) — Son güm lerde Türkiyenin vaziyeti dahi- liyesi ve bir kabine tebeddülü vakuu ihtimali hakkında deveran eden asılsız şayialar üzerine M. Venizelos ile hariciye nazırı M. Mihalokopulosun Ankaraya seya- hatlerinin akim kalması şayiası Gi Si kai Bu şayianın aslı, esası yoktur. Ky e AŞ şe NM di Fıkra: Lal İnhisarı İstemiyenler... Fethi Bey, ya Manisadan, yahu! Aydından geçerken peştemalli kadın” lar bir ağızdan: — Rizi kurtar, inhisarlar bizt mah- vediyor! diye bağırmışlar. Şu basif ağızlardan çıkan gu sade cümle bütün Izmir tezahürlerinin manasını anlate cak kadar beliğdir. İstanbulun çarşaflı kadını için bile meçhul olan inhisar kelimedini Ayd” nın peştemallı köylü kadını nerede biliyor? ... O temiz gönüllü kadın, hâlâ bun bilmiyor ve kendisine kargadan kiaviz” ların öğrettiği bu kelimeyi çoktan nutmuştur. Fakat biz kimlerin bu t€ miz vatandaşları zehirlediğini, kendi htiraslarına alet ettiğini biliyoruz. Efendiler, ihtiraslarınız kendiniz bağırınız; köylünün temiz ağı hilka dn ilk gününden dünyanın son gününe kadar temiz ve nezih kalacaktır. Bir kaza... Büyük şehirlerde hemen her gül kazalar olur. Bunları gazete sütun larına geçiren gazeteler, yağmır yağ masından , rüzgâr esmesinden bahse der gibi sade ve heyecansız bir lisan kullanırlar. Evvelki gün İzmirde Adilye vekili nin bindiği otodirezin de bir genci çiğ” nemiş. Hiç şüphe yok ki, bir vatanda şın ölümüne sebep olan bu kasa kar şısında her Türk teessür duymuştur. Fakat bir çok sokakları dar ve bozuk olan şehirlerimizde sık sık vukua gelen Kazaları zabıta sütununa geçirmek iti yadında bulunan bir Iki muhalefet ger zetesi bu kazaya siyasi bir sel kast şekli verdiler. Bu neşriyata göre, adeta, bu basit kaza Halk fırkasının, İsmet Paşa hi Dün hariciye nazır vekilile.Cenev- |#âmetinin siyaseti yüzünden vukubul- rede bulunan M. Venizelos ile M. Mihalokopulos arasında cere- yan eden muhabere neticesinde Ankara seyahatinin evelce ka- rarlaştırılmış olduğu vechile 20 teşrinievvelde icra edileceği alâ- kadar makamat tarafından teb- iğ edilmiştir. Ahmet Bey “ işte oldu!,,diyor.. . Ankara, Hi, (Telefon) — Ağe oğlu Ahmet BR. ba sabah geldi. Meclise gitti, Mediisteki meb'uslar kendisini şiddetle tenkit ederek, “Sen Halk fırkası namze- di olarak meb'es oldun. Seni bu fırka meb'us yapı. Nasıl oluyorda ayrılıyor. sun, söslini sofdular. Ahmet B. sade- Ge: “İşte oldu, demekle iktifa etmiştir. Bu müşahedenin onda hasıl ettiği tesir, bir Babil kulesinin muvacehesinde bulunan bir ada- mın edindiği tesirden farksızdı. Karşısında akan bir şebir halkı değil, beş kıt'ai arz sekenesi idi. Bu kaldırımlardadırki fes şap- ka, sarık kasket bir istif halinde akıyordu. Ve geçen insanlar, beş kıt'ai arz sekenesinin konuştuğu lisanla konuşuyorlardı. Rüştü, met ve cezri andıran bu insan akışını seyrede ede ge- çen insanların yüzlerinden tabi- atlarını, mizaçlarını öğrenmişti. Hiç tanımadığı bu insanlardan hangisi omükedderdir, hangisi şen ve mes'uttur, hepsini âdeta yakın bir abpabı, yakın bir kom- ,şusu gibi buluyordu. Burada bazen o kadar dalıyor, o kadar kendinden geçiyordu ki, buraya gelişindeki asıl maksadı İmuş bir feldkettir. Bu gidişle yakında Dahiliye vekili nezle olsa, bu gazeteler, “Halk fırkası halkın sıhhatini tehdit ediyor, diye bağıracaklar, Sıhhiye vekili ava giter, “Halk fırkası memleket hayvanlarına sui kast yapıyor! yaygürasını base caklar. Bu ne garip tabiyedir?. Karşı ve muhalif... Serbeat fırkanın ük teşekkül günle rinde umumi kâtip Nuri Bey haklı bir endişe ile “Bizim fırkamızın adı muh“ Hf fırka değil, karşı fırka olmalıdır.» demişti. Vukuat, Nuri Beye hak veri yor. Fakat, ne yazık ki, haddi zatınde karşı olan bu fırka, bazı gazetelerin neşriyadile kopkoyu muhalif halini al diss yişlerine rağmen karısını bulmak şöyle dursun Ona bile rastgelmiyordu. O zaman ruhunun içine derin ve hudutsuz bir ümitsizlik çöküyor, meyus bir halde şebrin insan bherci merci arasmda Beşiktaş yolunu tutuyordu. Her defasında mit içinde yürüdüğü bu yoldan gene her defasında akşam © saatlerinde ümütsizlik içinde avdet ederdi. Bu akşam (saatleri, Rüştünün en fazla ıztırap ve elem duy” duğu saatlerdi. Bu saatlerde ruhunun içine gurbette bulunan bir adamın garipliği çökerdi. Şu dakikada, tehalük ve he- yecan içinde evlerine avdet © den şu sürü sürü İnsanlar, öte“ de kendilerini bekliyenlerin bu- lunduğunu düşünerek mes'ut ve bahtiyar olarak onların yanına biran unutuyor ve kendisini kaybedi- | evvel varmak için koşuyorlardı- yordu. Bu kadar müşahede ve asa- Halbuki ötede kendisini melâl (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: