12 Eylül 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

12 Eylül 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— VAKIT 12 Eylul 1930 ANK —— ——— a İzmirdeki grevler İzmirli hemşeriler; sizin saadeliniz fırka micade- lelerinden istifade ederek iş mevsiminde hepinizi işsizliğe sevkedenleri din- lemekte değildir. Gerek amele, gerek ticareta- neler için bu saadet, içine girdiğimiz ihracat ayla- rnda mümkin olduğu kadar harice fazla mal göndermektedir . Hususi menfaatlerini memleketin siyasi ve iktınadi hevasımı bulandırmakta arıyanla- rın tahriklerine sakm al- danmayınız. İzmirde baş- hyan grevlerin devamına bütün varlığınızla mâni olunuz ve bir daha teker- rür etmemesine çalışınız. Son günlerde İzmirde vuku bu- lan hâdiseler arasında nazarı dik- kati celbeden bir cihet amele grev- leridir. Ticaret hayatımızda işsiz- İikten, iktısadiyat sahasında srkm- tıdan en yüksek feryatlar ile şikâyet edildiği bir sırada Anadolunun bu yegâne ihracat limanı olan İzmirde İman amelesinin, incir amelesinin grevlerinden bahsedilmesi nekadar imdir Geçen sene teşrinlerinden beri memleketimizde muhtelif esbap ve avamil neticesi olarak tesiratr artan iktisadi buhranlara karşı en mühim çarelerden biri milit istihsalâtımı- zın vaktü zamanında ecnebi mem-| İeketlere ihraç edilmesi, buna mu- kabil o memleketlerden kambiyo celbolunması idi. Bunun için yedi sekiz aydan beri bütün memleket bagünleri bekliyordu. Nihayet eylül &yı İle beraber beklediğimiz ümit günleri geldi. İzmirde, Samsunda, diğer bazı yerlerdeki iyi tütün satış» ları içimize ferah vermeğe başla miştı. O kadar ki hariçten giren kambiyolarm ani surette #shaclimü karşımda Sarza ettiği kadar Türk parası bulunamadığı için piyasa maküş bir sıkıntıya düşmüş bulu- muyordu. İşttam böyle bir zamandadır ki İzmir muhitinde zuhur eden fırka * mücadelelerinin aksi tesiri olarak bir takım amele grevleri meydana çıkıyor. Limanda ihracat hareketle ri birden bire duruyor. Bir kaç haf- tm içinde İzmirden çıkarak hariç- ten altın şeklinde memlekete avdet edecek ve müstahsil vatandaşla- rımızın ceplerine girecek olan mal- lar oldukları yerlerde vel girümek tehlikesine maruz bulunu-! yor! ve kanaate göre İzmirde zuhur e- den bu grevler doğrudan doğruya mahalli frrkac'ların tahriki eseri değildir. Çünkü bu grevlerde ne fırkkacılarmn, nede amelenin eline geçecek bir faide yoktur. Fakat İz- mir muhitinde zuhur &den fırka mü cadeleleri amele üzerinde icrayı te- sir eden bir takım tahrikât unsurla- rımm faaliyete geçmeleri için müsa- it bir zemin hazırlamıştır. Bu müsa- it zemin üzerinde çalışan fesat a- Millerinin teşviki ve müdahalesi ne- ticesi olarak mevzubahis grevler vu SUTUNLARDA SEYAHAT Bir müjde azetelerde okudum, Paşa- bahçelimanında asri bir kö- mür deposu yapılmasına karar verilmiş. Bu baber, belki bir çoklarının gözüne bile ilişmemiş- tir, belkide görenler, bunun ne büyük bir müjde olduğunun far kına Halbuki haber hakikaten müj- dedir. Bakınız niçin : cağımı şaşırarak düşünürken ev sahibi batırmı sormıya geldi. Halimi görünce : — Ayyl Dedi, affet akşam yatarken sana pencereyi kapa manı tenbih etmeyi unuttum. — Kapatmek ta pek işe ya- ramaz ya,neyse hiç olmazsa bu kadar kirlenmezdi. Yatak örtüleri, o canım ci- binlik te esmer bir bulutla kap- i Janmıştı. Meğer bütün bu pislik komşu kömür depolarının mari- feti imiş. Hele biraz poyrazlı, lodoslu havalarda, rüzgâr kömür tozu dalgaları halinde uçar, açık bulduğu yerleri maskaraya ç Dostum bir taraftan: — Aman elini sürme diye ihtar ediyor bir taraftan da bal- konda gömleğimi, elbiselerimi silkeletiyordu. Arnavutköyü bütün dünyanın övdüğü, met ede ede bitireme- diği, dünya cenneti, melekler yuvası diye andığı Boğariçinin başladığı bir yerdir. Duru, derin ve ter temiz, ırmak gibi akıntılı, bulunmazbir denizin kucakladığı kıyılar, ha- kikaten verilen isimlere lâyık- tır. Fakat, ona yelken gibi uzak- tan bakmak şartı ile kıyılara yaklaşınca, sefaleti gözleri yakar. Yangın bakımsızlık, orayı yakan eski sile zenginliklerinin bi- tişi zaten Boğaziçini bir devlet düşkünü haline getirmişti. Hiç olmazsa ona kendi elimizle 7İ şa kapkara kömür damgasını vurmasaydıkl.. Sonra bu kömür depoları sade bir süs işi de değildir. Oradaki halk sandıklarındaki çamaşırlarını bile kirlenmekten kurtaramıyorlar. Göğüslerinin halini ise artık siz düşününüz. Bunun için değil midir ki son haberi bir müjde gibi karşılıyoruz! Seyyak umumi tedbirler almağa başlamış- GEÇLİSŞt.. GUZEL Bir buçuk kilo su Biye reis muavini Hâmit B. Kakıköyünde yeni açı- lan çeşmenin başında irat ettiği nutukta bu çeşmelerin Kadıköyü halkına günde bir buçuk kilo su verebileceğini söylemiş. Bu nutku gazetelerde okuyan bir keyif ehli: — Supbanallah, demiş, adam başına bir buçuk kilo su nedir? rakı mı bu? * Evlenmemiş anneler Evelki gün toplanan Kadın birliği muhtelif meseleler arasın- da evlenmemiş annelerin vazi- yetini de görüşmüş. Fena değil, fakat bhatırımıza evlenmemiş anne olarak yalnız Hazreti Meryem geliyor. * Işaretler Bizim gazetede “İşaretler, sütunu altında «S.E, imzasım görüyorsumuz . Bu rümuzu bir Frenk “Son exellence , okumuş. Bazıları da Selâhattin Enise: — Bu yazıları sen mi yazıyor- sun? diye soruyorlarmış. Bütün bu merak sahiplerini meraktan kurtarmak için haber verelim ki bu işaretler Sadri Etem Beyin kaleminden çıkar. Toplu İğne Bir tetkik Yunanistana neler ihraç ediyoruz ? Dün sabah Ticaret odası idare heyeti fefkalâde bir içtima aktederek Türk - Yunan ticaret muahedesi hakkında oda tica- ret Raportörlüğü tarafından ha- arlanan tetkik raporunun mü- zakere etti. Bu rapurun âcilen |de, hükümete (takdim edilmesine karar verildi. Bu rapora nazaran yananistana başlıca ihracatımız | and. bububat, canlı hayvanlar, peynir yumurta, kereste, maden kömü- rü, yapağı Pamuk taze ve tuz- lu balıktan ibaret olduğu ve Yu- nanistanda çamaşır sabunu, bal, badem gibi maddeler olduğu- dermeyan edilmektedir. Rapor- da Yunanistanla olan tica- retimizin takviyesi hakkında mü- talealar serdedilmiştir. » İsrlemtr dut Italyan tayyareleri|balunan ime Yakında şehrimize bir filo geliyor Eylülün yirmisinde dokuz av- cı ve bir bonbardıman tayyare- sinden mürekkep bir italyan fi- losu şehrimize gelecektir. Koproni sisteminde ikişer motörlü olan tayyareler Roman- yada yapılacak olan beynelmilel tayyare müsabakalarına iştirak etikten sonra üç gün kalmak üzere şehrimize geleceklerdir. Tayyarelerin Türk hududu dabiline girebilmeleri için lârım- gelen müsaade hükümetimizden alınmıştır. Tayyerelir > Wi” gön setra Romadan hareket edeceklerdir. ar sar rn veren eee, İksa gelmiştir. Halbuki iktisadi buh-|(akım hayali çareler arkasında ko-|devamlı surette iş bulmaktadır. ran içinde olan bir memleket için amele grevi demek yangın alevleri şanlar aldandıklarını pek çabuk an luyacaklardır. Bu çare siyasi fırka |rirızn aklı üzerine su yerine petrol dı mücadelelerile vakit başka bir şey değildir. er Zannediyoruz ki güzel İzmirin!9â azami derecede istifa- aklı başında olan vatanperver aha-'de edebilmektedir. , Kezalik İzmir İisi bu grevlerdeki umum! zarar ye amelesi için de hakiki menfaat bir tehlikeyi derhal görmüş, bu fenalı-| m bir en evvel önüne geçmek için değil, tek yevmiye almakta, fakat Binaenaleyh İzmirli vatandasla-|tihalinden sonra valdesinin başımda olanları 7 istih, yırtılmağa çalışılan amelenin zibin- yüdükten sonra Emevilere dil, ancak doğrudan doğruya istih-' isa ba belini yerlenijağ vazifesini üzerlerine almalıdır. Ve memleketin ea evlâtlarmı fesat/ayni şekilde iş istemiş, fakat ala-jler fısıldıyor. ia unsurlarının iğfal tuzaklarına kaç gün çift yevmiye ile çalışmakta| mekten kurtarmalıdır. Mehmet Asım düş-! Fesat propagandası Her tarafta neşrclunuyordü bir Sebe oğlu, son derece ihtiyatlalnun devlet başma gelmesini istiyor hareket ettiği halde burada da hüldu. İbni Sebe, Ebubekirin oğla kümetin gözünden esa-| Mehmedi kolaylıkla avlamıştı. O- sen dahili fitneden korkan hükü-İna benziyen bir diğeri ebu Huzayfe met, onu süratle yakalamış ve ken|nm oğlu Mehmetti. O da memuri- di vilâyetinin hududu haricine at-| yet istemiş, alamaymca Medineden mıştı. Fakat Sebe oğlu talimat verçıkmış ve Mısırda hükümet aley- gi hinde çalışmağa başlamıştı. Oda Sebe oğlunun teşkilâtma iltihak et- mişti. Bunlardan başka Mısırda sö- dere-İzü nüfuz ve kuvvet sâhibi mıştı. Bur nun dahiyane idaresi, halkı müte-İher e toplanıyor ve verdiği ka- i yükseltiyor ve onu huzur|rari hemen içinde yaşatıyor. Ri gönderiyordu. Basra ve Küfede, Sebe oğlu buraya göndrdiği Mey|sonra Mısırda muhit hükümet aley, ğlunu yanına almış ve Mısıra|hindeki dedikodularla dolmuştu. hareket etmişti. Kendisi buralarda| Güya Hz. Osman bütün bazineyi yerleşecek ve İherkesin istihkakı veriliyordu. Fa- kat İbni Sebe, efkârr daima tehyiç ve herkesi ister istemez hükümet bu şekilde muhtel olanlar, tin hattı hareketini zühtü takval ber olanlar, kabilecilik hissine w- girmekten memnun ol lâmiyeten başka bir dine salik ol-/rada biribirlerine rasgelet iki dost dukları halde islâmiyete girerekişöyle konuşuyorlardı: eski dini akidelerini ml — Mısırda ahvalin ne kadar fe- Hz. — Tabit haber aldım. * Ortalık devlet anarşi içinde imiş. Herkes açlıktan ve onların himayesile emellerine kırılıyor ve biribirini yıyormuş. Hü varmak istiyenler, elhasıl uzaktan, kümet ahaliyi baştan başa soymuş, yakmdan, hükümet herkesin elinde ne varsa almış. Aç meş'ur, gayri meş'ur aleyhtarlık| ve sefil halk zulümden bitap kala” hepsi onun propagan-|rak ayaklanmış. Fakat hükümet on i de i onlarm kanları 27 Doğru, fakat yanıbaşımızda» mer-| ki Küfede neler olduğunu duyuyor- Her halde sıra bize de geli- ba? i var mı? Ötekiler her tı Mısırda idi. Burada ona çok mü-)türlü zulmü reva görür, istedi him şahsiyetler iltihak etmişti. Bun) her rezaleti irtikâp eder de rahat ların biri Hz. Ebubekirin oğlu Meh|rahat yaşarlarsa bizimki uslu durur metti. Bu genç, Hz. Ebubekirin son|)mu? elbette o da bir sırasını bek- demlerinde doğmuş, babasının ir-|liyor. Hz.) (o Basrada da herkesin konuştuğu her Ali ile evlenmesine mebni Hz. Ali-|böyle şeylerdi. geçirmekte de Şareye baş vurarak yollarından şa-'nin evinde yetişmişti. Mehmet, bü-| o Şimdi bir de Kâfeye uğrıyacak mensup |olursak, ortalıkta sükünetin olan gençlerin büyük memuriyet-|olduğunu görürüz. Bunn lerde bulunduklarını görerek o da|herkes biribirinin kulağına bir ş6Y- mamıştı. Kendisi evinde yetiştiği, kendisini baba tanıdığı Hz. Aliyeller son derece merbut bulunuyor ve ©- — Haberin var mı? Mısnrda ne- ? (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: