3 Ekim 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

3 Ekim 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

; vam ; lise ç faili meçhul olan tam elli beş cinayet| N — 6 VAKIT 3 T.şrinevel 1930 Şıkago haydutları arası AZA AR —Jeo London— dan « Bir zenci kahveci işsiz nda rl Nakleden : M, G. Şıkago zencileri arasında Ki Tepe kalmış fakir hemcinsle- rini kahvesinde meccanen kabul ediyor ve onlara her sabah birer fincan kahve ikram ediyordu.» Havdutlar tarafından berhava edilen bir Şikago lokantası Maamafih bazı siyasi rical papazla- rın yerini tutuyor, vim Kolosino 'aun cenazesinde müs-| ta.ik Kuğlin “Ave Marya,, ile meşhur «Sana yaklaşıyorum Yarabbi!» yi ta- ganni etti, Bir haydudun cenaze merasimi bü- yük bir halkı celbeder, Şikagonun bir! yük bir kısmında ticaret durur. Halbu- Ki herkes su cenazenin sağlığında ka- til, haydut, hırsız olduğunu bilir, Halk kalabalık arasmda meb'uslarla çete reislerini araştırır. Haydudun dul kalan karısı ile arkadaşlarmın ağla. masını seyrederler, Müthiş haydutlardan Big Tin Murf' nin dul karısı, evvelâ diğer bir maktul baydudun, zevcesi olduğundan âdeta bir kahraman halini aldı, mağruranc derdi ki! — Her ikisine bol bolçiçek taşıyo- rum, Dani Dolonun cenazesi nisbeten o kadar parlak değildi. Yalnız bir büyük siyasi recülün getirmiş olduğu çelenk herkesin nazarı dikkatini celbetti..... Bugün de iki kişi öldü. Şikago hay- dutlarının hadiseleri her gün tekrar ediyor. Lehimci amele sendikası kâtibi Çarles Mulkahi ile o sendikanın hakkı! kudreti ismini taşıyan Bernar Ruberi revolverle öldürüldü. Lehimci amele İt- tihadı haydutlar tarafından idare edi- Jen teşkilâttan biridir. Son zamanlarda bü ittihat Alkapone çelesinin kontrolu altında idi. Bugün telef olanlardan Mulkahi, Alkaponenin muamelâtını #- dare edenlerden Talyanın resmi mü- messili idi, Yeni zabıta müdürü Mister Con Al kok hakikaten acınacak bir adamdır. Geçen ay başmda iş başına geçtiği sıra» da Şikagoyu başlıca haydutlarından kurtaracağına ve her bir cinayetin fai- Vini yakalıyacağına, rüşvet yiyen polis- leri hapse tıkacağına yemin etmişti. Halbuki o polis müdürü oldu olalı “vukua geldi. Bundan bâşka Alkapone Floridada fazla sıcak olduğundan (1!) Şikagoya geldi ve halk düşmanların. dan Şpayk Adonel belediyenin kömür müteahhitliğini yapmakta berdevam- dır. Rüşvet alan zabıta memurlarına gelince bir ikisinin mevkil değiştiril. mekle iktifa olundu. Diğerleri keyifle. rine bakıyorlar. Bir diktatör aranıyor Bu sebepten dolayı şimdiden Vilyam Ruselin halefine bir halef aranmakta. dır. Darülfünün müderrislerinden Pro. fesör Andrev Brüsün dediği gibi “Şi da en müstakar meslek haydut esleğidir.,, Her ne olursa olsun şehir halkının mühim bir kısmını bir diktatöre iltica etmek ihtiyacından bahsediyorlar. Her taraftan bir ses yükseliyor: —Ah!.. Ceneral Davey bize yardım larmdan Jane Adams ve avukat Kla- rans Darov ile Şikagonun iftihar etti- ği şahsiyetlerdendir. Fakat acaba ceneral mesleki ve kab- lettarih devre ait krymettar tetebbüleri bırakıp haydutlarla neticesi meşkük bir boğazlaşmıya razı olur mu? Bura»! st o kadar inanılmaz bir şey ki... Maa- mafih, çikan bir rivayete bakılırsa hay- dut Bugs Moran de şu bir iki gün zar- fında Şikagoya gelmi, Bu rivayetin doğru olup olmadığı po ce tabiatile (!) meçhuldür. Fakat ara- sıra benimle dertleşmeğe tenezzül eden dev yapılı Şpikezi kapıcısı Moran hak- kında sorduğum suale karşı dedi ki; — Moranın gelmiş olması ihtimal dahilindedir. Bu sabah zenci mahalle sinde onun avcılarından birine tesadüf ettim. Ve ilâve etti: — Zeneidir... Fakat yaman nişan- cidır. Kimi istemişse haklamıştır. — Haydutlar arasında zencisi de var hal... Hana bunun nadiren görül |düğünü söyledilerdi. — Filhakika çok nadiren olur, — Onu görmek isterdim. — Kolay değildir. Fakat dur baka- yım... Bu akşam “Glorya Suvanson, ya gideceğini bana haber vermişlerdi. — Büyük tiyatro zenci tiyatrosu- dur. Glorya Suvanson orada dansedi- yor mu? Kapıcı gülmekten katıldı: Zenciler arasında Şikagonun zenci mahallesini gece! polis devriyleri ile otomobil içinde bir gece dolaştığımdan biliyordum. Ne ca- zip bir gede... Şikagodu o syni cesim mahallede toplanmış üç yüz bine yakm zenci vardır. Bunların dükkânları, si- nemaları, tiyatroları ve otelleri mev- cuttur. Bu ziyaret beni oldukça heye- canlandırmıştı. Şikago halkının lehine şunu söylemeli ki her ne kadar zenciler bütün Amerikada olduğu veçhile esir) gibi muamele görüyorlar ve halkın di- ğer tabakalarından ayrılmış, sefil bir halde yaşıyorlarsa da bir takım hak- ları vardır. Meselâ beyazlarla beraber tramvaya binerler ve rey verirler, Bir polis müfettişi bana dedi ki: — Bir değil iki defa da rey verdik- leri oluyor. Şikagonun iki siyah meb'usu vardır. Bunlardan biri Siti Holde Akim Mister Corç, diğeri meb'us Mister Taysdır. Bir kaç sene evvel vukua gelen şedit mücadelelerin hatırası yavaş yavaş w nutuluyor. Halbuki bir çok kimseler- den şu sözleri duydum: — Zencilerin adedi gitlikçe çoğulı- yor. Cenupta pamuk ticareti durduğun dan iş bulamıyarak buraya hücum edi- yorlar. Nihayet işba haline geleceğiz. O vakit yeni kargaşalıkların vukuu etmeği kabul etse.... Ceneral “Çarles Davey,, eski Ameri- ka reisicümhur muavis$ ve şimdiki Londra sefiridir. Loran sulh taraftar;| muhtemeldir . İstatistikler Şimdilik her şey tam bir sükün için | has heyeti dün sabah saat on- ! oda reisi Nemli zade Mitat bey- Balkan konferansı Murahhasiarımız dün hareket ettiler Atinada toplanacak olan Bal- kan konfresında hükümetimizi temsil edecek olan Türk murah- da Stella d'ltalin vapurile Pireye hareket etmiştir, Heyet sabık maliye vekili Trabzon mebusu: Hasan beyin riyasetinde olmak üzere Reşit Saffet “ Kocaeji , Zeki Mesut “Edirne, , Yukup Kadri “ Mar- Ruşen Eşraf, Afyon kara- ve ticaret odası namına den muteşekkildir. On bir gün kadar devam edecek olan Bal- kan konferansında Balkan itti- müdiriyetin-| irisefain idaresine de müracaat un râksinı görmek için büyük tiyatro-| — Göreceksiniz... Herifi bulamasak! bile gecenizi hoş geçirmiş olacaksınız.| badı hakkında müdaveli efkâr edecek, Yugoslavya, Bulgaristan, Dahiliye Ovekâletinin birkaç İ aydanberi tatbik olunan fuhuş hakkındaki talimatnamesinin tatbi- kinden, vesika usulünün ilgasın- dan sonra gizli fuhşun ve züh- revi hastalıkların arttığı mevzu- bahis olmuş, bu husuta bazı dok- torların Sibbıye vekâletine rapor verdikleri yazılmıştır. Vekâlet, umum! hıfzıssıhha ka- nununun verdiği selâbiyete isli- natla fubşu tahdit için yeni bir talimatname (hazırlamıştır. Bu, Türkiye, Romanyayı alâkadar eden iktisadi ve zirai mesail mevzuu babisedilecektir, Kongrede balkan evletlerini alâkadar eden zirai meseleler arasında bilhassa tütün ziratinin tahdidi meselesi uzun uzadıya tetkik edilecektir. Kongre ruzmamesinde Balkan menleketleri arasında bir takar- rüp temini, Balkan memleketleri arasında posta, gümrük ve tica- ret odaları münasebetini tanzim gibi meseleler vardır. Kongre her sene başka bir Balkan mem- leketinde toplanacaktır, Seyrisefaine Çinli amele teklif ediyorlar Çindeki işsizlik ve açlık neticesi bir çok Çinliler ecnebi memleket- ilerde iş bulmak için uğraşmakta” dırlar. Bütün dünyaya Çin amele- si göndermek için acenteler bile teğekkül“ etiniştiri""Ba' meydndi Şanghayda bulunan bir'acente Seyi La derek gemilerde fevkalâde müsait şartlarla çalışacak ve istenildiği miktarda amele mevcut olduğunu bildirmiştir. pa teşkil edilecek banka Sanayi birliğinin teşkilini dü- şündüğü sanayi bankası hakkında Berlinde “mali Oo müesseselerile cereyan &den müzakerat müs- bet bir sahaya girmiştir. Nihai safhası için Pariste toplanılacak- tır. | see 101 ösen s0 0840 ab e GOR UT KUR YAMAN 408 b vermen dedir. Yalnız Şikagoda Yukua gelen cinayetlerin kısmı azamı zencilere at- fediliyor. Bunu biraz haksız görüyo- rum. Ciddi östatistikçilerin iddiasına göre zenciler şehir halkının yüzde onu: nu bile bulmadığı halde cinayetlerin yüzde kırımı yapmaktadırlar, Haki katte zenciler, küçük hırsızlıklarn ve fenalıkların faili oldukları gibi sık sık döğüşürler. Fakat haydutlar ile müna- sebetleri mahduttur. Ben bugün ilk defa olarak bir zen- cinin cinayet mesailine karıştığını işit mekteyim. Zenci mahallesini ilk gezdi- Zim zaman fazla heyecan duyuşüm, ia oldum. zenciler arasında gördüğüm fevkalâde İhusrandandı. Şikago diğer Amerika şehirleri gibi hali hazırda mühim bir iktisadi buhran geçirmektedir. Bütün sanayide durgun luk vardır. Her tarafta zenciler beyaz. İlardan evvel kapı dışarı edilmiştir, Po lis memurları bu zencilerin iskambil ve bilârdo oynadıkları yerlere götür. müşlerdi. Oynıyan Si: lerin etrafm. da uyuklıyan halsiz zenciler vardı, Me- murlar bana demişlerdi ki: — Bunlar meskensiz ve işsiz adam. lardır. Zenci olan patron onlara mer- hameten alıyor, Bütün gece burada din lenirler. Yarın sabahta onlara - birer (fincan kahve verilir. Zencilerin. biribi. rine karşı muhabbeti... Bunu söyliyen arkadaşım gülmüş- tü. Beri ise gülmedim, bilâkis mütehas- 6 teşrinievvelde tatbik oluna- caktır. Zührevi hastalıkların son za- manlarda artıp artmadığı, fuhuş- la ne şekilde mücadele edilmesi icap ettiği hakkında mütehassıs doktorlarımızın mütalealarını öğ- renmek istedik. Dr. Hulüsi Beh- çet B. bu hususta şu mülalcada bulunmuştur: Herşeyden evvel fulşun bir marazı içtimai olduğunu na- zarı itibare almalıyız. (Fahişe demek hastalığı başkasına ver- mek suretile yaşamağı san'at it- tihaz etmiş biçare demektir. Yani yaşamak için metaı za- tisini, nefsini ticarete koymuş, sevketmiştir. Herkese açık bulunan bir me- tam telvisi kadar da tabii bir şey: olamaz. Bu sebeple O fuhuşla cenkleşmek, ©mrazı zühreviye ile < didinmektir. © Fahişelele mübareze, zührevi Bastalıklarli , mücadele demektir. Bütün dünya bu hususta it- tifak etmiştir. Die Pröstitution in Ewropa'yı okuyunuz. Standpunkt der öffentbichen ge- sundheitspflegesini önünüze ko- yunuz. Dreuvun, keza (emri cinsiye mücadelesi hakkındaki yazılarını gözden geçiriniz. Fingerin “şehirler — felâketi,, namile yadettiği emrazı zührevi- ye mücadelesi Üzerine yazılmış eserini nazarı itibara alınız. En son Nancyde toplanan beynelmilel frengi ve felâketi içtimaiye (konferansların din- leyiniz. Mesele fuhuş ile mücadeleden ziyade ozübrevi (hastalıklarla mübazeredir. Fuhşun artması, sefaletin tezayüdü; nerede fahişe ziyadeleşmiş ise oranın geçinme hayatı o darlaşmıştır. £ Alelitlak fuhşu tenkise uğraşmak tabiatin bükülmez koluna karşı hareket- tir. Bu mücadelede muvaffakiyet içtimai, umumi tabiatin yaptığı kanunları bilmek, tetkik etmek, onları yenmekle kabildir. Leredd'in frengi “efkân w- mumiye ve mürebbileri bahsindeki fikrinden, hatırımda kaldığına göre bir bülâsa fuhuş mücadelesi talimatbamesi ne demek olduğunu anlarsınız. Mumaileyb, mürebbileri terbi- ye meselesinde ısrar eder, Efkârı umumiye, o frenoinin O derecei kesreli, mucip olduğu vefeyatı, tevlit ettiği hastalıkları ve sakat- likları bilmelidir. Efkârı umumiye verem derecesinde frengi bak- kında malümattar olmalıdır. Sami miyetle gazetelerde, mecmua- larda, parlâmentoda, salonlarda, ziyafetlerde, konferanslarda, tram- (Dahâsı var) marazi frengiden, Blaschkv'ın Prostitution vom | arzedersem, | vaylarda hatta aile ocaklarında | zöhreviden | vidir. Gizli fuhşa karşı Nasıl tedbir almalı? Dr. Hulüsi Behçet Bey fikirlerini anlatıyor bahsedilmeli, mucibi hicap bir hastalık olmadığı anlatılmalı ve bu batıl fikri ortadan kaldırma- iıdır. Halkın. nazarında frengi mer'i bir hastalıktır. Halbuki bu cihet ne kadar yanlış telâkkiye uğramıştır. Bu batıl fikir neticesi felâketler, kurbanlar artmakta ve namütenahi sakatlar, aliller ortaya çıkmaktadır. Zahiren hastalıksız gibi görü- nen bir gizli fahişe, lâyenkati bir intan menbaıdır. Zira, hasta- lığı tevsie en mübim saik, gizli fukuştur Ulu orta fuhşu orta- dan kaldırma talimatnamesi, giz- li fuhşa meydan verir. Gizli fu- huş arltıkça ha.talığin tezayüdü de tabii bir kanun neticesdir. Tabiatın kanunlarına şiddet hâ- kim olamaz. Bu sebepten zaru- ret ilefuhuş, tev'em olarak yü- rüyecektir. Fulhşa karşı hakiki mücadele, ancak bu fahişeleri tedaviye alıştırmak, © bunları tedaviye ısındırmak ve kont- rollerini muntazaman yapmakla kabildir. Fahişelere cebir, has: talığı arttırmaya vesiledir. Bun- lara her milletin tekâmülü o nis- betinde derece ve: şekle göre tedavi yollarını göstermeli, has- tane sistemlerini düzgün ve dürüst bir hale koymalı, bu za- vallıları ikna ve hüsnü muame- le ile hastalıklarını izaleye ça” lışmalıdır. Diğer taraftan mekteplerimiz- de yetişecek çocuklara marazı zühreviden korunma çarelerini göstermeli ve bu meyanda ma- razı zübrevide en büyük âmil olan fuhuş hakkında malümat vermelidir. Bunun için bütün dünya e'kârı umumiyesi bastalı”ı almamakta, hifzıssıbha sayesinde önüne geçmeğe uğraşmakta müt- tebittir. Nitekim Sıhhiye vekâleti hıfzıssıhha kanunlarile bu husus- ta pek büyük bir gayret ve ba siret gösteriyor. Son zamanda hastalığın artıp artmadığı meselesine (gelince, pek tabiidir ki mahdut bir saha üzerindeki. istatistikimle umumi fikir dermeyanı mümkün değildir. Son zamandan katınız, dört beş aydan ibaretse iki ay Istanbuld# değil Avusturyada idim. Hulâsa, tekrar ediyorum, fw- huş zaruretle artan içtimai bir hastalıktır. Fuhuşla mücadele, emrazı zübreviye ile mübarezedir: Sıhhiye vekâletinin hıfzıssıbba kanunları fubşu da ibtiva etti" ğinden, önüne geçilmesi içi" lâzım gelen tedbirleride mubt€

Bu sayıdan diğer sayfalar: